• Sonuç bulunamadı

D Vitamini ve Sağlığımız

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "D Vitamini ve Sağlığımız"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

D Vitamini ve Sağlığımız

Vitamin D and Health

Ayşe Baysal

Beslenme ve Diyet Dergisi 2014:42(2):89-90 Editörden/Editorial

Sevgili Okuyucularımız,

Toplumdaki birçok birey çok iyi beslenmelerine karşın, kanlarındaki D vitamini düzeylerinin düşük olduğunu belirtmektedir. Bu durumun iki nedeni bulunmaktadır. Birincisi D vitamininin romatoid artrit, kanser, astım, diyabet gibi kronik hastalıklarla ilişkisi olduğuna dair bilgiler olduğu için, rutin sağlık taramalarında kanda D vitamini değerlendirmesi de yapılmaya başlanmıştır. Oysa D vitamini uzun yıllar boyunca, sadece kemik gelişimi ile ilişkisi olan bir vitamin olarak değerlendirilmekteydi. D vitamini değerlendirmesinin rutin testler içerisinde yer alması ile bireyler D vitamini ile ilgili daha fazla bilgiye sahip olmuşlardır. Bireylerin iyi beslendiklerini düşünmelerine karşılık, D vitamini düzeylerinin düşük çıkmasının ikinci nedeni ise, D vitamini kaynakları hakkındaki bilgi eksikliğidir. Yağlı balıkların dışında hiçbir besin kaynağı, normalin üzerinde tüketilmiş olsa bile, D vitamini gereksinmesini karşılayamaz. Morina balığı yağı ile somon, sardalya gibi yağlı balıklar en iyi kaynaklardır. Haftada 3-4 kez yağlı balık yemek yetişkin bireyin gereksinmesini karşılayabilir. Süt, yumurta, karaciğer gibi besinlerin normal tüketimiyle D vitamini gereksinmesi karşılanamaz. Birçok ülkede süt, D vitaminiyle zenginleştirilmiştir. Ülkemizde henüz böyle bir uygulama yoktur.

D vitamini gereksinmesini karşılamak için en iyi kaynak güneş ışınlarıdır. Ancak bazı durumlarda D vitamini sentezi yeterince gerçekleşememektedir. Derinin hafif pembeleşmesine yetecek süre güneşlenmeyle (15-30 dk) ağızdan alınan 2000 IU D vitaminine eşit miktarda D vitamini oluşabilir. Fazla güneşlenme ile vücutta daha fazla D vitamini oluşacağına dair bazı inanışlar bulunmaktadır. Ancak aşırı güneşlenme ile D vitamini etkinliği göstermeyen lumisterol, taçesterol, suprasterol

gibi D vitamini aktivitesi göstermeyen bazı bileşikler oluşur. Ayrıca güneşle uzun süre temas eden insanda da D vitamini toksisitesi görülmez. Yaşlı kişilerde cildin ince olması ve deri altı yağ tabakasının az olması nedeniyle, güneşlenmeyle D vitamini oluşumu daha azdır. Ayrıca güneş ışınlarının dik veya eğik gelmesi D vitamini sentezini etkilemektedir. Ülkemizde güneş ışınlarının eğik geldiği Kasım-Nisan ayları arasında güneşlenmenin etkisi çok azdır. Atmosferdeki ozon tabakası ultraviyole ışınlarını tutar. Güneşin eğik geldiği sabah ve akşam saatleri ve kış günlerinde ozon, ışınları tuttuğundan D vitamini oluşumu azalır. Bu nedenle kuzey ülkelerinde yılın 4-6 ayında güneşlenme sırasında D vitamini oluşmaz. Güneşin dik geldiği yaz aylarında ise saat 10.00-16.00 arasında güneşlenme deri kanserleri oluşum riskini arttırmaktadır. Bu nedenle insanlar koruyucu kullanmaktadır. Koruyucu kullanılan ciltte D vitamini oluşumu azalmaktadır. Cam güneş ışınlarını kırdığı için, evde can arkasında güneşlenme D vitamini oluşumunu engellemektedir. Kapalı giyim tarzı nedeniyle özellikle kadınlarda D vitamini oluşumu daha az olabilmektedir. Kapalı alanlarda çalışan, gün içerisinde dışarıya çıkmayan insanlarda (ev içinde veya ofiste) D vitamini oluşumu azalmaktadır. Koyu tenli insanlarda, açık tenlilere göre D vitamini oluşumu daha azdır. Hava kirliliği D vitamini oluşumunu azaltır. Obez bireylerde D vitamini yeterince oluşamaz, bu bireylerde D vitamini gereksinmesi daha fazladır.

D vitamini yönünden beslenme durumunun en iyi göstergesi serum 25(OH) D vitamini düzeyidir. Bu düzeyin 20 ng/mL (50 nmol/L) altında olması yetersizlik olarak değerlendirilmektedir. Türkiye’de yaz aylarında güneşli havalarda 15-30 dk kadar kollar ve bacaklar açık şekilde

(2)

90 Baysal A. güneşlenme ile yeterli D vitamini oluştuğu

düşünülmektedir. Önerilen alım düzeyleri sıfır-bir yaş arası bebeklerde 400 IU, bir yaşın üstündeki bireylerde (1-70 yaş) 600 IU/gün, 71 yaş ve üzeri bireyler için ise 800 IU/gün olması gerektiği belirtilmiştir. Gebe ve emziren kadınların 600 IU/gün D vitamini alması gerekmektedir. Obez bireylerde ve antikonvülsan, glukokortikoidler ve AIDS tedavisi gören bireylerde, önerilen D vitamini alım düzeylerinin 2-3 katı almaları gerekmektedir.

D vitamini yetersizliği görüldüğünde, 18 yaş altı bebek ve çocukların günde 2000 IU (haftada 1 kez 50.000 IU), D vitamini ile 6 hafta süresi ile tedavi edilmesi gerekmektedir. Erişkinlerde ise günde 6000 IU D vitamini ile 8 hafta tedavi yeterlidir. Özellikle D vitamini yetersizliği taşıyan bireylerin (kemik bozuklukları, kronik böbrek yetmezliği, emilim bozuklukları olanlar ile D vitamini metabolizmasını etkileyebilecek ilaç tedavisi görenler, gebe ve emziren kadınlar, yaşlılar, çocuklar) serum 25(OH) D vitamini düzeyleri düzenli olarak izlenmelidir.

Referanslar

Benzer Belgeler

Babürlüler döneminde Agra ve Delhi şehirleri ise her zaman önemini koruyan başkentlerdir. Devletin başkenti, Agra’dan taşınsa da Agra şehri önemini daima

Yapılan korelasyon analizi sonuçlarına göre; aile işletmesi olarak faaliyet göstermeyen konaklama işletmelerinde nepotizm ile örgütsel adalet algısı arasında negatif

İletişim kurmaya yönelik yıldırma boyutu için kadın yöneticiye sahip stajyer öğrencilerin algılarına ilişkin olarak yapılan Pearson korelasyon testinde, iletişim

While conducting an econometric study, the direction of the causal relationship among variables is determined according to the information obtained from the theory.

Bir köy seyirlik oyunu olan bu oyun hakkında detaylı olarak bilgi verilir- ken; köyde var olan somut olmayan kültürel miras alanlarından biri olan gösteri sanatla- rına

etrafındaki dolanma yönü aynıdır. C) Ay, Dünya ile birlikte Güneş’in etrafında dolanma hareketi yapar. D) Ay ve Dünya, Güneş etrafındaki hareketlerini 27,3 günde

Bu teorinin nonantikomutatif ve aynı zamanda nonkomutatif uzayda tanımlanmı¸s alanlar yerine, hesap yapması daha kolay olan komutatif alanlarla ¸calı¸sılabilmesi i¸cin gerekli

The lumbar spine in obese individuals becomes hyper lordotic leading to increased LSA, which becomes a risk factor for low back pain and poor posture