• Sonuç bulunamadı

EVALUATION OF OPHTHALMO-NASAL TRAUMA IN FORENSIC MEDICINE.

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "EVALUATION OF OPHTHALMO-NASAL TRAUMA IN FORENSIC MEDICINE."

Copied!
8
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Değerlendiril mesİ

UFUK DEMtROGLU al, ZEK! SOYSAL bL, ÖZDEMtR KOLUSAYIN b) , AYŞE NUR ESEN c) a) İstanbul Üniversitesi Adli Tıp Enstitüsü, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Göz Hastalıkları Anabilim Dalı,

Adli Tıp Kurumu, İstanbul, Türkiye

b) İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı ve Adli Tıp Kurumu, İstanbul,

Türkiye

c) Haydarpaşa Numune Hastanesi, İstanbul, Türkiye

EVALUATION OF OPHTHALMO-NASAL TRAUMA IN FORENSIC MEDICINE

Summary

Injurics to face and head generally affcct more than one system. The walls of Ibe paranasal sinuses also form the walls of the orbit containing Ibe eyeball. in Ibe same way, Ibe laerimal system begins in the eyelids ends in Ibe nose. Because of Ibese dos e relationships, trauma to Ibe head affects Ibe eye, Ibe paranasal sinuses and the laerimal system together. in fractures of Ibe temporal bone, containing the middle and innerıbe ear, facial nerve is generaliy affected, preventing dosure of the lids. As a complication, functional loss of vision mayoccur.

in this sstudyt, cases of ophlbalmonasal trauma among Ibe files Ibat are senI to Ibe Council of Forensİe Medicine by Ibe eourts were searched and Ibe lesions and Ibe lesions and Ibeir numerical evaluation analysed.

Kcy words: Ophthalmo-nasaltraumas - Bonefractures - Sofi tissue lesions

Özet

Yüze ve kafaya isabet eden travmalarda çoğu kez birkaç sistem beraberce etkilcnebilir. Gözün içinde bulunduğu orbita boşluğu ile paranazal sinüsler ortak duvarlara sahiptir. Aynı şekilde, gözyaşı yoliarı da göz kapaklarından başlayarak burun içinde sonlanır. Bu yakın anatomik komşuluklar nedeniyle kafaya isabet eden bir travma, görme organını, paranazal sinüsleri ve gözyaşı sistemini birlikte etkileyebilir. Işitme organı olan kulağın içine yerleştiği temporal kemiğin kırıkları, fasiyal siniri etkileyerek göz kapağının kapanamamasına neden olur. Bunun komplikasyonu olarak görme organında fonksiyon kaybı meydana gelebilir.

Bu çalışmada, 1985 yılı içinde Adli Tıp Kurumu II. Ihtisas Kurulu'na yargı organları tarafından gönderilmiş olan dosyalar arasındaki oftalmo-nazal travmalı olgular irıeelenmiş ve bunların Adli Tıp açısından değeri belirlenmeye çalışılmıştır.

(2)

158 U. DEMIROGLU. Z. SOYSAL. Ö. KOLUSA YJN. A.N. ESEN

GİRİŞ

Kulak-burun-boğaz

bilim

dahnın kapsamına

giren paranazal sinüslerin,

göz

küres

i

nin içinde bulunduğ

u

orbita ile dire

kt

komşulukları vardır. Bu komşuluk

nede

n

iy

le

gerek

paranazal

s

inüs,

gerekse orbi

ta

travmaları

birbirlerini

etkilerler.

Orbitaya künt bir

c

ism

in

çarpması

duru

munda, her

bi

ri b

ir

paranazal

sinüs

duvarını teşkil

eden

orbita

duvarlarında kırıklar meydana

geleb

il

ir

.

Orbita

tabanı kınğında

göz

kapaldarı şiş

ve ekimotiktir,

inf

raorb

i

t

al

sinirin

e

t

kile

n

mesine

bağlı

olarak infrao

rbi

tal bölge derisinde

hissizli

k durumu

m

evc

utt

ur.

Kırıkların büyük olduğu

d

u

rum

l

arda,

kırığın

h

eme

n

üstünd

e

b

u

lun

a

n

orbita i

çeriği, yağ

dok

usu,

a

l

t oblik

ve rektu

s

kasları geniş

olan

kırık alanından

m

aks

ill

er

sin

üse

inerek

e

nofta

l

musa

yo

l

açab

ilirler. Röntge

n

in

ce

lemelerinde

kırığın sınırları

genellikle belli

olur

ve

m

aksille

r sin

ü

ste

kanamalı sıvı

düzey

i

görülür. Bu durum

d

a en beli

rg

in

bu

l

g

u

,

kırık

bölgesindek

i

yapıların alt

rektus

kasmı sıkıştırması

sonucu etkile

n

e

n

gözün

yukarı

doğru kaldırılmamasıdır. Ayrıca

düzensiz

iyileşme

ve

f

i

br

öz do

kunun meydana

gelişi

de

gözün

yukarı doğru

hareketini önler.

Etmo

i

d

sinüs

l

e

komşu o

lan

orbitanın içya

n

kırıkları

ekseriya

sess

izdir. Bazan iç

rek

t

us

kasının kırık

i

çinde

kaldığı

tesbit

edilmiştir.

Fron

ta

l

sinüsün

tabanını teşkil

eden

or

bi

ta

tavanı kırıklarında

orbita

üz

eri

n

de

bulunan kan

pıhtıları

venöz d

önüşü

engelleyerek, konjestiyona neden ol

u

rlar.

Bazan

defe

kt

o kadar

büyük

olur ki, beyin

dokusu

ve

men

inksler

bu defektte

n

içer

i

g

ir

erek göz

kür

es

i

n

i ö

n

e

doğru

iterler.

M.

levator

palpebra

lis

superior

'un

etkilenmesiy

l

e ptozis

meyda

n

a

gelir.

Alnın

d

u

yusa

l

fonksiyon

u

nu

sağlayan

n.trigeminalis'

i

n etkilenmesiyle,

üst göz

kapağından kulağa

kadar uza

n

a

n b

ölgede

uyuşukluk

ve

duyu

bozukluğu ortaya çıkar.

Orb

it

a ilc paranaza

l

sinüs1crden

b

irinin

kırıkla bağlantılı olması

durumu

n

da,

paranazal sinüs

havasının orb

ita

yumuşak dokuları

i

çeris

i

ne

girmesi sonucu

orbita

am

fi

zemi meydana gelir.

Bu

duruma daha z

i

y

ad

e orbita içyan duvar

kınklannda

ve o

rbi

ta

ilc etmoid

sinüs

arasında bağlantı oluşması ha

l

i

nde

rastlanır.

Orbitaya gi

r

en hava öne

doğru

ilerieye

r

ek,

g

öz kapakları i

l

e

konj

un

ktiva

altında

belirir.

Hastanın

b

uru

n yoluyla

kuvvetli nefes

alması

ha

li

nde

orbita

am

fi

zeminde

ani

bir

artış

meyda

n

a

gel

i

r,

palpasyon

l

a

krepirasyon

alınır.

Orb

it

a

ile

sinüslcrin

bağlantılı olması,

orbita

infeksiyonları

yönün

d

en bir kaynak

oluşturur

(1-4).

Sfenoi

d

s

inü

s

travmaları

chiasma cpticum. foramen

opticum ve

göz

sin

irl

erinde

hasar

m

eydana getirir, s

in

üs

tabanının

travmatik

lezyonları nazofar

enksi

etkiler.

Temporal kemik

kırıklarında

hemo

t

impanum,

dış

kulak yolunda kanama ve

lase

rasyon, k

ul

ak

zarı

pe

rf

orasyonu

ilc fas

i

yal paraliz

i

görülü

r

(5). Fasiyal

para

l

i

zide,

göz

kapaklarının kapanamamasından dolayı korneanın açık kalmasıyla

keratit

meydana

gelir (6). Temporal kemik

kırıkları

kafa

ya isabet eden travmalar

sonucu

oluşur

(2,

5).

Tempo

r

al

kemiği kırmaya

ye

t

erli o

l

a

n

k

ünt

bir

travma

, ekseriya

beyin

sarsıntısına

ve

e

n

(3)

sızdığı görülür.

Vertigo

ile

kondüks

i

yon, se

n

sorinöral ve mikst

tipIerde

işitme kayıpları oluşabilir

(5).

Temporal

kemik

kırıkları

long

itüd

inal

ve

tr

ansvers

kırıklar şeklinde

görül

ü

r.

L

ongitüdina

l

kırıklar, kafanın

t

empor

al ve pariye

t

al

bölgelerine

i

sabe

t

ede

n

travmalara

bağlıdır.

Bu

kırıklar

temporal

kemiğin

skuamöz

kısmından başlayarak kem

i

k kulak

kanalının

arka ve üst

duvarlarına,

burada

n da

orta kulak

tavanına doğru

gelerek labirent

kapsü

l

ünün önünden

geçip

orta kafa

çuk

u

ru

n

da

sonlanırlar.

Long

itüdinal

kırıklar

kondüksiyo

n

tipi

işitme kaybı

yapa

rl

ar.

Long

i

dinal

kırıklarda gör

ül

en fasiyal para

li

zi

daha

sonra

ortaya

çıkar; komprcsyo

n

ve

i

skemiye

bağlıdır (5, 7,

8)

.

T

ransvers

kırıklar kafanın

fro

ntal

,

par

iyetal

ve ok

sipita

l

b

ölgelerin

e isa

b

et eden

travmal

a

r sonuc

u

meydana

geli

r.

Bu kı

nklarforamen

magnum'

da

n başlayarak,

ark

a

ka

f

a

çukurun

u

pe

tr

öz piramit

yoluyla

geçip, orta

k

a

f

a

çukuruna

ulaşırlar. B

ur

adan

da

labirent

kapsü

l

üne

gide

rl

er. Transvers

kırıklar

koklea ve vestibülü parçal

ay

arak se

n

sor

in

öra

l

işitme kaybı,

ve

r

tigo ve

nis

t

agm

u

sa neden

olabilirler.

Bu

çeşit kırıklarda

g

ö

r

ül

en

fasiya!

paraliz

i

ani olarak

ortaya çıkar

(5,

7)

.

Gözyaşı

kesesi

buru

n

kemiğinin dışyanında

bu

lu

nu

r.

Gözyaşı yolları

d

a

m

eat

us

inferior

'a

açılır. Dolayısıyla

buru

n

kemiği kırıkları gözyaşı

yo

lunu

tıkayarak

veya

kesintiye uğ

ratarak epiforaya nede

n

ol

a

bil

irle

r.

Gözyaşı yollarında

ve

çevre dokularda

oluşan

ödem ve ekimoz

geçic

i

tıkanıklığa

yol açabilir.

Maksilla ve

orb

it

a

tabanı kırıklarında

da

gözyaşı yollarında aynı

travmatik

bulgu

l

ar

meydana

geleb

il

ir

(6,

9, 10).

Klin

ik

öne

mi

yukanda özetlenmeye

çalışılan

oftalm

o

-naza

l

trav

ma

lar

a

dli

tıp açısından

da

b

üyük öne

m

taşırlar.

Bu nedenle,

bu

çeşit lezyonların

özellikler

in

in

klinik ve labo

rat

uv

ar

i

ncelemel

eri

ilc tesbit edi

le

r

ek

kayde

dilmelcri

gere

kir.

Oftalmo-nazal

t

ravma nedeni ilc yaralanan

kişinin raporları

göz,

kulak-burun-boğaz ve

adli

tıp uzmanları tarafından değerlendirilir. Kişilerin

yasa

l

haklarının kaybolmaması

i

n

bu

değerlendirmelerin

objektif

ölçülerde

ve

b

elli

standardıara

göre

yapılması gerek

m

ektedir.

Geçmiş uygula

ma

lara

bi

r

göz

atıldığında,

Adli

Tıp

K

urum

u'

n

da

bir gözün

gör

m

es

inin tam

kaybı,

u

zuv

zaafı

o

lar

ak

n

itelendir

il

-mekteydi

.

Bugün

gözün fonksiyonlar

ı

da düşünülerek

tek göz

kaybında

d

erinlik h

i

ss

i

de

kalmadığından Adli Tıp

Kurumu ve

Yargıtay arasında

k

urulan

diyalog

so

nu

cund

a

bu

durum uzuv

t

atili

olarak

değerlendirilmektedir.

Oysa bir

kulağın işitmesinin

tam

kaybı

bugün

uzuv zaafı

ola

rak

n

i

t

elcndiril

m

ektedir.

B

u n

edenlerle

Adli

Tıp

K

urum

u'na

gele

n

olgular içinde o[talmo-nazal

travmaların sayısal

duru

mu d

eğerlendirilmeye çalışılmıştır.

MATERYAL VE METOD

1985 yıh içerisinde Adli Tıp Kurumu II.lhtisas Kurulu'na yargı organlannca gönderilen adli dosyalar ve

muayeneleri isıenen şahıslar arasında oftalmo-nazal travmalı olgular tebit edildi. Bu şahıslar göz ve kulak-burun-boğaz yönlerinden ilgili uzmanlarca incelendi. Gerek görülen olgular daha ileri tetkiklcrinin yapılabilmesi açısından Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Kulak-Burun-Boğaz ve Göz Hastalıkları Anabilim Dalları'na

(4)

160 U. DEMlROGLU, Z. SOYSAL, Ö. KOLUSAYIN, A.N. ESEN sevkedildiler. Bu olgular muayene bulgularının ve adli dosyalarda mevcud olan rapor ve grafilerin tetkikinden sonra Kurulda tartışılarak raporlan düzerılendi.

BULGULAR

1

985

yılı

i

çerisinde A

dl

i Tıp

Kurum

u

II.

İhtisas

Kuru

lu

'na gö

nd

e

ril

en 14000 dosya

arasından

ofta1mo-nazal travma

266

olgu

saptanmıştır.

Bu

ol

gu

l

ardaki oftalmo-nazal

travmaların oluş şekilleri incelendiğinde, ı 5

olgunun

ateşli

si

l

ahla, 2 olg

unu

n kesici ale

t

le, 192

olgunun

k

ün

t cis

im

lerle ve 37

olgu

nun

d

a

trafik

kazası son

uc

u

yaralandıkIarı tes

b

it edilmiştir.

32

olgunun

gözde uzuv tati

li

, 2 olg

un

un göz

d

e

u

zuv

zaafı

ve

8 olgunun/da

kula

k

ta

uzuv zaafı özelliği gös

t

erd

ikle

ri

saptanmıştır. 224

olg

u

n

un

ise göz

v

e k

ul

alcta uzuv

zaafı

veya

ta

til

i

özelliğini taşımadıkları görülmüştür.

Oftalm

o

-nazal

travmalı

o

l

g

ula

r mutad

iştigale

engel

teşkil

e

tm

e yönünden

i

n

celendiklc

r

inde, 161

o

l

gu

n

un

ı-ıo

gün, 56

olgunun

11

-19

gün, 3

0

olgunun

ise 2

0

günden

faz

l

a

bir

s

ür

e

m

utad

iştigale

e

n

gel

teşkil

e

de

cek

şekilde yaralandıkları saptanmıştır.

Oftalm

o

-nazal

travmalı

24 olg

un

un haya

ti

tehlike

özelliği taşıdığı,

241 olgunun ise

böyle

bir

özellik

göstermediği

tesb

it edilmiştir.

Tablo 1-3'te

kemik

kırığı

ile

birlikte bu

l

una

n

, Tablo 4'te kemik

kırığı

bulu

n

maya

n

o

l

gularda

oftalmo-nazal

bu

l

gu

l

ar

sunulmuştur.

Tablo ı. Orbita kırığının yanısıra bulunan buıgular

Bulgu niteliği Cild lezyonu

Konjunktiva altı kanaması Hifcma Glob pcrforasyonu Burun kemiği kın ğı Travmatik katarakt Enoftalmi Optik atrofi Makülada kanarna

Kafa kaidesi kırığı ve otoraji Optik atrofi ve ptozis

Kulak zan pcrforasyonu ve subkonjunktiva! kanama Toplam Olgu sayısı 10 2 2 3 3 3 1 3 ı 2 32

(5)

Bulgu niteliği Cild lezyonu

Gözyaşı yolu tıkanması

Konjuktiva altı kanaması Travmatik katarakt Toplam

Olgu sayısı 53

56

Tablo 3. Temporal kemik kırığının yanısıra bulunan bulgular

Bulgu niteliği Fasiya! para!izi

Fasiyal paralizi, işitme kaybı, dakriyosistit Detim tipinde işitme kaybı

Kulak zan perforasyonu Optik atrofi ve otoraji Toplam

Olgu sayısı 2

6

Tablo 4. Kemik kınğı bulunmayan oftalmo·nazal travmalı olgularda tesbit edilen bulgular Bulgu niteliği

Otoraji

Otoraji ve abdusens felci Otoraji ve fasiyal sinir felci

Otoraji, optik atrofi ve 3, 4, 6, 7. kafa çifti [elci Hemotiınpanum ve konjuktiva altı kanaması Kalak 7,an pcrforasyonu

Alt rektus felci Abdusens felci Koroid yırtığı Glob pcrforasyonu Konjuktiva altı kanaması Komea erozyonu Travmatik katarakt Gözyaşı yolu tıkanıklığı Cild lezyonu Toplam Olgu sayısı 3 3 4 1 2 4 10 14 1 ı 3 23 72

(6)

162 U. DEMlROGLU, Z. SOYSAL, Ö. KOLUSAYIN, A.N. ESEN

T

ARTIŞMA.

VE

SONUÇ

Göz ve

kulak-burun-boğaz

ile ilgili ad

li

dosyaları

ince

ley

en

Adli

Tıp

Kurum

u

I

I.

İhtisas

Ku

ru

lu'na 1985

yılında

gönderi

len

dosya

sayısı

14000'dir.

Bu

dosyaların taranması

sonund

a

göz

ve

kulak-burun-boğaz travmalarını

birlikte

içeren 266

oftalmo-nazal

t

ra

vma

olgusu

ayrılmıştır.

I

I.

İhtisas

Kurulu'nda incelenen dosya

sayısının çokluğu karşısında

oflalmo-nazal

travmaların

266 olgu

ile

%

1.9

gibi

düşük

bir oran

gösterdiği saptanmıştır.

Ancak oftalmo-nazal

travmaların

b

u

çalışmada

sap

t

anan düşük

yüzı:;si

kli

ni

k

ve adli

tıp açısından önemle

ri

n

i

azaltmaz.

B

u

çalışmada

tesb

i

t

edilen 266 oftalmo-nazal

travma olg

u

su, travma

çeşidine

göre

b

ir

ayırıına tab

i

tutulmuş

ve

e

n

sık

ra

stlanan tr

avma

çeşidinin

1

92 olgu

(% 72.18)

i

le künt

cisim

travması olduğu, bunu

37 olgu

(%

13.9

)

ile trafik

kazalarının,

22

olgu

(% 8.27)

il

e kesici a

let

yaralarının,

15

olgu (%

5.63)

il

e

ateşli

silah

yaralarının izlediği

saptanmıştır. T

rav

ma

çeşidinin bu etyolojik sınıflamasından

oftalmo-

nazal travmaların

en

sık

ra

stlan

a

n

nedeninin kün

t

travmalar

olduğu

ve

bunu

trafik

kazalarının izlediği,

aletle

yapılan

yaralarnala

r

da

ise kesici

al

etlerin

ateşli

silah

lara

kısmı

bir

üstünlük

sağladığı saptanmıştır.

Tesbit edilen

266 olg

unun uzuv

zaafı

veya uzuv tatili yönünden analizinde

32 olgu

(%

12.03)

ile

gözde uz

u

v

tatili, 8'i

kulağa, 2'si göze ait

olmak

üzere 10 olg

u

(% 3.75)

ile

uzuv

zaafı tesb

it

edilmiş, 224

olg

u

da

(% 84.21) ise uzuv tatili

veya

zaafı

olabilecek

ağırlıkta

bi

r lezyon olmadığına

kar

ar

verilmiştir.

Olguların

mu

tad iştigale

e

ng

el t

eşkil

etme yö

n

ünde

n

incelenmesinde

ise

161 olg

u

(%

60.52)

i

le

1-ıo

gün

arasında

mutad

iştigalin

enge

ll

enmesinin

ilk

sırayı aldığı,

bunu

56

olgu (%

2

1.

05)

ile

11

-19 gün

arasında

m

utad

iştigalden

e

ngellenmenin, 30

olgu

(%

11.27) ile 20

günde

n

faz

l

a

bir

süre

mut.ad

iştigalden

geri

kalmanın izlediği saptanmıştır.

266

ofta

lmo

-nazal

travmalı

olgu hayatı tehlike

yönünden

incelendiğinde,

25 olguda (%

9.39) hayati teh

li

ke

t

esbit

edildiği,

241 olguda

(% 90

.

61) ise hayati te

hl

ike

olmadığı

saptanmıştır.

Kişilere karşı işlenen

etkili

eyJcm

suçlarının cezasını

tay

i

n

ede

n

T.C.K.'n

un

456.

maddesini

n

ışığında yapılan değerlendirmede, çalışma

konusunu

oluşturan

oftal

mo

-nazal

travmaların

bu

kan

u

n maddesinin

daha

z

i

yade

hafif

cezayı

öngören bendlerine

kıstas teşkil

edecek lezyo

n

lar yaptığı

anlaşılmaktadır.

Kli

nik

belirti

l

er

sınıflandırıhrken

cildde görülen

sıyrık,

ekimoz, hematom,

kesici-batıcı

alet ve ateşli

silah

yaraları

cild

lezyonu ad

ı altında toplanmıştır. İncelenen

266

oft

al

m

o

-

na

zal

travmalı

ol

gunun

heps

i

nde

değişik ağırlıkta

cild

lezyonu

saptanmıştır.

Ancak,

kli

nik

belirtile

rin

kemik

sistem

i

ndek

i

lezyona göre

sınıflandırılması düşünülmüş

ve burun

kemiği,

orbita,

te

m

poral kemik

kırıkları

ve

kemik

kırığı

göste

rmeyen

olgular

şeklinde sınıflandırma yapılmıştır.

B

u

sınıflandırmanın

alt

grupları

düzenlenirken sadece cild

l

ezyonu gösterip

diğer organ

lczyonu gös

termeyen

olgular da

cild

lezyonu

adı altında ayrılmıştır.

(7)

tem-yönünden

incelendiğinde

56 olguda (% 12)

burun

kemiği kırığı,

6

olguda

ise

(%

2.3)

tempora

l

kemik

kırığı saptanmıştır.

Bu

değerler kafatasının

en

çıkıntılı kısmı

olan

burun

kemiğinin

oftalmo-naza

l

travma

l

arda e

n

sık

hasar göre

n

kısım olduğunu,

bunu

daha

i

yi korunan orbita ve

temporal kemik

kırıkları izlediğini göstermiştir.

Burun

kemiği kırığı

gösteren 56 olgu klin

i

k

bakımından incelendiğinde

53

olg

u

da

cild lezyonu,

birer

olguda

d

a

gözyaşı

yol

u

tıkanması,

konjuktiva

altı kanaması,

travmatik

katarak

t

tesbit

edilmiştir.

Orbita

kınğı

gösteren 32 olgunun

lO'unda

cild

lezyonu, 3'

ün

de orbita

kınğı

i

l

e

birlikte burun

kemiği kırığı,

gl

ob per

f

orasyonu,

travmatik

katarak

t

,

makul

a

kanaması saptanmıştır. İkişer

olguda

ise

konjuktiva

altı kanaması,

hifema, optik

atrofi

ve

ptozis,

birer olguda

ise enoftalm

i

, optik atrofi, kafa-kaide

kırığı

ve otoraji,

kulak

zarı

perforasyonu ve

konjuktiva

altı kanaması

tesbit

edilmiştir.

Temporal

kemik

kırığı

gösteren 6

olgudan 2's

i

nde

fas

i

ya1 para

li

zi,

b

ire

r

olguda

da

fasiya

l

paralizinin

yanısıra işitme kaybı

ve

dalaiyosistit, ileti

m

tipi

işitme kaybı,

kulak

zarı

perforasyonu,

optik

a

trofi

ve o

t

ora

ji

saptanmı~tır.

Herhang

i

bir kemik

kırığı

göstermeyen

172

olg

u

dan

l23'ü

nde cil

d

l

ezyon

u,

l4'ünde

konjunktiva

altı kanaması, ıo'unda

g

l

o

b

perfo

rasyonu,

4'er

olgu

da ku

l

ak

zarı

perforasyonu,

koroid

yırtığı,

3'er olguda

otora

ji ve

abdusens

felci, otoraji ve fasiyal s

i

nir

felc

i

,

gözyaşı

yolu

tıkanıklığı,

2 olguda abdusens felci, birer olguda da otoraj

i

,

otorajinin

yanısıra

optik

a

trofi ve

3, 4, 6 ,7.

kafa

çiftleri felc

i

,

hemotimpan

um

ve

konjunktiva

altı kanaması,

alt rektus

felci,

kornea erozyonu,

trav

m

atik

ka

t

arakt tesbit

edilmiştir.

B

u

bulgular

incelendiğinde

en

çok

rastla

n

an k

li

ni

k

beli

r

tinin

sıyrık,

ekimoz,

hematom,

ateşli

ve

ateşsiz

silah

yarası

gibi

değişik ağırlık

ve

şiddette

ci

ld

lezyonu

olduğu

ortaya

çıkmaktadır.

Bu durum,

vücudun

tr

avm

a

ile

ilk

karşılaşan

bölümünün deri

olması

ilc kolayca

açıklanmaktadır.

266

o

f

talmo-nazal

travmalı

o

lgunun

186'sında

sadece cild lczyonu

saptanmıştır.

Bu

duru

m

,

travmanın şiddetinin

az

olmasından

veya

karanın

travmaya

karşı

oldukça iyi

ko

ru

nabilecek bir

anatomik

yapıya

sahip

bulunmasından

i

leri

gelmekte; bu

nedenl

e, kemik

kırıkları bakımından

burun

kemiği

kırıkları

en

fazla, orbila

ve temporal kemik

kırıkları

ise da

h

a az görülmektedir.

Oftalmo-nazal travmalarda,

kulağa

göra daha az

koru

nan

gözde, lczyon

l

ar

sayı

ve

çeşitlilik

yönünden daha

fazladır.

KAYNAKLAR

Leone, R.c., Lloyd, C.W., Rylander, G. (1984) Amer. i Oplı/hal., 97, 349-356.

2 Leibowitz, MJ!. (1977) in Forerısic Medicine (Tcdesehi, c.G., Eekert, LG. and Tedeschi, LG., eds) Vol. 1, pp. 88-131, 8th edn, WB Saundcrs Co., Philadclphia. London, Toronto.

(8)

164

U. DEMlRCİOGLU, Z. SOYSAL, Ö. KOLU SA YIN, A.N. ESEN

3 Hammerschlag, B.S., Ilughes, S., O'Reilly, V.G., Weber., L.A. (1982) AJK. 139, 133-137.

4 Zilkha, A. (1981) kJR., 137, 963-965.

5 Cannon, R.C., Jahrsdocrfer, A.R. (1983) Arch. Ololaryngo!., 109,285-288.

6 Pau, H. (1978) in Differenıial Diagnosis of Eye Diseases, p. 162, George Thieme Publishers, Stuttgart.

7 Vaughan, W.c., Strong, S.L. (1977) in Forensic Medicine (Tcdesehi, c.G., Eckert, L.G. and

Tedesehi, L.G., eds) VoL 1, pp. 136-137, 8th edn, WB Saunders Co., Philadelphia, London, Toronto.

8 Brodsky, L., Eviatar, A., Daniller, A. (1983) Laryngoscope, 93,1560-1565.

9 Po well, B.I. (1983) Laryngoscope, 3,498-515.

10 Altuğ, R, Şenocak, F., Sunar, O. (1973) OlolarengJloji Ders Kitabı, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi

Yayınlan, No. 16, s. 147-150, Hilal Matbaası, İstanbuL

Ayrı baskı için:

Doç.Dr. Ufuk Demiroğlu İstanbul Üniversitesi

Adli Tıp Enstitüsü

Referanslar

Benzer Belgeler

Cellular values of respiratory system (Prof. Nail Yılmaz , Göğüs Hastalıkları).. İÜ Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Türkçe ve İngilizce Tıp Programları 2017-2018 Öğretim

Joint diseases and soft tissue tumors (Prof. Sergülen Dervişoğlu; Patoloji) 09:30-10:20 Lokomotor Sistem Biyomekaniği (Doç. Muharrem İnan; Ortopedi) General aproach to

Joint diseases and soft tissue tumors (Prof. Sergülen Dervişoğlu; Patoloji) 09:30-10:20 Lokomotor Sistem Biyomekaniği (Doç. Muharrem İnan; Ortopedi) General aproach to

Physical Examination characteristics in Hematopoietic System Disorders (Prof. Zafer Başlar, İç Hastalıkları). 11:30 Hematopoietik

Insulin and Oral Antidiabetic Drugs (2/3) (Prof. Aydın Barlas; Farmakoloji).. İÜ Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Türkçe ve İngilizce Tıp Programları 2013-2014 Öğretim Yılı

Screening tests in obstetrics (Prof. Cihat Şen; Kadın Hastalıkları ve Doğum) 15:30-16:20 Metabolik hastalıkların genetiği (Yrd. Gülgün Güven; Tıbbi Genetik). Diseases

Gynecological cancers (Prof. Tevfik Tugan Beşe; Kadın Hastalıkları ve Doğum).. İÜ Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Türkçe ve İngilizce Tıp Programları 2014-2015 Öğretim Yılı

Symptomatology (Prof. Ertuğrul Gazioğlu; Genel Cerrahi).. İÜ Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Türkçe ve İngilizce Tıp Programları 2015-2016 Öğretim Yılı 3. Mehmet Rıza