• Sonuç bulunamadı

Basın Açıklaması: İŞ EKİPMANLARININ PERİYODİK KONTROLLERİ ARTIRILMALI VE KAMUSAL DENETİM İVEDİLİKLE BENİMSENMELİDİR

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Basın Açıklaması: İŞ EKİPMANLARININ PERİYODİK KONTROLLERİ ARTIRILMALI VE KAMUSAL DENETİM İVEDİLİKLE BENİMSENMELİDİR"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Cilt: 55 Sayı: 656 Mühendis ve Makina

9

Basın açıklaması

Cilt: 55

Sayı: 656

8

Mühendis ve Makina

İŞ EKİPMANLARININ PERİYODİK KONTROLLERİ

ARTIRILMALI VE KAMUSAL DENETİM İVEDİLİKLE

BENİMSENMELİDİR

Kent Yağması ve Rant Politikaları, İşçi

Sağlığı ve İş Güvenliği Gerekleri ile

İnsan Yaşamını Hiçe Saymaktadır

Bilindiği üzere İstanbul Mecidiyeköy‘de eski Ali Sami Yen Stadı arsasında de-vam eden inşaatta işçileri taşıyan asan-sör 32. kattan yere çakıldı, 10 işçimiz yaşamını kaybetti. TMMOB Makina Mühendisleri Odası olarak, öncelikle iş cinayetinde yaşamını kaybedenlerin aileleri ve yakınlarının acısını paylaşı-yoruz.

Sorumlu sermaye ve siyasi iktidar

Bu vesileyle, söz konusu ölümlerin ne-deninin, kentsel rant ve yoğun emek sömürüsü için işçilerin yaşamlarını gözden çıkaran sermayedarlar ile işçi sağlığı ve güvenliği alanında kalıcı, ke-sin, güvenceli önlemleri almayan siyasi iktidar olduğunu bir kez daha belirtmek istiyoruz.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı

kazaları seyrediyor

Ülkemizde yaşanan tüm iş kazaların-da olduğu gibi bu kaza kazaların-da bizim için sürpriz olmadı. Çünkü ülkemizde insan yaşamının ve emekçilerin hiçbir önemi yok! Ayrıca inşaat sektöründe ölümlü iş kazasının meydana gelmediği hiçbir gün yok. Soma‘da meydana gelen top-lu işçi katliamından sonra yaptığımız açıklamada da belirttiğimiz üzere in-şaat sektöründe denetimlere ağırlık ve-rilmesi gerekmektedir. İşçi sağlığı ve iş güvenliğinin sağlanmasında önemli gö-revi olan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ise denetim görevini yerine getirmediği gibi yaptığı kısmi denetim-lerde gerekli yaptırımları uygulamıyor, kazaları sadece seyrediyor. Büyük

rek-lamlarla yürürlüğe konulan 6331 sayılı İş Sağlığı Güvenliği Kanunu‘nun yü-rürlükte olduğu 2013 ve 2014 yıllarında iş kazaları ve iş kazası sonucu ölümler azalmadı. Her gün "iş kazası" sonucu yaşamını kaybeden beş işçiden ikisi inşaat çalışanıdır. Bu noktada Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı‘nın göre-vinin ölümleri saymak ve kaza sonrası işyerlerine müfettiş göndermek değil kazaların önlenmesini sağlamak oldu-ğunu belirtmek isteriz.

Kentsel rant süreçleri ile iş kazaları/

cinayetleri bağıntılı olarak artıyor

İş kazaları/cinayetleri üzerine tüm de-ğerlendirmelerimizde, her iş kazasında teknik bir nedenin de rol oynayabilece-ğini, tek tek bunları tartışmanın önemli olmadığını, kazaların sistem sorunu olduğunu vurguyla belirtiyoruz. İstan-bul Mecidiyeköy‘de meydana gelen iş cinayetine ilişkin bazı önemli teknik konulara bu çerçevede değinmek isti-yoruz.

Mecidiyeköy‘deki iş cinayeti, ülke-mizdeki egemen rant politikalarını açıkça yansıtmaktadır. Zira Büyükşe-hirlerdeki arsalar AKP yandaşlarına tahsis edilmekte, imar planları sürekli değiştirilmekte, bu arsaların üzerinde "rezidans"lar yükseltilmekte, son yıl-larda yükselişe geçen inşaat sektörü baronlarına iktidar tarafından devasa olanaklar tanınmakta, rant yandaşlar tarafından paylaşılmaktadır. İnşaat sek-töründeki iş kazası yoğunluğu, kentsel rant politikalarının iş güvenliği gerek-lerini dışladığını, iş cinayetgerek-lerinin rant alanlarında yoğunlaşma seyri izlediğini göstermektedir. TOKİ tarafından pro-jelendirilip özel sektöre devredilen bu

alanlarda binalar yükselirken gözetilen tek husus, azami kâr ve inşaatın bir an önce bitirilmesidir. İnşaat sürerken in-san canının maalesef hiçbir önemi bu-lunmamaktadır!

Aşırı/yoğun çalışma işçileri ve iş

ekipmanlarını yoruyor

Örneğin söz konusu işyerinde 24 saat aralıksız yoğun çalışma yürütüldüğü kamuoyuna yansımıştır. Yoğun çalışma temposu nedeni ile çalışanların sağlıkla-rı bozulmakta, iş kazalasağlıkla-rına uğramakta, iş ekipmanları da yoğun çalışma tempo-suna dayanamamaktadır. Nitekim kaza-nın meydana geldiği inşaat vincinden (cephe asansöründen) işyerinde üç tane bulunmaktadır, bunlardan biri uzun sü-redir arızalı durumdadır ve işçiler kaza-nın meydana geldiği inşaat vincinin son günlerde sürekli olarak arızalandığını belirtmişlerdir.

Periyodik kontroller azaltıldı

İşyerlerinde işçi sağlığı ve iş güven-liğine ilişkin kurallar (sağlık raporu alınması, eğitim, mesleki eğitim, araç ve gereçlerin sağlanması, risk analizi, acil durum planı hazırlanması vb.) çok geniş bir mevzuat içerisinde yer almak-ta ve bunların almak-tamamı kağıt üzerinde kalmaktadır. Son kazayı da ilgilendiren ekipmanların bakım-onarım-kontrolle-rine ilişkin hususlar "İş Ekipmanları-nın Kullanımında Sağlık ve Güvenlik Şartları Yönetmeliği"nde belirtilmiştir. Söz konusu yönetmelik çerçevesinde bu tür ekipmanların, günlük, haftalık, aylık, üç aylık ve benzeri düzenli ara-lıklarla muayenelerinin yapılması ve tüm bakım ve onarımların kayıt altına alınması gerekir. Ayrıca iş

ekipman-İstanbul'da yaşanan cephe asansörü kazasına ilişkin TMMOB Makina Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu 8 Eylül 2014 tarihinde

bir basın açıklaması yaptı.

larının çalışmaya başlamadan önce operatörleri tarafından kontrollere tabi tutulmalarının sağlanması gerekir. Kal-dırma araçlarının periyodik kontrolleri en geç üç ayda bir kez yapılırken, bu periyod Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı‘nca 25.04.2013 tarihli yönet-melikle bir yıla kadar uzatılmış; ancak TMMOB Makina Mühendisleri Odası bu tür ekipmanların periyodik kontro-lünü yine en geç üç ayda bir yapmaya devam etmiştir. Fakat kazanın meydana geldiği inşaat vinçlerinin günlük, haf-talık, aylık bakımlarının sağlıklı olarak yerine getirilip getirilmediği bilgimiz dâhilinde değildir.

Söz konusu vinçleri kuran firma ise şantiyede çalışma saatleri içerisinde iki bakımcının bulunduğunu, kazanın çalışma saatleri içerisinde meydana gelmediğini, bu nedenle kaza anında şantiyede firma bakımcılarının bulun-madığını belirtmiştir. Sahada vinçlerin bakımı için sürekli olarak iki kişinin bulundurulmasına gerek duyulması, günlük, haftalık, aylık, üç aylık peri-yodik kontrollere rağmen vinçlerin her an arıza yapabileceğini ve vinçlerin sü-rekli olarak kontrol altında bulunması gerekliliğini göstermektedir. Kazanın aydınlatılmasında bakım kayıtları da rol oynayacaktır, ancak bu kayıtlara ulaşmada süre uzarsa gerçek kayıtlara ulaşma olasılığının azalabileceği kamu-oyunca gözetilmelidir.

Çalışma yaşamıyla ilgili neoliberal

dü-zenlemeler emeğin ve mühendisliğin

aleyhine

Diğer yandan bilinmelidir ki serbest-leştirme, özelserbest-leştirme, sendikasızlaş-tırma, taşeronlaşsendikasızlaş-tırma, esnek istihdam politikaları, çalışma koşullarının ağır oluşu, kadın, genç, çocuk emeği sömü-rüsü ve kayıt dışı istihdam, iş kazaları ve meslek hastalıklarının artmasına neden olmaktadır. Çalışma yaşamıyla ilgili yapılan düzenlemeler, emeğin ve mühendisliğin aleyhine; işçi sağlığı ve iş güvenliği normlarının dışında, tama-men sermaye güçlerinin lehine

olmuş-tur. İş Yasası, Sosyal Sigortalar ve Ge-nel Sağlık Sigortası Yasası, Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Yasası, Devlet Memurları Yasası, İş Sağlığı ve Güven-liği Yasası başta olmak üzere yapılan düzenlemeler sonucu, iş-sağlık-sosyal güvence bütünlüğü parçalanmıştır. Üre-tim sürecinde gerçekleşen yeni liberal dönüşümler sonucu, işçi sınıfı ve bü-tün çalışanlar esnek üretim ve esnek, güvencesiz, taşeron istihdam biçimleri altında yoğun bir sömürüye tabi tutul-maktadır. Sanayinin esnek üretim ve esnek istihdam temelinde yeniden ör-gütlenmesi, işçi sağlığı ve iş güvenliği politikalarına da yansımış ve bu alan da piyasanın acımasız koşullarına terk edilmiştir. İş güvenliği mühendisliği ve işyeri hekimliği uygulamaları daha yerleşmeden geriletilmiş, dizginsiz pi-yasacılığın gereksinimlerine göre dü-zenlenmiştir.

Ne yazık ki iş cinayetleri sürecek

Son 10 yıldır Çalışma ve Sosyal Gü-venlik Bakanlığını yöneten kadrolar ve ülkemizi yöneten siyasi iktidar bil-melidir ki, uyguladıkları politikalar on binlerce çalışanın ölümüne, on binler-cesinin sakat kalmasına yol açmıştır, bu politikaların uygulanmasına devam edildiğinde ölümler de ne yazık ki arta-rak sürecektir.

Yapılması gerekenler

Israrla, inatla tekrar belirtiyoruz, çiler ölmeye mahkûm değildir, emek-çilerin iş kazalarında ölmeleri kader değildir. İş kazalarının/cinayetlerinin önlenebilmesi için:

• Yanlış politikalardan vazgeçilmeli, politika-mevzuat-uygulamalar, ko-nunun tarafı olan sendikalar, üniver-siteler, TMMOB, TTB ile birlikte kamusal bir çerçevede belirlenmeli ve uygulamaların denetiminde bu kuruluşlara da görev verilmelidir. • Ulusal İş Sağlığı Güvenliği

Konse-yi‘ndeki temsiliyet "kamu" ağırlıklı olmaktan çıkartılmalı, sendika, de-mokratik kitle örgütü, meslek

örgü-tü ağırlıklı hale getirilmeli, Konse-yin aldığı kararların uygulanması zorunlu hale getirilmelidir.

• İş Ekipmanlarının periyodik kont-rolleri artırılmalı ve kamusal dene-tim ivedilikle benimsenmelidir. • İşyerlerinde işçi sağlığı ve iş

güven-liğinin sağlanması yalnızca iş gü-venliği uzmanlarının çalışmaları ile sağlanamaz, konunun bilimsel açı-dan bütün taraflarının ekip çalışma-sı ile mümkün olur. Bunun yanında iş güvenliği uzmanlarına ilişkin son 10 yılda en az 10 kez değişikliğe uğrayan mevzuat yap-boz alanı ol-maktan çıkarılmalı, işçi sağlığı ve iş güvenliğine ilişkin kararlar, uygula-ma ve denetim mekanizuygula-ması, yuka-rıda saydığımız kurum ve kuruluş-ların katılımı ile oluşturulacak kurul tarafından kamusal denetim olarak yerine getirilmelidir.

• İşyerlerinde oluşturulan, İş Sağlığı ve Güvenliği Kurullarında temsili-yet işçi ağırlıklı hale getirilmelidir. • İşyeri denetimleri daha sık

yapılma-lı, denetimlerde maden, inşaat, me-tal sektörlerine ağırlık verilmelidir. • Eksikleri bulunan işyerlerine

veril-mesi gereken cezalar derhal uygu-lanmalı, kesinlikle ertelenmemeli-dir.

• Örgütlenmenin önündeki engeller kaldırılmalıdır.

• İşçi sağlığı ve iş güvenliği kapsa-mındaki işçi eğitimleri formalite ol-maktan çıkarılmalıdır.

• "Yapı Müteahhitlerinin Kayıtları ile Şantiye Şefleri ve Yetki Belgeli Ustalar Hakkında Yönetmelik" ge-reğince, yapı işleri şantiye şeflerinin iş güvenliği uzmanı olması zorunlu-dur, ancak bu hüküm altı yıl sonra 2020 yılında yürürlüğe girecektir. Bu hüküm değiştirilerek şantiye şef-lerinin iş güvenliği uzmanı olması zorunluluğu derhal yürürlüğe ko-nulmalıdır.

TMMOB Makina Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu

Referanslar

Benzer Belgeler

İslam düşüncesinde böylesi kişi ve yapılar arasında Abdul- lah İbn Sebe ya da İbnu’s-Sevda’ ve kendisine nispet edilen Sebeiyye fırka- sının olduğu

1952 yılında, yayın hayatına “Türk Kütüphaneciler Derneği Bülteni ” adıyla baş­ layan, 1987 yılından günümüze değin “ Türk Kütüphaneciliği”

nedenlerden dolayı, diğer kitle iletişim araçlarına göre daha faz­ la öne çıkan ve hem halkla ilişkiler uygulamalarında hem de genel olarak top­ lum üzerinde çok büyük

Oppenheim (1993) ve LaRue ’ nun (1993) tanımladıkları sanal kütüphane ise ancak sanal gerçeklik. teknolojisinin sağlayabileceği olanakları ve özellikleri

WoS, Scopus ve TR Dizin dergi seçim ve değerlendirme kriterleri arasında makale değerlendirme süreçleri, editör ve bilim kurulu üyelerinin kurumsal ve uluslararası

Bu çalışma için toplanan ancak ilk on sıralaması yapıldığından Tablo 2 ve Tablo 3’te yansıtılamayan verilere göre, 2000-2019 yılları arası 20 yıllık dönemde

Üniversitelerde bilgi teknolojileri konu- sunda ilgili grupları bir araya getirerek, bilgi teknolojileri altyapısı, kullanımı, eği- timi ve üretimini tüm boyutlarıyla tanıt-

Yukarıdaki faydalar nedeniyle, gelişim ve değişimi mesleki örgütlerle daha düzenli ve etkin bir şekilde yapabilmek adına bir sivil toplum kuruluşu olan ÜNAK tarafından