• Sonuç bulunamadı

Gecikmeli...

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Gecikmeli..."

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

HESAPLAŞMA >

BURHAN ARPAD

Gecikmeli...

Bir süredir İstanbul dışındaydım. Profesör Gökay'ın ölümünü, bü­ yük şehrin kargaşası dışında kalabilmiş sessiz bir dinlence köyünde duydum.

Dinlence, sessizlik ve ölüm arasında bir benzerlik var mı? Kestire- meyeceğim. Ancak Prof. Gökay’ın ölümünü, hareketli ve renkli bir bü­ yük şehir havasında öğrenmiş olmak isterdim. Kırk yılı aşkın bir süre­ dir tanıdığım o çok canlı, yerinde duramayan ufak-tefek ve sevimli in­ sanı, sessiz bir köy havasına sığdıramadım. Ne var ki, sonra yavaş yavaş da olsa onun bütün sevimliliği ve kişiliği ile ilginç çizgiler kafa­ mın içinde oluştu.

Ord. Prof. Dr. Fahrettin Kerim Gökay, günün 24 saatini dolu dolu yaşardı. Uykuya bir kaç saatçik ayırabiliyor muydu, kestiremeyeceğim. Fakat İstanbul Vali ve Belediye Başkanı olarak (1949-1958) iki ayrı ma­ kamın ağır sorumlulukları arasında uykuya zaman bulamazdı diyece- ğim!

İlginç bir kişiliği vardı. Yığınla, kalabalıkla yakınlığı hep isterdi. Genç bir hekim olarak politika ve kültür yaşamına kavuşmuş, CHP örgütlerinde görev almıştı, sinir ve ruh hastalıkları uzmanı hekimi ola­ rak ilginç çıkışlar yapardı. Sarhoş şoförleri bellerinden su almakla kor­ kutur, domates fiyatlarını yükselten kabzımallara, “ Taksim meydanın­ da domates satarım” diye karşı çıkardı.

İstanbul’un politika günlüğünde pek çok olaya adı karışmıştır. Adı basında hemen her gün geçerdi. Kimi olayları Türk politika yaşamına yazılmış bulunuyor.

1950 seçimlerinden bir kaç gün önce CHP örgütünün ilçelerden 5 liraya adam taşıyarak alana doldurduğu kalabalığı İnönü’ye göstere­ rek: “ işte Paşam, İstanbul” sözleri başta gelir. Daha az bilinse de çok önemli bir olayı da vardır.

Mareşal Fevzi Çakmak’ın cenaze alayını bir politika olayı yapıp, Maç­ ka’dan Beyazıt Camisi’ne ilahiler okuyan Millet Partililerin taktiğini bir anda suya düşürüvermiş olması: Onbinler Beyazıt Meydam’nı doldur­ makta ve İlâhiler sürmektedir. Oysa daha büyük olaylara yol açma­ dan törene son vermek gerekir. Fakat nasıl? Profesör Gökay bir anda sesini yükselterek, “ Tören bitmiştir! Dağılınız!” diye kestirip atar ve yığını duraksatır. Sonra da dağılma başlar. Gökay, bu sözlerinden sonra yakınındaki gazetecilere dönerek bir sigara ister ve uzatılan Sipahi Oca- ğı'nı sinirli sinirli içmeye başlar. Ne alkol ne de sigara içen profesör Gökay’ın bu davranışı olaylara teslim olmayıp, olayları yönlendirebi- len politikacı ve ruh hekimi yanını gösterir.

Profesör Gökay insanlar arası ilişkilerin her çeşidini yaşardı. Sanat, kültür, edebiyat, politika, bilim gibi değişik konuların hiçbirinden uzak kalmamaya özen gösterirdi. Hele basınla bağlantılarını günün her sa­ atinde canlı tutardı. Akşamüstleri -önemli bir engel olmadıkça- gaze­ telerin şehir haberlerine bakan temsilcileri ile mutlaka konuşup şaka­ laşır, tartışır ve günün özetini yapardı. Basını çok sevdiğini göstermek için, “ basın kuşları" deyişini sık sık kullanırdı. İstanbul şehir muha­ b irle rin in en yaşlısı olan Fuat D u yar’a, -B urh an F e le k’in ’şeyhülmuharririn’ unvanını kullanmasına bir benzetme yaparak- ‘şeyhülmuhabirin’ derdi.

Fahrettin Kerim Gökay ile tanışlığım, Krafft-Ebbing’den çevirdiğim klasik “ Sexualis Patualis” kitabına bir önsöz yazmasıyla başladı. Yıl­ lar sonra Vatan'ın belediye muhabiri olarak haftanın hemen hemen her günü kısa ya da uzun sürelerle beraber olduk. Yazılanları elden geldiğince anlayışlı karşılar, kızdığını belli etmemeye özen gösterirdi. Fakat kimi günler bardağın taştığı da olurdu. Taksim Belediye Gazi­ nosu yan bahçesinin halka kapatılarak, çalgılı çay bahçesi yapılması­ nı doğru bulmayan yazılar yayınlamıştık. Vilayet binasındaki geniş sa­ londa değişik konuları görüşürken Taksim bahçesinin son durumu or­ taya atıldı. Birden müthiş kızdı ve hepimize çıkıştı. Ben ve bir iki arka­ daş hemen ayağa kalkıp hızla çıkarken kapıyı sertçe kapatmış olaca­ ğız ki, profesör Gökay öfkesinden yerinde duramamış ve telefona sa­ rılarak bizlerden yakınmış, hatta bizi suçlamıştı.

Fakat ertesi gün yine karşılaştığımızda hiçbir şey olmamış gibi gü- leryüzlü ve şakacı kişiliğine dönmüş, el sıkıp hatır sormuştu.

Adından olumlu söz edilmesini ve övgüyü severdi, ama tartışmaya da açıktı.

1949'da İstanbul Vali ve Belediye Başkanı olunca, Şehir Tiyatrosu1 nun yeni tüzüğünü yürürlüğe koymuş, tiyatro ile yakından ilgilenme­ ye başlamıştı. Viyana Şarkiyat Enstitüsü Direktörü Prof. Herbert Du- da aracılığı ile Max Meinecke'nin İstanbul Şehir Tiyatroları başrejisör- lüğüne getirilmesinde az çok katkım olmuştu. Bunu unutmadığını bir rastlantı ile öğrendim.

Aradan yıllar geçmişti. İstanbul Vilayet mescidi önündeki durakta, sanırım 1955’te, otobüs bekliyordum. Birden vilayet makam otomobili durdu ve profesör Gökay, "Gelsene Burhan!” diye seslendi. Otomo­ bilde kısaca anlattı. Profesör Prost’tan boşalan şehircilik uzmanlığı için birilerini arıyordu. İkinci Dünya Savaşı yıllarında Ankara'da çalışarak Kayseri şehir planını hazırlamış, savaştan sonra da Hamburg şehri­ nin planını -Hamburg’un Yeniden Kuruluşu örg ütü’nün başkanı olarak- uygulamış olan Profesör ölssner aklıma geldi. Adını ve adresini not- aldı, fakat oir sonuç çıkmadı. Nedenini yıllar sonra öğrendim. İstan­ bul Belediyesi ve profesör ölssner anlaşmışlardı. Ne var ki, bütün iş­ lemlerini bitirmiş olan profesör ölssner bankada döviz işlemlerini yap­ tırırken kalp durmasından ölüvermişti.

O günden bu yana İstanbul Belediyesi’nde şehircilik konusunda olup bitenleri düşündükçe, 'ölüm, profesör ölssner için bir kurtarıcı oldu' diyeceğim gelir! Çünkü İstanbul’a gelmiş olsaydı kahrından ölürdü.

Ord. Prof. Dr. Fahrettin Kerim Gökay’ı saygıyla ve insancıl duygu­ larla düşüneceğim her zaman.

Referanslar

Benzer Belgeler

If modernity and secularism produced a new form of religion – with the term of political religions, divinization of humanity, immanentization of Christian Eschaton, messianism,

Zirai Kombinalar Kurumu elinde bulunan 300 traktörlük makine parkına ilaveten 3780 sayılı Milli Korunma Kanunu kredisinden alınan 10.000.000 liralık kredi ile

81 Bu durum Kanun’un gerekçesinde şu şekilde ifade edilmekte- dir: “Yeni lâyihanın istinat ettiği esas, evvela mükellefin beyanı bu beyanın salâhiyetli memurlar

Buna ra~men yukar~daki de~erlendirmeleri, göz önünde bulundurup (iltizam süresinin iki y~ll~~a dü~mesi, önceden Kütahya'da üretimin di~er yerlere göre az olmas~~ fakat

1) Yerleşim yerleri, tepe üzerine kurulu akropolün kontrolü altında bulunmaktadır. 2) Yamaç üstüne kurulu yerleşmeler duvarla çevrilidir. 3) 18 yerleşim yerinin 12'sinde

Bu cihaz yüzdeki veya vücudun diğer bölümlerindeki tüylerin tıraş edilmesi için tasarlanmıştır.. Büyük yüzey- lerin tıraş edilmesi

As the grade of histologic inflammation increased, we noted liver surface appeared more yellowish, even more reddish and congested (Pearson coefficient of 0.188, p=0.000),

In terms of Service Offering, Azure Cloud Services offers global Cloud-based products, including computing, storage, networking, database, analytics, artificial intelligence,