• Sonuç bulunamadı

Yahya Kemal'in Üsküb'ü

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Yahya Kemal'in Üsküb'ü"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

C U M H U R İ Y E T

-llll=imillllIimillllllllllllllllllllllllllimillllllllllllllllll!IIIİIIIIHmilllllllllIIIIIIIIIIII!llllllimillll=llll

i

GÜNÜN K O N U L A R I

|

lllllllllllllllllllllllllllllllllflllllllIIIIIIIIIIIIIllllIII1IIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIHIIt=lIII

Yahya Kemal'in

»

Ü skü b'd e 1392 den 1913 e kadar b i r m illi bu cak y a r a t tık , evliyası ve ef sa n e le r i ile tam 521 sene

kal-Y azan :

Ord. Prof. Dr. A . Süheyl Ünver

1

i

a lm ış la r. B ilm e m ki ne k a d a r du­ ru r? B u n l a r şeh­ re b i r İs tan b u l m anzarası v eriy o r . 1925 de Ü sk ö b e dik. Oradan şimdi çek ilm iş b u lu n u ­

yoruz. F a k a t ahlâk ve âd etlerim izi m ah allin d e bırak tık . O ralard a ne v arsa hâ lâ T ü r k t ü r . T a rihim iz in en bü y ü k kaybı R u m elin d en ç ık ­ m amızdır. Üskü b ve havalisi h â le n bizim değildir, fakat biz o rala ra m ânen bağlıyız So n nesil oradan hicret et ti, ölülerim iz orada k a l ­ dı. B u cihetle h âtıraları içinde y a ­ şıyoruz

G azeteler y a z ıy o r : Ora daki b ü ­ tün e serlerim iz de yıkılm ış . Diğer t a r a f la r , e lb e t t e , zam an la yapılır. F a k a t , bu T ü r k Üskü b bir daha y a p ıla m ıy a c k tır. Ziyanı yok, o bir zaman h a k ik a tti, şimdi hayal ol­ du. B i r gün g elecek, bu dünyada he r şey ha yal olacak. F a k a t, Üs- k ü b ’ün hâlâ ru han bizim o ld uğu­ nu teren n ü m ed ecek, bu sa tırla r d ileyelim ki boş kalm as ın . Onu ka lb lerim iz d ek i yoldan y ü r ü y e re k daima karş ım ızda arıy alım .

B a n a : Haydi, Ü s k ü b ’ü gidip gö­ r e lim !» d eseler »H ayır!» cevab ın ı verirdim . Çü nkü, buna lüzum gör m em . Ne göreceğim, içim d eki Üs­ k ü b ’ü a rtık b u lam ıyacağım . O hal de, sizldre, hay at ında 22 sohbetini tesb it ettiğim aziz Y a h y a K e m a l ’i doğuran ve onu ruhan yetiş tiren Ü s k ü b ’ü bizzat kendisinden m u h ­ telif z a m a n la r d a k i, ifa d eleri ile zabt ettiğim gibi n a k le d e y im :

«B abam , »T ürk» Nişli. • Annem , N akiye Hanım ki, ona R um eli ağ­ zıyla «Nakış Hanım» d erlerd i. Niş yanında «T ürk» V e r a n y a ’lı, ikisi de, b u r a la r ı S ı r b i s t a n ’a geçince Ü skü b'e hicr et ediyor. B u c i h e t ­ le Ü ş k ü b ’de doğdum. Ora da doğ- m asaydm ı yanardım . B u r s a ’.vı pek severim . B an a : « Ü s k ü b ’de mi doğ m ak, B u r s a ’da mı doğmak ister­ din?» d eseler B u r s a ’yı da isterdim. Zira Ü s k ü b ’ün aynı idi, f akat Üs- küb'ü arzu ederdim.

Üsküb B u r s a ’va benzer. Y ıld ı­ rım alm ış ve kur muş, M u rad -ı S â - ni vü cude get irmiş. Hıristiyan o- lan A rn a v u t ve B o şn ak lar a dem ir çivi gibi bir yer lâzım. F a tih le ri K osova m eydan m uh arebesin den üç sene sonra alın ca 1392 de Üs- küb'u onun için kurm uş. Ruhani bir T ü r k şehri ola ra k tesis elm iş, iki tepe üzerinde iki ca m i. Biri Murad-ı Sân i, diğeri Mustafa P a ­

şa. B u rad a kilise den çev rilm iş , o- rada kendinin var.

Oğlu Gazi İs hak B e y ’in Camii, Y a h y a P aşa Camii. S u l a k ve ye­ şillik içinde, T ü r b e , tü rb e, milUi t ü r b e le r ... B ü tü n döğüşmüş insan ların tü rb e le ri. B u k a ğ ılı B a b a , H ayd ar B a b a . 1100 (1688) de Avus­ t u r y a lIla r zabtında şehit düşmüş. D iğ erleri Ç elebi ve M u rad -ı Sân i zamanında’. T e k k e t e k k e , türb e tü rb e. 500 sene ru h a n iy e t le r i al­ tında oturmuşuz. O ka d a r ki, Üs- k ü b ’le B ağdat evliya bo llu ğunda yarışa çık m ışlar. H e r iki t a r a f say mıya ba şlam ış. B it e r mi h iç ! Ni­ h a y e t : «Ya Ü s k ü b ’de ve ya B a ğ ­ d at’ta b ir evliya fazla v eya n o k ­ san am a nere de? Dah a m alû m de­ ğil.» derlerm iş. A k ş a m la r ı y a n ın ­ ca Üskü b m anevi b ir âlem halini alır.

İs h a k Paşa Cam ii yanında doğ­ dum. İbni K e m a l'd e İs h a k iye Med resesinde yet işmiş, Gazi İs hak B e y Amgsyalı b ir adam oluyor.

K o n ya y a nazaran M ev lân â, A n ­ k a r a ’ya nazar an Hacı B a y r a m gibi. B u ra n ın fatihi de bu. Gazi İs h a k B e y , ilk gömülen f atih ler d en Med ­ dah B aba. Nam ına Cam ii ve m ed ­ re sesi var.

«Ecdad» ru hanî ca m iler i K oso va- da vü cude getir m işler. B a y r a m la r , ra m a z a n la r ve k a n d ille r m uaz­ zam.

Ü skü b İs ta nbu l feth ed ilin ce 60 sen elik bir şehir. Ü s k ü b ’e sö ylem iş ler, fetih te yard ım etsin ler diye. F e t ih te n sonra İ s t a n b u l’un im a r ı­ na çalışm ış lar . Üskübî m a h a lle s i­ ni ve çamiini y apm ış la r, Unkapa- nı yanın da. Ü s k ü b ’ü çok se verim . Ç ü nkü çok T ü r k . B enim z ih n iy e t i­ me çok bü yük tesiri var. Annem derdi ki :

—- P eyg a m b er im iz i, sonra S u lta n Murad Efendimizi, sev. Hangi Mu rad, bilm ezdi. Namaz k ıla r k e n : «Bizi bu ra y a getirm işler» diye dua ed erdi. Maksud büyük, olan birin­ ci M u rad ’dır. N apolvon’dan büyük. Napolyon c ü c e ! Üç hüküm darı k a ld ır a r a k K oso va'yı alıv or ve 600 sene ka lıy o r, Ne fatih b u ! Üsküb B ursa'n ın k ü çü k kard eşi, B u r s a ’ ya benzer. C am iler i B ü rs a d a n iyi. Melıib c a m ile r i m ev cu t. Buıılurın n am ü te n ahi evkafı vardı. Şim di

gittim. S ır b is t a n ile dostluk m u a ­ he desi im zalan dı. Ü s k ü b ’de anne­ m in k a b r in i ziy aret ed ey im d e­ dim...»

Y a h y a K e m a l ’in bu konuşm ası­ nı yerin d arlığ ın d an izah ettiği m ucib s eb ep leri ile genişletem e­ dim. Hele, K â m il K ep ecio ğ lu n a ­ mında ta r ih ç i ve arşiv ci b i r dos­ tum, R um elid e bıra k tığ ım ız m e ­ denî ese r le rin b ir d efterin i yap­ mış, b in le r c e ... Onu en stitüm üze hediye et ti, şö yle b ir k a r ış t ır d ım : Ü s k ü b ’de dört m ek tep , üç m ed re­ se, 29 cam i, 9 m escit, 10 tek ke , 4 tü rb e , 8 im a r e t, 2 han , 1 ham am , m üteadd it v a k ıfla r , h e le c iv a r köy lerind e c a m il e r ve zav iy ele r. î - .s im le r iy le ve t a r i h l e r i y l e sırala­

mış.

B ir de E v Jiy a Ç e le b i k a r ı ş t ı n l - sa ve eski res im leri de b u lun up basılsa, B u rs a ka d a r bir ü s k ü b ki­ tabı olur.

Dü nyan ın ve m ah allin g arezk âr t a r ih ç ile ri d e r le r k i : « B iz le r R u­ m eli'd e hiç b i r tesir b ı r a k m a m ı ­ şız. E y t a ra fsız ve doğ ru yu yazan bu günün t a r i h ç i l e r i ! Gidin, gö­ rün, R u m elid e T ü r kü n bıraktığı h a s letlerd en ve içtim ai m e z iy e t­ lerd en başka n e le r v a r ki? B iz o- ralard an çe kild ik. F a k a t m ânen bağlı olduğum uz R um eli bizi hâ­ t ır a la r ı ile hâlâ y a şatm ak ta.

Yüz b in le r c e eski ve yeni Üs- k ü b lü le r e başsa ğlığ ı dilerim . B u ­ gün T ü r k ve M ü slüm an Üskü b de y ıkıldı. F a k a t m aneviyatı g ö n ü lle ­ rimizde y a şa m a k ta d evam ed ecek­ tir. Zira R um elid e 600 sene bizi bu t e s ir le r kor um uştu''.

B i r öğrenci k o ma da

b ul un du

Ayazpaşa S a r a y A rkası sokak 57/9 sayıda otu ran ün iversite öğ­ re ncisi Okşan T an ca, evind e koma h alind e bu lu n m u ş ve A m e rikan h asta n esin e . y a t ır ılm ış tır. 23 yaşın­ daki Okşa nın fazla sinir ilâcı al­ dığı ve bu sebep ten zeh irlen diği an laş ılm ış tır.

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Çalışmamızda tümör çapı ile serum TSH düzeyi arasında her ne kadar istatistiksel olarak anlamlı bir korelasyon saptanmamış olsa da PTK’lı olgulara baktığımızda;

This study aimed to describe chest X-ray (CXR) and thorax computed tomography (CT) findings of chil- dren with confirmed pandemic 2009 influenza A (H1N1) infection, to review

Dökme demirlerde, özellikle lamel grafitli dökme demirlerde fosfor düşük ergime dereceli (954- 982ºC)bir demir- demir fosfor ötektiği olan steadit şeklinde

■ AYAKKABI Saraciye Deri ve Yan Sanayileri Fuarı dün İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Bedrettin Dalan tarafından açıldı. ■ AKSARAY’da Beyaz İnci

Riketta (2005) tarafından 96 kişi üzerinde yapılan pek çok değişken ile örgütsel özdeşleşme arasındaki ilişkinin analiz edildiği çalışma sonucunda

Tavlaya meraklı olanlar burda bulu­ şurlar, belki bir iki el tavla oynarlar, sonra meyhanelerden birine kapağı atarlardı.. Tavla boşuna değil, rakısına

Aşağıdaki grup resimde de, sağdan; Fethi Bey, Afgan J sefiri Ahmet Han, Fevzi Paşa, Mustafa Kemal Paşa vesair zevat görülmektedir... Alttaki grupta, sağdan;

Kısaca uzaktan eğitim, öğrenci sayısının ve eğitime olan talebin artması, küreselleşme ile birlikte meydana gelen iş ve çalışma hayatındaki değişiklikler gibi