Yeni dönemde
üyelere tam destek
ÖZET:
2013 yılı Mayıs ayında yapılan seçimlerle Burdur Ticaret Borsasının Yönetim Kurulu Başkanlığına seçilen Yılmaz Başar, başkanlığı döneminde üyelerine gereken desteği vereceğini söyledi. Yılmaz Başar:” Burdur’u, sadece mermer sektörüyle tanıtmamak gerekir. Aslımıza bakar-sak, Burdur deyince akla, tarım ve hayvancılık geliyor. Bu nedenle, özellikle süt ve süt ürünler-inde markalaşmak gerekiyor. Sütümüzü, peynirimizi markalaştırdığımız takdirde, turizmin başkenti Antalya’mızdan gerekli payı alırız. Sütümüzü, büyük firmaların oyuncağı yapmayız. Tamamı olmasa bile, bir kısmını kendimiz işler, kendimiz satarız.” dedi.
ABSTRACT:
Yılmaz Başar who is elected as the chairman of board of directors of Burdur Chamber of Trade In May, 2013 told that he would give the required support to the members during his chairmanship. Yılmaz Başar reports” Burdur should not be introduced only by Marble. Agriculture and livestock comes into mind when someone heard Burdur. Thus we should have brands especially by milk and dairy products. If we have brands for milk and cheese we can take a huge share from Antalya the capital of tourism in Turkey. We will not let our milk to be the toy of big companies. We may process and sell at least some of our milk if it is not all
Türkiye’nin en genç Ticaret Borsası Başkanı olan Yılmaz Başar, üyelerine gerekli desteği vereceğini, tavandan tabana bütünleşmeyi sağlayacağını vurguladı. Ayrıntı Dergisi olarak Başkan Yılmaz Başar’a “Kısa, orta ve uzun vadeli planlarınız nelerdir? Burdur’da 2013 yılı için paranın yönü nasıl olacak? Burdur ekonomisi sizce nasıl büyür? Burdur’da fabrika kurmak anlamsızlaştı mı? İldeki banka sayısı ve şubelerinin sayısının artması sizce iyi mi? Bölgemize yatırım yapmak isteyenleri yönlendirebileceğiniz sektör veya alanlar var mıdır? Burdur ekonomisin avantajları ve dezavantajları nelerdir?” eksenli sorular sorduk.
Burdur Ticaret Borsası Yılmaz Başar: “Üyelerimiz, yeni dönemde gereken desteği bulacak.” mesajını verdi.
Burdur Ticaret Borsası (BTB) seçimleri sonucunda, üyelerin desteğini alarak Yönetim Kurulu Başkanlığına Seçilen Yılmaz Başar, ticari atılımlar ve bunanla paralel olan ekonomik hareketlilik konularında gereken atılımları yapacaklarının altını çizdi. Başar, ekibiyle birlikte, Burdur Ticaret Borsası’nın tam anlamıyla işlevini yerine getirebilmesi için öncelikli olarak, bir takım projeleri hayata geçirerek yola devam edeceklerini, yeni dönemde, Ticaret Borsası’na bağlı üyelerin gereken desteği bulacaklarını söyledi.
İlk olarak, Burdur Ticaret Borsası’nın işleyişi hakkında bilgi veren Yılmaz Başar, “Burdur Ticaret Borsası 27.04.1989 tarihinde resmen faaliyete geçmiş, 23.05.1989 tarihinde Ticaret ve Sanayi Odası binasına fiilen hizmete başlamıştır. O tarihten bu yana, Borsamıza dahil maddelerin alım satımı, tanzim ve tescili yapılmaktadır. Bugüne kadar kapalı bir kutu olan Ticaret Borsası’nda, ekibimizle birlikte, kısa vadeli ve etkili planlarımızı hayata geçirerek, üyelerimize gereken desteği vereceğiz.” dedi.
Burdur’un ekonomisinin gelişmesi için,
ticari alan ve hareketlilik hedeflerinin geliştirilmesi gerektiğini, bu nedenle başta Burdur Ticaret ve Sanayi Odası olmak üzere bütün sivil toplum kuruluşlarına ve Burdur Belediyesi’ne büyük görevler düştüğünün altını çizen Başar, “Milletvekillerimiz, Belediye Başkanlarımız, Mehmet Akif Ersoy Üniver-sitemiz, Kent Konseyi ve sivil toplum örgütler-inin temsilcileriyle masaya oturarak, Burdur’da uygulanabilecek ve akabinde devamı getiri-lecek ticari gelişim ve programlarını oluşturarak, ortak akıl formülünü öne çıkarmak gerek!” şeklinde konuştu.
4 Mayıs 2013 tarihinde üyelerin desteğini alarak, Türkiye’nin en genç Ticaret Borsası Başkanı olduğunu vurgulayan Başar, “Gençliğimizin vermiş olduğu heyecanı çalışmalarımıza yayarak, kısa sürede başarıya ulaşmak için elimizi taşın altına koyduk. Artık, yıllarca yerinden oynatılamayan o taşı, ekibimle birlikte yerinden oynatmak için gayret sarf edeceğiz.
İçerisinde bulunduğumuz 4 yıllık dönemi, çıraklık dönemi olarak kabul etmiyorum. Kısa sürede belli bir deneyim ve tecrübe kazanarak, ilk dört yıl içerisinde kalfalık ve ustalık dönemini geride bırakıp, yolumuza söylemiş olduğum birikim ve deneyimleri hizmetlerimize yayarak devam edeceğiz.” dedi.
Burdur’daki ticari hareketliliği arttırmak için Burdur’a yatırımcı çekmenin önemli olduğuna dikkat çeken Başar, “1’inci Organize Sanayi Bölgesinde yer kalmadı. Hal böyle olunca, devreye 2’nci OSB girdi. Valilerimizin, Milletvekillerimizin gayretleri ile 2’nci OSB imar planı geçtiğimiz aylarda tamamlandı. Artık firmalarla bağlantıya geçerek tahsislere başlanacak. Bizim için önemli olan, yatırım yapacak sektörün öncelikli olarak istihdama ve esnafa yönelik olması. Bu nedenle 2’nci OSB bizim için umut kapası olacak. Çünkü hemen yan tarafımızda Antalya gibi bir il var. Yatırımcı, demiryolu, karayolu ve deniz yolunu göz önünde bulundurduğu takdirde, bundan avantajlı çıkacak.” şeklinde konuştu.
Burdur’da, son yıllarda mermer sektörünün paranın adresi olarak gösterildiğini aktaran Başar, “2006 yılında 62 milyon Dolar olan ihracat, şuanda 383 milyon Dolar’a çıktı. Yaklaşık 160 firma, dünyanın çeşitli ülkelerine ihracat yapıyor. Ama mermeri biz çıkarıyoruz, başkaları işliyor. Burdur Beji adı altında üretilen mermer ise dünya markası haline geldi. Burdur’u, sadece mermer sektörüyle tanıtmamak gerekir. Aslımıza bakarsak, Burdur deyince akla, tarım ve hayvancılık geliyor. Bu nedenle, özellikle süt ve süt ürünlerinde
markalaşmak gerekiyor. ” dedi.
Burdur ekonomisinin tarım ve hayvancılığa dayalı olduğunu aktaran Başar, “Sektörel ve bölgesel entegrasyonu yaparken, bölgesel düşünmek lazım. Bölgeye istenilen yatırımları tam olarak başaramasak bile, bölgedeki valileri, belediye başkanlarını ve odaları bir araya getirip, bu entegrasyonu sağlamak gerek. Onun için bizler, bir yerlere gelip giden insanlar olmaktan ziyade, proje üreten insanlar, yatırımcı çeken kurumlar olmalıyız.” dedi.
Burdur’da aylık 24 ton civarında bir yem tüketiminin olduğunu aktaran Başar; “Yıllardır sütü öncelik olarak görüyoruz. Asıl önceliği yemin oluşturması gerek. Çünkü Burdur’da aylık 24 bin ton yem tüketiliyor. Bunun yaklaşık 4 bin tonunu, Burdur’daki yerli yem fabrikaları karşılıyor. Geri kalan kısmı ise 400-500 kilometre uzaklıktaki şehirlerden geliyor. Burdur’a yem fabrikası kurulması konusunda, ekibimizle birlikte ciddi çalışmalarımız olacak. Diğer bir konu ise yemin hammaddesi, hammadde, ağırlıklı olarak dış ülkelerden denizyolu ile geliyor. Dolayısıyla, Burdur’a yatırımcı çekmek büyük bir avantaj olacak.” diye konuştu.
Antalya limanının yaklaşık 140 kilometre uzaklıkta olduğuna dikkat çeken Başar, “Burdur’a yem fabrikasını kazandırdığımız takdirde, limandan getirilecek hammadde ile yem fiyatlarında belirgin bir düşüş yaşanacak. Bu düşüşte, maliyetleri etkileyecek ve süt üreticisi kazanacak. Dolayısıyla bu düşüşten et fiyatları da nasibini alacak. Burdur’a, süt ve süt ürünlerini kapsayan bir tesisin kurulması da,
üretici açısından da çok önemli. Bölgesel düşünme bu açıdan lazım. Çünkü sütümüzü, peynirimizi markalaştırdığımız takdirde, turizmin başkenti Antalya’mızdan gerekli payı alırız. Sütümüzü, büyük firmaların oyuncağı yapmayız. Tamamı olmasa bile, bir kısmını kendimiz işler, kendimiz satarız” dedi.
Burdur'un farklı iklim, kültür ve arkeolojik dönem uygarlıklarının buluştuğu bir kavşak noktası olduğuna dikkat çeken Başar şu şekilde konuştu, “Bu değerli tarih mirasını ve doğal güzellikleri, alternatif turizm yöntemlerini de göz önüne alarak ekonomiye katmanın yollarının aranması gerekiyor. Bölgemizin doğal zenginliği mermer. Burdur’un ekonomisini canlandırmak için, katma değeri daha yüksek olan işlenmiş mermer üretimine ağırlık verilm-esi, gerekir. Üretime ağırlık verirken, doğayı da dikkate almalıyız
Diğer taraftan, 200 bin kültür sığırı ve günlük 800 ton süt üretimiyle, Türkiye'de ilk 10 il arasında yer alan Burdur, hayvancılık konusunda da önemli fırsatlar sunuyor. Bu fırsatları çok geç olmadan değerlendirmemiz lazım. Zira hayvancılıkta uzun yıllardır uygula-nan yanlış politikalar ve yem fiyatlarındaki artışın hayvan yetiştiricilerini kesim politikasına sürükledi. Bu durumda genel hayvan sayısında ani düşüşlere yol açarak, telafisi 5 yıl süren hayvan ve ürün azalmasına yol açtı. Bu bakımdan, mermer ve hayvancılıkta atılacak adımlar, Burdur ekonomisi için önemli.” dedi.
ANAHTAR KELİMELER: Burdur Ticaret
Borsası, Yılmaz Başar, süt, yem, ortak akıl, entegrasyon, paranın yönü, fabrika, mermer, peynir, liman, kavşak noktası.
