• Sonuç bulunamadı

Adnan Çoker, "soyut dışa vurumcu" resmini anlattı:"sorunum tek renkle söz söylemek"

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Adnan Çoker, "soyut dışa vurumcu" resmini anlattı:"sorunum tek renkle söz söylemek""

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

ADNAN ÇÖKER, "SOYUT DIŞA VURUMCU" RESMİNİ ANLATTI

ö SORUNUM TEK RENKLE

SÖZ SÖYLEMEK...O

Nemika TUĞCU

‘ i - 1STANB U L Harbiye Garanti Sanat Ga­ lerisinde sergisi devam eden Prof. Ad- - - - nan Çöker, sanat anlayışı ile ilgili soru­ larımızı şöyle yanıtladı:

— Paris sonrası, izlediğimiz kadarıyla abs­ tre çalışmalarınız var. Daha sonra geometrik dizinlere geçiyorsunuz. Bu iki yapıyı ilişki ola­ rak karşılaştırabilir misiniz?

— Akademiye giren her öğrenci gibi ben de önce figürasyondan geçtim.

1955 yılma kadar çeşitli araştırmalar arasında geometrik resimler yaptım. 1955-1960 yılları ara­ sında etüdüm sonucunda soyut ekspresyonizme geçtim. Sorunuzdaki abstre ya da geometrik ye­ rine formu çok az belli olan ya da kesin olarak belli olan demek daha doğru olur. O yıllarda Paris’te ve bütün dünyada böyle bir akım uy­ gulanıyordu. Ben de bu akım içinde kendimi bul­ dum ve dilini öğrenmeye çalıştım. Çünkü yeni resim oydu ve bu akımın dili içinde birtakım yön­ temler öğrenmek durumundaydık. Bunlann so­ nucunda soyut dışavurumcu resimler ortaya çık­ tı. 1960 yılında Türkiye’ye döndüğümde bu uy­ gulamayı yaptım ve bazı çevrelerce olumlu kar­ şılandı.

"Tuvalle bütünleşen, onunla

birlikte yaşayan bir dünya ya­

ratmak istiyorum. Benim için

resmin gerçeği budur”

Prof. Dr. Adnan Çöker

Türk nakkaşında Nigâri’de de Batı etkisi var. Dünyadaki yerimizi bulmak için dünyanın her

tarafına bakmamız lazım. Tabii ki yerel özel­ likleri de dikkate alarak.

— Yani bir sentez...

— Evet, şimdilik bir sentez. Belki daha sonra başka şeyler çıkar ortaya. Yeter ki Türk sanat­ çısı daha bilinçli olsun, kendini daha iyi tanı­ sın. Yalnız güzel resim yapmasın, düşünsel yö­ nü ağır bassın, yoğunlaşsın. Gerek kendisi için, gerek kendinden sonraki kuşaklara kendinden bir şeyler bıraksın. Kültür olmadıktan sonra is­ tediğiniz kadar görüntüsü güzel şeyler yapın, bir şey ifade etmez. Ama içinde bir kültür yatıyor­ sa o geleceğe bir birikimdir.

— İleriye dönük çalışmalarınızdan söz eder misiniz?

— Tuvalle bütünleşen bir dünya yaratmak istiyorum. Tuvalin üstünde ya da derininde, tu­ vali bizzat işgal eden şeyler değil de tuvalle bü­

tünleşen, onunla birlikte yaşayan bir dünya ya­

ratmak istiyorum. Benim için resmin gerçeği bu­ dur.

Paris’e ikinci kez gidişim bir yön bulma me­ selemdir (1964-1968). O yıllarda yeni arayışlar içerisinde soyut ekspresyonizmi sınırlandırma ge­ reksinimi duydum. Bu sınır giderek resimlerin içine girmeye başladı. O kadar güçlü oldu ki içe­ riği yok etti ve içerde konstrüksiyon, temel yapı ve mimari başladı. Öğrencilik yıllarımdan beri eski Türk sanatına karşı eğilimim vardı. Türk sanatçıları bir taraftan soyut sanata doğru yö­ nelirlerken, diğer taraftan Türk kaynaklarına yeni bir bakış açısıyla girmeye başladılar. Osmanlı Türk sanatlarına eğilme onları yeniden diriltme değil, oradaki yapı fikrini, dekoratif öğeleri, te­ mel meselelerini ele almaktı. O yapı fikri zaten evrensel bir fikirdir. Eserlerimde Osmanlı ve Sel- çuk’ u tramplen olarak almışımdır.

— Resimde rengin önemi nedir, olayı nasıl ortaya koyarsınız?

— Temel öğelerinden söz edersek, resim bi­ çimle, tonla, renkle yapılabilir. Üç temel öğe­ den birinin egemenliği de görülebilir. Ben renk­

çi bir ressam değilim. Ancak kullanacağım bir

tek renkle nasıl söz söyleyebilirim, sorunum bu­ dur. İnsanın kendini bulması renkli resim yap­ masıyla özdeşleştirilemez. Kendisini anlatması önemlidir.

— Resmin özgünlüğünün yanı sıra içeriği de önemli. Resim evrense) bir dil. Sizin resim­ lerinizin Türkiye coğrafyası ile ilişkisi nedir?

— Dünyanın başka bir yerindeki insan res­ me baktığı zaman onu ilgilendiren öğeler de bu­ lunmak içinde. Bir de yerel ilişkiler evrensel dü­ zeye nasıl çıkar ben onu düşünürüm. Batı me­ selesinden korkmayalım. Mimar Sinan’ da Batı etkisi var. OsmanlI’ nın en güçlü döneminde bir

V V A - m r - H —

İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Birçok farklı araştır- macı, klasik panik olgularına kıyasla, uyku panik bozuk- luğu olgularında kliniğin daha ciddi, daha ağır, gün boyu atak sıklığının daha

Araştırma ile, İzmir kentinin daima yerleşilegelen bir kent olmasında doğal ortam koşullarının belirleyiciliği ne ölçüde olmuştur?, Kentin sahip olduğu

Soru: CHPS için gelecekteki elektrik ve ısı üretimi için, enerji talep tahminine göre. yük eğrileri

In this case report, we have discussed the association between age, dose of radiotherapy and the detection time of a secondary CNS tumor detected following

Bu araştırma ile flüt repertuarının en önemli eserlerinden biri olan, çağdaş ve yenilikçi özellikler içeren Flüt Konçertosu’nun incelendiği, bu eseri icra etmek isteyen

Varyans analizi sonuçları incelendiğinde bisküvi formülasyonu ve atmosfer koşullarının duyusal sertlik değerleri üzerinde önemli (p<0.05) farklılığa neden

Smith qui a occupé aussi la Chaire des Sciences Juridi­ ques à l’Université Mac Gill dé Montreal, donnera cinq conférences à Istanbul. İstanbul

Araştırmanın amacı; Marmara Üniversitesi Teknik Eğitim Fakültesinin farklı bölümlerinde okuyan öğrencilerin endüstri stajlarının yönetim ve denetimine