• Sonuç bulunamadı

Ankara evleri ahşap üzeri kalem işleri

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Ankara evleri ahşap üzeri kalem işleri"

Copied!
100
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

i T.C

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ

SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ

SANAT TARİHİ ANABİLİM DALI

ANKARA EVLERİ AHŞAP ÜZERİ KALEM İŞLERİ

YÜKSEK LİSANS TEZİ

Hasan YAVUZ

Danışman

Prof.Dr. Haşim KARPUZ

(2)

ii T. C.

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü

Bilimsel Etik Sayfası

Öğr

enci

ni

n

Adı Soyadı Hasan YAVUZ

Numarası 114204001016

Ana Bilim / Bilim Dalı Sanat Tarihi / Türk ve İslam Sanatları

Programı Tezli Yüksek Lisans Doktora

Tezin Adı Ankara Evleri Ahşap Üzeri Kalem İşleri

Bu tezin proje safhasından sonuçlanmasına kadarki bütün süreçlerde bilimsel etiğe ve akademik kurallara özenle riayet edildiğini, tez içindeki bütün bilgilerin etik davranış ve akademik kurallar çerçevesinde elde edilerek sunulduğunu, ayrıca tez yazım kurallarına uygun olarak hazırlanan bu çalışmada başkalarının eserlerinden yararlanılması durumunda bilimsel kurallara uygun olarak atıf yapıldığını bildiririm.

Öğrencinin imzası (İmza)

(3)
(4)

iv ÖNSÖZ

Türk toplumunda Evler, daima özelliği olan ve ailecek yaşanılan meskenler olmuşlardır. Dolayısı ile ev içerisinde duygular, görsellikler, estetikler, her zaman ön planda olmuştur ve ev içi süsleme sanatlarına çeşitli dalları ile değişik alanlara yansımıştır.

Tarihi Türk evlerinin tüm özelliklerini yansıtan 17. 18. Ve 19.YüzYıl Ankara Evleri, ahşap ve ahşap üzeri kalem işi süslemeleri ile de Türk ev süslemelerine örnek oluşturmaktadırlar. Ankara evlerinde kalem işleri süslemeleri genelde sofa, dolap ve tavanlarda yoğunlaşmaktadır. Ayrıca dini yapıların ahşap aksamlarında bu tarz süslemelere de rastlanmaktadır.

Türk sanatının içinde önemli bir yer tutan süsleme sanatları içerisinde; Kalem işi, Tezhip, Çini, Ağaç, Maden işleri, Balıkçılık, Taş oymacılığı gibi birçok dalında desenlerdeki motifler genelde hep aynı karakteri taşır.

Geçmiş tarihten başlayarak günümüze kadar gelen bu san’at, zenginliği içerisinde, fırçalarının kıvraklığı, gözlerinin zevki ve emeklerinin hakkı ile uygarlık tarihine imza koymuş olan Türklerin İslamiyet’i kabul etmesi sonucu derin bir ruh zenginliği içerisinde daha da gelişmiş ve laik olduğu seviyeye ulaşmıştır. Lakin ne yazık ki ortaya konulan bu zenginlikler belgelere aksettirilecek tarzda bir batılı hassasiyetiyle günümüze intikal edecek şekilde yazılmaya fırsat bulunulamamıştır. Yazılanların belki de ihmal ve gaflet sonucu kısmen arşivlerimizde bulunmamaktadır. Bu durum karşısında san’at kültüründe yapılacak olan akademik çalışmalar zorda olsa ancak belirli ve kısıtlı imkanlar dahilinde sonuçlara ulaşacak kadar, arşivlerimiz irdelendiğinde ortaya birşeyler çıkması mümkün olabiliyor. Bizde Çalışmalarımızda arşiv tarama ve yerinde tespitler sonucu elimizdeki belge ve bilgilere de dayanarak ahşap kalem işi süsleme sanatının geçmişten günümüze ve özellikle de 17.-18.ve 19.Yüzyıl Ankara Evlerine yansımasını tarihi perspektiften değerlendirerek teknik ve detay içerisinde kaleme aldık.

Tezimizin konusu olan “Eski Ankara Evleri Ahşap Üzeri Kalem İşleri” alan itibarı ile sınırlı olan çalışmamızda, bize yol gösteren ve bilgi veren sayın Danışman Hocam Prof.Dr.Haşim KARPUZ’a keza manevi desteklerini esirgemeyen Prof.Dr.Remzi Duran ve Prof.Dr.Ali Baş’a, Arş. Gör. Ayben Erol’a, Arş. Gör. Coşkun Özdemir’e ilgi ve katkılarından dolayı, teşekkür ediyorum.

(5)

v T. C.

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü

Öğr enci ni n

Adı Soyadı Hasan YAVUZ

Numarası 114204001016

Ana Bilim / Bilim Dalı Sanat Tarihi / Türk ve İslam Sanatları

Programı Tezli Yüksek Lisans Doktora

Tez Danışmanı Prof. Dr. Haşim KARPUZ

Tezin Adı Ankara Evleri Ahşap Üzeri Kalem İşleri

ÖZET

Kalem işi: İnce, kıllı kalem tabir edilen fırçalarla yapılan mimari yapıları nakışlama işlemidir. Bu nakışları yapan kişi “kalemkar”; projeyi hazırlayan kişi de “nakkaş” olarak adlandırılmaktadır.

İnsanoğlu tarih boyunca yaşadığı mekanları süslemiştir. Tez konumuz olan Ankara Evleri Ahşap Üzeri Kalem İşleri Türk evinin süslemesi bakımından büyük öneme sahiptir. Ankara evlerinin sofa ve odalarında dolaplar, tavan göbekleri vb. unsurlar değişik ahşap ve kalem işi motiflerle süslenmiştir.

Büyük bir bölümü Ankara Etnografya Müzesi’nde değişik mekanlara monte edilmiş ve sergilenmekte olan kalem işi süslemeli parçalardır. XVII.- XIX. Yy’a tarihlenen kalem işi süslemeli tavanlar, panolar ve pervazlar üzerinde kalem işi tekniğinde yapılmış geometrik, bitkisel, süslemeli örnekler incelenmiştir. Eski Türk evlerindeki kalem işi süslemeler yeterince korunamamıştır. Bu bakımdan incelenen örneklerin Türk evi kalem işi süslemeleri içerisinde en eski ve özgün örnekler olduğunu söyleyebiliriz.

(6)

vi T. C.

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü

Öğr enci ni n

Adı Soyadı Hasan YAVUZ

Numarası 114204001016

Ana Bilim / Bilim Dalı Sanat Tarihi / Türk ve İslam Sanatları

Programı Tezli Yüksek Lisans Doktora

Tez Danışmanı Prof. Dr. Haşim KARPUZ

Tezin İngilizce Adı Wooden Engraving of Ankara Houses

SUMMARY

Engraving is a embroidery process of architectural buildings with brushes called hairy slim pen. This person is called “kalemkar” and the one who prepares the Project is “Nakkaş”.

Mankind has decorated venues throughout the history. Our thesis topic “Wooden Engravings of Ankara Houses” has great significance in terms of Turkish house decorations. Sofa, rooms’ closet, ceiling centers and etc. is decorated with stenciled motifs and different elements of wooden engraving.

A large part of items are engraved pieces that mounted and displayed in Ankara Ethnography Museum . stenciled ceilings, panels and geometric, floral and specimens, moldings on engraving technique dated to XVII.- XIX. Century, were examined. Engraving decorations in Traditional Turkish houses could not be adequately protected. In this regard, we can say that samples analyzed within engraving decorations of Turkish house is the oldest and original examples.

(7)

vii İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ ... iv ÖZET ... v SUMMARY ... vi 1. GİRİŞ... 1

1.1. Konunun Tanımı, Önemi, Sınırları ... 1

1.2. Ankara’nın Tarihi ve Coğrafyası ... 1

1.3. Ankara Evlerinin Mimari Özellikleri ... 4

1.3.1. Ankara Evlerinin Mimari Özellikleri ... 4

1.3.2. Tarihi Ankara Evleri Tavan Süslemeleri ... 9

1.4. Konu İle İlgili Yapılan Çalışmalar ... 10

1.5. Yöntem ... 11

2. ÖRNEKLER ... 12

2.1. Etnografya Müzesi Müdür Odası Tavanı ... 12

2.2. Etnografya Müzesi Kitaplığı Oda Tavanı:... 16

2.3. Etnografya Müzesi Kitaplığı Oda Tavanı ... 20

2.4. Etnografya Müzesinde Sünnet Odası: ... 22

2.5. Eski Ankara Evinden Tavan Göbeği ... 29

2.6. Ankara Eski Türk Evi Sofa Tavanı ... 34

2.7. Eski Ankara Evi Oda Tavanı ... 35

2.8. Ankara Evinde Sofa Tavanı... 37

2.9. Ankara Evi Oda Tavanı ... 38

2.10. Ankara Evi Sofa Tavanı ... 39

2.11. Ankara Evi Oda Tavanı ... 41

2.12. Ankara Evi Sofa Tavanı ... 43

2.13. Ankara Evi Oda Tavanı ... 46

2.14. Ankara Evi Balkon Tavanı ... 48

2.15. Ankara Evi Balkon Tavanı ... 53

2.16. Ankara Evleri Kalem işi Süslemeli Tavan Pervazları ... 54

2.17. Ankara Evleri Kalem işi Süslemeli Tavan Pervazları ... 55

2.18. Ankara Evleri Kalem işi Süslemeli Tavan Pervazları ... 56

3. GENEL ÖZELLİKLER... 58

3.1. Malzeme ve Teknik ... 58

(8)

viii

3.3. Motifler ... 62

3.3.1. Bitkisel Motifler ... 62

3.3.2. Hayvansal Motifler ... 70

3.3.3. Geometrik ve Sembolik Motifler ... 74

3.3.4. Doğadan Stilize Edilen Motifler: ... 75

4. DEĞERLENDİRME ... 76

5. SONUÇ ... 83

SÖZLÜK ... 86

(9)

1 1. GİRİŞ

1.1. Konunun Tanımı, Önemi, Sınırları

Eski Ankara evleri Türk sivil mimarisi araştırmalarında ilk ele alınan, tanıtılan Türk evi örnekleridir. Türk Yurdu Dergisi’nde hem bazı evler tanıtılmış hem de evlerin ocak tavan gibi unsurları ele alınmıştır1. Ankara evleri çıkma ve saçaklarıyla dikkati çektiği gibi ahşap üzerine kalem işi süslemeleriyle de önemlidir. Ne yazık ki süslemeli mimari parçalar yerinde korunamamış, büyük bir bölümü müzeye taşınarak müzenin muhtelif sergi salonlarına, idari odalarına monte edilmiştir. Türk evinde kalem işi süslemelerin en iyi örneklerini Ankara evlerinde gördüğümüz için bu konuyu tez konusu olarak seçtik.

Tezimizin katalog bölümüne aldığımız örnekler, müzede sergilenen ve depoda bulunan mimari parçaların yanı sıra şu anda asli yerinde bulunan eski Ankara evlerinden de seçilmiştir. Yapılan çalışmalar bölümünde görüleceği gibi Ankara evlerinin günümüze ulaşan örnekleri bir bütün olarak Orhan Cezmi Tuncer2

tarafından ele alınmış ve tanıtılmıştır.

1.2. Ankara’nın Tarihi ve Coğrafyası

Kent merkezindeki ilk yerleşmenin Ankara kalesinin bulunduğu bölge olduğu sanılmaktadır. Sırası ile kentte Hitit, Firig, Kimmer, Lidya, Pers, Makedon, Galat, Roma, Bizans, Arap, Selçuklu ve Osmanlı egemenlikleri olmuştur.

Hitit Çağı ufak yerleşimleri günümüze erişmez. Friglerle (M. Ö. 8.yy) kalıntılar başlar. Özellikle Anıtkabir çevresi, Çiftlik Kavşağındaki (Beştepe) tümülüsler o günlerden olup sayılan yirmiyi bulur. M.Ö. 7.yy’da Lidya, sonra Kimmer, M.Ö. 4.y’da İranlılar, M.Ö 3.y’da ise Galatlar Balkan Yanmadasından gelip yöreye egemen olurlar. M.Ö. l. yy’da Romalılar Küçük Asya’da görülmeye başlar. Antik Dönem Ankara Akrepolü (Tepekent) bugünkü Hacı

1 Mübarek, G., “Ankara Evleri”, Muallimler Birliği Mecmuası, Şubat 1926. 2

Ne yazık ki müzede bulunan kalem işi süslemeli parçaların dışında özgün olarak yerinde korunan çok az örnek bulunmaktadır.

(10)

2

Bayram Camisinin bulunduğu tepeydi. Roma Dönemi Ankarası Augustos Tapınağı ve çevresinde olup Hamam, Tiyatro, Hipodrom, Saray ve Hisan da içeriyordu3

.

İlk Çağda Ankara kalesi, küçük Asya’nın en başta gelen merkezlerinden biriydi. M. S. 1. yy’da gelişip, 2. yy’da en parlak dönemini yaşarken 3. yy’da geriler. Palmyra Kraliçesi Zenobia’nın Ankarayı yıktığı düşünülmektedir. Bu arada pek çok kamu binası ve surları yıkılacak, aynı temeller üzerine daha sonra yeniden kurulacaktır. Ne yazık ki Sasaniler burayı bir kez daha yakıp yıkacaklardır.

M.S. 7. yy’da İslâm akınları başlamasından sonra 1071’de Oğuz Boyları Anadolu’ya girmeye başlar. Danişmendoğlu Emir Gazi ve oğlu Mehmet Gazi’den sonra Ankara, Anadolu Selçuklularının eline geçer ve (1. Mesut 1143) Sultan Alaattin Keykubat günlerinde (1219-36) en parlak günlerini yaşar. Bu dönemde Kızıl Bey Ankara valisi olup, adı günümüzde de yaşamaktadır Ordukent durumunda olan Ankaranın surları onarılır4

.

Orhan Gazi günlerinde ve Oğlu Süleyman Şah, Ankarayı alana dek (1354) bu karmaşa devam edecektir. Ne yazık ki bunu 1402 Çubuk Savaşı yenilgisi izler. Selçuklu döneminde bir uç kenti olan Ankarada, merkezle iletişim zor olduğu için, burdaki konar göçer Oğuz boyları, iç işlerinde oldukça serbest idiler. Cihannuma’da Ankara Yürükânı Kazası olarak geçer ve yerleşik Yörüklerin oturduğunu belirtir5

.

Erken Osmanlı Döneminde 2. Murat’ın Ankarayı imar ettiğini biliyoruz. Fatih Sultan Mehmet burayı yine ordu merkezi konumunda tutmak zorundadır. Gelişme için 16. yy’ı beklemek gerekir. Kanunî Sultan Süleyman burayı Anadolu Eyalet Merkezi yapar. Sonra Kütahya’ya taşınacaktır. Osmanlı Döneminde Ankara, Anadolu Eyaleti Sancak Merkezidir. Kanunî Sultan Süleyman’ın kurduğu bu düzen 2. Mahmut günlerine kadar sürer. Ankara Bozok ve Kayseri Livalarından oluşuyordu. 2. Abdülhamit döneminde Ankara, Yozgat, Kırşehir ve Kayseri sancaklarına dönüşür6

.

Evliya Çelebi kentteki ev sayısını 6000 olarak belirtmiştir. Texier 1835 ‘te kentte 6660 adet ev olduğunu söylemektedir. XIV.Yüzyılda ve XVI.Yüzyıldan XIX Yüzyılın ortalarına kadar Tiftik keçisinin yününden el tezgahlarında dokunan sof ve şalların ihracatı il ekonomisinin temelini oluşturmuştur.

3

Tuncer, O., C., Ankara Evleri, Ankara, 2002, s.1,2,3; 4 Tuncer, O., C., age., , s.1,2,3;

5 Tuncer, O., C., age, s.1,2,3; 6

Tuncer, O., C., age, s.1,2,3; TUĞLACI, P., Osmanlı Şehirleri, İstanbul 1985, s. 358-389; CEZAR, M., Anadolu Öncesi Türklerde Şehir ve Mimarlık, T.C. İş Bankası Kültür Yayınları Basım yeri: İstanbul, 1977.

(11)

3

Tarihi Ankara evleri Türk evlerinin önemli bir parçasıdır. Türk ev tarihi Orta Asya’dan başlamıştır. Göçebe olarak yaşayan Türkler için ideal yaşam biçimi çadırdır. Çadır süslemeleri ve iç düzen ilkeleri ile XX. Yüzyılın başına kadar Türk evi planlarını özellikle, odaların kuruluşunu ve işlevsel özelliklerini etkilemiştir. Geçen Yüzyıllar içerisinde üretim düşmüş ve dokumacılık yok olmuştur. Dolayısıyla Ankara ticaret hayatı da büyük kayba uğramıştır. XIX. yy sonlarına doğru gelişmesinde gerilemeler görülmüştür.

Ankara, Anadolu Yaylası kuzey kesiminde, kendi adıyla anılan ovada, buna karşılık il sınırları ortasında yer alır (26.897 Km2). 40 km kadar doğusunda İdris (1998 m), güneydoğusunda ise çam ve ardıç zenginliğiyle Elmadağı (1855) vardır. Ankara; engebeli kuzey yaka ile, daha kurak ve düz Konya Ovası arasında geçiş bölümünde olup Konyadan sonra Türkiyenin 2. büyük ilidir (28,923 Km2). Dikmen, Çankaya kentin güneyini, Etlik, Keçiören, Bağlum sırtlan kuzeyini sınırlar. Çubuk ve Mürtet en yakın ovalardır. Ankaranın iklimi sert ve kurudur. Poyraz etkili rüzgârıdır. İlde kuzeyden güneye doğru yağış azalır.

Ankara’nın kuzeyi ormanlıktır. Güneye indikçe meşe çalılıklarına dönüşüp tükenir. Vadilerde meyve ve sebze, yamaçlarda bağcılık ve tarım, daha yukarılarda hayvancılık yapılır. Yakın döneme kadar, orman sınırının kentin 100-120 km kadar güneye uzandığı biliniyor. Kalecik ve Keskin bağlan üzüme, şaraba elverişlidir. Buğday üretiminde 2. sıradadır. Sulak alanlarda yulaf ve pirinç yetiştirilir. Armut ve balı ile kedi ve keçisi ünlüdür 7.Bazı maden ocaklarının işletilip kapandığı kalıntılarından anlaşılıyor.

Ankara çok yakın 3 su ile beslenir. Kalenin hemen doğusunda Hatip Çayı, önüne bent yapıldıktan sora Bent Deresi adıyla anılır. Güneyindeki İnce Su, kuzeydoğusundaki Çubuk Çayı, Ak Köprüde birleşerek Ankara Çayı adıyla, eğime uyarak batı yöne akar ve Sakarya Nehrine karışır. Tüm bunlara karşın kent eskilerde içme suyu sıkıntısı çekiyordu. İlerde bu konuya kendi başlığı içinde değineceğiz.

Bu coğrafya zenginliği, üretim bolluğu, hayvancılık, Kalenin çok iyi savunulurluğunun yanında ovayı gözetleme şansı, ana yolların buradan geçmesini sağlamış ve Ankara tarih boyu özlemleri hep üstüne çekmiştir.

(12)

4

1.3. Ankara Evlerinin Mimari Özellikleri

Tarihi Ankara evlerinin mimari ve süsleme özelliklerine girerken Türk San’atının önemli bir bölümünü kapsayan Türk tezyini san’atlarında ki motifler üzerinde genel açıklamalarda bulunduk. Bu açıklamalar ışığında tezimizin asıl konusu olan tarihi Ankara Evlerinin mimari ve süsleme özelliklerini ortaya koymak için önceden yaptığımız bu genel değerlendirmeleri dikkate almak durumundaydık.

1.3.1. Ankara Evlerinin Mimari Özellikleri

XVII , XVIII , XIV. yy Ankara evleri , Türk ev mimarisinin genel özelliklerini yansıtan örneklerdir. Günümüze intikal etmiş eski Ankara evlerinden tam manasıyla ve her yönüyle incelenebilecek ayakta kalmış yapılar yok denecek kadar azdır. Bundan dolayı da önümüzdeki yıllarda incelenecek bir bina olması da mümkün olmayacaktır.

Ankara evleri gelenek iklim ve sosyal hayat şartlarına göre uzun yılların verdiği tecrübeler ile meydana gelmiş plan ve yapı özelliği taşırlar. Ankara evlerinin arsaya yerleşiminde manzara , güneş vaziyeti her zaman dikkate alınarak ön planda tutulmuştur. Yüksek yerlerden evin bir köşesinden Ankara’yı izlemek yapılarda esas alınan istek olmuştur. şehrin topografik durumu Ankara’da yaşayanlara bu imkanı çok defa vermiştir. Bundan dolayı da evin en güzel manzaralı yerine açık sofasını hayat-ı koymuştur. ‘Hayat’ Ankara evlerinin en canlı bir tarafıdır ve avluyla yakından ilgilidir.

Gerçekte tabiat ve toprağa bağlı bir insan olan Ankaralı , bütün bu imkansızlıklara rağmen dar da olsa birkaç ağaç ve yeşilliği olan bir avlu veya küçük bahçeyi planına dahil olmaktan vazgeçmemiş , buna karşılık yapılarda üst katlarda çıkmalarla genişlemek imkanını aramıştır. Eve , doğrudan doğruya değil bir avlu üzerinden girilir. Ev ise bu avlu etrafında kendini gösterir. Ankara’da evler çatıları birbirlerine değecek şekilde daracık sokaklar üzerine yerleştirilmişlerdir. Genellikle iki katlıdır. Alt katlarda ağır , depo ve kiler bulunur. Bu katlarda bodrumlu asma odalar da bulunmaktadır. Mutfak ve gusülhane ( banyo ) bu kattadır. Tuvalet bu katta veya avlunun uygun bir bölümünde yer almıştır. Üst kat ikamet bölümlerine ayrılmıştır. Üst katta ahşap asma merdivenlerle genellikle üstü kapalı bir terasa veya divanhane denilen sofaya çıkılır. Balkon ve sofa bahçeyi veya sokağı görecek şekilde planlanır. Bazı evlerde , teras veya sofanın bir bölümünde yüksekçe yapılmış seyragah veya

(13)

5

zigah denilen birimler bulunmaktadır. Seyregah veya taraçalar evi üst taraftan kuşatılmış şekliyle de görülür. Sütunlu taraçalarda başlıklar arası açıklıklar düz , bazılarında da kemerlidir. Kaideler arasında ya bir alçak duvar veya parmaklık bulunmaktadır.8

‘Seyregah’ denilen kısım evin bir köşesinde , genellikle dışarı tarafından evin duvarına bitişik, etrafı açık, üstü kapalı oda şeklinde bir yerdir.

Ankara evlerinde kirişlerin birer ucu içerdeki bölmelere isnat ederek birbirleri üzerine merdiven gibi kademe kademe konulmuş ve alt kat duvarına nazaran bir çıkıntı meydana getirilmiştir. Bu çıkıntı , sokaktan yer kazanmak dolayısıyla üst katın sahasını genişletmek amacıyla yapılmıştır.9

Şekil ve tezyinat bakımından en güzel odalar üst katta bulunmaktadır. Buralarda misafir odaları , özel toplantı odaları ve yatak odaları vardır. Misafir odalarının genelinde kapıdan girince parmaklıkla döşemeden ayrılmış bir yer vardır ki burası uşakların ev sahibi veya misafirden emir almak için durdukları yerdir. Buraya Saffi - Naal derler.10 Bir kısım odalarda Camii’lerde gördüğümüz mahvellerden mülhem olarak yapılmış yerler vardır. Buradan odanın içine delikler açılmış , kafesler konulmuştur. Sebebi ise yapılacak dini ayinlere (namaz , mevlid) gibi kadınlarında iştirak ve istifadelerini temin içindir. Odaların içinde sabit bir ocağın bulunması Ankara evlerinin mimari özelliklerindendir. Bir çok evlerde bu ocakların yanlarında küçük küçük hücreler bulunur ki bunlara tembel deliği denilmektedir. Yine bazı evlerde kapının yanında bir büyük hücre , bunun etrafında diğer küçük hücreler bulunur , genellikle büyük hücreye siyah ayna , küçüklere de sürahi yada bardak konulur. Ocak duvarı ile iki yan duvar kenarında sedirler bulunur. Sedirler evle beraber inşa edilmiş olup hareketsizdirler. Odaların genelinde bir çok işlevi olan gömme dolap ve hücre gözleri bulunmaktadır.11

Duvarlarda terek denilen raf şeklinde kornişler de bulunur.

Ankara’lı , berrak güneşin doğuşunu görmek istediği için yatak odasının doğuda olmasını tercih eder. Güney istikameti de onun için sıcak yaz aylarında dik gelen güneş ışınlarına karşı saçakla mani olabildiği için uygunluk göstermektedir. İklimi sert olan Ankara’nın kışları soğuk , yazları sıcaktır. Evler bu bakımdan daima iki bölüm halindedir. Kalın duvarları ve ufak pencereleri ile kapalı kışlık kısım , ince duvarlı ( ahşap ) havadar serin ve yazlık kısımdır. Kışlık odalar genellikle alt kat yada asma katlarda olur. Yazlık kısımlar ise tamamen üst katta olur. Kış odalarının altı genellikle bodrumdur. Bu iki bölüm Ankara evlerinde o kadar bariz , birbirinden ayrılmıştır ki , yazlık ve kışlığı dışardan

8 Mübarek, G., “Ankara Evleri” , Muallimler Birliği Mecmuası, S:8, Şubat 1926 9 Arseven C.E . , age , s.116

10

Arseven C.E ., age , s.116

(14)

6

fark etmek mümkündür. Ankara evlerinde Türk evi plan tiplerinin genellikle uygulandığı, yapılan incelemelerimizde görülmektedir. Bu plan tipleri daha öncede belirttiğimiz gibi Sofasız, Sış Sofalı, İç Sofalı ve Orta Sofalı şeklindedir. Evlerin esas yapım malzemesi ağaç ve kerpiçtir. Temel duvarları geniş taş örgülüdür. Taş örgü bazı evlerde birinci katta da devam eder, bazı evlerde ise birinci kat duvarları ikinci kat duvarları gibi kerpiç ve ağaç çatkılıdır. Bu yapım tarzına Hımış dolgu denilmektedir. Bazı evlerde ağaç çatkıların arası kerpiç yerine tuğla ile örülmüştür.12

Ankara evlerinde dayanıklı yapı malzemesi olan Ankara ‘Andezit’ taşının kullanılması XIX. yy’ın ortalarına rastlar.

Eski Ankara evlerinde çatılar ağaçtandır ve üstleri kiremitlerle örtülüdür. Çatı işçiliği kertme – çatma denilen bir usul ile ve makas çatı tarzında bir şekilde yapıldığı gibi, bazı binalarda kalın tavan kirişlerinden faydalanmak suretiyle bırakma çatıya benzer bir tarzda kurulmuş olanları da vardır.13

Ankara evlerinde genelde oyma, kakma, çıtakari, dekupe aplikasyon, kalem işi, malakari, metal döküm süslemeler yoğunlukta kullanılan tekniklerdir. Bu süslemeleri yapan sanatkarların sıvacılar, boyacılar olabilecekleri var sayılmaktadır. Çünkü 1827 ve 1830 yıllarında ki esnaf gruplarını gösterir tablolar da süsleme yapan meslek grupları ayrıca belirtilmemiştir.

Bu kadar çok süslemelerin varlığı , bu işi yapmış olanların varlığını da kanıtlamaktadır. Bu süslemeleri yapanların hangi meslek grubuna dahil oldukları ise ayrı bir araştırma konusudur.

Tüm bu açıklamalardan sonra Ankara’nın Erzurum Mahallesi’nde Yusuf Oğraş Evi plan bakımından; dört duvar ve tek çatı altına üst kat, asma kat ve bodrum kat yerleştirilmiştir. Asıl oturma yerleri üst katta toplanmıştır. Bu yapının üst katında sofanın sol duvarındaki kapıdan girildiği zaman, ağaç bir perde duvarıyla ayrılan, küçük geçitten sonra bir başka odaya varılır. Bu odanın tavanı, perde duvarı, pencere ve dolap pervazları ayrı bir itina ile süslenmiştir. Odanın yeri bugün tahta döşemeli ise de, eskiden tuğla olduğu geçit kısmındaki

12 Akok, M., Ankara’nın Eski Evleri, Ankara, 1951, s.3-5 13

(15)

7

kalıntılardan anlaşılmaktadır. İkisi balkona, üçü sofaya bakan beş penceresi ile aynı yerlerde alçı süs pencereleri olduğu gibi alt ve üst pencereler bütün odayı çevreleyen çok zarif bir raf (SERGEN) da bulunur.

Sofanın dip duvarındaki sağa düşen kapıdan girildiği zaman karşımıza büyük bir oda çıkar. Güzel süslenmiş bir tavanı vardır. Pencereler sonradan genişletilerek başka biçime sokulmuştur. Sofanın diğer kapısından, sade bir biçimde süslenmiş daha küçük bir odaya girilir. Burası oldukça kapalı ve az ışıklı bir yerdir. Bir takım yerli dolaplar esas duvarlara sokulmuştur. Tavanı bir pervazlı ve sade süslüdür.

Tavanların kenarları, bir ve bazen dört sıra olarak pervazlarla çevrilmiş olup, tahta araları ile geniş tavan yüzleri yarım yuvarlak kesitli ince çıtalarla, geometrik biçimde süslü bir şekle sokulmuştur.

Bu binada iki çeşit kapı örneği vardır: biri çakma düz tahta kanatlı olup, diğeri ise kiniş ve tablalı denilen biçimde yapılmıştır. Binanın üst katında beş tane kapısı olup en süslü ve işçiliği yüksek örnekler sofaya açılan odalardadır.

Sofaya bakan kapı kasaları üst başlarında yazılı aynalar(kitabeler). Kapıların yapılışında kullanılmış olan ağaç malzeme sıralı çamdır. Her tarafı çeşitli yerlerle boyanmış ve sofaya bakan yüzleri de kalem işiyle süslenmiştir. Kapıların kilit, menteşe ve halka gibi maden takımları dökme demirden yapılmıştır.

Pencereler içinden ve dışından zarif pervazlarla duvarlara uydurulmuş, sofaya bakan yüzlerine de üzeri yazılı aynalar konularak ince nakışlarla bezenmiştir. Odalara bakan yüzlerinin üst başlarında ise, geniş raf şeklinde silmeli bir sergen geçerek bütün duvarları süslemiştir. Sofa kapısıyla oda arasında bir perde duvarının bulunduğunu daha önce yazdık. İşte bu tahtadan yapılmış olan ince ve zarif duvarın odaya bakan yüzü, içerdeki dekoru bir kat daha zenginleştirmek için, natüralist durumda çiçek buketleri ve geometrik üslupta süslerle bezenmekle bu küçük odaya verilen değeri daha iyi anlatmaktadır. Geometrik üslupta süslü panolardan biri açıldığı zaman büyük eşyaların konulmasına yarayan bir yüklük görülür. Dolap kapaklarında itinalı şekilde yapılmış nakışlar vardır.

(16)

8

Evin sofaya, balkona ve avluya bakan pencerelerini üst taraflarında alçıdan yapılmış pencereler bulunur. Geometrik üslupta düzenlenen pencere süsleri içten ve dıştan aynıdır. Camlar ise renksizdir.

Resim 1: Ankara Erzurum Mahallesinde Yusuf Oğraş Evi (M. Akok ve A. Gökoğlu’ndan)

Türk-İslam sanatında RUMİ denilen üslubu, daha çok 16. yy. ’dan sonra kuvvetle görüyoruz. HATAİ tarz bu devirden önceki zamanlarda uygulanmaktaydı. Bilinmektedir ki; süsleme sanatı, taş, çini, alçı, çeşitli madenler, tahta, deri, kâğıt, boya, kumaş ve başka malzeme üzerinde kabartma çizme, dövme, dökme, boyama, kakma, oyma ve basma tarzlarında ve de birbirlerinden çok ayrı teknik özelliklerle kullanılmıştır. Ankara’da en yaşlısı 300 yılı geçmeyen evlerde gördüğümüz ve bu defa da rölövesini yapmak sureti ile ele aldığımız evin boya ile yapılmış nakışlarının şöyle bir teknik sıra ile uygulama yapıldığı görülmüştür;

1)Temiz, silinmiş tahta üzerine yağlı beyaz boya astar sürülmüştür. 2)Tahtaların çatlak ve bozuk yerleri macunlarla düzeltilmiştir.

3)Macunla düzeltilmiş bu parçalar üzerine ikinci bir kat boya sürülmüştür. 4)Sade renkte kalacak parçalar yeni baştan istenilen renkte boyanmıştır.

5)Nakış yapılacak parçalar, kâğıt üstüne çizilen desenler iğne ile delinip bir çeşit kalıp hazırlandıktan sonra, istenilen yerlere koyu renkte boyalarla geçirilmiştir. Bundan sonra

(17)

9

(kalem ) denilen fırçalar ve çeşitli renkler ile nakışlar işlenmiştir. En son olarak da esas desenin kenar çizgileri kara renkte boya ile çizilerek iş bitirilmiştir. Üzerlerine ayrıca bir cila maddesinin sürülüp sürülmediği incelememiz sırasında anlaşılamamıştır. Çünkü en az 200 senelik bir eskime ve kullanmanın boyalar üzerinde bıraktığı bir tabaka vardır ki, bunun altından eski cila malzemesini bir bakışta görüp fark etmek mümkün değildir. Uzun süreli olması cilalı sürülmüş olduğu mantığını ortaya koymaktadır. Nakışlara sürülen renklerin üzerinde yüzyıllar geçtiği halde hala canlılığı devam ediyor.

Renk itibariyle altın rengine yakın sarı çok görülmektedir. Kırmızı, açıktan koyuya doğru yeşil, laciverte yakın mavi, krem ile turuncu arsındaki sarı, beyaz, krem renk siyah ve kahverengi renkler nakışlarda kendini göstermektedir.14

1700’lü yıllarda yapılmış olan Zincirli Camii ( Hicri 1090 ) ile Hacı Bayram Camii’nin ( Hicri 1126 ) nakışlarını yapan ustanın Nakkaş Mustafa olduğu Camii’lerin kitabelerinden öğrenilmiştir. İşte bu Nakkaşın kurduğu mektepten yetişen ustalar ‘1203 Hicri Tarihine Kadar Ankara nakışlarını idare etmişlerdir.’ Ankara’da yapılan birçok eserde farklı süsleme anlayışlarının görülmesi, şehirde Nakkaş Mustafa mektebinden başka sanatçı birliklerinin varlığını da göstermektedir.15

Ankara evlerinin süsleme özelliklerine detayına girmeden önce ahşap üzeri işlenmiş kalem işi ve tekniklerini genel itibari ile incelemekte yarar vardır.

1.3.2. Tarihi Ankara Evleri Tavan Süslemeleri

Tarihi Ankara evlerinde tavanın farklı bir yeri olduğu görülmektedir. Tavanlarda ki eşsiz süslemeler bu görüşü doğrular niteliktedir. Türk ev mimarisinin en süslü görüşü doğrular niteliktedir. Türk ev mimarisinin en süslü ve gösterişli yapı elemanlarından biri tavanlardır. Tarihi Ankara evlerinde, Türk ev mimarisinde yer alan tavan yapılarının hepsi görülmektedir.16

14 Akok M. - Gökoğlu A , Eski Ankara Evleri, Ankara, 1946, s. 11-16 15

Akok M. - Gökoğlu A , age, s.5 16 Öz. T., age , s. 30.

(18)

10

Ankara evlerinde tavanlar genellikle süslemelidir. Tavanların büyüklükleri ve süslemeleri bulundukları odanın, soranın, balkonun büyüklüğü ile orantılıdır.

Tavan süsleme konuları çok zengindir. Tavanı oluşturan pervaz, zemin ve zeminden genellikle çıkıntılı olan göbek farklı konulardaki motiflerin uygun tekniklerle işlenmesiyle süslenmişlerdir. Göbek bulunmayan süslemeli tavanlar da bulunmaktadır.

Tavan süslemeleri, bulunduğu odanın ve evin diğer birimlerinde bulunan süslemelerle bütünlük içindedir. Tavan pervazlarında, zemininde ve göbeğinde farklı motifler uygulanmıştır. Desen ve motiflerde tekrar yoktur. Her bir pervazda, zeminde ve göbek farklı süsleme desen ve motifleri tespit edilmiştir.

Tarihi Ankara evleri tavan süslemeleri de evlerle birlikte yok olmaktadır. Ancak tavanlar mekanların üst örtüsü olduklarından, diğer yapı elemanları kadar çok yıpranmamışlardır. Bu nedenle tavan süslemelerinin bir bölümü özelliklerini koruyarak günümüze kadar gelişebilmiştir.

1.4. Konu İle İlgili Yapılan Çalışmalar

Akok, M., Ankara’nın Eski Evleri, Ankara, 1951: M. Akok, 1946 yılında A. Gökoğlu ile birlikte hazırladığı Ankara Evleri kitabından sonra tek başına bu eseri yayınlamıştır. İlk eserinde incelenen Yusuf Oğraş Evi, 18. yüzyıla tarihlenen dış sofalı diyebileceğimiz bir ev. Zengin kalemişi süslemeleri vardı.

Kömürcüoğlu, E., Ankara Evleri, İstanbul, 1950: Mahmut Akok’un çalışmalarından sonra E. Kömürcüoğlu bu araştırmasında (doçentlik tezinde) Ankara Evleri’ni daha geniş boyutlu olarak ele almaktadır.

Araştırma 4 bölümden meydana gelmektedir. I. Tarihçesi

II. Ankara’nın coğrafyası III. Teknik ve Mimarisi

(19)

11

IV. Sonuç (Modern Türk Evi)

E. Kömürcüoğlu bu araştırmasında dış sofalı eski evlerin yanı sıra 18. y.y. geç dönem evlerini de ele almıştır. Evlerin konstrüksiyonu ve süsleme unsurları üzerinde durulmuştur.

Oğuz, B., XVII., XVIII. ve XIX. Yüzyıl Ankara Evleri Tavan Süslemelerinden Bazı Örnekler, Ankara Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü El Sanatları Bölümü Yüksek Lisans Tezi, Ankara, 1992: Çalışmanın konusu tarihi Ankara evleri tavan süslemeleridir. XVII.-XIX. Yüzyıllar arasına tarihlenen evlerin tavan süsleme özellikleri incelenmiş, fotoğraflar ve çizimlerle desteklenmiştir.

Büyük çoğunluğu yok olmuş olan Ankara evlerinin süslemeleriyle ilgili bilgi, fotoğraf ve çizimlerin çoğunluğu kaynak gösterilerek bu tezden kullanılmıştır.

Tuncer, O.C., Ankara Evleri, Ankara, 2002: Mevcut Ankara evlerinin envanterinin yapıldığı kitapta duvar resimleri ve süsleme unsurlarına da yer verilmektedir.

Akok, M. ve Gökoğlu, A., Eski Ankara Evleri, Ankara, 1946: Ankara evleri hakkında yazılan ilk kitaptır. Örnek olarak Yusuf Oğraş evi incelenmiştir. Bu evin yapı tekniği kalem işi süslemeleri ayrıntılı bir şekilde çizilmiş ve örneklenmiştir.

1.5. Yöntem

Konunun belirlenmesinden sonra literatür çalışması yapılmıştır. Daha sonra müzeye gidilerek müzede sergilenen müze odalarına monte edilen ve depolarda korunan kalem işi süslemeli Ankara evi parçaları tek tek incelenmiştir.

Tespit edilen parçalar, ölçümlenmiş, çizimleri yayınlardan alınmış, örnekler ayrıntılı tanımlanarak fotoğraflanmıştır. Aynı şekilde eski Ankara evlerinde özgün olarak bulunan kalem işi süslemeleri de örnekler bölümüne dahil edilmiştir.

Örnekler, şu başlıklarla incelenmiştir: - Malzeme ve teknik

(20)

12 2. ÖRNEKLER

2.1. Etnografya Müzesi Müdür Odası Tavanı

Kullanılan malzeme ve teknik:

Dönemi XVII. yy olan bu ahşap tavanın ebatları eni 450cm boyu 600cm ve derinliği ise 15cm’dir. Onarım görmüştür. Üzerindeki malzeme sağlam özelliklerini korur durumdadır.

Resim 2: Etnografya Müzesi Müdür Odası Tavanı

Konu itibariyle sembolik , geometrik , Rumi , bitkisel bezeme içerir. Teknik itibariyle ise oyma, kalem işi , çitekari , metal kabara , kakma , kesme – tire oyma aplikasyon , baskı uygulanmıştır.

Zemin , kavak ağacı , küçük boy metal kabara çivi ve özgün boya uygulamalıdır. Süsleme olarak kavak ağacı üzeri on bir adet büyük , 20 adet küçük boy metal kabara , özgün boya , yaldız mevcuttur. Zemin renk itibariyle yağ yeşilidir. Süslemelerde ise kahverengi , sarı , krem , kırmızı , turuncu , mavi , yağ yeşili , yeşil beyaz , lacivert tonları kullanmıştır.

Kompozisyon:

Tavan kompozisyonu beş pervaz bordür, dolgulu zemin ve beş pervazın çevrelediği göbek süslemesinden oluşmuştur. Dokuz çerçeve bordür içerisinde yer alan göbek

(21)

13

süslemesinde, iç içe geçmiş on iki genli daireler ve on iki adet altıgenin bir merkeze yönelerek birbiri içinden geçmesiyle ortada oluşturdukları güneş formu bulunmaktadır. Bu geometrik birimlerin varyantlarından da pek çok geometrik birim (oklar, basık altıgenler, çeşitli formlarda çokgenler ) oluşmuştur. On iki genli daire formlarının merkezlerine metal kabaralar kakılmıştır. Bu kabaraların ortaya gelen on bir tanesi büyük, kenarlara gelen yirmi tanesi küçüktür.

Resim 3: Etnografya Müzesi Müdür odası tavan göbeği.

(22)

14

Göbek süslemesini çevreleyen beş bordürden (içten dışa) ilkinde, yatay bir düzlem üzerinde iki paralel sıra halinde Rumi motifler görülür. Paralel sıralar aralıklı tekrarlarla birbirlerine küçük dairelerle bağlanarak bir bütün oluşturmuşlardır. İkinci bordürde palmetlerin, yatay düzlemde bir alt, bir üst aralıksız tekrarlanması, üçüncü bordürde, Rumi motif grubunun agraflarla bağlanarak aralıklı tekrarlanmasından oluşan kompozisyonlar ve dördüncü bordürde de ‘V’ şeklinde kırık çizgilerden oluşan balık sırtı deseni bulunmaktadır. Son bordürde, ise görünen gerçeğe uygun stilize edilmiş çiçek ve yaprak stilizeleri görülmekte olup karanfil, sümbül, gül, küpe çiçeği ile bu çiçeklere ait yaprak ve goncalar stilize edilen bitkilerdir. Göbek süslemesi ve dış pervazlar arasında kalan tavan zemini, çıtalarla karelere bölümlenmiş ve karelerin ortalarına göbek süslemesinde de görülen küçük metal kabaralar kakılmıştır.

Resim 4: Etnoğrafya Müzesi Müdür odası tavanı

(23)

15

Tavanı beş adet kalın pervaz çevrelemektedir. Süsleme ile çerçeve bordür sayısı dokuza çıkarılmıştır. Pervazlar üzerinde yer alan süsleme bordürlerin birbirlerinden ayrılabilmesi için aralarına ince bir hat halinde , krem zemin üzerine kırmızı renkli , aralıksız tekrarlardan oluşan Rumi motifi işlenmiştir.

Resim 5: Etnoğrafya Müzesi Müdür odası tavan Pervaz Resmi

En içteki ilk bordürde , görünen gerçeğe uygun stilize edilmiş lale , karanfil , küpe çiçeği ve minelerden oluşan motif grubunun ‘S’ kıvrımı ile aralıksız tekrarlanmasından oluşan kompozisyon görülmektedir. Çiçeklere ait yaprak , dal stilizesi sayıca az ve küçük boyutludur. İkinci bordürde geometrik bezeme görülmektedir , bunlar üçgenlerin dönüşümlü aralıksız tekrarlanmasından oluşmuştur. Yaldız ve oyma tekniği ile yapılmış olması nedeniyle bu bordür teknik boyama açısından diğerlerinden ayrılmaktadır.

Üçüncü bordürde , lacivert rengin hakim olduğu enginar ve enginar yaprağı stilizelerinin yatay düzlemde dönüşümlü olarak aralıksız tekrarlanmasından oluşan kompozisyon görülmektedir. Dördüncü bordürde , göbek süslemesinin üçüncü bordüründe bulunan , Rumi motif grubu yer almıştır.

En dıştaki bordürde saz yolu üsluplu hatayi süslemeler bulunmaktadır. Boyalar silik olduğundan karanfil , gül ve enginar yaprağı stilizeleri yalnızca ayırt edilebilmektedir.

(24)

16

Resim 6: Etnoğrafya Müzesi Müdür odası tavan Göbek Bordürleri

Eser tavana monte edildiğinden envanter numarası ve eserin kaç tarihinde hangi adresten geldiği öğrenilememiştir. Bu örnekte bir bordürde yaldız kullanılmıştır. Bunun dışında incelenen diğer örneklerde yaldıza rastlanmamıştır.

2.2. Etnografya Müzesi Kitaplığı Oda Tavanı:

Malzeme ve teknik:

Bu tavan XVII. yy’a ait olup eni 450cm boyu 600cm derinliği ise 8cm’dir. Onarım görmüştür. Boyaları yer yer dökülmüştür. Lakin tavan malzemesi sağlam ve özelliklerini korur durumdadır. Konu itibari ile geometrik bitkisel sembolik bezemedir. Teknik olarak ise kalem işi , metal kakma , kesme-oyma aplikasyon , baskı uygulanmıştır. Malzeme çam ağacı , özgün boyadır. Süslemelerde metal döküm çivi , özgün boya kullanılmıştır. Zemin lacivert olup süslemelerde kırmızı , sarı , yağ yeşili , mavi , krem , siyah , turuncu , lacivert ve kahverengi renkler kullanılmıştır.

(25)

17

Resim 7: Etnoğrafya Müzesi Kitaplığı oda tavanı

Çizim 3: Etnoğrafya müzesi kitaplık oda Tavan kompozisyon çizim şekli ( Behiye Oğuz’dan)

(26)

18

Resim 8: Etnoğrafya müzesi kitaplık odası tavan zemini

Çizim 4: Etnoğrafya müzesi kitaplık odası tavan kenar bordür palmetli şemseler çizimi ( Behiye Oğuz’dan)

Çizim 5: Etnoğrafya müzesi kitaplık odası tavan onikigen bitkisel motifli bordurler ( Behiye Oğuz’dan)

(27)

19

Kompozisyon:

Tavan genelinde süsleme , düzgün aralıksız tekrarlı bir kompozisyona sahiptir. Altı pervaz bordürün çevrelediği , dolgulu tavan zemini oval parçaların sivri uçlarının birbirine bakacak şekilde birleştirilmesiyle elde edilen birbiri içinden geçmiş daireler görüntüsü veren desenle süslenmiştir. Dört oval parçanın birleşmesiyle arada oluşan dörtgen formlarının ortalarına üzerlerine altı kollu yıldız motifi bulunan metal kabaralar (iri başlı çiviler) kakılmıştır.

Dış pervaz bordürler birbirinden farklı tarzda motiflerle süslenmiştir. İçten dışa birinci bordürde yatay düzlem üzerinde iki ucu palmetli şemseler aralıklı tekrarlarla yerleştirilmiştir. Bu şemselerin içinde mimoza ve gül stilizeleri bulunmaktadır. İkinci bordürde ise kırık çizgilerden oluşan zikzak desenler ince ve kalın olarak aralıksız tekrarlanmıştır. Üçüncü bordürde saz yolu üslubu hatayi motifler görülür , gül , lale , nar çiçeği , enginar yaprağı stilizeleri seçilebilen bitli stilizeleridir. Dördüncü bordürde uzun on iki genlerin içine ve dışına görünen gerçeğe uygun stilize edilmiş gül ve gül yaprağı motifleri işlenmiştir. Son bordür pervazda , saz yolu üsluplu hatayi desenleri yer almıştır. Narçiçeği , lale , hançeri yapraklar seçilebilen stilizelerdir.

Resim 9: Etnoğrafya müzesi kitaplık odası tavan kenar pervazları

Eser monte edildiğinden envanter numarası ve eserin kaç tarihinde hangi adresten geldiği öğrenilememiştir.

(28)

20

2.3. Etnografya Müzesi Kitaplığı Oda Tavanı

Malzeme ve teknik:

Bu tavan XVII. yy’a ait olup eni 450cm boyu 600cm derinlik 10cm’dir. Onarım görmüştür, boyaları yer yer dökülmüştür fakat tavan üzerinde ki özellikler malzemeli korunur vaziyettedir. Genel hat itibari ile geometrik, bitkisel ve sembolik bezemeden müteşekkil teknik itibariyle ise çitakari, metal kakma, kalem işi, baskı, kesme oyma aplikasyon tarzları uygulanmıştır. Ana malzeme çam ağacı ve ana boya özgün boyadır. Süsleme olarak üzerinde metal kabara çivi, çam ağacı ve özgün boya mevcuttur. Zemin lacivert olup diğer süsleme boya aksamları ise kırmızı, turuncu, yeşil, mavi, krem, beyaz, lacivert, kahverengi, sarı ve siyah renklerdir.

Resim 10: Etnoğrafya müzesi kitaplık oda tavanı

Çizim 6: Etnografya Müzesi kitaplık odası Tavan zeminin çıtalarla karelere bölünmüş çizimi ( Behiye Oğuz’dan)

(29)

21 Kompozisyon:

Tavanın genel kompozisyonu , üç pervaz bordürün çevrelediği dolgulu zemin ve zemin ortasında yer alan dört bordürün çevrelediği göbek süslemesinden oluşmaktadır. Göbek süslemesinde , ortada bir tam kenarlarda iki yarım daire görülmektedir. Daireler içerisinde , daireler dışından gelen kırık ve düz çizgilerle oluşan on iki adet altıgen merkezden kenara yayılan bir kompozisyon yansıtmaktadır. Altıgenlerin merkeze yönelmesiyle dairelerin merkezlerinde güneş ve yıldız motifleri oluşmuştur. Dairelerin arasında bulunan dört altıgenin merkezine de metal kabaralar kakılmıştır. Kırık ve düz çizgilerin çeşitli açılarla kesişmelerinden bir çok geometrik birim oluşmuştur. Tavan zemini çıtalarla karelere bölümlenmiştir. Karelerin birleşme noktalarına 5x5 cm boyutlu kare plakalar aralıklı tekrarlarla yerleştirilmiştir. Üzerlerine karanfil motifi işlenmiştir.

Resim 11: Etnoğrafya müzesi kitaplık odası tavan göbeği

Çizim 7: Etnografya Müzesi kitaplık odası tavan göbeğinin çizimi ( Behiye Oğuz’dan)

(30)

22

Tavan teknesini çevreleyen üç bordürden ilkinde saz yolu üsluplu hatayi motifler görülmektedir. Gül stilizesi ve hançeri yapraklar ayırt edinilen bitki motifleridirler.

İkinci bordürde , yaprak stilizelerinin çevrelediği oval birimler içerisinde dört küçük , bir büyük gül stilizesi bulunmaktadır. Bu motif grubu bağlantılı ve aralıklı olarak tekrarlanmıştır. Oval birimler arasındaki boşluklara meyveli ağaç stilizesi işlenmiştir. Üçüncü bordürde , Rumi şemselerin yatay düzlem üzerinde aralıksız tekrarlanmasıyla oluşmuş kompozisyon görülmektedir. Şemseler arasındaki boşluklara stilize gül motifinin işlendiği tahmin edilmektedir. Boyamalar tahrip olduğundan motifin kimliği tam olarak belirlenememiştir.

Resim 12: Etnoğrafya Müzesi kitaplık odası tavanı ve bordürleri

Eser tavana monte edildiğinden envanter numarası ve kaç tarihinde hangi adresten geldiği öğrenilememiştir.

2.4. Etnografya Müzesinde Sünnet Odası:

Malzeme teknik ve kompozisyon:

Etnografya Müzesi’nde tarihi gelişiminde SÜNNET ODASI olarak adlandırılan ve kalem işinin süslemelerde en canlı görüntülerini veren odada yapmış olduğumuz incelemelerde buradaki malzemelerin envanterlerini aşağıya çıkartmış bulunmaktayız.

(31)

23

Resim 13: Etnografya Müzesinde Sünnet Odası

Örneklenen bu odanın tavan kısmı eni 370 cm. , boyu 665 cm. ‘dir. 17. yy. sonlarına aittir. Bu malzeme Ankara Hamamönü Sümer Mahallesi Yalaza Sokak No:3 ‘te Muhsin Ataç’tan satın alınmadır. Teşhir için Etnografya Müzesi’nde 13443 no’lu envanter numarasıyla oda tavanı olarak uygulanmıştır. Süsleme zemin çam ağacıdır. Süslemelerde kahverengi, sarı, kırmızı, turuncu, mavi, yağ yeşili, lacivert renkler kullanılmıştır. Göbekte hatailerle bezeli büyükçe müseddes bulunmaktadır.

(32)

24

Zemin siyaha yakın nefti rengindedir. Tavan çıtalarla karelaj halinde bölünmüş ve aralarda main şeklinde süslü rozetler uygulanmıştır. Tavan kenarları beş pervazla nihayetlenmiştir.

Tavanın iç kısmından dışa doğru düzenlenen bordür süslemelerinde ilk iç bordürde yapraklar karanfiller stilize edilen motif grubu “S” kıvrımı ile aralıksız tekrarlanmıştır.

Resim 15: Etn.müzesi sünnet odası bordürü

İkinci bordürde yağlı yeşil renk üzeri narçiçeği karanfiller yıldız çiçekleri yapraklarla birlikte bariz bir şekilde yer alan süslemelerde sarı, beyaz ve turuncu renkler hâkim olmuştur.

Dışa doğru üçüncü bordürde hatai tarzda uygulanmış bezemeler mevcuttur.

(33)

25

Resim 17: Kenar bordür

Resim 18: Kenar bordür

(34)

26

Resim 20: Kenar bordür

Son süsleme bordüründe yine stilize edilmiş devamlılık arz eden yapraklar yıldız çiçekleri karanfiller yer almaktadır. Sünnet odasında yan duvarı süsleyen pano halinde ve bu pano içinde kemerli pencere tarzında mihrap görünümünde süs panoları vardır. Ankara Etnografya Müzesi’nde 13445 no ile sergilenen bu panolar içinde vazo ve vazonun içinden dışarıya doğru taşmış değişik çiçek ve yaprak bezemeleri yer almaktadır. Duvarı kaplayan bu pano 105 cm. yüksekliği 370 cm. genişliğindedir.

Resim 21: Sünnet Odası Duvar Panosu

Bu panonun alt kısmında yer alan ve duvardaki büyük panoyu tamamlayan alt kısmı ise üzeri renkli boyalarla süslü çaprazvari çıtalardan müteşekkil ve geometrik bir desen oluşturan diğer iki pano görülmektedir. Ankara Etnografya Müzesi’nde 13446 no ile sergilenen Bu panolarda çaprazvari süslü çıtalar arasına renkli boyalarla bezenmiş hatai

(35)

27

tarzında süslemeler yer almaktadır. Bu panoları çevreleyen üst ve yan pervazlar ve bu pervazlar içinde geniş bordürlü stilize hatai tarzında süsler yer almaktadır. Bu panoda boyalar yer yer silinmiş görülmektedir. Panoların ebatı 145x185 cm. diğeri ise 144x185 cm. ‘dir.

Resim 22: Etn.Müzesi sünnet odası duvar panosu

Resim 23: sünnet odası duvar panosu detay resmi

Sünnet odasının içinde yer alan ve bir nevi aksesuar tamamlayıcısı olan dokuz gözlü ve ortada iki kanatlı bir dolap vardır. Ankara Etnografya Müzesi’nde 13448 no ile sergilenmektedir.

(36)

28

Resim 24: Sünnet odası İki Kanatlı Ahşap Dolap

Dolabı çevreleyen ana bordürler geometrik ve nebati süslerle bezelidir. Nakışları ise kısmen silinmiştir. Bu dolap oda içlerinde gömme dolap olarak adlandırılmaktadır. Aynı adresten müzeye nakledilmiştir. Bu malzemelerin müzeye geliş tarihi 12.6.1946 ‘ dır. Dolabın ebatı 140 cm. genişliğinde 177 cm. uzunluğunda 0.35 cm. derinliğindedir. Dolabın kapak yanlarındaki nişler muhtemelen süs eşyalarının konulması için tertiplenmiştir.

Sünnet odasında duvar ortasına gelecek şekilde süslü raf uygulaması görmekteyiz. Bu raflar aynı adresten temin edilerek müzeye teşhir amacıyla getirilmiştir. Ankara Etnografya Müzesi’nde 13444 no ile sergilenmektedir.

(37)

29

Resim 25: Sünnet odası Raf düzeni

17 yy. sonlarına ait olan bu raflar beş parça olarak günümüze gelmiştir. Pervazlardan birinin bej zemin üzerine stilize edilmiş kırmızı lale tezyinat mevcuttur. Ara boşlukları teşkil eden bej zeminle de ayrıca kont vaziyette laleler meydana getirilmiştir. Diğer pervazın üzeri ise beyzi ulama motifler içine renkli boyalarla yapılmış hatai süslemeler mevcuttur. Bazı yerlerdeki boyalar yer yer silinmiştir.

2.5. Eski Ankara Evinden Tavan Göbeği

Müzemizin değerli eserlerinden biri olan bu tavan göbeği , yapım tekniği , çıtaların oluşturduğu geometrik düzen ve nakışlarıyla daha önce bilimsel olarak incelenip XVII. yy’a ait olduğu belirlenen bazı örneklerle büyük bir benzerlik göstermektedir. Kesin bir tarih ileri sürmek güç olmakla birlikte bu tavan göbeğinin XVIII. yy’dan daha eski bir tarihe ait olmadığı söylenebilir.

(38)

30

Resim 26: Ankara Ulucanlar müzesi Ankara Evi Tavan Göbeği

Yarım daire kesitli ince çıtalarla biçimlendirilen geometrik kompozisyon ; Dikdörtgenin ortasında bir daire , dikdörtgenin kısa kenarlarına bitişik iki yarım daire ile bunların merkezlerinde oluşturulan on iki köşeli yıldızlardan ışınsal olarak dağılan hatlarla oluşturulmuştur.

Nakışlarda , dallar , yapraklar , lale , karanfil , gül , sümbül ve yıldız çiçekleriyle bunların birleştirilmeleriyle oluşan kompozit desenler kullanılmıştır. Göbeklerin kenarları pervaz ve silmelerle çevrelenmiştir.

(39)

31

Resim 27: Ankara Ulucanlar müzesi Ankara evi tavan göbeği kenar bordürü

(40)

32

Resim 29: Ankara Ulucanlar müzesi Ankara evi tavan göbeği kenar bordürü

Resim 30: Ankara Ulucanlar Müzesi Ankara evi tavan göbeği

Göbek ortasında ve çevresinde toplam yedi adet rozetler vardır. Ayrıca bu geometrik taklit kündekari tekniğinde yapılan bu göbeğin her parçasında farklı bitkisel motifler betimlenmiştir.

(41)

33

Resim 31: Ankara Ulucanlar müzesi Ankara evi tavan göbeği bordür

(42)

34

Ankara Ulucanlar Müzesinde sergilenen tüm bu parçalar Ankaralı Usta Hasan Terzi tarafından mümkün olduğunca orijinal haline sadık kalınarak restore edilmiştir. Müze tarafından satın alınarak teşhir edilmiştir. Restorasyonda eksik çıtalar ve aynalar tamamlanmış. Ancak küçük bir iki istisna dışında eksik nakışların tamamlanması yoluna gidilememiştir. (Kaynak İnşaat Yüksek Mühendisi Erhan Tamor)

2.6. Ankara Eski Türk Evi Sofa Tavanı

Tahmini XIX. yy’na ait hamam arkası mahallesi. İnci Sokak No:14/A Ankara adresinde 30.10.1987 tarihinde tespit edilmiş olup incelemesi yapılmıştır. Eni 750cm boyu 400cm olan bu tavan göbeği onarım görmüştür. Sağlam ve özelliklerini korur durumdadır. Konu itibariyle geometrik ve bitkisel bezemedir. Teknik olarak ise ağaç oyma, çitakari, metal döküm , kesme oyma aplikasyon şeklindedir. Malzeme ceviz ağacı olup verniklidir. Süsleme olarak koyu renkli vernik , metal döküm lamba çengeli kullanılmıştır. Zemin rengi kahverengi süsleme ise koyu kahverengidir17

.

Resim 33: Sofa Tavan Göbeği ( Behiye Oğuz’dan)

17

Oğuz, B., XVII., XVIII. ve XIX. Yüzyıl Ankara Evleri Tavan Süslemelerinden Bazı Örnekler, Ankara Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü El Sanatları Bölümü Yüksek Lisans Tezi, Ankara, 1992, s.49-50.

(43)

35

Kompozisyon:

Dikdörtgen biçimindeki tavanın zemininde, birbirine paralel olarak yerleştirilmiş sekiz şeritle ayrılan dokuz bordür bulunmaktadır. Merkezde yer alan göbek oval biçimdedir.

Oval göbekte bir çerçeve içinde merkezden çıkan ışınsal süsleme ve süslemenin ortasında oyma stilize gül motifi yer almaktadır. Gül motifinin ortasında ise bir kabara bulunmaktadır18

. Çizim no:8

Çizim 8: Sofa tavanı göbeği çizimi ( Behiye Oğuz’dan)

2.7. Eski Ankara Evi Oda Tavanı

XIX. yy’a ait eni 350cm boyu 350cm olan oda tavanı onarım görmüştür. Bu tavan 30.10.1987 tarihinde tespit edilmiştir. O gün itibariyle fotoğrafı çekilmiştir. Adres olarak hamam arkası mah. İnci sok. no:14/A Ankara’da bulunmuştur ve incelenmeye alınmıştır. Kısmen onarım görmüştür. Sağlam ve özelliklerini korur durumdadır. Geometrik ve sembolik bezeme konuludur. Teknik itibari ile ise ağaç oyma, çitakari, metal kakma uygulanmıştır. Malzeme itibari ile zeminde ceviz ağacı üzeri vernik kullanılmıştır. Süsleme olarak ise ceviz ağacı, vernik, yuvarlak iri başlı metal çivi kullanılmıştır. Oda tavanı zemini kahverengi süslemelerde aynı renktedir19

. 18 Oğuz, B., age, s.50 19 Oğuz, B., age, s.51

(44)

36

Resim 34: Oda Tavanı ( Behiye Oğuz’dan)

Kompozisyon:

Tavan dikdörtgenler ve kareler şeklinde panolara ayrılmıştır. Kare olan pano tavanın merkezindedir. Bu karenin içinde üçgenlerin yan yana ışınsal olarak dizilmesiyle oluşturulan stilize bir güneş motifi elde edilmiştir20

. Çizim no: 9

Çizim 9:Oda tavan göbeği çizimi (Behiye Oğuz’dan)

20 Oğuz, B., age, s.52

(45)

37

2.8. Ankara Evinde Sofa Tavanı

Tahmini XIX. yy tarihlerinde yapılmış olan bu eski Ankara evinde ki Behiye Oğuz tarafından tespit edilen sofa tavanı eni 400cm boyu 700cm olup 30.10.1987 tarihlerinde fotoğrafı çekilerek incelenmiştir. Bu tavan Ulucanlar cad. Akbaş mah. Er yokuşu sok. No:9/Ankara’da tespit edilmiştir. Onarım görmüş olup sağlam özelliklerini korur durumdadır. Konu itibariyle geometrik , Rumi , bezemedir. Teknik itibariyle ise oyma , çitakakari , metal döküm , boyama , kesme-tire oyma aplikasyon uygulanmıştır. Ceviz ağacı malzemeli olup üzeri verniklenmiştir. Süsleme itibariyle metal döküm lamba çengeli uygulanmıştır. Boya olarak zemin kahverengi detaylarda kahverengi , mavi , koyu ve açık pembe kullanılmıştır21

.

Resim 35: Oda Tavanı (Behiye Oğuz’dan)

Resim 36: Tavan göbeğinin kayıp hali

21 Oğuz, B., age, s.53-54

(46)

38 Kompozisyon:

Dikdörtgen olan tavanın zemini eşit aralıklarla on adet çıta yardımı ile dikine olarak bölümlere ayrılmıştır. Merkezde yer alan göbek oval biçimdedir. Göbek süslemesi üç kademeli olarak işlenmiştir. Merkezden itibaren ilk sırada ışınsal bir süsleme görülmektedir. Onu takip eden ikinci sıra ise oval motiflerin yan yana dizilmesiyle oluşturulmuştur. Son kademede ise “S” kıvrımlı motifler ters düz olarak sıralanmıştır. Çizim No: 1022

.

Çizim 10: Oda tavan Göbeği çizimi (Behiye Oğuz’dan)

2.9. Ankara Evi Oda Tavanı

30.10.1987’de tespit edilen Ulucanlar cad. Akbaş mah. Er yokuşu sok. No:9/A Ankara ve XIX. yy’a ait oda tavanının eni 300cm boyu 400cm’dir. Onarım görmüştür. Tüm özelliklerini korur durumdadır. Geometrik bezeme tarzı uygulanmıştır. Teknik itibariyle ise ağaç oyma, çıtakaridir. Zemini çam ağacı üzeri verniklenmiştir. Zemin boya itibariyle kahverengidir23.

22

Oğuz, B., age, s.54. 23 Oğuz, B., age, s.55

(47)

39

Resim 37: Oda Tavanı: (Behiye Oğuz’dan)

Kompozisyon:

Tavan zemini dört eşit dikdörtgen pano ile doldurulmuş ve bu panoların etrafını çevreleyen ince bordürlerde balıksırtı motifi işlenmiştir24

. Çizim No:11

Çizim 11: Oda tavan çıta çizimi (Behiye Oğuz’dan) 2.10. Ankara Evi Sofa Tavanı

30.10.1987 tarihinde yerinde fotoğraflanarak incelenmiş olup tahmini XIX. yy’a ait olduğu tespit edilmiştir. Ulucanlar cad. Akbaş mah. Er yokuşu sok. No:9/B Ankara adresinde olup, eni 400cm boyu 500cm’dir. Onarım görmüş olup sağlam özelliklerini korur durumdadır. Geometrik ve sembolik bezeme tarzı uygulanmıştır. Teknik itibariyle ağaç oyma, çitekari, boyama, kesme-oyma aplikasyon uygulanmıştır. Malzeme ceviz ağacıdır. Üzeri

24 Oğuz, B., age, s.56

(48)

40

verniklenmiştir. Ayrıca özgün boya kullanılmıştır. Süslemelerde renk olarak zemin kahverengi, açık pembe ve mavi kullanılmıştır25.

Resim 38: Sofa Tavan Göbeği ( Behiye Oğuz’dan)

Resim 39: Oda tavan göbeğinin yok hali

Kompozisyon:

Tavanın zemini bordürlere ayrılmıştır ve merkeze yuvarlak bir göbek yerleştirilmiştir. Bordürleri çevreleyen şeritlerde balıksırtı uygulaması görülmektedir. Göbekte bu kez dıştan içe doğru uzanan bir kompozisyona yer verilmiştir. Merkezden dışa doğru sırasıyla üç tip süsleme görülmektedir. İlki dört sıradan oluşan ve dışa doğru büyüyerek devam eden baklava dilimleridir. İkinci sırada tek sıra halinde daire motifleri ve son sırada ise eli belinde motifleri bulunmaktadır26 . Çizim No:12 25 Oğuz, B., age, s.57 26 Oğuz, B., age, s.58

(49)

41

Çizim 12: Oda tavan göbeği çizimi ( Behiye Oğuz’dan)

2.11. Ankara Evi Oda Tavanı

30.10.1987 tarihinde yerinde incelenmiş olan oda tavanı Erzurum mah. Yan sok. no:2/Ankara adresinde tespit edilmiştir. XIX. yy tarihlerine tekabül etmektedir. Eni 400cm boyu 400cm derinlik ise 15cm’dir. Onarım görmemiştir. Sağlam olarak özelliklerini korur durumdadır. Geometrik ve sembolik bezeme tarzındadır. Teknik olarak ise oyma , çitakari , kesme-oyma aplikasyondur. Zeminin malzemesi ceviz ağacıdır. Üzeri verniklidir. Renk olarak kahverengi kullanılmıştır27

.

Resim 40: Oda tavan göbeği benzetilerek Resim 41: Oda tavan göbeğinin yapılmış hali orijinal hali. Behiye Oğuz.Ank.1992.

27 Oğuz, B., age, s.59

(50)

42

Kompozisyon:

Tavan ve tavan göbeği kare biçimindedir. Göbeğin etrafını yan yana sıralanan balık sırtı motiflerinden oluşan kalın bir bordür çevrelemektedir. Göbeğin merkezinde ise iç içe geçmiş daireler görülür. Bu daireler merkeze doğru gidildikçe yükselerek zeminden uzaklaşır. En dıştaki daireden karenin köşelerine doğru dört adet baklava dilimi biçiminde kol çıkmaktadır. Ve bu baklava dilimlerinin de ortasında birer göz motifi bulunmaktadır.

Tavanın çevresinde, köşelerde ve kenar çerçeve ortalarında sekiz adet göz boncuğu ve kırık çizgilerden oluşan iki sıra bordür bulunmaktadır28

. Çizim No:13-14

Çizim 13: Oda tavan göbeği kenar ( Behiye Oğuz’dan)

28 Oğuz, B., age, s.60

(51)

43

Çizim 14: Ankara evi oda tavanı şekli ( Behiye Oğuz’dan)

2.12. Ankara Evi Sofa Tavanı

30.10.1987 tarihinde yerinde tespit edilen ve Ulucanlar turan mah. Gelin sok. no:8 Ankara adresinde bulunan bu tavanın tahmini tarihi XVII. yy’dır. Eni 500cm boyu 500cm olup onarım görmemiştir. Süslemelerde meydana gelen renk solması dışında sağlam olarak özelliklerini korur durumdadır. Konu itibariyle geometrik bitkisel bezemedir. Teknik olarak ise , kalem işi , oyma , çitakari , kesme-oyma aplikasyon , baskıdır. Zemin kavak ağacıdır. Boya olarakta özgün boya kullanılmıştır. Zemini petrol mavisi olup, süslemelerde koyu petrol mavisi , beyaz , sarı , kırmızı , bej , yağ yeşili kullanılmıştır29

.

29 Oğuz, B., age, s.71

(52)

44

Resim 42: Ankara evi Sofa Tavan Göbeği ( Behiye Oğuz’dan)

(53)

45

Kompozisyon:

Tavan göbeği altıgen olup birkaç kademeden oluşan kalın bir bordüre sahiptir. Göbeğin zeminine birbiri ile devamlı olarak kesişen onikigenlerden oluşan geometrik bir kompozisyon hakimdir. “Geometrik motiflerin içlerine çeşitli bitki stilizeleri işlenmiştir. Dairelerin merkezlerinde görülen altı kollu yıldız motiflerinin içlerine rozet şeklinde gül motifi, diğer geometrik birimlerin içlerine ise dallı lale ve yine rozet gül motifleri yerleştirilmiştir”30

. Çizim No:15-16

Çizim 15: Ankara evi sofa tavan Göbek şekli Çizim 16: Ankara evi tavan zemin şekli ( Behiye Oğuz’dan ) ( Behiye Oğuz’dan)

“İkinci bordürde ‘W’ şeklindeki kırık çizgilerin yatay düzlemde aralıksız tekrarlanmasıyla oluşan geometrik bezeme bulunmaktadır. Üçüncü bordür geniş bir süslemeye sahiptir. Yatay düzlemde iki ayrı motif grubunun sıra ile aralıksız tekrarlanmasıyla bordür kompozisyonu oluşmuştur. Motif gruplarının ilkinde ‘X’ şeklinde yerleştirilmiş buğday başağı stilizesi, ikincisinde yaprak stilizeleriyle oluşmuş oval birimlerin içlerinde gül, gül yaprağı stilizeleri ile rozet çiçekler görülmektedir. Dördüncü bordürde, verev çizgilerin yan yana aralıksız tekrarından oluşan geometrik bezeme bulunmaktadır. Beşinci bordürde kompozisyonu oluşturan örgelerin ne olduğu boyaların solması nedeniyle anlaşılamamıştır. Son bordürde yatay düzlemde ‘C’ kıvrımlı karşılıklı iki yaprak stilizesi içinde bir karanfil, bir

30 Oğuz, B., age, s.71

(54)

46

gül stilizesi aralıksız tekrarlanmıştır. Motif grupları arasında kalan boşluklarda rozet çiçekler görülmektedir”31

.

Tavan zemini çıtakari tekniği ile karelere bölünmüş çıtaların köşelerinde baklava dilimleri oluşturulup içlerine de dört yapraklı çiçek motifi yerleştirilmiştir.

“Tavan teknesi en dışta iki kalın bir ince pervazla çevrelenmiştir. İlk pervazda oval birimlerin yatay düzlemde yan yana aralıksız tekrarlanması ile oluşmuş bir kompozisyon görülmektedir. Oval birimlerin içinde üç tanesi oval birimin geniş kısmında , birer tanesi de uç kısımlarda olmak üzere beş adet mimoza stilizesi bulunmaktadır”32

.

2.13. Ankara Evi Oda Tavanı

30.10.1987 tarihinde yerinde tespit edilen Ankara evi oda tavanı Ulucanlar turan mah. Gelin sok. no:8 Ankara adresinde incelenmiştir. Tahmini XVII. yy’a aittir. Eni 350cm boyu 350cm’dir. Onarım görmemiştir. Süslemelerde meydana gelen renk solması dışında sağlam olarak özelliklerini korur durumdadır. Geometrik bitkisel , sembolik , Rumi bezeme konusu uygulanmıştır. Teknik olarak kalem işi , oyma , çıtakari , kesme-oyma aplikasyon , baskı tarzıdır. Zemin kavak ağacı olup özgün boya kullanılmıştır. Zeminde koyu petrol mavisi süslemelerde ise sarı , yeşil , kırmızı , turuncu , beyaz , siyah , kahverengi kullanılmıştır33

.

Resim 45: Ankara evi tavan kenar pervaz ve Göbek Kenar Bordür Süslemeleri

31 Oğuz, B., age, s.71-72 32 Oğuz, B., age, s.72 33 Oğuz, B., age, s.75

(55)

47

Resim 46: Ankara evi Göbek Bordürü Stilize Gül Motifi ve şemseler

Kompozisyon:

Tavan göbeği altıgen biçiminde olup altı adet bordürle çevrelenmektedir. Göbek süslemesi çokgen yıldızın kollarının uzatılmasıyla sonsuzluk prensibinde bir kompozisyon olarak tasarlanmıştır.

“Göbek süslemesini çevreleyen bordürlerin sonuncusunun üzerine hatayi ve görünen gerçeğe uygun stilize edilmiş gül ve yaprakları, ortadaki bordür üzerinde de ‘S’ kıvrımlı geçmelerin düzgün aralıksız tekrarlarıyla oluşan yuvarlak motifler işlenmiştir. ‘S’ kıvrımlarının oluşturduğu yuvarlak motifler içinde Rumi desenler yer almıştır. Boyalar solduğundan diğer bordürlerin süsleme ayrıntıları verilememiştir. Tavan zemini , oval plakaların sivri uçlarının, birbirine bakacak şekilde birleştirilmesiyle elde edilen , birbiri içinden geçen daireler görüntüsü veren desenle süslenmiştir. Oval plakaların üzerlerine altı yapraklı gül stilizesi kalem işi tekniği ile işlenmiştir”34

. Çizim No :17

34 Oğuz, B., age, s.75

(56)

48

Çizim 17: Ankara evi tavan zemin şekli ( Behiye Oğuz’dan)

Duvarla tavan arasındaki geçişte bulunan pervazın süslemesi daha basit olarak tervih edilmiştir. Yan yana sıralanmış oval motifler ve bunların içleriyle aralarında yer alan stilize bitkiler bu bölümün kompozisyonunu oluşturmaktadır.

2.14. Ankara Evi Balkon Tavanı

30.10.1987 tarihinde incelemeye alınan Ulucanlar turan mah. Gelin sok. no:8 Ankara adresinde ki bu balkon tavanı tahmini XVII. yy’a ait olduğu karşılaştırma yöntemine göre tespit edilmiştir. Eni 400cm boyu 850cm’dir. Onarım görmemiştir. Süslemelerde meydana gelen renk solması dışında sağlam olarak özelliklerini korur durumdadır. Geometrik , bitkisel , sembolik , Rumi bezeme konusu uygulanmıştır. Teknik itibariyle çitakari , kalem işi , baskı , kesme-oyma aplikasyon tarzı uygulanmıştır. Malzeme kavak ağacı ve özgün boya olarak kullanılmıştır. Zeminde petrol mavisi ve kiremit kırmızısı süslemelerde ise krem , beyaz ,

Referanslar

Benzer Belgeler

A solution of (6) obtained from a general solution of equation (6) by giving particular values to one or more of the n arbitrary constants is called a particular

In this case, we are going to discuss the education before madrasa and understanding of education in view of ancient scholars, religious education and

Horse and cattle, beef cattle, distemper (dog juvenile disease), Campylobacter fetus subsp venerealis. Anthrax (anthrax)

For that reason, you should first research on the book, the author and other relevant factors such as milieu of the text/author.. Ditto, please familiarize yourself with the

For that reason, you should first research on the book, the author and other relevant factors such as milieu of the text/author.. Ditto, please familiarize yourself with the

According to another definition, drug is a pure chemical substance which is used in medicine and has biological efficiency; or it is an equivalent mixture including a standard amount

 Note, however, that the electron that left the P870 reaction centre was a high-energy electron, boosted by the absorption of a photon of light, while the electron that returns

 Note, however, that the electron that left the P870 reaction centre was a high-energy electron, boosted by the absorption of a photon of light, while the electron that returns