ÇOCUK HAKLARI
SÖZLEŞMESİ*
Sayın Bayan Ve Baylar,
Dr.Selahattin Demirci
M.Ü.Sosyal Bilimler Meslek Yüksekokulu Öğretim Görevlisi
·Konuşmama başlamadan önce, bizleri buraya çağıran Besançon Üniver-sitesi yetkililerine ve diğer görevlilere teşekkür ederim.
Ben İnsan Hakları Bildirgeleri ve özellikle Çocuk Hakları Sözleşmesi üzerine geliştirdiğim bazı düşüncelerimi burada sizlere açıklamak istiyorum.
İnsan Hakları yeni bir olgu olmayıp tarih kadar eskidir. Din kitapları
mızda
da bu kdnudageniş bilgiler, kurallar, istek ve dilekler, buyruklar
var-dır. Eski çağlarda insan haklarını belirleme.k, diğer insanlara kabul ettirmek, uygulamasını sağlamak genelde dinlerin, peygamberlerin, yönetimlerin üstlen-diği bir görev olmuştur. Yaşamsal ve toplumsal hayatimızla, ödevlerimizle il-gili geçmişten gelen bu kurallar, buyruklar, inançlar, gelenek ve .görene.kler tüm insanlar tarafından da bilinmekte ve uygulamaktadır.Bugünkü, Avrupa yazış ve söyleyip biçimine uyan İnsan Hakları Bildiri-leri Amerika ve Fransız kaynaklıdır. Çeşitli sözleşmelerin üslG.p ve anlayışı 1789 Fransız İhtilaline dayanmaktadır.
• 1990 Yılı Fransa-Besançon Üniversitesince Düzenlenen Avrupa Yaz Üniversitesi Çalışmaların da Sunulan Tebliğdir.
Mevcut İnsan Hakları Kuralları da geçmişten gelen inançlarımız gibi çağdaş bir dinsel anlayışın kuralları ve istekleridir. Bu bildirileri ve sözleşme leri evrensel bir inanç anlayışı olarak kabul etmekte yarar vardır. Bütün
ülke-lerin üye olduğu Birleşmiş Milletlerce kabul edilen bu anlaşma ve sözleşme ler, tıpkı inançlarımız, gelenek ve göreneklerimiz gibi çocuklar, gençler, ka-dın ve erkekler tarafından tanınmalı, bilinmeli, öğrenilmelidir.
Ancak bu çağdaş insan hakları ve imzalanmış sözleşıpeler insanlar tara-fından pek tanınmamakta, her yerde bulunmamakta ve bunlar insanlığa öğre tilmemektedir. Ekon9mik ve kültürel kalkınmasını çağdaşlaştırmış ülkeler bu haklara ve ödevlere biraz daha çok sahiptir. Çağdaş anlayış ve düzenin geliş tirmediği toplumlar ise bu sözleşmelerden habersizdir.
Evrensel ortak inançlarımız olan bu sözleşmelerin öğreticisi, savunucu-su ve yayıcısı yoktur. Bu hak ve ödevler her eve, her ulusa, her yüreğe yerleş
tirilmedikçe bir gelişme ve ilerleme sağlayamayız.
Evrensel bir ortak kültürün oluşturulabilmesi için, bildiri ve sözleşmeler deki kavramlar, dilekler, istekler, öneriler ve buyruklar filimlere, TV
dizileri-ne, şiirlere, şarkılara, romanlara, çocuk kitaplarına, reklamlara, her türlü ha-.sın ve yayına konu yapılmalıdır. Bütün dünya okullarında okutulacak ortak
bir kitap hazırlanmalıdır. Çocuk Hakları, Gençlik Hakları, Kadın ve Erkek Hakları konusunda Andlar, yeminler üretilmelidir. Bu ödev ve hakları tanıtıcı kulüplerin her ülkede kurulması sağlanmalıdır.
Bunlar yapılmadıki;a, bunları toplumların isteğine ve kabulüne bıraktık ça evrensel bir düzeye ulaşmak yakın yüzyıllarda mümkün olmayacaktır.
1924 yılında konu edilen Çocuk Hakları kavramının sözleşmesi 1988 yı lında bitirilmiştir. Böyle bir sözleşmeden milyarlarca çocuğun haberi yoktur. Din ve ahlak, gelenek ve görenek bilgileri nasıl küçük yaşta öğretiliyorsa, ev-rensel hak ve hukuk bilgileri, evrensel ödevler ele küçük yaşta edinclirilmeli-dir.
ÇeşitJi sözleşmeler gibi Çocuk Hakları Sözleşmesinin de yazılış biçim ve
üslObu şiirsel ve sevimli değildir. İnsan şiirsel, sevimli, büyüleyici söylevlerden ve yazılardan daha çok yararlanır ve etkilenir. Bu nedenle evrensel anlaşmala rımızın ve hak ile ödevlerimizin daha etkileyici ve benimsetici araçlara dönüş türülmesi gerekmektedir.
Çocuk Hakları Sözleşmesi
çocuklara armağan edilmemiştir.
Çocuklar çeşitli görüş ve yapıdaki, iç düzeni değişebilen
ve varlığını koruma mücadelesi veren devletlerin anlayış ve takdirine bırakılmıştır.
Oysaki bu gibi evrensel ya-salar insanların tek tek
savunuculuğuna, desteğine,"bekçiliğine de bırakılır. Çocuk Hakları Sözleşmesi'nin
hayata geçirilmesi ile ilgili öneriler ve
Bir-leşmiş Milletler'in
kurduğu Teşkilat yetersizdir. Beş milyar insanı ilgilendiren bir konu için yılda bir kez on kişilik bir komite toplanacaktır.
Bu komitenin yapacağı çalışmalar dünya çocuklarına
yetmeyecektir. Bu sözleşme dünyadaki bütün dillere çevrilmeli, bütün dillerdeki metinler aynı
derecede geçerli olma-lıdır.
Çağdaş Türkiye'nin kurucusu Atatürk,
dünyada ilk kez ve ilk önce ço-cuklar ve çocuk hakları üzerine dikkati çekmiştir.
Türkiye Büyük Millet Mecli-si'nin açılış
günü olan 23 Nisan 1920 tarihini Çocuk ve Eg~menlik Bayramı olarak çocuklara armağan etmiştir.
Türkiye'de çocuklar Yurtta Barış-Dünya da Barış ilkesi ile yetiştirilmektedir.
Çocuk ve Egemenlik Bayramı,
bugün her yıl artan sayıda ülkenin katıldı
ğı Evrensel Çocuk Bayramı
olarak Ankara'da kutlanmaktadır. Çeşitli
ülkele-rin çocukları sevinç ve kıvanç
duyarak, duygu
dolu olarak birbirlerini tanımak tadırlar.
Çocuk Haklarının tanıtımı için,
bütün dü'nyaya bu bayram bir fırsattır. Bütün dünya
çocukları,
tüminsanlığın
birlikte sahip
olduğu
endeğerli
.
hazinedir.· v · · .. eden bilemeyiz Hangi çocuğun hangi yaratıcılığı gerçekleştırecegını
onc . ·
Bu nedenle her çocuk
geleceğin
bir hazinesi, bir zümrüdü, bilgini,
kaşıfi,
eko-nomik ve toplumsal değeri olarak korunmalıve kollanmalıdır. •
v• d'V' ' 1 nak sunamadığımız
Bınlerce yıldır, yaşatamadığımız, egıteme
ıgımız, o a .
e k. . . . . c1·· .. ..
önder sanatçı yaratıcı v çocu ıarımız nedenıyle, bınlerce bılgın,
uşunur, '
' üreticiden yoksun kaldığımızı
her zaman, her yerde düşünelim.
. k h klan ve sözleşmeleri Sayın konuklar, insan, kadın,
gençlık ve çocu a
.. .
. . .. .. . . . . . . . . l d·v• ·
'çin teşekkur ederım.
üzerındekı duşuncelerımı bıtırırken, benı dm e ıgınız 1
.. klarına
selam söylüyorum. Bu vesile ile Türk Çocuklarından
Dunya çocu
. ild' utluluk
duyar ve saygı-Bana ayırdığınız zamanı değerlendıreb ıysem
m. lar sunarım.
305