• Sonuç bulunamadı

LİSE I. VE II. SINIF ÖĞRENCİLERİNİN ALGILANAN BENLİK SAYGISININ BAZI DEĞİŞKENLERE GÖRE İNCELENMESİ

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "LİSE I. VE II. SINIF ÖĞRENCİLERİNİN ALGILANAN BENLİK SAYGISININ BAZI DEĞİŞKENLERE GÖRE İNCELENMESİ"

Copied!
74
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

T.C.

GAZİ ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ EĞİTİM BİLİMLERİ ANABİLİMDALI

REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK BİLİM DALI

LİSE I. VE II. SINIF ÖĞRENCİLERİNİN ALGILANAN BENLİK SAYGISININ BAZI DEĞİŞKENLERE GÖRE İNCELENMESİ

YÜKSEK LİSANS TEZİ

Hazırlayan BURCU ÇANKAYA

(2)

T.C.

GAZİ ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ EĞİTİM BİLİMLERİ ANABİLİMDALI

REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK BİLİM DALI

LİSE I. VE II. SINIF ÖĞRENCİLERİNİN ALGILANAN BENLİK SAYGISININ BAZI DEĞİŞKENLERE GÖRE İNCELENMESİ

YÜKSEK LİSANS TEZİ

Hazırlayan BURCU ÇANKAYA

Tez Danışmanı

Yrd. Doç. Dr. Hüseyin ÖNCÜ

(3)

JÜRİ ÜYELERİ İMZA SAYFASI

...‘ın ... ...başlıklı tezi ...tarihinde, jürimiz tarafından ... ... Anabilim / Anasanat Dalında Yüksek Lisans/ Doktora / Sanatta Yeterlik Tezi olarak kabul edilmiştir.

Adı Soyadı İmza

Üye (Tez Danışmanı):... ... Üye : ... ... Üye : ... ... Üye : ... ... Üye : ... ... (İmza) Unvan, Adı-Soyadı Enstitü Müdürü

(4)

i

ÖNSÖZ

Bir toplumu oluşturan gençlerin psikolojik yönden sağlıklı olabilmeleri, onların iyi yetişmelerine bağlıdır bu da sağlıklı bir kişilik gelişimiyle sağlanır. Bu çalışmada geleceğimizin temellerini oluşturan gençlerin benlik saygısı düzeylerinin çeşitli değişkenler açısından araştırılarak gelişimlerine katkıda sağlamak amacıyla hazırlanmıştır.

Çalışmamda öncelikle bana destek olup yol gösteren danışman hocam Yrd. Doç. Dr. Hüseyin ÖNCÜ’ ye,Yrd.Doç .Dr. Leyla ERCAN’ a ve Yrd. Doç. Dr. İbrahim KISAÇ’ a ölçekleri uygulamamda yardımcı olan tüm değerli meslektaşlarıma, uygulama sırasında araştırmama katılan okullardaki tüm öğrencilere, istatistik analizlerinde bana yardımını esirgemeyen arkadaşlarıma ve Bekir HAMURCU’ ya teşekkür ederim.

Hayatımın her aşamasında yanımda olan ve benden desteklerini esirgemeyen, sevgili annem Mine ÇANKAYA’ ya, babam, Rıdvan ÇANKAYA’ ya, kardeşim Burak ÇANKAYA’ ya tüm kalbimle teşekkür ederim

Bu çalışmayı değerli anneannem Cavide TAKMAZ’ a ithaf ediyorum.

(5)

ii

ÖZET

Bu araştırma, Lise 1. ve 2. sınıf öğrencilerinin algılanan benlik saygılarının; cinsiyete, sosyal kaygı düzeyine ve akademik başarı düzeyine göre değişip değişmediğini incelemek amacıyla yapılmış betimsel bir çalışmadır.

Araştırmanın evrenini, Ankara İlinin, Çankaya ve Keçiören ilçeleri Liselerinin birinci ve ikinci sınıflarında öğrenim gören öğrenciler oluşturmaktadır. Araştırmada belirlenen Liselerden rastgele örnekleme tekniği yoluyla 500 kişilik bir örneklem alınmıştır. Araştırmanın bağımlı değişkeni olan benlik saygısı Coopersmith tarafından geliştirilen ve Türkçe’ye uyarlanması Turan ve Tufan (1987)tarafından yapılan Coopersmith Self–Esttem Inventory ile araştırmanın bağımsız değişkenlerinden olan Sosyal Kaygı Düzeyi Liebowitz (1985) tarafından geliştirilen ve Türkçe’ye uyarlaması Gümüş (1997)tarafından yapılan Sosyal Durumlarda Kendini Değerlendirme envanteri kullanılmıştır.

Verilerin çözümlenmesinde denekler gruplara ayrıldıktan sonra grup ortalamaları ve standart sapmaları hesaplanmıştır. Daha sonra da grupların iki olduğu durumlarda t- testi, ikiden çok olduğu durumlarda da tek yönlü varyans analizinden (F- testi) yararlanılmıştır. Anlamlılık düzeyi

α

= 0.05 olarak seçilmiştir.

Araştırma sonuçlarına göre Lise 1 ve 2. sınıf öğrencilerinin benlik saygısı düzeyleri, akademik başarılarıya göre F(2/296)=23.44, p<.001) anlamlı düzeyde bulunmuştur. Farkın kaynağı Tukey Kramer testi ile test edilmiştir. Alt akademik başarı ile orta (Tk=4.441 p<.05), orta akademik başarı ile üst(Tk=4.012 p<.05) ve alt akademik başarı ile üst arasındaki (Tk=9.591 p<.05) farklar önemli bulunmuştur. Akademik başarısı yüksek öğrencilerin benlik algısı puanları da yüksektir. Akademik başarı arttıkça, öğrencilerin benlik saygı düzeyleri de artmaktadır. Lise 1 ve 2. sınıf öğrencilerinin algılanan benlik saygısı düzeyleri sosyal kaygı düzeylerine göre(t=8.110 p<.001) anlamlı bulunmuştur. Sosyal kaygısı alt düzeyde olan öğrencilerin benlik saygısı düzeyleri yüksektir. Lise 1. ve 2. sınıf öğrencilerinin algılanan benlik saygısı düzeylerinde cinsiyete göre(t=1.528, p>.05) fark bulunmamıştır.

Araştırmanın sonuçlarına göre, lise1ve 2. sınıf öğrencilerinin benlik saygısı düzeylerinin cinsiyete göre anlamlı bir ilişkinin olmadığı, sosyal kaygı düzeyine ve akademik başarı düzeyine göre ise anlamlı bir ilişki olduğu saptanmıştır.

(6)

iii

ABSTRACT

This research is a descriptive study aming the search of whether perceived self-esteem o high school 1. and 2.year students change in terms o sex, leel of social concerns and academic achievement level.

This study includes 1. and 2.year students of Çankaya and Keçiören high schools in Ankara from the high schools stated above. A group o 500 students have been randomly chosen, using random selection method. Self-esteem which is dependent variability of the research is measured by Coopersmith Self-Esteem Iventory which is sophisticated by Coopersmith and translated into Turkish by Turan and Tufan (1987) and the level of social concerns which is independent variability of the research is measured by Self-Evolution Inentory in Social Notion which is sophisticated by Liebowite (1985) and translated into Turkish by Gümüş (1997). Information forms have been used to speciy the sex and academic achievement level of each student.

The subjects of the experiment have been sorted into groups and then the average values and the standart deviations of them hae been calculated from the present dat. In the prevence of two groups T-test has been used. Fo more than two groups one-sides variance analysis (F-test) has been preferred. The level of meaningfulness has been chosen as α=0.05.

The results of the study show that, Self-Esteem Levels of high school 1. and 2.year students are consistent with their academic achieements. F(2/296)=23.44, p<0.01. The source of the differences between low and middle (Tk=4.441 p<0.05), middle and high (Tk=4.012 p<0.05) and finally low and high (Tk=9.591 p<0.05) academic achievement have been stated as important. Students with higher academic achievement have higher self perseption points. The increase in academic achievement results in the increase of self respect levels of the students. The perceived self-respect rates of 1. and 2.high school students with low social concerns (t=8.1110 p<0.001) have high self respect rates. Students with low social concerns level have high self-respect level. However, the perceied self respect levels (t=1.528 p<0.05) of the students showed no differences according to their sexes.

According to the result of research it is determined that self consept levels of high school first and second class students have nothing to do with their gender but it is related with their social trouble and academic success levels.

(7)

iv

İÇİNDEKİLER JÜRİ ÜYELERİNİN İMZA SAYFASI

ÖNSÖZ... i ÖZET... ii ABSTRACT ... iii TABLOLAR LİSTESİ ... vi

BÖLÜM

1. GİRİŞ ...1 Problem cümlesi ...3 Alt problemler ...3 Hipotezler...4 Sayıltılar ...5 Tanımlar ...5

Araştırmanın Önemi ve Gerekçesi ...6

2. İLGİLİ YAYIN VE ARAŞTIRMALAR...8

Benlik Saygısı ile Kuramsal Yayınlar...8

Benlik Saygısı İle İlgili Yurt Dışında ve Türkiye/de Yapılan Çalışmalar ………21

3. YÖNTEM ...26

Araştırmanın Yöntemi ...26

Evren ve Örneklem ...28

Veri Toplama Araçları ...28

CoopersmithBenlik Saygısı Ölçeği...28

Sosyal Durumlarda Kendini Değerlendirme Envanteri ...33

Bilgi Formu ...36

Verilerin Toplanması... 38

(8)

v

4. BULGULAR ...40

Lise I. ve II. Sınıf Öğrencilerin Benlik Saygılarının Cinsiyete Göre İncelenmesi ...41

Lise I. ve II. Sınıf Öğrencilerinin Benlik Saygılarının Sosyal Kaygı Düzeyine Göre İncelenmesi ...42

Lise I. ve II. Sınıf Öğrencilerinin Benlik Saygılarının Akademik Başarı Düzeyine Göre İncelenmesi ...42

5.TARTIŞMA VE YORUM ...45

Tartışma ve Yorum ...45

Lise I ve II sınıf Öğrencilerinin Benlik Saygısı Puanlarının Bazı Değişkenlere Göre İncelenmesine İlişkin Bulguların Tartışma ve Yorumu ...45

Lise I ve II sınıf Öğrencilerinin Benlik Saygısı Puanlarının Cinsiyete Göre İncelenmesine İlişkin Bulgunun Tartışması ve Yorumu...46

Lise I ve II sınıf Öğrencilerinin Benlik Saygısı Puanlarının Akademik Başarı Düzeyine Göre İncelenmesine İlişkin Bulgunun Tartışması ve Yorumu...47

6. SONUÇ VE ÖNERİLER ...49 Sonuçlar ...49 Öneriler ...50 KAYNAKÇA ...53 EKLER ... EK -1 İZİN BELGESİ EK -2 BİLGİ FORMU

EK- 3 COOPERSMİTH BENLİK SAYGISI ENVANTERİ (CBSE) EK- 4 SOSYAL DURUMDA KAYGI ENVANTERİ (SDDKE)

(9)

vi

TABLOLAR LİSTESİ

TABLO Sayfa

1.Araştırmanın Örneklemini Oluşturan Öğrencilerin Sınıflara,

Cinsiyete ve Akademik Başarı Düzeylerine Göre Dağılımları ... 27 2. Sosyal Durumlarda Kendini Değerlendirme Envanterinin Kaygı Boyutuna İlişkin Faktör

Analizi Sonucu... 37 3. Lise 1. ve II. Sınıf Öğrencilerinin Cinsiyete Göre Benlik Saygısına Ait Toplam Puan

Ortalamaları, Standart Sapmaları ve t Değeri ... 41 4. Lise 1. ve II. Sınıf Öğrencilerinin Sosyal Kaygı Düzeyine Göre Benlik Saygısına Ait

Toplam Puan Ortalamaları, Standart Sapmaları ve t Değeri... 42 5. Lise 1. ve II. Sınıf Öğrencilerinin Akademik Başarı Düzeyine Göre Benlik Saygısına

Ait Toplam Puan Ortalamaları, Standart Sapmaları ... 43 6. Lise I. ve II. Sınıf Öğrencilerinin Akademik Başarı Düzeylerine Benlik Saygısı

Puanlarına Ait Tek Yönlü Varyans Analizi Sonuçları... 43 7. Lise I. ve II. Sınıf Akademik Başarı Düzeylerine Öğrencilerinin Benlik Saygısı

(10)

1

BÖLÜM I GİRİŞ

Ergenlikteki problem ve çatışmalar birbirinden çok farklı nedenlere bağlı olarak ortaya çıkmakla beraber bunları; ergenlik sırasında gençte meydana gelen fiziksel, cinsel, duygusal ve sosyal gelişmelerin gençte yarattığı farklılaşmaya bağlı nedenler ve ergenlerin dış dünya ile ilgili beklentilerine bağlı nedenler olarak toplamak mümkündür (Kulaksızoğlu,1999).

İnsan hayatı genel olarak çocukluk, gençlik, yetişkinlik, orta yaşlılık, yaşlılık ve ihtiyarlık olmak üzere altı evreye ayrılabilir. Bu evrelerden diğerine geçişte kesin yaş sınırları yoktur. Bununla birlikte gelişimde belirli ve ardışık bir seyir izlenir. Bu altı evreden biri olan ergenlik, çocuklukla yetişkinlik arasında kalan bir “ara” dönemdir(Kulaksızoğlu,1999).

Ne yetişkin ne de çocuk olmak; dolayısıyla “arada bir yerde” bulunmak, özellikle benlik, kimlik, benlik saygısı gibi kavramların oluşumunda çatışmalara neden olmaktadır. Bu evrede zaten var olan kaygıyı, artırıcı dış etkenlerin (okul, aile içi ilişkiler, arkadaşlık ilişkileri, ikili ilişkiler.vb.) olması çatışmaları hızlandırmaktadır (Ekşi,1998).

Öne sürülen görüşler doğrultusunda, ergenlik çağının pek çok değişimleri barındırdığı söylenebilir. Bu hızlı değişim ve geçişler sancılı durumları beraberinde getirmektedir.

Ergenin etkin bir üye olarak toplumda yerini alabilmesinde benlik saygısının önemi, ergenin topluma katılabilmesi, yetişkinler arasında yerini ve konumunu alabilmesi gelişme dönemlerinde belli bilgi, beceri ve deneyimleri kazanmasına bağlı olarak kendini gösterir. Başka bir değişle, çevresiyle bütünleşirken, kendi benliğinin bilincine varmakta, kimlik duygusu geliştirmektedir.

(11)

2

Ergenin, benliğini arama çabasına ve benimsenen benlik kavramı ile oluşan

benlik saygısına ilişkin farklı görüşler ortaya atılmıştır . Sağlıklı bir kişinin gelişiminde önemli bir yer tutan benlik saygısı ve kaygı düzeyi

pek çok araştırmanın konusunu oluşturmaktadır(Yalım, 2001).

Ergenlerin yaşantısında akademik başarıları ve sosyal ilişkileri büyük önem taşımaktadır. Bu akademik ya da mesleki durumlarda elde edilen başarı ve sağlanan tatmin düzeyinin büyük ölçüde kişinin sahip olduğu kapasitesini yansıtabilme ve ortaya koyabilme düzeyiyle ilişkili olduğu gözlenmektedir. Ergenin sahip olduğu kapasitesini yansıtmasını ve kendisini ortaya koymasını engelleyen bir bozukluk olarak sosyal kaygı, sosyal ilişkileri ve akademik başarı düzeyini düşürmektedir.

Bireyin okuldaki ve hayattaki başarısında, ruh sağlığı üzerinde, çevreye uyumunda, benlik ve kişiliğin büyük rol oynadığı günümüzde eğitim bilimciler tarafından da kabul edilmiştir.Son yıllarda benlik kavramı ilgi ile incelenmeye başlamıştır. Bir insanın çevreyi algılayış tarzının, davranışlarını önemli ölçüde etkilediği ortaya çıkmıştır (Yalım, 2001).

Coopersmith (1974)’e göre, bireyin kimliği yaşamın ilk yıllarında biçimlenmeye başlamaktadır. Bu durum göz önünde bulundurularak, bireyin benlik saygısının kişilik özelliklerini etkilediğini belirtmiştir. Yüksek benlik saygısına sahip bireyler, kendilerini yeterli ve değerli görürler, kendileri hakkındaki tutumlarından dolayı kendi görüşlerini kabul eder, buna inanır ve böylece hem davranışlarına, hem de ulaştığı sonuçlara güven duyarlar. Benlik saygısı yüksek olan bireylerin beklentileri ve tutumları, onları daha çok bağımsızlığa ve yaratıcılığa yönlendirir, daha atılgan ve gayretli sosyal davranışlar göstermelerini olanaklı kılar. Düşük benlik saygısına sahip bireyler, kendilerini değersiz ve yetersiz görürler, olaylarla başa çıkma güçlerinin olmadığını düşünürler, çevreden çabuk etkilenirler, inanç ve tutumlarını kolaylıkla değiştirler. Günlük yaşamda karşılaştıkları streslerle başa çıkmada güçlük çekerler ve bu duygularını kontrol etmekten uzaktırlar. Kendilerine ve çevrelerindeki kişilere güven duymazlar, insan ilişkilerinde yetersizlik gösterirler, incinme kaygısıyla yakın ilişkiye girmezler, sevgi ve dostluk ilişkilerinden kaçınırlar.

(12)

3

Ayrıca yetersiz benlik saygısının aşırı katı bir bakış açısına, otorite bağımlılığına, içe kapanık ve pasif davranışlara, kaygıya, depresyona, saldırgan davranışlara ve suç işlemeye eğilimli bir kişilik yapısına yol açabildiği araştırmalar tarafından ortaya konmaktadır(Akt:Torucu,1990).

Özetlenecek olursa, benlik saygısının, bireyin kendisine ve dış dünyaya karşı bakış açısını ve davranış biçimini etkileyen çok çeşitli sonuçları bulunduğu, bu nedenle benlik saygısının düşük veya yüksek olmasının, kişinin tüm yaşamı boyunca büyük önem taşıdığı söylenebilir.

Benlik saygısı düzeyiyle ilgili literatürde çeşitli araştırmalar ( Arıcak, 1995; Bilgin, 2001; Çankaya, 1997 ve Gür, 1996 ) yapılmıştır. Ülkemizde benlik saygısı konusuyla ilgili yapılan araştırmalarda, lisedeki ergenlerin, sosyal ve kişisel gelişmelerinin yarattığı farklılaşma göz önüne alınarak yapılmış bir çalışma bulunmamaktadır. Bu nedenle, bu araştırma literatürdeki boşluğu doldurmak amacıyla Lise 1.ve 2. sınıftaki öğrencilerin Algılanan Benlik Saygısının Bazı Değişkenlere Göre İncelenmesi amacıyla planlanmıştır.

Problem Cümlesi

Lise I. ve II. sınıf öğrencilerinin algılanan benlik saygısı düzeyleri, onların akademik başarı düzeyine, sosyal kaygı düzeyine ve cinsiyetlerine göre değişmekte midir?

Alt Problemler

Araştırmanın problem cümlesinde genel çerçevesi çizilen problem durumuna aşağıdaki sorularla cevap aranmaktadır.

Lise öğrencilerinin benlik saygıları; 1. Cinsiyete göre değişmekte midir?

2. Sosyal kaygı düzeyine göre değişmekte midir 3. Akademik başarı düzeyine gore değişmekte midir?

(13)

4

Hipotezler

1- Lise öğrencilerinin benlik saygıları cinsiyete göre değişmektedir 2- Lise öğrencilerinin benlik saygıları sosyal kaygı düzeylerine göre değişmektedir.

3- Lise öğrencilerinin benlik saygıları akademik başarı düzeyine göre değişmektedir.

Araştırmanın Sınırlılıkları

1. Araştırma Ankara İli Çankaya ve Keçiören İlçelerindeki liselerde 2005-2006 Eğitim ve Öğretim yılında, öğrenim gören lise 1.ve 2. sınıf öğrencileri üzerinde yapılmıştır. Bulgular benzer nitelikteki öğrencilere genellenebilir.

2. Araştırmada ele alınan Benlik Saygısı, Benlik Saygısı Ölçeğinin ölçtüğü nitelikler ve ölçekten alınan puanlarla sınırlıdır.

3. Araştırmada ele alınan Sosyal Kaygı, Sosyal Durumda Kendini Değerlendirme Envanterinin ölçtüğü nitelikler ve ölçekten alınan puanlarla sınırlıdır.

4. Araştırmada Akademik Başarı puanları, ölçeklerin uygulandığı 2005-2006 eğitim- öğretim döneminin sonunda, öğrencilerin karnelerindeki not ortalamaları ile sınırlıdır.

(14)

5

Sayıtlılar

Araştırmada kullanılan “Coopersmith Benlik Saygısı Ölçeği (CBS)” ve “Sosyal Durumlarda Kendini Değerlendirme Envanteri (SDKDE)” ölçeklerini cevaplandırmada, öğrencilerin samimi ve tarafsız olacakları kabul edilmiştir.

Tanımlar

Bu araştırmada yer alan kavramlar aşağıda tanımlandıkları anlamlarda kullanılmıştır.

Benlik Saygısı: Benlik Saygısı (Sef- esteem) bireyin kendi kendini

değerlendirerek kendisini değerli, yeterli, başarılı bulması yönünde benliğe karşı geliştirilen bir tutumdur ( Bilgin, 2001).

Sosyal Kaygı (Fobi): Tanımadık insanlarla karşılaştığı yada başkalarının gözünün üzerinde olabileceği, bir yada birden fazla toplumsal yada bir eylemi gerçekleştirdiği durumdan belirgin ve sürekli bir korku duyma. Kişi, küçük duruma düşeceği yada utanç duyacağı bir biçimde davranacağından korkar (yada anksiyete belirtileri gösterir). Kişi, korkusunun aşırı ya da anlamsız olduğunu bilir. Korkulan toplumsal yada bir eylemin gerçekleştirildiği durumlardan kaçınılır yada yoğun kaygı, sıkıntı ile bunlara katlanılır. Kaçınma, toplumsal yada bir eylemin gerçekleştirildiği durumdan sıkıntı duyma, kişinin olağan günlük işlerini, mesleki yada eğitimle ilgili işlevselliğini, toplumsal etkinliklerini yada ilişkilerini bozar..." şeklinde tanımlanmaktadır (DSM-IV, 1994).

Akademik Başarı: Öğrencilerin okuldaki akademik edinimlerini

(performans), I. Yarıyıl ve II. Yarıyıl not ortalamaları ile ifade edilen göstergesidir (Soner, 1995). Araştırmada akademik başarı ölçütü olarak, öğrencilerin 2005-2006 eğitim ve öğretim yılı I. Yarıyıl karne ortalamaları alınmıştır. Araştırma kapsamına giren öğrencilerin akademik başarı ortalamaları 1,00 ile 5.00 arasında değişmektedir.

(15)

6

Araştırma bu grubun genel not ortalaması dikkate alınarak, genel not ortalaması 1,00-2,50 arasında olanlar “alt” akademik başarı gösteren grup, 2,51-3,90 arası olanlar “ orta” akademik başarı gösteren grup 3,91-5,00 arasında olanlar ise “ üst” düzeyde akademik başarı gösteren grup olarak kabul edilmiştir.

Araştırmanın Önemi ve Gerekçesi

Sağlıklı toplum sağlıklı bireylerden oluşmuş toplumdur. Sağlıklı toplum için bireylerin ergenlik dönemlerini problemsiz geçirmeleri toplum sağlığı açısından önemlidir. Sağlıklı bir ergenin benlik saygısı düzeyi yaşam kalitesi, başarısı ve insan ilişkilerinde çok önemli bir işleve sahiptir. Toplumumuzun geleceğini oluşturan ergenlerin sağlıklı bireyler olarak yetişmesi yönünde etkisi olan benlik saygısı kavramı son yıllarda oldukça önemli bir araştırma konusu olmuştur.

Geleceğimizi oluşturacak ergenlerin sosyal ortamlardaki iletişimleri, kendilerini doğru ve düzgün bir biçimde ifade edebilmeleri gelecekteki toplumsal yapımız açısından oldukça önemli görülmektedir.

Araştırma konusunun benlik saygısı bağlamında ele alınmasının nedeni, bu kavramın insanın okulda ve hayattaki başarısında, ruh sağlığı üzerinde etkili olması ve bu kavramın öneminin son yıllarda giderek artmasıdır.

Bu konunun incelenmesinden elde edilecek sonuçların, ailelerin, öğretmenlerin, idarecilerin, rehberlik servisinin, öğrencileri daha iyi tanımaları ve anlamaları için yararlı olacağı umulmaktadır.

Ergenlik döneminde bireyin kimlik edinme çabaları içinde benlik kavramının oluşması ve kendisi tarafından kabul edilmesi önemli bir dönem özelliğidir.

Araştırma sonucunda öğrencilerin benlik saygısı, akademik başarı düzeyi, sosyal kaygı ile diğer değişkenler arasındaki ilişki, ilgili literatüre katkısı olacağı umulmaktadır.

(16)

7

BÖLÜM II

İLGİLİ YAYIN VE ARAŞTIRMALAR

Bu bölümde önce araştırmanın temelini oluşturan benlik saygısıyla ilgili kavramsal bilgilere, sonra da benlik saygısının bazı değişkenlere göre değişip değişmediğine ilişkin araştırma bulgularına yer verilmiştir.

Benlik Saygısına İlişkin Açıklamalar

Benlik saygısı kavramının daha açık bir şekilde anlaşılması amacıyla bu bölümde önce benlik ve benlik kavramı ile ilgili tanımlara ve açıklamalara, sonra benlik saygısı ile ilgili tanımlara ve açıklamalara yer verilmektedir.

Benlik

Wylie (1979)’e göre benlik; bireyin kendisi hakkındaki algı ve tutumlarını yansıtmakta; kişinin kendini ayrı bir birey olarak tanımlama deneyimden oluşmaktadır (Akt: Suner, 2000).

Benlik, kişiliği oluşturan alt yapılardan biridir. Literatürde benliğin değişik biçimlerde ifade edildiği görülmektedir. Dusek (1987)’e göre benlik; bireyin kendisi hakkındaki sahip olduğu, sosyal ortamda insanlarla etkileşimi sonucu geliştiren, bireyin davranış biçimini tespit eden kavramların dinamik organizasyonudur (Akt: Arıcak, 1995).

Turan ve ark. (1998) ve Yörükoğlu (1989) benliği, o kişi yapan, başkalarından ayıran duygu, tutum ve davranışların tümünün örgütlenmiş bütünlüğü olarak tanımlamaktadır.

(17)

8

Tanımlamalardan da anlaşılacağı gibi benlik; bireyi başkalarından ayıran, kendisi hakkında sahip olduğu, sosyal çevresiyle etkileşimi sonucu oluşan özellikleri olarak tanımlanmaktadır.

Benlik Kavramı

Benlik, bireyi oluşturan tüm özelliklerin karmaşık bir örüntüsü iken; benlik kavramı (self – concept), insanın kendi benliğini anlayış ve kavrayış biçimi olarak tanımlanmakta, kişinin kendisi hakkındaki görüşünü ifade etmektedir (Geçtan,1981).

Combs’a (1981) göre benlik kavramı, bireyin kendi kişiliğini algılayış biçimi, kendi özelliklerine, yeteneklerine, değer yargılarına, ideallerine ilişkin kanıları içermektedir (Akt:. Baymur,1993). Rogers (1951) ise benlik kavramının tanımında bireyin diğer insanlarla olan ilişkilerine ait algılarına da vurgu yapmakla birlikte, kendisini algılamasını ve bütün bu algılarına verilen değerlerinin benlik kavramını içerdiğini belirtmektedir (Akt: Bilgin,2001).

Adams (1995) ve Erdinç (1995)’in de belirttiği gibi benlik kavramı, egonun farkında olma özelliği ile ilgili olup, zaman içinde herhangi bir anda farkındalığımız hakkında sahip olduğumuz fikirlerin ve tutumların özel bir birleşimi anlamına gelmektedir. Benlik kavramı algılanan benliktir ya da kişinin “ ben “ veya “benim” olarak ifade ettikleridir. Büyük ölçüde benlik yaşantılarından oluşmakta ve bireyin hem kendisi hem de kendilik algılarına ilişkin olarak buna iliştirdiği değişik derecelerdeki olumlu ve olumsuz değerlerden etkilenmektedir(Nelson ve Jones,1982).

Özetle, benlik kavramı, bireyin benliğini algılamasını ifade etmekte ve bu algılar bireyin çevresindeki kişilerin kendisine yönelttiği görüşlerin kendisi tarafından değerlendirilmesinden etkilenmektedir.

(18)

9

Benlik Saygısı

Benlik saygısı, bireyin benlik kavramının önemli bir parçasıdır. Benlik kavramı ve benlik saygısı arasında önemli farklılıklar bulunmaktadır. Benlik kavramı bireyin kendini algılayış tarzı, yaşamında yerine getirdiği rollere ilişkin kendini nasıl gördüğünü ifade ederken; benlik saygısı, kişinin kendisi ile ilgili olarak duygu ve düşüncelerini içermektedir (İnanç,1997). Benlik kavramı benliği tanımlayan ancak değerlendirmeyen kavram olarak tanımlanırken; benlik saygısı ise, benlik kavramını değerlendiren, benlikten duyulan tatmini anlatan kavram olarak tanımlanmaktadır. Benlik kavramı, benliğin bilişsel boyutu olarak ifade edilmektedir. Bireyin, kim olduğuyla ilgili belirli fikirlerin yanı sıra belirli duygulara da sahip olduğu vurgulanmakta ve benlik saygısı, bireyin benliğini beğenme ve değerli bulma derecesi olarak belirtilmekte ve kişinin benlik saygısının değişmeye duyarlı olduğu kabul edilmektedir (Adams, 1995; Tufan, 1990).

Benlik saygısı, kişiliğin önemli bir boyutu ve olumlu bir kişilik özelliği olarak kabul edilirken; bireyin toplum içinde davranışlarını etkileyen olaylar karşısında vereceği tepkileri belirleyen, kendini yetenekli, önemli, başarılı, değerli, olumlu, beğenilmeye ve sevilmeye değer olarak algılama derecesi şeklinde tanımlanmakla; bireyin kendini olduğu gibi, gördüğü gibi kabullenmeye, özüne güvenmeyi sağlayan olumlu bir ruh halidir. Benlik kavramının yanlış düşünüldüğü durumlarda benlik saygısı da gerçekçi olamaz (Bilgin, 2001).

Rosenberg (1965), benlik saygısını “bireyin kendisi ile ilgili yaptığı, sonrada bunu alışkanlıkla benimsediği değerlendirmeleri” olarak tanımlamaktadır. Benlik saygısının yönünün, bireyin kendine ilişkin yaptığı olumlu veya olumsuz değerlendirmeler sonucunda belirlendiği ileri sürülmekte ve kişinin kendine değerlendirmede olumlu bir tutum içindeyse benlik saygısının yüksek, olumsuz bir tutum içindeyse benlik saygısının düşük olduğunu belirtmektedir (Akt: Satılmış, 1988).

(19)

10

Coopersmith’de (1967) benlik saygısını “bireyin kendine özgü olarak yaptığı, benimsediği ve devam ettiği değerlendirmesi” şeklinde tanımlamakta; bununla birlikte gerçek benlik saygısı (kişi kendini gerçekten değerli ve önemli görür) ve savunucu benlik saygısında da (kişi kendini gerçekten değersiz görür, fakat bunu tehdit olarak kabul etmeye bilir) denilmektedir. (Akt: Arıcak, 1995). Cohen’de (1968) aynı noktaya değinerek, benlik saygısının bireyin değerlilik yargısı olmasıyla birlikte, bireyin ideal ve gerçek benliği arasındaki uyum derecesi olarak tanımlamaktadır. (Akt: Arıcak,1995). Benlik saygısı kişinin yaşamı boyunca devam etmekte ve çevredeki bazı değişiklerde, insanla ilişkilerden, kişinin iş ve özel yaşamından etkilenmektedir (Satılmış, 1998).

Saigal ve ark.(2002) larına göre benlik saygısı, bir kişinin gerçek ve ideal benliği arasındaki uygunluk ya da zıtlığı ve bireyin kendisi için önemli bir zıtlık olduğunu göstermektedir.

Kılıçcı (2000), Turan ve ark. (1998) ve Yörükoğlu (1987) benlik saygısının tanımını yaparken aynı noktaya değinmekte ve benlik saygısının, kişinin kendi değerlendirmesi sonunda ulaştığı benlik kavramının onaylanmasından doğan beğeni durumu, kişinin kendini değerli, önemli, başarılı bulması olarak ifade etmektedirler.

Bütün bu tanımlamalar belirtilen noktalar birleştiğinde, “benlik saygısını” kavramının, kişinin kendine karşı duyduğu sevgi ve güven duygularından oluştuğu görülmektedir. Benlik saygısı ile ilgili bazı tanımlamalarda; bireyin özellikle Rosenberg ve Coopersmith’in ifadelerinde bireyin kendini beğenme durumunun yüksek benlik saygısı olarak belirtildiği dikkati çekmektedir.

Gelişim Sürecinde Benlik Saygısının Oluşumu

Benlik yaşantılar sonucunda gelişen bir yapıdır. Birey kendini ayrı bir varlık olarak algıladığı, kendisinin farkında olmaya başladığı an benlik kavramı oluşmaya başlamaktadır (Arıcak, 1995; Geçtan,1981; Kılıçcı,2000). Benlik saygısının oluşumu

(20)

11

ve gelişimi aşağıda sunulduğu gibi çocukluk, ergenlik ve yetişkinlik döneminde benlik saygısının oluşumu ve gelişimi şeklinde üç başlık altında ele alınabilir:

Çocukluk Döneminde Benlik Saygısının Oluşumu

Bee’nin (1981) belirttiğine göre, Freud ilk birinci yılda çocuğun kendisini annesiyle bir bütün olarak algıladığı dönemi sembiyotik (bağımlı) dönem olarak adlandırmaktadır.(Akt: Arıcak,1995). Piaget’e göre de çocuk bu dönemde kendi benliğini, varlığını anneden ayrı olarak algılamamaktadır. İlk 6 – 8 ay boyunca obje kavramının da gelişimiyle yavaş ayrılık ve farkındalık oluşturmaya başlamaktadır. 18 – 24. aydan itibaren de çocuk kendisini aynada tanımaktadır. Diğer bebek resimlerinden kendi resmini ayırıp tanıyabilmekte, ismi söylendiğinde kendisine seslenildiğini anlamakta, zamanla kendini bir bütün olarak algılamaya başlamaktadır. Okul öncesi dönem ( 3 – 6 ) çocukları ise, diğer bireylerden ayrı bir birey olduklarını ve farklılıklarını anlayabilmektedirler. Cinsiyet farklılığını da kazanmakta ve sahip oldukları cinsiyetin farkındalığına sahip olmaktadırlar (Akt: Arıcak,1995).

Rogers (1998), farkındalığın oluşmaya başladığı yaşamın ilk yıllardan itibaren insanın yakın çevre ile etkileşiminin benlik saygısını etkilediğini belirtmektedir. Benlik saygısı bebeklik döneminden başlayarak kazanılmakta, bireyi kim ve ne olduğuna ilişkin sorularının yanıtlarını ancak çocukluğunun ilk yıllarında ailesinin, daha sonraları da ilişkide bulunduğu tüm insanların kendisine karşı davranışlarında bulmakta ve onlardan öğrenmektedir. Çocuğun benlik saygısı oluşumunda sevgiye gereksinimi bulunmaktadır. Bu gereksinim doyum kaynağı ise onun yakın çevresi, özellikle annesidir. Çocuğun anneyi hoşnut etmeyen davranışları sevgi ve şefkatin esirgenmesi şeklinde karşılık görmektedir. Bunun sonucunda, çocuk organizmasının gereksinimlerini karşılamak ve eleştirmek için değil de annesini hoşnut edici bir biçimde davranmaya başlamaktadır. Zamanla da kendisine annesinin gördüğü biçimde görmeye, kendisi için doyum sağlayıcı olmasa da, anneyi hoşnut eden davranışları olumlu davranışlar olarak değerlendirmeye başlamaktadır. Artık davranışları doğal gereksinimleri tarafından değil, içselleştirilmiş değer yargıları tarafından belirlenmektedir. Yani, kişi bu yargılara uygun davranmadıkça

(21)

12

kendine, yeterli saymamaktadır. Bu durum benlik saygısı gelişiminde olumsuz bir etki yaratmakta ve düşük benlik saygısına neden olmaktadır. Buna karşı, çocuk olduğu gibi kabul edilip değeri içinde her hangi bir koşul konmazsa gereksinimleri ile çevre beklentileri uyumlu hale gelebilmektedir. Böylelikle benlik saygısı için ideal bir ortamda yaratılmış olmaktadır (Akt: Öner, 1987). Gergen (1971)’de benlik saygısının oluşumunda, çocuğun öncelikle kendi çevresinde anne – baba ve kardeşlerini gözlediğini, onların davranışlarını oyun içinde taklit ettiğini, kendisi için önemli olan bu kişilerin davranışlarını özümseyerek bir başkasının rolünü oynadığını ve giderek kendisini başkalarının ona yönettiği davranışlar gibi görmeye başladığını belirtmektedir(Akt: Can, 1990).

Bu açıdan benlik saygısı, çocuk için önemli olan yetişkinlerin ona yöneltmiş olduğu tutum ve davranışlardan etkilendiği için anne – babalardan gelen reddedici tutumlar, çocuğun kendini değersiz bulması ile sonuçlanmakta ve bu tür bir ortamda yetişen çocuğun kendisi için olumlu görüşler geliştirmesi olanaksızlaşmaktadır (Geçtan, 1981). Rogers’a (1998) göre, düşüncelerin özgür anlatımına izin veren katı ve sıkı değerlendirme kıyaslamalarına başvurmayan, hoş görülü bir atmosfer, bireye kendini tanıma ve kabul etme yetişimi sağlamaktadır. Anne, Baba ve diğer önemli kişiler çocuğun görüş ve değerlerini, onunla pek uzaklaşa zorunda olmasalar bile ettikleri takdir de çatışmalar önlene bilmektedir. Bu yoldan çocuk kendine saygı duymağa yönelmekte ve özgüveni de oluşmaktadır (Uğuroğlu, 1996).

Ergenlik Döneminde Benlik Saygısının Gelişimi

Ergenlik dönemi, psikolojik, zihinsel, sosyal ve ahlaki açıdan bir gelişmenin gerçekleştiği çocukluktan erişkinliğe geçiş ve hazırlık sürecidir. Bütün pisikososyal gelişme dönemleri içinde ergenlik, en kritik değişmelerin davranışlarda en çarpıcı bocalamaların yer aldığı yaş dönemidir. Ergenlik, bireylerin aynı anda kendilerini farklı duygulara sahip olduklarını hissettikleri ve yeni tecrübeler edindikleri bir dönemdir. Bu dönemde ergenler kendilerini aileden ayrı ve kuvvetli bağlara ihtiyacı olan kişiler olarak hissetmektedirler. Benlik saygısı ergenlik döneminde önem kazanan bir özelliktir. Genç, nasıl biri olduğunu, olumlu – olumsuz yönlerini, ne

(22)

13

olmak ve ne yapmak istediğini, çevrenin onu nasıl gördüğünü ve kendisi hakkında neler hissettiklerini anlamaya ve bunlarla ilgili sorunlarına cevap bulmaya çalışmaktadır. Bu çaba içinde hem duygu ve düşünceleri hem de çevre faktörlerinin etkisi ile kendin karşı tutumu belirlenmektedir. Bu dönemde oluşan benlik saygısı kuşkusuz daha önceki dönemlerde kazanılmış benlik saygısından etkilenmektedir. Nitekim ergenlik dönemi daha önceki gelişim dönemlerden etkilenerek, bazı özelliklerin değişip yeni bir yapılaşmaya doğru gittiği bir süreçtir. Bu bakımdan ergenlik döneminde benlik saygısı da yeniden düzenlenecek ve gencin yaşamı boyunca onun düşünce, duygu ve davranışları belirleyen bir kimliğin esasını oluşturacaktır (Rosenberg, 1965; Akt: Gür,1996). Ergenin gelişen benlik saygısı, yaşıtlarıyla olan ilişkileri, okul başarısı ve yetenek konusundaki genel duygularıyla bir birine karışmaktadır (Chapman ve Mullis, 2002).

Ergenlik döneminde de ailenin ergenle kurduğu iletişim şekli, ergenin benlik saygısı ile yakından ilişkilidir. Orıglıa ve Ouıllıon(1972)’a göre, bazı anne – babalar ergen çocuğunun yaptığı şeyleri değersiz bulmaktadır. Ergenlerle yetişkinleri karşılaştırıp onları yeteneksiz ve az gelişmiş olduklarını belirtmektedirler. Orıglıa ve Ouıllıon(1972)’a göre bazı anne –babalar fiziksel büyümeye bağlı uyum yokluğunu söyleyip; ergene öz gururu ve öz severliği derinde yaralamaktadırlar. Ayrıca kimileride ergenin aileye ekonomik bağlılığını her fırsatta uygulamaktadırlar. Bütün bu aşağılamalar, ergenden yetersizlik ve yeteneksizlik duyguları yaratmaktadır duygular, gerçek bir aşağılık karmaşasında örgütlenebilmektedir( Akt: Uğurluoğlu, 1996 ).

Galdston’ a (1974) göre, ailesel değerlendirmeleri yanı sıra özellikle ergenlik çağındaki birey, başkalarıyla kıyaslanmak suretiyle kendisi değerlendirmektedir. Bedensel yapısı, hareket becerisi, zihinsel kapasitesi, sosyal etkileşimi v.b. sahip oldukları özelikleri emsalleriyle kıyaslamak suretiyle kendisine ait bir belik imajı oluşturmaktadır. Buda bireyin benlik saygısının düzeyini belirlemede oldukça önemlidir (Akt: Arıcak, 1995).

(23)

14

Garrison (1975), ergenlik döneminde geliştirilen benlik saygısı, yetişkinlik dönemindeki davranışların nedenini oluşturmaktadır. Ergenlik döneminde geliştirilen benlik saygısının düzeyinin düşük olması daha sonraki yıllarda bireyin kendi benliğini kabul etmemesine yol açabilmektedir. Bu da uyumsuzluk, içe kapanma ya da saldırgan türde davranışlara neden olabilmektedir (Akt: Satılmış, 1988).

Benlik Saygısına İlişkin Kuramlar

Benlik saygısı ve gelişimi farklı kuramlar altında ele alınmaktadır. Bunlar; Psikanalitik kuramlarda; benlik ego, id ve süper egoyu içeren bir yapı olarak ele alınmaktadır. Ego, bilinçli yapıları benlik ise hem bilinçli hem de bilinçsiz yapıları içermektedir (Arıcak, 1995; Öner, 1987). Fenichel (1945)’e göre; psikanalitik kuramda benlik saygısının gelişiminde omlipotan ve süper ego gelişiminin önemli rolü bulunmaktadır. Organizmanın tüm istek ve gereksimlerinin anında yerine getirerek doyuma ulaştırıldığı duruma omlipotan denir. (tam güçlülük). Benlik saygısı da kişinin orijinal omlipotamsa ne denli yakın olduğunu fark etmesi anlamına gelmektedir(Akt: Cansever,1976). Fenichel (1945)’e göre benlik saygısının gelişimi süper ego gelişimi ile de yakından ilgilidir. Süper ego geliştikçe benlik saygısı da gelişmektedir ve kendinden hoşnut olmanın tek koşulu sevilmiş olma duygusu değildir, doğru olanı yapmış olma duygusu da gerekmektedir ayrıca; birçok kimsenin davranışını ve benlik saygısını yalnız kendilerini haklı görmeleri değil, başkalarının kendileri için ne düşünebileceğinin dikkate alınması etkilemektedir(Akt: Cansever,1976).

Jung (1950)’un kuramında ise, benli kişiliğin bütünüdür. Benlik kişiliğin odak noktasıdır. Diğer sistemler onun çevresine kümeleşmektedir. Bu sistemleri bir bütün olarak tutan, kişiliğin bütünlüğünü, dengesini ve sürekliliğini sağlayan benliktir (Öner,1987).

Ergenlik döneminde kimlik gelişimi ve benlik saygısı arasındaki ilişkiyi vurgulayan Ericsson (1985) benlik saygısının kökenini psikososyal gelişme sürecinin birincim döneminde aynılık, tutarlılık ve süreklilik duygusuna bağlı temek güven

(24)

15

duygusundan köken aldığını ifade etmektedir. Ericsson’un görüşü şöyle özetlenmektedir; “çevremizdekiler bana bakıyor, bana veriyor, varlığımı tanıyor. Onların sürekli, tutarlı ve aynı kişiler oluşu güvenilir kesinliktedir. Bende verilmeye, bakılmaya değer güvenilir bir varlığım”. İkinci gelişme yani özerklik döneminde; ergen, bir birine karşıt istek ve eğitimler arasında bir seçim yapabilme gücüne sahip olmaktadır. Bu dönemde ergen, bir birine karşıt duygu ve eğilimler üzerinde giderek bir denge kurmayı, seçim yapabilmeyi ve irade yetisini geliştirmektedir. Benlik saygısının gelişiminde etkili bir diğer gelişim dönemi de ergenlik dönemidir. Bu dönem de ergen, erken dönemdeki aynılık ve süreklilik duygusunun başkalarıyla ilişkileriyle denemek ve değerlendirmektedir; böylece kimlik duygusu gelişmektedir. Ergen böylece yeteneklerin, sosyal rolüne ve ego idealine bağlı gerçekçi bir benlik saygısı geliştirmektedir (Gür, 1996).

Sullivan (1980), benlik saygısı konusunda kişiler arası süreçler üzerinde durmakta ve ergenlik öncesi ve ergenlik döneminin rolünü vurgulamaktadır ve her birey çevresindeki diğer insanları algılamak ya da, fark etmekte değerlendirici olmaktadır. Ona göre birey benlik saygısı yitiminde yaşayacağı kaygı konusunda kendini korumak zorundadır(Akt:Bilgin, 2001). Sullivan (1980) ergenlik döneminde, kişisel değer ve toplumsal değerlendirmeye akran ilişkilerinin etki ettiğini belirtmektedir ve kişinin bu dönemlerde anne babadan çok akran tarafından onaylanma gereksinimi vardır ve “ayna” görevini akranlar yapmaktadır (Akt:Gür, 1996; Öner, 1987).

Horney (1950)’de benlik saygısının gelişiminde yaşanılan kaygıyı vurgulamaktadır. Ona göre temel kaygı olarak adlandırdığı çaresizlik ve yalnızlık duyguları, mutsuzluğun ve kişisel etkinliğin azalmasının başlıca kaynaklarını oluşturmaktadır ve kaygınında neden olduğu sanılan koşullar arasında, anne – babanın çocuğa karşı kayıtsızlığı egemenliği, saygı ve sıcak duyguların eksikliği gibi koşullar önemli, yer tutmaktadır. (Akt: Güngör, 1989; Torucu, 1990).

Horney (1950)’a göre kişinin kaygı duygularına karşı geliştirdiği savunma yolları, benlik saygısının gelişiminde önemli rol onamaktadır ve kaygı ile baş

(25)

16

etmenin bir yolu kişinin idealinin olmasıdır. Bu ideal çok yukarılarda olduğu için benlik saygısını artırıcı bir etki taşıdığı gibi gerçekleşmeyen doyumsuzluğa yol açmaktadır ve O özseverliği de insanın gereksinimini duyma olarak yorumlamakta ve bunu biyolojik kökenli olmadığını, bireyin içinde yaşadığı kültürün bu duygunun oluşumunu etkilediğini öne sürmektedir (Akt: Güngör, 1989; Torucu, 1990).

Adler’e ( 1987) göre ise benlik saygısı, aşağılık duygusundan üstünlük duygusuna geçişin göstergesidir ve O özellikle “organ eksikliği” olarak nitelediği doğuştan gelen fiziksel kökenli psikolojik eksiklik ve yetersizliğin aşağılık duygusunun kaynağı oluşturduğunu belirtmektedir (Akt:Bilgin,2001). İnsanların, kendileri ile ilgili olarak düşündüklerinde eksikliklerin ve yetersizliklerin farkına varmakta ve bununla başa çıkmak içinde üstünlük çabasına girdiğini belirtmektedir. (Steffenhangen ve Bums,1979; Akt: Arıcak,1995). Yaşanan olumsuz durumlarda bireyin kendi durumunu yorumlama şekli, anne – baba ya da yakın çevresinin desteği özürlü çocukların zayıflıklarını kabullenmesini sağlamaktadır Fakat Adler(1987) bu ilgi ve desteğin olumlu etkilerine inanırken, öte yandan aşırı hoş görünün yıkıcı sonuçlarına karşı da uyarı da bulunmaktadır (Akt:Dinç, 1992).

Rogers’a (1998) göre benlik, kişiliğin öznel yandır, insanin kendisine ilişkin fikirleri, duyuşları ve kanılarının tümünden oluşmaktadır (Akt: Gelso ve Hayes, 1998). Benlik bireyin yalnız kendisi tarafından farkına varıldığı yaşantıya dönüşüle bildiği, doğrudan ölçme ve gözlem gibi yöntemlerle tanımlanamadığı için, daha çok “fenomonolojik” bir anlam taşımaktadır. Fenomonolojik benlik kişinin kendisi tarafından algılanan benliği olarak nitelendirilmektedir (Gelso ve Hayes, 1998). Benlik kavramı da, bireyin çevresiyle olan yaşantılarını algılayış biçimlerine göre oluşturmaktadır. Yaşantılarını algılayış biçimi, diğer insanlar tarafından olumlu olarak değerlendirme ve kabul edilme gereksiniminde önemli ölçüde etkilenmektedir. Özellikle kendisine yakın olan kişilerin ( anne – baba, kardeş, öğretmenler ve arkadaşlar gibi) tutumu onun için çok önemlidir zamanla birey kendisi için önemli olan kişilerin olumlu karşıladıkları davranışlarına o değer vermeye başlamak da, onların değer vermediği yaşantılarından giderek kaçınmaya ya da vazgeçilmeye başlamaktadır (Geçtan,1981). Özleştirilen bu değerler onun için

(26)

17

kendini değerlendirme sisteminin bir parçası durumuna gelmektedir. Diğer insanların olumlu karşıladığı davranışlarını kendisi de olumlu değerlendirmeye başlamaktadır böylece bireyin “ diğer koşulları” oluşmaktadır (Gelso ve Hayes, 1998).

Maslow (1970) benlik saygısının kendini geliştirmedeki önemi üzeri durmaktadır ve temelden yükseğe kadar aşamalı olarak 5 gurup da düzenlene bilen çok sayıda ihtiyaç tan söz etmektedir(Akt: Arıcak,1995). Maslow (1970)’ a göre piramidin üst düzeylerinde yer alan gereksinimler, ancak daha alt düzeylerde yer alan gereksinimlerin karşılana bilmesi halinde ortaya çıkmaktadır. Bu ihtiyaçlar:

1. Temel fizyolojik ihtiyaçlar 2. Güvenlik ihtiyaçları

3. Ait olma ve sevgiye ihtiyaçları 4. Saygı ve statü ihtiyaçları

5. Kendini gerçekleştirme ihtiyacıdır(Akt: Arıcak,1995).

Maslow,(1970) bir insanın benlik saygısını geliştirebilmesi için önceki ilk üç ihtiyacın giderilmesi, aynı zamanda kabul görmesi ve koşulsuz sevilmesi gerektiğini ve yüksek benlik saygısına sahip insanın psikolojik anlamda sağlıklı kişilerin özelliği olduğunu belirtmektedir(Akt: Arıcak,1995)

Fromm(1980), benlik gelişimi sosyolojik bir yaklaşımla ele almakta ve yalnızlık, dışlama ve yaşamın anlamı gibi var oluşçu kavramlar üzerinde durmaktadır, ona göre eğer çocuk özgürlüğe sahipse kendi yolunu seçme şansına kavuşmakta; ancak kendi görüşlerine güven duymuyorsa özgürlükten vazgeçmekte ve onların verdiği korumanın zevkine varmaktadır ve bu kapsamda, çocuğun özgürlüğümü yoksa vurgun derece güven mi seçeneğine etki eden koşullar söz konusudur, bu koşullar arasında bireye saygı, ilgi, kabul özgürlük ve bağımsızlık öğelerinin bulunduğu toplumsal koşullarda oluşa bilmektedir (Akt: Bilgin, 2001).

Ayrıca, benlik saygısıyla ilgili çalışmalara önderlik teşkil eden ilk psikolog ve sosyologlar, W.James, G.H. Mead ve C.Cooley’dir. Günümüzde hala önemini

(27)

18

koruyan formülasyonlarının yanı sıra düşük ve yüksek benlik saygısının kökenlerini ilk olarak tartışan kişilerdir. Onların çalışmaları daha fazla benliğin doğası ve özelliğiyle ilgili olup, doğrudan benlik saygısına yönelik çalışmalar değildir. Benlik saygısının önemine değinmişler ve araştırma ve tartışmalarda kullanılabilecek teorik bir yapı oluşturmuşlardır (Akt:Arıcak, 1995).

Düşük Ve Yüksek benlik saygısına Sahip Bireylerin Özellikleri

Düşük ve yüksek benlik saygısının tanımını yaparken öncelikle gerçek bir ideal benlik kavramlarından söz etmek gerekmektedir. Çünkü gerçek ve ideal benlik kavramı arasındaki farkın derecesi kişinin düşük yâda yüksek benlik saygısının sahip olduğunu göstermektedir. Gerçek benlik kavramı kişinin nasıl olduğuyla ile ilgili algılamalarını ifade ederken ideal benlik kavramının kişinin daha çok nasıl olmak istediğini, sahip olduğu takdirde kendini çok değerli bulacağı benlik kavramını ifade etmektedir. Kişinin ideal benliğiyle gerçek benliğiyle arasındaki farkın fazlalılığı, bireyin benlilik saygısını düşürmekle kendini yetersiz, başarısız ve değersiz bulmasına neden olmaktadır (Nelson ve Jones, 1982; Kılıççı,2000).

Rosemberg(1968), düşük düzeyde benlik saygısını kişiyi kendine kabul etmeme, kendinden memnun olmama ve kendinden nefret etme gibi duygular yaşatmakta olduğunu; yüksek düzeyde benlik sayısının ise kişinin kendisini oldukça iyi olarak gördüğünün bir göstergesinin olduğunu belirtmektedir(Akt: Güngör, 1989).

Literatürde yüksek ve düşük benlik saygısına sahip bireylerin özellikleri belirtilirken aynı noktalar üzerinde durulduğu benlik saygısının düzeyini kişinin okul ve mesleki başarı ve becerisini, stres ile başa çıkma etkiliğini sosyal ilişkilerine saygısının yaşam doyumunu etkilediği görülmektedir. Şöyle ki, düşük benlik saygısına sahip, kendine güvensiz, kendini utanç verici bulan, değersiz ve çaresiz hisseden ve başarı ve becerileri azalmış, yaşamdan beklenti ve doyumları olmayan kişiler olarak değerlendirilirken, yüksek benlik saygısına sahip bir birey; kendilerine sadece saygı duyan, kendini toplumda değerli bir kişilik olarak gören, yaşamdan

(28)

19

doyum alan, gelecekten ümitli, iyimser ve ümitlerini gerçekleştirme oranları yüksek kişiler olarak değerlendirilmektedir( Durmuş ve ark.2001;İnanç 1997;Turan ve ark. 1998).

Coopersmith (1974), yüksek ve düşük benlik saygısı olan kişiler gelecekte ilgili farklı beklentileri olduğunu, kişiler arası ilişkilerde farklılık gösterdiklerine ve sorunlarla basa çıkmada değişik yaklaşımlara sahip olduğunu ileri sürmektedir. Benlik saygısı düzeyi yüksek olanların, olaylara ve insanlara, başarılı olacakları ve iyi karşılanacakları beklentisi ile yaklaştıklarını belirtmektedir. Coopersmith’e göre; genellikle kendini olumlu bir şekilde değerlendiren kişiler, kendi algılamalarına ve kendi yargılarına güven duymakta, çaba gösterdikleri zaman sorunlara çözüm getirebileceklerine inanmaktadırlar (Akt:Bilgin 2001). Çünkü, Helen Bee (1981 )’nin de belirttiği gibi , yüksek benlik saygısına sahip bireyler, başarıyı dış dünyanın etkisi altına görmekte , şans faktörünün başarıyı etkilediğini düşünmektedir.Ona göre bu kişiler kendilerine tam anlamıyla güven duymayan kişilerdir.Düşük benlik saygısına sahip bireyler ise, diğer kişilerden kendilerini geriye çeken , sosyal ortama katılmak yerine sosyal grupların gölgesinde dinlenmeyi tercih eden ve çevreye daha pasif olarak adapte olan kişilerdir. Aynı zamanda yine bu kişiler daha yüksek kaygı düzeyine, düşmanlık ve aşağılık duygusu yaşayan, utangaç, sıkılgan kişilerdir(Akt: Arıca,1995) .

Rosenberg (1968) , düşük benlik saygısına bireylerin, yüksek benlik saygısına sahip bireylere göre başarmak için daha az istek ve beklentiye sahip olduklarını, sosyal etkileşimde tutukluluk ve zorluk yaşadıklarını, genellikle nörotik eğilimleri içeren daha olumsuz kişilik özellikleri sergilediklerini öne sürmektedir(Akt: Gür,1996).

Cohen (1968) , düşük benlik saygısına sahip bireyin özellilerini; kendisi ile uyum içinde olmamak, kendini suçlama eğilimi göstermek, kendine düşük değer biçmek, yaptığı iyi şeyleri küçümsemek, katı ve değişmez olmak, doğallıktan yoksun olmak olarak sıralarken; benlik saygısı yüksek bireyin özelliklerini ise; kendi ile uyum içinde yaşayabilmek, değişime açık olmak, kendi yetenekleri hakkında

(29)

20

gerçekçi düşünebilmek, yeteneklerini serbestçe kullanabilmek, kendine yaşama ve var olma hakkını tanımak, ileriye atılım yapmasına, denemesine imkân veren içgüdülere sahip olmak, iyi ve kötü çeşitli duyguları saygısına sahip bireylere göre toplumsal olaylardan daha az etkilenmekte, olaylar karşısında daha az kırıklığı uğramakta, başarısız olduğu deneyimleri güncelleştirmeden, başarıya dönük hareket etmektedir(Akt: Bilgin,2001).

Kişilerarası ilişkiler ile benlik saygısının ilişkisi araştırıldığında ise, düşük benlik saygısı olan bireylerin yüksek benlik saygısı olanlara göre, başkalarından gelen olumlu değerlendirmelere daha hoşnutlukla, olumsuz değerlendirmelere daha hoşnutsuzlukla tepki verdikleri görülmektedir. Jones (1973) ‘ e göre bu durum düşük benlik saygısı olanların narsistik gereksinimler nedeniyle başkaları tarafından onay ve kabul gördüklerinde yüksek benlik saygısı olanlara göre, daha çok haz duymaları ve onay görmediklerinde daha çok engellenme hissetmeleriyle ilgilidir(Akt: Satılmış,1988). Shrauger (1980) yüksek benlik saygısı olanların başarı geribildirimi (feedback) alınca kişiler arası ilişkilerde daha yüksek performans gösterdiklerini; düşük benlik saygısı olanların ise başarısızlık geri bildiriminden sonra ilişkilerde daha kötü performans gösterdiklerini belirtmektedir ( Akt: Satılmış,1988).

Düşük benlik saygısına sahip birey, kendine güvensiz, uyumsuz, pasif yâda saldırgan, aşağılık duygusu içinde olan, utangaç, kaygılı gibi olumsuz değerlendirmeler yüklediği için kişiler arası ilişkilerde sorun yaşayabilir ve dolayısıyla iletişim becerilerini de olumsuz değerlendirebilir.

BENLİK SAYGISI İLE İLGİLİ YURT DIŞINDA VE TÜRKİYEDE YAPILAN ARAŞTIRMALAR

Benlik Saygısının Cinsiyete Göre İncelenmesine İlişkin Araştırmalar Cinsiyet ergenin benlik saygısı gelişiminde literatürde tanımlanan önemli

(30)

21

farklılıklar konusunda araştırmacılar arasında farklılıklar bulunmaktadır. Chapman ve Mullis (2002) bazı araştırmalarda, erkeklerin benlik saygısı ölçümlerinde kızlardan gözle görülür bir şekilde daha yüksek puanlar aldığını, bazı araştırmalarda da benlik saygısı ölçümlerinde önemli cinsiyet farklılıkları olmadığını ifade etmektedirler. Chapman ve Mullis (2002) tarafından yapılan bir araştırmada da, erkeklerin benlik saygısı puanların kızlardan daha yüksek olduğu bulunmuştur. Orr ve Dihur (1995), cinsiyet farklılıklarının benlik saygısı üzerindeki etkilerini inceledikleri araştırmada, kızların erkeklerden anlamlı düzeyde düşük benlik saygısına sahip oldukları, Kibbutzlarda yasayan ergenlerde de kızların daha düşük benlik saygısı gösterdikleri, Şehirli ergenlerde ise cinsiyet farklılıklarının gözlenmediği sonucuna ulaşmışlardır.

Mullis, Mullis ve Normandin (1992) yaptıkları araştırmada, cinsiyet farklılıklarının benlik saygısının gelişiminde önemli rolü olmadığını saptamışlardır. O'Malley ve Bachman (1983)'in da, kız ve erkek ergenlerin birbirlerine yakın benlik saygısı düzeylerine sahip oldukları saptamıştır. (Akt:Gür, 1996). Nielsen ve Metha (1994) yaptıkları araştırmada , benlik saygısı yeterliliği, benlik saygısının nisbi değeri, sosyal benlik saygısı e benlik saygısı gücü olmak üzere benlik saygısının dört boyutlu olduğunu belirlemişlerdir. Araştırmada ayrıca, normal grubun klinik olanlara göre benlik saygısının her boyutunda yüksek puan aldıkları; benlik saygısının yeterlilik boyutunda her iki grupta erkeklerin kızlardan yüksek oranlar elde ettikleri; ancak tüm boyutlarda iki cinsiyet arasında anlamlı fark olmadığı görülmüştür.

Nottelman (1987), erken ergenlik dönemine geçişte belirli bir benlik saygısı artışı gözlemlememiştir. Erken ergenlik döneminin nispeten tutarlı bir dönem olduğu vurgulanmakla birlikte, benlik saygısında gözlenen bir miktar gelişmenin de kızlarda düşünsel alanla bağlantılı olarak, erkeklerde ise her açıdan gerçekleştiği belirtilmektedir.

Yurt içinde yapılan araştırmalarda, Tufan(1988), Çuhadaroğlu (1995), Güngör (1989), Arıcak (1995) ve Can (1990) cinsiyetin benlik saygısı düzeyi ile

(31)

22

ilişkisini gösteren araştırma bulgularının farklılaşmadığı görülmektedir.Çoğu araştırmalarda, cinsiyet farklılığının benlik saygısı üzerinde etken olmadığı dikkati çekmektedir (Arıcak,1995; Can, 1990;Cuhadaroglu 1985; Güngör,1989; Gür,1996; Satılmış,1988; Tufan,1988; Tufan.1993; Turan ve ark..1998). Buna karşılık, Erim (2001) tarafından yapılan araştırmada, yetiştirme yurtlarında kalan ve aileleri yanında yasayan ergenler arasında, cinsiyet ve yaşanılan yer değişkenlerine göre benlik saygısı düzeyleri açısından ortaya çıkan farkın anlamlı olduğu görülmüştür.

Erol (2000), Odacı (1994) ve Özgan (1999) tarafından yapılan araştırma bulguları, kız öğrencilerinin erkek öğrencilere oranla daha düşük benlik saygısına sahip olduğunu ortaya çıkarırken; Durmuş ve ark. (2001)'nin yaptığı araştırmada ise ortaya çıkan sonuç kızların erkeklere oranla daha yüksek benlik saygısına sahip olduklarıdır. Güven (1994) tarafından yapılan araştırmada, kız ve erkeklerin benlik kavramı örüntüleri incelendiğinde, kızların pek çok duyguları başarılı biçimde yaşama yeteneğine sahip savunma mekanizmalarını daha iyi organize ve engellere toleranslarını daha yüksek düzeyde algıladıkları görülmektedir. Erkek öğrencilerin ise kendilerini depresif ve psikolojik sorunlu algılamaları diğer çalışma bulgularından farklılaşan ilginç bir sonuçtur. Dinç (1992) tarafından yapılan araştırma bulgularına göre, genel, psikolojik, sosyal, ailesel ve uyumsal benlik algı düzeyleri düşük olan kız ve erkek gruplarında benlik saygısının erkeklerin lehine yüksek çıktığı saptanmıştır. Bunun yanı sıra, benlik düzeyleri farklı olan kız ve erkeklerin benlik saygısı puan ortalamaları arasında anlamlı bir fark çıkmamıştır.

Akboy (1998), benlik kavramının dürtü kontrol ve duygusal durum alt boyutlarında kızların erkeklere göre daha olumlu benlik kavramına sahipken sosyal ilişkiler, eğitsel ve mesleki amaçlar, dış dünyaya hakimiyet ve üstün uyum alt boyutlarında erkeklerin kızlardan daha olumlu benlik kavramlarına sahip olduklarını belirtmektedir.

(32)

23

Benlik Saygısının Akademik Başarıya Göre İncelenmesine İlişkin Araştırmalar

Akademik başarı ile benlik saygısı düzeyi arasındaki ilişkiyi inceleyen araştırmalara bakıldığında; Coopersmith (1967) yaptığı araştırmada, benlik saygısı ile akademik başarı arasında olumlu ve anlamlı bir ilişki bulunmuştur (Akt: Arıcak,1995).

Yurt içinde yapılan araştırmalarda ise; akademik başarı ve benlik saygısı düzeyi arasındaki ilişkiyi inceleyen araştırma bulguları farklılaşmamaktadır. Öğrencilerden kendini başarılı olarak algılayanların yüksek benlik saygısı düzeyine (Can, 1990; Erdinç,1995; Güngor,1989; Tufan,1988; Tufan, 1993) sahip oldukları ifade edilmektedir. Özgan (1999) tarafından yapılan araştırmada, olumlu kabul alt ölçeğinde başarı notu ve benlik saygısında fark olduğu saptanırken, Empatik Sınıf Atmosferi Tutum Ölçeği’nin alt ölçeklerinde başarı notu ve benlik saygısında fark olmadığı belirlenmiştir.

Belirtilen araştırmaların tersine, Akboy (1998), başarı durumlarını "zayıf” olarak algılayan, kendisinden beklentisi zayıf olan öğrencilerin kendilerini olumsuz algılamadıklarını ve olumlu benlik saygısına sahip olduklarını ortaya koymaktadır. Başarısını ve beklentisini "yüksek" algılayan öğrencilerin benlik saygısının olumsuza kaydığı belirtilmektedir. Aynı şekilde Suner(2000) de akademik başarı ile benlik saygısı arasında anlamlı negatif bir ilişki olduğu sonucunu ortaya çıkaran bir araştırma yapmıştır.

Benlik Saygısının Sosyal Kaygıya Göre İncelenmesine İlişkin Araştırmalar

Kawash (1982)'in. ergenlerde yaptığı bir araştırmada benlik saygısının anksiyete ile negatif, dışa dönüklük ile pozitif korelasyon gösterdiği görülmüştür. Anksiyete az olduğu zaman dışa dönüklük artmakta dolayısıyla bunun sonucunda sosyal etkileniş artmakta ve benlik saygısı daha yüksek

(33)

24

olmaktadır. Geist (1982) de, 143 üniversite öğrencisi ile yaptığı bir araştırmada sosyal çekingenliğin düşük benlik saygısı ile ilişkili olduğunu bulunmuştur. Benlik saygısı yükseldikçe, kişiler daha çok sosyal ilişkiye girmekte ve kontrol merkezi kendileri olmaktadır. Benlik saygıları düştükçe çekilme ve içe kapanma görülmektedir (Akt: Satılmış, 1988).

Benlik saygısı düzeyi ile atılganlık arasındaki ilişkiyi inceleyen Uğurluoğlu (1996)' nun yaptığı araştırmada; benlik saygısı düzeyi ile atılganlık düzeyi arasında anlamlı pozitif yönde ve güçlü olmayan bir ilişki olduğu, Demir ve Şahiner (1995)'in yaptığı araştırmada da, atılganlık ile benlik kavramı, başatlık, depresyon, açıklık, sosyal güç arasında negatif yönde bir ilişki olduğu bulgusuna ulaşmışlardır.

Bilgin (2001) tarafından yapılan araştırma sonucunda elde edilen bulgulara göre; ergenlerin benlik saygısı düzeyleri ile sürekli kaygı düzeyleri arasında anlamlı bir ilişki bulunmuştur. Çankaya (1997) tarafından yapılan araştırmada da benzer şekilde, düşük benlik saygısına sahip öğrencilerin, yüksek benlik saygısına sahip olan öğrencilere oranla daha yüksek sınav kaygısına sahip oldukları sonucu ortaya çıkmıştır.

Turan ve ark. (1998) tarafından yapılan araştırmada diğer araştırma bulgularını desteklemektedir. Benlik saygısı düzeyi yükseldikçe öğrencilerin depresyon düzeyleri, sürekli kaygı düzeyleri ve ruhsal belirti ölçeği ana puanlarının azaldığı saptanmıştır.

(34)

25

BÖLÜM III YÖNTEM

Bu bölümde, sırayla araştırmanın yöntemi, evren ve örneklemi, kullanılan ölçme araçları ve bu araçların geçerlilik ve güvenirlik çalışmaları ve verilerin istatistiksel çözümleme teknikleri açıklanmıştır.

Araştırmanın Yöntemi

Bu araştırmada betimsel araştırma yöntemi kullanılmıştır. Verileri toplama öncesi bağımlı değişkeni etkilemesi muhtemel bağımsız değişkenler manipüle edilmemiştir. Araştırmada öğrencilerin benlik saygıları incelenmiştir.

Evren ve Örneklem

Araştırmanın evrenini, Ankara ilinin, Çankaya ve Keçiören ilçeleri Liselerinin birinci ve ikinci sınıflarında 2005-2006 öğretim yılında öğrenim gören öğrenciler oluşturmaktadır. Çalışma evreninden, Lise üçüncü sınıf öğrencilerinin yoğun biçimde ÖSS sınavına hazırlanmaları, okula devam sorunları yaşamaları ve bu nedenlerle okuldaki akademik başarı beklentilerinin düşüklüğü de göz önüne alındığından bu çalışmanın dışında bırakılmıştır. Atatürk Anadolu, Gazi Anadolu Ankara Atatürk Anadolu, Kalaba, Fatih Sultan Mehmet, Ankara Güzel Sanatlar Anadolu, Ankara Sosyal Bilimler, Deneme Liselerden tesadüfi örnekleme tekniği yoluyla 500 kişilik bir örneklem alınmıştır. Bunun için önce okulların birinci ve ikinci sınıflarındaki şubeler belirlendi sonra bu şubelerden basit rastgele örnekleme tekniği ile 500 kişilik öğrenci grubu seçilmiştir. Araştırmanın örneklemini oluşturan öğrencilerin cinsiyet, akademik başarı ve sınıflara göre dağılımları tablo1’de verilmiştir.

Veri Toplama Araçları

Araştırmada veri toplama aracı olarak bilgi formu (Ek-2), Coopersmith tarafından geliştirilen ve Türkçe’ye uyarlaması Turan ve Tufan (1987) tarafından

(35)

Tablo 1 Araştırmanın Örneklemini Oluşturan Öğrencilerin Cinsiyete ve Akademik Başarı Düzeylerine Göre Dağılımları

Cinsiyet Akademik Başarı Kız Erkek Toplam Alt 103 88 191 Orta 80 80 160 Üst 74 75 149 Toplam 257 243 500 27

(36)

28

yapılan Benlik Saygısı Envanteri (Ek-3) benlik saygısı düzeyini belirlemek için, Liebowitz (1985) tarafından geliştirilen ve Türkçe’ye uyarlaması Gümüş (1997) tarafından yapılan Sosyal Durumlarda Kendini Değerlendirme Envanteri (Ek-4) Sosyal Kaygı düzeylerini belirlemek için uygulanmıştır. Bilgi formu deneklerin cinsiyet ve akademik bilgilerini değişkenlerine göre inceleyebilme olanağı sağlaması amacıyla araştırmacı tarafından hazırlanmıştır.

1. Coopersmith Benlik Saygısı Ölçeği ( EK-3 )

Araştırmanın bağımlı değişkeni olan benlik saygısı düzeyini ölçmek amacıyla “Coopersmith Benlik Saygısı Envanteri” kullanılmıştır. Araştırmada bu ölçeğin kullanılmasının nedenleri şöyle sıralanabilir.

1. Ölçeğin, geçerlik ve güvenirlik çalışmaları ile ilgili ülkemizde yapılan bazı çalışmalardan olumlu sonuçların alınması ( Turan ve Tufan, 1987).

2. Ölçeğin Lise öğrencilerini de kapsayan bir örneklem grubu üzerinde geçerlik ve güvenirlik çalışmalarının yapılmış olması (Yalım,2001).

3. Ölçekten elde edilen puanların kolay puanlanabilir olması.

Öğrencilerin benlik saygısı düzeyleri Coopersmith tarafından geliştirilen “Coopersmith Self- Esteem Inventory” ile ölçülmüştür. Bu envanter, kişinin çeşitli alanlarda kendisi hakkındaki tutumunu değerlendirmede kullanılan bir ölçme aracıdır.

Coopersmith, bu envanter için geçerli olan benlik saygısı kavramını kişinin kendisi hakkında ve sürekliliği olan değerlendirmesi anlamında kullanılmaktadır. Bu değerlendirme, kişinin kendisi için onayladığı ya da onaylamadığı bazı özellikleriyle

(37)

29

ilgilidir. Onun nelerin üstesinden gelebileceği, neleri başaracağı, nelere önem verdiği ve bunların önem derecesi gibi özellikleriyle ilgili tutumunu ortaya koyar. Başka bir değişle, benlik saygısı kişinin değerliliği hakkındaki yazgısıdır. Öznel olan bu değerlendirme çevreye söz ya da davranışlar yoluyla aktarılır. Bu envanterde kabul edilen benlik saygısının üç özelliği vardır:

1.Benlik saygısı kişinin kendisiyle ilgili genel değerlendirmesini yansıtan yargıdır.

2. Bu yargının göreli sürekliliği vardır ve zaman içinde hızla değişmez.

3.Bu yargı, kişinin yaşına, cinsiyetine ve sosyal rollerine bağlı çeşitli konumlarına göre farklılaşabilir.

Kişinin kendisi hakkındaki yargısı, başkalarının onu olumlu ya da olumsuz değerlendirmesinden çok daha önemlidir. Bu nedenle kişi kendi yargısını benimsemeyi yeğ tutar ve bu yargının değişmesine direnç gösterir. Bu durum onun ruhsal dengesini koruyabilmesi içinde gereklidir ( Turan ve Tufan, 1987).

Ölçeğin Puanlaması

Başlangıçta Coopersmith tarafından çocuklara uygulamak üzere 50 madde halinde hazırlanan Benlik Saygısı Envanteri daha sonra çeşitli yaş gruplarına uygulanabilecek biçimde geliştirilmiştir.

Coopersmith Benlik Saygısı Envanterinin kısa ve uzun olmak üzere iki formu bulunmaktadır. Bu araştırmada kısa form kullanılmıştır. Bu günkü haliyle envanter “benim gibi” yada “benim gibi değil” biçiminde işaretlenebilen 25 cümleden oluşmaktadır. Beklenen cümleler 1,4,5,8,9,14,19,20 nolu maddelere “Evet 2,3,7,10,11,12,13,15,16,17,18,21,22,23,24,25 nolu maddelere de “ Hayır” cevaplandığında 1 puan beklenmeyen yanıtlar ise 0 puan almakta, sonuç 4 ile çarpılarak toplam puan elde edilmektedir. Ölçekten alınabilecek puanlar 0-100 arasında değişmektedir. Dolayısıyla bir kişinin özsaygı puanı maksimum 100

(38)

30

olabilir. Boş bırakılan maddelere yada her iki seçeneğin de işaretlenmesi halinde bu maddelere puan verilmez. Puanların yüksekliği özsaygının yüksekliği, puanların düşüklüğü ise özsaygı düzeyinin düşüklüğü anlamına gelir (Pişkin, 1997).

Cümleler kişinin aile ilişkileri, hayata bakış açısı, ailenin ve sosyal çevrenin kendini değerlendirme algısı ile ilgili ifadeleri içermektedir.

Ölçeğin Geçerliği

Toylor ve Reitz envanterin ilk şeklini kullanarak ry= .90 güvenirlik katsayısını saptamışlardır (Turan ve Tufan, 1987).

Johnson ve arkadaşları (1983) tarafından aracın yapı geçerliğini saptamak amacıyla yapılan bir çalışmada yazarlar, Coopersmith Özsaygı Envanteri, Piers-Harris’in Çocuklar İçin Benlik Kavramı Ölçeği (Piers, 1969; Piers ve Harris, 1964) ve Crandall, Crandall ve Katkowsky (1965) tarafından geliştirilen Çocuklar için Sosyal İstenirlik Ölçeği’ni beşinci sınıfta okumakta olan 55 erkek ve 50 kız öğrenci üzerinde uygulamışlardır. Bu araştırmada her öğrencinin benlik kavramı aynı zamanda öğretmenlerinin bakış açılarıyla da değerlendirilmiştir. Bu amaçla Coopersmith ve Gilbert, 1982) tarafından geliştirilen Coopersmith Davranışsal Akademik Değerlendirme Ölçeği kullanılmıştır. Regresyon analizi sonuçları Coopersmith Özsaygı Envanteri’nin convergent geçerliğini (Piers-Harris Çocuklar için Benlik Kavramı Ölçeği ve Coopersmith Davranışsal Akademik Değerlendirme Ölçeği), discriminant geçerliğini (Çocuklar için Sosyal İstenirlik Ölçeği yönünden) ve ölçeğin farklı akademik başarı yönünden duyarlılığını (α = .86) göstermiştir. Bu bulgular Coopersmith Özsaygı Envanteri’nin güvenilir ve geçerli bir araç olduğunu göstermektedir(Akt: Sunar, 2001).

Crandall tarafından, Rosenberg Benlik Saygısı Ölçeği ile Coopersmith Benlik saygısı ölçeği birlikte 300 üniversite öğrencisine aynı anda uygulandığında ry= .59, (p< .05) ve ry= .60, (p< .05) lık korelasyonlar bulunmuştur. Ayrıca, Ilber ve Tippett

(39)

31

de Coopersmith Benlik Saygısı Envanteri ile Rosenberg Benlik Saygısı Envanteri arasındaki korelasyon katsayısının ry= .59, (p< .05)olarak bulmuşlardır. Bu katsayılar ölçeğin benzer ölçekler geçerliliği katsayısı olarak yeterli kabul edilebilir.( Turan ve Tufan, 1987).

Coopersmith Benlik Saygısı Envanteri ilk kez Türkçe’ye Turan ve Tufan (1987) tarafından çevrilmiş ve geçerlik ve güvenirlik çalışması yapılmıştır. Bu araştırmada envanter.Turan ve Tufan‘ın Türkçe’ye kazandırdıkları şekliyle kullanıldığı için envanterden söz ederken “ self – esteem” i onların kullandıkları şekilde “ Benlik Saygısı” olarak kullanacağız.

Çevirisi Turan ve Tufan tarafından yapılan envanter, Hacettepe Üniversitesi öğretim elemanlarınca gözden geçirilmiştir. Bu haliyle önce Sosyal Hizmetler Yüksekokulu öğrencilerine uygulanarak gereken düzenlemeler yapılmak suretiyle son şeklini almıştır (Turan ve Tufan, 1987).

Coopersmitth Benlik Saygısı Envanterinin geçerlik çalışması için ise, Tufan tarafından Nisan 1987 tarihinde Hacettepe Üniversitesi Sağlık İdaresi Yüksek Okulu 1.,2.,3.,4. Sınıf öğrencilerinden 200 kişilik bir gruba Coopersmith Benlik Saygısı Envanteri ile Rosenberg Benlik Saygısı ölçeği birlikte uygulanarak iki ölçme aracı arasındaki korelasyona bakılmıştır. Bu grubun 32’si kız, 68 ‘i erkek öğrencilerden oluşmakta olup grubun yaş ortalamaları 20,28 olarak hesaplanmıştır. Rosenberg’in 10 madde üzerinden yapılan puanlamasına göre ry=.62, (p< .05) ve anlamlı bulunmuştur (Turan ve Tufan, 1987).

Ölçeğin Güvenirliği

Coopersmith Benlik Saygısı Envanteri ilk kez Türkçe’ ye Turan ve Tufan (1987) tarafından çevrilmiş ve güvenirlik çalışması yapılmıştır

Referanslar

Benzer Belgeler

Özcan, B. Anne-babaları boşanmış ve anne-babaları birlikte olan lise öğrencile- rinin yılmazlık özellikleri ve koruyucu faktörler açısından

Araştırmada sosyal dışlanmanın her iki alt boyutu (görmezden gelinme, dışlanma) ile sosyal kaygı değişkenlerinden her birinin psikolojik sağlamlığın anlamlı

A The medico-pharmaceutical industry is one of the world’s leading business sectors and one with an enormous potential for growth and profits in the new century B In fact, to

Histopathologic examinations showed the cornea is sparsely pigmented, cornified, stratified squamous epithelium overlying an irregular dermis that blends with the

Göze pürüzsüz gibi görünmesine karfl›n malzeme, her biri yaln›zca yedi nanometre (1 nanometre= metrenin milyarda biri) çap›nda 10-20 parçac›k katman›ndan olufluyor

The poems that will be taken up in terms of the political issues concerning the national and cultural state of Scotland are “Interregnum” and “23/09/14” from her two

In the present study, the effects of various parameters such as temperature 25 to 70 °C, leaching time 5 to 240 minutes and solid/liquid ratio 5 to 400 g/L on the extraction of

Hacettepe Üniversitesi’nde 2007 yılında değerlendirilen yaşları ortalaması 11 olan, çocuk istismarı ve ihmal olayları olan 54 olgunun araştırmasında,