• Sonuç bulunamadı

Başlık: Tokat Yöresi Şeftali Ağaçlarında Demir Klorozunun Önlenmesinde Demir ve Humat Uygulamalarının EtkinliğiYazar(lar):KARAMAN, M.Rüştü Cilt: 9 Sayı: 1 Sayfa: 029-034 DOI: 10.1501/Tarimbil_0000000340 Yayın Tarihi: 2003 PDF

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Başlık: Tokat Yöresi Şeftali Ağaçlarında Demir Klorozunun Önlenmesinde Demir ve Humat Uygulamalarının EtkinliğiYazar(lar):KARAMAN, M.Rüştü Cilt: 9 Sayı: 1 Sayfa: 029-034 DOI: 10.1501/Tarimbil_0000000340 Yayın Tarihi: 2003 PDF"

Copied!
6
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

TARIM BILIMLERI DERGISI 2003, 9 (1) 29-34

Tokat Yöresi

Ş

eftali A

ğ

açlar

ı

nda Demir Klorozunun

Önlenmesinde Demir ve Humat Uygulamalar

ı

n

ı

n Etkinli

ğ

i

*

M.Rüştü KARAMAN°

Geli ş Tarihi: 22.01.2002

Özet: Kireçli topraklarda demirli gübre uygulamaları ile birlikte farklı bileşiklerin toprağa ilavesi demir alınabilirliğini artırabilir. Örneğin şeftali ağaçlarında humik bileşiklerin uygulanması demir alınabilirliğini artırabilir ve maliyeti azaltabilir. Araştırmada, Tokat yöresi kireçli toprağında şeftali ağaçlarında demir alımında (demir klorozunun önlenmesinde) farklı demir ve hurnik bileşiklerinin etkisi incelenmiştir. Bu tür kireçli koşullarda topraktan inorganik Fe, humat, Fe-humat gibi uygulamalar demir klorozunun giderilmesinde FeEDDHA (sentetik kleyt) kadar etkili olmam ıştır. Ancak, sentetik kleytlerin maliyeti yüksek olduğundan, kültürel önlemler de önemli ve ekonomik görülmektedir.

Anahtar Kelimeler: şeftali ağaçları, demir klorozu, humik bileşikler

Efficiency of Iron and Humat Applications on the Decreasing of Iron Chlorosis

in Peach Trees Grown in Tokat Region

Abstract: The availability of Fe in calcareous soils may be increased by application of humic substances with iron fertilizer. For example, application of humic substances to peach trees may increase Fe availability and decrease the cost. In this study, effect of different iron and humic substances on the availability of iron (on the decreasing of iron chlorosis) in peach trees on calcareous soil of Tokat region was investigated. Soil applications of inorganic Fe, humate and Fe-humate had less effect than FeEDDHA (synthetic chelate) on the decreasing of Fe chlorosis under these calcareous conditicns. But, because of the high cost of synthetic chelates, cultural expedients also seems to be valuable and economical.

Key Words: peach trees, iron chlorosis, humic substances

Giriş

Tokat yöresinde, tarımsal ürünler içerisinde meyve yetiştiriciliği ve özellikle de şeftali yetiştiriciliğinin özel bir yeri bulunmaktadır. Türkiye genelindeki 12.676.000 adet şeftali ağacının 358.570'i Tokat yöresinde yer almakta ve toplam şeftali üretiminin önemli bir bölümü (7315 ton) Tokat yöresinde yapılmaktadır (Anonim 1998). Yöre çiftçilerinin en büyük sorunlarından birisi lokal ve mevsimsel olarak ortaya çıkan demir klorozudur (Karaman 1999). Belli dönemlerde yapraklann klorotik (sarı) bir hal alması ürünü olumsuz yönde etkilemekte, şiddetli kloroz durumunda ise ağaçlar . kurumaktadır. Oreticilerimizin sarılık hastalığı dedikleri demir klorozu özellikle bitkilerin uç kısmındaki genç yaprakların damar aralarının homojen olarak sararması ile kendini gösterir. Hafif sararmalarda yapraklar normal iriliklerine ulaşır ve verimde düşme olmaz. Şiddetli sararmalarda sürgün ucundan itibaren tüm yapraklar sararır ve renk zamanla beyaza döner. Uç yapraklar küçük kalır, damar arasındaki dokular ölür ve dökülür. Bu safhaya gelmiş bitkileri gübreleme ile kurtarmak mümkün değildir (Kaptan 1988).

Yapılan çalışmalarda, çoğu toprakların yeterli düzeyde Fe kapsadığı, arıcak genellikle bitki gelişimi açısından en önemli sorunun demir alınabilirliği olduğu belirlenmiştir. Örneğin temsili örnekleme ile yapılan bir

TOBITAK tarafından desteklenmiştir

Gaziosmanpaşa Only. Ziraat Fak. Toprak Bölümü-Tokat

çalışmada Türkiye topraklarının % 26.87'sinde (7.5 milyon hektar alanda) demir eksikliği belirlenmiştir (Eyüpoğlu ve ark. 1998). Özellikle kireçli topaklarda demir noksanlığına yaygın olarak rastlanmaktadır. Konuyla ilgili olarak yapılan çalışmalarda topraklarda mikro elementlerin ve özellikle demirin bitkilere elverişliliğini sınırlandıran en önemli faktörlerin; topraktaki yüksek CaCO3 miktarı, yüksek pH, yetişme ortamındaki yüksek HCO3 iyon konsantrasyonu, yüksek fosfat ve nitrat konsantrasyonu, toprakta bulunan diğer ağır metaller ve bitki köklerinin redüksiyon kapasitesi olduğu bildirilmiştir (Brown ve Chaney 1971, Aktaş ve Egmond 1978, Aktaş 1982, Kacar ve Katkat 1998, Güneş ve ark. 2000).

Chen ve Barok (1982), kireç kökenli demir klorozunun toprakta serbest CaCO3, HCO3, pH ve kısmi CQ2 basıncından ileri geldiğini, bu faktörler içerisinde en önemli faktörün HCO3 miktarı olduğunu bildirmişlerdir. Mortvedt ve ark. (1991), özellikle kireçli topraklarda fazla sulamanın bikarbonat iyonu oluşumuna yol açtığını, ortaya çıkan bikarbonat iyonlarının ise demir ile reaksiyona girerek bitkilerce alınamayan demir-karbonat bileşikleri oluşumuna yol açtığını, aşırı toprak suyunun ayrıca toprakta havalanmayı da azaltarak, kök sistemlerinin gelişimi ve demir alımını olumsuz yönde etkilediğini bildirmişlerdir.

(2)

Bitkilerde ortaya çıkan demir klorozunu gidermede çok çeşitli inorganik ve sentetik organik (kleyt formunda) demirli gübreler ve gübreleme yöntemleri bulunmaktadır. Ayrıca çok sayıda diğer doğal demir kaynakları da bulunmaktadır (Tisdale ve ark. 1993). Ancak, yukarıda sıralandığı gibi demir klorozuna yol açan çok sayıda faktör bulunmaktadır. Bu nedenle, demir klorozu ile etkili mücadelede birinci aşama kloroza yol açan temel faktörün belirlenmesidir. Örneğin kireçli topraklarda çözeltideki demirin denge konsantrasyonu oldukça düşüktür. Bu tür koşullarda topraktan inorganik Fe uygulamaları, uygulanan demirin hızlı bir şekilde bitkilerce alınamaz formlara dönüşmesi nedeniyle demir klorozunun giderilmesinde çoğunlukla etkisiz kalmaktadır. Bu tür topraklarda sentetik kleytlerin kullanımı inorganik Fe kaynaklarına göre çok daha etkili olmaktadır. Kaptan (1988), şeftali ağaçlarında demir klorozunu önleyen dozun kükürt ve amonyum sülfat uygulamaları ile birlikte meyveye yatma yaşına kadar ağaç başına 140 g, meyveye yatan ağaçlarda ise 210 g FeEDDHA uygulaması olduğunu belirlemiştir. Aynı çalışmada, kükürt ve amonyum sülfat ile birlikte demir sülfatın tatbik edilmesi durumunda ise ilk yıl Fe klorozunda bir düzelme olduğu, ikinci yıl Fe klorozunun tekrar şiddetlendiği bildirilmiştir. Karaman ve ark. (1999), Tokat yöresi topraklarında fasulye bitkisi ile yürütmüş oldukları saksı denemesinde, demir alınabilirliği açısından FeEDDHA ve demir sülfat karışımının da yalnız kleyt uygulaması kadar olmasa da bir miktar etkili olabildiğini belirlemişlerdir.

Çok sayıdaki denemeler sentetik kleytlerin üstünlüğünü ve etkinliğini ortaya koysa da, yüksek maliyetleri bu tür kleytlerin kullanımını kısıtlayıcı en önemli faktördür. Bu nedenle, özellikle maliyeti daha düşük olan ve topraktaki demirin alınabilirliğini artırıcı yöntemlerin geliştirilmesi gerekmektedir. Çolakoğlu (1996), toprak verimliliği üzerine olumlu etki yapan humus ile birlikte mineral gübrelerin kullanımı sonucu birim alandan alınan verimin artırılabileceğini, hayvan gübrelerinin yetersiz olması nedeniyle ülkemizde mevcut doğal materyallerin (turba, ham linyit) mineral besin maddesi ile zenginleştirilerek organo-mineral gübre üretiminin mümkün olacağını, humusa bitki besin maddesi ilave edilerek üretilmekte olan organo-mineral gübrelerin çeşitli ticari isimler altında ülkemize ithal edilerek bazı üreticiler tarafından kullanıldığını, ham materyal bakımından zengin olan ülkemizde bu tür gübrelerin üretilmesi ile sürdürülebilir tarım açısından geniş çaplı üretim yapmanın mümkün olabileceğini bildirmiştir.

Güneş ve ark. (1997), Ereğli Demir Çelik Fabrikaları baca filtresi atığı ile yer fıstığı bitkisinde yaptıkları çalışmada, bitkilerin kuru ağırlıkları üzerine atık demir ve humik asit uygulamalarının önemli bir etkiye sahip olmadıklarını, atık demirin özellikle humik asitle birlikte kullanımının bitki aktif demir kapsamı, toplam demir ve klorofil miktarlarında artışlar olduğunu, buna karşılık parlaklık ölçüsü olan L, a, b değerlerinin azaldığını belirlemişlerdir. Diğer bir çalışmada ise kiraz ağaçlarına uygulanan demirden bitkinin yararlanması ve gelişimi üzerine humik asitin etkisi araştırılmış, araştırma sonuçlarına göre humik asitin demirle birlikte uygulanmasının uygun olduğu ancak FeEDDHA kadar etkili olmadığı bildirilmiştir (Kalınbacak 1999).

Araştırmanın temel amacı, Tokat yöresinde yaygın olarak kloroz görülen bir şeftali bahçesinde, farklı humik bileşikleri ve demir uygulamaları ile klorozun giderilmeye çalışılmasıdır.

Materyal ve Yöntem

Deneme, Tokat yöresinde yürütülmüştür. Tokat ili Karadeniz Bölgesi ile iç Anadolu Bölgesi arasında kalan, yarı kurak karakterli bir ilimizdir. Yüzölçümü 995842 hektar olup 374186 ha'ı tarımsal üretime uygundur (Anonim 1995). Ülkemizin genel jeomorfolojik yapısına bağlı olarak yörenin denizden yüksekliği çok değişkendir. Araştırma alanının rakımı 450-650 m civarında olup, Karadeniz'in 110 km güneyinde bulunan Yeşil ırmağın Tozanlı kolu boyunca doğu batı doğrultusunda uzanır. Sağ ve sol sahil sulama kanalları ile mevcut arazilerin % 68.8'i sulanabilir durumdadır. Yöredeki araziler genellikle taban arazi niteliğinde ve IV. jeolojik devirde Yeşilırmak ve bir takım yan derelerin birikintilerinden oluşan aluviyal topraklar olup kum, silt, kil ve bir miktar çakıl içeren karışımlardır. Yamaç arazilerin jeolojik kökeni yaşlı şist metamorfik seriler ile üst tabakalardan yaşla kalkerler ve alçak tepelerde ise oligosen yaşlı kızıl gri marnlı seriler teşkil eder. Yamaçla tabanın birleştiği kısımları koluviyal topraklar oluşturmaktadır (Anonim 1971).

Gaziosmanpaşa Üniversitesi Ziraat Fakültesi şeftali bahçesinde (Taşlıçiftlik kampüs alanında) tesadüf parselleri deneme desenine göre dört tekerrürlü olarak yürütülen bahçe denemesinde (özellikle kloroz derecesi denemenin ikinci yılında da gözlem altında tutulmuştur), deneme konuları Çizelge 1'de sunulmuştur.

Uygulamalar yalnız birinci yıl yapılmış, ağaç başına taç izdüşümü göz önünde bulundurularak açılan düzenli çukurlara uygulamalar topraktan yapılmıştır. Çizelge 1'den de görüldüğü gibi denemede, FeSO4.7H20, FeEDDHA (sentetik kleyt) ve Fe-Humat gibi farklı demir uygulamalarına ve FeSO4.7H20 ile birlikte farklı humat uygulamalarına da yer verilmiştir. Denemede kullanılan humat bileşiği; şelat yapma özelliğine sahip polymeric poly hydroxy asit, humik ve fulvik asit içeren potasyum humat ürünüdür.

Deneme alanından alınan karışık toprak örneklerinde tekstür hidrometre yöntemi ile, kireç Scheibler kalsimetresi ile, pH 1:2.5 toprak-su karışımında pH'metre ile, organik madde ise Walkley-Black yöntemi ile belirlenmiştir (Chapman ve Pratt 1961). Değişebilir potasyum 1 N amonyum asetat ekstraksiyonu ile (Richards 1954), alınabilir fosfor 0.5 M sodyum bikarbonat ekstraksiyonu ile (Olsan ve Dean 1965), alınabilir Fe, Cu, Zn, Mn miktarları ise DTPA'da ekstraksiyon yöntemiyle atomik absorpsiyon spektrofotometresinde belirlenmiştir (Lindsay ve Norwell 1978).

Deneme sahası topraklarının ortalama analiz sonuçlarına göre, toprak bünyesi kumlu-tın olup, 0-20 cm'lik üst toprak % 21.78'lik kireç kapsamı ile fazla kireçli toprak sınıfına girmektedir. Alt toprağın (20-40 cm) kireç kapsamı ise % 6.47'dir. Organik madde içeriği üst ve alt

(3)

KARAMAN, M. R., "Tokat yöresi şeftali ağaçlarında demir klorozunun önlenmesinde demir ve humat uygulamalarının etkinliği" 31

Çizelge 1. Şeftali bahçesinde farklı demir ve humat uygulamaları Uyg. Uygulamalar

no.

1 Kontrol, demir ve humat uygulanmadı 2 250 g/ağaç başı FeSO4•7H20 uyg. 3 500 g/ağaç başı FeSO4 .7H20 uyg. 4 100 g/ağaç başı Fe-EDDHA uyg. 5 200 g/ağaç başı Fe-EDDHA uyg. 6 200 g/ağaç başı Fe-Humat uyg. 7 400 g/ağaç başı Fe-Humat uyg. 8 30 mVağaç başı Humat uyg. 9 60 mi/ağaç başı Humat uyg.

10 30 ml/ağaç başı Humat+250 g/ağaç başı FeSO 4 .7H20 uyg. 11 60 ml/ağaç başı Humat+250 g/ağaç başı FeSO4.7H20 uyg. 12 30 ml/ağaç başı Humat+500 g/ağaç başı FeSO4.7H20 uyg. 13 60 mi/ağaç başı Humat+500 g/ağaç başı FeSO4.7H20 uyg.

topraklar için sırasıyla % 3.64 ve 3.05 ile yeterli düzeydedir. EC değeri üst ve alt topraklar için sırasıyla 400 ve 450 gmhos/cm, pH değeri 7.90 ve 8.05'dir. Alınabilir fosfor içeriği üst ve alt topraklarda sırasıyla 13.05 ve 2.75 kg P2051da düzeyindedir. Değişebilir potasyum içeriği ise üst ve alt topraklarda sırasıyla 48.52 ve 39.16 kg K20/da çıkmıştır. Genel olarak deneme sahası topraklarının yeterli fosfor ve potasyuma sahip olduğu görülmektedir. Alınabilir demir, çinko, bakır ve mangan içerikleri 0-20 cm'lik üst toprak için sırasıyla 9.62, 0.88, 1.88, 28.51 mg/kg, 20-40 cm'lik alt toprak için 5.39, 0.69, 7.99, 29.62 mg/kg olarak belirlenmiştir. Genel olarak araştırma topraklarında elverişli Fe, Cu, Zn, Mn içerik-lerinin yeterli düzeyde olduğu görülmektedir (Alpaslan ve ark. 1998).

Yapraklarda kloroz dereceleri görsel olarak aşağıdaki kategorilere göre belirlenmiştir;

1. Kloroz yok (yapraklar yeşil ve sağlıklı),

2. Çok hafif kloroz (yapraklar açık yeşil, yer yer sararmalar başlamış),

3. Hafif kloroz (ağaç yapraklarının yarıya yakınında sararma),

4. Orta derecede kloroz (ağaç yapraklarının önemli bir bölümünde sararma) ,

5. Şiddetli kloroz (ağaç yapraklarının tamamına yakınında sararma),

6. Çok şiddetli kloroz (üst dallardaki yapraklarda dökülmeler ve dalların kurumaya başlaması).

Taze bitki örneklerinde klorofil a ve b (Witham ve ark. 1970), aktif demir tayinleri yapılmış (Gedikoğlu 1990) ve daha sonra bitki örnekleri alınarak diğer analizler için 68

°

C'de sabit ağırlığa gelinceye kadar kurutulmuştur. Öğütülen kurutulmuş bitki örneklerinde Fe, Cu, Zn, ve Mn kapsamları; yaş yakmadan sonra Perkin Elmer 300 atomik absorpsiyon spektrofotometresinde belirlenmiştir (Anonymous 1971). Görsel bulgular ve kimyasal analizler iki ayrı dönemde yapılmış (1.dönem: Mayıs sonu-Haziran başı, Il. dönem: Temmuz-hasata yakın), kimyasal analizler yalnız birinci deneme yılında yapılmıştır. Meyve adedi ise, kontrol ve muhafazanın güç olması nedeniyle, ancak ikinci yıl genel bilgi elde etmek amacıyla ortalama olarak belirlenmiştir.

Bulgular ve Tartışma

Şeftali bahçesinde 1999 deneme yılı bulguları:

Farklı demir ve humat uygulamalarının şeftali yaprağı ortalama kloroz derecesi, klorofil a kapsamı, klorofil b kapsamı ve klorofil a+b kapsamlarına etkisi Çizelge 2'de sunulmuştur. Yapılan varyans analizlerinde, uygulamaların şeftali yaprağı ortalama kloroz derecesine etkisi birinci ve ikinci dönem istatistiki olarak % 5 düzeyinde önemli çıkmıştır.

Duncan gruplandırmasında, özellikle FeEDDHA uygulamalarının (uyg. no 4 ve 5) demir klorozunun giderilmesinde etkin olduğu, ağaç başına 500 g demir sülfat uygulaması (uyg. no. 3) ile birlikte humat uygulamalarının da (uyg. no. 12 ve 13) yapraklarda demir klorozunu azalttığı görülmektedir. Ancak, özellikle Fe-humat uygulaması demir klorozunun önlenmesinde önemli bir etkiye sahip olmamıştır. Yapılan diğer çalışmalarda da özellikle kireçli topraklarda sentetik kleytler arasında FeEDDHA'nın daha stabil ve etkili olduğu bildirilmiştir (Mortvedt ve ark. 1991). Şeftali ağacı ile yürütülen benzer çalışmalarda da, demir klorozunu önleyen dozun kükürt ve amonyum sülfat ile birlikte meyveye yatma yaşına kadar ağaç başına 140 g, meyveye yatan ağaçlarda ise 210 g FeEDDHA uygulaması olduğu belirlenmiştir (Kaptan 1988). Vidts ve Lindsay (1973), kireçli topraklarda mikro element eksikliğine duyarlı bitkiler kullanarak (Lindsay ve Norwell yöntemine göre) yaptıkları çalışmalarda, topraktaki yarayışlı demir için kritik değ

e

rin 2.5-4.5 ppm olduğunu belirlemişlerdir. Deneme topraklarımızın genel ortalama demir içeriğine bakıldığında ise, 0-20 cm'lik üst toprak için 9.62 ve 20-40 cm'lik alt toprak için 5.39 mg/kg ile yeterli düzeylerde olduğu görülmektedir. Buna rağmen şeftali ağaçlarında yer yer demir klorozu ortaya çıkmıştır. Bu durum, demirin bitkiler tarafından kullanılamamasından ileri gelmektedir. Nitekim, Armut ağacında yaptığı bir çalışmada Gedikoğlu (1989), ağaçlarda görülen sararmaların, ağaçlar tarafından demirin kullanılamamasından ileri geldiğini, klorozu gideren en etkili bileşiğin Sequestrene 138 Fe (FeEDDHA) olduğunu, tedavi denemeleri ile bu bileşiğin ağaç başına topraktan 100 g uygulanmasının klorozu gidermede yeterli olduğunu bildirmiştir.

Uygulamaların şeftali yaprağı klorofil a, klorofil b ve klorofil a+b kapsamlarına etkisi birinci dönem istatistiki olarak önemsiz çıkmış, ikinci dönem ise klorofil a ve a+b kapsamına etkisi istatistiki olarak % 1 düzeyinde önemli çıkmıştır. Yapılan duncan gruplandırmasında ikinci dönem en yüksek klorofil a ve klorofil a+b kapsamlarının 4 ve 5 nolu uygulamalarda (ağaç başına 100 ve 200 g FeEDDHA uygulamaları) gerçekleştiği belirlenmiştir. Klorofil kapsamı açısından da özellikle FeEDDHA uygulamasının etkili olduğu ve ilk sıralarda yer aldığı görülmektedir. Klorofil oluşumu ve sentezlenmesi açısından demir ile beslenme son derece önemlidir. Yetersiz demir ile beslenmeye bağlı olarak klorofil sentezlenmesindeki yetersizlik, kloroz derecesine de doğrudan yansımaktadır. Yapılan diğer çalışmalarda da bitki klorofil konsantrasyonu ile kloroz derecesi arasında çok önemli korelasyonlar belirlenmiştir (Daşgan 1999).

(4)

Farklı demir ve humat uygulamalarının şeftali yaprağının ortalama aktif demir, toplam demir, bakır, çinko ve mangan kapsamlarına etkisi Çizelge 3'de sunulmuştur. Uygulamaların şeftali yaprağı aktif Fe kapsamına etkisi istatistiki olarak birinci dönem önemsiz, ikinci dönem ise % 1 düzeyinde önemli çıkmıştır. Şeftali yaprağı toplam Fe kapsamına uygulamaların etkisi her iki dönemde de istatistiki olarak önemsiz çıkmıştır. Yapılan Duncan gruplandırmasında ikinci dönem en yüksek aktif Fe kapsamlarına 5 (ağaç başına 200 g FeEDDHA uygulaması), 9 (ağaç başına 60 ml Humat uygulaması) ve 13 (ağaç başına 500 g demir sülfat ile birlikte 60 ml Humat uygulaması) nolu uygulamalarda rastlanmıştır. ikinci sırayı ise 4 nolu uygulama (ağaç başına 100 g FeEDDHA uygulaması) almıştır. Aktif Fe kapsamı ile ilgili bulgular, özellikle FeEDDHA uygulamasının etkisi açısından diğer bulgularımız ile uyum içindedir. Bulgular, bugüne kadar yapılan birçok araştırmada kuru bitki materyallerinde toplam demir miktarlarının, bitkinin demir klorozunu gösterme ve demir ile beslenmeleri için iyi bir ölçü olmayışı nedeniyle, özellikle son yıllarda bitkinin demir kapsamının belirlenmesinde aktif demirin esas alınmaya

başlaması ile ilgili bulgularla paralellik göstermektedir (Gedikoğlu 1989, 1990). Çizelge 3'den de görüldüğü gibi, farklı demir ve humat uygulamalarının şeftali yaprağının ortalama bakır ve çinko kapsamlarına etkisi her iki dönemde de istatistiki olarak önemsiz çıkmıştır. İkinci dönem mangan kapsamına etkisi ise % 5 düzeyinde önemli çıkmış ve yapılan Duncan gruplandırmasında en yüksek mangan kapsamına 6 nolu (ağaç başına 200 g Fe-humat) uygulamada rastlanmıştır. Genel olarak bakıldığında ise kontrole göre tüm uygulamaların mangan kapsamında belli bir artışa yol açtığı görülmektedir.

Şeftali bahçesinde 2000 deneme yılı bulguları:

Şeftali bahçesinde farklı demir ve humat uygulamalarının ikinci yıl şeftali yaprağı ortalama kloroz derecesi ve şeftali ağacı başına ortalama meyve adedine etkisi Çizelge 4'de sunulmuştur.

Çizelge 4'den de görüldüğü gibi, farklı demir ve humat uygulamalarının ikinci yıl şeftali yaprağı ortalama kloroz derecesi ve şeftali ağacı başına ortalama meyve adedine etkisi her iki dönemde de istatistiki olarak

Çizelge 2. Farklı demir ve humat uygulamalarının şeftali yaprağı ortalama kloroz derecesi, klorofil a, klorofil b ve klorofil a+b kapsamlarına etkisi

Uyg. no.

Kloroz derecesi' Klorofil a mg/gr taze ağırlık

Klorofil b mg/gr taze ağırlık

Klorofil a+b mg/gr taze ağırlık I.dön. Ildön. I.dön. I.dön. II.dön. I.dön. II.dön. 1 3.5 a-d 3.0 ab 0.522 0.497 b-d 0.319 0.417 0.841 0.915 a-c 2 4.3 a 2.3 ab 0.445 0.316 cd 0.235 0.195 0.551 0.511 bc 3 1.5 b-d 1.0 b 0.455 0.569 b-d 0.331 0.219 0.787 0.789 bc 4 1.0 d 1.0 b 0.458 1.004 a 0.267 0.648 0.650 1.652 a 5 1.0 d 1.0 b 0.447 0.824 ab 0.240 0.496 0.713 1.320 ab 6 3.3 a-d 1.8 ab 0.319 0.462 cd 0.226 0.418 0.545 0.880 a-c 7 4.0 ab 3.0 ab 0.470 0.259 d 0.330 0.140 0.800 0.383 c 8 2.0 a-d 1.0 b 0.579 0.381 cd 0.879 0.205 1.458 0.587 bc 9 3.3 a-d 3.8 a 0.416 0.400 cd 0.691 0.282 1.107 0.682 bc 10 3.8 a-c 2.8 ab 0.447 0.411 cd 0.445 0.347 0.884 0.758 bc 11 2.5 a-d 2.5 ab 0.485 0.459 cd 0.430 0.401 0.990 0.860 a-c 12 1.5 b-d 1.0 b 0.447 0.670 bc 0.247 0.429 0.695 1.099 a-c 13 1.3 cd 1.5 b 0.478 0.511 b-d 0.299 0.245 0.778 0.756 bc LSD 2.189* 1.778* i.D. 0.317** D. .D. O.D. 0.742

' 1.Kloroz yok, 2. Çok hafif kloroz, 3. Hafif kloroz, 4. Orta derecede kloroz, 5. Şiddetli kloroz, 6. Çok şiddetli kloroz

Çizelge 3. Farklı demir ve humat uygulamalarının şeftali yaprağının ortalama aktif demir, toplam demir, bakır, çinko ve mangan kapsamlarına etkisi Uyg. no. Aktif Fe mg/kg taze ağ. Fe mg/kg Cu mg/kg Zn mg/kg Mn mg/kg I.dön. Ildön. I.dön. II.dön. I.dön. II.dön. I.dön. II.dön. I.dön. II.dön.

1 39 35 a-c 86 68 72 2 29 8 43 22 c 2 50 32 bc 76 81 64 1 29 30 43 34 bc 3 37 33 ac 82 83 39 8 37 20 60 40 ab 4 73 41 ac 98 102 30 1 22 14 53 41 ab 5 61 45 a 84 76 44 7 24 35 40 48 ab 6 47 31 bc 70 87 49 2 23 14 40 53 a 7 83 33 a-c 91 133 40 1 39 28 40 36 ac 8 38 31 c 89 91 19 1 24 26 46 43 ab 9 36 44 ab 68 124 39 22 44 34 48 53 ab 10 56 34 ac 72 90 24 1 25 10 62 36 ac 11 58 32 bc 102 90 49 1 27 25 43 48 ab 12 58 38 a-c 104 87 44 8 14 10 53 41 ab 13 69 43 a-c 95 84 46 1 34 30 60 48 ab LSD • .D. 11.5 D. • .D. D. O.D D. D. O.D. 16.22

(5)

KARAMAN, M. R., "Tokat yöresi şeftali ağaçlarında demir klorozunun önlenmesinde demir ve humat uygulamalarının etkinliği" 33

Çizelge 4. Şeftali bahçesinde farklı demir ve humat uygulama-larının şeftali yaprağı ortalama kloroz derecesi ve şeftali ağacı başına ortalama meyve adedine etkisi (ikinci yıl)

Uyg. no.

Kloroz derecesi+ Ort. meyve adedi adet/ağaç I.dön. II.dön. I.dön. II.dön.

1.5 3.0 65 35 2 3.5 2.0 54 37 3 1.8 2.8 42 35 4 1.0 1.0 84 56 5 1.0 1.0 164 108 6 3.0 4.5 59 40 7 3.0 2.8 68 45 8 2.0 2.5 80 46 9 3.8 2.6 59 55 10 2.0 2.3 50 27 11 3.0 2.3 101 51 12 1.8 2.0 66 37 13 1.8 1.3 52 42

LSD O.D. O.D. Ö.D. O.D.

1.Kloroz yok , 2. Çok hafif kloroz , 3. Hafif kloroz, 4. Orta derecede. kloroz, 5. Şiddetli kloroz, 6. Çok şiddetli kloroz

önemsiz çıkmıştır. istatistiki olarak önemli çıkmamakla birlikte 'özellikle-4 ve 5 -rıotu uygulamalar ile (ağaç başına 100 ve 200 g FeEDDHA uygulaması) şeftali yapraklarındaki demir klorozunun kaybolduğu ve etkinliğin ikinci yılda da devam ettiği gözlenmektedir. Şeftali ağacı başına ortalama meyve adedinin de özellikle 200 g FeEDDHA uygulamasında (5 nolu uyg.) en yüksek olduğu görülmektedir. Orta Anadolu yöresinde yürütülen bir çalışmada, FeEDDHA preparatının ağaç başına 250 g'lık, FeEDDTA preparatının 300 g'lık dozlarının 10 yaşından büyük ve normal büyüklükteki elma ağaçlarında kloroz tedavisi için kullanılabileceği ve söz konusu bileşiklerin etkisinin 2-5 yıl devam ettiği bildirilmiştir (Türkoğlu 1986).

Sonuç ve Öneriler

Sonuç olarak, araştırmamızda kullandığımız farklı bileşikler içerisinde en uygun yöntem FeEDDHA uygulaması olmuştur. Ancak maliyetin yüksek olması, bu bileşiklerin kullanımını sınırlamaktadır. Diğer uygulamalar ise, Tokat yöresinin kireç kapsamı yüksek ve ağır bünyeli topraklarında FeEDDHA kadar etkili olmamıştır. Ancak, söz konusu uygulamalar ile ilgili kesin yargıya varılabilmesi açısından, Tokat yöresinde yer alan farklı toprak çeşitleri (özellikle tekstür ve kireç kapsamı farklı) için değişik demir gübreleme programları ile humik bileşikleri, kükürt uygulaması gibi demir alımını artırıcı uygulamaları kapsayan denemelere devam edilmesi yararlı olacaktır. Tokat yöresi topraklarında ortaya çıkan demir klorozunu giderme yöntemlerinin yöre topraklarının genel yapısına ve meyve ağacı çeşidine uygun olması gerekir. Bu nedenle, özellikle kültürel 'önlemlere de gerekli önemin verilmesi yararlı olacaktır. Tokat yöresi meyve

ağaçları için ekonomik olarak önerilebilecek başlıca ilave önlemler aşağıdaki şekilde sıralanabilir;

1. Öncelikle meyve bahçeleri tesis edilmeden önce bahçenin tesis edileceği arazi her yönüyle iyi etüt edilerek, kireç kapsarnr yüksek ve. taban suyu seviyesi fazla olan arazilerde olanaklar ölçüsünde başka tarımsal ürünler yetiştirilmelidir.

2. Özellikle kireç kapsamı yüksek olan topraklarda, demir noksanlığına dayanıklı bitki çeşitlerinin seçimi son derece önemli bir tedbir olacaktır (Clark ve Gross 1986, Karaman 2000). Bu tür topraklarda, demir noksanl ığına hassas olan bitki çeşitlerinin yetiştirilmesi ekonomik olmayabilir. Farklı bitki çeşitlerinin topraktaki demirden faydalanma kabiliyetleri ve demir noksanlığına duyarlılıklarının da farklı olduğu belirlendiğinden, özellikle son yıllarda genetik ve ıslah çalışmaları ile topraktaki demirden daha iyi yararlanabilen demir noksanlığına dayanıklı (demir-etkin) bitki çeşitleri geliştirilmeye çalışılmaktadır. Örneğin Orta Anadolu yöresinde elma bahçelerinde görülen demir klorozunun toprak tipleri ve elma çeşitleri ile ilişkisi üzerine yapılan bir çalışmada, elma çeşitlerinin kloroza karşı duyarlılık derecelerinin oldukça farklı olduğu belirlenmiştir (Türkoğlu 1986).

• 3.' Bu tür topraklarda mecbur kalınarak meyve bahçesi tesis edilmiş ve demir klorozu problemi ver ise, öncelikle maliyetin kurtarması durumunda piyasada değişik isimlerle satılan FeEDDHA uygulanmalıdır. Maliyetin kurtarmaması durumunda demir sülfat ve FeEDDHA belli oranlarda karıştırılarakta uygulaması ve etkinliği gözlenebilir.

4. Sulama suyu kalitesi ve sulama aralığı çok iyi ayarlanmalıdır. Örneğin, sulamada kullanılan suyun bikarbonat içeriği fazla yüksek olmamalıdır. Toprak bünyesi ve bitki su içeriğine bağlı olarak mümkün olduğunca sık ve bir defada aşırı sulamadan kaçınılmalı, sık yapılan sulamanın demir klorozunu ortaya çıkarma riskini artıracağı unutulmamalıdır.

5. Önemli bir ilave tedbir olarak, olanaklar ölçüsünde çiftlik gübresi gibi organik gübreler uygulanarak toprağın organik madde içeriği artırılmalıdır. Ayrıca diğer inorganik gübre uygulamaları da dengeli olmalı, örneğin aşırı fosforlu gübre uygulamasının topraktaki demiri alınamaz hale getireceği bilinmelidir.

6. Yukarıda sıralanan başlıca önlemler sadece çiftçinin görevi olmayıp, bu konuda tarım teşkilatlarına da önemli görevler düşmektedir. Örneğin, demir klorozuna dayanıklı meyve çeşitlerinin belirlenerek kültüre alınması ve Tokat yöresinde yaygınlaştırılması, bahçe tesisinde yer seçimi ve diğer tedbirler ile ilgili olarak çiftçilerimizin bilgilendirilmesi, demir klorozu ile mücadeleyi daha da kolaylaştıracaktır. Tarım teşkilatları tarafından ayrıca, konu ile ilgili denemelere devam edilmesi yararlı olacaktır.

(6)

Kaynaklar

Aktaş, M. and V. Egmond, 1978. Effect of different levels of nitrate on the iron uptake and utilization of Fe-inefficient and Fe-efficient soybean cultivars. Plant and Soil, 51, 257-274. Aktaş, M. 1982. Tokat ve Amasya illerinde Elma Yetiştirilen

Toprakların Demir Durumu ve Bu Topraklarda Elverişli Demir Miktarının Belirlenmesinde Kullanılacak Yöntemler Üzerinde Bir Araştırma. Ankara Üniv. Ziraat Fak. Yayınları: 851, Bilimsel Araştırma ve incelemeler. 510, Ankara. Alpaslan, M., A. Güneş ve A. İnal, 1998. Deneme Tekniği.

Ankara Üniv. Ziraat Fak. Ders Kitabı: 455,Yayın No: 1501, Sayfa: 56-61, Ankara.

Anonim, 1971.Tokat İli Topak Kaynağı Envanter Raporu. Köyişleri ve Kooperatifler Bakanlığı, Topraksu Genel Müdürlüğü Raporlar Serisi No:11, Genel Müdürlük Yayınları No: 223, Ankara.

Anonim, 1995. Türkiye istatistik Yıllığı. Başbakanlık istatistik Enstitüsü, Yayın No:1845, Ankara.

Anonim, 1997. Delta Humate Tanıtım Broşürü, Delta Kimya San. ve Tic. A.Ş., Ruhsat No:3238/97-165, 08.08.1997, Ankara. Anonim, 1998. Tarımsal Yapı (Üretim, Fiyat, Değer). T.C.

Başbakanlık Devlet istatistik Enstitüsü, Yayın No:2097, Ankara.

Anonymous, 1971. Analytical Methods For Atomic Absorption Spectrophotometry. Perkin Elmer Katalogue, Norwalk, Connecticut, U.S.A.

Brown, J. C. and R. L. Chaney, 1971 Effect of iron on the transport of citrate into the xylem of soybeans and tomatoes. Plant Physiol., 47, 837-840.

Chapman, H. D. and P. F. Pratt, 1961. Method of Analysis for Soils and Water. Univ. of Calif. Div. of Agri. Sci., USA. Chen, Y. and P. Barok, 1982. Iron nutrition of plants in calcareous

soils. Adv. Agronomy, 35, 217-240.

Clark, R. B. and R. D. Gross, 1986. Plant genotype differences to iron. J. Plant Nutr., 9, 471-491.

Çolakoğlu, H. 1996. Organo-mineral gübre üretiminde yeni yaklaşımlar. Tr. J. of Agriculture and Forestry, 20,.25-28. Daşgan, H. Y. 1999. Domateste Demir Eksikliğine Dayanıklılığın

Morfolojik, Fizyolojik ve Genetiksel Açıdan incelenmesi. Doktora Tezi, Çukurova Üniv. Fen Bilimleri Enstitüsü, Bahçe Bitkileri Anabilim Dalı, Adana.

Eyüpoğlu, F., N. Kururcu, ve S. Talaz, 1998. Türkiye Topraklarının Bitkiye Yarayışlı Bazı Mikro Elementler (Fe, Cu, Zn, Mn) Bakımından Genel Durumu. T.C. Başbakanlık Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü, Toprak ve Gübre Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü, Genel Yayın No: 217, Seri No:R-133, Ankara.

Gedikoğlu, İ. 1989. Ankara Yöresi Armut Ağaçlarında Görülen Mikrobesin Maddeleri Noksanlıklarının Teşhis ve Tedavisi. Köy Hizm. Gen. Müd., Toprak ve Gübre Arş. Enst. Müd. Yayınları (Basımda).

Gedikoğlu, İ. 1990. Taze Bitki Örneğinde Aktif Demir Tayin Yöntemleri. Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü, Şanlıurfa Araştırma Enst. Müd. Yay., Genel Yayın No:56, Şanlıurfa. Güneş, A., M. Alpaslan, A. İnal, H. Samet ve İ. Erdal. 1997. Ereğli

demir çelik fabrikaları baca filitresi atığ ındaki demirden yerfıstığı bitkisinin yararlanmasına humik asitin etkisi. Mühendislik Bilimleri Dergisi, 3 (2) 371-375.

Güneş, A., M. Alpaslan ve A. İnal, 2000. Bitki Besleme ve Gübreleme, Arıkara Üniv. Ziraat Fak. Ders Kitabı, Yayın No:1514, Ders Kitabı: 467, 369-398, Ankara.

Kacar, B. ve A. V. Katkat, 1998. Bitki Besleme. Uludağ Üniversitesi Güçlendirme Vakfı Yayın No:127, ViPAŞ Yayınları: 3, Bursa.

Kalınbacak, K. 1999. (Proje yürütücüsü), Kiraz Ağaçlarına Uygulanan Demirden Bitkinin Yararlanması ve Gelişimi Üzerine Humik Asitin Etkisi. Ankara Üniv. Ziraat Fak. Araştırma ve Uygulama Çiftliği, Yıllık Geçici Sonuç Raporu, Ankara.

Kaptan, H. 1988. Şeftali Ağaçlarında Demir Klorozunu Önlemek İçin Kullanılacak Gübre ve Dozlarının Saptanması. T.C. Tarım Orman ve Köyişleri Bakanlığı, Sert Çekirdekli Meyveler Araştırma Projesi Sonuç Raporu, Atatürk Bahçe Kültürleri Merkez Araştırma Enstitüsü, Yalova.

Karaman, M. R. 1999. Tokat yöresinde şeftali ağaçlarında ortaya çıkan klorozun toprak ve bitki analizleriyle incelenmesi ve bu topraklarda DTPA'da çözünür Fe, Cu, Zn, Mn tayinine toprak neminin etkisi. Tr. J. of Agriculture and Forestry, 23 (3) 707-719.

Karaman, M. R., A. R. Brohi, A. İnal ve S. Taban. 1999. Kelkit çayından siltasyon ile tarıma yeni kazandırılan topraklarda demir ve çinko gübrelemesinin fasülye bitkisinin (Phaseolus

vulgaris L.) gelişimi ve bitki besin düzenine etkisi. Tr. J. of Agriculture and Forestry, 23, 341-348.

Karaman, M. R. 2000. Response of different soybean genotypes to iron fertilization under different irrigation conditions on calcareous soil. 10 th International Symposium on Iron Nutrition and Interactions in Plants, 14-19 May, USDA/ARS Children's Nutrition Research Center,1100 Bates Street, Houston-TX, USA.

Kunç, Ş. 1998. Türkiye Topraklarının Sorunları ve Çözümleri. Delta Tarım Kimyasalları San. ve Tic. A.Ş. Yayın No:1, Ankara.

Lindsay, W. L. and W. A. Norwell, 1978. Development of a DTPA soil test for zinc, iron, manganese and copper. Soil. Sci. Soc. Amer. J. (42) 421-428.

Mortvedt, J. J., F. R. Cox, L. M. Shuman and R. M. Welch, 1991. Micronutrients in Agriculture. Number 4, Soil Science Society of America Book Series, Soil Sci. Soc. of America, Madison, WI., USA.

Olsen, S. R. and L. A. Dean, 1965. Phosphorus. Ed. C.A. Black. Methods of Soil Analysis. Part 2. American Society of Agronomy Inc. Publisher Madison. Wisconsin, USA. Richards, L. A. 1954. Diagnosis and Improvement of Saline and

Alkaline Soils. U.S. Salinity Laboratory Staff, U.S.D.A. Agricultural Handbook, No: 60.

Tisdale, S. L., W. L. Nelson, J. D. Beaton and J. L. Havlin, 1993. Soil Fertility and Fertilizers. Fifth Edition, Macmillan Publishing Company, New York, USA.

Türkoğlu, K. 1986. Orta Anadolu Bölgesi Elma Bahçelerinde Görülen Kloroz (Sarılık) Arazinin Toprak Tipleri ve Elma Çeşitleri ile ilişkisi ve Tedavi Metodu. Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumu, TOAG 86 No'lu Projenin Kesin Raporu, Bilgi Profili No: 25, Ankara.

Viets, F. G. and W. L. Lindsay, 1973. Testing Soil for Zinc, Copper, Manganese and Iron. Soil Testing and Analysis. (ed) L.W. Walsh, J.D. Peaton, Soil Sci. Amer. Inc. Madison, U.S.A.

Witham, F. H., D. I. Blayades and R. M. Dexlin, 1970. Experiment in Plant Physiology. Van Nostrand Reinhold Co Academic Press., New York, USA.

İletişim adresi : M.R üstü KARAMAN

Gaziosmanpaşa Üniv. Ziraat Fakültesi, Toprak Bölümü — Tokat Tel : 0-356-2521479

Fax : 0-356-2521488

Şekil

Çizelge 1.  Ş eftali bahçesinde farkl ı   demir ve humat uygulamalar ı  Uyg.  Uygulamalar
Çizelge 2. Farkl ı   demir ve humat uygulamalar ı n ı n  ş eftali yapra ğı   ortalama kloroz derecesi, klorofil a, klorofil b ve klorofil a+b  kapsamlar ı na etkisi
Çizelge 4.  Şeftali bahçesinde farkl ı   demir ve humat uygulama- uygulama-ların ı n  ş eftali yaprağı   ortalama kloroz derecesi ve  ş eftali ağ ac ı   başı na ortalama meyve adedine etkisi  (ikinci y ı l)

Referanslar

Benzer Belgeler

Savaş sırasında ülkede tarım ve sınırlı sayıda sanayi tesislerinde üretim yapılması, bir düzen oluşturulması ve milli bir iktisat politikasının gerçekleştirilmesi

Bu çalışmanın temel amacı; Türk edebiyatı’nın ve özellikle çocuk edebiyatı alanının tanınan yazarlarından Muzaffer İzgü’nün, 34 yıl gibi uzun bir zaman

Intravenous ferric carboxymaltose versus standard medical care in the treatment of iron deficiency anemia in patients with chronic kidney disease: a randomized,

İnceleme alanında Permo-Triyas yaşlı Malatya Me- tamorfitleri'nin mermer ve kristalize kireçtaşı birimiyle Üst Kretase yaşlı Polat Granitoyidi'nin diyorit ve tonalit grubu

Webern’in, oniki perde tekniğinin geliştirilmesi ile ilgili olarak getirdiği en büyük yenilik, dizi anlayışını, müziğin düzüm, orkestralama ve koyultu gibi

Bu araştırmada, öğrencilerin uzaktan eğitim ile yürütülen İngilizce dersi öğretim programı hakkındaki görüşlerini belirlemek için Stufflebeam’e ait CIPP modelinin

Humik maddeler en iyi onarıcı madde olarak güzellik sektöründe kullanılan vücut üzerinde birçok etkiye sahip doğal moleküllerden biri olduğu kabul edilmektedir..

Part of this study was about the sensitivity analysis, that we considered some risky variables including inflation rate, Billet price and degree of utilization