• Sonuç bulunamadı

Halid Bayrı'nın hayatı ve eserleri

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Halid Bayrı'nın hayatı ve eserleri"

Copied!
3
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

— 385 — <

G eçen yıl k ayb ettiğim iz ed eb iyat tarih çisi ve fo lk lo r c u

Halid Bayn’nın hayatı ve eserleri

II t ı ı ı ı ı ı ı ı ı m ı IIII m ı ı m I l ı m ı m İ l l i m tı m u m m ı MIH

vO i » m ı ı ı m ı ı ı ı ı ı ı m ı ı ı m ı m ı ı ı ı ı m ı m ı ı > ı ı ı ı m ı ı ı m ı m ı Ihsan HINÇER

| H alid Bayri m em le k e tim izin y etiştird iğ i n ad ir k ıy m etlerd en d ir. |

İ O nun T ü rk fo lk lo r u n a yaptığı h izm et sonsuzdur. B ayrı, b ü tü n ha- i İ yatın ı tarih e, ilm e v erm işti. T ertem iz v e v efa d o lu b ir k alb i vardı, i

| B ayrı’n ın ö lü m ü m em lek etim iz iç in b ü y ü k b ir kayıp olm u ştu r. |

| fak at o eserleri ile daim a yaşıyacaktır. |

( ^j JIH< m m m m m m ı ı m m ı m ı m m ı m ı ı ı m m m m ı m m m m m m m ı m m ı ı m m m m m ı ı m ı ı m m ı m m ı ı ı ı m ı m ı m m m m m m m m m ı ı ı ı m m ı ı i M t ' *

Mehmet Halit Bayrı, sağlığında olduğu gibi, ölümünde de mütevazı kalmasını bil di. Aramızdan sessiz, sadasız çekildi. Hal buki o, tek başına bir müessesenin yapa- mıyacağı kadar iş yapmış, yıllarca tek ba­ şına Türk Folkloru’nu, halkiyat ve harsiya- tını gerek yurt içinde ve gerekse yurt dı­ şında temsil etmek bahtiyarlığına ermişti.

Mehmet Halit Bayri, 8 Şubat 1896 yılın­ da İstanbul’da doğmuştu. Aslen Diyarba­

kIrlI idi. Annesi Maide Hanım, babası ise

deniz binbaşısı DiyarbakIrlI Ahmet Muam mer beydi. Bayrı, tahsilini İstanbul’da yap­ mış, İstanbul Darülfünunun Edebiyat Fa kültesini bitirmişti.

Birinci Dünya Savaşında yedek subay olarak Çanakkale’de çarpışmıştır. Terhis

olduktan sonra ilk edebî mahsullerini ver- miye başlamıştı. Aynı zamanda Ayan Mec­ lisi kâtipliğiyle memuriyet hayatına atıl­ mış, Cumhuriyetin ilânından sonra İstan­ bul Belediyesine intisap etmiştir. 1925 te girdiği belediye hizmetinde Neşriyat Mü­ dürlüğü Şefliği, İktisat Müdürlüğü Müdür Muavinliği, Hesap İşleri Müdürlüğü Mura­ kıplığı, Levazım Müdürlüğü ve Mezat Mü­ dürlüğü gibi vazifelerde bulunduktan son­ ra 1953 yılında emekliye ayrılmıştı.

Emekliliğini müteakip, bir ara Remzi Ki- tabevinde redaktör ve musahhih olarak ça­ lıştıktan sonra İstanbul • Çocuk E. Kurumu 11 Müdürlüğüne geçmişti. Ölümüne kadar burada çalıştı.

Değerli üstadın edebî ve folklor sahasın­ daki çalışmaları ise 1918 de yedek subay-mamen Bargiride Vali Paşayı karşılamaya

gitmeleri için buyuruldu gönderildi, an as­ kerleri, birlik olarak paşayı istikbal etmeye ve bu sırada Yezidîlerden de VanlIların intikamlarını almaya karar verdiler, canın­ da gayreti olanlar dahi hamiyet kemerlerini bağlayarak yola revan oldular, aşiretlere haber verilmedi ve yerli hâkimlerden as­ ker, yardımcı istenilmedi, ancak Ahlat, A- dilcevaz, Eı-çiş askerlerinden gayreti cinsi­ ye dolayısiyle arzu edenler de Van askerine iltihak ettiler ve Akbulak köyü sahrasında paşanın kuvvetleri ile birleştiler, yedi bin kadar askerle Yezidîlerin bulundukları A- bağa bölgesine hücum eylediler, ele geçir­ diklerini öldürdüler, evlerini yakıp yıktı­ lar, tarümar ettiler. Bunların şakavetlerin- den kasabalar halkını kurtarmış oldular. Evvelce Canik sahrasında öldürdükleri Van­ lIların intikamlarını aldılar ve VanlIları in­ tikam arzuları sükûn bulmuş oldu. O gün­ lerde kış dehşetle hüküm sürüyordu,

De-mirkapıyadek her tarafı hâk ile yeksan ey­ lediler, bu viran bölgeden sonra Hoşab ta­ rafına yöneldiler, Mahmudilerden bir ferd bile meydana çıkmadı, köyler ve kasabalar işgal edildi, Yezidîler korkularından saklan­ dılar, erbain eyyamı idi, otuz gün kadar karlar içinde, soğuklar altında askerler bu­ ralarını aradı, taradı, padişahın şevketini gösterdi, bir kimsenin burnu kanamadı. Ri­ vayet ederler ki: iki binden fazla Yezidî öl­ dürüldü veya dağlarda karlar altında so­ ğuktan telef oldu. Mehmet Paşa bana ol muharebeyi etraflıca anlattı ve dedi ki:

«Muradım Yezidî ırkının kökünü kazı­ maktı, lâkin gaddarlar, bizi yanlış yollara, istikametlere sürüklediler. Bargiriden aşı­ rarak Yezidîlerin üzerlerine götürmediler, onlara gizliden, gizliye haber ilettiler ve Yezidîlerin kaçmalarını temin eylemiş oldu­ lar, ilkbaharda bunların noktai vücutlarını sileceğim.»

(2)

— 386 —

Hayatını ilme vermişti, bövle mezarlıkları dolaşır ve unutulmaz kıymetleri meydana çıkarırdı.

liktan ayrılıp İstanbul’a döndükten sonra ilk eseri olarak neşrettiği ve Çanakkale Sa vaşına ait mensur duyuşlarını nakleden

Maziden Bir Yaprak» isimli eseridir. Bu eseri, İhtiyat Zabitleri Teavün Cemiyeti 1919 da bastırmıştır. Bundan sonra Prof İsmail Hikmet Ertaylan’ın çıkardığı «Dü­ şünce» dergisinin yazı işleri müdürlüğünü yapmıştır. Bu tarih 1922 ye rastlar. 1924 ■ 1925 yıllarında ise «Anadolu» dergisinin ¡çaresini aynı şekilde üzerine almıştır.

1927 yılında dostu ve Ankara Kız ve Er­ kek Liseleri felsefe ve sosyoloji öğretmeni ve İstanbul Darülfünunundan arkadaşı olan Ziyaeddin Fahri ile başbaşa vermişler, bir folklor, halk bilgisi derneği kurmak için nizamname hazırlamışlardır. Ziya Göalp’ın açtığı yoldan yürümek azmiyle işe koyul­ muşlardır. Bu iki dost, Türk cemiyetinin ve fikir hayatının ancak, halkın asırlardır kendi gelenek ve yaşayışında mevcut kül­ türü ile muasır seviyeye ulaşacağına inan mışlardı. Bayn’nm hemşehrisi olan Gö- Kalp ın açtığı Türkçülük yolunda yürümek azmiyle «Türk Halk Bilgisi Derneği» nin böyleee ilk temeli atılmış oluyordu.

Bu şekilde, Halit Bayrı îstanbulda oldu ğu halde. Prof. Ziyaeddin Fahri Fındıkoğ lı lie birlikte tasarladıkları cemiyet 1927

yılında Ankarada kuruldu. Kurucular için­ de îshak Refet Işıtman, öğretmen İhsan Mahvî de bulunuyordu. Bir sene sonra da derneğin İstanbul şubesi teşekkül etti. Der neğin kurucuları arasında bulunan Konser vatuvar eski müdürü Yusuf Ziya Demirci- oğlu, bu sırada halk türküleri ve efsanele­ rini derlemeye başlamış, folklor çalışmala- rı yapıyordu. Bu haberi büyük bir sevinç­ le aldı. Mehmet Halit Bayrı ve arkadaşla­ rına o zaman Şehzadebaşında olan Konser­ vatuar binasında bir oda verebileceğini söyledi. Böyleee Halit Bayrı ile arkadaşları Abdülkadir İnan, Agâh Sırrı Levent, Prof. Fuat Köprülü, Prof. Ahmet Caferoğlu, Ah­ met Kutsi Tecer, Ekrem Besim, İhsan Ha- mamioğlu, İzzet Adil, Melâhat Sabri, Mah­ mut Ragıp Gazimihal, Yusuf Ziya Demirci, Raife Hakkı, Prof. Dr. Süheyl Ünver, Ha­ lûk Nihat Pepeyi, öğretmen Sadi, Sırrı Nu- man Bilge İstanbul «Türk Halk Bilgisi Der­ neği» şubesini faaliyete getirdiler.

Ankara’da toplanan Derneğin ikinci umu mî heyet toplantısı çok ilgi çekici olmuş­ tu. İdare ve ilim heyetlerine seçilen zeval memleketimizin en değerli ilim adamları idi. Bu suretle gerek bütün ilim adamları ve gerekse mes’ul resmî merci olan Maarif Vekâleti, millî kültürün ön safa

(3)

geçmesi-— 387 —

ne büyük önem veriyordu. Dernekte vazife alanlar arasında zamanın Maarif Vekilleri Mustafa Necati ile Vâsıf Çınar da vardı. Bunları Eski Eserler Müzesi Müdürü Hak kı Baha, Hüseyin Avni, Prof. Fuat Köprü­ lü, Nurettin İbrahim, İshak Refet, Ali Rıza özkut, İsmail Hikmet, Haşan Fehmi, Ziya- eddin Fahri, İhsan Mahvî, Rıdvan Nafiz, Mesaroş, Halil Fikret, Hamit Zübeyr, Said Nazif, Faik Reşit, Yunus Kâzım, İsmail Hüsrev, Ahmet Şükrü Tuna, Ali Rıza Yal­ gın, Faika i. Onan, Mustafa Reşit, Esat Çı­ nar, Talât Mümtaz Yaman, Vahit Lûtfi Salcı, Zeki Dalboy, Mustafa Cavit, M. Şa- kir Ülkütaşır, Ömer Bedrettin Uşaklı, Hik­ met Turhan Dağlıoğlu, Hurşit Alpaslan, Mustafa Hakkı, Cenap Refik, Eflâtun Cem Güney, Trabzon müfettişlerinden Şevket takip ediyordu. Teşkilâtta faal görev alan bu zevattan başka sayısız fikir adamı Der­ neğin destekleyici idi. Halit Bayrı, bu du­ rumu gördükten sonra İstanbul Şubesinin çalışmasına dört elle sarıldı. Daima en faz­ la iş gören, fakat yine daima ikinci plân da kalmayı tercih eden bir halde çalıştı.

1929 Kasım ayında İstanbul şubesi tara­ fından çıkarılan «Türk Halk Bilgisi Haber leri» nin 1 inci sayısı yayımlandı. Bu der­ gi, binbir müşkülâtla çıkışına devam etti. 1931 yılında 19. sayısına kadar çıkan dergi bir ara kapandı. Çıkamamak tehlikesi ge­ çirdi. Fakat Halit Bayrı’nm teşebbüsü üze­ rine 1933 yılında Eminönü Halkevi Dil, Tarihğ Edebiyat Kolu Başkanı olan Prof. Körpülü’nün yardımı ile 1942 yılma ve 124. sayıya kadar çıktı. Halit Bayrı, yılmadan, usanmadan bu derginin başında çalıştı. Ge­ rek Derneğin Halkevlerine iltihak ettiği 1932 yılından evvel ve gerekse sonra folk­ lorcularla teması kesmedi. Onlarla munta­ zaman muhabere ile temin ettiği yazıları dergide neşretti. Bunlar içinde daha geniş olanlarını kitap haline getirdi.

Bu arada kendisi de folklor gezilerine iş- tirâk ediyor, İstanbul folkloru hakkında araştırmalar yapıyor, bir an dahi boş dur­ muyordu. Halit Bayrı, bu en verimli çağın­ da Türk içtimaiyatına büyük hizmetlerde bulunmuştur. Ayrıca bu sahada çalışanları da teşvik etmiştir.

Türk Halk Bilgisi Haberleri dergisinden başka daha sayısız dergide, folklor, edebi yat ve Türkçülük konusunda sayısı binleri aşan makale ve yazı neşretti.

Bayrı, Tarih Dünyası dergisinde tarihi vc siyasî hâdiseler hakkında yazılan des­ tanların bir kısmını N. A. Banoğlu’nun ısrarı üzerine neşretmişti.

Halit Bayn’nın, bu yazıların dışında ka lan ve kitap halinde neşredilen eserleri şunlardır:

Maziden Bir Yaprak (1919), Mâniler (1932), Cumhuriyet Devrinde Halk Bilgisi Hareketleri (1933), BalIkesirli Bir Şair (193), İstanbul Argosu ve Halk Tâbirleri (1934), Belediye İşleri Kılavuzu (2 cilt, 1936), Halk Şairleri Hakkında Küçük Not­ lar (1937), Halk Âdetleri ve İnanmaları (1939), İstanbul Folkloru, cilt I. (1947), Belediye Gelirleri Kanunu ve Gerekçeleri (1948, Muhtar Acar ile), Mahallî İdareler Kılavuzu (3 cilt, 1949, Muhtar Acar ile), Halk Şiiri XIX. Yüzyıl (1956), Halk Şiiri XX. Yüzyıl (1957), Gevheri (1958).

Bayrı’nın bu basılı eserlerinden başka «Dadaloğlu Hakkında Notlar» isimli bir eseri daha olduğunu haber aldığımız hal de, onu görmek mümkün olmadı. Yakında Maarif Kitaphanesi tarafından «Virani» ad lı eseri de basılacaktır. Daha hazırlanıp da basılmamış bir hayli eseri vardır. Bu ara­ da aynı günler içinde kaybettiğimiz büyük şair «Yahya Kemal ve Eserleri» adiyle ha­ zırlamakta olduğu bir eseri de yarıda kal­ mıştır.

Hazırladığı, fakat bastırmak imkânı bula madiği eserleri de şunlardır:

Viranî (Halen Maarif Kitaphanesince ba sılmaktadır), Saz Şairleri Hakkında Araş­ tırmalar (Altı cilt), Mutasavvıf Halk Şair­ leri Hakkında Araştırmalar (İki cilt). Bek­ taşi Şairleri, Üç Kadın Şairimiz (Son gün­ lerinde bu eserini iki kitap halinde tertip­ lemişti), Son Osmanlı Tarihçileri, Türk Halk Edebiyatında Atatürk ve İnönü, Ça­ nakkale Savaşı Hâtıraları, İstanbul Folklo­ ru (Cilt II), İstanbul Semtleri, Âşık Remzi Akbaş mahlâsı ile yazdığı şiirler.

Merhum, 1896 da doğduğuna göre, he­ nüz 62 yaşında bulunuyordu. En verimli çağını idrâk ettiği muhakkaktı. Lâkin son yıllarda şikâyet ettiği ve altı aydan beri de bir hayli pıranmasına sebep olan romatiz­ ma ve bronşit onu zayıf düşürerek, zaman sız olarak bizden uzaklaştırdı. Son zaman­ larda yalnız «Türk Folklor Araştırmaları» dergisinde yazıyor, onun, «Türk Halk Bil­ gisi Haberleri» nin bıraktığı boşluğu

dol-İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Eğer İbn-i Teymiye tarafından önerilen görüş doğru ise (ve ben onunla uyumlu olan başka bir Kelam yazarı bulamadım) o zaman problemimizin tarihsel boyutuna

El-Cevâb: Olur Deyu, Fetvâ-yı Şerîfe verilmiş ve Yehûdi karılarından Kanlı Ebe dimekle ma'rûfe Aiba ve kızı Makule ve kalfası mesâbesinde olan Rahile Polise (Bolise)

For instance, in [5] free product of semigroups, in [4] direct product of semigroups, in [7] Rees matrix semigroups, in [1, 3] Bruck-Reilly extension of monoids and wreath product

Film dozimetresi için kullanılan iki farklı özelliğe sahip filmler arasında Kodak EDR2 olan filmin dozimetre işlemi sırasında daha avantajlı olduğu belirleniştir. EDR2

Farklı olarak bor katkılı numunenin termoelektrik gücü çok daha büyük olmasına karşın elektriksel iletkenliği 0,3 mol nikel eklenen numuneden yaklaşık 10 kat

subulifera (a: suboblate pollen grains, b: pollen shape in the polar view, c: microreticulate exine ornamentation, d: subprolate pollen grains, e: pollen shape in the equatorial

Tablo 12.10 ve Tablo 12.12 deki verilerde değerlendirildiğinde çiğ hamsi örneği için Ti, Mn, Fe, Co, Ni ve Cu deriĢimlerinin eylül ayında büyük olduğu, hamsinin daha

• Uluslararası alanda tanınmış Florida yaşlandırma testinden en iyi sonucu elde etmek için, EPDM kauçuk hamuruna Tinuvin-123 HALS malzemesi ile Tinuvin- 213 UV emici