M. Ü. iktisadi ve idari Bilimler Fakültesi Dergisi Yıl:2000, Cilt:XVI. Sayı: 1, Sayfa: 171-176
TÜRKİYE
MUHASEBE
STANDARDI-l'İN
ULUSLARARASI
MUHASEBE STANDARDI-1
İLE UYUMLAŞTIRILMASI
KAPSAMINDA
BİR DEGERLENDİRME
Ümit
GÖKDENİZ*
GİRİŞ
Türkiye Muhasebe ve Denetim
StandartlarıKomisyonu (TMUDESK)
tarafından 14.Nisan.1997 tarihinde
yapılan toplantıdakabul edilen 11 adet "Türkiye
Mu-hasebe
Standardı"1 Ocak 1997 tarihinde
yürürlüğe girn:.işti.(TMUDESK)
tarafındanöngörülen bu
standartların, UluslararasıMuhasebe
Standartlarınaentegrasyon sürecinde
benimsenmişolan temel
politikaları kapsamında
düzenlendiği anlaşılmaktadır.Standart düzenleme
çalışmaları,ilgili komisyonca
Türk Ekonomisinin gereksinimleri ön plana
alınarakve muhasebenin teknik
özellik-leri de dikkate
alınarak UluslararasıMuhasebe
Standartlarından,Ulusal Standartlara
uyumlaştırılmış olduğugörülmektedir.
Yapılan
bu
çalışmalarda
"Genel Kabul
Görmüş
Muhasebe
İlkeleri"nin
temel
veri
oluşturduğuve standart saptama tekniklerine
uyulduğudikkat çekmektedir. Bu
nedenle
yapılan çalışmalarda karşılaşılanteknik zorluklar entegrasyon
açısındanne
kadar önemli
olduğu anlaşılmaktadır.Hazırlanan
bu
karşılaştırmave
değerlendirme niteliğiolan
tebliğin amacı,TMUDESK'in kabul
etmiş olduğu11 adet Türkiye Muhasebe
StandardındanTMS- 1
ile
UluslararasıMuhasebe
Standardı-1(UMS-1 ) in
karşılaştırılmasıve
olasıuyum-laştırma farklarının
irdelenmesine yöneliktir.
Yazımda, Uluslararası
ve Türkiye Muhasebe
Standartları(UMS- 1) ve
(TMS-1)
şeklinde kısaltılmışolarak
kullanılacaktır.1.
Türkiye Muhasebe
Standardı-1ve
UluslararasıMuhasebe Standardı-1
Kapsamında Yapısal
Özellikler
Standartların
düzenlenmesinde
dış yapıözellikler
yanında,iç
yapısalözellik-lerin de muhasebe tekniközellik-lerine uyumlu olması açısından
önemli
olduğubilinmekte-dir. Bu özellikler
aşağıdastandart
başlıkları altında açıklanmaktadır:Ümit Gökde11iz
a-
Dış Yapı
Özellikleri
UMS-1
Genel
Açıklamalar, girişbölümü ile
başlamaktadır.Paragraf
başlıklarındanümerik ve alfabetik
sırayaönem
verilmiştir. Bağımsız başlıkların altındanümerik
ayrımgözlemlenmektedir.
TMS-1
Genel
açıklamalar,amaçbölümüyle
başlamaktadır.Paragraf başlıkları
maddeler halindedir.
Romen ve nümerik
sırayagöre
düzenlenmiştir. Ayrıcaalfabetik
sıralamayada
yer verilmiştir
.b-
İç Yapı
Özellikleri
UMS-1
kapsamındaki tanımlarlafinansal tablolarda yer alan terimlerin
açık lanmasıöngörülmektedir. Standarda göre,
11fınansaltablolar terimiyle,
bilançoların,gelir
hesaplarını,kar/zarar
hesaplarını, dipnotlarıve
tablolarınınbir
kısmıgibi
belir-lenen
diğertablolar ile
açıklamalarıkapsar!." denilerek
standardın yapısaldüzeninin
sağlanmasında
öncelikle kavramlar
açıklanmıştır.Standarda göre hangi tür
işletmelerin standardın kapsamıiçine
alındığıçok
açık
bir
şekilde belirtilmiştir.Bu
işletmeler,"Herhangi bir ticari
sınaiveya iktisadi
faaliyette
bulunan
işletmelerdir.TMS-1 'de finansal
tablolar terimiyle, bilanço, gelir tablosu
,
satışlarınmaliyeti
tablosu,
nakit
akıştablosu ve özkaynaklar
değişimitablosu, kar
dağıtımtablosu, ile
bu tablolara
ilişkin dipnotlarıve
açıklamalarifade edilmektedir. Bu standart,
sınai,ticari
ve hizmet
işletmelerininfinansal
tablolarını kapsamaktadır2.Her iki standart
tanımlarkonusunda
karşılaştırıldığında;TMS- 1 'de tüm
finansal tablolar
açıkça belirtildiğihalde, UMS-1 'de
diğer tablolarıda
kapsamaktadır şeklinde açıklama yapılmıştır.2. Temel Muhasebe Varsayımları
Yönünden
KarşılaştırmaTMS-1
'de göre temel muhasebe
varsayımları, "İşletmenin sürekliliği
ve
tutar-lılık kavramları
ile tahakkuk
esasınıtemel
varsayımlarolarak
nitelendirildiğigörülmektedir. Finansal tablolar ve
varsayımlarauygun olarak
düzenlenmişse,bun-larla ilgili
açıklama yapılmasıöngörülmez.
Eğerfinansal tablolarda temel muhasebe
varsayımlarına uyulmamışise durum gerekçeleri ile birlikte
açıklanır" şeklinde tanımlanmıştır3.Durmuş, Ahmet Hayri, Uluslararası Muhasebe Standartları ( 1 -31) Türkiye Muhasebe Uzmanları
Derneği Yayını, Yanın No:7, İstanbul 1992.
*
İntemational Aecounting Standarts Committee, Intematıonal Accounting Standarts, 1996, United Kingdom 1996, s.67-72 (standardın bu konudaki açıklamaları standardın orijinaliyle aynıdır). 2 TMUDESK, Türkiye Muhasebe Standartları 1997, TÜRMOB Yayın No:32, s.13- 17. 3 A.g.e., s.13-14.Prof Dı'. ismail Özaslan 'a Armağan
Temel muhasebe
varsayımları bilindiğigibi
işletmelerin sürekliliği,tutarlılıkve
tahakkuk
esasını kapsamaktadır.TMS-1 'in muhasebenin temel
varsayımlarındaUMS-1 ile uyumlu
olduğugö-rülmektedir.
3. Muhasebe Politikaları Yönünden
KarşılaştırmaBir
işletmeninyönetimi
tarafındanuygun muhasebe
politikalarınınseçimine
ve finansal
tablolarındüzenlenmesine yön veren üç temel muhasebe
kavramının karşılaştırılmasındaortaya
çıkanfarklar
şöyledir4:a-İhtiyathhk Kavramının Tanımında
Standart, finansal
tablolarındüzenlenmesinde
ihtiyatlıolmak
şeklindeanlam
taşımaktadır.Ancak bu
ihtiyatlılıkmali
tablolarındüzenlenmesini etkileyen
çeşitlifaktörlerin
dikkate
alınmasını
gerektirir.
İhtiyatlı
olmak gizli yedekler veya
gereğin
den
fazla
karşılıklar ayrılmasınagerekçe
oluşturamaz.UMS-1 'de
ihtiyatlılık kavramıiçinde
işletmelerin karşılaşabileceğibelirsiz-likler
öngörüldüğühalde; TMS-1 'de
aynıkavram
kapsamında işletmelerin karşılaşabileceği
risklere
önem
verildiği anlaşılmaktadır.
Öte yandan belirsizlik ve risk
kav-ramlarıbirbirlerinden anlam itibariyle
farklıdırlar.b. Özün
Önceliği Kavramı
Özün
Önceliği kavramı
ile
işlemlerin
muhasebeye
yansıtılmasında değer
lendirmelerin
yapılmasında işletmlerinnbiçimlerinden çok özlerinin baz olarak
alın masınıifade eder. Bu kavram
bütünlüğündeiki standart
karşılaştırıldığında;UMS-1
de
işlemlerinmuhasebeye
yansıtılmasındaonlara ait
değerve finansal
durumlarıdikkate
alınmıştır.
TMS-1 'de ise Özün
Önceliği kavramı
ile
işlemlerin
özlerinin
mu-hasebeye
yansıtılması öngörülmüştür.c. Önemlilik
Kavramı
Önemlilik
kavramı,
bir hesap kalemi veya finansal bir
olayın
nisbi
ağırlık
ve
değerinin,finansaltablolara
dayanılarak yapılacak değerlemelerive
alınacak karar-larıetkileyebilecek düzeyde
olmasınıifade eder . UMS-1' de Finansal
işlemlerdetüm
maddi unsurlar önemlilik
kavramıiçinde yer
almaktadır.TMS-1 'de ise finansal
işlemlerönemlilik
kavramı kapsamında açıklanmıştır.4. Muhasebe Politikalarında
ve
Bunların Açıklanmasındaki Farklılıklar Çeşitlimuhasebe
alanlarında farklıpolitikalar
benimsenmiş olduğundan,fi-nansal
tablolarınyorumu oldukça
karmaşıkbir durum
almaktadır.Finansal
tablolarıkullananlar için yararlanabilecekleri kabul
görmüşbir liste yoktur. Halen
benimsen-miş farklımuhasebe yöntemleri sonucu
farklıtablolar elde edilmektedir5.
4 A.g.c., s.16.
Ümit Gökdeniz
Bu nedenle muhasebe
politikalarının açıklanmasıgerekir.
Yukarıdaki tanımUMS-1 ve TMS-1 'de
aynı
özellikleri
taşımaktadır
.
Özetle her iki
standardın
uyum
içinde
olduklarısöylenebilir.
5.Türkiye Muhasebe
StandartlarınınYasal
NiteliğiTMS-1
tebliğin başındada ifade
edildiğigibi l.Ocak.1997 tarihinden itibaren
yürürlüğe girmiştir.Kabul edilen 11 standarda ek olarak taslak halindeki
standart-ların tamamlanmasıbeklenmektedir.
Standartlarınyasal statüye
kavuşturulmasıgerekir. Ancak, Türkiye'de bu yetkinin Maliye
Bakanlığında olduğu düşünülecekolursa,
standartların yaygınlaştırılmasıve uygulama
alanında kullanımının sağlanması
bu yetkinin TÜRMOB bünyesinde TMUDESK'e
verilmesi
yada söz konusu
Bakanlıkile ortak
çalışmasının sağlanmasıyla gerçekleşeceği anlaşılmaktadır.Uluslararası
Muhasebe
StandartlarıKomisyonu finansal
tablolarındüzenlen-mesi ve
açıklanmasındagerek
işletmelereve
gerekse yetkili kurum ve
kuruluşlarasorumluluklar
getirmiştir.Mali
tablolarındüzenlenmesi ve bunlarla ilgili
sorumlu-luklar
standardın içeriğinde açıklanmaktadır.Bumali tablolar
sırasıyla aşağıda açık lanmıştır:-
Finansal Tablolar
- Bilanço
-
Gelir Tablosu
- Nakit
AkışTablosu
- Muhasebe
Politikalarıve
DipnotlarıBundan
başka,birmali tabloda
yapılacak değişikliklerya da sermaye
hareket-lerinin
sonuçlarınınsermayedarlara ve hak sahiplerine
dağıtımındaadaletli
olunmasıda
standardın getirmiş olduğuyenilikler
arasındaönemli bir olgudur.
Muhasebe
Politikalarıİşletme
Yönetimi,
seçmiş olduğu
muhasebe
politikaları
ve mali
tablolarının
düzenlenmesinde
uygulanmasındauymak zorunda
olduğu UluslararasıMuhasebe
Standartlarını, UluslararasıMuhasebe
StandartlarıKomitesine bildirmek
zorundadır.İşletme
Yönetimi,finansal tablolardan elde edilecek bilgileri için
politikalarını
geliştirmelidirlerve bu bilgilere göre finansal tablolar
kullanıcılara aşağıdakibilgi-leri de vermelidirler.
- Karar vermeye
ilişkin kullanıcılar-
Onların güvenilirliği:İşletmelerin
finansal durumu ve güvenilir
sonuçlarının olması.
İşletmenin
sadece yasal
şekli değil, aynı
zamanda
işletmenin
ticari
işlemlerinin
ve ekonomik
varlığınında mali tablolar
kapsamındakibilgilerden elde edilmelidir.
-
Tarafsız olunması,ön
yargılı olunmamasıProf Dr. ismai/ Özas/an 'a Armağan
TMS-1 Muhasebe
Politikalarının Açıklanması'nın karşılaştırılması,halen
yü-rürlükte olan UMS ile
yapılmıştır.Sonuç olarak UMS-1 Muhasebe
Politikalarının açıklanması,TMS-I: Muha
-sebe
politikalarının Açıklanmasıile uyum içerisinde
olduğusöylenebilir. Bu iki stan
-dart
karşılaştırıldığında, aralarındaönemli
farkların oluşmadığınıve tam paralellik
gösterdiği anlaşılmaktadır.
6.
UluslararasıMuhasebe Standardı-1 Kapsamında
YapılanSon Değişiklikler
Uluslararası
Muhasebe
Standartları Komisyonıi'nca(IASC) standartlara
ilişkin bazı değişiklikler öngörülmüştür.Bu
değişikliklerden tebliğ kapsamındaki1
No.lu
standardıilgilendiren
kısmı aşağıda açıklanmıştır. Yapılanyeni düzenlemeye göre
düzenlenen
mali
tablolarıngenel
amacının bunların açıklanmasındabelirtilmesi
ge-rektiği
de düzenlemenin
getirmiş olduğubir yeniliktir6.
UMS-
1, UMS-5: "Finansal Tablolarda
AçıklanmasıGerekli Bilgiler"
(lnfor-mation to be Disclosed In Financial Stateements ) ve UMS-13: Döner
Varlıklarınve
KısacaVadeli
Borçların Sunuluşu"(Presentation of Current Assets and Current
Liabilities )
standardınınyerine
geçecektir?.
Standart
Ağustos1998
Temmuz
ayıve
sonrasını kapsadığındanTMS-
1
in yeni
düzenlemeler
kapsamında uyumlaştırılmasıuygun
olacaktır.7. SONUÇ
Türkiye Muhasebe
Standardı-1
'in
UluslararasıMuhasebe
Standardı-!ile
kar-şılaştırılmasında aşağıda açıklanan
sonuçlara
varılmıştır:TMS-1 Muhasebenin te.mel ilke ve
kavramlarında uygundur. Teknik yönden
de uygundur. Bu nedenle UMS-1 ile uyum içinde
olduğugözlemlenmektedir. Ancak
Tebliğ
metninde irdelenen
karşılaştırmalardaki bazıkavramlar
aynı anlamıifade
etmemektedir. Bu nedenle
farklıyorumlara ve uygulamalara neden olabilirler
.
Örneğin
belirsizlik ve risk kavramlarında olduğu
gibi. Belirsizlik kesin olmayan bir
durumu ifade
ettiğihalde, risk bir tehlikeyi ifade etmektedir.
TMS-1 'de Muhasebe
politikalarının açıklanmasının yanlışlarınve uygun
olmayan
uygulamaların düzeltildiği anlamına gelmediği vurgulanmaktadır&.Buradan
açıkça anlaşıldığı
gibi standart uygun olmayan
uygulamalarındüzeltilmesi ve uygun
olmayan
yanlışlarınve
uygulamaların düzeltildiği anlamı taşımamaktadır.Standar-dın uygulanmasında
bu hususa önem verilmesi gerekir.
6 İnternational Accounting Standarts Committee, lnternatıonal Accounting Standart, Presentation Of Financial Stantements, IAS 1 (Revised) August, 1997 UK.
7 İzmir Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası, Türkiye Muhasebe Standartları Sempozyumu Il,
Bildiri Dunnuş A.Hayri "1 ,2,3,4 ve 5 no.lu standartların UMS 1 ile karşılaştırılması, İzmir Ekim 1997. 8 TÜRMOB, Ekonominin Denetim Düzeni ve Muhasebe, XVI. Türkiye Muhasebe Kongresi, İstanbul
Ünıit Gökdeniz
Bundan
başka açıklanan
"Özün
Önceliği" kavramının
uygulamalarda önemli
bir yeri
olmasınedeni ile dikkatle
uygulanmalıdır.UMS- 1 'de
yapılanson
değişikliklerin odağı işletmelerin hazırlayacağımali
tabloların şeffaf olmasında işletmeyönetimine sorumluluklar
düşmesidir.Mali
tablo-ların açıklanmasında işletmelerin benimsemiş oldukları politikaların(IASC)
Ulus-lararasıMuhasebe
StandartlarıKomitesi'ne bildirilmesi gereklidir.
Muhasebe
ortamıile ilgili
kurallaşmanınhalen büyük ölçüde yasal
düzen-lemeler çerçevesinde
gerçekleştiği,ilkegetinne ve standart yapma
çabalarınıngünü-müze kadar genelde birbirlerinden kopuk
ve
sınırlıalanlara etkin olabilen, birden çok
kuruluş tarafından üstlenildiğibilinmektedir
9•Gerçekten de standart düzenlemelerinde standart bir
tavır alınmasıda
stan-dartların sağlığı açısındanönem
taşımaktadır. Tebliğin girişbölümünde de ifade
edildiğigibi, TMS-1 l.Ocak.1997 tarihinden itibaren
yürürlüğe girmişti.Ancak
TMUDESK'in
öngörmüş olduğubu 11 adet standarda ek olarak ve taslak halindeki
standartların tamamlanması çeşitliçevreler
tarafındanbeklenmektedir.
Standartlarınyasal statüye
kavuşturulmasıda önemlidir. Bu nedenlerle bu yetkinin Maliye
Bakan-lığından
çok TÜRMOB bünyesindeki TMUDESK'e verilmesi
standartların gelişti
rilmesi ve
Uluslararasıplatformlarda çokuluslu
işletmeleriçin getirilen
UluslararasıMuhasebe
Standartlarına uyumlaştınna zorunlulukları açısındanönemlidir.
Yararlanılan
Kaynaklar
1.
Durmuş,Ahmet Hayri,
UluslararasıMuhasebe
Standartları(
1-31) Türkiye
Muhasebe
Uzmanları Derneği Yayını, YanınNo:7,
İstanbul1992.
2. International Accounting Standarts Committee,
InternatıonalAccounting Standarts,
1996, United Kingdom 1996.
3. TMUDESK, Türkiye Muhasebe
Standartları1997, TÜRMOB
YayınNo:32.
4. International Accounting Standarts Committee, International Accounting Standart,
Presentation Of Financial Stantements, IAS 1 (Revised) August, 1997 UK.
5.
İzmirSerbest Muhasebeci Mali
Müşavirler Odası,Türkiye Muhasebe
StandartlarıSempozyumu II
,
Bildiri
DurmuşA.Hayri "1
,2,3,4
ve 5 no.lu
standartlarınUMS I ile
karşılaştırılması, İzmirEkim 1997.
6. TÜRMOB, Ekonominin Denetim Düzeni ve Muhasebe, XVI. Türkiye Muhasebe
Kongresi,
İstanbul11-12-13 Eylül 1997.
7. TÜRMOB, 15. Türkiye Muhasebe Kongresi, 28
Şubat1 Mart Ankara, 1996.
M. Ü. iktisadi ve idari Bilimler Fakültesi Dergisi
Yı/:2000, Cilt: XVI, Sayı: 1, Sayfa: 177-193
KAMUSAL ALTYAPI HARCAMALARININ
EKONOMİK ETKİLERİ
Ayşe
GÜNER*
Giriş
Kamusal
altyapı harcamalarıher zaman için devletlerin en önemli harcama
kalemlerinden biri
olmuştur.Bu tür
harcamalarıikiye
ayırmakmümkündür. Birincisi
sosyal
altyapı harcamaları(social infrastructure expenditures) olarak
adlandırıl maktadır.Sosyal
altyapı harcamalarıtoplumsal dokuda
gelişmeyaratabilecek
eğitimve
sağlıkgibi hizmetlere, yani insan
kaynaklarına yapılan yatırım harcamalarınıkap-samaktadır. Örneğin, dışsallık
unsuru
ağırlıklı
olarak hissedilen
eğitime
yönelik
yatırımlarülke içinde okuma-yazma
oranınıyükseltmekte, bilgi düzeyini
arttırmakta, bu
gelişmeekonomik
verimliliğigetirmekte ve bu da sonuçta daha yüksek bir
büyüme oranına
yol açmaktadır. İkinci tür kamusal
altyapı harcamaları
ise
ekonomik
altyapı harcamaları
(economic infrastructure expenditures),
fiziki
altyapıharca-maları
(physical/core infrastructure expenditures) ya da sadece
ekonomik
harca-malar
olarak
adlandırılmaktadır.Bu tür harcamalar içinde su ve kanalizasyon,
ile-tişim (demiryolları, karayolları, havaalanları... ), enerji vb. harcamalar
bulunmaktadır.1970'li
yıllardanitibaren bir çok ülkede
altyapı yatırımlarındaönemli
miktar-da azalma
görülmüştür.Bu ülkelerin en
başındaise Amerika
BirleşikDevletleri
bu-lunmaktadır.
ABD'de kamu
yatırımlarındakiazalma özellikle fiziki
altyapı yatırımlarında kendini göstermektedir. Örneğin bu
yatırımların GSYİH
içindeki payı
1970'
de yüzde 26.3 iken, l 990'da yüzde 2 l .5'e
düşmüştür.Bu ana harcama kalemi
içinde-ki en büyük düşüş ise kara
yolları harcamalarında gerçekleşmiştir ( 1970'de
GSYİH'
nın
yüzde 18.2'sini
oluştururken,1990'da yüzde 13'üne
düşmüştür). 1Bu
gelişme1990'ların başında çeşitli
tepkilere neden
olmuşve
karayolları, havaalanlarıve su
sis-temleri için daha fazla harcama taleplerini gündeme
getirmiştir. BaşkanClinton da
seçim
kampanyasında altyapı harcamalarınıekonomik
planınınönemli bir
parçasıhaline
getirmiştir.ABD'de
altyapı harcamalarındaki düşüşeparalel bir
gelişmeise
ekonomik büyümede
yavaşlamanınortaya
çıkmasıdır.Tüm bu
gelişmeler1980'lerin
sonunda, 1990'larm
başında altyapı yatırımlarıile verimlilik ve ekonomik büyüme
*
Yrd. Doç. Dr., Marmara Üniversitesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, Maliye Bölümü.Alicia H.Munnell, "An Assesment of Trends in and Economic Impacts of Infrastructure Investment", Infrastructure Policies for the l 990s, OECD, Paris, 1993, s.25.
Ayşe Güner
arasındaki ilişkileri
saptamaya yönelik ampirik
çalışmaların yaygınlaşmasınayol
açmıştır.
Bu
çalışmalarıniçerikleri ve
sonuçları hakkındaikinci bölümde
ayrıntılıbil-giler
sunulacaktırancak
şunubelirtmekte yarar
vardır: altyapıile ilgili literatür ABD
kökenlidir ve bu ülkedeki
çalışmalardansonra
diğerülkelerde benzer
çalışmalara yönelinmiştir.OECD ülkelerine
bakıldığındada ABD'dekine benzer bir
gelişmegörülmekte-dir. Kamu
yatırımları GSYİH'nın
yüzdesi olarak 1970'lerin
ortasında
en üst
noktası
na
ulaşmaktadır.Bu
gelişme1930'lardaki Dünya
Bunalımı'nınve
ardındanve II.
Dünya
Savaşı'nın yarattığı yıkımın onarılmasısürecini
yansıtmaktadır.l 970'lere
ge-lindiğinde
gerekli olan yeniden
yapılanmafaaliyetlerinin büyük bir bölümü
tamam-lanmıştır.
Öte yandan 1974 petrol
şoku
ve takip eden enflasyon ve
düşük
büyüme
oranları,
vergi gelirlerinde önemli azalmalara neden
olmuştur.Tüm ülkeleri
etkile-yen bu
gelişmelerinkamu
yatırımlarındakigenel azalmaya ve ekonomik
büyümede-ki
yavaşlamayasebep
olabileceğibelirtilmektedir. OECD ülkelerindeki bu genel
eğilim
özellikle Hollanda, Avusturya,
İsveç,
Danimarka ve
İngiltere'de
belirgin bir
hal
almıştır. 2Tablo 1 ve
Şekil1 1970'li ve 1980'li
yıllarda dünyanınbir çok
böl-gesinde yer alan ülkelerde gözlemlenen büyüme
oranlarındakiazalma
eğilimini açıkça göstermektedir.
Altyapı yatırımlarındaki azalmaların
nedenleri olarak
çeşitlifaktörler
gösteril-mektedir
.
Bunlardan en önemlisi devletlerin büyüyen bütçe
açıklarıdır.
Örneğin
ABD'de bütçe üzerindeki
baskılar1970'lerden itibaren tüm yönetim kademelerinde
(federal, eyalet ve yerel) hissedilmeye
başlanmıştır.1970
yılındanitibaren fiziki
ser-maye
yatırımlarının gerçekleşmesi amacıylaeyaletlere ve yerel yönetimlere
yapılantransferler hemen hemen sabit
kalmıştır.Bu da federal
katkılarıneyalet ve yerel
yönetim
harcamaları
içindeki
payının
ya da
GSYİH
içindeki
payının
önemli
miktar-da
azaldığınıgöstermektedir.
Altyapı harcamalarındaki azalmayı açıklayan diğernedenler olarak ise
şunlargösterilmektedir: petrol krizinden sonra vergi
gelirlerinde-ki durgunluk,
bazıülkelerde sosyal refah
harcamalarınınkamu
yatırımlarını dışla ması,uzun dönemli borçlanmalarda yüksek reel faiz
oranları,1970 ve 1980'lerde
mali piyasalardaki
gelişmelerinbelirsizliklere yol
açması.32 Ancak bu genel trendin dışında kalan ülkeler de bulunmaktadır. İstisnai bir gelişme gösteren ülkeler
arasında İspanya, İtalya ve Norveç bulunmaktadır. İspanya'da altyapı yatırımlarının zayıflığı ve kamu hizmetlerinin yetersizliğinin üretim maliyetlerinin azaltılmasında önemli bir engel oluşturduğu
belir-lenmiş ve diğer AB ülkeleri ile rekabet edebilir hale gelmesi için kamu yatırımlarında kapsamlı bir pro-gram uygulamaya konmuştur. Barselona Olimpiyatları ve Seville Uluslararası Fuarı da yüklü bir
yatırım miktarını gerektirmiştir. Buna paralel olarak kamu yatırımlarındaki artış beraberinde hızlı
ekonomik büyümeyi de getirmiştir. İtalya'da ise diğer Avrupa ülkelerine kıyasla devletin yatırıma
ayırdığı pay her zaman için daha büyük olmuştur. Bu yatırımların İtalyan ekonomisinde etkinliği arttır
ması beklenmektedir ancak karşılaştırmalı veriler, hizmet kalitesinin diğer Avrupa ülkelerine göre geride kaldığını göstermektedir. Örneğin İtalyan demiryolları ile Fransız demiryolları aynı sayıda kişiyi
istihdam etmektedir; ancak İtalyan demiryollarının uzunluğu Fransız demiryollarının yarısı kadardır. Norveç'te ise yatırım harcamalarının seyri petrol ile yakından bağlantılıdır. Devletin petrol faaliyet-lerinden giderek artan miktarda gelir elde etmesi ekonomi içindeki rolünün de artmasına neden
olmak-tadır. Bkz. Alicia H. Munnell, a.g.m., s.28.
Barrie Stevens and Wolfgang Michalski, "Infrastructure in the l 990s: An Overview of Trends and Policy lssues", Infrastructure Policies for the l 990s, OECD, Paris, 1993, s.8.
Prof Dı: ismail Özaslan 'a Armağan
Tablo 1
KİŞİ BAŞINA GSYİH ARTIŞ
ORANLARI (1963-1989)
Ülke
GruplarıDüşük
ve orta gelirli ekonomiler
Düşükgelirli ekonomiler
Orta gelirli ekonomiler
Afrika (Magrip ülkeleri hariç)
En yüksek - Botswana
En
düşük- Nijer
Doğu
Asya
En yüksek - Kore
En
düşük- Filipinler
Latin Amerika ve Karayipler
En yüksek -60-89 Brezilya, 80-89 Kolombiya
En
düşük- Nikaragua
OECD
En
yüksek
-
Japonya
En
düşük- 65-89 Yeni Zelanda, 80-89 Hollanda
Kişi Başına GSYİH Yıllık
Ortalamalar
1965-89
1980-89
%1.4
%0.1
%
0.5
%-0.2
%2.1
%
0.3
%
0.6
%-0.5
%
9.4
%
7.8
%-3.2
%-4.8
%
4.1
%
3.6
% 7.7
%
3.6
%1.1
%-1.8
%
1.0
%-1.2
%4.2
%-1.2
%-1.8
%-3.9
%
2.8
% 2.0
%
4.5
%
3.4
% 1.2
%
1.4
Kaynak: William Easterly, Robert King, Ross Levine ve Sergio Rebclo, How Do National Policies Affect Long-run Growth?, Discussion Papers (164), The World Bank, Washington D.C., 1994, s.3.
Şekil
1.
Ortalama Büyüme
Oranları(1870-1988)
4,5 ---ı 4,0 ; :; 3,5. ~ 3,0"
o
2,5-e
2,0-=;.
1,5:il
1,0 -0,5 -o.o---~---~ 1870-1913 1913-1950 1950-1973 1973-1988 Yıllar- -Gelişmiş Ülkeler · · · -· Gelişmekte Olan Ülkel~r _ _.
1
Kaynak: Easterly et al., adı geçen çalışma, s.5.
GSMH'nın
bir
payıolarak
altyapı harcamalarındameydana gelen
düşüşlerdaha fazla harcamaya gerek
duyulduğunuifade etmemektedir. Yeni teknolojiler;
nüfus
artışı, bileşimive bölgesel
dağılımındaki değişmeler;artan gelir ve
değişentüketim
kalıplarıve
bazıtarihsel
gelişmelerdensonra (Dünya
Buhranı,Dünya
Ayşe Giiner
eğilime
yol
açmasısöz konusu olabilir.
Ayrıca,son
yıllardabir çok ülkede bu tür
ya-tırımların özelleştirilmesi,
kamusal
altyapı harcamalarınıdaha
düşükbir seviyede
göstermektedir. Ancak uzmanlar, ekonomik faaliyetlerin giderek
uluslararasıboyut
kazanması
ve
bölgelerarasıekonomik birliklerin
yoğunlaşması dolayısıyla ulaşım,enerji, su,
katı atık,telekomünikasyon vb. alanlarda önümüzdeki
yıllardadaha fazla
yatırım harcamalarına
ihtiyaç
duyulacağınıifade etmektedirler.
Bu
çalışmaiki bölümden
oluşmaktadır.Birinci bölümde
ağırlıklıolarak
fizi-ki
altyapı harcamalarının
ekonomik etkileri ele
alınacaktır. İkinci
bölümde ise, bu
harcamaların
verimlilik ve ekonomik büyüme üzerindeki etkilerini inceleyen ampirik
çalışmalardanve
sonuçlarındansöz edilecektir.
I - ALTYAPI HARCAMALARININ
EKONOMİK ETKİLERİ
Altyapı harcamalarının
bir ekonomi içindeki etkileri çok
çeşitlive
karmaşıkbir nitelik
taşımaktadırçünkü bu harcamalar üretim ve tüketim üzerinde
doğrudan
etkilidirler
,
olumlu ve olumsuz
dışsallıklar yaratırlarve büyük miktarda harcama
akımlarını
kapsarlar.
Altyapı harcamalarınınetkilerini genel bir
sınıflandırma
ile iki
başlık altındatoplamak
mümkündür. Bunlar ekonomik büyüme ve
yaşam
kalite-sindeki
artışlardır. Aşağıda altyapı harcamalarının yarattığıbu etkiler ele
alınacaktır.4
Altyapı
hizmetlerinin mevcudiyeti
ve
niteliğiözel sennayenin marjinal
verim-liliği
üzerinde etkili
olmaktadır. Altyapıyayönelik harcamalar sonucu sunulan
hiz-metler firmalarda üretim
artışınaiki
yolla
katkıda bulunmaktadır.Bunlardan
birin-cisi;
ulaşım,su elektrik gibi
altyapıhizmetlerinin üretimde ara
malı niteliği taşı masıdır. Dolayısıyla
girdi maliyetlerinde meydana gelecek bir azalma üretimin
kar-lılığını artıracakve daha
yüksek
bir düzeyde
çıktı,gelir ve/veya istihdama yol
aça-caktır. Altyapı
hizmetlerinin ikinci etkisi ise
diğerfaktörlerin (emek ve
diğerser-maye)
verimliliğini arttırmasıdır. Örneğin yolların yapımı işçilerin işe ulaşım
zamanını kısaltacaktır.
Bu nedenledir ki
altyapı"ödemesi
yapılmayanüretim
fak-törü" (unpaid factor of production) olarak
adlandırılmaktadır,çünkü mevcudiyeti
diğer
sermaye ve emekte yüksek getiriye yol
açmaktadır. Ayrıca altyapının varlığı
bölgeye ilave
kaynaklarıçekebilir ( crowd-in etkisi) ve böylece faktör maliyetleri ve
işlem
maliyetleri azalabilir. Öte yandan bu
aşırı kalabalıklaşma
çevre üzerinde
olum-suz etki yaratabilir, hizmetlerin kalitesinde
düşüşmeydana gelebilir ve
altyapınınverimlilik üzerindeki etkisi
zayıflayabilir.Altyapı
hizmetlerinin aileler
tarafındantüketiminin (su ve kanalizasyon
hizmetleri gibi) toplumsal refah etkisi
vardır.Bu tür hizmetler bireyleri
sağlıklı kılmakta ve
emeğin verimliliğini arttırmaktadır.Ancak
şunuvurgulamakta yarar
vardır:altyapının
ekonomik büyüme ve
yaşamkalitesi üzerindeki etkileri bu hizmetlerin
varlığına değil,
etkin bir
şekildefaaliyet gösterebilmesine
bağlıdır.Şayet altyapı
etkin bir
şekildesunulmuyorsa ve güvenilir bir
yapıyasahip
değilse (örneğin
enerji kesintileri, telefon
hatlarındakesintiler, düzensiz su
basınç-4 Bu bölümde açıklanan ekonomik etkiler hakkında bkz. Christinc Kcssidcs, "A Rcvicw of
Infrastruc-turc's Impact on Economic Dcvclopmcnt", D.F. Battcn and C. Karlsson (cds.), Infrastructure and thc
Complcxity of Economic Dcvelopmcnt, Springcr, Beri in, 1996, ss. 213-230
.
180
Pro/ Dr ismail Özaslan 'u Armağan
!arının
mevcudiyeti durumunda) firmalar daha yüksek maliyetli alternatif
arayışları
na girecektir. Etkin bir
şekildesunulmayan
altyapıhizmetleri üretim teslimlerinde
rötarlara,
dayanıksızhammaddelerde
kayıplarayol açacak, bu durumda da üretim
etkinliğinde
ve
çıktı artışındaazalmalar meydana gelecektir. Alternatif kaynaklara
yönelinmesi ise
yatırımmaliyetlerini yükseltecektir. 1983-94
yıllarındaHindistan'
daki enerji kesintilerinin
GSYİH'da
yüzde 1 .5
oranında
üretim
kaybı yarattığı
belir-lenmiştir.
Nijerya' da 1992
yılında179
imalatçı firmayıkapsayan bir
araştırmadaise
firmalarınyüzde 92'sinin elektrik jeneratörüne sahip
olduğutesbit
edilmişve
altyapıfaaliyetlerinin düzensiz sunumundan
dolayıözellikle küçük
firmaların etkilendiğitesbit
edilmiştir.Buna göre, büyük
firmalarınözel
altyapı harcamalarıtoplam
maki-na ve teçhizat maliyetlerinin yüzde 15'ini, küçük firmalarda ise yüzde 25'ini
oluştur muştur.Latin Amerika ülkelerinde ise
yolların bakımve
onarımıiçin harcanmayan
her bir ABD
Dolarınınaraç maliyetlerinde 3 ABD
Doları miktarındabir
artış yarat-tığıbelirtilmektedir. Su hizmetlerinde de benzer sonuçlar, özellikle konutlar
açısın
dan
gözlemlenmiştir.Bir çok ülkede bireyler gelirlerinin ve
zamanlarınınbir
bölümünü kuyu suyu temin etmek ve su depolamak için
harcamaktadırlar.
Üstelik
altyapı eksikliğinin getirdiği
yük, yüksek gelirlilere oranla büyük ölçüde
düşükgelir-li gruplar ve de özelgelir-likle
kadınlarüzerinde
kalmaktadır.5Altyapı yatırımları
arazi ve bina
değerleriüzerinde ve
dolayısıyla kişiselser-vet üzerinde de etkili olabilmektedir. Özellikle sulama, drenaj, enerji ve telefon
bağ
lantıları
ve karayolu
ulaşımına ilişkinhizmetler gayrimenkullerin
değeriniönemli
ölçüde etkilemektedir.
Altyapı
faaliyetlerinin bir ülkenin
uluslararasırekabet gücü üzerinde de
et-kisi
bulunmaktadır.Son
yıllarda dışticaretteki
yoğunrekabet ve
küreselleşme, ileti-şim, ulaşımve depolama teknolojilerinde kaydedilen
gelişmelerinbir sonucudur. Bu
tür
altyapıfaaliyetleri firmalar için maliyet tasarrufu
sağlamaktave
değişentüketici
taleplerine
kısabir süre içinde cevap verebilme
imkanını doğurmaktadır.OECD
ülkelerinde bu maliyetlerdeki yüzde 1 'lik bir
azalmanın yıllık satışlardayüzde 1 O'luk
bir
artışasebep
olduğubelirtilmektedir.
Gelişmekteolan ülkeler
altyapılarını(özel-likle de
ulaşımve
iletişim alanında) geliştirebildikleriölçüde ihracat
piyasasındarek-abet edebilecekler ve
yabancı yatırımlara açık
olabileceklerdir.
Örneğin
Hindis-tan'-da
konteynır trafiğive limanlardaki transit süresi
diğerrakip Asya ülkelerine göre
daha büyük
olduğundan,ülkenin ihracat hedefleri üzerine önemli bir
sınırlamagetir-mektedir.
Altyapı
iç
piyasanın gelişmesindede önemli bir rol
oynamaktadır. Gelişmekteolan ülkelerde
yapılan çeşitli araştırmalar şusonucu
vermiştir: kırsalyollar (tarladan
pazara) pazarlama
fırsatlarını geliştirıneve
işlemmaliyetlerini azaltma etkisine
sahiptir.
Kırdankentlere uzanan
yollarınyeterli düzeyde sunumu hem çiftçilerin
gelirini
arttıracakhem de kentli tüketicilere daha
düşükfiyatlarla ürün
satınalmala-rını sağlayacaktır. Örneğin
Nijerya'da
tarımsal
ürünlerin pazar
fiyatının
yüzde
30-40'ını ulaşım
maliyetleri ve
diğer arızimaliyetler
oluşturmaktadır;ancak
yolların bakımve
onarımınıngerekli ölçüde
yapılmasıhalinde tarladan pazara maliyetlerin
1/3
oranında düşeceğibelirtilmektedir.
Ayşe Giiner
Altyapı aynı
zamanda
kırsalekonomide
yapısal değişiklikler yaratmaktadır.Bu etkiler özellikle gelir düzeyinde
,
alternatif gelir
kaynaklarının oluşumunda,tüke-tim
kalıplarındave toplum
sağlığındakendini göstermektedir.
Altyapı
faaliyetlerinin
çevre
sorunlarıile de
ilişkilendirilmesimümkündür
.
Bu tür faaliyetlerin
,
altyapının niteliğine bağlıolarak
,
çevreye
zararlıya da
yararlıetkileri söz konusu olabilmektedir
.
Olumsuz etkiler daha ziyade
altyapısektörleri
arasındaki bağımlılık ilişkisinin gözardı
edilmesinden
doğmaktadır. Örneğin
temiz
suya oranla
atıksu hizmetlerine yeterli
yatırımın yapılmamasıbir çok bölgede su
rez-ervlerinin kirlenmesine, sel
basmalarınave su hizmetlerinin sunumundan elde edilen
sağlık faydalarının azalmasına
yol
açmaktadır. İçilebilir
suyun
olmaması
,
suyun
kay-natılması işlemini yaygınlaştırmakta,bu durum da enerji maliyetlerini
arttırmaktadır.Jakarta'da bu amaçla
kullanılan
enerji tüketiminin kentin
GSYİH'nın
yüzde l 'ine
te-kabül
ettiği hesaplanmıştır.6 Bazıülkelerde enerji
kullanımında yaygınolarak hayvan
gübresinin
kullanılmasıerozyona ve topraktaki besinlerin
azalmasınayol
açmak-tadır.Bir çok kentte telefon
bağlantılarınınyeterince
sağlanamamış olması işyerlerinin ve bireylerin
ulaşım araçlarını kullanımınıarttmnakta
,
bunun sonucu olarak
da trafik
sıkışıklığına bağlıolarak hava ve gürültü
kirliliği şeklindeolumsuz
dışsal lıklargündeme gelmektedir
.
Ulaşım altyapısı değerlendirilmiş
mal olarak kabul edilmekle birlikte,
beraberinde büyük boyutlarda olumsuz
dışsallıklarıda getirebilmektedir
.
Yeni
yol-ların yapımıkamu
taşımacılığının kullanımınıazatmakta ve daha fazla
aracın trafiğe çıkışınıözendirmektedir
.
Trafik
yoğunluğundaki artışın yarattığıolumsuz
dışsallık larınönemli ekonomik maliyetleri
bulunmaktadır. Gelişmişülkelerde bu tür
maliyet-lerin
GSYİH'nın
yüzde 20'sine
yaklaştığı
belirtilmektedir.?
Ancak
altyapı harcamalarıile çevre için olumlu faaliyetleri
gerçekleştirmekde
mümkündür.
Örneğin bataklıklar ıslah
edilerek
eğlence
ve dinlence
alanları oluşturu
labilir
,
kanalizasyon
işlemmerkezlerinden metan
gazı çıkarılarakenerji
kaynağıte-min edilebilir ya da belediyelerin
katı atıklarıyeniden
dönüşüm işleminetabi
tutula-rak hammadde
ihtiyacı karşılanabilir.Altyapı harcamalarının
makroekonomik etkilerinden de söz etmek
mümkün-dür. Bu tür harcamalar, özellikle
inşaatsektöründe, istihdam ve
satınalma gücünde
artış sağlamaktadır. Altyapı harcamalarınınbu çarpan etkisi talebin
düşük olduğuzamanlarda
sık sık
uygulamaya
konmuştur
.8
Öte yandan,
altyapı
için
gerçekleştirilen
yatırımların
özel sektör
yatırımlarını dışlama( crowd-out) etkisi de söz konusudur.
6 Kessides, a.g.m., s.221.7 Kenneth Button, "Ownership, Invcstment and Pricing of Transport and Communications", D.F. Batten and C. Karlsson (eds.), Infrastructure and the Complexity of Economic Devclopmcnt, Springer, Berlin, 1996, s. 152.
8 Altyapı yatırımlarının istihdam ve gelir yaratıcı etkilerine karşılık bu hizmetleri sunan birimlerde görülen aşırı istihdam gelişmekte olan ülke bütçelerinde önemli sorunlar yaratmaktadır. Örneğin beş Güney Asya ülkesinde elektrik tüketen 50 kişiye bir kamu çalışanı, Kore'de ise 300 kişiye bir kamu çalışanı düşmektedir. 1000 su şebekesi bağlantısına düşen çalışan sayısı etkin bir uygulamada dört kişi iken, Latin Amerika' da bu sayı ortalama olarak 10-20'ye çıkmaktadır. Bu konuda daha fazla bilgi için bkz. Christine Kessides, The Contributions of Infrastructure to Economic Development, Discussion Papers (213), The World Bank, Washington D.C., 1995, s.33-34.
Prof Dr. İsmail Özaslan 'a Armağan
Altyapı harcamalarının finansmanı
makroekonomik
istikrarıtehdit etmeyecek
şekilde gerçekleşmelidir.
Genelde devlet
altyapıhizmetlerini
gerçekleştirenbirimlere
net kaynak transferinde
bulunmaktadır.Bu birimlerin görev
zararlarıbütçede
önem-li bir yer
teşkiletmektedir.
Bazı yatırımlariçin kaynak transferleri
olağankabul
edilmekle beraber, söz konusu
finansmanınciddi mali dengesizlikler
yaratmamasıgerektiği vurgulanmaktadır.
Telekomünikasyon ve enerji faaliyetlerinin ilgili
birim-lerin gelir elde etme potansiyelbirim-lerinin
çoğukez bu birimlerin devlet bütçesinden
ayrıidari ve mali
özerkliğesahip
olmaması dolayısıyla engellendiğigözlemlenmektedir.
Genel olarak
karayollarısektörünün
kullanımbedeli
şeklindeönemli miktarda gelir
elde
ettiğigörülmektedir. 1991
yılında yapılanbir
araştırmada,40 ülkenin 36
'sındakullanıcı
bedellerinin
bakım onarımgiderlerini,
yarısındaise toplam
harcamalarıkarşılamaya
yeterli
olduğutesbit
edilmiştir.9Bu nedenledir ki
altyapı harcamalarınınmümkün
olduğunca kullanıcıbedellerine
dayandırılması-bu durum
kaynaklarınisrafını
da önlemektedir-
gerektiğive
altyapıhizmeti sunan birimlerin idari ve mali
otonomiye sahip
olması gerektiğiifade edilmektedir.
Bundan sonraki bölümde ise,
altyapı harcamalarınınözel sektör
verimliliğive
ekonomik büyüme üzerindeki etkilerinin
araştırıldığı çalışmalar hakkındabilgi
veri-lecektir.
il -
ALTYAPININ ÖZEL SEKTÖR
VERiMLİLİGİ
VE EKONOMiK
BÜYÜME ÜZERiNDEKi
ETKİLERİNİ ARAŞTIRAN
AMPiRiK
ÇALIŞMALAR
VE SONUÇLARI
Altyapı harcamalarının
özel sektör
verimliliğive bunun sonucu olarak
ekono-mik büyüme üzerindeki etkilerini ele alan çok
sayıdaampirik
çalışmabulunmakta-dır. ı
o
Bu
çalışmalar1980'lerin sonunda
başlamışve
1990'ların ortalarınakadar
yoğunbir
şekilde sürmüştür.Daha önce de
belirtildiğiüzere
çalışmaların kaynağınıABD
oluşturmuştur.
ABD' de
altyapıkrizi 1968
yılındansonra kamu
yatırımlarındakiani
düşüş
ile ortaya
çıkmıştır.Eyalet ve yerel yönetimlerin
yatırımları1950'li
yıllarınortalarında GSYİH'nın
yüzde 2'sinden 1968'de yüzde 3'üne
çıkmıştır.
1968
yılından
sonra ise bu oran
düşmüşve l 980'lerde yüsde l
.
5'e
ulaşmıştır.Bu nedenledir ki 1970'
!er ve 1 980'lerde ekonomik büyümede ve verimlilikte görülen
düşüşlerözellikle
ka-musal
altyapı harcamalarındakibu
gelişmeye bağlanmıştır.Hatta
bazıyazarlar
ve-rimlilikteki
azalmanınsebebini yüzde 60
oranında altyapı yatırımlarının yetersizli-ğine bağlamaktadırlar.Yapılan
ampirik
çalışmalarda çeşitliekonometrik modeller
kullanılmıştır.Bunlardan en
yaygın
olarak
kullanılanları
üretim ve maliyet
fonksiyonlarıdır.
Üretim
fonksiyonlarında altyapı yatırımları,
ekonomik büyümeye
katkıdabulunan bir
fak-tör olarak ele
alınmış,maliyet
fonksiyonlarındaise
altyapı yatırımlarıfirmalar için
9 Kcssides, "A Rcvicw of Infrastructurc's Impact on Econoınic Dcvclopmcnt", a.g.m., s.225. 1 O Bu çalışmaları kapsamlı bir listesi için bkz. Jan-Egbert Sturm, Public Capital Expcnditurc in OECD
Countrics: The Causcs and Impact of the Decline in Public Capital Spcnding, Edward Elgar,
Ayşe Güner
bir üretim girdisi olarak kabul
edilmiştir. ı ıAncak bu modeller önemli
eleştirilerehedef
olmuştur.
Bir
eleştiri
verilerin yetersiz
olduğu yolundadır.
Özellikle
gelişmek
te olan ülkelerde gerekli verileri
toplamanınçok büyük bir
araştırma çabası gerek-tirdiğigörülmektedir.
Ayrıcakamu
harcamalarınınbüyüme üzerinde
çeşitliyollardan
etkili
olduğuve ampirik olarak bu
farklıetkileri
ayırabilmeninson derece güç
olduğubelirtilmektedir. Buna ek olarak
yatırımve cari
harcamalarınınetkisini
ayırmakve
birinin büyüme için daha uygun
olduğukonusunda bir tercihte
bulunmanınmümkün
görülmediği
ifade edilmektedir.12 Nitekim
Devarajan, Swaroop ve Zou
sadece
ge-lişmekte
olan ülkelere
ilişkintoplam kamu
harcamalarıile ekonomik büyüme
arasındaki
ilişkiyi araştıran çalışmalarındacari
harcamalarınpozitif ve istatistiksel olarak
anlamlıbir büyüme etkisi
olduğunu,buna
karşılık, yatırım harcamaları
ile büyüme
arasındanegatif bir ilinti
olduğunuortaya
koymuşlardır.13
Sözü geçen
araştırmada,bu bölümde
açıklanacak çalışmalarınaksine, tek bir kamu
harcamasıkalemi
değil (altyapı harcamaları),toplam kamu
karcamalarıve
bileşimininekonomik büyüme
oranıüzerindeki etkileri
incelenmiştir.43
gelişmekteolan ülkeye
ilişkinveriler
21
yıllık(1970- 1990) zaman serisi analizine tabi
tutulmuşancak kamu
yatırımlarıile
ekonomik büyüme
arasında anlamlıbir
ilişki kurulamamıştır. Aynımodel
21
gelişmişülke için
kullanıldığındasonuçlar tersine
dönmüşve genel kabul gören
teorik bilgiler - yani
altyapı yatırımlarınınözel sektör
verimliliğini arttırdığıve
dolayısıyla
ekonomik büyüme üzerinde olumlu etki
yarattığı
-
doğrulanmıştır.Yazarlar,
gelişmekteolan ülkelerin ekonomik büyümesinde
katkıda
bulunan kamu
harcamasının
cari harcamalar
olduğuneticesini
şöyle yorumlamaktadırlar: gelişmek
te olan ülke yönetimleri cari harcamalar
pahasına yatırım harcamalarılehine
kay-naklarınıetkin olmayan bir
şekilde kullanmaktadırlar;genelde verimli olarak kabul
edilen bu harcamalar
aşırımiktarda
kullanıldığında verimsizleşebilmektedirler.Üretim
fonksiyonlarına
getirilen bir
eleştiri
ise
altyapı
ile büyüme
arasındaki
nedensellik
ilişkisini açıkçaortaya
koymadığıve bu nedensellik
ilişkisininiki yönlü
olabileceğidir. Diğerbir
deyişle, altyapı harcamalarıekonomik büyümeye
katkıda bulunabileceğigibi tam tersi de söz konusu olabilmektedir. Zengin ülkeler daha fazla
altyapı yatırımıyapma gücüne sahiptir. Milli gelir
arttıkçaher türlü sermaye
oluşumuna
ayrılabilecektasarruflar da
artmaktadır. Dolayısıylagelir
artışınınbir sonucu
olarak
altyapı yatırımlarınında
artmasımümkündür. 14
11 Üretim fonksiyonu en basit şekliyle Y= f(L, Kp, Kg,) olarak ifade edilmektedir (Y= toplam çıktı, L =
işgücü/işgücü verimliliği, Kp= özel sermaye yatırımları, Kg= kamusal altyapı yatırımları). Maliyet fonksiyonunun genel ifade şekli ise şöyledir: C= C(X, Ki, q, t) (X= çıktı, Ki= kamu yatırımlarından
elde edilen hizmet akımları, q= emek, özel sermaye ve hammadde girdi
fiyatları vektörü, t= teknolo-jik değişim).
12 Jack Diamond, Fiscal Indicators for Economic Growth: An Illusory Search?, IMF Working Paper
(WP/90/76), Washington D.C., 1990, s. 13-14.
13 Shantayanan Devarajan, Vinaya Swaroop and Heng-fu Zou, "The Composition of Public Expenditure
and Economic Growth", Journal of Monetary Economics, 37, 1996, ss.3 l 3-344.
14 Hulten ve Schwab bu nedensellik ilişkisini hoş bir hikaye ile şöyle dile getirmektedirler: Belirli bir bölgedeki leylek sayısının artışı o bölgede doğan çocuk sayısındaki artış ile ilişkilendirilmektedir. Bu
da leyleklerin bebek getirdiği sonucunu desteklemektedir. Oysa ki bu durumun
açıklaması daha
dünyevi nedenlere dayanmaktadır. O bölgede ürün iyi olduğundan aileler daha fazla çocuk yapmış
ve leylekler mevcut üründen yararlanmak için bölgeye akın etmiştir. Charles R. Hulten and Robert M.
Schwab, "Infrastructure Spending: Where Do We Go From Here?", National Tax Journal, Volume 46,
September 1993, s.4.
184
Prof Dr. ismail Özaslan 'a Armağan
Altyapı
ile büyüme
arasındaki ilişkiyi araştıran çalışmalarınbir
kısmıulusal,
bölgesel ve hatta metropoliten alan düzeyinde
gerçekleştirilmiştir.Bir
kısmıise
çeşitli
ülkeleri kapsayan bir analize ( cross-country analysis) sahiptir. Öte yandan
çoğu araştırma
sadece
altyapıyıtemel
alırken,kimisi sadece bir ya da iki kalemini
(örneğin ulaşımya da sadece
karayolları harcamalarını)veri olarak almakta ve
sa-dece bu
yatırımlarınetkilerini incelemektedir.
Bazı araştırmalarise
altyapınınsek-töre! etkilerini
(örneğinimalat sanayii üzerindeki etkilerini) ele
almıştır.Sözü geçen
bu
araştırmaların sayısıçok
fazladırve burada hepsinden söz etmek mümkün
değildir.Bu
çalışmada altyapıve büyüme literatüründe
sık sıkzikredilen en önemli
çalışmalar hakkındabilgi verilecektir.
Ayrıcasözü edilecek bu
çalışmalar yukarıda sayılan araştırma alanlarınıkapsayacak temsili
niteliğesahiptir.
Altyapı
ve ekonomik büyüme yanyana
geldiğindeilk zikredilen David Alan
Aschauer'ın1989 tarihli
çalışmasıdır.ısAschauer'dan önce
altyapı yatırımlarınınekonomik büyüme üzerindeki etkileri
gözardı edilmişve bu tür faktör girdisinin
et-kisi zimni bir
şekilde kalıntıkategorisi içine
hapsedilmiştir.1949- 1985
yıllarınıkap-sayan
Aschauer'ın araştırmasıABD için ulusal düzeyde veriler
kullanılarakgerçek-leştirilmiştir.
Üretim fonksiyonunun
kullanıldığı
bu modelde
altyapı yatırımlarının
katsayısı
0.39 olarak
hesaplanmıştır.Buna göre
altyapı yatırımlarıyüzde 1
oranında arttırıldığındaözel sektör
çıktısıyüzde 0.39
oranında artacaktır.Bu
araştırmayada-yanarak Aschauer
altyapı yatırımlarındaki düşüşün1970
'
li ve 1980'li
yıllardaABD
ekonomisinde görülen
yavaşlamadatemel bir etken
oluşturduğunuiddia
etmiştir.1990
yılındaise Alicia H. Munnell yine ABD için ulusal düzeyde, Aschauer
'
ınkine
benzer bir model kurarak
altyapınınekonomik büyüme üzerindeki etkisini
araştıranampirik bir
çalışma yayınlamıştır.16Munnell bu makalesinde "verimlilik"
tanımları
ve türleri üzerinde
durmuşve ABD'de 1970-80 döneminde görülen
ekonomik
yavaşlamanın
nedenlerini
açıklayabilecek
faktörleri
irdelemiştir. İşgücü
nün yetenek ve deneyimi, demografik
değişiklikler,sermaye birikimindeki
yavaşlama,
çıktıda artışayol açmayan
işçi güvenliğine ilişkindüzenlemeler ve
kirliliğiönle-meye yönelik harcamalar,
araştırmave
geliştirme harcamalarındakiazalma - tüm bu
gelişmeler emeğin verimliliğinin
1948-69 döneminde yüzde 2.5'ten, 1969-87
döne-minde yüzde 1.1.'e
düşüşünü açıklamaktakafi gelmemektedir.
Yapılan araştırmadaemeğin verimliliğindeki
yüzde 1 .4'lük
azalmanınbüyük bir bölümünün (yüzde 1
.
1)
kamu
yatırımı/emek oranındaki düşüşe bağlı olduğutesbit
edilmiştir.Kamu
yatırımlarında
yüzde
1
'lik bir
artışın emeğin verimliliğiniyüzde 0.31-0.39
arttıracağı hesa-planmıştır.Rakamsal
sonuçları açısından bakıldığında Munnell'ınelde
ettiği sonuçların Aschauer'ın çalışmasını desteklediğigörülmektedir.
Munnell bu
çalışmanınhemen
arkasındankamu
yatırımlarınınekonomi
üze-rindeki etkisini ABD'de bu kez bölgeler ve eyaletler düzeyinde ele
almıştır.171970-1988
yılları arasında48 eyalet ve dört bölgeye
ilişkinverilerin
kullanıldığıbu
araştır-15 David Alan Aschauer. "Is Public Expenditure Productive?", Joumal of Monetary Economics, 23 :2,
1989, ss. 177-200.
16 Alicia H. Munnell, "Why Has Productivity Growth Declined? Productivity and Public Investment",
Ncw England Economic Review, January/February 1990, ss.3-22.
17 Alicia H. Munnell, "How Docs Public Infrastructure Affect Rcgional Economic Perfonnancc?", Ncw
Ayşe Giiner
mada da kamu
yatırımlarıüretim fonksiyonunun bir girdisi olarak ele
alınmıştır.Regresyon
sonuçlarıkamu
yatırımları katsayısınıO)
5 olarak
vermiştir.Bu sonuç
Aschauer ve
Munnell'ınulusal verilere dayanarak
gerçekleştirdiklerianaliz
sonuçla-rınınoldukça
altında bulunmaktadır.Kamu
yatırımları karayolları,su ve
kanalizas-yon sistemleri ve
diğer yapıve teçhizat olarak alt bölümlere
ayrıldığındaise en
büyük etkinin
sırasıylakarayolu
ulaşımıve su-kanalizasyon
yatırımlarındankay-naklandığı, diğer
kamu
yatırımlarınınise
(bunların çoğuokul ve hastane
binalarından
oluşmaktadır)özel kesimin üretiminde ölçülebilir nitelikte bir etki
yaratmadığısonucu ortaya
çıkmıştır.Belirlenen dört bölge için ayn
ayrı oluşturulanüretim
fonk-siyonlarındaise girdiler ile
çıktılar arasındaki ilişkibölgeden bölgeye önemli
fark-lılıklar göstermiştir.Bir
başkabölgesel
çalışmaise yine ABD için 1994
yılında yayınlanan NatPinnoi'nin makalesidir
.
ısSözü geçen
araştırmadaüretim fonksiyonundan
yarar-lanılarakkamu
altyapı harcamalarınındört bölge
(kuzeydoğu, ortabatı,güney ve
batıbölgeleri) ve dört sektör (özel sektör
,
imalat sektörü,
tarım-dışı imalat-dışısektör
,
tarımsektörü) üzerindeki etkileri
incelenmiştir.1970-1986
yılları arasında48 eyalet
verileri
kullanılmıştır.Bu tür bir
araştırmanın yararı farklıkamu
yatırımlarının fark-lısanayiler ve bölgeler ile
etkileşiminikavrayabilmenin mümkün
olmasıdır.Böylece
hangi kamu
yatırımlarınınhangi bölgelerde güçlendirilmesi ya da
azaltılması gerek-tiğini,hangi sanayi kolunun bu tür faaliyetlerden en fazla fayda (ya da
kayıp)elde
edebileceğinitesbit etmek mümkündür. Pinnoi'nin
araştırması farklı altyapıhizmet-lerine
farklıbölgelerin ve sanayilerin
farklıtepkiler
verdiği görülmüştür. Çalışmanın bazı sonuçlarını şu şekildeözetlemek mümkündür: Toplam kamu
harcamalarıimalat
ve
tarım-dışı imalat-dışısektörlerinde verimlidir ancak özel sektör ve
tarımsektörü
çıktısındanegatif bir
ilişkisöz konusudur. Su ve kanalizasyon hizmetleri her sektör
için verimli
harcamalardır.Karayollarma
yapılan yatırımlarözel sektör ve
tanın-dışı imalat-dışısektör için verimlidir.
Kuzeydoğuve
ortabatıbölgeleri en çok
ulaşımve
s
u-kanalizasyon
altyapılarından faydalanmaktadır. Ortabatıbölgesinde hakim sanayi
kolu olan
tarımsektörünün ise
ulaşım altyapısınadaha az,
sağlıkve
eğitim yatırım larınaise daha fazla
ihtiyacı bulunmaktadır.Edward M. Bergman ve Daoshan Sun ise Kuzey Carolina'da
altyapınınima-lat sektörü üzerindeki etkilerini
incelemişlerdir.191980'li
yıllarıkapsayan bu
çalışmada
altyapı değişkenleriüretim fonksiyonu içinde
ayrıntılıolarak yer
almış(yollar,
doğalgaz, dijital telefon sistemi,
havayolları, demiryolları, beşeri yatırımlara ilişkin değişkenler... ) ve
bunlarınimalat sektöründeki verimlilik etkileri test
edilmiştir.Bergman ve Sun bu mikroekonomik sektörel analizlerinin sonucunda
altyapınıntoplam olarak
verimliliği arttırdığını ancak farklı kalkınmadüzeyindeki yönetim
bir-imlerinde önemli boyutta
değişiketkiler
gösterdiğiniifade etmektedirler.
Altyapının bazıbölgelerde imalattaki
verimliliği arttırmaktanziyade
azalttığını gözlemlenmiştir. Otoyollarınve
araştırmaüniversitelerinin
kırsalsanayinin
verimliliğinde azaltıcıbir
18 Nat Pinnoi, "Public Infrastructure and Private Production: Mcasuring Relative Contributions", Joumal of Economic Behavior and Organization, 23, 1994, ss. 127- 148.
19 Edward M. Bergman and Daoshan Sun, "Infrastnıcturc and Manufacturing Productivity: Regional Accessibility and Development Level Effects", D.F. Battcn and C. Karlsson (eds.), Infrastructure and the Complexity of Economic Development, Springer, Beri in, 1996, ss. 17-35.