• Sonuç bulunamadı

Avustralya'da Folklor Çalışmaları John Greenway-Prof. Dr. Umay Günay

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Avustralya'da Folklor Çalışmaları John Greenway-Prof. Dr. Umay Günay"

Copied!
7
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

\

ÇAU$*r*fcAfM

.'*•• ;!r..:';!'* ijiLl J ^ | j ^ *>* ''* * ' > '*'.S * ■ A3fK®5»3ı?'f TrJrKf . ; >;-* 1. ASIL YERLİLER

. 1688'de Güney Okyanuslardan korsanla­ rın geri çekilmeleri sırasında William Dampi- er, korsan gemisi ile bilinmeyen kıta Avust­ ralya’nın ıssız kuzey-batı kıyısında bir körfe­ ze girdi ve kendisini fakir, bedbaht, çıplak, haşarat dolu, fare yiyen Bard kabilesi arasın­ da etnografik araştırma yapar buldu. Daha sonra "Bu memleketin sâkinleri dünyanın en sefil insanlarıdır. Ben pek çok ilkel insan gör­ düm ancak bunlar gördüklerim arasında en, kötü görünüşlü ve özellikli olanlarıydık 1) di­ ye yazmıştır. Jonathan Swift bu raporu ele geçirdi ve Güliver'in Seyahatleri'nin dördün­ cü cildinde (Yahoos) insan-hayvan arası yara­ tıkların dayanağı olarak Bard kabilesini kul­ landı ve böylece Avustralya yerlileri hakkın­ da folklor başladı.

Dampier'in zamanından bugüne bir insa­ nın hayaline uygun olarak insanların ağaca tırmandığı, farelerin karnında kese olduğu, kış ortasında yaz öğlesinin yaşandığı Avust­ ralya, .insanın tahmin edeceği gibi bilimsel, soyut folklor incelemelerinden ziyade birinci derecede folklor üreticisi olarak tanınmıştır. Tibet dışında en fantastik hikâyeler bu kıta­ dan çıkmıştır. Perde ayaklı deniz sâkinleri, keseli insanlar, İsrail'in kaybolduğuna inanı­ lan birkaç kabilesinin de Avustralya’da bu­ lunduğuna dâir rivayetler vardır. Sıradan in­ sanların büyülere inanmaları yadırganmaz ancak antropologların bile bumerangın geri dönüşü gibi sahte folklor malzemesi üretme­ leri düşündürücüdür; yalnızca yarım yüzyıl önce Sergi, Tasmanianları ilkellerin ayrı bir türü -Hesperanthropus tasmanianüs(2)- ola­ rak sınıflandırmak arzusundaydı, bugün pek çok profesyonel meslek sahibi hâlâ yerlilerin telepati ile geleceği bildiklerine inanmakta- dırlar.(3) Gerçeği, fantezilerin altında tesadü­ fen bulmak mümkündür; tanınmış Amerikalı fizik! antropologlardan ve kremalı tavuk seri­

lerinin popüler konferansçısı, eşitlikçi açıkla­ malarımdan birinde, Avustralya'nın satranç şampiyonu olduğu farzedilen bir yerlinin du­ rumu ile ilgili olarak AvustralyalI yerlilerin üstün zekâlı olabileceklerini tartışmıştır. Bu hikâye doğru değildi ve iyi düzenlenmiş bir fantezi idi. işin gerçeği AvustralyalI yerliler satranç şampiyonasına değil, dama yarışma­ sına katılmışlardı. Aynca millf bir yarışma değil, Melbome Draughts Klübünün sponsor-, luğunu yaptığı bölgesel bir yarışmadır; Yerli­ ler bu turnuvada şampiyon çıkaramadıkları gibi bir tek oyun bile kazanamamışlardır.(4)**

Avustralya yerli mitolojisi ve dint kav­ ramları, sebep açıklayıcı efsaneleri ile ilgili çalışmalar ve diğer ilimler, sistematik ve İlmi incelemelerden ve araştırmalardan yoksun­ durlar. Bu halkın onları tanıyan batılılara acayip gelen görünümleri yanında burada indî olartfk folklor diye adlandırılan gelenek­ sel âdetlerden başka hiç bir şey istilâcı göz­ lemcilerin dikkatini çekmemiştir. XVIII. yy denizcileri, Dampier'in yerlilerin görünüşle* riyle ilgili sarsıcı yorumlarını kuvvetlendir­ mekten öte farklı bir bilgi Verecek kadar bu sahillerde uzun kalmadılar. Tasmah'm davul seslerim duyması, Blighin kulübeleri görme­ si, birkaç yeni hayalin daha ortaya çıkmasına sebep olmuştur. Ancak Mavi Dağları geçerek vahşi kıtanın içlerine giren kâşifler 1813'den sonra önceki spekülasyonları yıkarak bu yer­ lilerin folkloruyla ilgili çok miktarda bilgi ulaştırabilmişlerdir. Bu ilk gerçek kâşif ve muhabirler John Molesworth Oxley, Charles Sturt, Thomas Livingston Mitchel, Edward John Eyre, Ludwing Leichhard, Augustus Charles Gregory, Edmund Besley, Court Ken- nedy, Peter Egerton Warburton, John McDo- ugalll Stuart, Robert O'Hara Burke, William John Wills, John Forrest ve Edward Giles idi. Bununla beraber dünyanın en ilkel halklarıy­ la birlikte yaşamaya ilk gidenler ilk

(2)

nerlerdi. XIX.yyJm ilk yansında an önemli yüzlerce yazar yerli folklorundan alıntıları misyoner yazar Lancelot Edward Threl- her yerde yayınladılar, Hattâ, Güney Avust-keld’di. i,.E. Threlkeld, Mac Quarie gölünün ralya Çalışma Bakanlığı bile bölgesel kömür gözet kıyısında Awabakal kabilesi arasına havzası ile ilgili araştırmaya bu derlemenin yerleştikten sonra yerlilerin hristiyanlaştın- önemli bir bölümünü dahil etti(ll); ve bu ae- larak kurtarılması için çaba harcamak yerine nn başında Archde&oon C.C. Gröenway bir-etnografik ve linguistik çalışmalarla daha çok kaç yerli masalını "Science Of Man" de bastır-uğraftığı için Londra Misyoner Cemiyeti ta- di.

rafından işten çıkanlmıştı,(5) Threlkeld, Ja- Çok yönlû ve y6teneklİ Scot, Andrew mes Robert Beattû? Love(6), Willjam Ridley, Lang.jn ortaya çıkıçma kadar geçen zam^ Gerorge Taplin, J.H. Sexton ve dinin başlan- içinde profesyonel antropolog geçinenlerin ğıcı ile ilgili çalışması uluslararası şöhrete sa- deriemeleri de rastgele idi. A, Lang, yarım hip olan(7) Peter Wilhelm Schmidt gibi mis- düzine kadar diger entellektüel faafiyetleri yonerler el değmSmiş Avustralya'nın manevî (roman ve maflal yazmak gibi) yanında Avust-alplarında binlerce çalışan İrasında «radı- ralya yerlilerinin mitoloji ve dinleri ile ilgili şıydılar. Threlkeld’in işinin üyelerinin büyük kırk altl kitap ve makale yamayl başardı, bir çoğunluğu din değiştirtme alanında leke- çok çaşırtıcıydı. Daha şaşırtıcı olan> Samuel siz sicillerini ve yerli mitolojisini muhafaza Gason Alfred Howitt AraoId Van Genoep) etmek yerine TMurpa Jesunja Pakantfala p.B. Jevons ve R.H. Mathews gibi yerlileri Malangka (Post-Resurrection Storİes in the araştırmak için yıllar harcayan ilim adamla-Pitjandjara Language)(8) ve Testamenta r yanhş olduklarını ispatlama teşebbü- Marra Jesuni Christuni Ngantjani Jaura Ni- sün<Jeki iki yüzlülüğü idi.(12) Avustralya mi-naia Rahthmalkara Wonti Dİeri Jaurani (The tolojisi alanında, onun tarafından yıkılmayan NewTestaraantintheDieriLanguage)(9)gi- tek yazar zararsız Mis! Langloh Parker’dı. ‘ bi kitaplarda kendi gerçeklerini tekrarlama- Burmn muhtemel sebebi Mrs. L. Parker’ın lanna rağmen meş’um sona çarptılar. Threl- (Euahlayi of New South Walîes) Yeni Güney keld’in ilk kitabında hile Bishop W.G. Broug- Gallerin Euahlayi hikâyeleri ile ilgili kitapla-ton’un "Common Prayer" kitabının Awabakal n> Cang<a peri masalı gibi çekici gelmişti. Mrs tercümesinin ydgun etkisi vardır. Bu tohum- parker'ın (gerçek adı Catharine Somarville lama meyvelerini verdi; Baiame gibi yaratıcı Stow) çalışmaları kendisinden daha uzman tanrıların Avrupa kaynaklı oldukları düşü- ve münakaşacı olan meslektaşlarından daha nüldü. Bugün de misyonerler en zararsız yerli uzun 9üre etkiH olacaktî. Çünkü bugün artık hikâyerini saklamakta ve bunları Our Aim, varolmayan bir halkııi masallarının sade ve The Australian Board of Misstons Review ve güvenilir derlemelerini yayınlamıştı. Mrs, Dawn gibi dinî veya ahlâkî periyodiklerde ya- Parker*ın itaplarının Rusya'da bile korsan ymlamaktadırlar. Ancak bu hikâyeler "How baskıları yapıldı.(lS)

pologlardan ziyade misyonerler gerçeği yaka- etnografik yazı çıktı. William Bleek’in "On lamıştı. Emil Durkheimın parlak değer- Resemblances in Bushmen and Australian lendirmesinde olduğu gibi din, cemiyetin kut- Mythology"{14) adlı eseri gibi teorik çalışma-siyetidir ve mitoloji, dinî inançların muhafaza lardan bile bahsedilebilir. Ancak antropoloji-edilmesi anlamındadır.(lO) Yerliler laik,ve njö temel prensiplerinin eğitimi, gerçek der-manevî değerler arasında pek az aynm yapa- leme teknikleri ve otantik olanla sahte olanı bilmişlerdir ve bundan dolayı mitoloji sonun- ayırt 6ttne iteneği 1926’da Sydney Üniversi-cunun imtiyazlarına sahiptir, öncekiyle girift tesi'nde Avustralya Antropolojisi kurulduk-. bir şekilde eşleşmiştirkurulduk-. Misyonerler hasada tan 80nra Wr ölçüde gerçekleşebildi. Spenser ulaşmak için uğraşmadılar, her ikisini de kö- ve Giilen*in çalışmaları, bu asnn ilk yılların-kündetı söktüler. Bu şans eseri misyonerlerin da dikkat çekici ömeklerdir.(15)

kî/» kir nîf ffirl&İAn VAİrhı the Fish Got Their Tails" seviyesinde hikâyelerdir,

Avustralya tözkonusu olduğunda

antro-Avustralya üniversitelerinde antropoloji­ nin akadeinik disiplin olarak kabulünden ön­ ce mitolojiden sonuçlar çıkartan çok sayıda

hiç bir türlü kendilerine ait tarlaları yoktu. Dampier'in Bardlara attığı iftiraların Üzerin­ den iki yüz yetmiş iki yıl geçmesine rağmen

Avustralya’da üniversitenin kurulan ilk antropoloji bölümünün hızla kaybolan kabile­ lerin kültürünü korumak arzusuyla dolu

(3)

madıklannı da ifade etmek uygun olur. Böyle bir bölümün kurulması konusunda çeyrek asır kadar önce de bazı öneriler yapıldıysa da I. Dünya Savaşından sonra Güney-Doğu Yeni ' Gine'nin Avustralya mandası olmasına kadar bu gerçekleşemedi. Dünyanın gözü önünde yamyam Papuan'lan iyi davranışlarla idare etmek için polis ve idarecilerin nitelikli biçim­ de eğitilmeleri gereği kabul edildikten sonra Commonvvealth ve bölgesel devletler bubölü- mün kurulması için gerekli ödenekleri sağla­ dılar. Bununla beraber utanç verici bir gerçek de kurucu rahiplerden biri olan Sir John Hu- bert Murray, yeni kurulan bölümü sübjektif yorumlardan kurtularak bilimsel araştırma--» larla uğraşması için uyarmak zorunluluğunu hissetmeaidir.( 16)

Şans eseri öğretini kadrosu işin gereği olan yerlilerin folkloru ile ilgili pek çok çalış­ ma yapmıştı. Sydney Üniversitesi Antropoloji Bölümü tarafından yayınlanan Avustralya yerlileri ile ilgili araştırmaların ana dergisi olan "Oceanİa"nın üçüncü sayısı ile ilk antro­ poloji profesörü A.R. Radeliffe Brown, bazı Öğ­ rencilerinin kıtanın çeşitli yerlerinden derle­ dikleri örneklerle birleştirerek "Rainbow Ser- pent" miti ile ilgili yazılar yayınlıyordu.(17) Kürsüde Prof. Brown‘ın halefi olan Adolphus Peter Elkin, yerli mitolojisi, efsaneşi ve müzi­ ği alanına pek çok çalışma ile katkıda bulun­ du. Elkin, yerli müziği ve şarkıları konusun­ da en önemli derlemeci ve yayın yapan araştı­ rıcıdır. İki yüz kırk basılı yayını arasında Sydney'deki tezi olah "The Religion of the Australian Aborigines" fevkâlâde önemlidir. Daha sonra ayrıntılı olarak mitoloji derlemesi yapan Sydney antropologlarından Arthur Es- sex Capell, Mervyn Meggitt, C.W.M. Hart, Arnhem Land ve diğer yerleri, kadın folkloru konusunda otorite olan Phyllis Kaberry/ Avustralya Antropoloji Müzesi Müdürü ve yerli taş oymacılığı ve resimleri konusunda uzman olan ve bu konuda yüzden fazla kitap ve makale yayını yapan Frederick McCarthy ve Cape York kabilelerinin mitoloji ve efsane­

lerinin tahlili çalışması dikkat çekici olan Ur- sula McConnel sayabiliri 1,8)

Sydney’in resmî antropoloji merkezi olma­ sına rağmen en değerli ve teşvik edici, hızlan­ dırıcı çalışmalar Kuzey Terrace'da Park Lands, Güney Avustralya Müzesinin bulun­ duğu Adelaide, Güney Avustralya Kraliyet Cemiyeti, Güney Avustralya Arşivleri, Güney

Avustralya Halk Kütüphanesi ve Adelaide Üniversitesi hepsi bu kurumlarda yapılmış­ tır. Bu bölgedeki mükemmel insanların en önde gelen bilimadamı Norm an Bartlette Tin- daje, Avustralya yerlileri konusunda dünya­ nın da önde gelen otoritesidir. Tindâle, pek çoğu yerli folkloru ile ilgili olan yüzden fazla önemli makale yaymlamıştır.(19) Hemen he­ men bütün yazılan sanat, mit, sembolizmle ilgili olan Charles Pearcy Mountford da Tin- dale kadar verimlidir. Bu alanda ujuslararası otorite olarak Sydney'in Mc Carthysi lâkâbı ile tanınmıştır.(20) Adelaide'de Cari Streh- low’un oğlu Aranda ve İngilizce bilen iki dilli Teodor George Henry Strehlour da Orta Avustralya'da tanınmış "Hermannsburg Mis- sion"un kurucu önder etnologudur.(21)

Sydney dışındaki diğer tek antropoloji bö­ lümü Avustralya'nın başkenti Canberra'nın sınırlan içinde olan "National Üniversitede­ dir. Avustralya ile ilgili dünyanın en büyük malzeme deposunun Sydney'deki Mitchell Kütüphanesi'nde bulunmasına rağmen Natio­ nal Üniversitesi, resmî millî arşiv merkezine sahip olduğundan dolayı folklorcuların ana il­ gi odağı durumundadır. Bu ülkedeki kütüp­ haneler, başka bazı ülkelerle karşılaştırıldı­ ğında fakir sayılabilirler. Meselâ 1957 yılma göre National Library, Amerikada'ki Congress kütüphanesiyle eşitlik açısından karşılaştırıldığında yalnızca dörtyüzbin cilt kitap bulunduğu görülür. Elle tutulur folklor ürünleri sergileyen müzeler iyi sayılabilir. Yedi büyük şehrin altısı Sydney, Melbume, Brisbane, Canberra, Adelaide ve Perth’de devlet müzeleri bulunmaktadır; Narrandera ve Medlow Bath'dakİ lokal ve bir kaç üniver­ site müzesi bahse değer bulunabilir.

Melbume'de D.S.Thomson Orta vc Kuzey Avustralya arasında saha araştırmalarına devam etmiştir. Thomson Melburne’daki üni­ versitede biyolog olmasına rağmen önemli miktarda halk kültürü malzemesi derlemiştir

1 ancak yetmiş makalesinden hiç biri Avustral­

ya bilimsel dergilerinde yayınlanmamıştır. Adelaide'dan sonra Batı Avustralya Üni- versitesi'nde de çok heyecan verici çalışmalar yer almıştır. Burada Ronald M. Berndt ve Catherine H. Berndt Psikoloji Bölüttıü'nde antropoloji anabilim dalı kurmuşlardır. Onla­ rın yetmiş kadar kitap ve makalelerinin pek çoğu yerli folkloru ve tahlili ile ilgilidir.

(4)

Berndt'ler, diğer AvustralyalI araştın cılard an daha çok malzemenin teorik analiz ve sentez­ leriyle uğraşmışlardır. (22)

AvustralyalI akademisyenlerin çoğu yerli kültürüyle tesadüfen ilgilendiğinden yayın­ lanmış derleme yığmlanmn büyük bir bölü­ mü okur-yazarlığı olan hanımlar, antikacılar, emekli veya emekli olmak üzere olan hukuk­ çular, mahalli tarihçiler, şâirler, İyiliksever­ ler gibi amatörler ve yabancı yazarlar tarafın­ dan yapılmıştır. Hanımlardan hiçbiri Daisy Bate'in çalışmalarına yetişememişlerdir. Çünkü Daisy Bate, aralarında yerli folkloru alanında onun otoritesini gösteren "yerli yıl­ dız mitleri" gibi serilerinde yayınlanmıştır. "The Australasian" benzeri 1924 yılının haf­ talık dergilerinde çıkan iki yüz yetmiş dört makalesine sayı olarak bile ulaşan başka bir yazar bulunmamaktadır. Dame Mary Gilmo- re şâirler arasında bellibaşllı olanlardandır, bunlara A. Grosa, John Hicks, William Link- later ve Rohmd Robinson da eklenebilir. Ro- binson'un "Legend and Dreâming" ve "The Feathered Serpent" (Sydney, 1955,1966) adlı kitapları yerli sözlü ve yazılı edebiyatının en güzel çeviri ve resimlerine sahip kitaplar olarak nitelendirilebilir.

Avustralya antropolojisinin diğer alanla­ rında olduğu gibi yerli folkloru konusunda da en canlı araştırma ve sentezler yabancı bilim adamlarınca başarılmıştır. Ernest Worm'un antropoloji dergilerinde dağınık olarak yayın­ lanan yarım düzine çok önemli makalesi yerli mitolojisinde yayılmanın anlamını araştır* mıştır(23); bu alanda başlıca eser verenler D.S. Davidson ve W.L. Wamer'dır. Warner’ın "A Black Civilization (New York ve Londra 1937) klâsik bir çalışmadır. Kendi vatandaşı Emile. Durkheim'in teorilerini antropolojiye uyarlayarak takip eden Lucien Levy-Brühl "La Mythologie Primitive" (Paris 1936) adlı eserinde ümit verici bir teorik yaklaşım öner­ miştir; bir diğer Fransız yazarı J. Guiart da yerli hikâyelerine sembolizmi sokmüştur.(24) Ancak Avustralya mitolojisi ve sembolizmi alanında hiçbir yabancı yazar, Sigmund Fre- ud etkisini (özellikle Totem and Taboo'nun) kendi takipçileri de dahil olmak üzere Geza Roheim gibi aşırı ve önüne geçilmez biçimde taşımamıştır.(25) Avustralya yerli folkloru alanında yazarlar listesinde bir tek Avustral­

yalI yerli vardır. "Aboriginal Legends and Na-

tive Legends") Adelaide 1926*1930) adlı iki

tane kitabın yazan traji-komik şahsiyet Davit Unaipon.(26)

n. GÖÇMENLER

Bir halk, folklorunu kabul etmeden önce (işlenmemiş, derinleşmemiş ve masum za- manlannın izlerini) kendini kabul etmeyi ba­ şarmalıdır; Bu da etnik eşsizlik, teklik ve bir­ lik konusunda kendine güven ve gururu tar­ tışmasız hissetmesidir. Utanma ve suçluluk duymadan kendi folklorlanna bakmak Ame­ rikalıların çok zamanını aldı; Ratus fıkraları­ nı birbirlerine anlatabilmeleri için zencilerin daha uzun zamana ihtiyaçları olacak. Millî olgunluk kazanmada AvustralyalIlar Ameri­ kalıların en az elli yıl gerisindedir. İngiliz ye­ ğenlerinin mağrurluğundan kaynaklanan acı­ masızlıklarım konuşuyorlar. Halâ Ingilizlerin onlan beğenmemesinden endişeliler. Ingiliz- lerin onlara takındığı tepeden bakma hali Avustralya'ya göçederek yerleşmelerin Ame­ rikan taraftan duygularım artırmaktadır.

Folklorun, bir ülkenin bilim adamları tarafından meşru bir iş olarak kabul edilme­ sinden çok önce o ülkede işlenmiş ve derinliği olan sanatlar kurulmuş olmalıdır. Ameri­ ka'da Charles Bfockdan Brown, müttefiklerin folklorunu ithâl eden Washington lrwıng'den önce gelir; bir zenci folklorcu zirveye çıkınca­ ya kadar Richard Wright'm durumu yüksel­ meye devam edecek, Avustralya'da üniversite kürsülerinde hâlâ yerli Avustralya kültürünü ikinci sınıf ve ilgilenmeye değmez olarak nite­ lendiren Ingilizler veya yerli İngiliz hayranla­ rı otUrmaktadir. Bu yazının yazıldığında hiç bir Avustralya Üniversitesinde ne Avustralya tarihi ne de edebiyatı bölümleri bulunma­ maktadır; bu sebeple yerli gelenekleri ile ilgi­ lenen antropologunn yanında akademik folk­ lorcular da yoktur. Avustralyalılann doktora derecesine çok itibar etmelerine, bu sebeple de Arnold Toynbee ile yemek yememi sağla­ masına ve buraya doktoram ve diğer Ameri­ kan akademik hayatıma katkılarından dolayı gelmeme rağmen ihtİBas alanımın folklor olu­ şu Avustralya Üniversite faaliyetlerinden be­ ni mahrum etti. Resmî olarak Sydney Üniver­ sitesinin görevlisi olmama rağmen, bir tek kere o da maıjinal bir grubun toplantısına ko­ nuşmacı olarak davet edildim.

Bu karmaşık durumu anlamak için Avustralya'nın nasıl bir millet haline geldiği­ ni bilmek gerekir. Avustralya'ya kolonici ola­

(5)

rak gelenler İngiliz kültürünün bir unsurunu temail edebilecekleri bile şüpheli olan XVI-Il.yy İngiliz toplumunun enyoksul üyeleriy­ di. Lord Bacon'un "kavgacı ve idam mahkûmlarıyla yeni bir halk yaratmak utanç verici ve affedilmez" demesine rağmen Avust­ ralya kıtası, binlerce mahkûma kapılarını aç­ tı. Botany Bay'a ilk taşınanların yazdığı gibi onlar:

Hepsi gerçek vatanseverlerdi

Biz memleketimizi, memleketimizin iyili­ ği için terk ettik.(27)

Cânilerle birlikte 1788'de Avustralya'ya gelen hür göçmenler de suçlular kadar kötü durumdaydılar. Ancak zamanla hür göçmen­ ler Avustralya'nın iki sınıflı toplumunun üst sınıfını ve suçlular, onların çocukları ve onla­ rı izleyen yoksul İngiltere'den gelenler de pro­ leterleri oluşturdular. İlk hür göçmenler açgözlü, hıralı ve pişkin olmalarına rağmen eğitilmiş fikirleri de yeni ülkeye getirdiler; batıl inanç, cehâlet ve itaatsizlik, âsilik onla­ rın özellikleriydi tabii folklor birikimleri yok­ tu. İki sınıf ve asilik bugün de açıkça görül­ mektedir; akademisyenler, üst sınıflardan çıkmakta, eğitimle kazanılan kendine güven sistemi gerçekten hayranlık uyandırmaktadır sanata veya halkbiliminin ahlâkî kabulleri ile ilgili dikkate değer hiçbir şey göremezsiniz.

Bunun anlamı geçen yıllar içinde Avust­ ralya'da beyaz folkloru ile ilgili hiç bir derle­ me yapılmadığı değildir, büyük ölçüde malze­ meye Sempati ve saygı duyulmadan derleme yapılmıştır. A.B. "Ban-Jo" Paterson Avustral­ ya halk şarkılarının ilk derleyicisidir.{28) Pa­ terson bir gazeteciydi ve derlediği malzemele­ re gerekli Alâkanın pek azını gösterebildi, çünkü at yarışlarına aşın derecede düşkün­ dü. Avustralya’nın meşhur şarkısı "Waltzing Matilda"yı bjr sürü döküntü dediği>diğer şar­ kılarla birlikte yayıncısına satmıştı. Beyaz yerli malzemeye ondan daha çok değer veren­ ler Adam Lindsay Gordon ve Henry Lawson ve edeb! şöhreti olan Edgar A. Guest sayılabi­ lir.

Avustralya halk şarkıları Amerikan halk şarkılarına benzerdir, aynı durumlarda birle­ şirler, düşman sınırında savaşan güçlü, eği­ timsiz yiğit gibi aynı temleri geliştirirler. Yer­ leşikliğin huzurıp ile daha iyi bir halk mazisi ikisi için de aöz konusu değildir. İki ülke ar­

sında en önemli fark, bu fark sebebiyle de davranışlarındaki fark, Avustralya'da sınırlar hâlâ varolmaya devam etmaktedir ve Ameri­ ka'da Jesse James'in canlılığı bize Al Capo- ne'unki gibi destani görünmektedir. Avustral­ ya'da ise hiç kimse bir başka Ned Kelly'nin bir bann arkasından silâhlarıyla içeri dalma­ yacağından emin değildir.

Bunu için Avustralya folkloru ve halk şar­ kıları ile ilgili yayınlan araştırırken bilimsel bir sınıflamaya uygun seçim çok önemli değil­ dir. Çünkü malzemeler birbirine Çok yakın­ dır. PaterBon'un "Old Bush Songs" adlı kitabı Will Lowson'un "Australian Bush Songs and Balads (Sydney, 1944) ve Douglas Steward ve Nancy Keesing'in "Avusralian Buah Balads" (Sydney, 1996) zaman ve nitelik açısından birbirinden çok farklı değildir, sonuncu eser daha çok edebî olmayan parçalar ihtiva et­ mektedir. John Manifold'un "Bandicoot Ba­ lads (Brisbane ve Melbourne, 1954-56), Hugh Anderson'un "Colonial Balads" (Ferntree Gully, 1955) ve "Goldrush Songeter" (Ferntre- ee Gully, 1958); The Bams Skull Preas(29) ya­ yınlan arasında R.G. Edwards dokuz adet "Black Bull Chapbooks* yayınladı. R.G. Ed­ varda kendi adıyla "The Overlander Song Bo- ok" (Ferntree Gully, 1956); "Old Avustralian Bush Ballads" (Melburne 195 l)ı bastırdı. Yi­ ne bu yayınlar arasında Vance Palmer ve Margaret Sutherland tarafından süslenmiş şarkıların küçük bir kolleksiyonu Steward and Keesing'in Patterson'in öncü koleksiyo­ nunun genişletilmişi olan "Old Bush Songs and Ryymes of Colonial Times Enlarged and Revised from the Collection of A.B. Paterson" (Sydney, 1957) yer almıştır. Bunlar Avustral­ ya'ya yerleşmiş olanların şarkılarını ihtiva eden kitaplardır.

Yeni kayıtlar, halk şarkılarını muhafaza eden ve yayan kitaplardan aktarmalardır ve en az miktarda olüşlan da aynca şaşırtıcıdır. American Folklore dergisinin son sayıların­ dan biri hem yerli hem de beyaz AvustralyalI­ ların kaydedilen şarkılarını yalnız baş sayfa­ da yeniden gözdpn geçirmiştir.(30) Avustral­ ya ‘halk şarkılarının ilk kaydının Amerikan plâklanna'(Riverside RLP 12-606, "Australi­ an Bush Songa") A.L. Lloyd adlı İngiliz tara­ fından yapılması şaşırtıcı değildir. Lloyd o za­ mandan sonra da başka kayıtlar da yapmıştır ve bunlar Avustralya'da halk şarkısı olarak adlandırılan Avustralya Bush şarkılannm en

(6)

iyi örneklerinin tamâmıdır. AvustralyalIlar, kendi halk şarkılarını Burl ivedin 'Avuttral- ya Halk Şarkıları" (Decca DL 8749)nı dinle­ mekten zevk alırlar. Avustralya şarkılarını söyleyenler ar anında bahsedilmeye değer ya­ bancılardan biri John Greenway'dir. Green- way'in "Avuâtralian Folkaongs and Ballads" (F*olkways FW 8718) malzemelerinden dik­ katle seçilmiş1 ve bilimsel olarak ilgilenenler için açıklamalar da yapılmıştır.

Sydney’de 131. Cathedrat Strtfet'de bulu­ nan bir Avustralya şirketi son beş yılda yerli AvustralyalIların söylediği yerli şarkıların­ dan yarım düzine plak çıkarmıştır. Bu şarkı­ ların pek çoğu Avurturalya’da uluslararası eğitim görmüş folklorcular tarafından derlen­ miştir. Bunlardan Edgar Waters, bu şirketin kurucu ortaklarındandır ve John Meredith, Avustralya'nın en önemli derleyicisidir ye şarkıların bazılarını da o seslendirmiştir.(31) Geleneksel şarkıcılardan yalnız bir tek plak- Congress Kütüphanesindeki disklerin icracı­ ları ile mukayese edilebilir nitelikte çıkmış­ tır: "Avustralİan Traditional Singers and Mu- sicians" (Wattle C7) ve bir düzme veya biraz fazla Avustralyan "hill billy" plakları onbin- lerce ticarî plağa karşı ayakta durmakta- . dır.(32)

Folklorla ilgili kitaplar bundan da daha azdır. Tabii ki popüler yayınlar arasında ge­ lip geçici malzeme oldukça çok yer almıştır. Bili Wannan tarafından Austuralasion Post’da sıradan ikinci sınıf hikayeler seriler halinde yayınlanmasına karşılık güvenilir ki­ taplar bir kolun altına sığacak kadardır ve bunlar içinde yalnız Billy Beaty'nin eserleri değerli olanlarıdır (33)

Bu kitapların ve plakların yayınını des­ tekleyen az sayıdaki insanların iki millî der­ neği bulunmaktadır: The Bush Music Club (Merkezi Sydney'de şubeleri her yerde) ve Avustralya Folklor Cemiyeti. The Bush Music Club aylık küçük l?ir dergi çıkarmaktadır. "Singabout" adlı bu dergi denizaşırı benzerle­ ri ile (İngiliz "Sing" ve Amerika'da "Singaut") ile politik felsefe, forma, malzeme seçimi ve kişisel katkılarla yakından ilişki içinde şekil­ lenmektedir. Avustralya Folklor Cemiyeti çok muntazam zamanlı olmayan "Speewall" adlı bir dergi yayınlamaktadır.

Halihazırda durum zayıf görünmekle be­ raber ümit verici işaretler vardır. Milli Üni­

versite tarafından halk kültürü çalışmaları için iki akademik ödül konmuştur; biri Edgar Water adına mezuniyet araştırma bursudur, diğeri ise New Sauth Wales, Armidale'de New England Üniversitesi tarihçisi Russel Ward adına derleme bursudur.(34)

Bu son yayınlar içinde en çok gelecek va- ad eden Avustralya folklor bilimi için en iyi kitap Russel Ward'ın "The Austuralian Legend" (Melburne ve New York, 1958) Ward'ın XDC.yy. kırsal bölge çalışanlarının geçmişinin tarihi yazma çabası amacına ula­ şamamıştır. Çünkü dönemin yüksek sınıf ta­ rih yazarlarının tutumları sebebiyle belgeler eksikti, Ward, proleterlerin halk şarkılarında muhafaza edilen ifadelerden hareketle yo­ rumlarla yetinmek zorundaydı. Çabalarının sonucunda National University’de kazandığı Doktora payesi yalnız klasik Avustralya halk araştırmaları alam ile sınırlanamaz aynı za­ manda her ülkedeki gelecek neslin folklorcu­ larına bir örnek teşkil etmiştir.

■"Journsl of American Follore" dan alınmıştır.

ÇEVİRENİN NOTU

Satrancın bir zeka oyunu olduğu bir gerçuktir. Ancak bu oyunun bütünüyle kendine ha* mantığı ve kuralları vardır. Belirli bir eğitim ve kültür sahibi çevrelerin oyu­ nudur. Bu belirli alt yapıya ve mantığa aşina olmayan toplulukların üyelerinin zekalarının satranç ve dama gi­ bi oyunlarla sınanması mümkün değildir. Satranç gele' neği olmayan topluluklarda satranç zeka gösterge»! ola* rak kabul edilemez. Aynca satranç şampiyonlarının top* luma katlojpnnm ne olduğu da tartışılır. Aynca bu gün insan zekasının farklı gruplara ayrıldığı da bilinmekte­ dir. Matematik zeka, sosyal zeka, yaratıcı zeka v.b. gibi.

Piaget: "Bir çocuğun zekası ila yetişkinin takası ara­ sında nicelik farkı aranmamalı, çocukların zekası ile ye­ tişkinlerin zekası arasında nitelik farkı vardır. Bizden farktı akıl yürüttükleri için, bizim yaptığımız bazı dav­ ranışları yapmadıktan için çocuklu1 'eksik" ya da "gü­ lünç-varlıklar" değildir’ demektedir. Aynı yaklaşımla kültürler de değerlendirilebilir. Her kültürün kendinde başlayıp biten anlamlar, değerler, kurallar bütünü var­ dır. tnaanlan mensubiyetleri içinde değerlendirmekte yarar vardır. Farklı birikimleri olan insanların zekaları­ nın keskinleştiği alanlar da birbirinden farklıdır.

NOTLAR

1. William Dsrapier, Dampierle Voyages (New York, 1906), 1,463; II, 440.

2. Gitıseppi Sergi Europa: L'Origine del Popoli d’Africa, d'Ari a, e d'Ocenİa (Mil an. 1008).

3. bkz., e.g., Lyndoft and RonalRose, "Aborigines and Bst- ra-Snesory Fercsption,* Mankind, XVI (Sept 1960), 18* 20; and RonaVd Rose, Living Magic; The Realities Un- derlying ths Pşychical Practiceı and Beliefs of Australi­ an Aborigines (London, 1967).

4. John Greenway, "An Antropologist at Large," The Bulle-tin (Sydney), August 28,1967, pp.35, 66-67.

(7)

6. bks., e.g., Threlkeld’in Specimens of a Dialect o f the Anorlglnea of New South VValea (1837); An Auatralian Grammar (1834); A Key to tha Structure of the Abcrigi- nal Language (1850); and An Austuralian Language aa Spoken by the Awabakal (1882). Hepai Sydney'de yayın*

lanmıştır. ,

6. Love'a writing* total 29 important citJea. Among tham la Stone-A*B Buahmen of To-day (London and Glasgow, 1936).

7. Wiihetm Schmidt, Der Ursprung der Gotteaıdae (1936), Di e Rellglonen der UrvClker ASiens und Auatraliena (1931), and Daı Eigentum in dan UrkuHurea (1937). Hepai Münih'te yayınlandı..

8. Avustralya Board of Miaaiona Presbyterian kiliaaai tara* Andan Melbourne'da yayınlandı.

9. C%î Strahlow and J.G. Reuther (Tanunda, South Auıt- ralia, 1897).

10. Emile Durkheim, La* forma» Şlementairea de la Via râlifiuae (1912), traıulated by Joseph Ward Swain as The Elementary Forma of tha Religious Life (London, 1918),

11. G7G.Pooie, Leigh Greek Coatfield (Adelaide, 1948). 12. bks. Gason, The Dieyerie Tribe of Austuraliaıi Aborigi*

nea: Thair Manners and Customs (Adelaide, 1974), and The Native Tribea of South Austuralia (Adelaide, 1879); Howitt, The Native Tribea o f South*East Austuralia (London, 1994), and (withLorimer Fiaon) Kamilaroi and Kurnai (Melburne, 1880); van Gennep, Mythea et Le­ ğende d'Australie (Paris, 1906); Jevotu, Religion in Bvo- Iution (London, 1906); Mathews, 186 titlea, includin* Folk-Lore of the Australian Aborigines (aydney, 1899). Lang's relevant work inci uda» Custom and Myuth (Lon­ don, 1884), Myth, Ritual and Religion (2 vola., 1887), Magic and Religion (1901), The Secret of tha Totem (1905), and Social Orieina (1903), Hepsi Londra'da ya­ yınlanmıştır..

13. bkt., e.f., Australiiskie Legendy (Moaoow, 1908), Mra. Parker’ın son yayını en iyi dttt kitabından seçmelerdir.

' is Australian Legendary Talea Collected by. K, Langloj Parker, ed. H. Drake Brockman (Sydney, 1955). 14. Cape Monthly.Magaslne; V III (1874), 98-102. 15. Baldwin Spenoer ve F.J. Gillen, The Native Tribea of

Central Australia (1899); The Northern Tribea o f Cent­ ral Australia (1904); Acroaâ Australia (1912); and The Arunta (1927). Hepai Londra’da yayınlanmıştır. 16. Sir John Hubert Murray, Papua o f Today (London,

1924), pp.280*251.

17. Â,R.Radeliffe-Brown, T h e Rainbow*Serpent Myth in So- uth-Baat Australia,'* Oceania, I (1930), 342*347; Ursula McConnel, T h e Rainbow Serpent in North Queena- land," ibid., 347*349; A.P.Elkin, T h e Rainbow-Serpent in North*West Australia," ibid, 349*352; and Ralph Pid- dington, “The Water-Serpent İn Karadjeri Mythology," ibid., 352-354.

18. Ursula H.McConnel, Myths of tha Mungkan (Oarlton, Victoria, 1057); T h e Signİftcence of the Snaka in Dre* ama,” Psyche, VI (1926); 12-21; "The Symbol in Legend," Payche, XIII (1933), 94-137; and Totemic Hero Culta in Cape York Peninaula, North Queenslaad," Ooenia, VI (1936), 452-477, and VII (1937), 69-106. ' 19. bka., sg„ Tindale'in "Initiation Among the Pitjandi^ja

Native» of the Mann and Tomkinaon Ranges in South Australia," Oceania, 6VI (1936), 199:224, ve "Legend of the Wati Kutlara, Warburton Range, Weatem Austra* Ha," ibid., VII (1936), 169-186.

20. Moundford'un aon ve eh Önemli kitabı Art, Myth and Symbolism in Arnhem Land, Records o f the American- Australian Expedition to Amhettı Land, vol. I (Melbour­ ne, 1956). . i

21. bka., e.g.,T.G.H. Strehlovr's ArandaTraditions (Melbo­ urne 1947).

22. Ronald Bemdfin bu alandaki en Önemli kitaptan şun­ lardır: Kunapipi, a study of an AustraHan Aboriginal CulUMeibouma, 1961), and Dljanggavul: an Aboriginal Religious CuH of North Bastem Arnhem Land (Melbo­ urne and London, 1982). “ İm. R M. and C.H. Bamdt'g "Sacred Figüre» of Anceatral Beings of Arnhem Land," ibid., XX!!(1862), 218*219,275-289.

28. bk*., « « „ Wonas'a "Aboriginal PUçe Names in Kimber* ley, Wastora Australia," Ocenia, XIV (1944), 284*310. 24. J. Guiart, "Rhombes et Tjurunga» AustraHens: Btude

des Motif» decoratif» et de leur SymboHque," Etüde a Me* lameien», n.a. IH, (Jan.1961), 47*56.

25. Geaa Roheim, Auatralian Totemisin: a Psycho-Analytic Study in Anthropology (London, 1925); The Riddle of the Sphfcu (Londun, 1934); The EUmsl One» o f the Dream: a Paycho-Analytîo Interpretation of Auatralian Myth and Ritual (New York, 1945); War, Crime, and the Cove* nant (Monticello, N.Y., 1945); and Paychoanalyaia and Anthropology, Culture Peraonality, and the Unconaetto- us (New York, 1950). Rohelm’s The Btemsl Ones of the Dream ia diacuaaed analytically bu the Berndt* (eee n.22 above) in thair T h e Etarnal Onea o f the Dream," Oceania, XVII (1946), 67-78.

26. Tag-ending this survey are some unclaasiflable general collections: Frank C. Bray, The World of Myths (New York. 1935). pp.227-237; F.H.Lee, Folk Talee of Ali Nati- ona (New York, 1930), pp. 134-161; Charlee W,Peck, Auatralian Legends: Tales Handed Down firom the Re* mote Times by the Autochthonoua Inhabitana o f Our Land (Sydney, 1925); W. J. Thomas, Some Myths and Legends of the Australian Aborigines (Melbume, 1923); William Ramaay Smlth, Myths and Legşnd of the Auat­ ralian Aboriginal* (New York, 1930); Charlee Barrett, The Bunyıp and other Mythical Monatera and Legenda of the Auatralian Aboriginea (Melburne, 1948); and R.B.Dhton, "Oceanic" in Mythology of süt Races, IX (Bos­ ton. 1916).

27. Yankesici ve oyun yazan George Barrington'ı nitelerken. 28. A.B.Paterson, The Old Bush Songs, Composed and Sung

in the Bushranging, Digging, and~ûverlanding Days (Sydney, 1898).

29. Hugh Anderson bu kitaplarda beşini yayınladı: The DyingStockman (1954); Two Songs o f67 (J.054); Botany Bay Broadstdes (1956); Songa o f Billy Barlow (1956); and the very important Auatralian Song inden, 1828- 1966 (1957). The repıaining worka in the series to da te ar» Russel Ward's Three Street Ballads (1957), and JÜ. Manlfold'a The Violin, The Baryo, and The Bone» (1957). Ali bear (1957). Ali be ar the imprint of Ferntree Gully. 30. John Greenway, "Sammelreferat: Australian Folk

Songs, "Wnstam Folklora, XIX (1960), 294*298. 31. Gerçek bir Oncü derlemeci olan Percy Jones, akımın or­

taya çıkışından çok önce mesameyi eserinde toplamıştı. John'un kolleksiyonu Bıurl Ives ve diğerleri» taraftndan kullanıldı.

32. Regal Zonophona. müaiayenlerinin arasında Chad Mor­ gan, T h a Sheik of Scrubby Creak” (G20487); Sllm Dusty, T h e Dusty Trall Yodslsr" (025405); and Daw* son, Cowboy Folk Singer" (025320).

33. Wannan, materyalinin pak çoğunu Tha Australian'da yayınladı. Yama, Ballads, Legends, Traditions o f the Australian Paople (8rd ed,, Melburne, 1968). Beatty'a vo­ lüme» are Come a Waltzing-matilda (Sydney, 1955) and A Treasury of Australian Folk Talaş and Traditions (London, 1960).

34. Bu makalenin tashihi sırasında Sdney Üniversitesi A r­ şivinde ilkel ve Folk uriltigi bölümünün kurulması ko­ nusunda Ur haber alınmıştır.

Referanslar

Benzer Belgeler

Basel - 2’nin en önemli esaslarından biri, risk yönetiminin tek odaklı değil çok odaklı bir şekilde düzenlenmiş olmasıdır. Öyle ki, banka veya kredi kuruluşları

İngiltere’deki aristokratların bek- lentilerine göre Latince, Fransızca ve Anglo-Norman dillerinde yazılan romans, on üçüncü yüzyılda İngiliz millî kimliği- nin

Küre- selleşme ve entegrasyon sürecinde toplumun temel taşı olan aile ve aile değerleri ile akrabalık ilişkilerini kuv- vetlendirmede önemli etken olan ak-

Kırgızların millî destanı olarak kabul edilen Manas Destanı, 2009 yılında Çin Halk Cumhuriyeti adına, UNESCO Somut Olmayan Kültürel Miras (SOKÜM) listesine

 Hava küre(Atmosfer), su küre ve taşküre, Dünya’mızın gözlemlenen,  Ateş küre ve ağır küre ise gözlemlenemeyen katmanlarıdır.... Hava kürenin diğer

Bu bilgiler saha araştırması sı- rasında edinilmiştir (Araştırmacının gezi notlarından). Sav- kelenin o dönemdeki maddi karşılığı 5 ila 25 adet at

“Ehl-i dil âlemde her dil-dâra mâildir sever ﺮﻮﺴ ﺮﺪﻠﺌﺎﻤ ﮦﺮﺍﺪﻠﺪ ﺮﻫ ﮦﺪﻤﻠﺎﻋ ﻞﺪ ﻞﻫﺍ Mahrem olursa revâdır hâl-i esrâra eğer ﺮﻜﺍ ﮦﺭﺍﺮﺴﺍ ﻞﺎﺤ ﺮﺪﺍﻮﺮ

Ayrıca bu gibi mekânlarda yayılan ve yansıyan seslerin birleşerek sesin daha şiddetli duyulması sağlanır. Özellikle amfi tiyatrolardaki sahne yüksekliği, oturma