n H
^
a _(o£0/.
Üstat, zor adamdı"
“ÇALIŞMAYI ÇOK O
SEVERDİ”
Halen Çarşaf Dergisi' nde çalışan Zeki Beyner, Yusuf Ziya Ortaç için “Çalışmayı
çok severdi. Çok disiplin - tiydi. ” diyor.
_____
ty
ı
Bu gece TV T deki Yusuf Ziya O rtaç' ı
anma programına konuşmacı olarak
katilacak Zeki Beyner, 20 yıl önce
yitirdiğimiz şair-yazar ve dergi yöneticisini
ilginç yönleriyle tanıtmaya çalışacak.
B
İR keresinde, zam için odasına gittim rahm et linin... Bana ne cevap verdi biliyor musunuz: Akbaba' nın eti ne, budu ne?... Ufacık bir kuş işte. Nesini vereyim sana?..Bu lafından sonra, bir daha zam istemeye kim ce saret edebilirdi ki?...”
Bu gece, ölümünün 20, yıl dönümü nedeniyle şair - yazar ve dergi yöneticisi Yusuf Ziya Ortaç' ı anma programı var TV T de... Bu programa ko nuşmacı olarak katılacak üç konuktan biri de, Yusuf Ziya Ortaç' ın ünlü mizah dergisi
Akbaba' da meslek hayatına başlayan ve uzun yıllar kendi siyle çalışan karikatürist Zeki Beyner... 1956 yılında Akbaba
Dergisi' nde çizerliğe başlayan
Beyner' in. Yusuf Ziya Örtaç'
tan söz edildiğinde, gözleri dolu dolu oluyor ve üstadı şöyle tanımlıyor:
“ŞAİRLİĞİNİ KABUL ETMEZDİ “Üstat, 'Beş Hececiler,
akımı şairlerindendi. Çok iyi bir şairdi. Ancak, şair yönünü kabul etmezdi. Sanatçı yönü
çok geniş olan üstadımız, tüm yönleriyle üstün nitelikli bir insandı. Çok iyi bir yöne tici oluşunun yanı sıra, hayli müşkülpesent, zor bir adam dı. Ancak, onun bu yönü, üs tün disiplin anlayışıyla ye tişen çok kişi kazandırmıştır çizerlik dünyasına...”
GECEKONDU ANISI
Mizah dünyasında “Sefalet Karikatüristi” olarak isim ya pan Zeki Beyner, Yusuf Ziya Ortaç' la ilgili bir anısını da şöyle dile getiriyor:
"Ankara da Yeni Tanin Gazetesi çıkacaktı. Teklif al dım ve kabul ettim. Bunu üs tada açtığımda çok sinirlendi ye nedenini sordu. Ben de
'Bir gecekondum bile yok' ce vabını verdim. Daha da çok sinirlendi ve bana 'Allah ce zanı versin. Gecekonduyu, Yu suf Ziya' nın kalbinde kur duğun saraya nasıl tercih edersin?' diye çıkıştı. Ama zam yapmaya da yanaşmadı. Ben de Yeni Tanin Gazetesi' ne gittim. Sonra da, 55 yıllık Akbaba Dergisi maziye karış tı..."