• Sonuç bulunamadı

Başlık: BİLGİ TEORİSİ VE GETTIER PROBLEMİYazar(lar):GRUNBERG, TeoCilt: 40 Sayı: 1 DOI: 10.1501/Ilhfak_0000000423 Yayın Tarihi: 1999 PDF

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Başlık: BİLGİ TEORİSİ VE GETTIER PROBLEMİYazar(lar):GRUNBERG, TeoCilt: 40 Sayı: 1 DOI: 10.1501/Ilhfak_0000000423 Yayın Tarihi: 1999 PDF"

Copied!
8
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Prof. Dr.Teo GRUNBERG*

ı.

Bilgi'nin Şartları

Bilgi teorisi bilgi kavramını konu edinir. "Bilme" sözcüğünün ise aşağıda gösterdiğimiz üç farklı anlamı vardır.

(i) "Olduğunu bilme" anlamında kullanılış

(ll) a, p olduğunu biliyor (a, p olduğunu bilir) veya

(2) abiliyor kip

biçi11?-.indekiönermelerde "biliyor" olduğunu bilme anlamında kullanılı-yor. Ornek olarak

(3) Ali Farabı'nin büyük bir filozof olduğunu biliyor önermesi (l) biçiminde,

(4) Ali biliyor ki Farabı büyük bir filozoftur (2) biçimindedir.

(l) ve (2)'de "a" bilen kişinin adını, "p" de bilinen önermeyi temsil ediyor. "a biliyor ki" sözü "Ba" olarak gösterilir. Buna göre (1)ve (2)

(5) BaP

olarak kısaltılır. "Ba", P gibi bir önermeden (5) önermesini oluşturduğun-dan bir birli eklem sayılmalıdır.

(ii) "İş bilme" anlamında kullanılış

(6) a, bişini yapmasını biliyor

biçimindeki önermelerde "biliyor" iş bilme anlamında kullanılıyor. Örnek olarak

(2)

98 TEO GRUNBERG

(7) Ali bisiklete binmesini biliyor

önermesi (6) biçimindedir. "a"bilen kişinin adı, "b" yapılması bilinen iş'i temsil ediyor. Dikkat edilirse (6)'da geçen "biliyor", herhangi bir önerme-nin doğruluğunun bilinmesi anlamına gelmez. Burada bilinen, bir öner-menin doğruluğu değil bir işin yapılmasıdır. (6) biçiminde önermeler a kişisinin belli bazı becerileri veya yatkınlıklan olduğunu dile getirir. Buna göre (6) yerine

(8) Belli şartlar yerine gelseydi a kişisi b işini yapacaktl. Örnek ola-rak Ali'nin bir bisikleti olup bu bisikIete binrnek istese; o zaman bisiklete binecekti.

(iii) Bir konuyu bilme anlamında kullanılış

(9) a, b'yi biliyor

biçimindeki "biliyor" bir konuyu bilme anlamında kullanılıyor. Örnek olarak

(10) Ali Behçet'i bilir (ll) Ali erguvan rengini bilir (12) Ali kimya biliyor

önermeleri (9) biçimindedir. (9)'da "a"bilen kişinin adını, "b" bilinen ko-nunun adını temsil ediyor. Burada bilinen, bir önermenin doğruluğu veya bir işin yapılması değil, belli bir konudur. "Biliyor sözcüğü "a" ve "b" adlarından (9) önermesini oluşturan bir ikili yü~emdir. Konuyu bilme an-lamında "tanıma" sözcüğü de bazan kullanılır. Ornek olarak (11) yerine

(13) Ali erguvan rengini tanır da denir.

(14) Ali gezegenleri biliyor

gibi içinde "F' gibi bir birli yüklem geçen

(15) a,F leri biliyor biçimindeki (16) Ali Gezegenleri biliyor gibi bir önermeyi

(17) 'Vx(Fx~ a, x'i biliyor) biçimine dönüştürebiliriz.

İmdi bilgi teorisinde "biliyor" sözcüğü yalnız "olduğunu bilme" an-lamında kullanılır. Dolayısıyla "bilgi" kavramını bundan böyle hep sözü

(3)

geçen anlamda kullanacağız. Şimdi olduğunu bilme anlamındaki bilginin çözümlemesini yapacağız. Bu amaçla bilginin gerekli ve mümkünse ye-terli şartlannı ortaya koyacağız.

Önce bilme ile kanma arasındaki bağıntıyı ele alıyoruz. akişisinin p

önermesine kanma'sı, a'nın p önermesinin doğru olduğunu kabul etmesi demektir. ("Kanma" sözcüğünü burada aldanma anlamında kullanmıyo-ruz.)

(18) a,p'ye kanıyor veya

(19) a,.p olduğu kanısındadır

biçimindeki önermeleri

(20) KaP

olarak kısaltınz.

akişisi p önermesine kanmazsa, yani p'nin doğru olduğunu kabul et-mezse p olduğunu bilemez. Yani

(21) -KaP~-BaP

Dolayısıyla

elde edilir. O halde kanma bilmenin bir gerekli şartıdır.

Bilginin ikinci gerekli şartını bulmak için yanlış bir önermenin bilgi sonu su olup olmadığını soruşturalım. Eğer p önermesi yanlış ise, p oldu-ğu, yani p'nin doğru olduğu bilinemez. Ancak olan bir şey bilinebilir, ol-mayan bilinemez. O halde

(23) -p~-BaP

Dolayısıyla

(24) BaP~p

Dikkat edilirse bir önermeyi ileri sürmekle bu önermenin doğru olduğunu ileri sürmek aynı şeydir. Dolayısıyla

(25) p doğrudur Hp

(4)

100

(26) Bap-7p doğrudur

TEO GRUNBERG

elde edilir. O halde bilginin ikinci gerekli Şartı doğruluktur.

Bilginin üçüncü gerekli koşulu haklı gösterme'dir. Bir önerınenin haklı gösterilmesi, bu önerınenin doğru olduğunu gösteren yeterli kan ı1a-nn ortaya konulması demektir. akişisinin p önermesini haklı gösterdiğini

(27) HaP

biçiminde dile getiririz. Her bilgi doğru bir kanıdır. Ama her doğru kanı bilgi değildir. Bir kanının raslantı sonucunda doğru olması durumunda bilgi sayılamaz. Doğru bir kanının bilgi olması için haklı gösterilmiş ol-ması gereklidir. Böylece

(28) BaP-7KaP

elde edilir

(22), (24) ve (28)'den

(29) BaP-7(KaP Ap AHaP)

elde edilir. Bilgi teorisinin başlıca temsilcileri gelenekselolarak sözünü ettiğimiz üç şartın yeterli olduğu kabul edilmiştir. Buna göre bilginin çö-zümlemesi veya tanımı olarak aşağıdaki önerme ortaya çıkar.

Ancak Ş2'de açıklayacağımız gibi (30) önermesinin geçersiz olduğu son yıllarda gösterilmiştir. Bundan dolayı (30)'un dile getirdiği çözümleme gözden geçirilmelidir.

2. Gettier Örnekleri

Gettier adlı bir felsefeci 1963 yılında haklı gösterilmiş doğru kanının bilgi olmadığını gösteren örnekler ortaya koymuştur. Daha sonra Gettier

tipi örnekler denilen benzer örnekler oluşturulmuştur. Gettier tipi örnek-leri ortaya koyan felsefeciler bilginin sözü geçer üç gerekli şartını kabul ediyorlar; ancak bu üç şart yetersiz olduğudan yeterli bir bilgi çözümle-mesi veya tanımını elde etmek amacıyla dördüncü bir şart arıyorlar. Böyle bir şartın aranması problemine de Gettier problemi deniyor. Biz burada üç farklı Gettier tipi örneği sergiliyoruz. ilk iki örnek şu iki ilkeye dayanır.

J. ilke: (HaP ile -p bağdaşabilir, yani yanlış bir önerme haklı

(5)

2. İlke: HaP. p 1-q(yanip, q'yu mantıkça içeriyor) ve akişisi q so-nucunu p'den çıkarıp q'yu kabul ederse, Kaq olur.

Birinci Örnek

pönermesi

(1) Behçet Adana'ya gitmişti.

q önermesi de

(2) Behçet Bolu 'ya gitmişti

anlamına gelsin. p'nin yanlış q'nun doğru olduğunu kabul edelim. Öte yandan. "a"Ali adını temsil etsin.

(3) HaP

nin doğru olduğunu kabul ediyoruz. Oysa

(4)p 1-pVq

Ali'nin (4)'ün geçerli olduğunda dayanarak p Vqsonucunu p'den çıkarıp

p Vq'ya kandığını ve (ii) ilkesi gereği p Vq'yu haklı gösterdiğini varsa-yuozu. Yani

(5) Ka (pVq)

(6) Ha (pVq)

q önermesinin doğru olduğunu kabul etmiştir. Oysa

(7)ql-pVq

O halde

(8) pVq

önermesi doğrudur. Böylece (5), (6) ve (8)'den

(9) Ka (pVq) A(pVq) AHa (pVq)

önermesi elde edilir. Ancak (9)'un doğru olmasına rağmen

(10) -Ba (pVq)

olur. Nitekim Ali'nin p Vq'yu haklı göstermesi, doğru olan p önermesine değil, yanlış olan q önermesine dayanıyor. Böylece haklı gösterilmiş doğru bir kanının bilgi olmadığı ortaya çıkar.

(6)

102 TEO GRUNBERG

Dikkat edilirse sözü geçen 1. örnekte p önerınesi yanlış olmakla bir-likte haklı gösterilmiştir. Bu durum (i) ilkesi gereğince mümkündür.

İkinci Örnek

"Ali" adlı bir öğretmenin sınıfındaki "Behçet" adlı bir öğrencinin Ford markalı bir araba sahibi olduğunu haklı gösterdiğini kabul edelim. "Ali"yi "a","Behçet"i "b", "sınıfın bir öğrencisidir ve Ford meraklı araba sahibidir" birli yüklemini de "F" ile temsil ediyoruz. O zaman.

(Il) HaFb

elde edilir. Ancak Fb önerınesinin yanlış olduğunu kabul ediyoruz. Gene "Pb" nin ya~lış olmasına rağmen (ll )'in doğru olması i ilkesi gereği mümkündür. Imdi

(12) Fb 1-:lxFx

Öğretmen Ali'nin (l2)'nin geçerliliğine dayanarak :lxFx sonucunu Pb'den çıkanp :lxFx'e kandığını ve :lxFx'i haklı gösterdiğini kabul ediyoruz. Böylece

elde edilir.

Öte yandan öğretmen Ali 'nin bilgisi olmaksızın "Cevdet" adlı ve aynı sınıf ta olan bir öğrencinin Ford markalı bir arabanın sahibi olduğunu varsayalım. "Cevdet" adını "c" ile temsil ederek

(15) Fe

elde edilir. Oysa

(16) Fcl-:lxFx

Sözü geçen (15) ve (l6)'dan

(17) :lxFx

elde edilir. Yani :lxFx önermesinin doğru olduğu ortaya çıkar. (13), (14) ve (16)'dan.

(7)

elde edilir. Oysa akişisi :3xFx olduğunu bilmiyor, Nitekim a'nın :3xFx'i haklı göstermesi doğru olan Fe önermesine değil, yanlış olan Fb önerme-sine dayanıyor. Bu ikinci örnek ise haklı gösterilmiş doğru bir kanının bilgi olmadığını ortaya koyuyor.

Görüldüğü gibi ilk iki örnek (i) ile (ii) ilkelerine dayanıyor. Aynca bu örneklerde haklı göstermenin bir yanlış öncüIe dayanmaması şartı öne-rilebilir. Ancak her iki çözüm önerisinin aşağıda gösterilen 3. örnek tara-fından önlendiği ni göreceğiz.

Üçüncü Örnek

Bir çayırda bulunan Ali, uzakta koyun olarak algıladığı bir nesneyi görüyor. Ali, bu algısına dayanarak

(19) Çayırda bir koyun vardır

önermesini haklı gösteriyor. "Ali" adını "a" ve (19) önermesini de "r" ile temsil edelim. O zaman

(20) Har

elde edilir. Ali'nin algısına dayanarak p'ye kandığını varsayıyoruz. O halde

(21) Kar

elde edilir. İmdi Ali'nin koyun olarak algıladığı nesnenin gerçekte iri ve tüylü bir köpek olduğunu, ancak çayırda Ali'nin görmediği bir yerde ger-çekten bir koyun'un bulunduğunu varsayalım. Bu durumda

(22) r

önermesi doğru olur. (20), (2l) ve (22)'den

(23) Kar ArA Har

önerınesi elde edilir. Oysa akişisi r 9.Iduğunu bilmiyor. Nitekim haklı gösterme alg1 yanılgısına dayanıyor. Uç üncü örnek öbürleri gibi haklı gösterilmiş doğru bir kanının bilgi olmadığını gösteriyor.

Üçüncü örneğin (i) ile (ii) ilkelerine dayanmadığını ve bu örnekteki haklı göstermenin yanlış bir öncüIe dayanmadığını görüyoruz. Dolayısıy-la bu örnek Genier problemi için söz konusu oDolayısıy-lan çözüm önerilerini önlü-yor. Her üç Genier örneğinin ışığı altında önerilen başka bir çözümü aşa-ğıda açıklıyoruzA

(8)

104 TEO GRUNBERG

(24) HaP başlangıçta doğru olsun. q gibi bir örenmenin HaP'nin bo-zucu'su olması, q'nun doğru olması ve q'nun kanıt sayılması halinde HaP'nin yanlış değerini alması demektir.

Bu tanıma göre Gettier probleminin çözümü olarak önerilen dördüncü şart şöyle dile getirilir.

(25) KaP Ap A HaP doğru olsun. O zaman a'nın p olduğunu bilmesi

için HaP 'nin q gibi hiçbir bozucusu olmamalıdır.

Sözü geçen her üç örnekte haklı gösterilen bir önermenin bir bozucu-su bulunuyor. I. örnekte doğru olan -p önermesi HaP'nin bir bozucusu-dur. Bu bozucudan dolayı HaP'nin ve dolayısıyla Ha(PVq)'nin doğruluk değeri yanlış oluyor. 2. örnekte doğru olan -Fb önerınesi HaFb'nin bozu-cusudur. Dolayısıyla bu bozucunun karşısında HaFb'nin ve Ha3xFx'in doğruluk değeri yanlış oluyor. 3. örnekte ise bozucu

(26) Ali'nin gördüğü nesne bir koyun değil bir köpek'tir

önerınesidir. Bu bozucunun karşısında Har önermesinin doğruluk değeri yanlış olur. Bozucu göz önünde tutulduğunda pV q, 3xFx ve r önerıneleri bilginin gerekli bir şartını yerine getirmediklerinden artık bilgi sayılmaz-lar. Böylece Gettier problemi çözülmüş olur.

1. Şkz. Grünberg, Teo: Epistemik Mantık Üzerine bir Araştırma

(O.D.T.U. Yayınlan 1971).

2. Bkz. Gettier, e.: "Is Justified True Belief Knowledge?" Analysis 23 (1963).

3. Bkz. Shope, RX.: The Analysid of Knowing. (Princeton U.P. 1983).

4. Bkz. Lehrer, K. and Paxson, T Jr.: "Knowledge: Undefeated Justi-fied True Belier', Journal of Philosophy 66 (I 970).

Referanslar

Benzer Belgeler

Yeni Kanunda Adlî Tıp İhtisas Şubelerinde önemli bir değişiklik ge­ tirilmemiştir. Esasen mevcut olan bazı şubelerin alt şubeleri oluşturul­ muştur. Mevcut

A — Madenleri kamu mülkü sayan, arama ve işletme hakkını devlete veren «domanial sistem». * Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi. Not: Bu yazı, 2172

Hakimin önüne gelen her meselede yapması gereken ilk ve başta gelen görevi maddî olayı niteleyip uygulayacağı hukuk kuralını bulmaktır (HUMK. Hakim, görevini yerine

1844 tarihli yasaya göre verilen patentlerle, tibbi ulaçlara ilişkin özel patent­ ler dışında, patent 1968 tarihli yasaya göre verilecek, Avrupa Patentine Münih

Ankaraya tevdi edilen Dernek evrakını esas alarak, yeni bir üye listesi hazırladı ve 1978 yı­ lının ilk günlerinde sayıları 900'ün üstünde olan, tüm Roma ve eski çağ

Evlilik dışında Türk anadan doğan çocukların vatandaşlığı ile ilgili hükmü, evlilik içinde doğan çocukların vatandaşlığına ilişkin hü­ kümlerden sonra bir c

Bu etüdün ağırlık merkezini 1964 Türk Vatandaşlığı Kanunu "T- V K " nun bu hususa ilişkin hükümleri teşkil edecek, ancak vatandaşlık hakukumuzun

için en ufak bir neden de yoktur [yoksa, Alman devi îtler özel hukukun­ da (geçen yüzyılda Prusya Devleti ile katolik kilisesi arasında cere­ yan etmiş olan) din -