• Sonuç bulunamadı

Deniz orkestrası şefi İhsan Bey

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Deniz orkestrası şefi İhsan Bey"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

M U H İ T

37

Deniz Orkestrası Şefi İhsan Bey

İhsan beyin de, muzıkası ile iştirâki muvafık görüldüğü,, bildiriliyordu.

U İhsan beyin bandosu o zaman yirmi sazdan mü­

rekkepti. Bu kadar dar bir kadro ile Londraya gitmenin muvafık olmadığı düşünülerek noksan sazların Ertuğrul muzikasından tedariki isteniyor. Ertuğrul muzikasmın o zamanki muallimi Pavolanki haset ve istirkap hissiyle bu arzuya muvafakat etmeyor ve her hangi bir mes’uli- yet ihtimalinden vareste kalmak için de, vermek isteme­ diği san’atkârları me’zunen başka yerlerde imiş gibi gös­ teriyor. Fakat azımkâr İhsan bey yirmi kişilik bir fanfar ile de ecnebi memteketlerde milli şerefimizi iyla edebi­ leceğinden emin olarak bu seyahata çıkıyor. İngiltere kralı Corc un taç giyme merasimine iştirak ederek tak­

dirler kazanıyor. Londradan avdette Vimııt da, Portsmut

da, Sııtanpton da, Cibraltar ve Malta da konserler veri­ yor. Küçük fakat muvaffak Türk bandosu her tarafta takdir tufanları içinde alkışlanıyor. İhsan bey,?_bandosiyle l i EMLEKETİMİZİN

t** kıymetli bando

ve orkestra şeflerinden İHSAN beyi bir çoğu­ muzun tanımadığından eminim... O, yakın za­ manlara kadar yaz gün­ leri Taksim bahçesinde

bandosunun başında

hepimizi heyecandan

heyecana sürükleyen

layemut cihan eserle­ riyle ruhumuzu doldu­ rurdu. Bu kudretli sa- n’atkârın tempo atışını seyr etmek çok defa çalınan eseri dinlemek­

ten daha kıymetli, daha yüksek heye­ canlar verirdi. Onu uzun bir fasıla­ dan sonra, geçen Eylülde Yerli mal­ ları sergisinde Deniz orkestrasının başında gördüğüm zaman hâlâ o öl­ mez aşkîyle alevli san’at heyecanını seyre bir daha fırsat buldum.

OİM Dl size bu kıymetli San’at V üstadının hayatını hulâsa ede­ ceğim :

İhsan bey 1873 de İstanbulda doğ­ muştur. Babası bahriye binbaşıların­ dan merhum Mustafa Murat beydir.

Bu ailenin hemen hepsi güze! san’atlar mensubudur. Kardeşlerinin biri ressam, diğeri şairdir. İhsan bey daha dört yaşında iken eline geçirdiği kâğıtlara Porteye ben­ zer çizgiler çizer ve bütün vaktini çocuk çalgıları ile geçirirdi. Onun musikîye olan bu düşkünlüğü, ebevey­ ninin nazarı-dîkkatini celb etmişti. O zamanlar çalgı ile meşgul olmak pek makbul bir meslek sayılmadığı halde bu ana ve baba kendi an’anelerinden büyük bir feda­ kârlık yaparak onu dokuz yaşında bahriye muzıka mek­ tebine kayd ettirmişlerdi. İhsan bey mektepte arkadaş­ ları arasında zekâsı ve dikkati ile çok temayüz etmişti. Muallimlerinin hüsnii-teveccühünü kazanmış ve sa’yin- deki mütezayit cehdi sayesinde mektebi birincilikle bi­ tirmişti.

1909 da, onu, zamanın donanma muzikasında şef olarak görüyoruz. 1911 de bahriye nazırı Mahmut Muh­ tar paşa İhsan beye Sadrazam Tal’at paşanın bir emrini teblîg ediyor. Bu emirde: “İngiltere kralının taç giyme merasimine Hamidiye kruvazörü ile gidecek olan hey’ete

Malta dan Çekoslovakya ya geçiyor ve orada da hari­

kulade muvaffakiyetler kazanıyor. Çekoslovakya hükü­ meti büyük üstada bir ucu altın ve üstü orada çıkan kıy­ mettar taşlarla süslü bir tempo değneği hediye ediyor- İhsan bey, kısa bir zaman sonra Ertuğrul muzıkasına, Pavulanki nin yerine, şef ta’yin ediliyor.

Bu kîymetli şef hali-hazırda deniz bando ve orkes­ trası baş muallimliği, deniz muzıkaları müfettişliği vazi­ fesini görmektedir. İhsan beyin, orkestra ve bandosunda duyduğu san’at heyecanını tasvir edebilmek muhaldir. Çaldırdığı eseri müellifinden daha hassas bir kulakla idare ediyor gibidir. En ufak bir falso karşısında ruhunun tırmalandığını, benliğinin tasavvursuz bir azapla kıvran­ dığını gizlemek istese de muvaffak olamaz.

En basitleri kadar en müşkül parçaları da daha yüksek bir muvaffakiyetle ruhlandırırken, Grik, Brams, Haydn, Şubert, ebedi uykularından uyansalar da ilham­ larının yarattığı san’atlarının kendi istedikleri gibi çalın­

dığını dinleseler!., /• S. .

İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Denizden gelen mücevherler gibi kıyılara serpilmiş olan bu doğal mucizeler salyangozlar, midyeler, deniz tarakları, istiridyeler ve diğer deniz yumuşakçaları

Çok kuvvetli rüzgârlarda bile uçabilen albatroslar, balık avlamak için derinlere dalabilen karabataklar, çok yüksek ve sarp kayalıklara yuva yapan deniz papağanları bu

Özellikle son yıllarda tıptan (implant ve protez) ma- tematiğe, sanata, mimariye, inşaat ve malzeme bilimine kadar daha birçok alanda deniz kabukları ilham kaynağı olarak da

Japonya’nın güney kıyılarında yaşayan bu canlı İkinci Dünya Savaşı sırasında Japon ordusu tarafından geceleri aydınlatma amaçlı kullanılmıştı. Tuba Sarıgül

Ancak genelde 2-5 met- re arasında bulunan deniz yosunla- rıyla beslenirler ve bu derinliklerde daha çok bulunurlar.. Derin dalışları büyük erkek bireyler yaparken, dişi- ler

Bazı endemik çan çiçeği türleri: Gülek çanı (Campanula psilostachya) Türkmen çıngırağı (Campanula silifkeensis) Meşe çanı (Campanula quercetorum) Bozdağ çanı

Örneğin, Ku- zeydoğu Atlantik kıyılarından Karadeniz’e gemi ba- last suları ile taşındığı düşünülen ve bir denizanası türü olan Mnemiopsis leidyi, birçok

Dünyan›n en büyük memelilerinden olan ‹spermeçe balinalar›n› 1800’lü y›llardan beri avc›lar için en de¤erli ganimet yapan özellik, “ispermeçe organlar›”,