• Sonuç bulunamadı

Meclis'te gizli toplantı yapıldı

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Meclis'te gizli toplantı yapıldı"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

_

\

__

Mustafa Kemal

gazetesine verdiği beyanat

« Kuvcıyı Milliye

Ferit devrinde Mustafa Kemal aleyhinde

alınmış olan bir karan tashih ediyor

İNGILİZLERE, TE¥FIK

PAŞANIN PADİŞAH ADINA

YAPTIĞI YENİ TEKLİFLER

ESKİ B A Ş B A K A N , MİLLİ H A R E K E T İN T Ü M M İL­

LETİ TE M SİL ETM EDİĞİNİ SÖ YLE D İ

Kabinede sandalyasız bakan bu­ lunan eski Başbakanlardan Tevfik Paşa’nın dün İngiltere Yüksek Ko­ miserliğine bir ziyarette bulunduğu ve Amiral dö Robek ve Amiral Webb ile uzun süren bir konuşma yaptığı öğrenilmiştir.

Konuşma hakkında Londra’ya gönderilmek üzere uzun bir rapor ha zırlayan Amiral Webb’e göre, çok ih­ tiyarlamış olan, artık fikirleri birbi­ rini tutmayan ve bilhassa «dün form da olmayan» Tevfik Paşa, Padişahın telkini ile İngiliz Komiserliğine bu ziyareti yapmış, fakat ziyaretinin maksadını açık bir surette ortaya koymamıştır.

Amiral Webb, Tevfik Paşa’mu söylediklerini şu mühim bir kaç nok tada toplamaktadır:

— Millt hareket, tüm milleti tem sil etmemektedir.

— Meclis yalnız barış andlaşma- sını tasdik için toplanmaktadır ve bu gaye elde edildikten sonra da par lâmentonun mevcudiyeti için sebep de ortadan kalkmış olacaktır.

— Türkiye’nin yeniden dirilişi yalnız bir büyük devletin ellerinde­ dir ve bu da İngiltere'den başkası o- lamaz. İngiltere, OsmanlI devletinin her kolunda eksperler bulundurmalı ve bunlara da ayrıca icra kuvveti ta­ nınmalıdır. Eğer bu İngiliz eksperleri­ ne icra kuvveti tanınmazsa gayretler boşa gidecektir. Parlâmentonun mev­ cudiyeti de buna mâni değildir.

M A K S A Ü N E D İ R ?

Tevtik Paşa anı ou şeklide konuş ması, bilhassa paı lâmentonun önem­ sizliğine lngtüz yüksek komiseri ile muavinini '.canüırmaya çalışması se­ beplerini de taniil etmeye çalışan A- ıniral Webb raporunda diyor ki:

— Muhtemelen Tevfik Paşa, Pa dtşahın ısrarı ile, son seçimlerde it­ tihatçıların elde ettikleri neticelerin Avrupa'da yaratacağı kötü tesirleri silmek gayesi ile hareket etmiştir.

Tevfik 1 aşa aynca seçilmiş olan ittihatçı milletvekillerinden bazıları­ nın istifa ettiklerini, diğerlerinin de istifa edeceklerini söylemiştir. Ben kendisine bunların ne ölçüde millî hareketi temsil edebildiklerini sordu­ ğumda hane doğrudan doğruya cevap vermekten kanındı fakat konuşma­ mızda Milh Hareketin, memleketin ıüm fikirlerini yansıtmadığım Aml rai dö-Rohek’e anlatmak için uğraşt- durdu

B O t . S W t K i f k j.E T E M A S M I ?

Konuşma esnasında Amiral dö Robek Tevfry Pasa’va şunları söyle­

miştir-«— Kırım’da iki Türk subayı, Bol şeviklerle temas kurmak istediklerin den ve bir Alman ajanı ile işbirliği halindeyken tevkif edilmişlerdir. Bun lardan biri Enver Paşa’mn eski bir emir subayı, diğeri İse Mustafa Ke­ mal Paşa’nın yeğenidir! Buna ne der siniz?»

Amiral dö Robek bu konu üze­ rinde konuşmaya devam ederek, bu hâdisenin. Mili! Hareketin liderleri ile Enver Paşa arasında irtibat bu­ lunduğunu ve aynca müttefiklere düş man olanların desteğinin kazanılma­ sı için bir teşebbüs olarak görüldü­ ğünü ileri sürmüş ve demiştir kİ:

«— Loyd Core -şunu bilhassa be­ lirtmiştir ki Türk sulhu bir müttefik s u l h u olmalıdır ve bu sulh, Türkiye’nin gerçek temsilcileri ile so­ nuçlandırılmalıdır. Eğer Mili! Hare­ ket gerçekten Türkiye’yi temsil edi­ yorsa ve Tüıkiye ile sulh görüşme­ leri arifesinde Bolşeviklerle birleşmek plânı ile oynuyorsa bu hal, sulh işini daha da çıkmaza sokacaktır.»

Amiral Webb gene raporunda, Tevfik Paşa’ nın dö Robek’in bu çıkı­ şına karşı verdiği cevapları anlatır­ ken diyor ki;

«Amiral dö Robek’i inandırmak için Tevfik Paşa, yalvararak belirtti ki, iç politikada ne olursa olsun, bu memlekette dış politika sadece hü­ kümetin elindedir ve bugünkü hükü­ met, durumun realitelerine tamamiy- le vakıftır ve Milliyetçi Hareketin böyle bir davranışına kapılmayacak tır.»

ASKERLER!

Bunun üzerine Amiral dö Robek, «Hükümette tn azından bir bakan var ki onun tutumu durumu ciddileştir­ mektedir» demiş, Harbiye Bakanı Ce mal Paşa’nın, General Milne’niD emir lerine uymamasını hatırlatmış ve hat tâ bu maksatla nota verildiğini be­ lirtmiş, buna karşılık Tevfik Paşa da: «Askeri elemanlarla uğraşmanın sorunluğunu» itiraf ederek Yüksek Ko miserliğin btitün problemlerini Dışiş­ leri Bakanına aksettirmelerini, onun, bu problemleri doğrudan doğruya Ba­ kanlar Heyetine getirebileceğini söy lemlştir.

ÜMİT VERİLMEMİŞ!

Amiral Webb, Tevtik Paşa ile ya pılan konuşmada, kendisine ilerisi i- çin, «hiçbir ümit verilmediğini» kay detmekte ve şu tahminde bulunmak­ tadır:

« — Türkler, barış müzakereleri arifesinde bir reform plânı hazırla­ maktadırlar. Bu daha önceleri de baş vurdukları bir taktır. 1856 Paris and tasması arifesinde yaptıkları gibi •

ANKARA, — Roma’da yayınlanmakta olan EPOCA gazetesinin İstanbul muhabiri Mustafa Kemal Paşa ile telgrafla mülâkat etmiştir.

Muhabirin gönderdiği telgraflar şu sualler; ihtiva etmekteydi:

a) Paşam; Sulh Konferansı Türkiye meselesi ile meşgul olmaya koyulduğu şu zamanda sizin bu husustaki şahsî mütalâalarınızı öğrenmek ve Meclisi Mebusan açılır açılmaz Kuvayı Milliye’- nin dağılıp dağılnuyacağmı bilmek gazete­ mi pek memnun edecektir.

b ) Sizin Meclisi Meb'-san’da Erzu­ rum’u temsil etmekten istiukaf ettiğiniz doğru mudur?

Mustafa Kemal önceki gün bu telgraftaki sualler; şu şekilde cevaplan­ dırmıştır:

— Bu vesile ile size şahsî fikirlerimi söylemek isterim. Milletin bu husustaki arzuları Sivas Kongresı’nin resmî beyan namesinde açıklanmıştır. Teşkilât bu ar­ zusu yerine gelinceye kadar ifayı vazi­ fede ve hattâ genişlemekte devam ede­ cektir.

— Benim Meclisi Mebusan’da Er­ zurum’u temsilden istinkaf ettiğim hak- kındaki haber yanlıştır.

DÜZELTİLECEK KARAR...

Geçen pazartesi günü kabine top­ lantısında, Mustafa Kemal Paşa’nın hakkında alınmış olan haksız bir kara­ rın tashihi üzerinde görüşmeler olduğu ve nihayet müspet bir sonuca bağlandığı öğrenilmiştir.

Ali Rıza Paşa kabinesi iktidara gel­ dikten ve Heyeti Temsiliye sözcüsü olan Cemal Paşa, Harbiye Bakanı olarak va­ zifeye başladıktan 3 ay sonra kabine toplantısına getirilen Harbiye Bakanlığı nın yazısında: «Üçüncü Ordu Müfettişi iken memuriyetine son verilmesini mü­ teakip askerlik mesleğinden istifa etmiş olan Mustafa Kemal Paşa’nm bazı siya­ sî sebeplerden dolayı daha sonra asker­ lik mesleğinden üıracı ve haiz olduğa " nişanlarının alınması ve uhdesindeki fahrî yaverlik rütbesinin kaldırılması hususunda Harbiye Bakanlığının o za­ manki iş’arı üzerine 9 ağustos tarihinde iradei senıye çıkmış, fakat bu muamele bir mahkeme kararma iktiran etmemiş, binaenaleyh kanuna uygun cereyan ey- lememişti.» deniliyor ve bu kararın dü­ zeltilmesi, ihraç muamelesinin keenlem- yekiin addedilmesi, nişanların iadesiyle askerlik mesleğinden istifasının kabulü isteniliyordu.

Kabine. 29 aralık toplantısında şu kararı vermiştir:

«Üçüncü Ordu Müfettişliğinden az- lolıınduktan sonra askerlik mesleğinden istifa ettiği ha(de hiç bir divan-ı harbin hükmüne mukarilı olmaksızın idari taki­ bata dayanılarak silk-i askeriden tardt ile nişan ve madalyalarının istirdadına irade-i seniye sadır olmuş bulunan Mus­ tafa Kemal Paşa hakkmdaki muamele­ nin düzeltilmesi için kendisinin askerlik­ ten istifa etmiş fakat tard olunmamış tanınması ve istirdat olunan nişan ve ma dalyalarının iadesi için padişahın ira­ desinin istihsali lüzumlu görülerek icap eden layihasının tanzim: ve yürütülmesi

hususunun Harbiye Bakanlığı’na iş’an kararlaştı.»

Bu karara fahrî yaverlik meselesi de konulmak istenmiş ise de, fahrî yâverlik unvanının doğrudan doğruya padişah tarafından tevcih buyurulması dolayı- siyle bu bahta bir şey denilemiyeceği ve bittabi bu yolda bir karar alınamıya- cağı derpiş edilmiş, kararda yazılan bu cümleler çıkarılarak bu husus meskût bırakılmıştır.

MUSTAFA KEMAL PAŞA

AZINLIK HAKLARI PROJESİ!

Selâhiyetll bir kaynak, Sulh Hazırlıkları Ko- misyonu'nun memleketimizde azınlıkların hak­ larının korunması ile İlgili bir proje hazırlan­ dığını ye tetkik edilmek üzere bunu İçişleri Bakanlığına tevdi eylediğini açıklamıştır.

Bu projeye nazaran Türkiye’de azınlıkta bulunan gayri müslim unsurlar devlet işlerine İştirak etmek ve Belediye meclislerinde aded- lerl nlsbetinde üye bulundurmak hakkına haiz bulunacaklardır. Ayrıca diğer devlet memuri­ yetleri İle taşra Belediye meclislerinde dahi ay­ nı surette haklarını kullanacaklardır

Venî Meclls’in açılışında -m orojenin acele olarak ele alınacağı da Si-en "mistir

(2)

J

Meclis’te gizli

toplantı yapıldı

H Ü K Ü M E T Ü Y E L E R İ İ L E Y E N İ

M İ L L E T V E K İ L L E R İ A R A S I N D A

G Ö R Ü Ş M E L E R O L D U , M E C L İ S İ N 8

O C A K T A A Ç I L M A S I Ş Ü P H E L İ .

Hükümet üyeleri ile yeni Meclis üyeleri dün çok gizli tutulan hir toplantıda ilk defa temasa geçmişler ve mahiyeti öğrenilemeyen görüşmelerde bu­ lunmuşlardır.

Müzakereler sırasında Meclis binasına giriş çıkış yasaklan­ mış ve gizliliğe her hususta iti­ na edilmiştir.

Fmdıklı’daki toplantıya katı­ lan hükümet üyeleri arasında bahriye Bakanı Salih Paşa, Na­ fıa Bakam Abuk Ahmet Paşa, İçişleri Bakam Damad Şerif Paşa, Dışişleri Bakam Mustafa Reşit Paşa, Şurayı Devlet Baş­ kam Abdurrahman Şeref bulun­ muştur. Toplantı başladıktan bir süre sonra da Maliye Baka­ nı Tevfik Bey gelmiştir.

Gizli toplantıya katılan mil­ letvekilleri arasında Hüseyin Kazım, Riza Nur, Süleyman A- saf. Celâl Nuri, Muvaffak, Meh­ met Emin Beyler ve diğerleri vardı.

8

OCAK’ TA

Meclisin ne zaman açılacağı konusunda kendisine sual soran gazetecilere İçişleri Bakanı Da­ mad Şerif Paşa demiştir ki :

«Meclisi mebusanm içtimaa daveti için ortada bir ekseriyet

On plânda, meclisin toplanacağı Fındıklı Sarayı görülmektedir. Denizde ise itilâf devletlerinin harp gemileri demirli durmaktadır. olması ve seçilen milletvekille- ayın sekizinde açılacağını tah- rinin îstanbulda hazır bulunma- min etmiyorum.»

ları lazımdır ki, aralarında Baş- Gazetelerin verdikleri bilgiye kan ve ikinci Başkan seçimi gibi göre ise, şimdiye kadar seçim lüzumlu muameleler cereyan e- muameleleri tamamlanan ve debilsin. milletvekili olduktan kati olarak

«Şimdiye kadar taşradan in- içişleri Bakanlığına bildirilenle- tihap edilen milletvekillerinin rin sayısı llO.’dur. Şimdiye 1ta- adedi gerekli sayıya varmış gi- dar şehrimize gelen taşra millet- bidir. Ancak bunların yedi gün vekillerinin adedi de 45, 50 ka- zarfında İstanbul’ a gelebilmele- dardır. Çoğunun da yola çiktik- rine ihtimal verilemez. Meclisin ları söylenmektedir.

Trabzonda N oel’de

hâdise çıkardılar

Trabzon Valisi’nden İçiş ,eri Bakanlığına gelen bir raporda, bu şehirdeki İngi liz askerî temsilcisinin No el gecesi hadise çıkardığı ve Türk halkının galeyana geldiği bildirilmiştir.

Valinin bu yazısına göre hadise şu şekilde cereyan etmiştir:

«Ingiliz askerî mümessili yüzbaşı Cravvford’a ait oto mobille mümessilin şoförü Ermeni Dominik, Kavas Ah met ile İngiliz telgraf me muru ve diğer bir Ermeni Noel gecesi binmişler, oto mobili çam yaprakları ile donatmışlar. Kendileri de sarhoş olduğu halde, nâra

İngiliz askeri mümessilinin şoförü ile kavas ve

telgraf memuru hârâ ve silâh attılar, halk ka­

rakollar önünde hâdiseyi protesto etti.

ve silâh atarak, Kavas Ah met’in fesini de bir kabak üzerine koyup ellerinde tu tarak, Eksutha mahallesini, Kavak Meydanı’nı heyecan ve korkuya düşürmüşler, sonra da Soğuksu’ya gider ken İslâm ahalinin hislerini rencide edecek ve sükûn ve asayişi bozacak hareketlerde bulunmuşlardır.»

«Bu taşkınca ve nümayiş kâr hareketlerden dolayı halk fevkalâde müteessir ol muş ve Eksutha, Tekfur ça yırı karakolları önünde top

lanarâk hadiseyi protesto et mek istemişlerse de kendile ri teskin edilmiş ve olayın büyümesine meydan verilme mis, sadece, nizam ve asayı şi bozan bu türlü uygunsuz hallere mahâl bırakılmaması nazikane bir surette askerî mümessile yazılmakla iktifa olunmuştur.»

Trabzon Valisi, İstanbul’ daki İngiliz yüksek komiser liği nezdinde de, bu gibi ha «liselerin tekerrür etmemesi için, müracaat yapılmasını da talep etmiştir.

TASARRUF EDELİM

Gazeteler, sarfedilen paranın Türk tüccarlarına git­

mesini süs eşyasına para verilmemesini tavsiye

ediyor

(AKŞAM) gazetesi, "Tasarruf e- deünı” başlığı alt’ nda yazdığı bir yazıda ekonomik turumu tahlil ederek büyük bir tehlike karşı­ sında bulunduğumuza işaret edi­ yor ve diyor ki;

“ Memleket günden güne fakir­ leşiyor. Paramız harice gidiyor. Süs eşyası almayınız. ihtiyaçlarınızdan fazla harcetmeyiniz. Hergün lima­ na gelen vapurlar muhtelif ecnebi mcmlck|tleri tiden bin türlü eşy#yı yüklü geliyorlar. Gümrük depoları, antrepolar, mağazalar mütarekeden beri bir taraftan doluyor, bir taraf­

tan boşalıyor.”

(AKŞAM) harp sırasında şehir için de gizlenen malların, aracılar vası- tasıyle elden ele geçtiğini, bu mua­ melelerde fahiş kârlar sağlandığını, fiyatların da fırladığını anlatmak­ ta, hükümetin ithalâtla ihracaatı ayarlamasını istemekte ve millete düşen vazifeleri de şöyle sıralamak­ tadır;

"Millete düşen vazife: Azami su­ rette tasarrufa riayet, süs eşyasına para vermemek, sarfettikleri para­ nın mümkün olduğu kadar hemcins lerine gitmesine çalışmak.

Yoksa en İyi sulh muahedelerine bile mazhar olsak ölümlerinin en feciî olan iktisadi esaretin önüne geçemeyız.”

(İS T İK L Â L İ A R A B İ) G A Z E T E S İ : “ E Ğ E R

s

GNL. G U R O M U Z A F F E R O L M A K T A M A ­

HİR İSE S İV A S ’A İLERLESİN DE T A L İH İN İ

TECRÜBE E T SİN ” D İY O R

ERZURUM İstanbul’da Genelkurmay Başkanlığında hazırlanan ve yılın son günlerindeki u muini durumu gösteren bir rapor, Cevat Paşa tarafın dan 15. Holordu Kuman­ danlığına gönderilmiştir.

Bu raporda şunlar bildi rilmektedir:

— Suriye ahvali gittikçe fena bir şekil almaktadır. Buraya gelen- Arapça gaze teler açıktan açığa Fransız ve İngilizlere hücum etmek te ve Türklerden ayrılmış olduklarına pişmanlık getir inektedirler. (İSTİKLALİ ARABİ) gazetesinin bir nüs hasında: «Eğer General Gu ro muzaffer olmakta mahir ise Sivas’a ilerlesin de tali hini tecrübe etsin» mealin de bir makale görülmüştür.

— Adana, Maraş, Urfa havalisinde Fransız kuvvet leri çoğalmaktadır. Maraş, Antep havalisinde 18. Ceza yir Alayı, Urfa havalisinde 413. Alay vardır.

— Irak’ta Zibar havalisin de İngilizlerle Kürtler ara sında büyük çarpışmalar ce reyan ettiği haber alınıyor.

— Yunan kuvvetlerinin S durumu ise şöyledir: Beş ■ tümen İzmir ve Ayvalık ha j vahşindedir. Bir tümen, bu j havaliye sevkedilmek ve İh j tiyatı teşkil etmek üzere Mi

g

dilli ve civarındaki adalarda

g

toplanmıştır. Yedi tümeni

g

Garbi Trakya ve Makedon S ya'dadır. Evvelce Almanya’ ya giden ve bilâhare Yuna Ş nistan’a gelen üç tümenli | Dördüncü K olordu Girit’te mevkuftur.

— Avrupa’da mukaddera

g

timizin tâyini için hararet

g

ii muhavereler cereyan et

g

inektedir. Venizelos Atina’ dan "Paris’e gitmiştir. Bu müzakerat neticesinde şâyi 5 olabilen haberlerde sulh 5

şeraitinin pek ağır olduğu ■ hissini vermektedir. Zahi ren Amerika’nın hiçbir işe g karışmadığı ve büyük bir S sükûn muhafaza ettiği görü S lüyor. ■

— K openhag’da cereyan g eden İngiliz — Bolşevik mü ■ zakeresi kısa bir inkitadan ; sonra yeniden başlamıştır. Eoişeviklerin garp cephesin den tamamen emin olmak için garpteki hükümlere mü Ş lâyimane davrandıkları vc bütün mesailerini cenubu ■ şarkiye v ; cenuba tevcih et g tikleri görülmektedir g

G İZLEN M EK

İSTENEN

H A B E R !

Fransız gazeteleri, Türklerin İstanbul’dan atılması­

na dair haberi Londra'nın gizli tutmaya çalıştığını

fakat haberin sızdığım yazıyor

PARİS, — (Le TEMPS) gazetesi dünkü başmakalesinde, Ingiliz ve Fran sız idarecilerinin Londra'da, Türkiye hakkında aldıkları ka­ rarları, önümüzdeki hafta Ital­ yan Başbakanı Nitti ile Loyd Corc buraya gelip meseleyi ele alacakları ana kadar gizli tut­ mak istemişler fakat bunda muvaffak olamamışlar ve va­ rılan antlaşmalara d air haber­ ler sızmıştır, demektedir.

(Le TEMPS), İstanbul’la il­ gili projelerin İstanbul’da dahi duyulduğunu yazmaktadır.

Padişahın İstanbul’dan atıl­ ması ile ilgili olarak Londra’da Ingiliz Dışişleri Bakanı Curzon ile Bertelo arasında alman ka­ rara dair ilk haberi burada MATIN gazetesi perşembe sa­ bahı açıklamış ve bu haber ge­ niş tepkiler yaratmıştır.

MATIN, Londra’daki görüş­ melerde Ingiliz görüşünün hâ­ kim olduğunu, padişahın, İs­ tanbul’dan atılacağım ve Ana­ dolu’da bir yere, Bursa’ya veya Konya’ya gideceğini bildirmiş­ tir.

Bunun üzerine dün bazı In­ giliz gazeteleri haberin üzeri­ ne kül serpmek için gayret sar- fetmeye başlamışlardır. Reuter Ajansı dün yayınladığı bir Ha­ berde, Londra’da kat’î hiç hir karar alınmadığını iddia etmiş, fakat İstanbul şehrinin de. Bo­ ğazların da milletlerarası bir idare altına konulmasının muh­ temel bulunduğunu ek’ em'stir. Reuter Ajansı bu haberinde

«Yeni Türkiye’nin başkentinin nerede olacağı da henüz karar­ laş tinim amıştır» demektedir,

İTALYA’NIN TEŞEBBÜSÜ Diğer taraftan MATÎN gaze­ tesinin haberi patlattığı sabah Londra’daki Italyan Büyükel­ çisi Ingiltere Dışişleri Bakanlığı servis şeflerinden Tilley’i ziya­ ret etmiş ve Türkiye hakkında Ingiliz - Fransız görüşmeleri hakkında Klemanso’nun yaptığı açıklamayı da hatırlatarak her halde İtalya’ nın sırtından kat’l kararlar alınmamış olduğunu söylemiş bu hususta izahat is­ temiştir.

Tilley’in Italyan Büyükelçisi­ ne hakikati söylemekten kaçın­ dığı da, Lord Curzon’a derhal verdiği rapordan anlaşılmıştır.

--- • ---

I

İSTANBUL’DA 2

M İLLETVEK LLİĞİ

İÇİN SECİM VAR

Erzurum milletvekilliğine de seçil­ miş olan Celâlettin Arif Bey İçiş­ leri Bakanlığına gönderdiği bir ya­ zıda İstanbul milletvekilliğinden is­ tifa ettiğini bildirmiştir

Lütfi Fikri Bey de istifa etmiş olduğundan böylece iki yer boşalmış olmaktadır.

Şurayı Devlet tarafından alınan karar gereğince önümüzdeki günler­ de ikinci seçmenler yeniden topla­ narak İstanbul ıcin :ki milletvekili daha seçeceklerdir.

İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Ta h a To ros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

醫療衛教 認識先天性巨結腸症 返回醫療衛教 發表醫師 方旭彬醫師 發佈日期

臺北醫學大學活動成效報告表 活動 名稱 臺北醫學大學 品德教育系列活動 活動 時間 98 年 03 月 01 日 至 98 年 04 月 30 日 活動

Şekil 4.11β3 integrin alt biriminin ovariektomi yapılan sıçanların endometriyum dokusunda ki yerleşimi ve dağılımında yüzey epiteli; (YE), salgı epiteli;

Ancak sualtı arkeoloji- si, arkeolojik bilginin yanı sıra denizcilik, sualtı tek- nikleri, derin dalış teknolojisi, sualtı mühendisliği, elektronik, yazılım gibi çok

Ova, G., Özkaynak, E., Tan, A., Türkiye’de Yetiştirilen Bazı Yağlık Keten Tohumlarının (Linum usitatissimum L.) ve Filizlerinin Biyoaktif Bileşikler Açısından

Araflt›rmac›lar, önümüzdeki y›llardaki teknolojik ilerlemelerin lazerlerin tepe fliddetini daha da art›raca¤› ve böylece daha güçlü manyetik alanlar›n deneysel

Öyleyken, Tazminat şairleri milletin uykusunu ölüm diye yazdılar, ve, milleti uyandır­ mak için, ona, «öldün» diye haykırdılar.. Vâkıa uyuyan milletleri ses