• Sonuç bulunamadı

Konya Güneysınır merkez arazi toplulaştırmanın, tarımsal altyapı hizmetlerine etkisi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Konya Güneysınır merkez arazi toplulaştırmanın, tarımsal altyapı hizmetlerine etkisi"

Copied!
43
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

T.C.

SELÇUK ÜNĠVERSĠTESĠ FEN BĠLĠMLERĠ ENSTĠTÜSÜ

KONYA GÜNEYSINIR MERKEZ ARAZĠ TOPLULAġTIRMASININ,TARIMSAL

ALTYAPI HĠZMETLERĠNE ETKĠSĠ AyĢe Nur BASAR

YÜKSEK LĠSANS TEZĠ

Tarımsal Yapılar ve Sulama Anabilim Dalı

Ekim-2016 KONYA Her Hakkı Saklıdır

(2)
(3)
(4)

iii ÖZET

YÜKSEK LĠSANS TEZĠ

KONYA GÜNEYSINIR MERKEZ ARAZĠ TOPLULAġTIRMASININ, TARIMSAL ALTYAPI HĠZMETLERĠNE ETKĠSĠ

AyĢe Nur BASAR

Selçuk Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Tarımsal Yapılar ve Sulama Anabilim Dalı DanıĢman: Prof. Dr. Nizamettin ÇĠFTÇĠ

2016, 37 Sayfa

Bu araştırmada, Konya Güneysınır Merkez İlçede yapılan arazi toplulaştırmasının tarımsal alt yapı hizmetlerine etkisi incelenmiştir.

Araştırma kapsamında arazilerin toplulaştırma öncesi ve sonrası parsel sayıları, parsel büyüklükleri, parsel şekilleri, hisselilik durumu, toplulaştırma oranı, sulama oranı ve ulaşım ağından faydalanma durumları gibi alt yapı hizmetleri mukayese edilmiştir.

Toplulaştırma sonrası parsel sayıları 10884‟ten 4524‟e düşürülerek %58,43 oranında azalma meydana gelmiş, ortalama parsel büyüklükleri 5da‟dan12da‟a çıkarılarak %140 artış sağlanmış, parsel hisselilik oranı %79‟dan %36‟ya düşürülerek %54 azalma sağlanmış, çokgen ve şekilsiz parsel sayısı %27,75‟den %2,54‟e düşürülmüş dikdörtgen şekilli parsel sayısı %65,21‟den %82,71‟e çıkarılmıştır. Toplulaştırma sonrası tüm parsellerin ulaşım ağından faydalanması sağlanmış 20 ha‟lık sulu tarım alanı 100 ha‟a çıkarılarak %400 artış sağlanmıştır. Toplulaştırma alanında yağmurlama sulama projesi uygulanmıştır.

Anahtar Kelimeler:Arazi Toplulaştırması, Toplulaştırma Oranı, Arazi Parçalanması, Parsel Sayısı, Şekilsiz Parsel, Ulaşım Ağı

(5)

iv ABSTRACT

MS THESIS

TIME DEPENDENT SIMULTANEOUS PICK UP AND DELIVERY VEHICLE ROUTING PROBLEM

AyĢe Nur BASAR

THE GRADUATE SCHOOL OF NATURAL AND APPLIED SCIENCEOF SELÇUK UNIVERSITY

THE DEGREE OF MASTER OF SCIENCE IN INDUSTRIAL ENGINEERING Advisor: Prof. Dr. Nizamettin ÇĠFTÇĠ

2016, 37Pages

In this research, effect of land consolidation on subsurface agricultural services was studied at Central part of Konya-Güneysınır province. In that regard, number of parcel, parcel size, parcel shape, status of share, consolidation ratio, irrigation ratio and benefit ratio of transportation networks were determined before and after land consolidation. By land consolidation, parcel number reduced from 10884 to 4524 (58.43% reduction). Parcel size increased from 5 da to 12 da(140% increment), status of shared reduced from 79% to 36% (54% reduction), shapeless parcel number reduced from 27.75% to 2.54%, and parcel with rectangular shape increased from 65.21% to 82.71%. Whole parcel had the facility of transportation networks after land consolidation, and irrigated land size increased from 20 ha to 100 ha with 400% increment. Sprinkler irrigation system project was performed at land-consolidated areas.

Key Words: Land consolidation, Consolidation Ratio, Land Fragmentation, Number of Parcel, Shapeless Parcel, Transportation Network

(6)

v ÖNSÖZ

Tarım alanlarında verimliliğin artması ve ekonomikliğin sağlanmasında en önemli alt yapı tedbirlerinin başında arazi toplulaştırması gelmektedir. Günümüzde arazi toplulaştırma çalışmaları çok yönlü olarak uygulanmakta ve alt yapı hizmetlerinin hepsi toplulaştırma ile bir bütün olarak yapılmaktadır. Bu uygulamayla hem rantabl işletmeciliğe uygun olmayacak şekilde dağılmış, şekilleri bozulmuş, parsel büyüklükleri küçülmüş araziler birleştirilmekte, hem de sulama- drenaj projeleri, yol ağı, tesviye, kırsal elektrifikasyon gibi kültürteknik hizmetler götürülmektedir.

Bu araştırmada Konya-Güneysınır-Merkez‟de uygulanan toplulaştırma projesinin toplulaştırma öncesi ve sonrasında parsel şekil ve boyutları, yol uzunlukları ve sulama oranları karşılaştırılmalı olarak incelenmiştir.

Bu araştırmanın yüksek lisans tezi olarak planlanıp, yürütülmesi ve sonuçlarının değerlendirmesinde her zaman yardımını ve desteğini esirgemeyen danışman hocam Sayın Prof. Dr. Nizamettin ÇİFTÇİ‟ ye, Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölümündeki değerli hocalarıma, Konya İl Tarım Müdürlüğü Tarımsal Altyapı ve Değerlendirme şubede her türlü bilgi yardımında bulunan başta Sayın Orhan ÖZÇALIK‟ a, Harun ŞİMŞİR‟ e, Hikmet KEÇECİ‟ ye ve Oğuz ÖNAL‟a,her zaman yanımda olup manevi desteğiyle beni onurlandıran sevgili eşim, meslektaşım Sayın Abdullah BASAR‟a, canım oğluma ve değerli aileme desteklerinden dolayı teşekkürü borç bilirim.

Ayşe Nur BASAR KONYA-2016

(7)

vi ĠÇĠNDEKĠLER ÖZET ... iii ABSTRACT ... iv ÖNSÖZ ... v ĠÇĠNDEKĠLER ... vi 1. GĠRĠġ ... 1

1.1. Basit arazi düzenlemesi (sınır düzeltmesi) ... 5

1.2. Karşılıklı anlaşma ile parsel değişimi ... 5

1.3. Arazi birleştirilmesi ... 5

1.4. Çok yönlü arazi toplulaştırması ... 5

1.5. Arazi toplulaştırmanın safhaları ... 6

1.6. Toplulaştırmanın faydaları ... 7

1.7. Türkiye‟de Arazi Toplulaştırma Uygulamaları ... 7

2. KAYNAK ARAġTIRMASI ... 9 3. MATERYAL VE YÖNTEM ... 13 3.1. Materyal ... 13 3.1.1. Coğrafik konumu ... 13 3.1.2Toprak ve su kaynakları ... 14 3.1.3 İklim yapısı ... 15 3.1.4 Mülkiyet durumu ... 15 3.2. Yöntem ... 16

4. ARAġTIRMA SONUÇLARI VE TARTIġMA ... 19

4.1. Toplulaştırmanın Parsel Sayısı ve Alan Kayıplarına Etkisi ... 19

4.2. Arazi Toplulaştırmanın Parsel Şekli ve Boyutlarına Etkisi ... 24

4.3. Toplulaştırmanın Ulaşım Şebekesine Etkisi ... 26

4.4. Toplulaştırmanın Drenaj Şebekesine Etkisi ... 29

4.5. Toplulaştırma Sonrası Sulu Tarım ve Sulama Şebekesi ... 29

5. ÖNERĠLER ... 32

KAYNAKLAR ... 34

(8)

1. GĠRĠġ

Günümüzde toplumların karşılaşmış olduğu en temel sorunlardan birisi hızla artan nüfus ve nüfusun sağlıklı besleme sorunudur. Beslenme sorunu özellikle az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde, çok daha büyük ölçektedir. Açlık veya yetersiz beslenme tüm dünya toplumlarının ve politikalarının temel gündemini oluşturmaktadır.

Tarım ve tarıma dayalı sanayi ekonominin temel sektörlerindendir. Sürdürülebilir bir tarımsal kalkınmanın sağlanabilmesi, önemli ölçüde tarımsal yapının iyileştirilmesini; tarımsal yapının iyileştirilmesi ise arazi mülkiyet ve yönetim sisteminin yeniden düzenlenmesini zorunlu kılmaktır. Artan nüfusa rağmen tarım arazilerinin nüfus artışına paralel olarak artırılması mümkün olmadığına göre, mevcut arazilerin daha akılcı ve rantabl kullanım yollarının aranması, artan gıda ihtiyacını karşılayabilecek en temel çözüm olarak görülmektedir.

Tarımda verimliliği sağlayacak faktörlerin en önemlileri; iyi ve sürdürülebilir toprak hazırlığı, uygun alet ve makinelerin kullanımı, tohumluk seçimi, tekniğine uygun sulama planlaması ile birlikte toprak ve su kaynaklarının geliştirilmesi ve tarımsal yapının ıslahı gelmektedir. Kısacası iyi tarım uygulamaları politikalarını gündeme getirmektedir.

Tarımsal yapı denince, işletmelerin büyüklüğü ve parsel sayıları, arazilerin tarımsal alt yapı hizmetlerinden faydalanma durumu, arazi tasarruf sistemi, kiracılık, tarımsal kredi, vergi, pazarlama ve devlet tarafından tarımsal nüfusa sağlanan araştırma, eğitim ve teknik yardım gibi çeşitli hizmetler bütünü anlaşılmaktadır (Manavbaşı, 2012).

Tarımsal yapının bozulması verim üzerine olumsuz etki yaptığı gibi bazı durumlarda verim artırıcı önlemlerin alınmasını da güçleştirmekte, maliyetlerin yükselmesine sebep olmaktadır (Takka, 1993).

Günümüzde kentlerde yaşayanlar ile kırsal alanda yaşayanlar arasında ortaya çıkan ekonomik ve sosyal farklılıkları ortadan kaldırmak için tarımsal politikalar anlamında birçok çalışma yapılmaktadır. Bu çalışmaların başındatarımsal üretimi artırmak için gerekli tedbirler ve teşviklerin alınarak tarım kesiminde yaşayanların gelir seviyesini yükseltmektir. Tarımda verimliliğin artırılması ise tarım teknolojisinin seviyesi, tarımda kullanılan tohum, gübre, ilaç, sulama v.b. girdilerin miktarı, kalitesi ve

(9)

nihayet tarımsal bünye ile ilgili yakından ilgilidir (Aksöz, 1969). Bu faktörler içerisinde tarımsal altyapı ve bünye ile ilgili eksiklik ve aksaklıklar, verim üzerinde olumsuz etki yaptığı gibi, çoğu kez verimi artırıcı diğer tedbirlerin alınmasını da güçleştirip üretim maliyetlerinin yükselmesine sebep olur. Bu nedenle tarımsal kalkınmada altyapı ve bünyenin ıslahı öncelikli bir sorun olmaktadır (Tekinel ve Çevik, 1972).

Arazi varlığı ve mülkiyet durumu, işletme şekli ve yapısı, parsel sayıları ve şekilleri, tarımsal altyapı hizmetlerinin varlığı tarımsal yapının belli başlı unsurlarıdır. Bunlardan arazi parçalanması, tarımda makineleşme ve teknoloji kullanımının artması ile birlikte giderek önem kazanmaktadır.

Çiftçi arazilerinin birden fazla parçaya bölünmüş olarak birbirinden ayrı yerlere düzensiz şekilde dağılmaları sonucunda, belirli bir tarım alanındaki arazilerin çok sayıda küçük parsellere ayrılmasına “arazi parçalanması” denir (Kara, 1980).

Arazi parçalanmasını ortaya çıkaran sebepler arasında; tarımsal nüfus yoğunluğu, tarım arazilerinin miras yoluyla bölünmesinde çok özel hukuki kısıtlamaların olmaması, toplu köy hayatı, işletmelerdeki yetersiz sermaye, tarım dışı fiziki tesislerin inşası, arazinin tasarruf şekli ve arazi dağıtım şekli sayılabilir (Takka, 1993).

Arazilerin işletme sahipleri arasında birbirine devri, alım ve satımında herhangi bir sınırlamanın bulunmaması da parçalanmayı artıran sebepler arasındadır. Arazi sahiplerinin arazilerini serbest olarak başkalarına satabilmeleri ve arazinin varisler arasında bölünmesi de parçalanmayı artırmaktadır. Ticaret ve sanayinin fazla gelişmediği tarım ülkelerinde toprak en önemli sermaye araçlarından birisidir. Tarım sektöründeki işletmeler tasarruflarını araziye yatırmak isterler. Ancak çiftçilerin satın alma gücü büyük arazi parçalarını satın almaya uygun olmadığından ve satıcı da bütün arazisini satmak istemediğinden araziler parçalara bölünerek alınıp satılmaktadır. Parçalanmanın sebeplerinden birisi de sermaye eksikliğidir. Yeterli sermaye birikimi bulunmayan ve uygun ödeme şartlarıyla kredi kullanamayan çiftçiler tek çare olarak arazinin varisler arasında bölünmesini ve alım-satım yapılmasını görmektedir. Bu uygulamalarda parçalanmaya yol açmaktadır. Tarım ile doğrudan doğruya ilgisi bulunmayan karayolu, demiryolu, binalar, milli parklar ve oyun sahaları gibi fiziki yapılar parçalanmaya yol açan diğer bir etkendir.

Ülkemizde parçalanmaya etki eden diğer sebeplerden birisi de, arazilerin kiracılık ve ortakçılıkla işletilmesidir. Gerek büyük işletmelerde gerekse küçük işletmelerde işletme sahibi tarlasını kiraya veya ortağa vermektedir. Kiracı veya

(10)

ortakçılar parsellerin tamamında veya muhtelif kısımları üzerinde tarım yapmaya mecbur tutulduğundan arazilerin parçalanmasına sebep olmaktadır.

Bir tarım alanında arazi parçalılığının artması, yani bir işletmedeki parsel sayısının çoğalması ve parsel alanlarının küçülmesi sonucunda, kullanılabilir tarım arazisi azalır. Parsel sayısının artmasıyla bir takım kayıplar ortaya çıktığından, işletmenin sahip olduğu brüt alan ile gerçekten üretim yapılan net alan arasındaki fark büyür. Doğrudan üretim alanını ilgilendiren bu kayıplar, sınır kayıpları, ulaşım ve kanal şebekesinin sebep olduğu kayıplar ile uzak ve küçük, parsellerin boş bırakılmasıyla meydana gelen kayıplar olarak ele alınır.

Tarımda üretim alanları sınırlı olduğundan, artan nüfusun gıda ihtiyacı tarım ürünlerinin artışı ile sağlanabilir. Bir işletmeye ait arazilerin parçalı ve dağınık oluşu üretim artışını büyük ölçüde azaltmaktadır. Bu engelin ortadan kaldırılması için parçalı ve dağınık arazilerin belirli kriterlere göre birleştirilmesi gerekmektedir.

Türkiye‟de ki tarım arazilerinin parçalanma durumlarındaki değişim zaman boyutunda Çizelge 1.1. de gösterilmiştir. Çizelge 1.1 incelendiğinde Türkiye‟deki tarım işletmeleri küçük ve çok sayıda parçalı arazilerden oluştuğu görülmektedir. Bunun en önemli nedeni Medeni Kanun‟da yer alan miras hükümlerinin neden olduğu toprak paylaşımının sonucu ülkemizdeki tarım işletmelerinin bütünlüğü korunamamış ve araziler giderek daha küçük parsellere ve işletmelere ayrılmıştır.

Tarım arazilerinde çeşitli nedenlerle parçalılık her geçen gün daha da artmakta ve tarımsal işletmeler, ekonomik işletme büyüklüklerini koruyamamaktadır. Bu durum tarımsal faaliyetlerin uygun bir şekilde yapılmasını engellemekte ve verimliliği arttırıcı tedbirlerin alınmasını da güçleştirmektedir. Yine, Çizelge 1.1‟de görüldüğü gibi tarım işletmeleri genellikle çok parçalıdır. 2-3 parçaya ait işletme sayısı 1952 yılında 515 000, 1980 yılında ise 930 000, 1990 yılında ise 1 139 000‟e yükselirken 2001 yılında 1 119 000‟e düştüğü gözlenmektedir. 6-9 ve 10 parçadan fazla işletmelerin sayısında 1980 yılında artış gözlenirken 1990 ve 2001 sayımlarında düşüş gözlenmektedir.

(11)

Çizelge1.1 Ülkemizde tarım arazilerinin parçalanma durumu(Arıcı ve Akkaya Aslan, 2010)

Tarımsal alandan elde edilen verimin artırılması bu alanda yapılacak reformlar ve düzenlemeler sayesinde istenilen düzeye ulaştırılabilir. Tarım alanlarında gerçekleştirilmesi gereken reformların başında; arazi parçalanmalarının önlenmesi, parçalanmış tarım arazilerinin optimum şekilde kullanılmasını sağlamak amacı ile birleştirilmesi ile sağlanabilir (Akkurt, 2003).

Tarım işletmelerinde küçük parçalar halinde dağılmış ve şekilleri bozulmuş arazilerin, üretim ve verimliliği artıracak şekilde birleştirilmesine arazi toplulaştırması denilmektedir. Arazi toplulaştırması en basit anlamıyla bu şekilde tanımlanabilir ki, buna dar anlamda arazi toplulaştırması da denilmektedir.

İlk uygulamaları, kenarları uygun olmayan parsellerde sınır düzenlemesi, yapılan arazi toplulaştırmasının kapsamı zamanla gittikçe genişlemiştir. Günümüzde kültürteknik tedbirler denilen tarımsal yollar, sulama ve drenaj şebekeleri, arazi ıslahı ve tesviyesi, kırsal yerleşim yeri planlaması gibi tarım sektöründeki tüm altyapı tesisleri ile üretim artırıcı diğer tedbir ve planlamaların hepsi arazi toplulaştırma çalışmaları içinde ele alınmaktadır. Bu şekilde yapılan arazi toplulaştırmasına “çok yönlü arazi toplulaştırması” veya “geniş anlamda arazi toplulaştırması” denir. Çok yönlü arazi toplulaştırmasını (Kara, 1980), şu şekilde tanımlamıştır: Tarımda üretimin artırılması ve tarım sektörünün geliştirilmesi amacıyla, tarımsal yerleşme birimlerinde kişi ve işletmelere ait olup küçük parseller halinde birden fazla parçaya bölünmüş ve değişik yerlere dağılmış veya elverişsiz biçimde şekillenmiş arazilerin modern tarım işletmeciliği esaslarına göre ve kültürteknik hizmetlerin geliştirilmesine en uygun bir biçimde birleştirilmesi, şekillendirilmesi ve düzenlenmesine “Arazi Toplulaştırması” denir.

Gerek basit şekliyle gerekse çok yönlü şekliyle uygulansın, arazi toplulaştırmasının hedefi daha az zaman, işgücü ve sermaye kullanarak, teknolojik

Parça sayısı 1952 1980 1990 2001 İşletme sayısı(100 0 adet) Dağılım (%) İşletme sayısı(1000 adet) Dağılım (%) İşletme sayısı(100 0 adet) Dağılım (%) İşletme sayısı(1000 adet) Dağılım(%) 1 125 6 335 10 578 14 589 20 2-3 515 23 930 26 1139 29 1119 37 4-5 525 23 795 22 904 23 614 20 6-9 596 26 790 22 760 19 485 16 10+ 513 23 700 20 586 15 214 7 TOPLAM 2274 100 3550 100 3967 100 3022 100

(12)

üretim faktörlerinden en iyi şekliyle faydalanıp, tarımsal üretimi ve tarım işletmelerinin verimliliğini artırarak sürekli kılmak, kırsal kesimdeki nüfusun hayat standardını yükseltmektir.

Arazi toplulaştırması günümüzde en gelişmiş uygulama şeklini alıncaya kadar birçok aşamadan geçmiştir. Bu açıdan değerlendirildiğinde arazi toplulaştırması sınır düzeltmesi, karşılıklı anlaşma ile parsel değişimi, arazi birleştirilmesi ve çok yönlü arazi toplulaştırması olmak üzere dört şekilde yapılır (Kara, 1980).

1.1. Basit arazi düzenlemesi (sınır düzeltmesi)

Büyüklük açısından yeterli olup, şekil olarak düzensiz olan parsellerin sınırları, komşu parsel sahipleri ile anlaşma yapılarak düzeltilir. Girintili, çıkıntılı ve eğri olan sınırlar düzgün hatlar haline getirilerek düzgün parsel boyutları elde edilmeye çalışılır. Bu gibi düzenlemeler genellikle resmiyet kazanmaz, kişiler kendi aralarında özel olarak anlaşarak yaparlar (Kara, 1980).

1.2. Karşılıklı anlaşma ile parsel değişimi

Bazı çiftçiler, birden fazla yerde parsel komşusu olabilirler. Bu çiftçiler diğer çiftçilerle uygun olan parsellerini kendi aralarında anlaşarak değiştirirler. Toprak değeri, parsel alanı gibi farklılıklarda uyuşma, tamamen arazi sahipleri arasındaki anlaşmaya bağlıdır (Kara, 1980).

1.3. Arazi birleştirilmesi

Tarım alanındaki tüm altyapı tesislerinin düzenlenmesi yerine, yalnızca parçalanması küçülmüş ve birbirinden uzak yerlere dağılmış işletme arazilerinin uygun olanlarının bir araya getirilmesi esasına dayanır (Kara, 1980).

1.4. Çok yönlü arazi toplulaştırması

Bugün geniş anlamda arazi toplulaştırası olarak da bilinen ve tarım sektöründeki yapısal düzenlemeyi bütün yönleriyle ele alan toplulaştırma şeklidir.

Arazi toplulaştırma yapılınca, arazi parçalanmasının tarım işletmelerine ve tarımsal üretime olumsuz etkileri ortadan kalkar; tarım sektöründe üretim artışı sağlanır, kırsal kesimde hayat standardı yükselir (Kara, 1980).

(13)

1.5. Arazi toplulaştırmanın safhaları

Arazi toplulaştırması safhaları aşağıdaki gibi ifade edilebilir (Kara, 1980).

1. Toplulaştırma alanlarındaki tüm tarlaların ve çiftçilerin mülkiyet bilgilerinin temin edilmesi,

2. Tapu kütüğü, kadastro paftası ve arazideki miktar ve ölçülerdeki tüm uyumsuzluklar giderilmesi ve bilgilerin güncelleşmesi,

3. Mevcut arazi kullanım durumunun, tarım arazileri sınırlarının vesabit tesislerin belirlenmesi,

4. Toprak haritalarının temin edilmesi veya yoksa oluşturulması,

5. Teknik bir ekip ile arazi sahipleri ve mülki idarecilerin de katılımı ile kurulanderecelendirme komisyonu ile tüm arazilerin derecelendirme haritaları çıkarılması,

6. Yeni yol, sulama ve drenaj ağına uyumlu, blok (ada) planlamasınınhazırlanması, 7. Arazi sahiplerinin toplulaştırma sonrasında tarlalarını nerede istediklerineilişkin tercihlerinin alınması,

8. Yeni parselasyon planlarının yapılması,

9. Yeni parselasyon planlaması ve yeni mülkiyet listelerinin mahallinde asılmak suretiyle ilan edilmesi,

10. Yeni planlamaya ilişkin varsa parsel sahiplerinin itirazlarının incelenmesi veyeniyapılan planlamanınilan edilmesi,

11. Kesinleşen yeni planlamanın kadastroca tescil edilerek yeni tapuların oluşturulması, 12. Yeni tapuların ve parsellerin yeni parsel sahiplerine teslim edilmesi olarak özetlenebilir.

(14)

1.6. Toplulaştırmanın faydaları

Çok yönlü arazi toplulaştırmasının sağladığı faydalar şöyle sıralanabilir (Kara 1980):

1-Parsel sınır uzunluğunda azalma olduğundan net arazi kullanma alanı artar. Parsel sınırları sabit beton köşe kazıkları ile işaretlendiğinden sınır girişimleri önlenir,

2-Bütün parsellere ulaşım sağlanır. Parsel sayısı azaldığı için, işletme merkezinin parsellere olan toplam uzaklığı azalır.

3-Sulama-kurutma tesislerinin kurulması kolaylaşır; toplam kanal uzunluğu azalacağından yatırım giderleri azalır. Sulama metotlarının uygulanması kolaylaşır, 4-Arazi toplulaştırması üretimi artırıcı yatırımları teşvik eder,

5-Parseller birleştirilip, yol-su şebekesi ve diğer altyapı tesislerine kavuşturulduğu ve ayrıca düzgün şekiller aldığı için değer artışı kazanır,

6-Parsellerin korunmasında kullanılan malzemeden tasarruf sağlanır, 7-Proje sahasında sosyal huzur sağlanır ve yeni yerleşim kolaylaşır,

8-Bütün bunların sonucunda teknolojik üretim faktörlerini uygulama imanları artar, tarım sektöründe verimlilik ve üretim artışı sağlanır.

1.7. Türkiye’de Arazi Toplulaştırma Uygulamaları

Türkiye‟de arazi toplulaştırma çalışmaları, ilk olarak 1961 yılında Konya‟da 131 ha‟lık alanda, 1962‟de ise 190 ha‟lık alanda tüzüksüz olarak uygulanmıştır. Antalya Bölgesi‟nde Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) ve Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım teşkilatı (FAO)‟nın 1964 yılında ortaklaşa yürüttükleri proje ile 135 ha‟lık alan toplulaştırılmış, böylece 1996 yılına kadar toplam 1300 ha‟lık alanda 5 proje tamamlanmıştır (Kara, 1980).

Toplulaştırma çalışmalarının tüzüksüz olarak yürümeyeceği anlaşılarak Medeni Kanun kapsamında ilk tüzük 1966‟da çıkarılmış; bu tüzükle 1973‟e kadar 46 proje kapsamında 30227 ha alan toplulaştırılmıştır. Daha sonra 1973‟de çıkarın Tarım ve Toprak Reformu Kanunu içinde ele alınan tüzük, 1978 yılında kanunla birlikte iptal edilmiş, 1978-1979 yılları arasında ilk çıkarılan tüzük doğrultusunda çalışmalar yürütülmüştür. Böylelikle 1974-1978 yılları arasında 21 proje ile 16 131 ha alan, 1979 yılında ise 7 proje ile 4 491 ha alan toplulaştırılmıştır. Günümüzde de geçerliliğini koruyan Arazi Toplulaştırma Tüzüğü 1979 yılında çıkarılmış, 1993 yılına kadar bu tüzükle 97 proje kapsamında 67 303 ha alan toplulaştırılmıştır.

(15)

Türkiye‟de ki toplulaştırma miktarı Tarım Reformu‟nun kayıtlarına göre 1961-2002 yılları arasında 450 000 ha, 2003-2014 yılları arasında 4 532 785 ha olmak üzere toplam 4 982 785 ha alanda toplulaştırma çalışmaları tamamlanmıştır (Anonim, 2016b).

Konya‟da ilk arazi toplulaştırma çalışması 1961 yılında Çumra Karkın kasabasında gerçekleştirilmiştir. 2010-2016 yılları arasında ilde yapılan arazi toplulaştırma miktarı 31 100 hektardır. Halen birçok projede devam etmektedir. Devam eden 21 proje ile birlikte 500 000 ha alanda toplulaştırma çalışması yapılmış olacaktır (Anonim, 2016b).

Bu araştıranın amacı Konya ili Güneysınır Merkez ilçesinin arazi toplulaştırmasının kültür teknik hizmetlerine olan etkisini araştırmaktır. Çalışma 5 bölümden meydana gelmiştir.

Giriş bölümünde konu ile ilgili genel bilgiler verilmiş, toplulaştırmanın amacı ve önemi açıklanmış, ikinci bölümde arazi toplulaştırma çalışmalarıyla ilgili bilgiler verilmiş, üçüncü bölümde araştırmanın materyal ve metodu açıklanmış, dördüncü bölümde çalışma alanındaki arazi toplulaştırmasının uygulama safhaları, toplulaştırma sonrası kültürteknik hizmetlerine etkileri açıklanmış ve beşinci bölümde elde edilen veriler ışığında öneriler yapılmıştır. Tezin son kısmında çalışmada kullanılan kaynaklar verilmiştir.

(16)

2. KAYNAK ARAġTIRMASI

Çevik (1974), Konya iline bağlı Çumra ilçesinin Karkın Köyünde yürüttüğü çalışmasıyla; toplulaştırma ile tarla içi drenaj kanal uzunluğunda %16 oranında bir artış gerçekleştiğini, buna karşılık beton kaplama tarla içi sulama kanallarının uzunluğunda %21, tarla içi yol şebekesinde %29, tarla arkı prizleri sayısında %44, dikenli tel ihtiyacında %77, kazık ihtiyacında %62 oranında azalma olduğunu belirlemiştir.

Girgin (1982), doğrusal programlama tekniklerinin özel bir türü olan ulaşım modelinin, işletme-blok ya da işletme-parsel uzaklığını kısaltmak suretiyle işletme ekonomisini geliştirmeye yönelik arazi toplulaştırması çalışmalarında uygulanmasını araştırmıştır.

Kara (1984), sulama şebekelerinde sulama oranı, arazi parçalanması, şebeke yoğunluğu ve Türkiye‟deki durumu inceleyen bir araştırmada Erzincan-Güllüce toplulaştırma sahasında hem şebeke yoğunluğunu artırmak hem de toplulaştırma yapmak suretiyle su alabilen parsel oranının %55‟ten %85‟e yükseldiği sonucuna varmıştır.

Niewkoop (1988) Bursa, İzmir ve Aydın‟da yapılan arazi gözlemlerinde tarla içi su dağıtım şebekesi, tarla drenleri, yollar, arazi tesviyesi, yeniden arazi tahsisi ve arazi toplulaştırmasını da kapsayan uygun tarla içi geliştirme çalışmalarının yokluğu, Devlet Sulama Şebekelerinde sulama oranı düşüklüğünün ana nedeni olduğunu belirlemiştir. Bu nedenle uygun tarla içi geliştirme programıyla birlikte düşünülecek arazi toplulaştırmasının, Türkiye‟de sulama sistemlerinin verimi üzerinde, dolayısıyla toprak ve su kaynaklarının değerlendirilmesinde olumlu bir etkisinin olacağı sonucuna varılmıştır.

Takka (1988), arazi toplulaştırması konulu bir araştırmasında Balıkesir-Sındırgı-İbiller köyünde uygulanan arazi toplulaştırması ile sulama sisteminden yararlanma oranının %19‟dan %83.5‟e ve drenaj sisteminden yararlanma oranının %33.4‟den %100‟e çıktığını belirlemiştir. Aynı araştırıcı, Tokat-Erbaa-Çalkara arazi toplulaştırması projesinde; toplulaştırmasız eski durumda sulama sisteminden yararlanma oranının %100‟e ulaştığını belirlemiştir.

Çelebi ve Kara (1989) Karaman ovasındaki bazı toplulaştırma projelerinde arazi toplulaştırmasının kültürteknik hizmetlerine etkisi üzerinde durmuşlardır. Elde ettikleri sonuçlara göre 6500 hektar sahada toplulaştırmadan önce 229 km olan kanalet uzunluğu, toplulaştırma ile 159 km‟ye düşürülmüş ve kanalet boyunda %30.6, sifonda

(17)

ortalama %83, dönüş yapısında %79 oranında azalma sağlandığını belirtmişlerdir. Ayrıca çalışma alanındaki parsellerde kanal uzunluğunda ortalama %30.6 azalma sağlanırken, kanallardan doğrudan faydalanma oranının %100‟e ulaştığı sonucuna varmışlardır.

Çelebi ve Kara (1989), Karaman ovasındaki bazı toplulaştırma projelerinde arazi toplulaştırmasının kültürteknik hizmetlerine etkisi üzerinde durmuşlardır. Elde ettikleri sonuçlara göre 6500 hektar sahada toplulaştırmadan önce 229 km olan kanalet uzunluğu, toplulaştırma ile 159 km‟ye düşürülmüş ve kanalet boyunda %30.6, sifonda ortalama %83, dönüş yapısında %79 oranında azalma sağlandığını belirtmişlerdir. Ayrıca çalışma alanındaki parsellerde kanal uzunluğunda ortalama %30.6 azalma sağlanırken, kanallardan doğrudan faydalanma oranının %100‟e ulaştığı sonucuna varmışlardır.

Arıcı ve Demir (1996), Arazi toplulaştırmasıyla bir taraftan tarım arazisinin yeniden şekillenmesi gerçekleşirken, öte yandan yeni bir mülkiyet sistemi ve yeni ortak kullanım tesisleri ortaya çıkmaktadır. Arazi toplulaştırma ile üreticilerin mülkiyet hakları korunur ve daha uygun koşullarda çalışmaları sağlanırken, aynı zamanda yöre çiftçisi ve kamu yararına olan tarla içi yolları, sulama ve drenaj sistemi, köy yerleşim yerinin yenilenmesi, arazi tesviyesi vb. diğer faaliyetlerin de etkin bir biçimde gerçekleşmesi mümkün olmaktadır.

Akgül ve Uçar (1998), Isparta ili sulanan tarım arazilerinde arazi parçalanması ve arazi kullanımı üzerine yaptıkları bir çalışmada, Isparta‟da sulanan alanların ortalama parsel büyüklüğünün 0,270 ha olduğunu ve bu oranın il genelindeki ortalama parsel büyüklüğünden (0,424 ha ) daha küçük olduğunu, parsel büyüklüğü ile sulama oranı arasında önemli pozitif (r=0753) bir ilişki olduğunu belirlemişlerdir.

Şahin (2001), Çumra‟daki bazı arazi toplulaştırma projelerinde toprak tuzluluğundan kaynaklanan arazi değerlendirme sorunlarını incelemiştir. Çalışmasında toprak etütleri ve derecelendirmenin arazi değerlendirmesinde etkili olan faktörlerin ıslahından sonra yapılmasının daha uygun olacağını tespit etmiştir.

Kızılaslan ve Almus (2002), Tokat-Zile-Güzelbeyli kasabasında uygulanan arazi toplulaştırmasını çiftçilerin benimsemesini etkileyen sosyo-ekonomik faktörlerin belirlenmesi üzerine yaptıkları araştırmalarında, çiftçilerin toplulaştırmayı benimsemelerinde sosyal katılım düzeyi ve arazi toplulaştırması bilinç düzeyinin etkili olduğunu saptamışlardır. Ekonomik anlamda daha ileri düzeyde olan çiftçiler arazi

(18)

toplulaştırması gibi ekonomik ve sosyal refahı geliştirecek etkinliklere daha fazla eğilimli olduklarının altını çizmişlerdir.

İşcan (2003), arazi toplulaştırması yazılımı için algoritma geliştirilmesine yönelik yaptığı çalışmasında mevcut mevzuat kapsamında arazi toplulaştırması uygulamalarında kullanılacak algoritmalar geliştirmiştir.

Uçar ve ark. (2003), Konya-Çumra ilçesinin bazı köylerinde arazi toplulaştırmasının tarımsal alt yapı hizmetlerine etkisini araştırdıkları bir çalışmada arazi toplulaştırması ile parsel sayısının %17 ile %45 arasında azaldığını, çokgen parsel sayısının %1 e düştüğünü, yol ve kanal ağından faydalanan parsel sayısının %100‟e ulaştığını belirtmişlerdir.

Köseoğlu ve Gündoğdu (2004), arazi toplulaştırma planlama çalışmalarında uzaktan algılama tekniklerinden yararlanma olanaklarını inceledikleri çalışmalarında, arazi kullanım durumu, yerleşim yeri ve sabit tesisler, ana sulama ve drenaj kanalı ile ana yolları uydu görüntüsü üzerinden belirlemişlerdir.

Çalışkan ve Ünal (2005), Menemen ovası sulama şebekesinin arazi toplulaştırması öncesi ve sonrası durumunu değerlendirdikleri çalışmalarında, Menemen Ovasına hizmet veren Sol Sahil Sulama şebekesinin tersiyer kanal düzeyinde arazi toplulaştırmasıöncesi ve sonrası yapısal durumunu ve yeterliliğini araştırmışlardır. Toplulaştırma sonrasında, bazı tersiyerlerin kesitlerinin trapezden elips kesite dönüştürüldüğü, ancak bazı tersiyerlerin su dağıtım kapasitelerinin yetersiz olduğu saptanmıştır.

Çay ve ark. (2005), yaptıkları çalışmada ülkemizde arazi toplulaştırma çalışmalarının daha iyi sonuç verebilmesi için bir an önce gerekli yasal düzenlemelerin tamamlanması gerektiğini ortaya koymuşlardır. Arazi toplulaştırma kanun tasarısı 3083 sayılı sulama alanlarında arazi düzenlemesine dair tarım reformu kanunu, hazineye ait tarım arazilerinin satışı ile ilgili kanun, köy yerleşim alanı uygulama kanunu, toprak koruma kanun tasarısı ve mera kanunu ile birlikte ele alınarak hukuki düzenlemelerin yapılmasının yerinde olacağını belirtmişlerdir.

Altıntaş (2006), Tokat ili Erbaa ovasında arazi toplulaştırması yapılmış alanlardaki tarım işletmelerinin ekonomik analizinin ve optimum üretim planlarının belirlenmesi üzerine yaptığı çalışmasında, planlamaya gereken önemin verilmesiyle, kaynak kullanım etkiliğinin yanı sıra gelir artışı da sağlanacağını tespit etmiştir.

Aktaş ve ark. (2006), Adana ili Karataş ilçesi Yemişli Köyü‟nde arazi toplulaştırması kararını etkileyen sosyo-ekonomik faktörlerin belirlenmesi üzerine

(19)

yaptıkları çalışmalarında, çiftçilerin toplulaştırma kararına etki edebilecek değişkenleri 5 ana faktör altında açıklamışlardır. Bunlar sırasıyla; çiftçinin temel özellikleri, sosyal katılım, çevresel ilişkiler ve yaşam standardı, gelişmiş tarım teknoloji benimseme ve aile içi otorite şeklidir. Elde edilen bu faktörler göz önüne alınarak toplulaştırma kararlarının hızlandırılabileceğini belirtmişlerdir.

Uçar ve Kara (2006), Isparta-Atabey sulama şebekesinde arazi toplulaştırmasının sekonder kanal düzeyinde su iletim ve su dağıtım performansına etkisini belirledikleri çalışmalarında, 1999 yılı Temmuz ayında Y-3 ve T-2 sekonder kanallarında su iletim kayıpları, yeterlilik, etkinlik, güvenilirlik, su dağıtım performans oranları ve sulama oranlarını belirlemişlerdir. Arazi toplulaştırması yapılan Y-3 sekonder kanalında su iletim kaybı, sulama oranı, yeterlilik, etkinlik ve güvenilirlik oranları sırasıyla %6.75, %52, %1.61, %0.61 ve %1.7 olarak ve toplulaştırma yapılmayan T-2 sekonderinde ise bu değerleri sırasıyla %7.62, %25, %2.13, %0.47 ve %3.20 şeklinde tespit etmişlerdir.

Göçmen (2012), toplu yağmurlama sulamada arazi toplulaştırmasının sistem debisi ve maliyet unsurları üzerine etkisini inceleyerek, toplulaştırmasız ve toplulaştırmalı duruma göre planlanan her iki sulama sistemini, bireysel sistemler açısından karşılaştırmış ve toplulaştırmalı durumda toplulaştırmasıza göre sulama işçiliği masrafı %41 ve yıllık toplam masraf %17 azaldığını belirlemiştir. Su dağıtım ağında ise; toplulaştırmalı durumda keşif bedeli, tesis masrafı ve yatırım masrafı %20, yıllık sabit masraf ve yıllık bakım-onarım masrafı %21 ve toplam masraf toplulaştırmasız duruma göre %11 oranında daha düşük olduğunu tespit etmiştir.

Yaman (2012), Sivas ili Ulaş ilçesi Hürriyet Köyü‟nde gerçekleştirilmiş olan arazi toplulaştırma çalışmasının etkinliğini incelemiştir. Toplulaştırma öncesi ve sonrasındaki durumu karşılaştırarak toplulaştırma oranının %12 olduğunu, ortalama parsel büyüklüğünün ise 16.79 hektardan 19 hektara yükseldiğini belirlemiştir.

(20)

3. MATERYAL VE YÖNTEM

Bu bölümde çalışmada kullanılan materyal ve yöntemler hakkında bilgiler verilmiştir.

3.1. Materyal

Bu çalışma; Konya ili Güneysınır ilçesi merkez arazilerde uygulanan arazi toplulaştırması proje alanında yürütülmüştür. Proje sahasının büyüklüğü 5950 ha. dır. Bu sahada 11 250 parsel mevcuttur. Kadastronun yapıldığı tarihten günümüze kadar geçen süre içerisinde resmi olmayan bölünmeler sonucu araziler parçalanmıştır. Kadastronun yapıldığı tarihte tutulan kayıtlara göre ortalama parsel büyüklüğü 5950/11250=0.52 hektardır (Anonim, 2013a).

3.1.1. Coğrafik konumu

Güneysınır ilçesi Konya il merkezine 70 km uzaklıkta bulunmaktadır. İlçenin büyük bir bölümü dağlıktır. Daha önce Bozkır'a bağlı olan İlçe 1955 yılında Çumra'ya ait Karasınır ve Güneybağ (Elmasun) kasabaları haline getirilmiştir. Bu iki kasaba 9 Mayıs 1990 tarihinde birleştirilerek Güneysınır İlçesi'ni oluşturmaktadır. Güneybağ ve Karasınır ise İlçenin iki mahallesini oluşturmuştur Yüzölçümü 395 km2

olan Güneysınır ilçesinin nüfusu 11 286 ve rakımı ise 1100 m‟dir(Anonim, 2016c).

Büyük bir bölümü dağlık olan ilçede karasal iklim hüküm sürmekte yüksek alanlarda da ormanlık alanlar görülmektedir. Araştırma bölgesinin coğrafik konumu Şekil 3.1‟de verilmiştir.

(21)

Şekil 3.1. Araştırma alanının coğrafik konumu

3.1.2 Toprak ve su kaynakları

Proje sahası düz ve düze yakın olup, eğim %0-4 arasında değişmektedir. Profil olarak derin-çok derin, hafif derecede erozyona maruz, genelde orta-ağır bünyeli geçirgenlikleri yavaş, orta yavaş ve hızlı olan kireçli tuzsuz topraklardır.

Proje sahasının büyük bir bölümünde hububat tarımı yapılmaktadır. Sulu tarım yapılan alanlarda şeker pancarı, baklagiller, hububat ve endüstri bitkileri münavebesi de söz konusudur. Proje alanı içerisinde 33 adet derin kuyu mevcuttur. Bu kuyulardan 14 tanesi 1978 ve 1979 yıllarında uygulanan projelerle sulama hizmeti vermektedir. Planlama aşamasında mevcut kanallar olduğu gibi korunarak mümkün olabildiğince blok ve parsel planlamasına uydurulacaktır. Geriye kalan 19 adet kuyu ise çiftçiler tarafından açılan toprak arklarla sulama hizmeti vermektedir. Proje kapsamında bu kuyulardan elde edilen su (540 L/s), yağmurlama sulama şebekesi ile sulamada kullanılacaktır. Proje kapsamında yerüstü su kaynakları yeterli değildir. Bu nedenle yeraltı su kaynakları kullanılacaktır. Proje öncesi 20 ha sulanan alan mevcuttur. Bu alanın %25‟inde şeker pancarı, %20‟sinde fasulye, %25‟inde hububat ve %30‟unda da diğer çapa bitkileri ekimi yapılmaktadır (Anonim, 2013b).

(22)

3.1.3 İklim yapısı

Güneysınır ilçesi iklim yapısında, genellikle karasal iklim etkileri görülmektedir. Kış aylarında kar olarak görülen yağışlar, bahar aylarında yağmur olarak görülmektedir. Yazlar sıcak ve kurak, kışlar soğuk ve yağışlı geçmektedir. Yıllık yağış 448 mm, yıllık buharlaşma 1189 mm, ortalama nispi nem %67 ve ortalama sıcaklık 11oC‟dir(Anonim, 2016d).

Çizelge 3.1. Proje alanında uzun yıllar içinde gerçekleşen ortalama değerler(Anonim, 2016a) Ocak Şubat Mart Nisan Mayıs Haziran Temmuz Ağustos Eylül Ekim Kasım Aralık Uzun Yıllar İçinde Gerçekleşen Ortalama Değerler (1950 - 2015)

Ortalama Sıcaklık (°C) 0.0 1.4 5.7 11.0 15.7 20.1 23.6 23.1 18.6 12.4 6.1 1.7 Ortalama En Yüksek Sıcaklık (°C) 4.8 7.1 11.9 17.5 22.3 26.7 30.2 30.1 26.1 19.9 12.9 6.6 Ortalama En Düşük Sıcaklık (°C) -3.9 -3.2 0.1 4.5 8.7 12.8 16.1 15.7 11.2 6.0 0.8 -2.3 Ortalama Güneşlenme Süresi (saat) 3.2 4.4 6.7 7.1 9.0 10.4 11.4 11.2 9.4 7.2 5.2 3.1 Ortalama Yağışlı Gün Sayısı 9.7 8.5 9.0 9.3 10.7 6.8 2.3 1.6 3.0 6.2 6.7 9.7 Aylık Toplam Yağış Miktarı Ortalaması (kg/m2) 35.8 27.9 28.0 32.0 43.5 24.8 6.5 5.3 11.7 30.0 31.9 41.3 3.1.4 Mülkiyet durumu

Proje sahasının tamamından Kadastro geçmiştir. Kadastro gören parseller; şahıslara, kasaba tüzel kişiliğine, maliye hazinesine ve meraya kayıtlıdır. Araştırma alanında toplulaştırma öncesi alan değişimlerine göre toplam 11 250 adet parsel bulunmaktadır. Araştırma alanındaki toplulaştırmadan önceki alan değişimleri Çizelge 3.2‟de görülmektedir.

(23)

Çizelge 3.2 Araştırma alanında toplulaştırma öncesi parsellerin alan değişimi

Alan (m2) Parsel Sayısı Oran (%)

0 - 5000 7860 69,87 5000 - 10000 2485 22,08 10000 - 20000 707 6,28 20000 - 30000 138 1,23 30000 - 40000 56 0,50 40000 - 50000 2 0,02 50000 < 2 0,02 TOPLAM 11250 100

Çizelge 3.2‟de görüldüğü üzere 5000 m2ve daha küçük olan parsellerin sayısı 7860, 5000 m2ile 10 000 m2 arasındaki parsel sayısı 2485 ve 50 000 m2‟ den büyük parsellerin sayısı ise 2‟dir.

3.2. Yöntem

Araştırmaya konu olan sahadaki arazi toplulaştırmanın tarımsal alt yapıya olan etkisinin araştırılmasında; arazilerin parçalılık durumları, parsel büyüklükleri, yol ve ulaşım durumları, ortalama işletme büyüklükleri, arazilerin sulama şebekesinden yararlanma durumları araştırılmıştır. Bu amaçla araştırma sahasındaki toplulaştırma öncesi ve sonrası mülkiyet haritaları, parsel büyüklükleri, arazi kullanım haritaları ve sulama şebekesi haritası incelenmiştir. Çalışmada kullanılan bazı arazi toplulaştırma kriterleri aşağıda açıklanmıştır.

Araştırma alanında uygulanan arazi toplulaştırma projesi Konya Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü Tarımsal Alt Yapı Şubesi tarafından 27.04.2006 tarihinde işe başlamış olup 07.05.2010 tarihinde tamamlanmıştır. Projenin yağmurlama projesi Konya İl Özel İdaresi Kırsal Kalkınma Şubesi tarafından yapılmıştır. Arazi toplulaştırmasının yeni parselasyon planı Türkiye‟deki arazi toplulaştırma projelerinde sıkça kullanılan “Netcad” isimli bilgisayar programı ile yapılmıştır. Araştırmada 1/5000 ölçekli standart topoğrafikkadastral harita paftaları kullanılmıştır. Bu paftalar dikkate alınarak Tapu Sicil Müdürlüğü tapu kayıtlarına göre malikler ve mülkiyet listeleri yapılmıştır.

(24)

Toplulaştırma öncesi mülkiyet durumunu gösteren haritalar bilgisayar ortamında sayısallaştırılmış Nettop ve Netcad bilgisayar programı yardımı ile parselasyon planları hazırlanmış hem eski mülkiyet durumları hem de yeni dağıtım planı aynı paftada gösterilmiştir.

Proje sahasına ait toprak etütleri Mülga İl Özel İdaresi Kırsal Kalkınma Şubesi tarafından yapılmıştır.

Proje sahasında derecelendirme çalışmaları İl Özel İdaresi Kırsal Kalkınma Şubesi teknik elemanları tarafından toplulaştırmada uygulanan toprak değerlendirme kriterleri esas alınarak yapılmıştır. Derecelendirme sonuçlarına göre parsel endeksleri 20 ile 88 arasında değişmektedir. Parsel endekslerinin gruplandırılmasıyla 11 farklı arazi derecesi elde edilmiştir. Araştırma alanındaki parsel derecelendirmeleri Şekil 3.2 de verilmiştir.

(25)

Toplulaştırma öncesi ve sonrası mülkiyet listeleri sonuçları değerlendirilerek işletmeler ve parsel adetleri alanlarına göre sınıflandırılmış proje alanındaki toplulaştırmanın parsel sayılarına ve alanlarına etkileri karşılaştırılmıştır. Toplulaştırma sonrası sulama şebekesinden ve yoldan faydalanan parsel durumları toplulaştırma sonrası belirlenen yeni dağıtım haritalarından (1/5000 ölçekli) belirlenmiştir. Proje alanında drenaj sorunu görülmediğinden toplulaştırma sonrası drenaj şebekesi projede uygulanmamıştır.

(26)

4. ARAŞTIRMA SONUÇLARI VE TARTIŞMA

Çalışmaya konu olan Konya Güneysınır Merkez İlçesinde yapılan arazi toplulaştırmanın tarımsal alt yapıya olan etkileri aşağıda alt başlıklar halinde incelenmiştir.

4.1. ToplulaĢtırmanın Parsel Sayısı ve Alan Kayıplarına Etkisi

Tarım arazilerinde verimliliği etkileyen en önemli fiziksel sorunların başında bir işletmeye ait arazilerin çok sayıda parçalı ve küçük parseller halinde olmasıdır. Arazilerin parçalı ve dağınık olması işletmeye ait arazilerin işletme merkezine uzak olmasına sebep olmaktadır. Özellikle ülkemizdeki köy yerleşim yapısının “toplu yerleşim‟‟ şeklinde olmasından dolayı işletme merkezleriyle arazilerin birbirinden uzak olmasına sebep olmaktadır.

Tarım arazilerinde parsellerin küçülmesi, şekillerinin bozulması sonuç olarak parçalılığın artması tarımsal alt yapı hizmetlerinin bozulmasına, ulaşım güçlüğünün çoğalmasına ve ya ulaşımın mümkün olmamasına, zaman kaybına, ekim-dikim-mücadele gibi hizmetlerin azalmasına, sebep olmaktadır. Bu sebepler tarımda verimliliği azaltmakta, üretim maliyetini yükseltmektedir. Günümüzde arazi toplulaştırma uygulamaları sadece parsel birleştirilmesi veya sınır düzeltmesi şeklinde kalmayıp tarımsal alt yapı hizmetlerinin (sulama-drenaj-ulaşım-arazi tesviyesi vb. ) bir bütün olarak ele alındığı projeler olarak görülmektedir. Araştırma alanındaki toplulaştırma öncesi parsel sayıları Çizelge 4.1‟de toplulaştırma sonrası parsel sayıları değişimleri de Çizelge 4.2‟de verilmiştir. Çizelge 4.1‟den görüleceği gibi toplulaştırma öncesi 0-5 da arasındaki parsel sayıları 7860, oranı % 62.87‟dir. İşletmelerin % 43.42‟inde parsel büyüklükleri 0-5 da arasındadır. Toplulaştırma öncesi 50 da „dan büyük parsel sayısı 2 „dir.

Çizelge 4.2.‟den görüldüğü gibi toplulaştırma öncesi proje kapsamına alınan 10 884 toplam parsel sayısı toplulaştırma sonrası 4524‟e düşmüştür. Parsel sayısındaki azalma %58,43‟tür. Bir başka ifade ile araştırma alanı için toplulaştırma oranı %58,43‟tür. Toplulaştırmayla proje alanındaki hisselilik oranı %79‟dan %36‟ya düşmüştür. Yani %54 azalma meydana gelmiştir

(27)

Araştırma alanında ortalama parsel büyüklüğü 5 da‟dan 12 da‟a yükselmiştir. Parsel büyüklüğü artış oranı %140‟tır. Parsel büyüklüğünün artması parsellerin geometrik şekillerinde tarımsal hizmetlere uygunluğunun bir ölçüsüdür. Parsel büyüklüğü arttıkça işletmeye ait parsel sınır kayıpları da azalmaktadır.

Çizelge 4.1. Araştırma alanındaki toplulaştırma öncesi parsel sayıları

Alan(m2) Parsel sayısı Oran(%) Hisse Sayısı İşletme Sayısı Oran(%)

0-5000 7860 69,87 Tam hisseli 1053 43,42 5000-10000 2485 22,08 2 hisseli 433 17,86 10000-20000 707 6,28 3 hisseli 240 9,89 20000-30000 138 1,23 4 hisseli 140 5,77 30000-40000 56 0,5 5 hisseli 104 4,29 40000-50000 2 0,2 6-9 hisseli 232 9,56

50000< 2 0,2 10 veya daha fazla 223 9,19

TOPLAM 11256* 100 2425 100

*Toplulaştırma uygulamasında 10 884 parsel proje içerisinde değerlendirilmiştir.

Çizelge 4.2. Toplulaştırma sonrası parsel sayı ve büyüklük değişimleri

Toplulaştırma Öncesi Toplulaştırma Sonrası

Parsel Sayısı 10884 4524

Parsel Büyüklüğü (da) 5 12

Hisselik oranı(%) 79 36

Toplulaştırma Oranı(%) - 58

Proje alanı:5600ha

Toplulaştırma sırasında işletmelerin parsel adedi arzu edilen sayıya düşürülememektedir. Bunun nedeni çiftçilerin genellikle farklı derecelendirmedeki arazilerin bir araya getirilmelerini istememeleridir. Bunun başlıca sebebinin de parsel dönüşüm kriterleri hakkında yeterli bilgiye sahip olmamalarıdır. Parçalanmış arazilerde alan kayıplarının en önemli sonuçlarından birisi parsel sınır kayıplarıdır. Parseller küçüldükçe parsel çevre/alan oranı büyür. Büyümeye bağlı olarak alan kayıpları da artmaktadır. Toplulaştırmayla parsel sayılarındaki %54‟lük bir azalma proje alanındaki sınır kayıplarının işletmeler bazında değişmekle birlikte azalmasına sebep olmaktadır.

Araştırma alanının toplulaştırma öncesi parsel durumu Şekil 4.1. de, toplulaştırma sonrası parsel dağılımları Şekil 4.2 de görülmektedir.

(28)
(29)
(30)

Şekil 4.1 ve 4.2 den de görüleceği gibi toplulaştırma sonrasında parsel sayılarında ciddi bir azalma olurken, parsel geometrik şekillerinde dikdörtgen parsellerin çokluğu, şekilsiz parsellerde azalma ve parsel alan büyüklüklerinde de ciddi artışlar meydana gelmiştir.

Araştırma alanında arazilerde parçalılık işletmeler bazında yüksek düzeydedir. Toplulaştırma ile parçalanma bazı işletmelerde % 80 oranında azaltılmıştır. Örnek olması bakımından bazı işletmelerdeki toplulaştırma öncesi ve toplulaştırma sonrası parsel değişimleri Çizelge 4.3. de gösterilmiştir. Çizelgeden görüleceği gibi bazı işletmelerde parsel sayılarındaki azalma % 80 düzeyinde olmuştur.

Çizelge 4.3. Toplulaştırma sonrası bazı örnek işletmelerdeki parsel sayılarında değişimler İşletme

No Adı Soyadı

Toplulaştırma Öncesi Toplulaştırma Sonrası Parsel Sayısı Azalma (%) Parsel Sayısı Alan (m2) Parsel Sayısı Alan (m2) 99 Şerife Akpınar 11 35412,32 2 34880,62 81 104 Ahmet Akyüz 11 25294,76 2 24914,96 81 108 Kenan Akyüz 6 14719,27 1 14498,27 83 110 Mevlüt Akyüz 6 14005,02 1 13794 83 127 Ali Arıcı 16 106376,73 7 104779,52 56 129 Bünyan Arıcı 4 23839,20 1 23481,00 75 134 Mehmet Arıcı 17 107447,58 7 105834,30 58 146 Abdullah Arslan 17 113189,87 5 111490,37 70 148 Ahmet Arslan 4 1566,02 3 1542,50 25 192 Keziban Atak 17 34638,66 4 34118,57 76 226 Hüseyin Avcı 55 196869,78 10 193913,86 81 100 Şerife Akpınar 3 11228.36 1 11059.77 66

Toplulaştırma öncesi 100 nolu işletme sahibi Şerife Akpınar‟a ait 3 parsel toplulaştırma sonrası 1 parsele dönüştürülmüştür (Şekil 4.3).

(31)

Şekil 4.3 Proje alanında örnek çiftçi önceki ve sonraki parsel görünümü

4.2. Arazi Toplulaştırmanın Parsel Şekli ve Boyutlarına Etkisi

Arazi toplulaştırmanın temel amaçlarından birisi de geometrik şekilleri bozuk, üçgen, yamuk ve şekilsiz parsellerin düzgün geometrik şekillere toplulaştırmayla dönüştürülmesidir. Parsel sınır şekilleri düzgün geometriden uzaklaştıkça parsel sınır kayıpları artmakta, sonuçta tarım iş makineleri çalışmalarında dönüşlerden kaynaklanan işlenmeyen alan kayıpları artmaktadır. Aynı şekilde geometrik olarak düzgün olmayan şekilsiz ve küçük parsellerin yol ve sulama ağından faydalanmaları güçleşmekte hatta yok olmaktadır. Yol ağı ve sulama şebekesinden uzak bu tür parsellerde tarımsal faaliyetler güçleşmekte, sonuçta verimlilik azalmakta, maliyet artmaktadır. Toplulaştırmayla bu tür olumsuzlukların minimuma düşürülmesi temel hedeftir.

Araştırma alanında toplulaştırma öncesi ve sonrası parsel durumlarının verildiği Şekil 4.1 ve Şekil 4.2‟deki haritadan görüleceği gibi toplulaştırma öncesi parsellerin çok küçük olduğu geometrik olarak yamuk, üçgen ve şekilsiz parsellerin çoğunlukta olduğu, toplulaştırma ile şekilsiz parsellerin azaldığı, dikdörtgen parsellerin çoğaldığı görülmektedir. Toplulaştırma öncesi ve sonrası parsellerin geometrik şekil dağılımları Çizelge 4.4‟ te görülmektedir.

(32)

Çizelge 4.4 Toplulaştırma öncesi ve sonrası parsellerin geometrik dağılımı

Dikdörtgen Yamuk Üçgen Çokgen ve Şekilsiz

Adet % Adet % Adet % Adet %

ÖNCE 7098 65,21 503 4,62 263 2,42 3020 27,75

SONRA 3742 82,71 620 13,7 47 1,03 115 2,54

Çizelge 4.4‟den görüleceği gibi toplulaştırma öncesi dikdörtgen şeklindeki parsel oran %65,21 iken toplulaştırma sonrasında bu oran %82,71‟e çıkmıştır. Aynı şekilde toplulaştırma öncesi üçgen şekilli parsel oranı %2,42 iken toplulaştırma sonrası 1,03‟e düşürülmüş, şekilsiz veya çokgen parsel oranları da %27,75‟den %2,54‟e düşürülmüştür. Toplulaştırma ile dikdörtgen şekilli parsel oranlarında ciddi artış sağlanmış mümkün oldukça paralellik sağlanarak bloklar içindeki parseller paralel yerleştirilmiştir. Toplulaştırma sonrası çok azda olsa bazı parsellerde dikdörtgen olmayan şekiller söz konusudur. Bunun çeşitli nedenleri olabilmektedir. Bunlardan başlıcaları sınır düzeltmeleri veya sabit tesislerden kaynaklanan sebeplerdir.

Tarımda uygun parsel şeklinin dikdörtgen olduğu kabul edilir. Dikdörtgen şekillerden uzun kenarın (boy) kısa kenarına (en) oranı dikkate alınır. Bu oran Konya bölgesi için 3-4 kabul edilir (Kara 1980). Araştırma bölgesinde toplulaştırma sonrası yeni oluşturulan dikdörtgen parsellerde bu oranlar Çizelge 4.5‟te verilmiştir.

Çizelge 4.5. Dikdörtgen parsellerin boy/en oranındaki değişmeler

Parsel boy/en oranı Toplulaştırmadan sonra

1-3 Adet 610 % 25,99 4-6 Adet 677 % 28,84 7-10 Adet 510 % 21,72 >10 Adet 550 % 23,43

Parsel sayısı toplamı 2347

Parsel boy/en oranı değerlendirmeleri dikdörtgen parsellerde yapılmıştır. Toplulaştırma ile boy/en oranı 1-6 arasında parsel oranı % 54,83 olarak tespit edilmiştir. Parsellerin bloklara yerleştirilmesinde boy/en oranının optimum değerlerde olmasına dikkat edilmiştir. Blok enleri genelde sabit olduğundan parsel boy/en oranında sınırlayıcı faktör blok alanı olmuştur. Örneğin 405 numaralı blokta eni 250 m olup bu bloktaki parsellerin boyuna eşittir. Örneğin bu bloktaki 18 numaralı parselin boy/en oranı 5 iken 6 numaralı parselin boy/en oranı 2,5‟dir. Ortaya çıkan oran farkının nedeni

(33)

18 numaralı parselin alanı 12,5 da, 6 nolu parselin alanının 25da olmasından kaynaklanmaktadır. Bir başka ifade ile aynı bloktaki parsellerde parsel boyları değişmezken parsel enleri değişmektedir.

4.3. Toplulaştırmanın Ulaşım Şebekesine Etkisi

Arazi parçalanması arttıkça birim alana düşen parsel sayısının artışı ile birlikte yolu olmayan, doğrudan ulaşım sağlanamayan parsel sayısı da artar. Bu parçalanma süreci ilerledikçe çok sayıda yolu olmayan parseller grubu ortaya çıkar. Bu tür parsellere ulaşım, komşu diğer parseller üzerinden sağlanır. Bu tür ulaşım da zaman zaman sınır komşuları arasında çeşitli sorunların ortaya çıkmasına sebep olur. Arazi toplulaştırmanın temel amaçlarından biri de bu şekilde parçalanma sonucu yolu olmayan veya yoldan doğrudan faydalanamayan parsellerin yeni oluşturulacak parselasyon sonucunda yoldan faydalanmasını sağlamaktır. Toplulaştırmayla parsel sayısı azaltılırken yol kalitesi artırılmaktadır. Bir işletmeye ait parsel sayısı azaldığından işletme sahibinin yeni oluşan parsellerine gidip gelirken harcadığı zaman verimliliği artmakta, ulaşım amaçlı enerji giderleri azalmaktadır. Araştırma alanının toplulaştırma öncesi ve toplulaştırma sonrası ulaşım şebekesi ağı Çizelge 4.6‟te, toplulaştırma öncesiyle toplulaştırma sonrası yollar mukayesesi ise Çizelge 4.7‟da verilmiştir.

(34)

Çizelge 4.6. Toplulaştırma ile ulaşım şebekesindeki yol uzunlukları YOL NO UZUNLUK (m) YOL NO UZUNLUK (m) YOL NO UZUNLUK (m) 1 1,035.00 30 2,600.00 56 1,030.00 2 1,035.00 31 2,975.00 57 1,275.00 3 1,025.00 32 3,550.00 58 1,375.00 4 1,085.00 33 2,675.00 59 1,775.00 5 1,225.00 34-A 2,500.00 60 1,610.00 6 1,325.00 34-B 3,750.00 61 1,735.00 7 1,700.00 34-C 2,925.00 62 610.00 8 1,575.00 35 850.00 63 2,350.00 9 3,800.00 36 1,085.00 64 2,365.00 10 980.00 37 1,340.00 65 2,340.00 11 1,125.00 38 1,585.00 66 2,325.00 12 1,150.00 39 1,810.00 67 2,400.00 13 1,150.00 40 2,050.00 68 1,835.00 14 1,165.00 41 2,135.00 69 1,375.00 15 1,800.00 42 2,220.00 70 415.00 16 1,150.00 43 2,270.00 71 2,015.00 17 1,750.00 44-A 3,875.00 72 1,990.00 18 1,490.00 44-B 2,875.00 73 1,965.00 19 1,225.00 45 2,040.00 74 1,940.00 20 990.00 46 2,050.00 75 1,920.00 21 1,910.00 47 2,050.00 76 1,900.00 22 1,690.00 48 2,050.00 77 700 23 1,475.00 49 2,050.00 78 1750 24 1,325.00 50 2,050.00 79 1825 25 515.00 51 2,050.00 80 1950 26 765.00 52 2,050.00 81 1965 27 1,925.00 53 2,050.00 82 1925 28 2,390.00 54 1,575.00 83 1930 29 2,515.00 55 1,610.00 84 1875 TOPLAM 157,450.00

(35)

Çizelge 4.7. Toplulaştırma ile ulaşım şebekesindeki değişim

Toplam yol uzunluğu(km) Yol ağı sıklığı(m/ha) Yoldan yararlanan parsel

Adet Oran (%) Toplulaştırmadan önce 90 16,07 5660 52 Toplulaştırmadan sonra 157,45 28,12 4524 100

% Değişim +75 +89,31 Hepsi Hepsi

Çizelge 4.7‟dan görüleceği gibi toplulaştırmadan önce yol uzunluğu 90 km iken toplulaştırma sonrasındaki yol uzunluğu 157,45 km‟ye çıkarılmış ve yol uzunlukları %75 oranında artmıştır. Toplulaştırma öncesi parsellerin % 52‟si yoldan faydalanırken toplulaştırma sonrası yoldan faydalanan parsel sayısı % 100‟e çıkmıştır. Toplulaştırmaöncesi ve sonrası yol ağı Şekil 4.3 da gösterilmiştir. Toplulaştırma ile tüm yollar stabilize hale getirilmiştir. Bu şekilde yol kalitesi artırılmıştır. Stabilize yoldaki ulaşım stabilize olmayan toprak yoldaki ulaşıma göre daha az sürelidir. Bu da ulaşım kalitesini artırdığı gibi enerji giderlerini de azaltmaktadır.

(36)

Şekil 4.3.b Toplulaştırma sonrası ulaşım ağı

4.4. Toplulaştırmanın Drenaj Şebekesine Etkisi

Sulu tarım yapılan alanlarda drenaj sorunu sıkça ortaya çıkmaktadır. Sulama öncesi verimli olan çoğu tarım alanında sulu tarıma geçişten sonra sulama planlamasında ve uygulamalarında yapılan yanlışlıklar sonucu topraklarda drenaj ve tuzluluk sorunu ortaya çıkmakta ürün kalitesi düşmekte ve verimlilik azalmaktadır. Drenaj sorununun ortaya çıkabilmesi için arazi ve toprak şartlarının da drenaj sorununu hızlandıracak nitelikte olması gerekir. Sulama projeleri ile birlikte drenaj projelerinin yapılması ön görülmekte ise de drenaj şebekelerinin maliyeti dikkate alındığında bazı arazi toplulaştırma projelerinde drenaj şebekesine ihtiyaç duyulmamaktadır. Araştırma alanında yapılan etütler sonucu drenaj sorunu görülmediğinden toplulaştırma kapsamında drenaj projesine gerek duyulmamıştır.

4.5. Toplulaştırma Sonrası Sulu Tarım ve Sulama Şebekesi

Arazi toplulaştırmanın temel amaçlarından birisi de toplulaştırma sonrası oluşturulan parsellere sulama şebekesini getirmek, su kaynağının yeterli olduğu ölçüde proje alanındaki arazileri sulamaya açabilmektir. Araştırma alanında toplulaştırma öncesi yaklaşık 20 ha sulu tarım yapılmakta, sulu tarım yapılan alanlardaki bitki paterni

(37)

oranı ise % 25 şeker pancarı, % 20 fasulye, % 25 hububat ve % 30 çapa bitkileridir. Toplulaştırma alanındaki arazilerin tamamı topoğrafik olarak sulamaya müsaittir. Ancak toplulaştırma alanındaki yeraltı su kuyusu debileri toplamı 540 l/s olduğundan 230 ha arazide sulama projesi yapılmıştır. Sulu koşullarda şeker pancarı ekiliş oranı % 25, hububatın %25, endüstri bitkilerinin % 25 ve sebze-meyve, yem bitkileri ekiliş oranı da %25 olarak projelendirilmiştir.

Proje ile sulamaya açılacak alanlarda 1000 da yağmurlama sulama projesi yapılmıştır. Yağmurlama sulama projesinin proje kriterleri Çizelge 4.8-4.10‟da verilmiştir.

Çizelge 4.8 Toplulaştırma alanındaki yağmurlama sulama projesinin proje kriterleri(Anonim, 2016d) Su Kaynağının cinsi

Toprak bünyesi

Kuyu debisi (toplam) (l/s) İnfiltrasyon değeri (mm/h)

Kullanılabilir su tutma kapasitesi(mm/cm) Baz bitkinin kök derinliği (m)

Proje sahası (da) Sulama modülü (l/s/ha)

Başlık yağmurlama hızı(mm/saat) Günlük maksimum sulama süresi(h) Hesaplanan blok boyu (m)

Bitki Su Tüketimi(mm) Etkili Kök Derinliği(D)(cm) %50 Su Tüketilince Sulanacak (Ry)

Kullanılabilir Su Tutma Kapasitesi (Dk)( Mm/Cm) İnfiltrasyon Hızı(Mm/H)

Ortalama Rüzgâr Hızı(km/h) Günde En Çok Sulama Süresi (h) Su Uygulama Randımanı(Ea)(%) Yas Kumlu Killi Tın 540 17,30 1,30 0,9 1000 0,71 9,3 20,00 200,00 7,0 90 0,5 1,30 17,30 4,88 5 0,68

(38)

Çizelge 4.9. Araştırma alanında yağmurlama sulama proje alanı bitki deseni (Anonim, 2016d) Bitki Çeşidi Ekiliş % Alanı (Da) Mevcut Su İhtiyacı (mm) Etkili Yağış (mm) Sulama Suyu İhtiyacı (mm) Hububat 30,00 300 219 150 69 Ş.Pancarı 25,00 250 745 124 621 Patates 20,00 200 542 114 428 Sebze 25,00 250 572 114 458 (TOPLAM) 100,00 1000

Çizelge 4.10. Araştırma alanında yağmurlama sulama projesi toplam sulama suyu ihtiyacı ve sulama aralığı (Anonim, 2016d)

BİTKİ CİNSİ Hububat Şeker Pancarı PATATES SEBZE

Etkili kök derinliği(cm) 60 90 75 60

Bir sul.ver.net su der. (mm) 39,0 58,5 48,8 39,0

Günlük maksimum Su tüketimi(mm/gün) 3,7 7,0 6,7 6,9

Sulama aralığı (gün) 11 8 7 6

Su uygulama randımanı (%) 68,00 68,00 68,00 68,00

Bir sulamada verilen toplam su (mm) 57,39 86,08 71,73 57,39

Günlük en az sulama süresi(T) 3 5 4 3

Bitki mevcut net su ihtiyacı(mm) 219,00 745,0 542,0 572,0 Sulama mevsiminde etkili yağış (mm) 150,00 124,0 114,0 114,0 Mevcut netsulamasuyu ihtiyacı(mm) 69,0 621,0 428,0 458,0 Mevcut toplam sulama suyu ihtiyacı(mm) 101,5 913,2 629,4 673,5

Bir mevsimdeki sulama sayısı 2 11 9 12

Proje kriterlerinden görüldüğü üzere projede sulamaya açılan alan 100 ha, su uygulama randımanı % 68 sulama modülü 0,71 l/s/hektardır. Sulama projesi seçilen sulama metodu bitki çeşidi ve toprak şartları dikkate alındığında uygun yapılmıştır. Toplulaştırma öncesi 20 ha olan sulu tarım alanı 100 hektara çıkarılmıştır. Artış % 400‟tür. Sulu tarımdaki alan artışı ile birlikte hem bazı ürünlerde birim alandaki verim miktarı artmış, hem de kuru tarımı yapılmayan şeker pancarı, sebze gibi bazı bitkilerin üretimine de geçilmiştir. Sonuç olarak araştırma alanındaki arazi toplulaştırma sonucu hem sulu tarım alanında artış olmuş hem de bitki deseni çeşitliliği artırılarak verimlilik proje hedeflerine varılmıştır.

(39)

5. ÖNERİLER

Tarım alanlarında verimliliğin artması ve ekonomikliğin sağlanmasında en önemli alt yapı tedbirlerinin başında arazi toplulaştırması gelmektedir. Günümüzde arazi toplulaştırma çalışmaları çok yönlü olarak uygulanmakta ve alt yapı hizmetlerinin hepsi toplulaştırma ile bir bütün olarak yapılmaktadır. Bu uygulamayla hem rantabıl işletmeciliğe uygun olmayacak şekilde dağılmış, şekilleri bozulmuş, parsel büyüklükleri küçülmüş araziler birleştirilmekte, hem de sulama- drenaj projeleri, yol ağı, tesviye, kırsal elektrifikasyon gibi kültürteknik hizmetler götürülmektedir.

Arazi toplulaştırmasıyla işletmelere ait parsel sayıları azalmakta, parsel büyüklükleri artmakta, bozuk şekilli parseller azalmakta, sulama oranı artırılmakta, sulu tarıma geçiş sağlanmakta, tüm parsellerin sulama şebekesinden ve ulaşım ağından faydalanması sağlanmaktadır. Sonuçta verimlilik artırılmaktadır. Arazi toplulaştırmanın bir çok olumlu katkıları olmasına rağmen bu projelerin zor, zaman alıcı ve beraberinde bir çok ortak çalışmaları gerektirmesi uygulamada çeşitli sorunların ortaya çıkmasına sebep olmaktadır. Toplulaştırma ile arazilerin mülkiyetleri değiştiğinden eski ve yeni mülkiyetlerin tespitinde zaman zaman itirazlar meydana gelmekte, itirazların istenilen şekilde değerlendirilmemesi sonucunda çiftçilerin toplulaştırma isteklerini azaltmaktadır.

Toplulaştırma uygulamalarından en önemli sorunların başında tapu kadastro kayıtlarında alanları ile parsel alanlarında farklılıkların olması, isim soyisim değişikliklerinin bulunması, bazı parsellerde çok sayıda mirasçının olması, bazı parsellerin mülkiyetlerinin kime ait olduğunun bilinmemesi ciddi sorunlar doğurmakta toplulaştırma sürecini geciktirmektedir. Bu nedenle Tapu kadastro bilgilerinin güncelleşmesi zorunludur. Ortaya çıkacak sorunların çözümünde özel ihtisas birimleri kurulmalıdır. Aynı şekilde medeni kanunda miras ile ilgili gerekli düzenlemeler yapılmalıdır.

Çiftçilerin geleneksel olarak topraklarına aşırı bağlılıkları ve arazilerini babadan kalma hatıra olarak görmeleri ve üzerinde fiziki yapılarda bulunan bu arazilerinin toplulaştırma ile başka kişilere verilmesini istememelerine yol açmaktadır. Buda toplulaştırma sonunda yeni parsellere itirazlarını artırmaktadır. Bu konuda çiftçiler bilinçlendirilmelidir.

(40)

Tarım arazilerinde alt yapı hizmetlerini (sulama-drenaj, yol yapımı, elektrifikasyon vb) sağlayan kurumların farklı olması bu hizmetlerin bir bütün olarak yürütülüp hizmete sokulmasını geciktirmektedir. Bu gecikmelerinin giderilmesi için kurumlar arasında eşgüdüm sağlanmalı, toplulaştırmada yetkilendirme ve sorumluluk tek kuruma verilmelidir.

Kırsal alandaki nüfusun kademeli olarak azaltılması tarımdaki iş gücü maliyetini azaltacaktır. Nüfus yoğunluğu başka sektörlere kaydırılırsa arazilerin mirasla parçalanması da azaltılacaktır.

Arazi toplulaştırmasında arazi derecelendirmelerinde kullanılan kriterler çiftçilere iyice anlatılmalıdır. Çiftçiler toplulaştırmanın gerekliliği ve önemi konusunda seminer ve yayım hizmetleriyle bilinçlendirilmelidir. Arazi toplulaştırması öncelikli ve zorunlu bir tarım politikası bütünü olarak ele alınıp uygulanmalıdır.

Sonuç olarak; Tarımsal yapının iyileştirilmesi için alınması gereken önlemlerin başında arazi toplulaştırması ile birlikte tarla içi geliştirme hizmetleri olan sulama, drenaj, toprak koruma, arazi tesviyesi ve toprak ıslahı gibi hizmetlerin yerine getirilerek, doğal koşulların tarıma uygun duruma gelmesini sağlamaktır. Çiftçinin eğitimi ve tarım işletmelerinin işletmecilik esaslarına göre rasyonel bir şekilde düzenlenmesi de gerekmektedir.

(41)

KAYNAKLAR

Akgül, M. ve Uçar, Y., 1998, Isparta Yenişarbademli İlçesi Tarım Arazilerinde Parçalanma Sorunu ve Bazı Sonuçları, S.D.Ü. Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi, 1998, 3,1-11.

Akkurt, O., 2003, Arazi Toplulaştırmada Toprak Derecelendirmesi, Ankara Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Tarımsal Yapılar ve Sulama Anabilim Dalı, Yüksek Lisans Dönem Projesi, 102s.

Aksöz, İ., 1969, Türkiye‟de Arazi Toplulaştırmasının Önemi, Topraksu Dergisi (29), 13-15.

Aktaş, E., Bilgili, M. E., Akbay, A. Ö. ve Bal, T., 2006, Adana ili Karataş İlçesi Yemişli Köyünde Arazi Toplulaştırması kararını Etkileyen Sosyo-ekonomik faktörlerin Belirlenmesi, Munich Personal RePEc Archive, MPRA, 8659.

Altıntaş, G., 2006, Tokat ili Erbaa Ovasında Arazi Toplulaştırması Yapılmış Alanlardaki Tarım İşletmelerinin Ekonomik Analizi ve Optimum Üretim

Planlarının Belirlenmesi Üzerine Bir Araştırma, Gaziosmanpaşa Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Tarım Ekonomisi Anabilim Dalı Doktora Tezi, Tokat, 240. Anonim, 2013a, İl Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü, Tarımsal Altyapı ve Arazi

Değerlendirme Şubesi, Konya.

Anonim, 2013b, Mülga İl Özel İdaresi Kırsal Kalkınma Şube Müdürlüğü, Konya. Anonim, 2016a, Meteoroloji Genel Müdürlüğü,

http://www.mgm.gov.tr/veridegerlendirme/il-ve-ilceler-istatistik.aspx?m=KONYA:

Anonim, 2016b, İl Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü, Tarımsal Altyapı ve Arazi Değerlendirme Şubesi, Konya.

Anonim, 2016c, Konya Sanayi Odası, www.kso.org.tr/konya/tr/-ilceler: [25.07.2016]. Anonim, 2016d, Mülga İl Özel İdaresi Kırsal Kalkınma Şube Müdürlüğü, Konya. Arıcı, İ. ve Demir, A. O., 1996, Tarla İçi Geliştirme Hizmetlerinin Kırsal Çevreye

Etkisi, Tarım Çevre İlişkileri Sempozyumu, 13-15 Mayıs, Mersin

Arıcı, İ. ve Akkaya Aslan, Ş. T., 2010, Arazi Toplulaştırma Plan ve Projelemesi,

Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Ders Notları, No.: 105, 205.

Çalışkan, A. D. Ü. ve Ünal, H. B., 2005, Menemen Ovası Sulama Şebekesinin Arazi Toplulaştırması Öncesi ve Sonrası Durumunun Değerlendirilmesi, Ege

Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dergisi, 2005, 42(2), ISSN 1018-8851, 109-120.

Çay, T., Ayten, T., İşcan, F., İnam, Ş. ve Çağla, H., 2005, Konyada Yapılan Arazi Toplulaştırma Projelerinde Uygulama Problemleri, Türkiyede Arazi Toplulaştırma Sempozyumu, Eylül 2005, Konya.

Çelebi, M. ve Kara, M., 1989, Karaman Ovasında Toplulaştırma Alanlarındaki

Parselasyonun Parsel Boyutları ve Kültürteknik Hizmetlerine Etkisi Üzerinde Bir Araştırma, Doktora Tezi, 116, Konya.

Çevik, B., 1974, Konya İli Çumra Karkın Köyünün Kültürteknik Sorunları ve Bu Sorunların Çözümünde Arazi Toplulaştırmanın Yeri ve Önemi Üzerine Bir Araştırma, Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi Yayınları, No:52. Adana. Girgin, İ., 1982, Arazi Toplulaştırmasında En Uygun Parsel Dağılım Deseninin

Saptanması Üzerine Bir Araştırma, Doçentlik Tezi, Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi, Ankara.

Şekil

Şekil 3.1. Araştırma alanının coğrafik konumu
Çizelge 3.1. Proje alanında uzun yıllar içinde gerçekleşen ortalama değerler(Anonim, 2016a)
Çizelge 3.2 Araştırma alanında toplulaştırma öncesi parsellerin alan değişimi  Alan (m 2 )  Parsel Sayısı  Oran (%)
Şekil 3.2 Toplulaştırma alanındaki parsel dereceleri dağılımı
+7

Referanslar

Benzer Belgeler

Bu yazıda, yaygın kas ağrısı ve ani gelişen parapare- zi tablosu ile nöroloji acil ünitesinde görülen, inflamatu- var miyojen hastalıklar, akut gelişen miyelit sendromla-

Yüksek pozitif korelasyon ilişkisi gösteren elementlerin, özellikle ağır metallerin (Al ile Fe, Mg, K, Co, V, Cu, As, Ni, Zn ve Pb arasındaki ilişki; Fe ile Mg, Si, K, Co,

- arazi ıslahı, toprak koruma, sulama, drenaj, arazi tesviyesi ve tarla içi hizmet yolları gibi tarımsal tesislerin yapılarak doğal koşulların tarıma daha uygun

Tarımsal altyapının iyileştirilmesi ise; arazi toplulaştırma aracılığıyla arazilerin yeniden düzenlenmesi, toprak koruma, sulama, drenaj, arazi tesviyesi ve yol gibi

sınıf AKKS’ye sahip tarımsal faaliyet gösterilen arazilerde 2002 yılından itibaren yapılaşma süreci çok hızlı yaşanmış ve tarımsal nitelikli arazilerde % 90

Tarımcı, sulamanın optimum düzeyde gerçekleştirilmesi, sulamaya yönelik ürünün çeşitlendirilmesi (2. ürün yetiştirmeye olanak vermesi gibi) üretimin yeniden

• sulama için drenaj sorunları, toprak bünyesi ve derinliği ile yeraltı. suyunun tuzluluk derecesi

In the present case, the presence of small number of Pan-Cytokeratin-positive epithelial cells and the appearance of scattered keratinous and lymphoblast-like cells did