• Sonuç bulunamadı

Aralıklı ve aralıksız uygulanan aerobik egzersizler süresince yağ oksidasyon hızındaki değişimler

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Aralıklı ve aralıksız uygulanan aerobik egzersizler süresince yağ oksidasyon hızındaki değişimler"

Copied!
47
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

T.C.

SELÇUK ÜNĠVERSĠTESĠ SAĞLIK BĠLĠMLERĠ ENSTĠTÜSÜ

Aralıklı ve Aralıksız Uygulanan Aerobik Egzersiz Süresince Yağ

Oksidasyon Hızındaki DeğiĢimler

Gökhan ĠPEKOĞLU

YÜKSEK LĠSANS TEZĠ

ANTRENÖRLÜK EĞĠTĠMĠ ANABĠLĠM DALI

DanıĢman

Doç. Dr. ġükrü Serdar BALCI

(2)

T.C.

SELÇUK ÜNĠVERSĠTESĠ SAĞLIK BĠLĠMLERĠ ENSTĠTÜSÜ

Aralıklı ve Aralıksız Uygulanan Aerobik Egzersiz Süresince Yağ

Oksidasyon Hızındaki DeğiĢimler

Gökhan ĠPEKOĞLU

YÜKSEK LĠSANS TEZĠ

ANTRENÖRLÜK EĞĠTĠMĠ ANABĠLĠM DALI

DanıĢman

Doç. Dr. ġükrü Serdar BALCI

Bu araĢtırma Selçuk Üniversitesi Bilimsel AraĢtırma Projeleri Koordinatörlüğü tarafından 12202026 proje numarası ile desteklenmiĢtir.

(3)
(4)

ii ÖNSÖZ

Tez ve ders dönemim boyunca ilimlerinden faydalandığım, insani ve ahlaki değerleri ile de örnek edindiğim ve ayrıca tecrübelerinden yararlanırken göstermiĢ oldukları hoĢgörü ve sabırdan dolayı değerli danıĢman hocam Doç. Dr. ġükrü Serdar BALCI’ya değerli hocalarım Doç. Dr. Nurtekin ERKMEN ve Doç. Dr. Halil TAġKIN’a, tez ve çalıĢmam sürecinde yardımlarını eksik etmeyen mesai arkadaĢlarım ArĢ. Gör. Okan Burçak ÇELĠK ve ArĢ. Gör. Emre Ozan TĠNGAZ’a diğer bütün araĢtırmalarım süresince bana yardımcı olan Mustafa Sabır BOZOĞLU, Abdullah KILCI ve birlikte çalıĢmaktan zevk aldığım bütün arkadaĢlarıma ve en önemlisi bu günlere gelmemde büyük pay sahibi olan aileme ve dostlarıma teĢekkürlerimi sunarım.

(5)

iii SĠMGELER ve KISALTMALAR

MaksVO2 Maksimal Oksijen Tüketim Miktarı

DETAM Deneysel Tıp AraĢtırma Merkezi TURDEP Türkiye Diyabet Epidemiyoloji ATP Adenozin Tri Fosfat

CHO Karbonhidrat

CO2 Karbondioksit

H2O Su

NADH+ Nikotinamid adenin dinükleotid

H+ Hidrojen

RER Solunum DeğiĢim Oranı kcal Tüketilen Enerji

MET Metabolik EĢdeğer VO2 Oksijen Tüketimi

VCO2 Karbondioksit Üretimi

WHO Dünya Sağlık Örgütü VKĠ Vücut Kitle Ġndeksi

Kg Kilogram

(6)

iv

ĠÇĠNDEKĠLER

ÖNSÖZ ... ii

SĠMGELER ve KISALTMALAR ... iii

ĠÇĠNDEKĠLER ... iv

1. GĠRĠġ ... 1

1.1. Enerji Sistemleri ... 3

1.1.1. Aerobik Enerji Sistemi ... 3

1.1.2. Anaerobik Enerji Sistemi ... 4

Fosfat sistemi ... 4

Alaktik anaerobik sistemi... 4

1.2. Vücut Yağ Dokusunun OluĢumu ... 5

1.3. Enerji Harcaması Ölçüm Metotları ... 6

1.3.1. Direkt Ölçüm Metodu ... 6

1.3.2. Ġndirekt Ölçüm Metotları ... 6

1.4. Egzersiz Sürecinde Yağ ve Karbonhidrat Oksidasyonu ... 7

1.5. Yağ ve Karbonhidrat Oksidasyonunu Etkileyen Bazı Faktörler ... 7

1.5.1. YaĢ Faktörü ... 7 1.5.2. Cinsiyet Faktörü ... 8 1.5.3. Egzersiz Tipi ... 9 1.5.4. Egzersiz ġiddeti... 10 1.5.5. Antrenmanın Etkisi ... 12 1.5.6. Vücut Kompozisyonu ... 14 1.5.7. Beslenme Durumu... 15 2. GEREÇ VE YÖNTEM ... 17

2.2. AraĢtırmada Uygulanan Ölçüm ve Testler ... 17

2.2.1. Vücut Kompozisyonunun Belirlenmesi ... 17

(7)

v 2.2.3. Maksimal Aerobik Gücün (MaksVO2) ve Maksimal Yağ Oksidasyon Hızının

Tespit Edilmesi ... 18 2.3. Beslenme Kontrolü ... 19 3. BULGULAR ... 21 4. TARTIġMA ... 27 5. SONUÇ VE ÖNERĠLER ... 30 6. ÖZET ... 31 7. SUMMARY ... 32 8. KAYNAKLAR ... 33 9. EKLER ... 38

EK-A. Etik Kurul Kararı ... 38

(8)

1 1. GĠRĠġ

Vücudumuzdaki enerji kaynaklarından biri olan yağlar yeteri kadar oksidasyona uğramadıkları sürece sağlığımız açısından problem yaratabilirler. Bu yüzden yıllardır süregelen çalıĢmalar, sağlıklı yaĢam için yapılan egzersizin neyi amaçladığını ve amacına uygun olup olmadığını araĢtırmıĢlardır.

Son yıllarda tüm dünyada en önemli nedenleri dengesiz beslenme ve fiziksel aktivite yetersizliği olan obezitenin görülme sıklığı giderek artmaktadır. Obezite, genellikle vücut yağ dokularında fazla yağ birikimi ile insan sağlığını tehdit eden bir durum olarak tanımlanır. Vücut ağırlığındaki artıĢa yol açan temel neden; enerji alımının, enerji harcamasından fazla olduğu pozitif enerji dengesidir (Mokdad ve ark 2000, Ersoy ve Çakır 2007).

Dünya genelinde bir milyar kadar yetiĢkin bireyin, vücut ağırlığının fazla olması ve bunlardan 300 milyonunun obez olması, kronik hastalıkların yaygınlaĢmasındaki baĢlıca nedenlerdendir. Obezite; kompleks bir hastalık olup, ciddi sosyal ve psikolojik etkileri bulunmakla beraber her sosyo-ekonomik düzeyden, her yaĢ grubundan insanı etkilemektedir (Ersoy ve ark 2008). Türkiye’de obezite

özellikle kadınlarda oldukça yüksek oranlardadır. Ülkemizde 1999 yılında Türkiye Endokrinoloji ve Metabolizma Derneği, Ġstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi, Deneysel Tıp AraĢtırma Merkezi (DETAM) ve Sağlık Bakanlığının gerçekleĢtirdiği 24.788 kiĢinin tarandığı Türkiye Diyabet Epidemiyoloji (TURDEP) çalıĢmasında kadınlarda %30, erkeklerde %13, genelde ise %22.3 oranında obezite prevalansı tespit edilmiĢtir (Dinççağ ve ark 2002).

Obezite ve sağlık problemi yaĢayan ya da fazla kilolarından kurtulmak isteyen kiĢilerin egzersiz reçetelerini hazırlayan kiĢilerin bu iĢte oldukça dikkatli olmaları gerekmektedir. Bilinçsiz ve düzensiz yapılan egzersizlerin faydasından çok zararı olabilir. Eğer amaç fazla kilolarımızdan kurtulmaksa, yapacağımız egzersizin maksimal olarak yağ kullanımına etki eden egzersizler olmasına dikkat etmeliyiz.

(9)

2 Bu araĢtırmanın amacı, aralıklı ve aralıksız uygulanan aerobik egzersizler süresince yağ oksidasyon hızındaki değiĢimlerin incelenmesidir.

Hipotezler:

H0: Aralıklı ve aralıksız yapılan submaksimal egzersizler sürecinde yağ

oksidasyon hızı istatistiksel olarak önemli farklılık göstermez.

H1: Aralıklı ve aralıksız yapılan aerobik egzersizler sürecinde yağ oksidasyon

hızı istatistiksel olarak önemli farklılık gösterir.

AraĢtırmanın Önemi:

AraĢtırma sonuçları, fazla vücut yağının ve buna bağlı geliĢebilecek rahatsızlıkların önlenmesinde fiziksel aktivitelere katılan bireylere uygulanacak egzersizlerin hangi tip, süre ve Ģiddette olması gerektiği hakkında bilgi sağlayarak, vücut ağırlığının kontrol edilmesi ve yağ yüzdesinin azaltılmasına yönelik egzersiz programlarının oluĢturulmasına önemli katkılar sağlayacaktır.

ÇalıĢmanın Sınırlılıkları:

Egzersiz süresince ve sonrasında, yağ ve karbonhidrat (CHO) oksidasyon oranlarındaki değiĢim, egzersiz öncesinde tüketilen besin öğelerinden etkilenebilmektedir. Bu araĢtırmada katılımcılardan testlere katılacakları günün önceki akĢamı, akĢam yemeğinden sonra herhangi bir besin maddesi tüketmemeleri istenmiĢ, fakat katılımcıların beslenme içerikleri gözlemlenememiĢtir. Kondisyon durumu, vücut kompozisyonu, cinsiyet, egzersiz süresi gibi faktörler egzersiz süresince yağ oksidasyon oranlarını etkilese de kiĢiler arasındaki değiĢim farklılıklarını açıklamakta yeterli olmayabilir. ÇalıĢmaya normal kilolu, sağlıklı ve orta düzeyde aktif genç erkekler katılmıĢtır. Fazla kilolu, sedanter veya yüksek kondisyona sahip bireylerde, farklı yaĢ gruplarında, kadınlarda aralıklı ve aralıksız egzersiz süresince, yağ ve CHO oksidasyon oranlarındaki değiĢim ayrıca incelenmelidir. Ayrıca çalıĢma örneklemi 11 kiĢi ile sınırlıdır, bu durum çalıĢmanın istatistik gücünü azaltmaktadır.

(10)

3 1.1. Enerji Sistemleri

Enerji, genel anlamda bir iĢ yapabilme kapasitesi olarak tanımlanabilir. Egzersiz esnasında kasların enerjiye ihtiyacı vardır. Kaslar enerjilerini çeĢitli yollarla elde ederler. Her bir yolun kendi karakteristik özelliği vardır (ÜstüntaĢ 2007).

YürüyüĢten nefes almaya hatta besinlerin sindirimine kadar her olayda vücudumuz enerjiye gereksinim duymaktadır. Yiyecekler dolaylı enerji kaynaklarıdır. Yiyeceklerdeki potansiyel enerjiden (CHO, yağ, protein) metabolik iĢlevler adı verilen bir dizi kimyasal reaksiyonla adenozin tri fosfat (ATP) sentezlenir, ATP direkt enerji kaynağıdır. Yani yiyeceklerin vücutta parçalandıkları zaman ortaya çıkan enerji doğrudan iĢ yapmak için kullanılmaz, fakat baĢka bir kimyasal madde olan ATP’yi sentezlemek için kullanılır. ATP kas hücrelerinde depolanmakta ve parçalanmasıyla ortaya çıkan enerji hücreler tarafından kullanılmaktadır. Bu enerji sadece kas aktivitesi için değil, enerji gerektiren tüm metabolik süreçlerde de kullanılmaktadır. ATP’nin organizmada depolanma yeteneği çok sınırlıdır (4-6 M/g). Ancak 2-3 dakika süren kısa süreli eforlarda öncelikle kullanılan ve hızla tükenen depo ATP’ye ‘’acil enerji kaynağı‘’ adı verilmektedir. Eforun devam edebilmesi için ATP’nin hemen yeniden sentezlenmesi gerekmektedir. Bunun için aerobik ve anaerobik enerji sistemi olmak üzere iki temel yol bulunmaktadır (Ersoy 2004).

1.1.1. Aerobik Enerji Sistemi

ATP üretiminde en verimli yol aerobik sistemdir. Aerobik sistem mitokondrilerdeki besin maddelerinin enerji sağlamak için uğradıkları oksidasyondur. Bu metabolizmanın en önemli göstergesi oksijen tüketim kapasitesidir. Oksidasyona uğrayan CHO ve yağların, su ve karbondioksite kadar parçalanmasıyla enerji üretimi sağlanır. Anaerobik sistemle karĢılaĢtırıldığında

(11)

4 aerobik sistemde daha fazla ATP üretimi sağlanırken, laktik asit oluĢumu yerine de ATP, CO2 ve H2O ortaya çıkar (Mc Ardle ve ark 2000, Günay ve ark 2006).

1.1.2. Anaerobik Enerji Sistemi

Fosfat sistemi

Fosfat sisteminde oksijen kullanımına gerek duyulmadan ve laktik asit oluĢumu meydana gelmeden performans gerçekleĢtirilir. Bu sistemde enerji direkt olarak elde edilir. Yüksek Ģiddette bir efor sergilendiğinde bu sistem 6 ile 10 saniye arasında enerji sağlayabilir. Anaerobik fosfat sisteminde kreatin fosfatın az bulunması nedeniyle uzun süreli enerji üretimi sağlanamaz. Maksimum bir yüklenme sırasında ATP depoları 2 saniyelik enerji sağlarken, kreatin fosfat depoları ise 6-8 saniye arasında bir enerji üretimi gerçekleĢtirir. Bu yüzden fosfat sistemi hızlı ve patlayıcı güç gerektiren durumlarda kullanılır. ATP ve kreatin fosfatın tükenmesiyle sonraki süreçte yerine konulması da hızlı olur. ATP kreatin fosfat depoları tamamen tüketilirse %70’i ilk 30 saniyede tamamıysa 3–5 dakika içerisinde tamamlanır (Urhausen ve ark 1993, ÜstüntaĢ 2007).

Alaktik anaerobik sistemi

Oksijen sisteminin enerji ihtiyacını sağlayamadığı egzersiz Ģiddetinde enerji ihtiyacını sağlamak için anaerobik metabolizma devreye girer. Bu seviyede anaerobik glikoliz meydana gelir ve laktik asit üretilmeye baĢlanır. Üretilen laktik asit birikmeye baĢlarsa asidoz meydana gelir. Kassal yorgunluk asidozun karakteristik bir özelliğidir. Asidozun artıĢıyla beraber, bireyler egzersize aynı seviyede devam edemez. Eğer kiĢi anaerobik metabolizma sonrası tekrar aerobik metabolizmaya dönerse, laktik asit tekrar hızla pirüvik asit ve Nikotinamid adenin dinükleotid (NADH+

) ile hidrojen iyonuna (H+) dönüĢür. Daha sonra bu maddeler hızla büyük miktarda ATP oluĢturmak üzere oksidasyona uğrarlar. Bu fazla

(12)

5 miktardaki ATP de pirüvik asidin yaklaĢık dörtte üçünün tekrar glikoza dönüĢümünü sağlar (ÜstüntaĢ 2007).

1.2. Vücut Yağ Dokusunun OluĢumu

Yağlar, enerji sağlamalarının yanı sıra, yağda çözünen vitaminlerin vücutta kullanılmalarını sağlamaktadır. Ayrıca yağların birleĢiminde yer alan ve vücut tarafından yapılmayan bazı yağ asitlerinin yiyeceklerle alınması, büyüme ve deri sağlığı için de önem kazanmaktadır (Hasbay ve Ersoy 2008).

Enerjiye gereksinim olduğu zaman CHO, yağ ve protein tüketilir. Buna karĢın CHO, yağ ve protein fazla olduğu zamanda triaçilgliserol Ģeklinde depolanır. O andaki ihtiyaca ve metabolik kaynaklara bağlı olarak triaçilgliserol sentezi ve yıkımı gerçekleĢir. Lipoliz oranları adrenalin, noradrenalin ve insulin hormonlarının da bulunduğu çok sayıdaki hormon düzenlemesine yüksek oranda bağlıdır. Ġnsulin, CHO'ların triaçilgliserollere dönüĢümünü sağlarken, glukagon ise yağ dokusundan yağ asitlerinin mobilizasyonunu stimüle eder (Ranallo ve Rhodes 1998).

Gereksinimden fazla tüketilen yağ ve protein, yağ dokusuna dönüĢerek vücutta depo edilir. Her sağlıklı kiĢide belli oranda bulunması gereken yağ, vücutta anatomik ve fizyolojik fonksiyonlar için gereklidir. Doğumdan hemen sonra, insan vücudunda yağ oranı % 12 iken, 6 ay içerisinde hızla % 30’a yükselmekte ve yürümeye baĢlayınca % 18’ e düĢmektedir. Ergenlik çağında ise yağ birikimi artmaktadır. Büyüme tamamlandıktan sonra kadın erkek arasında % 5- 12 oranında fark görülmektedir. Her iki cinste de 35 yaĢtan sonra 50-60 yaĢa kadar her yıl 0.2-0.8 kg yağ ağırlığı kazanılmakta, kaslar zayıflamaktadır. Kilo aynı kalmasına karĢın yağ kütlesinin artması, vücut yoğunluğunun azalmasına ve vücut hacminin geniĢlemesine neden olmaktadır. Vücutta bulunması gereken minimal yağ miktarı konusunda biyolojik bir eĢik olduğu kabul edilmektedir. Bu eĢiğin altına inildiğinde kiĢinin sağlığının tehlikeye gireceği bilinmektedir. Vücut yağ dokusu fazlalığı sağlık için risk oluĢturmaktadır (Ersoy 2004).

(13)

6 1.3. Enerji Harcaması Ölçüm Metotları

Tam anlamıyla doğru bir enerji harcaması ölçümü yapabilmek için pahalı, zor ve zaman alıcı yöntemler gerekebilir. Bu yöntemlerle ise kalorimetre, spirometreler ve gaz analizörleri gibi araçlara ihtiyaç duyulabilir. Enerji ölçümleri genel olarak direkt ve indirekt ölçüm metotları ile iki Ģekilde uygulanabilir.

1.3.1. Direkt Ölçüm Metodu

Direkt kalorimetri beden tarafından üretilen gerçek ısıyı ölçer. Kalorimetreler en az 24 saatte üretilen ısıyı ölçebilecek kapasiteye sahiptir. Ölçümün süre ve büyüklük özelliklerine bağlı olarak deneğin yanıt süresi yavaĢtır ve ölçüm egzersiz sırasında yapıldığı zaman, enerji tüketiminin kesin olarak değerlendirilmesi uzun zaman gerektirmektedir (ġahin 2010).

1.3.2. Ġndirekt Ölçüm Metotları

Ġndirekt kalorimetre yöntemi substrat oksidasyonu ölçümünde en yaygın olarak kullanılan yöntemdir. Bu yöntemde substrat oksidasyonu ve bu oksidasyonlardan elde edilen enerji miktarının hesaplanması için oksijen tüketimi ve karbondioksit üretiminin belirlenmesi gerekir (Aucouturier ve ark 2008).

(14)

7 1.4. Egzersiz Sürecinde Yağ ve Karbonhidrat Oksidasyonu

CHO olarak zengin bir diyet uygulandığında, giderek artan Ģiddetteki egzersiz sürecinde baskın enerji kaynağı olarak CHO kullanılmaktadır. Ancak 12-13 saat açlık sonrası %22-40 MaksVO2 Ģiddetinde yapılan dayanıklılık antrenmanları yağ oksidasyon oranını artırmakta, antrenmanlı bireyler yüksek Ģiddetteki egzersizlerde yüksek kas gücünü CHO oksidasyonundan sağlamaktadır. Antrenmanlı bireylerin daima antrenmansız bireylerden daha fazla yağ oksidasyonu sağladığı hipotezi henüz kanıtlanmamıĢ olsa da bazı araĢtırma sonuçları, antrenmanlı sporcuların MaksVO2’nin %40 ve altındaki Ģiddette yapılan egzersizlerde daha çok yağ

oksidasyonu sağladıklarını göstermiĢtir. Sporcuların çoğu yarıĢma esnasında MaksVO2’nin %40' dan daha yüksek Ģiddette performans sergilediğinden, beslenme

durumuna bakılmaksızın antrenmansız kiĢilerden daha fazla yağ oksidasyonu sağlayamayacakları düĢünülmektedir (Bergman ve Brooks 1999).

1.5. Yağ ve Karbonhidrat Oksidasyonunu Etkileyen Bazı Faktörler

Egzersiz boyunca kullanılan yağ ve CHO gibi enerji depolarının kullanımına etki eden; yaĢ, cinsiyet, egzersiz tipi, egzersiz Ģiddeti, antrenmanın etkisi, vücut kompozisyonu ve beslenme durumu gibi bazı faktörler vardır.

1.5.1. YaĢ Faktörü

Gençlerde fiziksel aktivite düzeyini arttırma, enerji tüketimini ve yağ oksidasyon kapasitesini artırmada önemli rol oynar. Bu yüzden, egzersiz sırasında yağ ve CHO kullanımı arasındaki dengenin kurulması, yetiĢkinlere oranla çocuklarda daha az dikkat çekmesi oldukça ĢaĢırtıcıdır. Buna göre, egzersiz sırasında yağ ve CHO metabolizmasını etkileyen faktörler belirlenip, yetiĢkinlerle kıyaslandığında çocuklarda enerji tüketiminde yağın daha fazla katkısının olduğu bilinmektedir. Ergenlik döneminde ortaya çıkan enerji metabolizmasındaki değiĢiklikler erkeklerde

(15)

8 testesteron, kızlarda östrojen ve progesteron artıĢıyla alakalı pubertal olaylardan bağımsızdır. Son olarak, egzersiz sırasında yağ ve CHO dengesini düzenleyici mekanizmanın ne kadar iyi tanımlansa da çocuklara özel bilgi eksikliği vardır (Aucouturier ve ark 2008).

Çocuklar ile yapılan farklı Ģiddetlerde çok kısıtlı sayıda araĢtırma olmasına rağmen egzersiz Ģiddeti bakımından çocuk ve yetiĢkinlerde yağ ve CHO oksidasyonu oluĢumunun benzerlik gösterdiği belirtilmektedir (Aucouturier ve ark 2008). Fakat Stephens ve ark (2006) submaksimal düzeyde yaptıkları egzersizde çocuklarda yetiĢkinlerle kıyaslandığında solunum değiĢim oranının (RER) daha düĢük olduğunu rapor etmiĢtir.

1.5.2. Cinsiyet Faktörü

Sağlıklı kadın ve erkeklerde egzersiz sürecinde maksimal yağ oksidasyonuyla ilgili bireyler arası farklılıkların sadece %12’sinin fiziksel aktivite, maksVO2 ve

cinsiyetle açıklanabileceğini, vücut yağının ise bir belirleyici olmayacağını, bunların dıĢında bireyler arasındaki yağ oksidasyonu değiĢimlerinin açıklanamayacak yaygınlıkta faktörlere dağıldığını vurgulamıĢlardır (Venables ve ark 2005).

Egzersiz sırasında kadınlar toplam enerjiyi nispeten yağ oksidasyonundan sağlar, erkekler daha fazla enerjiyi nispeten CHO oksidasyonundan sağlarlar. Bu cinsiyete dayalı farklılıklar egzersizden önce, sonra ya da kontrol günlerinde gözlenmemiĢtir. Adrenalin ve noradrenalin seviyesi egzersiz sırasında erkeklerde kadınlardan daha fazladır. Gliserol seviyesi iki grup arasında farklı değildir (Hobbs ve ark 1998). Kang ve ark (2007) kadınların düĢük Ģiddette yapılan (% 40 MaksVO2)

egzersizde daha fazla yağ oksidasyonu sağladığını fakat daha yüksek Ģiddette yapılan egzersizlerde erkek ve kadınlar arasında önemli farklılık olmadığını vurgulamıĢlardır.

(16)

9 Egzersizin yağ metabolizması üzerindeki etkileri egzersiz sonrası toparlanma sürecinde devam etmektedir, fakat kadınlar egzersiz süresince toparlanma sürecine göre daha çok yağlara bağımlıyken, erkekler yağ kullanımını toparlanma sürecinde daha geniĢ kapsamda kullanmaktadır (Henderson ve ark 2007). Horton ve ark (1998) ise fiziksel aktivite seviyeleri eĢleĢtirilen hem antrenmanlı hem de antrenmansız kadın ve erkeklerin egzersiz sürecinde besin maddelerinin kullanım ölçülerinin cinsiyete dayalı olarak önemli farklılık gösterdiğini vurgulayarak, egzersiz sürecinde kadınların erkekler göre enerji gereksinimini daha fazla yağ oksidasyonu, daha az CHO oksidasyonu ile sağladığını bildirmiĢlerdir. Egzersiz sürecindeki bu farklılık katekolomin düzeyindeki değiĢimlerin egzersize farklı cevaplar vermesiyle açıklanmıĢtır. Ancak çalıĢmada dinlenir durumda, egzersiz öncesi, sonrası ya da egzersiz uygulanmayan kontrol ölçümleri süresince substrat oksidasyon oranlarında cinsiyete bağlı herhangi bir farklılık olmadığı tespit edilmiĢtir.

Mittendorfer ve ark (2002) antrenmansız kadın ve erkeklerde yağ dokusu miktarları ve fiziksel uygunluk değerleri eĢleĢtirildiğinde orta Ģiddetteki egzersiz sürecinde plazmada açığa çıkan yağ asidi ve yağ doku trigliserid lipoliz miktarlarının kadınlarda erkeklerden daha yüksek olduğunu belirlemiĢlerdir. Bununla birlikte kadınlarda kas içi ve plazmadaki mevcut trigliserid yağ asitlerinin oksidasyon oranındaki azalma nedeniyle toplam yağ oksidasyonunun kadın ve erkeklerde aynı olduğunu vurgulamıĢlardır.

1.5.3. Egzersiz Tipi

Egzersiz sürecinde yağ oksidasyon oranlarındaki değiĢim çoğunlukla egzersiz Ģiddeti ve süresi ile bağlantılı olsa da uygulanan egzersizin tipi de önemlidir. Talanian ve ark (2007) orta düzeyde aktif bayanlarda iki hafta süreyle uygulanan yüksek Ģiddetli interval antrenmanların egzersiz süresince tüm vücut yağ asit oksidasyonu oranını artırdığını bildirmiĢlerdir.

(17)

10 Balcı ve ark (2011) egzersiz Ģiddeti açısından yaĢları 21-23 arasında değiĢen erkeklerde yapmıĢ oldukları çalıĢmada yürüyüĢ veya koĢu aktivitelerindeki yağ oksidasyonunun farklılıklarının aktivite tipinden ziyade yürüyüĢ ve koĢu aktivitelerinin Ģiddetlerinden kaynaklandığını bildirmiĢlerdir.

Aerobik ve direnç egzersizleri, yetiĢkin erkeklerde egzersiz sürecinde ve sonrasındaki süreçte meydana gelen enerji harcama artıĢlarını ve bir günlük enerji harcamasını benzer Ģekilde artırmaktadır (Melanson ve ark 2002). Petitt ve ark (2003) egzersiz uygulamasından 16 saat sonra bile direnç egzersizinin baĢlangıç (aç karnına) ve yemek sonrası trigliserit düzeylerini azalttığını, dinlenme yağ oksidasyonunu ise artırdığını belirtmiĢlerdir. Direnç egzersizi ile ilgili baĢka bir çalıĢmada yüksek veya düĢük Ģiddetli direnç egzersizlerinin benzer olumlu sonuçlara neden olduğu belirtilmektedir (Singhal ve ark 2009).

Dayanıklılık antrenmanları dıĢında kuvvet antrenmanlarının da substrat oksidasyon metabolizmasına etkisini araĢtıran çalıĢmalar mevcuttur. Binzen ve ark (2001) kuvvet antrenmanının kadınlar üzerindeki substrat oksidasyonuna etkisini araĢtırdığı çalıĢmasındaki bulgular enerji harcanımında kontrol grubundaki deneklerle kıyaslandığında ağırlık antrenmanından sonraki iki saatlik yenilenme sürecinin son yarım saatinde farklı değilken, yağ oksidasyon oranının %78 daha yüksek olduğunu göstermiĢtir. Bunun yanı sıra Treuth ve ark (1998) 7-10 yaĢ arasındaki kızlara yapmıĢ olduğu uzun süreli düĢük Ģiddetteki kuvvet antrenmanları sonucunda günlük enerji harcama oranında önemli bir artıĢ olmadığını belirtmiĢlerdir.

1.5.4. Egzersiz ġiddeti

Orta ve yüksek Ģiddette yapılan egzersizler sürecinde baskın enerji kaynağı CHO' lardır. Bu durum egzersiz sonrası toparlanma sürecinde lipid oksidasyonu için oldukça önemlidir. Orta (% 45 maksVO2) ve yüksek (% 65 maks VO2) Ģiddette

(18)

11 yapılan egzersizlerin toplam enerji harcaması eĢitlendiği zaman egzersizler sonrası aynı toparlanma süresinde meydana gelen yağ oksidasyon oranları da eĢittir (Kuo ve ark 2005).

Bir gece açlık sonrası ihtiyaç olan enerjinin çoğu adipoz dokudaki triaçilgliserolden elde edilen okside yağ asitleri tarafından sağlanır. Maksimum oksijen tüketiminin %25-65’i aralığındaki hafif ya da orta Ģiddetteki egzersizlerde ise dinlenir durumdakinden 5-10 kat daha fazla yağ oksidasyonu sağlanır. Yağ dokusunda ve iskelet kaslarında bulunan endojen triaçilgliseroller dayanıklılık antrenmanları süresince önemli bir yakıt kaynağıdır. Egzersiz süresince artan triaçilgliserol kullanımı oksidasyon için adipoz ve kas içi triaçilgliserol deposundan iskelet kas mitokondrisine yağ asitlerinin dağıtımını kolaylaĢtıran ve enerji gereksinimini artıran sinirsel, hormonal, dolaĢımsal ve kassal olayların ölçülü bir birleĢimini temsil eder (Horowitz ve Klein 2000).

Orta yaĢtaki erkeklerde epinefrin hormon cevaplarındaki artıĢlarla iliĢkili olarak enerji kaynaklarının kullanım dengesinin düzenlenmesinde egzersiz Ģiddeti ve dayanıklılık antrenmanları önemlidir. Antrenmanlı bireylerde insülin duyarlılığı ve glukoz kullanım artıĢı sedanterlerden önemli düzeyde yüksektir. Antrenmanlı orta yaĢtaki erkeklerin yüksek Ģiddetli egzersiz süresince CHO kullanımının arttığı, orta Ģiddetteki egzersizde ise azaldığı tespit edilmiĢtir (Manetta ve ark 2001).

Orta Ģiddette 30-60 dakika süresince yapılan egzersiz ve antrenmanların tüm vücudun ya da kasların lipid kullanımı üzerine önemli fakat miktar olarak küçük etkileri vardır. Bölgesel ve toplam yağ birikiminin kontrolü için hem ölçülü diyet hem de düzenli fiziksel aktivite gereklidir (Friedlander ve ark 2007, Borer 2008). Balcı (2012) 45 dakika süreyle yaptığı ölçümlerde dinlenme, yürüyüĢ ve koĢu aktiviteleri sürecinde yağ ve CHO oksidasyon hızlarının fazla kilolu/obez genç erkeklerle normal kilolu genç erkekler arasında önemli farklılık göstermediğini rapor etmeĢtir.

(19)

12 Achten ve ark (2002) maksimal yağ oksidasyonunu elde etmek için egzersiz Ģiddetinin belirlenmesine yönelik çalıĢmalarında, yağ oksidasyon oranlarının geniĢ bir egzersiz Ģiddeti aralığında gözlemlendiğini, bununla birlikte maksimum yağ oksidasyonunun sağlandığı egzersiz Ģiddetinin üzerine çıkılmasıyla yağ oksidasyon oranlarında önemli düzeyde düĢüĢün görüldüğünü belirtmektedirler.

Egzersizi takip eden gece süresince enerji harcamasının uyaranları erken toparlanma sürecinde kademeli olarak zayıflamaktadır, fakat ertesi sabah dinlenir durumdaki enerji harcamasının egzersiz yapılmadan önceki aynı zamandaki kontrol değerlerinden önemli düzeyde (%5) yüksek olduğu gözlemlenmiĢtir. Bu durum yoğun egzersiz uygulamasının uzun bir süreç için hem enerji harcamasını hem de lipid oksidasyonunu harekete geçirdiğini göstermektedir (Bielinski ve ark 1985).

1.5.5. Antrenmanın Etkisi

Antrenmanlı veya antrenmansız gruplar arasındaki substrat oksidasyonunu inceleyen çok sayıda çalıĢma vardır. Oksidasyon metabolizmasında hem antrenmanlı hem antrenmansız bireylerde önemli değiĢiklikler ortaya çıkabilir (Aucouturier ve ark 2008). Carter ve ark (2001) hem kadınlarda hem de erkeklerde 7 hafta uygulanan dayanıklılık antrenman programı sonrasında akut egzersiz sürecinde oluĢan yağ oksidasyon oranının arttığını, CHO oksidasyon oranının ise azaldığını rapor etmiĢlerdir. AraĢtırmacılar 90 dk uygulanan akut egzersiz sürecinde plazma glukoz kullanımının antrenmanlardan sonra azaldığını belirtmiĢlerdir. Bununla birlikte antrenman programı sonrasında akut egzersiz sürecinde yağ oksidasyon oranının erkeklerle kıyaslandığında kadınlarda daha fazla arttığı tespit edilmiĢtir. Benzer biçimde Jansson ve Kaijser (1987) antrenmanlı ve antrenmansız bireyleri karĢılaĢtırdıkları çalıĢmalarında MaksVO2’nin % 65’i Ģiddetinde yapılan akut

egzersiz sürecinde antrenmanlı bireylerde toplam enerji harcamasına yağ oksidasyonunun daha fazla katkı sağladığını belirtmiĢlerdir. Bergman ve Brooks (1999) farklı Ģiddetlerde yapılan akut egzersizler sürecinde antrenmanlı ve antrenmansız bireylerde yağ ve CHO oksidasyon hızlarını karĢılaĢtırdıkları

(20)

13 çalıĢmada MaksVO2‘nin %40 ve daha düĢük Ģiddette yapılan egzersizlerde

antrenmanlı bireylerin yağ oksidasyon hızının önemli düzeyde yüksek olduğunu tespit etmiĢlerdir. Bu Ģiddetten (%40 MaksVO2) daha yüksek uygulanan

egzersizlerde antrenmanlı bireylerin antrenmansızlara göre daha fazla CHO oksidasyonu gerçekleĢtirdiği rapor edilmiĢtir. BaĢka bir araĢtırmada aynı oranda yüksek Ģiddette yapılan akut egzersiz sürecinde antrenmanlı bireylerin tüm vücut yağ oksidasyon oranının sedanter bireylerden daha yüksek olduğu belirtilmiĢtir (Klein ve ark 1996). Coggan ve ark (1995) MaksVO2’nin %78’i Ģiddetinde yapılan bir

egzersizde RER değerlerinin antrenmanlı erkeklerde antrenmansız olanlara göre önemli düzeyde düĢük olduğunu ve yağ oksidasyon oranının ise daha yüksek olduğu belirtmiĢlerdir.

Dayanıklılık antrenmanlarının yağ asidinin mitokondri içine giriĢiyle iliĢkili olarak bir dereceye kadar egzersiz süresince yağ oksidasyon oranlarını artırabileceğini belirtilmiĢtir. Bu durumun her bir mitokondriye CHO akıĢının azalması ve böylece karnitin palmitoyltransferase aktivitesinin artıĢıyla ya da basitçe mitokondri sayısının artarak toplam karnitin palmitoyltransferase aktivitesinin artmasıyla sağlanmıĢ olabileceği düĢünülmektedir (Sidossis ve ark 1998).

Yukarıda belirtilen çalıĢma sonuçlarından farklı olarak Friedlander ve ark (1997)’nın antrenmanın akut egzersiz sürecinde glukoz kullanımına etkisini inceledikleri çalıĢmada 10 hafta süreyle haftada 5 gün ve günde 1 saat uygulanan bisiklet egzersizlerinin istirahat durumunda CHO ve yağ oksidasyon oranlarında önemli bir değiĢim meydana getirmediğini belirtmiĢlerdir. Ayrıca antrenman programı sonrasında program öncesinde belirlenen yükle (%65 MaksVO2) yapılan

akut egzersiz sürecinde dakikada vücut ağırlığı baĢına tüketilen toplam enerji (kcal) miktarında ve yağ oksidayon oranında önemli bir değiĢim tespit edilmediği bildirilmiĢtir.

(21)

14 1.5.6. Vücut Kompozisyonu

Fazla kilolu bireylerde akut egzersiz sürecinde en uygun yağ oksidasyonu düĢük ya da yüksek Ģiddetteki egzersizler yerine orta Ģiddette yeterli sürede egzersizler ile sağlanır (Pillard ver ark 2007). Aynı oranda verilen egzersiz yükünde yürüyüĢ egzersizi sürecinde fazla kilolu sedanter bayan ve erkelerin yağ oksidasyon oranları benzerdir, fakat normal kilolu veya antrenmanlı bireylerle karĢılaĢtırıldığında fazla kilolu bireylerin daha düĢük maksimum yağ oksidasyon oranlarına sahip olduğu görülmektedir (Bogdanis ve ark 2008).

Manetta ve ark (2001) fazla kilolu ve normal kilolu bireyleri karĢılaĢtırdıklarında farklı egzersiz Ģiddetinde fazla kilolu bireylerin normal kilolu bireylere göre daha düĢük yağ oksidasyon sergiledikleri ve egzersiz sürecinde daha erken CHO oksidasyonuna geçiĢ yaptıklarını tespit etmiĢlerdir. Buna karĢın Mittendorfer ve ark (2004) obez ve normal kilolu bireylerin egzersiz sürecinde benzer yağ oksidasyon hızına sahip olduğunu belirtmiĢlerdir.

Giacco ve ark (2004) normal kilolu bireyler ile aĢırı kilolu ve genetik olarak aĢırı kiloya eğilimli kiĢiler arasındaki substrat oksidasyon oranını araĢtıran çalıĢmalarında, yağlı bir diyet sonrasında aĢırı kilolu ve normal kilolu bireylerin her ikisinde de yağ oksidasyon oranının düĢtüğünü ve aralarında önemli bir fark olmadığını söylemiĢtir. 12 haftalık bir aerobik egzersiz programı uygulananan obez ve zayıf genç bireylerde de 24 saatlik toplam enerji harcamasında egzersizler baĢlamadan öncesi ve sonrasında herhangi bir farklılık görülmemektedir (Heijden ve ark 2010).

(22)

15 1.5.7. Beslenme Durumu

CHO ve yağlar oksidasyon dengesini belirleyen en önemli iki faktördür. Beslenme durumu bu dengeye büyük ölçüde etki eder. Egzersizden önce ya da esnasında CHO alımı performanstaki oksidasyon dengesine etki ederken, yağlı bir diyet programının oksidasyon dengesinde herhangi bir değiĢime yol açmadığı görülmüĢtür (Aucouturier ve ark 2008).

Herhangi bir besin maddesi alınmadığı zaman plazma esterleĢmemiĢ yağ asidi konsantrasyonları egzersiz sonrası periyod sürecinde yağ oksidasyonu ile iliĢkili olarak artarken, egzersizden hemen sonra CHO olarak zengin besin maddesi alındığında baĢlangıçta yükselen plazma esterleĢmemiĢ yağ asidi konsantrasyonları hızla azalmaktadır (Long ve ark 2008). Çok düĢük yağ ve yüksek CHO'dan oluĢan diyet açlık durumundaki egzersiz süresince kas içi trigliserid konsantrasyonunun azalmasıyla iliĢkili olarak tüm vücut lipolizi, toplam yağ oksidasyonunu ve plazma dıĢındaki yağ asit oksidasyonunu azaltmaktadır (Coyle ve ark 2001).

CHO oksidasyonunu sürdürmek, yorgunluğu azaltmak veya ertelemek ve daha iyi bir performans sergilemeyi amaçlayan birçok çalıĢma mevcuttur. Riddel ve ark (2001) fruktoz ve glikozlu bir karıĢımı kesik aralıklarla 90 dakikalık %55 Ģiddetinde bir bisiklet egzersizi ve ardından tükenene kadar %90 Ģiddetinde bir bisiklet egzersizi ile deneklerin 202 saniye performans sergilediklerini daha önce ise sadece su alımı ile 142 saniyelik bir performans sergilediklerini bildirmiĢtir. Ayrıca Timmons ve ark (2003) 60 dakikalık %70 Ģiddetindeki bir egzersizdeki toplam enerji harcamasının çocuklarda %22’si, yetiĢkinlerde ise %15’i glikoz tüketiminin olduğu belirtilmiĢtir. Bu sonuçlara dayanarak CHO alımının enerji harcamasında CHO oksidasyonu oranının artıĢına katkı sağladığı ve çocuklarda yetiĢkinlere oranla daha fazla CHO oksidasyonu meydana getirdiği görülmüĢtür.

(23)

16 Buna karĢın bir egzersiz esnasında yağ diyetinin oksidasyon dengesine etkisini araĢtıran Jeukendrup ve ark (1996) kas glikojen miktarı düĢük olduğunda bile yağ desteğinin yağ oksidasyonunda herhangi bir artıĢa neden olmadığını bildirmiĢtir.

(24)

17 2. GEREÇ VE YÖNTEM

AraĢtırmaya yaĢları 18-24 arasında değiĢen, egzersiz yapmasına sağlık açısından engeli bulunmayan, son altı ay içerisinde düzenli fiziksel aktivite programlarına katılmayan, 11 normal kilolu genç yetiĢkin erkek gönüllü olarak katılmıĢtır. AraĢtırma öncesinde Selçuk Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu GiriĢimsel Olmayan Klinik AraĢtırmalar Etik Kurulu’nun 11.04.2012 tarih ve 2012/10 sayılı yazısıyla onay alınmıĢtır. Deneklere çalıĢmanın amacı ve uygulama süreçleri sözlü olarak ayrıntılı açıklanmıĢ, ayrıca deneklerden çalıĢmayla ilgili yazılı gönüllü katılım onam formunu doldurmaları istenmiĢtir.

2.2. AraĢtırmada Uygulanan Ölçüm ve Testler

2.2.1. Vücut Kompozisyonunun Belirlenmesi

Deneklerin boy uzunluğu (m) boy ölçerli mekanik tartı kullanılarak, çıplak ayak, ayaklar yere düz basmıĢ, topuklar bitiĢik, dizler gergin ve vücut dik pozisyonda iken 1 mm hassasiyetinde ölçülmüĢtür. Vücut ağırlığı (kg) boy ölçerli mekanik tartı kullanılarak, mümkün olduğunca hafif giysilerle, 100 gr hassasiyetinde ölçülmüĢtür. Vücut kütle indeks (VKĠ), vücut ağırlığının (kg), boy uzunluğunun (m) karesine bölünmesiyle hesaplanmıĢtır (Balady 2000). Denek grupları Dünya Sağlık Örgütünün (WHO) VKĠ sınıflamasına göre normal kilolu (18,5-24,99 kg/m2

) olarak tanımlanmaktadır.

Vücut yağ yüzdesinin belirlenmesi için her açıda 10 g/sq mm basınç uygulayan Holtain marka skinfold kaliper kullanılmıĢ ve denek ayakta dik dururken sağ taraftan, deri kalınlığının ölçümünde baĢ parmak ile iĢaret parmağı arasındaki deri altı yağ tabakası ve kalınlığı kas dokusundan ayrılacak kadar hafifçe yukarı çekilerek ve kaliper parmaklardan yaklaĢık 1 cm uzağa yerleĢtirilerek, tutulan deri katmanının kalınlığı kaliper üzerindeki göstergeden 2-3 saniye içerisinde okunup ve

(25)

18 kaydedilmiĢtir. Deri kıvrım kalınlıkları dört bölgeden (biceps, triceps, subscapula, subrailiac) alınarak vücut yağ yüzdeleri Durnin and Womersley (1974) formülüne göre hesaplanmıĢtır.

2.2.2. Endirekt Kalorimetre Kullanımı

ÇalıĢmada Cosmed marka (K4, Ġtalya) portatif gaz analizörü kullanılmıĢtır. Her çalıĢma öncesi oda hava kalibrasyonu, referans gaz kalibrasyonu (%16 O2 ve %5

CO2 karıĢımına sahip tüple), gecikme kalibrasyonu ve türbin kalibrasyonu

yapılmıĢtır. Denek test için hazır olduğunda rahat hareket imkânı sağlayacak Ģekilde analizör bağlantıları yapılıp, testler süresince solunum parametreleri özel yazılım sayesinde bilgisayara kaydedilerek yağ ve CHO oksidasyon hızları hesaplanmıĢtır. VCO2 ve VO2 (l/dk) değerlerinden Frayn (1983) ‘ın aĢağıda belirtilen stoichiometric

eĢitlikleri kullanılarak hesaplanmıĢtır.

CHO oksidasyonu= 4.55 VCO2 – 3.21 VO2

Yağ oksidasyonu= 1.67 VO2 – 1.67 VCO2

Egzersiz tesleri süresince harcanan enerjinin yağ ve CHO oksidasyonun katılım yüzdesi aĢağıdaki eĢitlik kullanılarak hesaplanmıĢtır (Dumortier ve ark 2005):

% Yağ = [(1-RER)/0.29]*100 % CHO = [(RER-0.71)/0.29]*100

2.2.3. Maksimal Aerobik Gücün (MaksVO2) ve Maksimal Yağ Oksidasyon

Hızının Tespit Edilmesi

Yeterli ısınma yaptırıldıktan sonra denekler bisiklet ergometresinde dakikada 60 pedal çevirme hızı ile 60 W yükle kademeli olarak artan egzersiz testine baĢlamıĢ ve yük her 3 dk da bir 35 W artırılmıĢtır. Test deneklerin maksimal kalp atım

(26)

19 sayısına (220-yaĢ) ulaĢması ve solunum değiĢim katsayısı 1,1’i aĢınca ya da denekler dakikada 60 pedal sayısına ulaĢamayınca, testi devam ettiremediğini beyan ettiğinde sonlanmıĢtır. Egzersiz süresince oksijen tüketimi endirekt kalorimetre (Cosmed K4, Ġtalya) ile takip edilerek MaksVO2 değeri tespit edilmiĢtir. Ayrıca test sonucunda

elde edilen VO2 ve VCO2 verilerinden deneklerin maksimum yağ oksidasyon hızını

sağladıkları egzersiz Ģiddeti belirlenmiĢtir.

2.3. Beslenme Kontrolü

Deneklerin çalıĢma boyunca yemek alıĢkanlıkları ve fiziksel aktivite düzeyleri verilen talimatlar doğrultusunda düzenlenmiĢtir. Ölçümlerin gerçekleĢtirileceği günden önceki gece, deneklerin en son akĢam 21:00’da besin alımı yapmaları istenmiĢ ve bu saatten sonra su dıĢında herhangi bir besin maddesi alımına müsaade edilmemiĢtir.

2.4. Egzersiz Testi ve Deneysel ÇalıĢma Süreci

Denekler 12 saatlik açlık sonrasında testlerin uygulanacağı günlerin sabahında saat 9:30’da kendi maksimal yağ oksidasyon hızına denk gelen egzersiz Ģiddetinde toplam 45 dk süren iki farklı egzersiz uygulamasına katılmıĢtır.

Çizelge 2.1. Ölçüm planı

ÇalıĢma Programı

1. Uygulama

Fiziksel özelliklerin ölçümü ve vücut kompozisyonunun belirlenmesi, Aerobik kapasitenin ve maksimal yağ oksidasyon hızının tespit edilmesi

2. Uygulama Belirlenen maksimal yağ oksidasyon hızına yol açan egzersiz Ģiddetinde 45 dk aralıksız devam eden aerobik egzersiz

3. Uygulama

Belirlenen maksimal yağ oksidasyon hızına yol açan egzersiz Ģiddetinde 15 dk x 3 bölümden oluĢan bu bölümler arasında 5 dk dinlenme uygulanan toplamda 45 dk devam eden aerobik egzersiz

(27)

20 Bütün aktiviteler en az 3 gün en fazla 4 gün ara ile uygulanmıĢ ve testler öncesi 5 dakikalık ısınma yaptırılmıĢtır. Egzersiz testleri bisiklet ergometresinde yapılmıĢ ve oksijen tüketimi (VO2), karbondioksit üretimi (VCO2), solunum değiĢim

katsayısı (RER), kalp atım hızı endirekt kalorimetre ile takip edilmiĢtir.

2.5. Verilerin Analizi

Deneklerden elde edilen tüm değerlerin aritmetik ortalaması ve standart hata ortalamaları hesaplanmıĢtır. Normal dağılım ve varyansların homojenliği incelendikten sonra 5’er dakikalık toplam yağ ve CHO oksidasyon hızlarının iki protokolde farklılaĢıp farklılaĢmadığı tekrarlayan ölçümlerde iki yönlü varyans analiziyle (zaman-test, 9x2) incelenmiĢtir. Aralıksız ve aralıklı uygulanan submaksimal egzersiz testleri sürecinde ölçülen değiĢkenlerin ortalamalarının testler arasında farklılık gösterip göstermediği bağımlı gruplarda t-testiyle analiz edilmiĢtir. Anlamlılık düzeyi P<0,05 ve P<0,01 olarak kabul edilmiĢtir. Testler sürecinde zaman faktörünün önemli bulunması halinde değiĢimindeki faklılıklar her iki test için ayrı ayrı tekrarlayan ölçümlerde tek faktörlü varyans analiziyle test edilmiĢtir.

(28)

21 3. BULGULAR

ÇalıĢmaya katılan gönüllülerin yaĢ, boy uzunluğu, vücut ağırlığı, vücut kütle indeksi, vücut yağ yüzdesi ve egzersiz sürecinde meydana gelen en yüksek yağ oksidasyon hızının belirlendiği testte ölçümü yapılan değiĢkenlerin değerleri Çizelge 3.1’de verilmiĢtir.

Çizelge 3.1. ÇalıĢmaya katılan gönüllülerin fiziksel özellikleri ve giderek artan yükteki egzersiz testi sırasındaki en yüksek yağ oksidasyon hızının meydana geldiği solunum değerleri (n=11)

DeğiĢkenler ± Sx Min- Maks

YaĢ (yıl) 23,3 ± 0,5 21,0 - 27,0 Boy Uzunluğu (cm) 176,1 ± 1,1 171,6 - 182,0 Vücut Ağırlığı (kg) 72,1 ± 1,2 63,0 - 78,0 VKĠ (kg/m2) 23,3 ± 0,5 19,0 - 25,0 VYY (%) 16,2 ± 0,7 13,3 - 20,3 MaxVO2 (ml/kg/dk) 38,6 ± 1,4 30,4 – 45,6

Zirve Yağ oks. (gr/dk) 0,37 ± 0,03 0,2 - 0,5

Zirve yağ oks. VO2 (ml/dk) 1138,6 ± 44,5 933,0 - 1461,2

Zirve yağ oks. VCO2 (ml/dk) 914,6 ± 39,1 776,2 - 1238,5

Zirve yağ oks. VO2/kg (ml/kg/dk) 15,69 ± 0,6 12,7 - 18,3

Zirve yağ oks. RER 0,80 ± 0,02 0,7 - 0,9

± Sx; Aritmetik ortalama± standart hata ortalaması, VKĠ; vücut kütle indeksi, VYY; vücut yağ yüzdesi, VO2maks; vücut ağırlığı baĢına tüketilebilen maksimum oksijen miktarı, Zirve yağ oks. VO2; zirve yağ oksidasyonun gerçekleĢtiği süreçteki oksijen tüketimi, VCO2; zirve yağ oksidasyonun gerçekleĢtiği süreçteki karbondioksit üretimi, Zirve yağ oks. VO2/kg; zirve yağ oksidasyonun gerçekleĢtiği süreçteki vücut ağırlığı baĢına tüketilebilen maksimum oksijen miktarı, Zirve yağ oks. RER; zirve yağ oksidasyonun gerçekleĢtiği süreçteki solunum değiĢim oranı (VCO2/VO2).

(29)

22 45 dakika süresince uygulanan aralıksız ve aralıklı egzersiz testleri boyunca ölçülen solunum frekansı, dakika ventilasyonu, oksijen tüketimi, karbondioksit üretimi, vücut ağırlığının her bir kilogramı baĢına tüketilen oksijen miktarı, solunum değiĢim oranı, kalp atım sayısı, yağ ve CHO oksidasyon hızı ortalamaları arasında istatistiksel olarak önemli farklılık tespit edilmedi (P>0,05), (Çizelge 3.2.).

Çizelge 3.2. Aralıksız ve aralıklı yapılan egzersizler süresince bazı solunum değiĢkenleri, yağ ve CHO oksidasyon hızlarının karĢılaĢtırılması

Aralıksız Aralıklı ± Sx ± Sx t Rf (solunum/dk) 24,93 ± 0,32 23,74 ± 0,92 1,09 VE (L/dk) 30,79 ± 0,72 32,84 ± 1,17 -1,31 VO2 (ml/dk) 1121,50 ± 24,10 1213,23 ± 46,48 -1,45 VCO2 (ml/dk) 983,12 ± 19,64 1056,03 ± 41,98 -1,30 VO2/Kg (ml/kg/dk) 16,23 ± 0,51 16,82 ± 0,62 0,36

RER (VCO2/VO2) 0,88 ± 0,01 0,87 ± 0,01 0,39

KAS (atım/dk) 113,76 ± 2,14 122,27 ± 3,21 -1,95

Yağ oks (gr/dk) 0,23 ± 0,02 0,26 ± 0,02 -0,98

CHO oks (gr/dk) 0,87 ± 0,05 0,91 ± 0,07 -0,45

± Sx; Aritmetik ortalama± standart hata ortalaması, t; bağımlı gruplarda t-test sonuçları, Rf; solunum frekansı, VE; dakika ventilasyonu, VO2; oksijen tüketimi, VCO2; karbondioksit üretimi, VO2/Kg; vücut ağırlığının her bir kilogramı baĢına tüketilen oksijen miktarı, RER; solunum değiĢim oranı (VCO2/VO2), KAS; kalp atım sayısı, Yağ oks; yağ oksidasyon hızı, CHO oks; CHO oksidasyon hızı

Aralıksız ve aralı egzersiz sırasında yağ oksidasyon hızındaki değiĢimler Çizelge 3.3.’de verilmiĢtir. Egzersizin beĢer dakikalık bölümlerinde hesaplanan yağ

(30)

23 oksidasyon hızında zaman içinde meydana gelen değiĢimler istatistiksel olarak önemliydi (F=20,67; P<0,01). Her iki egzersiz uygulamasında da son 15 dakikada oluĢan yağ oksidasyon hızı ilk 20 dakikada meydana gelen yağ oksidasyon hızlarından önemli derecede yüksekti (P<0,01). Yağ oksidasyon hızı aralıksız ve aralıklı egzersizde benzerlik göstermektedir (F=0,92; P>0,05). Ayrıca yağ oksidasyon hızında egzersiz sürecinde zaman içinde meydana gelen değiĢimler aralıksız ve aralık egzersizler arasında önemli faklılık oluĢturmamaktadır (F=0,87; P>0,05). (Grafik 3.1.).

CHO oksidasyon hızı egzersiz testleri sırasında zamana göre istatistiksel olarak önemli bir biçimde değiĢmekteydi (F=19,44; P<0,01). Bununla birlikte aralıksız ve aralı egzersizler süresince CHO oksidasyon hızı önemli farlılık göstermemektedir (F=0,21; P>0,05), üstelik CHO oksidasyon hızının zaman içindeki değiĢimi aralıksız ve aralı egzersizlerde benzerdir (F=0,95; P>0,05), (Grafik 3.2.).

Çizelge 3.3. Aralıksız ve aralıklı egzersizler süresince yağ oksidasyon hızındaki (gr/dk) değiĢimler Aralıksız Aralıklı F Süre ± Sx ± Sx Z ET Z×ET 00:01 - 05:00 a,dg,h,i 0,18 ± 0,03 0,20 ± 0,03 20,67* 0,92 0,87 05:01 - 10:00 b,c,d,e 0,20 ± 0,02 0,21 ± 0,02 10:01 - 15:00 c,b,g,h,i 0,21 ± 0,02 0,24 ± 0,02 15:01 - 20:00 d,a,b,g,h,i 0,22 ± 0,03 0,25 ± 0,03 20:01 - 25:00 e,b,g,h,i 0,23 ± 0,02 0,25 ± 0,03 25:01 - 30:00 f,g,h,i 0,23 ± 0,02 0,24 ± 0,03 30:01 - 35:00 g,a,b,c,d,e,f 0,27 ± 0,03 0,30 ± 0,03 35:01 - 40:00 h,a,b,c,d,e,f 0,25 ± 0,02 0,32 ± 0,03 40:01 - 45:00 i,a,b,c,d,e,f 0,30 ± 0,03 0,35 ± 0,04

(31)

24

± Sx; Aritmetik ortalama± standart hata ortalaması, *P<0,01;tekrarlayan ölçümlerde iki faktörlü varyans analizi sonucu önemli etki. a-i; aynı sütunda aynı harfi taĢıyan ölçüm zamanları arasında önemli farklılık, Z;zaman içindeki değiĢim, ET; egzersiz testleri arasındaki farklılık, Z×ET; egzersiz testleri zaman etkileĢimi

Çizelge 3.4. Aralıksız ve aralıklı egzersizler süresince CHO oksidasyon hızındaki (gr/dk) değiĢimler Aralıksız Aralıklı F Süre ± Sx ± Sx Z ET Z×ET 00:01 - 05:00 a,d,g,h,i 0,98 ± 0,07 1,06 ± 0,06 19,44* 0,21 0,95 05:01 - 10:00 b,d,e,g,h,i 0,98 ± 0,05 1,04 ± 0,07 10:01 - 15:00 c,g,h,i 0,95 ± 0,05 0,97 ± 0,08 15:01 - 20:00 d,a,b,g,h,i 0,88 ± 0,06 0,91 ± 0,08 20:01 - 25:00 e,b,g,h,i 0,88 ± 0,05 0,96 ± 0,08 25:01 - 30:00 f,h 0,87 ± 0,05 0,94 ± 0,08 30:01 - 35:00 g,a,b,c,d,e,f 0,77 ± 0,05 0,83 ± 0,09 35:01 - 40:00 h,a,b,c,d,e,f 0,81 ± 0,04 0,78 ± 0,06 40:01 - 45:00 i,a,b,c,d,e 0,73 ± 0,08 0,69 ± 0,09

± Sx; Aritmetik ortalama± standart hata ortalaması, *P<0,01;tekrarlayan ölçümlerde iki faktörlü varyans analizi sonucu önemli etki. a-i; aynı sütunda aynı harfi taĢıyan ölçüm zamanları arasında önemli farklılık, Z;zaman içindeki değiĢim, ET; egzersiz testleri arasındaki farklılık, Z×ET; egzersiz testleri zaman etkileĢimi

(32)

Grafik 3.1. Aralıksız ve aralıklı uygulanan egzersizler boyunca yağ oksidasyon hızındaki değiĢimler

(33)

Grafik 3.2. Aralıksız ve aralıklı uygulanan egzersizler boyunca CHO oksidasyon hızındaki değiĢimler

2

(34)

Grafik 3.3. Aralıksız ve aralıklı uygulanan egzersizler süresince harcanan enerjiye yağ ve CHO oksidasyonun katkısı

2

(35)

27 4. TARTIġMA

Sağlıkla iliĢkili olarak egzersiz sürecinde enerji metabolizmasının düzenlenmesinde yağ oksidasyon oranının artırılması önemlidir. Orta ve yüksek Ģiddetteki egzersizlerde kullanılan enerjinin daha çok CHO' lar olduğu bilinmektedir.

Maksimal dayanıklılık antrenmanlarının submaksimal egzersiz sürecinde yağ oksidasyon oranlarını önemli derecede artırdığı tespit edilmiĢtir. Çok sayıda deneğin katıldığı ve uzun süreli yapılan araĢtırmalar, antrenmanların yağ oksidasyonunu submaksimal egzersiz sürecinde arttırdığı böylelikle CHO'ların enerji kaynağı olarak kullanılmasını azalttığı bilgisini desteklemektedir. ÇalıĢmalar daha çok normal kilolu erkeklerde yapılmasına rağmen kadınlarda, yaĢlı bireylerde ve obezlerde de antrenmanın yağ oksidasyon oranlarını artırdığı gözlemlenmiĢtir (Achten ve Jeukendrup 2004).

Achten ve ark (2003) egzersiz tipiyle bağlantılı olarak yapmıĢ oldukları araĢtırmada benzer iĢ yükünde hem bisiklet ergometresiyle, hem de koĢu bandında yapılan koĢu egzersizi karĢılaĢtırıldığında, egzersiz Ģiddetinin geniĢ bir aralığındaki yağ oksidasyon oranlarında olduğu gibi, maksimal yağ oksidasyon oranı koĢu bandında yapılan egzersizde önemli düzeyde daha yüksektir. Egzersiz sürecinde enerji metabolizmasını inceleyen çalıĢmalar egzersiz baĢlangıcında yağ oksidasyon oranının artsa da egzersizin Ģiddeti arttıkça CHO oksidasyon oranının daha fazla arttığını ortaya koymuĢtur. Bu sebeple vücut yağ yüzdesinin azaltılmasına yönelik sağlıkla ilgili egzersiz programlarında egzersizin Ģiddeti ve tipi önem kazanmaktadır (Jeukendrup ve Achten 2001). Dolayısıyla yaptığımız çalıĢmada kiĢiye özel olarak belirlenmiĢ en yüksek düzeydeki yağ oksidasyonu Ģiddetinde yapılan 45 dakika aralıklı ve aralıksız aerobik egzersizler takip edilerek incelenmiĢtir. Bu egzersizlerin 5 dakikalık aralıklar halindeki değiĢimlerin istatistiksel olarak incelenip karĢılaĢtırılma yapılmıĢtır.

ÇalıĢmamızda zirve yağ oksidayon hızı deneklerin maksimum oksijen tüketiminin yaklaĢık % 40,6’ sına denk gelmektedir. Faklı yaĢ, cinsiyet ve antrenman durumuna sahip bireylerde zirve yağ oksidasyon hızının belirlenmesine yönelik çok

(36)

28 sayıda araĢtırma bulunmaktadır. Antrenmansız bireylerde maksimum oksijen tüketiminin (VO2maks) % 47-52’ si, antrenmanlı bireylerde % 59- 64 aralığındaki egzersiz yoğunluklarında zirve yağ oksidasyonuna oksidasyon hızına ulaĢıldığı bildirilmektedir (Achten ve Jeukendrup 2004, Pillard ve ark 2007). Venables ve ark (2005)’nın 18-65 yaĢ aralığında ve yaĢ ortalaması erkeklerde, kadınlarda 32 olan toplam 300 kiĢi üzerinde koĢu bandında yaptıkları araĢtırmada erkeklerin maksimal yağ oksidasyon hızının % 44,9, kadınlarda % 51,9 egzersiz yoğunluğunda gerçekleĢtiğini belirtmiĢlerdir. Balcı (2012) genç erkelerde koĢu bandı ergometresinde yaptığı çalıĢmada maksimum yağ oksidasyon hızının % 47 egzersiz yükünde meydana geldiğini rapor etmiĢtir. Achten ve ark (2002)’nın maksimum yağ oksidasyon hızını elde etmek için uygulanması gereken egzersiz Ģiddetini belirlemek için genç antrenmanlı bisikletçilerde yaptıkları çalıĢmada bisiklet ergometresinde 3’ er dakikalık 35 waat yük artıĢının uygulandığı egzersiz Ģiddetinin antrenmanlı bireylerin maksimal yağ oksidasyon hızını tespitinde uygun olduğu belirtilmiĢtir. Ayrıca maksimal yağ oksidasyonunun meydana geldiği egzersiz Ģiddetinin (% 59-65) üzerine çıkıldığında CHO kullanımının hızla arttığı bildirilmiĢtir.

ÇalıĢmamızda egzersizin beĢer dakikalık bölümlerinde hesaplanan yağ oksidasyon hızında zaman içinde meydana gelen değiĢimlerin istatistiksel olarak önemli olduğu görülmüĢtür. Her iki egzersiz uygulamasında da son 15 dakikada oluĢan yağ oksidasyon hızı ilk yirmi dakikada meydana gelen yağ oksidasyon hızlarından önemli derecede yüksek iken, yağ oksidasyon hızı aralıksız ve aralıklı egzersizde benzerlik göstermektedir. Ayrıca yağ oksidasyon hızında egzersiz sürecinde zaman içinde meydana gelen değiĢimler aralıksız ve aralıklı egzersizler arasında önemli farklılık oluĢturmamaktadır. Buna paralel olarak yapılan baĢka bir çalıĢmada benzer iĢ yükündeki aralıklı ve aralıksız uygulanan egzersizlerde enerji harcamasında yağ ve CHO oksidasyonu bakımından önemli farklılık görülmediği bildirilmiĢtir (Achten ve ark 2002). Essen ve ark (1977) benzer iĢ yükü ve oksijen tüketiminde yapılan 60 dakikalık sürekli submaksimal aerobik egzersiz uygulaması ve 15 saniye yüklenme 15 saniye dinlenme aralıklarından oluĢan egzersiz uygulamalarına metabolik cevapların benzer olduğu rapor etmiĢlerdir. Bununla birlikte bisiklet ergometresinde 90 dakikalık maksVO2 ‘nin %50’si seviyesinde

(37)

29 değiĢimler incelendiğinde, toplam enerji harcamasında önemli bir fark oluĢmadığı yalnız aralıklı yapılan egzersizlerde, aralıksız yapılan egzersize göre yağ oksidasyon oranının daha düĢük olduğu tespit edilmiĢtir (Warren ve ark 2009).

Buna karĢın yüksek Ģiddette yapılan aralıklı egzersizlerin, orta Ģiddette yapılan aralıksız egzersizlerden daha fazla yağ asidi oksidasyonu meydana getirdiği bilinmektedir (Chilibeck ve ark 1998). EĢit oksijen tüketiminde yapılan aralıklı ve sürekli egzersiz uygulamalarında toplam enerji harcamasında bir farklılık tespit edilmemesine rağmen kullanılan substrat oranlarında farklılık olduğu, sürekli egzersiz uygulamasına karĢın aralıklı egzersiz uygulamasında yağ oksidasyon hızının hemen hemen 3 kat daha az gerçekleĢtiği bu karĢın CHO kullanım hızının yaklaĢık 1.5 kat artıĢ görterdiği tespit edilmiĢtir (Christmass ve ark 1999). BaĢka bir araĢtırmada ise orta Ģiddette bir saat süreyle tek seferde ve iki bölüm halinde uygulanan aerobik egzersizlerin her ikisinde de benzer hormonal değiĢimler görülmesine karĢın iki bölümde uygulanan tekrarlı egzersizin tek seferde uygulanan egzersizden daha belirgin yüksek yağ oksidasyonu sağladığı rapor edilmiĢtir (Goto ve ark 2007). Daha küçük yaĢ gruplarında yapılan çalıĢmalarda kısa süreli sprint interval egzersizlerinin, aralıksız uygulanan 30 dakikalık egzersizden daha fazla yağ oksidasyonuna yol açtığı tespit edilmiĢtir. Ayrıca katılımcıların tercihleri dikkate alındığında kısa süreli interval egzersizlerin daha fazla tercih edildiği bildirilmiĢtir (Crisp ve ark 2012).

ÇalıĢmamızda aralıklı egzersizin son 15 dakikasında, aralıksız egzersizin ise sadece son 5 dakikasında substrat oksidasyon oranlarında yağ oksidasyon oranınn karbonhidrata göre daha baskın olduğu görülmektedir.

(38)

30 5. SONUÇ VE ÖNERĠLER

ÇalıĢmaların sonuçlarına göre maksimum yağ oksidasyonunun geniĢ bir egzersiz Ģiddeti (% 25-60 MaksVO2) aralığında gözlemlendiği ve maksimum yağ

oksidasyonu için gerekli Ģiddetin üzerine çıkıldığında yağ oksidasyon oranının önemli ölçüde düĢtüğü görülmektedir. Egzersiz Ģiddetinin yanı sıra yaĢ, cinsiyet, egzersiz tipi, antrenman, egzersiz öncesi ve sonrasında alınan besin maddelerinin miktarı ve içeriği, vücut kompozisyonu gibi faktörlerin egzersiz sırasında ve sonrasındaki toparlanma sürecinde yağ ve CHO oksidasyon oranlarını etkileyebileceği söylenebilir.

Vücut kompozisyonunda önemli düzeyde olumlu değiĢimler sağlamak için egzersiz programlarında yağ oksidasyon oranına etki eden faktörler göz önünde bulundurulmalıdır. Bu faktörlere paralel olarak yaptığımız bu çalıĢmanın sonucunda aralıklı ve aralıksız egzersiz sürecinde toplam enerji harcamasında ve substrat oksidasyon oranında belirgin bir fark bulunmamıĢtır.

AraĢtırmamızda aralıklı egzersizlerin son 15 dakikasında ve aralıksız egzersizlerin son 5 dakikasında yağ oksidasyon yüzdesinin karbonhidrat oksidasyonuna göre daha baskın olması, submaximal düzeyde egzersizlerin kapsamı uzadıkça kullanılan enerji kaynağının daha fazla yağlar olduğunu görmekteyiz. Literatür taramasında yapılan anketlerde sıkıcı olmaması bakımından aralıksız yerine aralıklı aerobik egzersizlerin tercih edildiği göze çarpmaktadır. Yağ oksidasyon hızında benzer sonuçlar elde edilmesinden dolayı monotonluktan uzaklaĢmak ve düzenli fiziksel aktivitenin uygulanabilirliğini artırmak için maksimal yağ oksidasyon hızının meydana geldiği egzersiz Ģiddetinde en az 45 dakika ve üzeri aralıklı egzersiz yapılmasını öneriyoruz.

(39)

31 6. ÖZET

T.C.

SELÇUK ÜNĠVERSĠTESĠ SAĞLIK BĠLĠMLERĠ ENSTĠTÜSÜ

Aralıklı ve Aralıksız Uygulanan Aerobik Egzersizler Süresince Yağ Oksidasyon Hızındaki DeğiĢimler

Gökhan ĠPEKOĞLU Antrenörlük Eğitimi Anabilimdalı YÜKSEK LĠSANS TEZĠ/KONYA-2013

Bu araĢtırmada, aralıklı ve aralıksız uygulanan aerobik egzersizler süresince yağ ve CHO oksidasyon hızındaki değiĢimlerin incelenmesi amaçlandı.

AraĢtırmaya düzenli olarak egzersiz yapmayan, orta düzeyde aktif ve sigara kullanmayan 11 sağlıklı erkek öğrenci gönüllü olarak katıldı. Gönüllülerin vücut kompozisyonu belirlendikten sonra bisiklet ergometresinde dakikada 60 pedal çevirme hızı ve 60 W yükle, her 3 dk da bir yükün 35 W artırıldığı egzersiz testi uygulandı. Egzersiz süresince oksijen tüketimi ve karbondioksit üretimi endirekt kalorimetre ile takip edilerek maksimum yağ oksidasyon hızını sağladıkları egzersiz Ģiddeti tespit edildi. Bu uygulamadan sonra her gönüllü için belirlenen maksimum yağ oksidasyon hızının meydana geldiği egzersiz Ģiddetinde 45 dk aralıksız egzersiz testi uygulandı. Daha sonra aynı egzersiz Ģiddetinde 15 dakikalık 3 bölümden oluĢan ve bölümler arasında 5 dk dinlenme uygulanan toplamda 45 dk devam eden aerobik egzersiz testi uygulandı. Bütün aktiviteler en az 3 gün en fazla 4 gün ara ile uygulandı. Testler sürecinde pulmoner gaz değiĢimi indirekt kalorimetreyle takip edilerek, yağ ve CHO oksidasyon miktarları hesaplandı.

Aralıksız ve aralıklı egzersiz testleri boyunca ölçülen solunum değiĢkenleri, kalp atım sayısı, yağ ve CHO oksidasyon hızı ortalamaları arasında istatistiksel olarak önemli farklılık tespit edilmedi (P>0,05). Egzersizin beĢer dakikalık bölümlerinde hesaplanan yağ (F=20,67) ve CHO (F=19,44) oksidasyon hızında zaman içinde meydana gelen değiĢimler istatistiksel olarak önemliydi (P<0,01). Buna karĢın yağ ve CHO oksidasyon hızının zaman içindeki değiĢimi aralıksız ve aralılı egzersizler arasında istatistiksel olarak önemli farklılık göstermedi.

AraĢtırmanın bulguları maksimum yağ oksidasyon hızını sağlayan egzersiz Ģiddetinde yapılan aralıksız ve aralıklı submaksimal egzersizlerin benzer yağ oksidasyonu sağladığını göstermektedir. Özellikle düzenli egzersiz uygulamalarına yeni baĢlayan bireyler için uzun süreli egzersizlerin sıkıcılığını azaltarak yağ oksidasyonu açısından benzer olumlu sonuçlar elde edilebileceği söylenebilir.

(40)

32 7. SUMMARY

The Effect of continuous and interval exercise on fat oxidation rate during acute exercise

The aim of the study was to determine of the fat and carbohydrate oxidation rates during continuous and intermittent acute exercise.

Along tests of intermittent and continuous exercise, no statistically significant differences between the respiratory exchange rates, heart rates, averages of fat and carbohydrate oxidation rate were found (P>0,05). The changes occurring with time in fat (F=20,67) and carbohydrate (F=19,44) oxidation rates calculated for the 5 minute sections of the exercise were statistically significant(P<0,01). Whereas, the change of fat and carbohydrate oxidation with time did not show statistically significant differences between continuous and intermittent exercises.

The results of the study indicate that the continuous and intermittent exercises performed at the exercise intensity ensuring maximum fat oxidation rate provide similar fat oxidation. Especially for the individuals newly starting regular exercise applications, it can be said that similar positive results about fat oxidation can be obtained also by reducing the insipidity of long lasting exercises.

(41)

33 8. KAYNAKLAR

1. Achten J, Jeukendrup AE. Optimizing fat oxidation through exercise and diet. Nutrition, 2004; 20: 716-27. 2. Achten J, Gleeson M, Jeukendrup AE. Determination of the exercise intensity that elicits maximal fat

oxidation. Med Sci Sports Exerc, 2002; 34: 92-7.

3. Achten J, Venables MC, Jeukendrup AE. Fat oxidation rates are higher during running compared with cycling over a wide range of intensities. Metabolism, 2003; 52: 747-52.

4. Aucouturier J, Baker JS, Duche P, Fat and Carbohydrate Metabolism during Submaximal Exercise in Children, Sports Med, 2008; 38: 213-238.

5. Balady GJ. Acsm's Guidelines for Exercise: Testing and Prescription, Sixth Edition, Michigan, Lippincott Williams & Wilkins, January 2000.

6. Balcı ġS. Comparison of substrate oxidation during walking and running in normal-weight and overweight/obese men, Obesity Facts. 2012; 5: 327–38.

7. Balcı ġS, Okudan N, Pepe H, Revan S, Gökbel H, Belviranlı M, AkkuĢ H. YürüyüĢ ve koĢu aktiviteleri süresince yağ ve karbonhidrat oksidasyonundaki değiĢimler, Selçuk Üniv Tıp Derg, 2011; 27: 95-100. 8. Bergman BC, and Brooks GA . In fed and fasted trained and untrained menRespiratory gas-exchange

ratios during graded exercise. J Appl Physiol, 1999; 86: 479-487.

9. Bielinski R, Schultz Y, Jequier E. Energy metabolizm during the post exercise recovery in man. American Journal of Clinical Nutrition, 1985; 42: 69-82.

10. Binzen CA, Swan PD, Manore MM. Postexercise oxygen consumption and substrate use after resistance exercise in women. Med Sci Sports Exerc, 2001; 33: 932-938.

11. Bogdanis GC, Vangelakoudi A, Maridaki M. Peak fat oxidation rate during walking in sedentary overweight men and women. J Sports Sci Med, 2008; 7: 525-31.

12. Borer KT. How effective is exercise in producing fat loss? Kinesiology, 2008; 40: 126-137.

13. Carter SL, Rennie C, Tarnopolsky MA. Substrate utilization during endurance exercise in men and women after endurance training. Am J Physiol Endocrinol Metab, 2001; 280: 898-907.

14. ChilibeckPD, Bell GJ, Farrar RP, Martin TP. Higher Mitochondrial fatty acid oxidation following intermittent versus continuous endurance exercise training. Can J Physiol Pharmacol, 1998; 76: 891-94.

15. Christmass MA, Dawson B, Pasaretto P, Arthur PG. A comparison of skeletal muscle oxygenation and fuel use in sustained continuous and intermittent exercise. Eur J Appl Physiol, 1999; 80: 423-35. 16. Coggan A, Swanson S, Mendenhall L, Habash D, Kien C. Effect of endurance training on hepatic

glycogenolysis andgluconeogenesis during prolonged exercise in men. Am J Physiol, 1995; 268: 375– 83.

(42)

34

17. Coyle EF, Jeukendrup AE, Oseto MC, Hodgkinson BJ, Zderic TW. Low-fat diet alters intramuscular substrates and reduces lipolysis and fat oxidation during exercise. Am J Physiol Endocrinol Metab, 2001; 280:391-8.

18. Crisp NA, Fournier PA, Licari MK, Braham R, Guelfi KJ. Adding sprints to continuous exercise at the intensity that maximises fat oxidation: Implications for acute energy balance and enjoyment. Metabolism, 2012; 61; 1-7.

19. Dinççağ N, KarĢıdağ K, Kalaça S, Özcan C ve King H. Population based study of diabetes and risk characteristics in Turkey: results of the Turkish diabetes epidemiology study (TURDEP). Diabetes Care, 2002; 25 : 1551-6.

20. Durnin JV, Womersley J. Body fat assessed from total body density and its estimation from skinfold thickness: measurements on 481 men and women aged from 16 to 72 years. Br J Nutr 1974; 32: 77-97.

21. Dumortier M, Thöni G, Brun JF, Mercier J: Substrate oxidation during exercise: impact of time interval from the last meal in obese women. Int J Obes (Lond) 2005; 29: 966-74.

22. Ersoy G. Egzersiz ve spor yapanlar için beslenme, Ankara, Nobel yayın dağıtım, Mart-2004.

23. Ersoy G, Yıldırım M, Akyol A. Obezite ve fiziksel aktivite: Enerji dengesinin aktivite yönüne bir bakıĢ, 1. Baskı, Ankara, Klasmat Matbaacılık, 2008.

24. Ersoy R, Çakır B. Obezite . Turkish Medical Journal, 2007; 1: 107-16.

25. Essen B, Hagenfeldt L, Kaijser L. Utilization of blood-borne and intramuscular substrates during continuous and intermittent exercise in man. J Appl Physiol, 1977; 265: 489-506.

26. Frayn KN. Calculation of substrate oxidation rates in vivo from gaseous Exchange. J Appl Physiol, 1983; 55: 628-34.

27. Friedlander AL, Casazza GA, Huie M, Horning M, Brooks G. Training-induced alterations of glucose flux in men. J Appl Physiol, 1997; 82: 1360–1369.

28. Friedlander AL, Jacobs KA, Fattor JA, Horning MA, Hagobian TA, Bauer TA, Wolfel EE, Brooks GA. Contributions of working muscle to whole body lipid metabolism are altered by exercise intensity and training. Am J Physiol Endocrinol Metab, 2007; 292: 107-16.

29. Giacco R, Clemente G, Busiello L, Lasorella G, Rivieccio AM, Rivellese AA, Riccardi G. Insulin sensitivity is increased and fat oxidation after a high-fat meal is reduced in normal-weighthealthy men with strong familial predisposition to overweight. International Journal of Obesity, 2004; 28: 342– 348.

30. Goto K, Ishii N, Mizuno A, Takamatsu K. Enhancement of fat metabolism by repeated bouts of moderate endurance exercise. J Appl Physiol, 2007; 102: 2158-64.

31. Günay M, Tamer K, Cicioğlu Ġ. Spor Fizyolojisi ve Performans Ölçümü, 1. baskı, Ankara, Gazi Kitapevi, 2006.

(43)

35

32. Hasbay A, Ersoy G. Sporcu Beslenmesi, Sağlık Bakanlığı Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü Beslenme ve Fiziksel Aktiviteler Daire BaĢkanlığı, Ankara, 2008. [01.03.2012 eriĢim tarihi]. EriĢim adresi: http://www.saglik.gov.tr/TR/dosya/1-36404/h/a-3-sporcu-beslenmesi.pdf

33. Heijden GJVD, Sauer PJJ, Sunehag AL. Twelve weeks of moderate aerobic exercise without dietary intervention or weight loss does not affect 24-h energy expenditure in lean and obese adolescents. Am J Clin Nutr, 2010; 91: 589–96.

34. Henderson GC, Fattor JA, Horning MA, Faghihnia N, Johnson ML, Mau TL, Luke-Zeitoun M, Brooks GA. Lipolysis and fatty acid metabolism in men and women during the postexercise recovery period. J Physiol, 2007; 584: 963-81.

35. Hobbs K. Horton TJ, Pagliassotti MJ, Hill JO. Fuel metabolism in men and women during and after long-duration exercise, J Appl Physiol, 1998; 85: 1522-1601.

36. Horowitz JF, Klein S. Lipid metabolism during endurance exercise. Am J Clin Nutr. 2000; 72: 558-63. 37. Horton TJ, Pagliassotti MJ, Hobbs K, Hill JO. Fuel metabolism in men and women during and after

long-duration exercise. J Appl Physiol, 1998; 85: 1823–1832.

38. Jansson E, Kaijser L. Substrate utilization and enzymes in skeletal muscle of extremely endurance-trained men. J Appl Physiol, 1987; 62: 999–1005.

39. Jeukendrup AE, Achten J. Fatmax: A new concept to optimize fat oxidation during exercise. European Journal of Sport Science, 2001; 1: 1-5.

40. Jeukendrup AE, Borghouts LB, Saris WHM, Wagenmakers AJM. Reduced oxidation rates of ingested glucose during prolonged exercise with low endogenous CHO availability. J Appl Physiol, 1996; 81: 1952-7.

41. Kang J, Hoffman JR, Ratamess NA, Faigenbaum AD, Falvo M, Wendell M. Effect of exercise intensity on fat utilization in males and females. Res Sports Med, 2007; 15: 175-88.

42. Klein S, Weber J, Coyle EF. Effect of endurance training on glycerol kinetics during strenuous exercise in humans. Metabolism, 1996; 45: 357–361.

43. Kuo CC, Fattor JA, Henderson GC, Brooks GA. Lipid oxidation in fit young adults during postexercise recovery. J Appl Physiol, 2005; 99: 349-56.

44. Long W 3rd, Wells K, Englert V, Schmidt S, Hickey MS, Melby CL. Does prior acute exercise affect postexercise substrate oxidation in response to a high carbohydrate meal. Nutr Metab, 2008; 27: 2-5. 45. Manetta J, Brun JF, Perez-Martin A, Callis A, Prefaut C, Mercier J. Fuel oxidation during exercise in

middle-aged men: role of training and glucose disposal. Med Sci Sports Exerc, 2001; 34: 423-9. 46. McArdle WD, Katch FI, Katch VL. Essentials of exercise physiology, 1. Edition, Michigan, Lippincott

Williams & Wilkins, 2000.

47. Melanson EL, Sharp TA, Seagle HM, Donahoo WT, Grunwald GK, Peters JC, Hamilton JT, Hill JO. Resistance and aerobic exercise have similar effects on 24-h nutrient oxidation. Med Sci Sports Exerc, 2002; 34: 1793-800.

Şekil

Çizelge 3.1. ÇalıĢmaya katılan gönüllülerin fiziksel özellikleri ve giderek  artan yükteki egzersiz testi sırasındaki en yüksek yağ oksidasyon hızının  meydana geldiği solunum değerleri (n=11)
Çizelge  3.2.  Aralıksız  ve  aralıklı  yapılan  egzersizler  süresince  bazı  solunum  değiĢkenleri, yağ ve CHO oksidasyon hızlarının karĢılaĢtırılması
Çizelge  3.3.  Aralıksız  ve  aralıklı  egzersizler  süresince  yağ  oksidasyon  hızındaki  (gr/dk) değiĢimler  Aralıksız  Aralıklı  F  Süre  ±  S x ±  S x Z  ET  Z×ET  00:01 - 05:00  a,dg,h,i 0,18  ±  0,03  0,20  ±  0,03  20,67*  0,92  0,87 05:01 - 10:00
Çizelge  3.4.  Aralıksız  ve  aralıklı  egzersizler  süresince  CHO  oksidasyon  hızındaki  (gr/dk) değiĢimler  Aralıksız  Aralıklı  F  Süre  ±  S x ±  S x Z  ET  Z×ET  00:01 - 05:00  a,d,g,h,i 0,98  ±  0,07  1,06  ±  0,06  19,44*  0,21  0,95 05:01 - 10:00
+4

Referanslar

Benzer Belgeler

Ancak tekerlekler bir yandan dönerken bir yandan da süpürme hareketleriyle kürek çekmeye benzer şekilde davrandığında en azından hafif eğimlerde aracın ilerlemesi

APB’si olan hastalardan antisosyal ya da borderline kişilik bozukluğu olanların alkol/madde kullanım bozukluğu geliştirme riski daha yüksektir.[26,27] Tanı ölçütleri gereği,

Erişkinlerde en sık görülen gastrointestinal bulgular ka- rın ağrısı (%86), gaytada gizli kan pozitifliği (%66) olmakla birlikte masif endoskopik veya cerrahi tedavi

Çalışmadaki katılımcıların günler boyunca kalp atış hızı sürekli kaydedildi ve antidepresan olarak depresyonu hemen hemen tümüyle ortadan kaldırabilen ketamin

Yapılan demostrasyon çalışmalarında optik sensör (NDVI) uygulaması çiftçi uygulaması (CU) göre ilkbahar dönemi dekara 2,8 kg saf azot daha az kullanılarak aynı verim

Methodology: Patients who underwent surgery for pulmonary hydatid cysts were evaluated retrospectively, for the age, gender, symptoms, cyst size and localisation, preferred

[r]

Ahmet Hayri DURMUŞ (İstanbul Ticaret Üniversitesi, Öğretim Üyesi), Prof.. Suat GEZGİN (İstanbul Üniversitesi, Öğretim