• Sonuç bulunamadı

Başlık: Kitap TanıtmaYazar(lar):CERRAHOĞLU, İsmailCilt: 30 Sayı: 1 DOI: 10.1501/Ilhfak_0000000736 Yayın Tarihi: 1988 PDF

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Başlık: Kitap TanıtmaYazar(lar):CERRAHOĞLU, İsmailCilt: 30 Sayı: 1 DOI: 10.1501/Ilhfak_0000000736 Yayın Tarihi: 1988 PDF"

Copied!
4
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Kitap Tanıtma

Dr. Ahmed b. Nasır cl-Hamd,

"İbn Hazm ve Mevkifuhu

Mine'l-ilahiyat"

Riyad 1406/1986, (er-Tab'atu'l-Ula), s. 622 ..

Dr. Ahmed b. Nasırın, Melik Abdilaziz Üniversitesinin Mekkedeki Şeriat ve İslam Araştırmaları Fakültesinde doktora tezi olarak hazırla-dığı ,bu eı;;er, Ummu'l-Kura Üniversitesinin, Şeriat ve İslami araştır-malar Fakültesinin İlmi Araştırmalar ve İslam Kültürünü Yaşatma Merkezincc, İslami Kültür serisinin 49. kitabı olarak güzel bir baskı ile okuyuculara sunulmuştur.

Bu eser, bir mukaddime, iki bab ve bir hatime ve muntazam fih-ristlerden teşekkül etmektedir. Mücllif böyle bir tezi hazırlamada kendisine yardımcı olan hoealarına teşekkür ettikten sonra, mukad-dimesinde (s. 5-14) böyle bir konuyu alış Sebebini ve incelemesinde takip ettiği meto.du sunmaktadır. Muhakaddimede, akidenin şeriatle tesbit edileceğini, yabancı fikirleri n İslamiyete girmeye başlamasından sonra, akide meselelerine felsefenin de karışmaya başladığını ve nakle dayanmıyan mücerred akli görüşlerin de roloynadığı ve akide mese-lelerinde bir karışıklık meydana geldiği belirlendikten sonra, furu' meselelerde zahiri görüşü benimseyen, Zahiriyye mezhebinin, akide meselelerindeki d'urumunuh ne olduğu düşüncesi, mücllifi böyle bir araştırmaya sevketmiş ve zahiriyye mezhebinin en mühim temsilcisi olan Ali b. Ahmed b. Said b. Hazm b. Galib

(Ö.

456/1064) in ak ide me-selelerindeki görüşlerini tesbit etmeye çalışmıştır. Acaba bu mezheb furu' meselelerde zahiri görüşe sahip ike'n asli olan akide meselelerinde aynı görüşe sahip olmuş olsa, Mücessime görüşünü benimsemesi gerek-mezmiydi. Fakat ben onlarda böyle bir ~ey göremedim. Bu mezhebin kurucusu olan Davud ez-Zahiri ve onların ileri gelenleri Yüce Allahın sıfatları meselesinde Ehli Sünnet ve'l-Hadis yolunda oldukları fakat onlardan bazılarının sıfatlar meselesinde Mutezileye tabi olduklan görülür. Şunu da unutmamak lazım ki, Zahiriyye mezhebi furu' mesele-lerde Zahiriyye adı altında toplanır, usulde ise görüşleri muhteliftir. Furu' meselelerinde İbn Hazm, Zahiri olmasına rağmen, usul bablan, sıfat ayetleri, sıfat lıadisleri hakkında kıyasla hareket etmiyen

(2)

kimse-356 İSMAİL CERRAHOGLU

lerin en şiddetlisidir. Busebebten İbn Hazmın mezhebinin usulu'd-din ve akide meselelerindeki durumunu açıklamayı ve gerektiği yerde ten-kid ederek sunmayı ele aldım. Bilindiği gibi İbn Hazm taklidi reddeden, munazara ve eidale şiddet ve gayretlebaşlıyan bir kişidir. Bu bakımdan onun akide ve usulu'd-din meseleleri geniş bir yer işgiil edeceğinden onun sadece Yüce Allah'ınvarlığı, sıfatları ve isimleri meselesi olan, ilahiyat kısmını araştırma konusu olarak seçtim.' Scm'iyyat ve pey-gamberlik kısımlarını konumuzun dışında bıraktım" demektedir.

Böyle bir araştırmaya girişrnek için, evvela şahsın hayatı, yetişmesi ve muhiti mühim roloynayacaktır. Geniş bir ilmi kültüre, pek çok ilimlere, vakıfolan, fakih, usulcü, mütckellim, edip, şair yönleri bu. lunan İbn Hazının, usulcülüğü, fıkıhcılığı, muhaddisliği, tenkidciliği ve müfekkirliği yeterince incelenmiş ise de, İlahiyatçılığı yönü eksik kalınıştır. İşte ben de bu yönü inceleme konusu olarak ele aldım de. mektedir. İbn Hazmın bu husustaki tutumunu ortaya koyabilmek için en sağlam delillere itimat ettiğini ve bilhassa bu konuda İbn Hazm'ın "el-Fasl fi'I.Milel ve'I.Ehvfıi ve'n-Nihal" adlı eseriyle. "el-Muhalla" adlı eserini ve diğer eserlerini esas' aldığını söylemektedir. Müellif, mukaddimesinde y~karıdaki hususları belirttikten sonra, ça-lışma planının aşağıdaki şekilde olduğunu söylemektedir:

Birinci Bab: (S.

15-116)

İbn Hazının hayatı iki fasılda anlatıl-maktadır:

Birinci Fasıl (S..

17-94),

İbni Hazmın aslı, ailesi hakkında onun Farisi asıllı ını yoksa İspanya asıllı mı olduğu üzerinde münakaşalar yapılmakta ve bu konudaki tercihler sırala~maktadır. Doğduğu yer ve tarilı açıklanmakta, terbiyesi ve gelişmesinde gösterilen ihtimama yer verilmektedir. Küçük yaşta ilme başlaması hocaları dinlemesi ve on-lardan ilim alması, kendilerinden ili~ aldığı çeşitli hocalarınin isimleri ve ilimdeki yeri anlatılmaktadır. İlmi değeri üzerinde durulurken, bazı alimlerin onun hakkındakisözleri, ilmine şahadetleri, zeka ve hafıza. sının kuvvetini, kültürünün genişliğini itirafları' zikredilmektedir. Kendisinden ilim alan talebeler kaydedildikten 'sonra, alfabetik sıraya göre sıralanmış islami ilimler alanında yazdıbT],136 eserinin isimlerini vermekte ve bu eserlerin nerelerde bulunduğunu, hasılıp basılmadığı hususunda bilgiler sunmaktadır. Faslın sonunda da çeşitli görüşleri ortaya koyduktan sonra tercih ettiği vefat tarihini vermektedir.

İkinci Fasılda (S.

95-116),

İbn Hazrnın hayatına tesir eden siyasi, sosyal ve ilml yönleri incelemektedir. İbn Hazm'dan önceki Endelüs

(3)

KİT AP TANITMA 357

hayatı ferah, izzet ve rahatlık içinde geçmekte idi. İbn Hazm döne-minden itibaren Endelüsün yaşamında değişmeler olmuş,. fitneler, parçalanmalar ve ihtilaflar zuhfır etmiştir. Bu iki durum karşısında aeaba Endclüsün sosyal ve ilmi hayatı nasıldı, ;Himlerin davranışları nasılolmuştu ve ilim çeşitleri hangileri idi, gibi konular işlenmektedir. İkinci Bab

(s. 117-471)

kitabın asıl konusunu teşkil eden' bu kısım "ililhiyat" lafzının tarifi yapılıp. muhtevası anlatıldıktan sonra konu beş fasıl halinde anlatılmaktadır.

Birinei fasıl (s.

121-150)

Yüce Allahın varlığı meselesi üzerinde durulmaktadır. İbn Hazm burada Allahın varlığının delillerini sun-maktadır. Müellif hu delillerin ınünakaşalarını yapmakta ve değerlen-dirmektedir.

İkinci Fasılda (s.

151-169)

Allahın birliği konusu incelenmektedir. İbn Hazmın bu konudaki delillerini vermekte ve delillerin sıhhatı meseleleri münakaşa edilmektedir.

Üçüncü Fasılda (s,

171-215)

Bu fasılda Allahı cisim, araz, zaman, mekan, hareket, SUl'et, mahiyct gibi hususlardan beri kılan" tenzihat" bahsini işlemektedir.

Dördüncü fasıl (s.

217-404)

Araştırmacı bu fasla hir giriş yaptık-tan sonra, hayat, ilim, kudret, irade, kdam, semi ve basar, izz ve izzet ve kibriya, nefs ve zat, vech, ayn, yed, esabi', cenb, sak, kadem, istiva, nüzfıl, rü'yet gibi sıfatları incelcmekte, bunlara karşı olan şüpheleri ortaya koyup çeşitli münakaşalara' girişmektedir.

'Beşinci Fasıl (S.

405-471)

da, Yüce Allahın ef'ali incelenmektedir. Bu fasla Allah'ın ef'ali konusunda Mutezile mezhebinin görüşünü ihtiva eden bir girişle haşlandıktan sonra, kaza ve kader, kulların fiillerini yaratmak, hidayete ve deHiIete sevketmek, adalet ve cevr, 'Allah'ın ef'alini ta'lil, lutuf ve ıslah, peygamberler göndermek gibi konular tahlilli. bir şekilde delilleriyle araştırılmaktaclır.

i

Sonuçta ise (s.

472-475)

aser bütünüile hülasa edilmeye çalışılmak. ta, ilim ve siyasetle uğraşmış olan İbn Hazmill ilahiyüt ile ilgili görüş-leri.etrafında dolaşmaktadır. Geniş bir ilmi kültüre sahip olan İbn Hazm çeşitli ilimlersahasında 80 bin varak'a ulaşan eserler yazdığı zikredi-' lirse de, onlardan pekazı bu gün bizlere ulaştığı söylenmektedir. İbn Hazmın yetişmesine sebeb olan yaşadığı asır, s~yasi, sosyal ve ilmi yön-lerden özlü bir şekilde aıılatıldıktan sonra, ilm Hazmın şahsiyyeti

(4)

358 İSMAİL CERRAHOGLU

üzerinde durulmaktadır. Sonra asıl konuya geçilerek neticeye ulaştırıcı sağlam bir yolla İbn Hazm, alemin hadis olduğunu ve onun muhdes. olduğunun delillı~ri, ikinci olarak ta, Aııahın varlığına delil olabilecek bu alemdeki eserler üzerinde durmaktadır. Allahın birliğinidelil getirir-ken, akıl ve hissin beraberce bir nizam ve yardımlaşma içerisinde oldu-nu söylemektedir. İbn Hazm, Aııahın kendisini tesmiye ettiği isimlerin hususunun isbatında Mutezile ile mutabakat halindedir. 0, nasıarın zahirini alış metodunda Allaha layık olmayan bir şekildeki tev'ile mu-haliftir. Yine o, Allah'ın mahiyetinin isbatı için olan zat sıfatlarını ve Allahın görülmesi meselelerinde Ehl-i Sünnct mezhebine uygun sözler söyler. Hüsn ve Kubuh meselesinde mutezileye muarız olur. Yüce Allah'ın fiili sıfatlarını ta 'IiI de, Eş'ari ekolü görüşünü benimser, dedik-ten sonra, kitabın sonuna Kur'an ayetlerinin, hadislerin, beyiderin, alem olan isimlerin, müracaat ~ttiği kaynakların ve kitabın konularını ihtiva eden fihristler koymaktadır.

Eser, ilahiyat fakültesi öğrencileri ve kelamla meşgulolanlar için faydalı hir kaynak mahiyetindedir.

Referanslar

Benzer Belgeler

Yabancı Devletin bedelsiz kamulaştırma, millileştirme ve­ ya devletleştirme yollarına başvurması halinde kamu düzeni istis­ nasına dayanarak bu tasarruf bertaraf edilmeli ve

At this point, going beyond the question of ratification, I would like to submit the view that the United States should not content herself vdth mere adherence to the Human

Çünkü, Roma hukuku ancak kendi sistemi içinde kavranabilir ve bu sistem içinde mukayeseli medeni hukuk çalışmalarında Roma - Germen hukuk sisteminin temeli olarak bü­ yük

Keza «komünist cemiyette de bir istihsal münasebeti olacağın­ dan, bu münasebete uygun bir hukuk nizamı da olacak demektir.» Zira, istihsal vasıtalarını, cemiyet adına

1933 den sonra Almanya'da iştira kuvveti yaratmak suretiyle yapılan finansman o zamanki şartlar altında mal ve hizmet arzım kısa bir zamanda artırdığından, nominal milli

İthal mallarına olan talepteki azalma, yurtiçi har- camalardaki azalmanın kıymeti ile marjinal ithal temayülünün çar­ pımına (— A G. Deflasyon, yurtiçi fiyat seviye­

İntikam ferdî bir hak değildi. Toplulukla müşterek bir hakti ve müşterek bir tarzda alınmak şeklinde tecelli ederdi. Kabile fertlerini birbirine bağlayan tesanüt yüzünden

İkame edilen ceza davasından feragat (takibi şikâyete bağlı suçlarda) de tazminattan feragati icap ettirmez.. i) Mürur zamanın kat'ı umumîdir. Yani katıdan borçlu ve kefil