• Sonuç bulunamadı

XX. ölüm yıldönümü dolayısıyla Faik Ali Ozansoy

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "XX. ölüm yıldönümü dolayısıyla Faik Ali Ozansoy"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

SAYFA: 4

X X . ölüm yıldönümü dolayısıyla

Faik Ali Ozansoy

( 1 8 7 6 === 1 9 5 0)

Y A ZA N : Prof. Dr. Bedi N. ŞEHSÜVAR06LÜ

XX. yüzyılın ilk yansında yurdumuz­ da şair, tiyatro yazarı ve bir idareci ola­ rak ün yapmış olan Faik Ali Servet-i Fü­ nûn ve Edebiyat-ı Cedide edebî ekollerinin değerli bir üyesidir. Fakat onun asıl şöh­ reti Mutlu Yarınlar diye çevirebileceğimiz Fecr-i  ti edebi ekolünü ve dergisini kur­ makla başlar.

Servet-i Fünûn topluluğu içinde haya­ linin genişliği ve sembolizme yaklaşan renkli üslûbu iie kişiliğini belirten Faik Ali, Servet-i Fünûn Mecmuasının kapan­ masından sonradır ki çevresinde grupla­ şan genç şair ve romancılarla biraz evvel sözünü ettiğimiz Fecr-i Âti dergisini kur­ muştu. İlk olarak onun başkanlığım ettiği bu grupta günümüzün büyük şöhretlerin­ den Ahmet Haşim, Yakup Kadri, Hamdul­ lah Suphi, Fuad Köprülü ve nihayet Tah­ sin Nahit gibi imzalar vardı

A k ım la ra b a ş k a n lık

Kendisi gibi şair, edip ve idareci bir babanın, Mardin Mutasarrıfı şair ve ta ­ rihçi Sait Paşa’mn oğlu ve edip Süleyman ( N azif’in kardeşi olan Faik Âli Mülkiye Mektebi’nde bugünkü ismiyle Siyasal Bil­ giler Fakültesi'nde okumuş ve 1901 yılın­ da mezun olmuştur.

İşte daha genç bir mülkiye öğrencisi iken ilk şiirlerini yazan Faik Âli yukarı­ da da belirttiğimiz gibi kısa zamanda dev­ rinin ünlü edebiyat ve fikir akımlarında yer almış, hattâ bu akımlara başkanlık etmiştir. Diyebiliriz ki zamanının ikinci bir şair azami, ikinci bir Abdülhak Hamit olmuştur.

Onun 1900-1950 yıllarında yazdığı bü­ tün kitaplarını şu iki bölümde toplayabi­ liriz:

I — Şiir kitapları, 1) Fani Teselliler, 1908

2) Temâsil (Sembolik Şiirler), 1913 3) Eîhan-ı Vatan (V.atan Şiirleri),

1915, 1917

4) M i (Iha t Paşa, 1915

fi) Şâiri Azarım Açık Mektup) 1922 (Abdülhak Hamit’e yazılmış man- zup bir mektup)

II Tiyatro eseri:

1) Payitahtın Kapısında, 1918 (Çanakkale harbi ile ilgili iki per­ delik manzum piyes)

2) Nedim ve T.âle Devri, 1950, 1970 (Beş perdelik manzum piyes) Faik  li’nin bu basılmış eserlerinden başka henüz basılmamış Şehirler Şehriyarı adında bir şiir kitabı daha vardır, Ayrıca çeşitli dergilerde basılan nesir ve nazım­ lan da el’an derlenip bir eser haline ge­ tirilmemiştir kİ onlar da en az 3-5 cilt tutar.

Onun nazmına bir örnek olarak şu şi­ iri veriyoruz:

Rî*m is v e v a b itm e m iş

bi«- «senfoni

Bît hakikat mi, yoksa rüya m ı? Cennet ettin bir anda dünyamı.. Ömrümün bitti, gitti âlâmı; Bitmez asla bu aşkın ilhamı.

Beni âşiifte hâl eden gözler Bütiin ilhamımın semalarıdır; Fzeli ruhun aşinalarıdır; Fbediyet bakışlarında güler. Kederim, şevkim ıztırabımsm; Ruhum, ey ruhumun perisi her an Yeni bir aşk alır temasından.. Sen günahım değil, sevahımsız.

tşte yarım asır boyunca kuvvetli ki­ şiliği ve kalemi ile fikir ve san’at dünya­ mızda böylesine değerli bir imza olarak yer alan Faik Âli Ozansoy evvelce de söjflediğimiz gibi Sait Paşa’nın oğludur. 22 Mart 1292/1876’da Diyarbakır’da doğ­ muştur.

Bursa Maiyyet memuru olarak atıldı­ ğı göreve Bursa ve Balıkesir’in çeşitli ka­ zalarında Kaymakam Vekâleti, Burhaniye Pazarköy (Orhaneli), Mudanya, Gebze ve- Büyükada Kaymakamlıklarıyla devam et­ miştir.

Bu arada 1908’de Pazarköy Kayma­ kamı iken Bursa’da eski valilerden Mehmet Haydar Paşa’nm kızı Mevhibe Hanımla evlenmiştir. 3 erkek, 2 kız çocuğu vardır ve hepsi hayattadır.

M ü s te ş a r lık ta n ö ğ re tm e n liğ e

1909’da Midilli Adası Mutasarrıflığı­ na verilen Faik  li üç sene bu görevde kaldıktan sonra sırasıyla Üsküdar, Kütah­ ya ve Beyoğlu Mutasarrıflıklarıyla Dahili­ ye Nezareti Teftiş Kurulu Müdürlüğü (Başkanlığı)nda bulundu ve nihayet 1917’ de Diyarbakır Valisi, 1919’da da Dahiliye Nezareti Müsteşarı olmuştur. Ancak kısa bir süre sonra bu İdarî görevlerden İstifa ederek ayrılmış ve çok sevdiği öğretmen­ lik ve edebiyat dünyasına dönmüştür.

Kuvvetli Tiirkçesi kadar Farsça ve Fransızca’ya da hakkıyla vakıf olduğu için 1931 yılma kadar Mülkiye’de Fran­ sızca, Saint Benoit Fransız Kolejinde de Türkçe - edebiyat okutmuştur.

1931’de emekli olduktan sonra ise kendini tamamen edebiyata vermiştir. Bu arada 1936-37 senelerinde Marmara adıyla edebî bir dergi yayınlamıştır.

1933’den sonra yaz ayları hariç, bü­ tün ömrünü Ankara’da geçiren Faik Âli Ozansoy 1 Ekim 1950 gecesi sabaha kar­ sı 1.20’de uzun yıllarını geçirdiği Yenişe­ hir, Konur sokaktaki Koral apartmanın­ da hayata gözlerini kapamıştır.

Cenazesi İstanbul’a nakledilerek resmî bir törenle Zfneirllkuyu'ya Abdülhak Ha- mit'in yanma defnedümlştir, ve orada el’ an şairi azama yazdığı açık mektubun ce­ vabını bekler gibidir. Ve bir gazeliyle bu­ günün gençliğine şöyle seslenmektedir:

G A % E D

Eskimez, eski bir lisânım var. Zinde, tâbende bir zebânım var.

Yeni neslin yabancı olduğu bir Başka, îcâz-eser beyânım var. Bir erim yoksa yer yüzünde ne gam ? Kehkeşanlarda âşiyânım var.

Görünen kâinatın üstünde Bana mahsus olan cihânım var. Bu cihânın serir-i şi’rinde

Bir melek yüzlü yâr-ı canım var. Bugün aynı soyun üçüncü bir nesli. Munis Faik Ozansoy gibi devlet idaresinin en üst kademelerinde görev veren değerli bir şair, edip ve idareci yıllardır babası­ nın ve büyük babasının taşıdığı şeref bav rağını el'an zinde tutmakta, şiir ve tiyatro gibi çeşitli edebî yazılarıyla fikir ve san’at dünyamızda da yer almaktadır.

Rahmet olsun Faik Âlilere, rahmet yağsın onları yaratan bu topraklara!..

YARIN :

DIŞ TİCARETTE

BOŞLUKLAR

YAZAN :

MÜNİF AKMANOĞLU

Referanslar

Benzer Belgeler

‹spat› in- celeyenlerden biri de Princeton Üniversite- si’nden, Clay Matematik Enstitüsü için prob- lemi tan›mlam›fl olan Charles Fefferman.. Na- vier-Stokes problemine

Sonuç olarak Denizli ve ekibi, daha burada sö- zünü etmedi¤imiz de¤iflik hastal›klar›n teflhis ve tedavisine, biyoteknoloji, çevre teknolojisi gibi pek çok konuya destek

Önerme’de, mükemmel sayı dediğimiz, kendin- den küçük bölenlerinin toplamı- na eşit olan sayılar için verdiği for- matı hiç cebir ve sembol kullanma- dan, yalnızca

N â­ zım büyük bir şair olduğu için çok kı­ sa sürede bunu an­ ladı.. Otuzlu yılların ortalarına doğru o tarzı bırakıp geç­ miş edebiyatımız­ dan yararlanarak

Paris’teki College de France’da Stanislas De- haene yönetimindeki bir grup araflt›rmac›ysa, ilkel toplumlarda daha az araflt›r›lm›fl olan geometri bilgisini

Güzel Sanatlar Yüksek Okulu Hüsamettin 1983 ’te Marmara Üniversitesi Güzel Sanat­ lar Fakültesi ’ne dönüşünce koleksiyon M.Ü.. Güzel Sanatlar Fakültesi

PAZARTESİ, 7 Temmuz 2003 / _ T%-$0îbÖ I CırkiyeTuring ve Otomobil Kurumu'nun 55 yıllık Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Başkanı, kartvizitinde

Bu çalışmada, Dx uygulamasına bağlı oluşan olası doku hasarına karşı sıçan karaciğer, kalp ve böbrek dokularındaki endojen ghrelin ekspresyonunun