• Sonuç bulunamadı

Yeşil gübrelemede kullanılan bakla (Vicia faba L.) bitkisinin brokoli verimi üzerine etkilerinin belirlenmesi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Yeşil gübrelemede kullanılan bakla (Vicia faba L.) bitkisinin brokoli verimi üzerine etkilerinin belirlenmesi"

Copied!
56
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Murat YILMAZ Y.Lisans Tezi

Toprak ve Bitki Besleme Bölümü Anabilim Dalı Yrd. Doç. Dr. Sezer ŞAHİN

2013

(2)

Y.LİSANS TEZİ

YEŞİL GÜBRELEMEDE KULLANILAN BAKLA (Vicia faba L.)

BİTKİSİNİN BROKOLİ VERİMİ ÜZERİNE ETKİLERİNİN

BELİRLENMESİ

Murat YLMAZ

TOKAT 2013

(3)
(4)

normlara uygun olarak atıfta bulunulduğunu, tezin içerdiği yenilik ve sonuçların başka bir yerden alınmadığını, kullanılan verilerde herhangi bir tahrifat yapılmadığını, tezin herhangi bir kısmının bu üniversite veya başka bir üniversitedeki başka bir tez çalışması olarak sunulmadığını beyan ederim.

(5)

i

YEŞİL GÜBRELEMEDE KULLANILAN BAKLA (VİCİA FABA L.) BİTKİSİNİN BROKOLİ VERİMİ ÜZERİNE ETKİLERİNİN BELİRLENMESİ

Murat YILMAZ

Gaziosmanpaşa Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü

Toprak ve Bitki Besleme Bölümü Anabilim Dalı

Danışman: Yrd. Doç. Dr. Sezer ŞAHİN

Bu çalışmada amaç bakla bitkisinin yeşil gübre olarak kullanılmasının bir sonra yetiştirilen ürün üzerine etkilerini belirlemektir. Denemede ilk olarak aşılamanın etksini görebilmek için bakla bitkisine Rhizobium lupini bakteri cinsi aşılanmıştır. Denemenin ikinci kısmında bakla bitkisi gelişimden sonra yeşil gübre olarak toprağa gömülmüş ve inkubasyondan sonra Marathon F1 hibrit brokoli çeşidi dikimi gerçekleşmiştir. Deneme tesadüf parselleri deneme desenine göre 4 tekerrürlü olarak planlanmıştır. Çalışmada toprak özellikleri dikkate alınarak optimal gübreler fertigasyon tekniği ile uygulanmıştır.

Denemede bakla bitkisinin incelenen özelliklerinden yaş ağırlık, bitki boyu ve nodül sayıları bakteri aşılama ile % 1 önem düzeyinde istatiksel olarak bir artış sağlamıştır. Çalışmada yeşil gübre uygulaması kontrol şartlarına gore brokoli bitkisinin taç ağırlığı, toplam verimi, taç çapı, bitki boyu ve ana yaprak sayılarında önemli düzeyde artışlara neden olmuştur. Ayrıca yeşil gübre uygulamalarından sonra alınan toprakların azot ve organik madde düzeyleri artarken toprakların pH seviyelerinde genel bir düşüş yaşanmıştır. Araştırma sonuçları baklaya bakteri uygulamasının baklanın genel özellikleri üzerine pozitif bir etki gerçekleştirdiğini ortaya koyarken yeşil gübreleme olarak kullanıldığında bir sonraki ürünün verim ve diğer özelliklerini arttırdığını göstermektedir.

2013, 44 sayfa Anahtar kelimeler:

(6)

ii

DETERMINIG OF EFFECT OF FABA (Vicia faba L.) USING AS GREEN MANURE ON YIELD OF BROCCOLI

Murat YILMAZ Gaziosmanpasa University

Graduate School of Natural and Applied Sciences Department of Soil Science and Plant Nutrition

Supervisor: Ass. Prof. Dr. Sezer ŞAHİN

The aim of this study was to determine the effects of using bean plant as green manure upon the subsequently grown plant. First in the experimentation, Rhizobium lupini bacterium was inoculated to bean plant in order to see the effect of inoculation. In the second stage of the experiment, bean plant was buried in the soil as green manure after its development and planting of Marathon F1 hybrid broccoli cultivar was performed after incubation. The experiment was planned with four replications according to the randomized block experimental design. Optimal fertilizers were administered with fertigation technique considering the soil characteristics.

A statistical increase at 1% significant level was obtained at age, weight, plant length and number of nodules which were the analyzed characteristics of bean plant with bacterium inoculation. In the study, green manure administration caused significant increases at corolla weight, total yield, corolla diameter, plant length and number of main leaves of the broccoli plant according to the green manure administration control conditions. Moreover, whereas the nitrogen and organic matter content levels of the soils taken after green manure administration increased, a decrease at pH levels of the soils was experienced. The research results showed that administering bacterium into the bean caused a positive effect upon the general characteristics of the bean and it also increased yield and other characteristics of the subsequent plant when it was used as green manure.

2013, 44 pages Key Words:

(7)

iii

kirlendiği bir gerçektir. Bu kirliliği sürdürülebilir tarım kapsamında yeşil gübreleme ile en aza indirmek mümkündür. Çalışmamızda yeşil gübrelemede kullanılabilecek baklagillerin yetiştirilecek bir sonraki ürün üzerine ciddi etkileri olduğu ortaya konmuştur. Yetersiz beslenmenin ciddi boyutlara ulaştığı dünyamızda öz kaynaklarımızın ve topraklarımızın korunması, birim alandan alınan verimin arttırılması hususlarına olumlu etkileri olabileceğini umduğumuz bu çalışmamız bu anlamda son derece önemli olacaktır.

Çalışmalarımı yönlendiren, araştırmalarımın her aşamasında bilgi, öneri ve yardımlarını esirgemeyerek katkıda bulunan, yakın ilgisi ve değerli fikirleri ile bana yön veren danışman hocam Sayın Yar. Doç. Dr. Sezer ŞAHİN’e teşekkür ederim.

Bu çalışmanın yürütülmesinde maddi manevi desteklerini esirgemeyen Tarım Kredi kooperatifleri Genel Müdür Yardımcısı Sayın Oktay MALYEMEZ’ beyefendiye, Tarım Kredi Plastik firması Müdürü Metin TONBA ve Müdür yardımcısı Mustafa SONGÜR’e, meslektaşım Ziraat Yüksek Mühendisi Şuayip YÜZBAŞI’ya teşekkür ederim.

Yaşamımın her alanında maddi manevi desteklerini esirgemeyen; Yüksek lisans çalışmamda da destek olan başta annem ve babam, Birsen ve Osman YILMAZ’a; kardeşim Çağlayan YILMAZ’a, sabır gösterip destekleyen eşim Aslı YILMAZ’a ve kızım Hira Tuana’ya sonsuz teşekkürlerimi ifade etmek isterim.

Murat YILMAZ

(8)

vii ABSTRACT... İİ ÖNSÖZ …... İİİ İÇİNDEKİLER……….. İV SİMGE ve KISALTMALAR DİZİNİ……… V ŞEKİLLER DİZİNİ ... Vİ ÇİZELGELER DİZİNİ ... Vİİ 1. GİRİŞ………. 1 2. KAYNAK ÖZETLERİ ……… 4

2.1. Baklagillerde Bakteri Aşılama ve Önemi ……… 4

2.2. Baklagil Bitkilerinin Ekim Nöbeti Sistemlerindeki Rolü……… 8

3. MATERYAL ve YÖNTEM………. 11

3.1. Materyal………... 11

3.1.1. Deneme Yeri ve Yılı……… 11

3.1.2. Denemede Kullanılan Bakla ve Brokoli Çeşitleri ……….. 11

3.1.3. Denemede Kullanılan Bakteri ve Özellikleri……….. 12

3.1.4. Deneme Arazisindeki Toprak Özellikleri……… 12

3.1.5. Denemede Kullanılan Gübreler ve Miktarları……… 13

3.1.6. Deneme Alanına Ait İklim Özellikleri……… 13

3.2. Metot………... 15

3.2.1. Deneme Deseni ve Deneme Planı………. 15

3.2.2. Deneme Toprağında Yapılan Analizler ……… 20

3.2.2.1. Toprak Analizleri……… 20

3.2.3.2. Bitki Örneklerinde Yapılan Analizler………. 21

3.2.3. Araştırmadan Elde Edilen Verilerin İstatiksel Değerlendirilmesi.…….. 22

4. BULGULAR ve TARTIŞMA………..…..……… 23

4.1. Bakla Bitkisine Bakteri Aşılamanın İncelenen Özellikler Üzerine Etkisi... 23

4.1.1. Bakla Bitkisinin Yaş Ağırlığı, Bitki Boyu, Nodül Sayıları………. 23

4.2. Bakla Bitkisinin Yeşil Gübre Olarak Toprağa Uygulamasının Toprak Özelliklerine Etkileri ……… 25

(9)

vii

4.3.1. Brokoli Bitkisinin Taç Ağırlığı, Verimi, Taç Çapı, Bitki Boyu ve Ana

Yaprak Sayısı ……….. 28 4.3.2. Brokoli Bitkisini Yaprakları ve Meyvelerinin NPK Konsantrasyonları . 32 4.3.3. Brokoli Hasadından Sonra Örneklenen Topraklarda Yapılan Analizler.. 33

5. TARTIŞMA ve SONUÇ………... 34 KAYNAKLAR………. 37 ÖZGEÇMİŞ……… 44

(10)

v N: Azot P: Fosfor K: Potasyum B: Bor Zn: Çinko Fe: Demir Mn: Mangan Cu: Bakır Mg: Magnezyum p<0.01: % 1 önem seviyesi p<0.05: % 5 önem seviyesi ppm: milyonda bir

(11)

viii

Şekil 2.1. Baklagil bitkilerinde kök nodül oluşumu……… 7

Şekil 3.1. Deneme öncesi araziden genel bir görüntü……….. 11

Şekil 3. 2. Bakla bitkisinin ekiminden sonra araziden genel bir görünüm….. 12

Şekil 3.3. Deneme alanının Ocak-Aralık aylarına ait aylık ortalama sıcaklık değerleri (C°)………. 14

Şekil 3.4. Aşılı ve aşısız yetiştirilen bakla bitkileri……….. 17

Şekil 3.5. Yeşil gübre bitkisi baklanın tüm aksamının toprağa gömülmesi…. 18 Şekil 3.6. Rhizobium lupini bakterisi ile aşılanmış bakla tohumu ve sıraya dikimi……… Şekil 4.1. Bakla bitkisinin ilk gelişim dönemine ait resimler……….. 24

Şekil 4.2. Bakla bitkisini boy ölçümleri……….. 24

Şekil 4.3. Aşılı ve aşısız bakla bitkisinin köklerindeki nodül oluşumu…….. 25

Şekil 4.4. Aşılı bakla köklerindeki nodüller……… 25

Şekil 4.5. Aşılı ve aşısız bakla bitkisinin görünümü ve yeşil gübreleme amacı ile toprak altına tüm aksamının el çapası ile parçalanarak gömülmesi………. 26 Şekil 4.6. Deneme alanına brokoli fidelerinin dikimi………. 30

Şekil 4.7. Brokoli bitkisinin taç oluşumunun başlangıç dönemi……… 30

Şekil 4.8. Brokoli bitkisinin hasat dönemi………. 31

(12)

ix

Çizelge 1. Baklagillerin bağladığı azot miktarları………. 4 Çizelge 2. 2006 yılında Türkiye’de yemeklik baklagil bitkilerinin ekiliş

miktarı, birim alana bağladıkları azot miktarı, bağlanan toplam azot miktarı ve % 21’lik azotlu gübre eşdeğeri………

5 Çizelge 3.1. Deneme arazine ait toprak örneğinin bazı fiziksel ve kimyasal

özellikleri………. 13 Çizelge 3. 2. Aksaray iline ait meteorolojik veriler (1970-2011)………. 15 Çizelge 4.1. Bakteri aşılamanın bakla bitkisinde incelenen özellikler üzerine

etkileri……….. 23 Çizelge 4.2. Bakla bitkisinin toprağa gömüldükten sonraki topraktaki bazı

toprak özellikleri üzerine etkileri (0-15 cm)……… 27 Çizelge 4.3. Bakla bitkisinin toprağa gömüldükten sonraki topraktaki bazı

toprak özellikleri üzerine etkileri (15-30 cm)……….. 28 Çizelge 4.4. Yeşil gübrelemeden sonra yetiştirilen brokoli bitkisinde

incelenen özellikleri üzerine etkisi……….. 29 Çizelge 4.5. Brokoli bitkisinin yaprakları ve meyvelerinin NPK içerikleri…... 32 Çizelge 4.6. Brokoli hasadından sonra örneklenen topraklarda yapılan

(13)

1. GİRİŞ

Dünya nüfusundaki artışı gıdaya olan talebi artırmaktadır. Üreticiler mevcut tarım arazilerinden yüksek verim almak ve toprakların sürdürülebilir bir şekilde verimli kalmasını sağlamak için üretkenliği artırıcı uygulamalar yapmaktadırlar. Bu uygulamalar üreticiyi, doğayı ve en önemlisi toprak özelliklerinin korunmasını sağlayan uygulamalardan biri yörelerin ekolojik koşullarına bağlı kalmak koşuluyla münavebe sistemlerinin uygulanmasıdır.

Bu sistemlerin uygulanmasıyla özellikle de baklagiller ile ekim rotasyonunun yapılması kendisinden sonra yetiştirilen bitkinin veriminin artması sağlamaktadır. Sürdürülebilir bitki yetiştirme sistemi çerçevesinde farklı ve uygun bitki yetiştirme sistemlerinin uygulanması, toprak kalitesi ve bitki besin dinamiğini olumlu yönde etkilemektedir. Bu durum, rotasyona alınan farklı bitkilerin besin maddesi ihtiyaçları, köklenme derinlikleri, kalıntı bırakma özellikleri arasındaki farklılıklar ve mikrobiyal aktivite ile oluşturdukları farklı ortaklıklar ve ilişkilerden ileri gelmektedir (Drinkwater ve ark., 1998). Böylece, tek çeşide dayalı monokültür tarımı yerine çok çeşidi esas alan polikültür tarım toprak yorgunluğunu azaltmakta, toprağa daha dinamik bir yapı kazandırmaktadır. Bir ön bitkinin bırakmış olduğu besin elementleri ardından gelen ikinci bitki için besin kaynağı olmaktadır. Sulu ve kuru ekim nöbeti sistemlerinde de söz konusu ilişkinin varlığı kaçınılmazdır ve bu ilişkinin detaylı bir şekilde ortaya konması gerekmektedir.

Özellikle baklagil ve yem bitkileri toprağa fazla miktarda organik madde bıraktıkları gibi artıklarında azot oranının fazla olması nedeniyle toprağın azot bilançosuna da olumlu katkı sağlamaktadırlar (Hargrove, 1986; Shipley ve ark., 1992; Ülger ve ark., 1999). Baklagiller köklerinde bulunan rhizobium bakterileri aracılığıyla havanın elementel azotunu bağlama ve kullanabilme yeteneğine sahiptir.

Kazık kök sistemine sahip olan baklagiller toprağın derinliklerindeki toprak neminden ve bu derinliklerdeki besin elementlerinden yararlanmaktadır. Köklerin çürümesi sonucu bu besin elementleri üst toprağa taşınmakta ve bu besin elementleri bir sonraki

(14)

ürünün gelişiminde kullanılmaktadır. Aynı zamanda mikroorganizmaların parçalama sırasında oluşturdukları yağ, mum ve polisakkarit gibi maddeler toprak parçacıklarının birbirlerine yapışmasını sağlayarak strüktürün oluşmasına yardımcı olmaktadır.

Baklagillerin ekimi sonucu sadece toprakta azot kazancı gerçekleşmez aynı zamanda fosfor bilançosu da olumlu yönde gelişmesi gözlenmektedir. Ülkemiz topraklarında fazla kireç, yüksek kil kapsamı, yetersiz nem, yetersiz profil gibi topraklarımızın genel karakterlerinden olan yan etkenler, fosfor düzeyi toprakta yeterli düzeyde bulunsa da bitkilerin bunlardan yararlanması engellenmektedir (Aydeniz ve Brohi, 1987; Kacar ve Katkat, 1999). Nuruzzaman ve ark. (2005), tane baklagil ürünlerinin onun ile rotasyona giren bitkiler için P yarayışlılığını geliştirebileceğini bildirmişler. Horst ve ark. (2001), bir tarla denemesinde P etkinliği daha az olan tahıllar üzerine P etkin baklagillerin olumlu bir rotasyonal etkisi olduğunu gözlemlemişlerdir.

Tahıl-tahıl ekimine kıyasla baklagillerden sonra tahıl ekiminde ortalama verim artışı % 0 ile % 100 arasında değişim göstermektedir (Evans ve ark., 1991). Aynı şekilde Adderley ve ark. (2006), baklagillerden sonra ekilen tahıllarda verim artışının yaklaşık olarak % 54 olduğunu bildirmişlerdir.

Brokoli (Brassica oleraceae var.Italica) Brassicaceae familyasına ait Akdeniz orijinli bir bitkidir (Buck, 2008). Yüksek besin içeriği ve ticari değeri nedeniyle önemli sebze türlerinden biridir (Yoldas ve ark., 2008). Düşük sodyum içeriği, diyet sebzesi olma özelliği, anti kanserojen etkiye sahip olması, A, B2, ve C vitamini bakımından zengin

olması nedeniyle brokoli her geçen gün popüleritesi artan sebzeler arasında yer almaktadır (Vural ve ark., 2000; Talalay ve Fahey, 2001). Aksaray ilinin de içinde bulunduğu İç Anadolu Bölgesi yarı-kuru koşullarında yapılan üretim sistemleri sulama imkanlarının gelişmesiyle değişecektir. Sulama ile bölgede değişik ekim nöbeti veya birbiri ardına ekim sistemlerinin ortaya çıkmasına neden olacaktır.

Çalışmanın ikinci kısmında yetiştiriciliği yapılacak olan brokoli üretimi, karnabahar ile birlikte Dünyada yaklaşık 1 100 000 ha alanda 18,8 milyon ton dolayında olup, bu rakam Avrupa’da 135,5 bin ha alanda 2,36 milyon ton dolayındadır. Dünya da önemli

(15)

üretici ülkeler arasında Çin 8,3 milyon ton, Hindistan 5,8 milyon ton ile ilk iki sırayı almaktadır. Özellikle Avrupa ülkelerinde önemli sebze türlerinden biri olan karnabaharın Türkiye’de üretimi ve tüketimi yeni yeni yaygınlaşmaktadır. Brokkoli ile birlikte karnabaharın Türkiye’deki üretimi 7 000 ha alanda 150 bin ton dolayındadır. Oysa bu rakam İtalya’da 460 bin ton, İspanya’da 439 bin ton, Fransa’da 378 bin ton ve Polonya’da 274 bin ton dolayındadır (Anonim, 2009).

Brokoli serin iklim sebzelerinden biri olup, çiçek tomurcukları ve çiçek saplarından oluşan taçları için yetiştirilir. Değişik ekolojilerde yılın farklı zamanlarında yetiştiriciliği yapılabilmektedir. Genellikle kışların ılıman geçtiği bölgelerde kış aylarında, kışların sert geçtiği bölgelerde ise çoğunlukla sonbahar döneminde yetiştirilmektedir. Yetiştiricilikte taç kalitesi ve taç verimi dikkate alınan en önemli faktörlerdir.

Brokoli ürün rotasyonunda önemli türlerden biridir. Ayrıca karnabahar ile birlikte bir çok ürünle rotasyona girmektedir (Akkal-Corfini, 2010). Birçok ürünle birlikte rotasyona girdiğinde hastalıkları baskılama özelliği öne çıkmaktadır (Subbarao ve Hubbard, 1999; Hao ve ark., 2003).

Çalışmada brokoli bitkisi sulanabilir alanlarda tahılların ekimi öncesinde çiftçilerin arazilerini kullanabileceği aynı zamanda önemli bir gelir elde edebileceği bir bitki olarak seçilmiştir. Baklagil-serin iklim sebzeleri-tahıl rotasyonu bu bölge şartları için denenebilecek üretim sistemleri arasında olacaktır.

Çalışmanın amacı baklagil bitkisinin yeşil gübre olarak kullanılmasının bir sonra dikilecek brokoli bitkisinin gelişimi üzerine etkilerini belirlemektir. Buna ilave olarak bakla ekiminde tohuma bakteri aşılama ile aşılıma yapılmadan bakla bitkisinin gelişimleri karşılaştırılacaktır.

(16)

2. KAYNAK ÖZETLERİ

2.1. Baklagillerde Bakteri Aşılama ve Önemi

Doğada var olan bakteriler ile baklagiller arasında karşılıklı bir faydalanma söz konudur. Rhizobium bakterileri ile konukçu baklagiller arasındaki karşılıklı faydalanmaya simbiyotik azot bağlaması denilmektedir. Bu yolla baklagil bitkilerinin bağladığı azot miktarları Çizelge 1’de verilmiştir.

Çizelge 1. Baklagillerin bağladığı azot miktarları (Urzua, 2000)

Baklagil Bitkileri Bağlanan N Miktarı (kg N/ha/ yıl)

Kaba yonca 120–800 Beyaz yonca 150–400 Kırmızı yonca 100–480 Fasülye 100-300 Bezelye 50-270 Acı bakla 40-300 Nohut 50-190**; 64-216***, 103* Mercimek 88-114* Soya fasülyesi 60-168* Yer fıstığı 72-124* Ormanlar 80-590

Anonim, 1984*; Geçit, 1995**; Akdağ, 1996***

Baklagillerin ülkemiz koşullarında bir yılda toprağa bağladığı azot miktarları ve bağladıkları azot miktarına eşdeğer % 21’lik azotlu gübre karşılığı Çizelge 2’de verilmiştir.

(17)

Çizelge 2. 2006 yılında Türkiye’de yemeklik baklagil bitkilerinin ekiliş miktarı, birim alana bağladıkları azot miktarı, bağlanan toplam azot miktarı ve % 21’lik azotlu gübre eşdeğeri (Anonim, 2008)

Bitki Ekim Alanı

(Bin ha) Bağlanan Azot(kg/ha/yıl) BağlananToplam N (ton) % 21’lik Azotlu Gübre (ton) Nohut 525 103 54075 257397 Mercimek 424 88-114 37312 117605 Fasülye 129 40-70 5160 24561 Bakla 10,5 45-552 470 2237 Bezelye 1,56 52-77 81 385 Börülce 2,94 73-354 214 1018 Toplam 97312 403203

Baklagillerle ortak yaşam süren Rhizobium spp. olarak bilinen bakteriler havanın serbest azotunu bağlamaktadırlar ancak toprakta yeteri kadar bulunmadıkları takdirde veya çoğalması için uygun olmayan ortamlarda etkili bir şekilde çalışamazlar ve biyolojik yolla bağlaması gereken azot miktarları azalmaktadır. Bu nedenle uygun bakteri suşlarının tohumlara bulaştırılarak ya da bitkinin kök etki alanına verilmesi ile nodoziteler oluşmakta (Şekil 2.1) ve azot bağlama mekanizması çalışmaktadır. Bu şekilde sağlanan azot organik bileşikler şeklinde bitki metabolizmasına girerek bitkinin gelişiminde kullanılmaktadır (Haktanır ve Arcak, 1997).

Voss ve ark. (1987), nohut bitkisine Rhizobium aşılaması ile birlikte dekara 3-6 kg/da N uygulamasının tane verimini ve bitki kuru madde miktarını arttırdığını bildirmişlerdir. Aşılanmayan bitkilerde nodül oluşumunun gerçekleşmediğini tespit etmişlerdir.

Baklagil bitkilerinin köklerinin gelişimi ve köklerindeki Rhizobium faaliyetlerinin dengeli ve sağlıklı bir gelişim göstermesi açısından fosfor oldukça önemli bir elementtir. Cassmsan ve ark. (1980), baklagil bitkilerinin kökünde nodül oluşumu üzerine fosforun etkisinin olumlu ve önemli olduğunu bildirmişlerdir (Kacar ve Katkat, 1998).

(18)

Meral ve ark. (1998), bakteri aşılaması ve değişik azot dozlarının nohut (Cicer arientum

L.)’un verim ve verim öğelerine etkilerini araştırmışlardır. Çalışmada; materyal olarak

Akçin-91 nohut çeşidi tohumu, inokulant olarak da Rhizobium ciceri kullanmışlardır. Bakteri aşılaması yapılmayan uygulamalarda nodülasyonun oluşmadığını, buna bağlı olarak kök ağırlığının, bitki boyunun, bitki ağırlığının, bitkide meyve sayısının, tane ağırlığının ve verimin en düşük olduğunu bildirmişlerdir. Araştırmacılar tohuma aşılama uygulamasında ise; nodüllerin daha büyük ve ana köke yakın oluştuğunu ve kök ağırlığının arttığını tespit etmişlerdir. Bitki boyu, bitki ağırlığı, bitkide meyve sayısı, tane ağırlığı ve verim yönünden toprağa aşılama yöntemiyle benzer sonuçları tespit etmişler, artan azot dozlarında bu özelliklerin olumlu yönde değiştiğini bildirmişlerdir. Azot uygulamasının; bakteri aşılaması yapılan uygulamalarda nodulasyonu azatlığını, diğer özelliklerde ise istatistiki olarak önemli artışlara neden olduğunu, her iki bakteri aşılama ve azot dozlarının verimde artışa neden olduğunu bildirmişlerdir.

Bremer ve ark. (1989), mercimeğin (Lens culinaris Medik.) toplam kuru madde veriminin azotlu gübre uygulamasıyla bir artış gösterdiğini, tane veriminin ise etkili bir rhizobial inokulasyon uygulamasından etkilenmediğini bildirmişlerdir.

Silva ve Uchida (2000), biyolojik azot fiksasyonunun bitkinin toplam gelişim potansiyeline bağlı olduğunu bildirmişlerdir. Aşılama konusunda diğer faktörler eğer bitki gelişimini sınırlandırıyorsa iyi aşılama kalitesi ve doğru uygulama verimi arttırmamaktadır (Silva ve Uchida, 2000). Bu ifadeyi yaptıkları çalışmadan örnek vererek açıklamışlardır. Kaya ve ark. (2002), bezelyede farklı bakteri aşılama yöntemleri (kontrol, tohuma aşılama ve toprağa aşılama) ve azot dozlarının (0, 2, 4 ve 6 kg N/da) verim ve verim öğeleri üzerine etkilerini araştırmak için bir çalışma yürütmüşler. Araştırma sonuçlarına göre; ele alınan özellikler bakımından aşılama yöntemlerinin ve azot dozlarının önemli farklılıklar oluşturduğunu tespit etmişlerdir. 6 kg/da uygulamasının daha yüksek değerler göstermesine karşın; nodül oluşumu, tane verimi ve çevre yönünden tohuma aşılama yapılamasının ve 2–4 kg N/da gübre uygulamasının daha iyi sonuçlar verdiğini bildirmişlerdir. Toprak içerisindeki besin elementi düzeyleri uygulamalardaki azot dozlarına bitkinin verdiği tepkileri değiştirmektedir.

(19)

Şekil 2.1. Baklagil bitkilerinde kök nodül oluşumu

Clayton ve ark. (2004), N’lu gübreleme ve aşılama metotlarının bezelyenin tane verimi ve kalitesi üzerine etkilerini incelemek için bir araştırma yürütmüşlerdir. En düşük N uygulamalarında bezelyenin bioması tohuma aşılama uygulamasına kıyasla toprağa aşılama uygulamasında önemli derecede yüksek olduğunu tespit etmişlerdir. Bütün azot oranlarında ortalama olarak tane veriminde en yüksek değerler toprağa aşılama uygulamasından elde ettiklerini bildirmişlerdir. Tane protein miktarları aşılamanın toprağa yapılmasıyla sırasıyla tohuma uygulama ve aşılanmayan bezelyelere kıyasla % 12 ve % 15 oranında bir artış sağladığını bildirmişlerdir. Araştırmacılar N’lu gübre

(20)

uygulamaksızın, toprağa aşılama yapmanın bezelyenin biomasını, tane verimini ve protein miktarını arttırdığını ayrıca bezelye bitkisinde toprağa aşılama yapmanın tohuma aşılama uygulamasına kıyasla verim açısından katkıda bulunduğunu bildirmişlerdir.

Nuruzzaman ve ark. (2005), baklagillerin topraktaki residual şeklindeki fosforu kökleri vasıtasıyla harekete geçirerek bir sonra ekilen bitki için kullanılabilir hale getirebildiğini, bunu da baklagillerin köklerinin ayrışmasıyla fosforun açığa çıkması veya ürün rotasyonunda mikroorganizmaların önemli bir etkiye sahip olmasıyla açıklamışlardır. Ayrıca verimlilik açısından N ve P elementleri birbirleriyle interaksiyon halindedir.

Bajpai ve ark. (2004), çeltik, soya fasülyesi, buğday ve nohut bitkileri kullandıkları baklagil-tahıl, tahıl-baklagil ve tahıl-tahıl sistemleri arasında tahıl-tahıl sisteminden ilave yeşil gübre verildiğinde en yüksek toplam verimliliği elde etmişlerdir. Çeltik-nohut sisteminde uygulanan 100:60:40 kg NPK/ha gübre oranlarının, diğer sistemlerin üzerinde toprağın alınabilir N ve P durumunu önemli bir şekilde geliştirdiğini bildirmişlerdir.

Söğüt (2005), aşılama ve azotlu gübre uygulamasının bazı soya çeşitlerinin verim ve verim özellikleri üzerine etkisini incelemiştir. 6 soya çeşidini 2002 ve 2003 yıllarında buğday sonrası ikinci ürün olarak, Bradyrhizoibum japonicum bakterisi içermeyen killi-tınlı bir toprakta yetiştirmiştir. Araştırmacı bakteri ile aşılanan tohumlardan gelişen bitkilerin bitki boyu, meyve sayısı, 100 tane ağırlığı, hasat indeksi ve tohum veriminin azotlu gübre uygulaması yapılan çeşitlere göre daha yüksek olduğunu bildirmiştir.

2.2. Baklagil Bitkilerinin Ekim Nöbeti Sistemlerindeki Rolü

Baklagillerin ekim nöbetinde olması buğdayda verim artışına neden olurken ham protein oranını buğday-buğday ekim sistemine göre arttığını bildirmişlerdir (Dalal ve ark., 1998).

(21)

İnal (1997), özellikle baklagil yeşil gübre bitkilerinden sonra yetiştirildiği sistemlerde klasik (kontrol) yetiştirme sisteminden önemli derecede yüksek bulunduğu ve büyük oranda azot tasarrufu sağladığını saptamıştır.

Vyn ve ark. (1999), Kanada’ da yaptıkları çalışmada, yeşil gübre bitkisi olarak baklagil bitkileri (Trifolium pratense) kullanıldığında, mısır tane veriminin, baklagil olmayan (Lolium multiflorum, Raphanus sativus) bitkilere göre daha yüksek olduğunu bildirmişlerdir.

Çukurova koşullarında bazı yeşil gübre bitkilerinin yer aldığı bir çalışmada mısır bitkisinin tane verimlerine bakılmıştır. Araştırma sonuçlarına göre en yüksek mısır tane verimi 1085,7 kg/da olarak iskendiriye üçgülünün daha önce yetiştirildiği parsellerden elde edilmiştir. Bu verimi sırasıyla kontrol, bakla, fig+yulaf, kolza ve arı otu izlemiştir (İnal ve Saglamtimur, 2000).

Özyazıcı ve Manga (2000), Çarşamba Ovasında kışlık ara ürün olarak yetiştirilen baklagil yem bitkilerinin yemlik ve yeşil gübre olarak değerinin araştırıldığı çalışmada yeşil gübrelemeden sonra yetiştirilen mısır ve ayçiçeği bitkilerinde en yüksek verimlere koca fig ve adi fiğin yeşil gübreleme olarak toprağa gömüldüğü parsellerden elde edilmiştir.

Caporali ve ark. (2004), İtalyada yaptıkları bir çalışmada bazı yeşil gübre bitkileri ve farklı azot dozlarının mısırda verime etkisini çalışmışlardır. Araştırmacılar çavdar, yer altı üçgülü ve tüylü figden sonra yetiştirilen mısır bitkisinin tane verimi üzerine önemli etkilerde bulunduğunu bildirmişlerdir.

Adderley ve ark. (2006), baklagillerden sonra ekilen tahıllarda verim artışının yaklaşık olarak % 54 olduğunu bildirmişlerdir. Bu durumu baklagillerin kalıntılarının C:N oranlarının düşük olmasına ile birlikte ayrışma sürecinin hızlı olmasına bağlamıştır. Thomas ve ark. (2006), buğday ve arpa rotasyonunda nohut bitkisinin yararlılığı üzerine 3 yıl boyunca bir çalışma yürütmüşler. Araştırmacılar nohudu takiben arpa ekiminin

(22)

pazar değeri (marjinal karlılığı) açısından buğdayı takiben arpa ekiminden ve arpadan sonra arpa ekiminden yaklaşık 6 kat kadar fazla kar elde edildiğini bildirmişlerdir. Bidlack ve ark. (2007), devam eden buğday-baklagil rotasyonunda buğdayın N içeriği, kuru ağırlığı ve toprak mineral N’unun yanında baklagillerin N içeriği ve kuru maddesi üzerine aşılama malzemezi ve türün etkilerini belirlemek amacıyla ICCV-2 ve Sarah nohut çeşitleri ile TAL 1148 ve TAL 480 Bradyrhizobium türü bakterilerin kullanıldığı üç rotasyonda çok yıllık bir çalışma yürütmüşlerdir. Sarah nohut çeşidinin ICCV-2 çeşidine kıyasla aynı ve daha fazla miktarda kök kuru madde ve kök N biriktirdiğini buna ilave olarak ICCV-2 çeşidinin Sarah çeşidine kıyasla genellikle daha fazla bakla kuru madde ve bakla N ürettiğini bildirmişlerdir. Baklagilleri takiben ekilen buğdayın kuru madde verimi ve N içeriği Sarah çeşidinin hasatından sonra az da olsa arttığını tespit etmişlerdir. Bu araştırmada buğdayın kuru madde verimi ve N içeriği üzerine ICCV-2 nohut çeşidinin katkılarının önemli olmadığını tespit etmişlerdir. Araştırmacılar buğday-baklagil üretim sistemi içerisinde nohudun bu sisteme katılmasının toprak mineral N’unu, buğday kuru maddesini ve N içeriğini bu üç yıl içerisinde değiştirdiğini ve arttırdığını bildirmişlerdir.

Son 30 yılda kimyasal N gübrelerinin tüketimi artmış, buna karşılık baklagillerin tarımda kullanımı azalmıştır. Ancak son yıllarda enerji krizinin başlaması ve gübre ham maddelerindeki artış N gübresinde fiyat artışlarına neden olmuş ve aşırı N gübresinden kaynaklanan çevre kirliliği, yiyecek ve içeceklerde nitrat ve nitrit bileşikleri baklagillere olan ilginin tekrar artmasına yol açmıştır.

(23)

3. MATERYAL ve YÖNTEM 3.1. Materyal

3.1. 1. Deneme Yeri ve Yılı

Bu çalışma 2011 yılında Aksaray ilinde yer alan ve son 2 yıldır üzerinde tarımsal üretim yapılmayan tarım arazisinde yürütülmüştür. Deneme alanı denizden 890 m yüksekliğinde, 38˚ 23' Kuzey enlemi ile 33˚ 59' Doğu boylamı arasında yer almaktadır. Şekil 3.1.’de deneme öncesi genel bir görüntü ve Şekil 3.1.’de deneme alanında traktör ve kazayağı ile yapılan toprak işleme görüntüsü verilmiş ve Şekil 3.2’de ise baklanın ekiminden sonraki arazi görüntü verilmiştir.

Şekil 3.1. Deneme öncesi araziden genel bir görüntü

3.1.2. Denemede Kullanılan Bakla ve Brokoli Çeşitleri

Denemede yeşil gübre olarak Verde bakla (Vicia faba L.) çeşidi ve baklanın toprağa karıştırılmasından sonra ise Marathon F1 hibrit brokoli çeşidi bitkisel materyal olarak kullanılmıştır.

(24)

Şekil 3. 2. Bakla bitkisinin ekiminden sonra araziden genel bir görünüm

3.1.3. Denemede Kullanılan Bakteri ve Özellikleri

Rhizobium lupini bakla bitkisinde nodul oluşturup biyolojik azot fiksasyonu yapan Rhizobium türüdür. Denemede kullanılan Rhizobium lupini cinsi bakteriler Ankara

Toprak Gübre Araştırma Enstitüsü Müdürlüğünden temin edilmiştir.

3.1.4. Deneme Arazisindeki Toprak Özellikleri

Bakla ekimi yapılmadan önce toprak örneklemesi yapılmış, baklanın etkilerini toprakta görebilmek için brokoli dikiminden önce toprak örneklemesi yapılmış ve brokoli hasadından sonra tekrar toprak örneklemesi yapılmıştır.

Deneme toprağının fiziksel ve kimyasal özellikleri hakkında bilgi almak ve yapılacak gübreleme programı için araziden örneklenmiş toprağın bazı fiziksel ve kimyasal özellikleri aşağıda verilmiştir (Çizelge 3. 1.).

(25)

Çizelge 3.1. Deneme arazine ait toprak örneğinin bazı fiziksel ve kimyasal özellikleri

Toprak Özellikleri Sonuçlar Toprak Özellikleri Sonuçlar

Tarla kapasitesi (%) 20,15 Toplam N (%) 0,06 Solma noktası (%) 12,15 Yarayışlı P2O5(kg/da) 4,45

pH (1:2.5) 8,55 Yarayışlı K2O (kg/da) 61,35

Kireç (%) 11,8 Demir (ppm) 3,40 Organik madde (%) 1,04 Bakır (ppm) 1,50 EC mmhos/cm 0,75 Mangan (ppm) 3,4 KDK me/100g 7,74 Çinko (ppm) 0,85

Kil % 33,00

Silt % 32,50 Tekstür sınıfı Killi-Tın Kum % 36,50

3.1.5. Denemede Kullanılan Gübreler ve Miktarları

Çakır ve Azkan (2007), bakteri çalışmalarında bakteri populasyonunu arttırmak amacıyla tohumların uygun bakteri suşları ile aşılanmasını ve bitkinin azot ihtiyacını karşılamak amacıyla dekara 2,5 kg saf azot, buna ilave olarak iyi bir kök gelişimi ve olgunlaşmanın sağlanması amacıyla dekara 6,5 kg P2O5 uygulamasının yapılmasını

önermişlerdir. Çalışma alanının toprak azot ve fosfor konsantrasyonlarını düşük olması sebebiyle bakla bitkisinin ilk gelişimi için toprağa 4 kg/da N azotlu gübre ve 6 kg/da P2O5 fosforlu gübreleri yarısı taban gübresi yarısı da damla sulama ile birlikte bitki

çıkışlarını takiben uygulanmıştır. Brokoli yetiştiriciliği kısmında ise bitkinin optimal gelişimini sağlayacak 20 kg/da N yerine yeşil gübrelemenin etkisini görebilmek için azot miktarı düşürülerek 15 kg/da N uygulaması yapılmıştır. Bitkiye gelişimlerini optimal sağlaması için 15 kg/da P2O5ve 20 kg/da K2O uygulanmıştır. Brokoli bitkisinin

gübre uygulamaları fertigasyon tekniği kullanılarak bitkininin gelişim dönemlerine göre taban gübresi uygulamaları dahil olmak üzere 6 farklı zamanda uygulama yapılmıştır.

3.1.6. Deneme Alanına Ait İklim Özellikleri

Aksaray ilinde karasal bozkır iklimi hüküm sürmekte olup, kışları soğuk ve kar yağışlı, yazları sıcak ve kuraktır. Uzun yıllar ortalamasına göre yıllık toplam yağış 341,9 mm dir. Aksaray il merkezine ait uzun yıllar ve 2011 yılına ait bazı

(26)

meteorolojik verileri Çizelge 3.2’de verilmiştir. Denemenin yürütüldüğü 2011 yılı aylık sıcaklık ortalamalarının ağustos- eylül aylarında mevsim normallerinde olduğu fakat eylül ayından sonra brokoli hasadına tekabül eden günlerin mevsim normallerinin altında olduğu görülmektedir.

Şekil 3.3. Deneme alanının Ocak-Aralık aylarına ait aylık ortalama sıcaklık değerleri (C°)

(27)

Çizelge 3. 2 Aksaray iline ait meteorolojik veriler (1970-2011) (Anonim, 2012)

3.2. Metot

3.2.1. Deneme Deseni ve Deneme Planı

Çalışma iki kısımdan oluşmaktadır. I. Kısımda yeşil gübrelemede kullanılan bakla bitkisine bakteri aşılamanın bitki gelişimi ve toprakta besin döngüsü üzerine etkileri belirlenmiştir. II. kısımda ise baklanın yeşil gübreleme olarak toprağa verilmesinin bir sonraki ürünün gelişimi üzerine belirlenmiştir. Çalışma tesadüf parselleri deneme desenine göre 4 tekrarlamalı olarak yürütülmüştür. Çalışmanın I. Kısmında bakla ekimi

AKSARAY Ocak Şubat Mart Nisan Mayıs Haziran Temmuz Ağustos Eylül Ekim Kasım Aralık Uzun Yıllar İçinde Gerçekleşen Ortalama Değerler (1970 - 2011)

Ortalama Sıcaklık (°C) 0,4 1,9 6,4 11,5 16,2 20,4 23,8 23,2 18,5 13,0 6,7 2,2 Ortalama En Yüksek Sıcaklık (°C) 5,3 7,3 12,5 17,8 22,6 27,0 30,6 30,5 26,6 20,6 13,2 7,1 Ortalama En Düşük Sıcaklık (°C) -3,7 -2,6 0,9 5,5 9,4 13,0 16,0 15,6 11,1 6,5 1,4 -2,0 Ortalama Güneşlenme Süresi (saat) 3,2 4,2 5,5 6,6 9,1 11,2 12,1 11,4 10,0 7,1 5,0 3,2 Ortalama Yağışlı Gün Sayısı 10,0 10,2 10,2 11,5 10,6 5,9 1,9 1,3 2,7 6,4 7,4 10,6 Aylık Toplam Yağış Miktarı Ortalaması (kg/m2) 36,8 31,5 36,8 50,8 42,1 23,5 6,6 3,9 8,7 26,4 31,6 43,2

Uzun Yıllar İçinde Gerçekleşen En Yüksek ve En Düşük Değerler (1970 - 2011)* En Yüksek

Sıcaklık (°C) 19,4 21,6 29,0 31,8 33,8 36,9 40,0 38,8 36,5 32,8 25,8 22,0

En Düşük

(28)

40 x 10 cm sıra arası ve sıra üzeri alınarak ekim gerçekleşmiş bakla tohumui 63 m2’lik

alanda ekilmiştir. Bakteri aşılaması yapılan, bakteri aşılanmayan ve yeşil gübrelemenin topraktaki özellikler üzerine etkilerini görebilmek için bakla ekimi yapılmayan (kontrol) toplam 12 parsel oluşturulmuştur.

Bakla bitkisinin azot bağlama seviyesinin maksimuma ulaştığı çiçeklenme ortasında bitkiler toprağa gömülmüştür (Şekil 3.4, Şekil 3.5). Yeşil gübrelemenin toprak özellikleri üzerine görebilmek için parsellerden brokoli dikiminden önce toprak örneklemesi (0-15 cm ve 15-30 cm) yapılarak değişimlere bakılmıştır.

Denemede bakteri aşılaması işlemleri aşağıdaki sıralama dikkate alınarak yapılmıştır (Karuç, 1992; Kaya ve ark., 2002); tohuma aşılama için her parsele ekilecek tohumların üzerine, ağırlığının %1’i oranında % 10’luk sakkaroz çözeltisinden ilave edilerek tohum yüzeyinin ıslanması sağlanmış, daha sonra gölge bir ortamda ekilecek tohum miktarının % 1 oranında bakteri (Rhizobium lupini) ilave edilerek karıştırılmış ve tohumların homojen bir şekilde bulaştırılması sağlanmıştır (Şekil 3.6).

Araştırmanın II. Kısmında yeşil gübreleme yapılmış arazi üzerine brokoli bitkisinin dikimi yapılmıştır. Bu çalışma tesadüf parselleri deneme desenine göre 4 tekrarlamalı olarak yürütülmüş olup yeşil gübreleme yapılan ve yeşil gübre yapılmayan olmak üzere 12 deneme parseli vardır. Brokoli tohumları viyollerde yetiştirilip uygulama alanına (60 x 40 cm) 63 m2’lik parselde dikimi gerçekleşmiştir. Brokoli hasadından sonra yeşil

aksam toprak altına sürülmesi ve 20 gün sonra toprak örnekleri alınmış ve topraklardaki besin elementi miktarlarına bakılarak toprak özelliklerindeki değişimler gözlenmiştir.

(29)
(30)
(31)
(32)

3.2.2. Deneme Topraklarında Yapılan Analizler

Örneklenen topraklar kurutulup 2 mm’lik elekten geçirilerek analizlere hazır hale getirilmiştir. Deneme topraklarında yapılan analizler ve metotları aşağıda belirtilmiştir.

3.2.2.1. Toprak Analizleri

Tekstür: Toprağın kum, silt, kil fraksiyonları Bouyocous (1951)’un hidrometre

yöntemine göre belirlenmiştir.

Kireç: Scheibler kalsimetresi kullanılarak ölçülmüştür. Yöntemin temel prensibi,

toprağın seyreltik hidroklorik asit ile scheibler kalsimetresinde işleme tabi tutulması, böylece karbonatlardan açığa çıkan CO2 gazının kapalı bir boruda tutularak hacminin

ölçülmesi ve bu ölçümden yola çıkılarak toprağın karbonat içeriğinin hesaplanması esasına dayanmaktadır (Allison ve Moodie, 1965).

Organik Madde: Modifiye Walkley-Black yaş yakma yöntemiyle dikromat

yükseltgenmesi esasına göre belirlenmiştir. Bu yöntemin temel prensibi, toprağı kromik ve sülfürik asit ile işleme tabi tutarak, kapsadığı organik karbonun kromat (Cr2O7=) ile

oksitlenmesini sağlamak ve bu oksidasyon için kullanılan miktardan arta kalan kromatın standart demir sülfat ile titre edilmesi suretiyle toprakta bulunan karbonu saptayarak, buradan organik madde miktarını bulunmaktadır (Walkley, 1947).

Toprak Reaksiyonu: Toprak örneği 1:2.5 oranında saf su ile sulandırılarak cam

elektrodlu Neel pH metresi ile ölçülmüştür (Jackson,1958).

Elektiriki İletkenlik: Toprak örneği 1:2.5 oranında sulandırılarak elektriksel iletkenlik

aleti (kondukti metre) ile ölçülmüştür. Yöntemin temel prensibi, su ile doygun toprağın elektriği geçirmeye olan direncinin ölçülerek bu dirence göre tuzluluğunun belirlenmesidir (Richards,1954).

Yarayışlı Fosfor: Sodyum bikarbonat (NaHCO3) ile ekstrakte edilen çözeltide

(33)

Yarayışlı Potasyum: Topraktan 1 N amonyum asetat ile ekstrakte edilen çözeltideki

potasyum, fleymfotometrik olarak ölçülmüştür (Richards, 1954; Knudsen ve ark. 1982).

Toplam N: Kjeldahl yöntemi kullanılarak deneme toprağında toplam azot belirlenmiştir

(Chapman ve Pratt, 1961).

3.2.2.2. Bitki Örneklerinde Yapılan Analizler

Bitki örnekleri saf su ile yıkanarak kurutulmuş, öğütülerek analizlere hazır hale getirilmiştir (İbrikçi ve ark., 1994).

Bitkide Azot Analizi: Kjeldahl yöntemi kullanılarak bitkilerde toplam azot belirlenmiştir. Bu yöntemin temel ilkesi, bitkide yer alan hem organik ve hem de inorganik azot formlarının belirlenmesine dayanmaktadır. Bu yöntemle azot belirlenmesi başlıca iki temel aşamadan ibarettir. Birinci aşamada yaş yakma işlemi ile organik azotun amonyum sülfata ((NH4)2SO4) çevrilmesi ve sonra amonyumun borik

asit içinde destile edilmesidir. İkinci aşamada ise bromkresol green methlylred indikatör karışımı kullanılarak ve standart H2SO4 ile titre edilerek azot belirlemesidir (Chapman

ve Pratt, 1961).

Bitkide Fosfor ve Potasyum Analizi: Etüvde kurutulmuş ve öğütülerek analizlere

hazır hale getirilecek bitki örneklerinden kuru yakma yöntemi ile elde edilen çözeltide yapılmıştır. Vanado molibdo fosforik sarı renk yöntemi (Barton, 1984) ile spektrofotometrede ölçülmüştür. Potasyum örnekleri ise fleymfotometrede ölçülmüştür. Bitki analizlerine ilave olarak brokoli çeşitlerinin ölçülebilen verim ve verim komponentlerine bakılmıştır.

Taç Ağırlığı (gr): Ana sürgün ve lateral sürgünler üzerinde hasat edilen taçlar

(34)

Pazarlanabilir Verim (ton/ha): Denemede ana sürgün ve lateral sürgünlerden elde

edilen taçlar ayrı ayrı tartılıp kaydedilecektir. Daha sonra birleştirilerek toplam pazarlanabilir verim ton/ha cinsinden hesaplanmıştır. Buna ilaveten meyvenin taç çapı, bitkinin boyu ve bitkinin ana yaprak sayıları belirlenmiştir.

3.2.3. Araştırmadan Elde Edilen Verilerin İstatiksel Değerlendirilmesi

Denemeden elde edilen veriler MSTAT-C istatistik programından yararlanılarak varyans analizine tabi tutulmuş ve önemli çıkan ortalamalar arası farklılıklara Duncan çoklu karşılaştırma testi uygulanmıştır (Düzgüneş ve ark., 1987).

(35)

4. BULGULAR ve TARTIŞMA

4.1. Bakla Bitkisine Bakteri Aşılamanın İncelenen Özellikler Üzerine Etkisi 4.1.1. Bakla Bitkisinin Yaş Ağırlığı, Bitki Boyu, Nodül Sayıları

Bakteri aşılamanın bakla bitkisinin gelişimine olan etkileri karşılaştırılmalı t testi ile analiz edilmiş olup sonuçlar Çizelge 4.1’de gösterilmiştir. Bakla bitkisinin yaş ağırlık, bitki boyu ve nodül sayılarındaki değişimlere bakteri aşılaması istatiksel olarak % 1 önem düzeyinde etkili olmuştur. Bakla bitkisinin yaş ağırlığında bakteri aşılama ile önemli değişimler göstermiştir. Baklanın yaş ağırlıkları 71,4 gr/bitki ile 70 gr/bitki arasında değişim göstermiştir. Bakla bitkisinin boy ölçümünde bakteri aşılanmış bakla bitkisinin boyu 61,4 cm olurken aşılama yapılmayan bakla bitkisinin boyu 59,4 cm olarak ölçülmüştür. Bakla bitkisine bakteri aşılaması ile bitkinin yaş ağırlığında % 2’lik bir artış yaşanmıştır. Örneklenen bitkilerin boylarında % 3,3 lük bir artış gerçekleşmiştir. Baklagil çalışmalarında bakteri aşılamanın özellikle köklerdeki nodül sayılarının artırması beklenmektedir. Çalışmada bakla tohumuna bakteri aşılama ile bitkinin köklerindeki nodül sayılarında % 60’a varan artışlar gözlenmiştir. Bu durum bize aşılamanın deneme şartlarında başarılı olduğunu göstermektedir.

Çizelge 4.1. Bakteri aşılamanın bakla bitkisinde incelenen özellikler üzerine etkileri

Yaş Ağırlık

(gr/ 10 bitki) Bitki Boyu(cm) Nodül Sayıları(adet) Bakla (Aşılı) 714 a 61,4 a 24 a Bakla (Aşısız) 700 b 59,4 b 15 b Ortalama 712 60,4 20 F değeri 0,933** 15,48** 1,797**

** F değerleri P<0,01 olasılıkla önemlidir

(36)

Şekil 4.1. Bakla bitkisinin ilk gelişim dönemine ait resimler

(37)

Şekil 4.3. Aşılı ve aşısız bakla bitkisinin köklerindeki nodül oluşumu

Şekil 4.4. Aşılı bakla köklerindeki nodüller

4.2. Bakla Bitkisinin Yeşil Gübre Olarak Toprağa Uygulamasının Toprak Özelliklerine Etkileri

Bakla bitkisinin toprağa gömülme işlemleri Şekil 4.5’de görülmektedir. Bu işlem bakla bitkisinin çiçeklenme ortası döneminde gerçekleşmiş olup bu dönemde azot bağlama seviyesinin en fazla olduğu dönemdir.

(38)

Şekil 4.5. Aşılı ve aşısız bakla bitkisinin görünümü ve yeşil gübreleme amacı ile toprak altına tüm aksamının el çapası ile parçalanarak gömülmesi

4.2.1. Toprakta NPK Konsantrasyonları, Bazı Fiziksel ve Kimyasal Özellikleri Üzerine Etkileri

Bakla bitkisine bakteri aşılama bu bitkilerin yeşil gübre olarak toprağa gömüldükten sonra 0-15 cm ve 15-30 cm’den alınan toprak özellikleri üzerine yaptığı etkileri ve ortalamalara ait Duncan gruplandırmaları Çizelge 4.2 ve Çizelge 4.3’de verilmiştir. Bakla bitkisinin yeşil gübre olarak toprağa gömülmesi ile birlikte 0-15 cm ve 15-30 cm’den örneklenen toprakların N konsantrasyonu kontrole (bakla bitkisi ekilmeyen parseller) göre istatiksel olarak önemli düzeylerde bir artış gerçekleşmiştir (p<0.01). Azot miktarındaki bu artışın gerçekleşmesini baklanın toprağa azot bağlaması ve yeşil

(39)

aksamın toprak altında ayrışmasıyla açıklamak mümkündür. Baklanın yeşil gübre olarak toprağa gömülmesi ve 30 günlük inkubasyondan sonra parsellerden alınan toprak örneklerinde (0-15 cm ve 15-30 cm) yarayışlı fosfor konsantrasyonu istatiksel olarak önemli değişimler gözlenmemiştir. Aynı şekilde yarayışlı potasyum konsantrasyonu da yeşil gübre uygulamaları ile önemli bir değişime uğramamıştır.

Alınan toprak örneklerinin pH’larında bakla bitkisinin yeşil gübre olarak gömüldüğü parsellerde istatiksel olarak % 1 önem düzeyinde değişimler görülmüştür. Baklanın toprağa gömülmesiyle toprak pH’sında düşme yaşanmıştır. Bu durumu bitki artıklarının toprağa gömülmesi ile ayrışma sürecinin başlamasına, mikroorganizma faaliyetine ve baklanın ilk gelişimini sağlaması için toprağa uygulanan amonyum sülfatlı gübreye bağlayabiliriz. İncelenen özelliklerden toprak organik maddesi de uygulamalar neticesinde önemli değişimler göstermiştir (p<0.01). Yeşil gübre uygulaması yapılan parseller kontrole göre toprak organik madde seviyesini % 50’lere varan oranlarda artırmıştır.

Çizelge 4.2. Bakla bitkisinin toprağa gömüldükten sonraki topraktaki bazı toprak özellikleri üzerine etkileri (0-15 cm)

N (%) (kg/da)P2O5 (kg/da)K2O pH O. M.(%) Kontrol 0,060 c 4,45 61,35 8,55 a 1,04 b Bakla (Aşılı) 0,071 a 4,56 60,24 8,43 b 1,45 a Bakla (Aşısız) 0,066 b 4,42 60,75 8,38 c 1,51 a Ortalamalar 0,065 4,47 60,78 8,45 1,33 F değerleri 11.678** 2.564 Ö.D. 16.438 Ö.D. 0.345** 1.234** ** F değerleri P<0,01 olasılıkla önemlidir

(40)

Çizelge 4.3. Bakla bitkisinin toprağa gömüldükten sonraki topraktaki bazı toprak özellikleri üzerine etkileri (15-30 cm)

N (%) (kg/da)P2O5 (kg/da)K2O pH O. M.(%) Kontrol 0,052 b 3,92 53,18 8,33 a 1,01 b Bakla (Aşılı) 0,069 a 4,14 52,98 8,26 b 1,56 a Bakla (Aşısız) 0,068 a 4,43 51,45 8,28 b 1,62 a Ortalamalar 0,063 4,16 52,53 8,29 1,39 F değerleri 10,345** 2,234 Ö,D, 16,567 Ö,D, 0,365** 1,205** ** F değerleri P<0,01 olasılıkla önemlidir

* F değerleri P<0,05 olasılıkla önemlidir; Önemli Değil: Ö.D.

4.3. Yeşil Gübrelemenin Brokoli Bitkisinin Gelişimi Üzerine Etkileri

4.3.1. Brokoli Bitkisinin Taç Ağırlığı, Verimi, Taç Çapı, Bitki Boyu ve Ana Yaprak Sayısı

Çalışmanın temel amacı toprağa yeşil gübre olarak verilmesi düşünülen bakla bitkisinin kendinden sonra dikilen brokoli bitkisinin verimi üzerine nasıl bir etki yaptığını ortaya koymaktır. Yeşil gübrelemeden sonra dikilen brokolinin verim ve bazı özelliklerindeki değişimler ve yapılan Duncan gruplandırması Çizelge 4.4’de verilmiştir. Brokoli bitkisinde incelenen özellikler taç ağırlıkları, verim, taç çapı, bitki boyu ve ana yaprak sayısı baklanın daha önce yeşil gübre olarak toprak gömülmesiyle kontrol şartlarına göre istatiksel olarak % 1 önem düzeyinde etkili olmuştur. Yeşil gübreleme sonrası yetiştirilen brokolide incelenen özellikler kontrol şartlarına göre artışlar yaşanmıştır. Kontrol şartlarında bitkinin taç ağırlığı 175 gr/bitki olurken bakla aşılı da bu rakam 255 gr/bitki ve bakla aşısız da ise 205 gr/bitki olarak ölçülmüştür. Bu rakamlar bitkinin verimine yansımış olup bakteri uygulaması yapılmış ve toprağa gömülmüş bakla

(41)

parsellerdeki brokoli verimindeki artış kontrole göre % 42 olurken bakteri uygulaması yapılmadan yetiştirilmiş ve toprağa gömülmüş bakla parsellerindeki brokoli veriminde kontrole göre % 17’lik bir artış gerçekleşmiştir.

Vejatatif aksamı bakımından oldukça zengin bir yapıya sahip olan brokoli bitkisi toprakta bulunan besin elementleri ile gelişimini artıran bir bitkisel yapıya sahiptir. Özellikle azot bitkinin gelişiminde oldukça önemli bir yere sahiptir. Brokoli bitkisinin gelişimi için bitkilere uygulanan besin elementlerinin aynı olması fakat uygulamalar neticesindeki özelliklerin farklı sonuçlar vermesi yeşil gübreleme sonrası ayrışma faaliyetinin başlamasını, mikroorganizma faaliyeti sonucunda kimyasal gübrelerin dönüşüm süreçlerinin hızlandığını, bitki tarafından daha fazla azotun alındığı ve bunun bitkiler tarafından kullanıldığı sonucunu ortaya koymaktadır.

Çizelge 4.4. Yeşil gübrelemeden sonra yetiştirilen brokoli bitkisinde incelenen özellikleri üzerine etkisi

Taç Ağırlığı (gr/bitki)

Verim

(kg/da) Taç çapı(cm) Bitki Boyu(cm) YaprakAna Sayısı (adet) Kontrol 175 c 700 c 9,01 b 24,65 c 9 b Bakla (Aşılı) 255 a 1040 a 10,7 a 31,47 a 12 a Bakla (Aşısız) 205 b 820 b 10,1 a 28,4 b 12 a Ortalamalar 211 853 9,93 28,1 11 F değerleri 0,678** 0,943** 1,785** 9,345** 1,729** ** F değerleri P<0,01 olasılıkla önemlidir

(42)

Şekil 4.6. Deneme alanına brokoli fidelerinin dikimi

(43)

Şekil 4.8. Brokoli bitkisinin hasat dönemi

(44)

4.3.2. Brokoli Bitkisinin Yaprakları ve Meyvelerinin NPK Konsantrasyonları

Yeşil gübrelemeden sonra yetiştirilen brokoli bitkisinin yaprak ve meyvesinin NPK konsantrasyonları ve yapılan Duncan gruplandırması Çizelge 4.5’de verilmiştir. Brokoli bitkisinin yaprak örneklerinden elde edilen NPK konsantrasyonları Jones ve ark. (1991), belirttiği yeterlilik sınır değerleri içerisindedir ve yetiştiricilik açısından bir sorun göstermemektedir. Bakla bitkisine bakteri aşılaması yapılan ve yapılmadan toprağa gömülen ve o parsellerde yetiştirilen brokoli bitkisinin yaprak N konsantrasyonu kontrole göre belirgin bir artış sağlamıştır (p<0.01). Brokoli gibi yeşil aksamı fazla olan bitkiler toprakta azottan daha fazla yararlanmak suretiyle gelişimlerini devam ettirirler. Brokoli bitkisinin gelişimi ile taç gelişimi arasında doğrusal bir orantı vardır. Bu durum çalışmamızdaki brokolinin meyve verimi ile gösterilmiştir. Meyve konsantrasyonundaki N miktarında uygulamalar bakımından bir değişiklik göstermemiştir. Hem bitki yapraklarında hem de meyvedeki P ve K konsantrasyonları uygulamalar ile önemli bir değişiklik göstermemiştir.

Çizelge 4.5. Brokoli bitkisinin yaprakları ve meyvelerinin NPK konsantrasyonu

Bitkinin Yapraklarında

NPK Konsantrasyonları KonsantrasyonlarıMeyve NPK N (%) (%)P (%)K (%)N (%)P (%)K Kontrol 3,54 c 0,65 2,89 2,23 0,40 2,01 Bakla (Aşılı) 4,75 a 0,67 2,94 2,31 0,45 2,04 Bakla (Aşısız) 4,05 b 0,71 2,91 2,28 0,45 2,12 Ortalamalar 4,11 0,67 2,91 2,27 0,43 2,05 F değerleri 2,685** 11,45 Ö,D. 13,82Ö,D. 11,45Ö,D. 11,345Ö,D. 12,24Ö,D. ** F değerleri P<0,01 olasılıkla önemlidir

(45)

4.3.3. Brokoli Hasadından Sonra Örneklenen Topraklarda Yapılan Analizler

Brokoli hasadından sonra toprak özelliklerindeki değişimler ve yapılan Duncan gruplandırması Çizelge 4.6’da verilmiştir. Toprak örnekleri brokoli hasadından sonra tekrar toprakların sürülmesinden sonra örneklenmiş olup bu özellikler içerisinden toprak organik madde miktarının çalışmanın ilk toprak örneklemesine göre önemli düzeyde artması bu özelliğin korunması ve sürdürülmesi açısından son derece önemlidir. Brokoli yaprakları ve köklerinin toprak altında kalması ve ayrışma sürecinin de devam etmesi bu değerin yüksek çıkmasına yardımcı olmuştur. Toprak organik maddesinin yükselmesi bu alana bir sonra ekilecek kışlık buğday için son derece önemli bir azot kaynağıdır.

Çizelge 4.6. Brokoli hasadından sonra örneklenen topraklarda yapılan analizler (0-20 cm)

N

(%) (kg/da)P2O5 (kg/da)K2O pH O. M.(%) Kireç(%)

Kontrol 0,08 b 3,24 52,8 8,51 a 2,05 b 11,43 Bakla (Aşılı) 0,11 a 3,75 54,8 8,43 b 2,34 a 11,35 Bakla (Aşısız) 0,09 b 3,78 52,9 8,41 b 2,30 a 11,25 Ortalamalar 0,09 3,59 53,5 8,45 2,23 11,34 F değerleri 9,567** 2,567 Ö,D, 45,02Ö,D, 1,734** 1,25** 11,78Ö,D ** F değerleri P<0,01 olasılıkla önemlidir

* F değerleri P<0,05 olasılıkla önemlidir; Önemli Değil: Ö.D.

Brokoli hasadından sonra bakla bitkisine bakteri aşılama yapılan parselin toprakların azot konsantrasyonu % 0,11 iken aşılama yapılmayan parselin azot içeri % 0,09 olarak ölçülmiş kontrol şartlarında ise % 0,08 olarak tespit edilmiştir. Uygulamalar toprak pH’sına istatiksel olarak % 1 önem düzeyinde etkili olmuştur. Topraklara bitkisel

(46)

artıkların gömülmesi, ayrışmaya bırakılması ve üretim yapılması dolayısıyla canlılığın devam ettirilmesi toprak pH’sının düşürülmesinde etkili olmaktadır.

5. TARTIŞMA ve SONUÇ

Çalışmada baklanın tohumuna Rhizobium lupini bakterisi aşılaması ile baklanın toprağa gömülme zamanına kadar olan süreçte incelenen özelliklerden baklanın yaş ağırlığı, bitki boyu ve nodül sayılarında istatiksel anlamda önemli artışlar gerçekleşmiştir (p<0,01). Çakır ve Azkan (2007), uzun yıllar nohut ekilmemiş alanlarda bakteri populasyonunu arttırmak amacıyla tohumların uygun bakteri suşları ile aşılanmasını ve bitkinin azot ihtiyacını karşılamak amacıyla dekara 2,5 kg saf azot, buna ilave olarak iyi bir kök gelişimi ve olgunlaşmanın sağlanması amacıyla dekara 6,5 kg P2O5

uygulamasının yapılmasını önermişlerdir. Cassmsan ve ark. (1980), baklagil bitkilerinin kökünde nodül oluşumu üzerine fosforun etkisinin olumlu ve önemli olduğunu bildirmişlerdir (Kacar ve Katkat, 1998). Çalışmamızda bakla bitkisine ekim esnasında verilen az miktarda azotlu ve fosforlu gübre bitkinin gelişiminde faydalı olduğu görülmüştür. Bakterilerin bitkiye maksimum azot bağlama zamanına kadar bitkinin ihtiyaç gösterdiği azotun verilmesi köklenmeyi ve dolayısıyla bitkinin gelişiminde faydalı olacaktır.

Baklagil bitkilerine fosfor uygulaması gerekliliğini araştırmacılar şu şekilde açıklamışlardır. Baklagil bitkisinin fosfor ve kükürdün bulunmaması durumunda, toprakta bol miktarda alınabilir azot bulunsa dahi protein sentezi gerçekleşmemektedir (Dhingra ve ark., 1988; Srinivasarao ve ark., 2001). Araştırmacılar ayrıca fosforun

Rhizobium bakterisinin aktivitesini ve kök gelişimini geliştirerek nodül teşekkülünün

erken, nodüllerin daha büyük ve fazla sayıda olmasına yardım ettiğini bildirmişlerdir. Baklagillerin nodüllerindeki fosfor içeriği ile biyolojik azot fiksasyonu arasında sıkı bir ilişki mevcuttur (Akçin, 1988). Buna ilave olarak fosfor molibden alımını arttırarak nodüllerde leghemoglobin miktarını arttırmaktadır ve bu durum ise azot fiksasyonu etkilemektedir.

(47)

Çalışmada bakla bitkisine aşılama yapılması ile bitkinin yaş ağırlıklarında % 2’lik, bitki boyunda % 3,3’lük ve nodül sayılarında ise % 60 varan artışlar gerçekleşmiştir. Bakteri aşılaması ile yapılmış olan diğer çalışmalarda da bitkinin verim ve incelenen bazı özelliklerinde aşılama ile önemli artışlar gerçekleştiği bildirmişlerdir (Bremer ve ark., 1989; Meral ve ark., 1998; Çakır ve Azkan, 2007).

Bakla bitkisinin toprağa yeşil gübre olarak gömülmesi ve bir sonra dikilecek olan brokoli için hazır hale getirilmesinde topraktaki bazı fiziksel ve kimyasal özelliklere bakılmıştır. Çalışma öncesine kıyasla yeşil gübreleme yapıldıktan sonra alınan toprak örneklerinin toprak N konsantrasyonlarında ve organik madde miktarlarında önemli artışlar tespit edilmiştir. Yeşil gübrele uygulaması kontrole göre toprak organik madde miktarını % 50’lere varan oranlarda artırmıştır. Toprakta organik madde toprak özelliklerinden agregat derecesini ve su tutma kapasitesini artırmaktadır. Kimyasal gübrelerin bitkiler tarafından daha fazla alınmasını sağlamaktadır. Toprak organik maddesi mikroorganizma faaliyetinin artmasını sağlamaktadır. Yeşil gübreleme uygulaması toprakların pH seviyelerini % 1 önem seviyesinde düşürmüştür. Deneme öncesi toprak pH’sı 8,55 iken bitki artıkların ayrışması, topraktaki mikroorganizma faaliyetleri toprak pH’sının 8,38-8,43 seviyelerine düşmesini sağlamıştır. Bitki besin maddelerinin alımı ve yarayışlılığı üzerine en uygun toprak pH’sının 7-7,5 olduğu düşünüldüğünde yüksek pH’ya sahip topraklarda yeşil gübre uygulamaları son derece önemli uygulamadır.

Brokoli gibi yeşil aksamı fazla olan bitkiler topraktan fazla miktarda azot kaldırırlar ve topraktaki sürekli bir azot varlığı özellikle bitkinin taç oluşturma safhasında bitkiye katkıda bulunmaktadır. Yeşil gübrelemede kullanılan bitki artıkları topraktaki ayrışma ve parçalanma işlemlerinin sürdüğü düşünülürse bir sonraki ürün için devam eden bir azot kaynağı olmaktadır.

Kontrol şartlarına göre yeşil gübreleme yapılan parsellerde yetiştirilen brokoli bitkisinin taç ağırlıkları, taç çapı, bitki boyu, ana yaprak sayısı ve toplam verimlerinde önemli düzeylerde artışlar gerçekleşmiştir. Kontrol şartlarına göre bu artışın sağlanma sebepleri

(48)

arasında toprak N konsantrasyunu ve organik madde miktarındaki artışlar, toprak pH’sındaki bir miktarlık düşüş ve mikroorganizma faaliyetlerinin artışı sayılabilir. Herridge ve ark. (1995), tek yıllık baklagillerin toprağın toplam N miktarına katkıda bulunabileceğini bildirirken, Bidlack ve ark. (2007), üç yıl baklagil-buğday rotasyonun toprağın mineral N’unu değiştirdiğini ve arttırdığını bildirmişlerdir. Bidlack ve ark. (2007), baklagilleri takiben ekilen buğdayın kuru madde miktarında, bitki N içeriğin de azda olsa artış olduğunu bildirmişlerdir. Herridge ve ark. (1995); baklagillerden sonra ekilen tahıl ürünlerinin verimlerinin arttığını, Adderley ve ark. (2006), bu artışın ise baklagil kalınıtlarının düşük C/N oranlarından dolayı tahıllar için N kullanılabilirliğini arttırmasına bağlı olduğunu bildirmişlerdir. Bu bağlamda çalışmamızda brokoli bitkisinin verimindeki ve yaprakların N içeriklerindeki artışı bu şekilde açıklamak mümkün olacaktır.

Sonuç olarak;

- Kuru tarımından sulu tarıma geçilecek bölgelerde özellikle ürün münavebesinde bir sonraki bitkinin gelişimi için toprak özelliklerini olumlu bir şeklide artıran baklagillerle yapılan yeşil gübrelemeye önem verilmelidir.

- Bunu yaparken uygun bakteri çeşitleriyle aşılama yaparak toprağa azot bağlama miktarını arttırmak gereklidir.

- Sulu tarım yapılan alanlarda son yıllarda silajlık mısır tarımının ve ikinci ürün dikimi veya ekimi hızla geliştiği düşünülürse toprağın azot konsantrasyonu ve toprak organik madde miktarlarının yüksek olması son derece önemlidir. Toprak organik maddesinin ve azot miktarının artırılmasına yönelik düşünülecek bu uygulamaların geliştirilmesi ve pratiğe dönüştürülmesi gereklidir.

(49)

KAYNAKLAR

Adderley, D.R., Schoenau J.J., Holm R.A. ve Qian P., 2006. Nutrient availabilty and yield of wheat following field pea and lentil in Saskatchewan. Canada Journal of Plant Nutrition, (29), 25-34.

Akçin, A., 1988. Yemeklik Tane Baklagiller, Selçuk Üniversitesi Yayınları, No:43. Akdağ, C,. 1996. Yemeklik Tane Baklagiller. GOÜ, Ziraat Fakültesi Yayınları No: 10,

Ders Notları Serisi No: 4.

Akhtar, L.H., Sıddıqı, S.Z., Hussain M. And Arshad M., 2003. Evaluation of exotic material of chickpea (Cicer arietinum L.) under Bahawalpur Agroclimatic condition. Asian Journal of Plant Sciences, 2 (4), 406-408.

Akkal-Corfini, N., Morvan, T., Menasseri-Aubry, S., Bissuel-Bélaygue, C., Poulain, D., Orsini, F. and Leterme, P., 2010. Nitrogen mineralization, plant uptake and nitrate leaching following the incorporation of (15N)-labeled cauliflower crop residues (Brassica oleracea) into the soil: a 3-year lysimeter study. Plant and Soil, (328), 17-26.

Allison, L.E. and Moodie, C.D., 1965. Carbonate, In C. A. Black et al. (ed.) Methods of Soil Analysis. Part 2, Agronomy 9,1379-1400 Amer. Soc. of Agron, Inc., Madison, Wisconsin, U.SA.

Anlarsal, A.E., Ülger, A.C., Gök, M., Yücel, C., Çakır, B. Ve Onaç, I., 1996. Çukurova’da tek yıllık baklagil yembitkisi +mısır üretim sisteminde baklagillerin ot verimleri ile azot fiksasyonlarının saptanması ve mısır üretiminde azot kullanımını azaltma olanakları. Türkiye 3. Çayır-Mer’a ve Yembitkileri Kongresi, Erzurum, 362-368.

Anonim, 1984. FAO (http//:www.fao.org)

Anonim, 2008. Türkiye İstatistik Kurumu (http://www.tuik.gov.tr)

Anonymous, 2009. Cauliflower and Broccoli Production. http://faostat.fao.org

Anonim, 2012. Aksaray İli Uzun Yıllar Meteorolojik Değerler Ortalaması (1970-2011). http://dmi.gov.tr/veridegerlendirme/il-ve-ilceler-istatistik.aspx

Aydeniz, A.ve Brohi, A.R., 1987. Tarımımız düğümleri ve çözümleri, I. Tarımımızın durumu-sorunları nedenleri, C.Ü. Tokat Ziraat Fak. Yay: 1, Yardımcı Ders Kitabı:1, Tokat.

Bajpai, R,.K., Shrikant, C., Upadhyay, S.K. ve Joshi, B.S., 2004. Effect of legume-cereal, cereal-legume and cereal-cereal sequences on the soil fertility status and crop productivity. Journal of Soils and Crops, 14(1), 5-8.

(50)

Barrow, NJ., 1999. The four laws of soil chemistry: the Leeper Lecture 1998. Australian Journal of Soil Research 37, 787-829.

Barton, C.F., 1948. Photometric Analysis of Phophate Rock. Ind. and Eng. Chem. Anal. Ed, 20, 1068-1073, Calcagno, F., Gallo, G., Venora ve G., Raimondo, I.,1989. Improve of crop rotations in Sicily by means of the cultivation of new chickpea (Cicer arientinum L.). Cultivars adapted to modern agronomic techniques, Rivista-cli-Agrobomia, 23 (4): 435-441.

Bidlack, J.E., MacKown, C.T. and Rao, S.C., 2007. Dry matter and nitrogen content of chickpea and winter wheat grown in pots for three rotations. Journal of Plant Nutrition, 30: 1541-1553.

Bremer, E., Van Kessel, C. ve Karamanos, R., 1989. Inoculant, phosphorus and nitrogen responses of lentil. Can. J. Plant Sci. 69, 691-701.

Bouyoucos, G.J., 1951. A recalibration of the hydrometer method for making mechanical analysis of soil. Argon. Journal.

Buck, P. A., 2008. Origin and Taxonomy of Broccoli. Economic Botany. 3:250-253. Campbell, C.A., Myers, R.J.K. and Curtin, D., 1995. Managing nitrogen for sustainable

crop production. Fert. Res. 42, 277-296.

Caporalı, F., Campıglıa, E., Mancınellı, R., Paolını, R., 2004. Maize performances as influenced by winter cover crop green manuring. Ital. J. Agron. (8),1, 37-45. Cassman, K.G., Whitney, A.S. and Stockinger, K.R., 1980. Root growth and dry matter

distribution of soybean as affected by phosphorus stres, nodulation and nitrogen source. Crop Sci. 20: 239-244.

Chapman, H.D. and Pratt, F.P., 1961. Methods of Analysis for Soils, Plants and Waters. Univ. of California Div. Agr. Sci. U.S.A.

Clayton, G.W., Rice, W.A., Lupwayi, N.Z., Johnston, A.M., Lafond, G.P., Grant, C.A. and Walley, F., 2004. Inoculant formulation and fertilizer nitrogen effects on field pea: Crop yield and seed quality. Canadian Journal of Plant Science, 84, 89-96.

Çakır, S. ve Azkan, N., 2007. Eskişehir ekolojik koşullarında yetiştirilen nohut (Cicer

arientinum L.) çeşitleri üzerine farklı bakteri suşları (Rhizobium spp) ile

aşılamanın etkileri. Türkiye VII. Tarla Bitkileri Kongresi, sy. 574-577, 25-27 Haziran 2007, Erzurum.

Dalal, R.C., Strong, W.M., Doughton, J.A., Weston, E.J., Cooper, J.E., Wildermuth, G.B., Lehane, K.J., King, A.J. and Holmes, C.J., 1998. Sustaining productivity of a vertisol at Warra, Queensland, with fertilisers, no-tillage or legumes. 5.

(51)

Wheat yields nitrogen benefits and water-use efficiency of chickpea-wheat rotation. Aust. J. Exp. Agric. 38: 489-501.

Dhingra, K.K., Sekhon, H.S., Sandhu, P.S. and Bhandari, S.C, 1988.

Phosphorus-Rhizobium interaction studies on biological nitrogen fixation and yield of

lentil. Journal of Agricultural Sciences. 110, 141-144.

Drinkwater L.E., Wagoner, P. and Sarrantonio, M, 1998. Legume-based cropping systems have reduced carbon and nitrogen losses. Nature, 396,262-265.

Düzgüneş, O., Kesici, T., Kavuncu, O. ve Gürbüz, F., 1987. Araştırma ve Deneme Metotları (İstatistik Metotları II). Ankara Üniv. Ziraat Fak. Yay. No: 1021, 381 s, Ankara.

Eraç, A., Çiftçi, C.Y, Ünver, S., Hakyemez, B.H, Kaya, M, Güler, M., 1998. The effects of different doses and Rhizobium inoculation on seed yield and some yield component in Hungarian vetc (Vicia Pannonica Crant).

5. Symposium über wissenchaftliche ergebnisse Deutsch-Türkischer Üniversitatspartnerschaften im agrarbereich 29 September-04 October 1997, 87-92, ANTALYA.

Evans, J., N.A., Fettel, D.R., Coventry, G.E., O’connor, D.N., Walsgott, J., Mahoney. and E.L., Armstrong. 1991. Wheat response after temperate legumes in South-eastern Australia. Australian Journal of Agricultural Research, 42, 31-43. Föhse, D., Claassen, N., Jungk, A., 1988. Phosphorus efficiency of plants. 1. External

and internal P requirement and P uptake efficiency of different plant species. Plant and Soil, 110, 101-109.

Geçit, H., 1995. Yemeklik Tane Baklagiler Uygulama Kılavuzu. Ankara Üniv. Zir. Fak. Yayınları: 1419, Uygulama Kılavuzu, 241, 78 sy., Ankara.

Grant, C.A., Peterson, G.A. and Campbell, C.A, 2002. Nutrient considerations for diversified cropping systems in the Northern Great Plains. Agron. J. 94, 186-198

Haktanır, K. ve Arcak, S., 1997. Toprak Biyolojisi. Ankara Üniv., Ziraat Fakültesi, Yayın No: 1486, Ders Kitabı: 447, sy 329, Ankara.

Hargrove, W. L. 1986. Winter Legumes as a Nitrogen Source for No-Till Grain Sorghum. Agron. J. 78:70-74.

Hao, J., Subbarao, K. V. and Koike, S. 2003. Effects of broccoli rotation on lettuce drop caused by Sclerotinia minor and on the population density of Sclerotia in soil. Plant Disease, 87(2): 159-166

Referanslar

Benzer Belgeler

Yalnız yeşillenmiş üretim pratikleri, ekolojik açıdan hassas film metni ve hareketli görüntü değil, ekolojik filmlerle görünür kılınan hikâyenin

Bu araştırma farklı dozlarda humik asit, PGPR (Planth Growth Promoting Rhizobacteria) ve kimyasal gübre uygulamalarının brokoli bitkisinin verim parametreleri ile klorofil

• Yazlık ekimlerde ise sonbahar toprak işlemesini ilkbaharda yapılacak yüzlek işleme izler.. • İlk toprak işleme derinlikleri 10-15 cm

Bir

Yaklaşık 12 mm uzunluğunda olan vexillum, beyaz, mavimsi viole, açık yada koyu kırmızı, viole ve pembe renkli olabilir.. Diğer iki taç yaprak kanatçıkları

Yukarıdaki şekilde verilen beş adet beşgen birer doğru parçasıyla birbirine bağlanıp her bir beşge- nin içerisine farklı birer rakam yazılacaktır. Aynı doğru

(Gerçek ölçüler değildir) Not: Kare şeklinin bütün kenarları birbirine

Yukarıda tarlanın çevresine 3’er metre aralıklarla elma ve armut ağacı