• Sonuç bulunamadı

İbnu'l-Hâcib'in el-Kâfiye Adlı Eseri İle Birgivî'nin İzhâru'l-Esrâr adlı eserinin metot açısından karşılaştırılması

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "İbnu'l-Hâcib'in el-Kâfiye Adlı Eseri İle Birgivî'nin İzhâru'l-Esrâr adlı eserinin metot açısından karşılaştırılması"

Copied!
152
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

T.C.

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ

SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ

DOĞU DİLLERİ VE EDEBİYATLARI ANABİLİM DALI

ARAP DİLİ VE EDEBİYATI BİLİM DALI

İBNU’L-HÂCİB’İN EL-KÂFİYE ADLI ESERİ İLE

BİRGİVÎ’NİN İZHÂRU’L-ESRÂR ADLI ESERİNİN METOT

AÇISINDAN KARŞILAŞTIRILMASI

Elif Zahide BÜYÜKSIRIK

YÜKSEK LİSANS TEZİ

Danışman

Prof. Dr. Recep DİKİCİ

(2)

II

T. C.

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü

Bilimsel Etik Sayfası

Öğ

renci

ni

n

Adı Soyadı Elif Zahide BÜYÜKSIRIK

Numarası 164209011001

Ana Bilim / Bilim Dalı Doğu Dilleri ve Edebiyatları / Arap Dili ve Edebiyatı Programı Tezli Yüksek Lisans Doktora

Tezin Adı İbnu’l-Hâcib’in el-Kâfiye Adlı Eseri İle Birgivî’nin İzhâru’l-Esrâr Adlı Eserinin Metot Açısından Karşılaştırılması

Bu tezin proje safhasından sonuçlanmasına kadarki bütün süreçlerde bilimsel etiğe ve akademik kurallara özenle riayet edildiğini, tez içindeki bütün bilgilerin etik davranış ve akademik kurallar çerçevesinde elde edilerek sunulduğunu, ayrıca tez yazım kurallarına uygun olarak hazırlanan bu çalışmada başkalarının eserlerinden yararlanılması durumunda bilimsel kurallara uygun olarak atıf yapıldığını bildiririm.

(3)

III

T. C.

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü

Yüksek Lisans Tezi Kabul Formu

Öğre

n

cin

in

Adı Soyadı Elif Zahide BÜYÜKSIRIK

Numarası 164209011001

Ana Bilim /

Bilim Dalı Doğu Dilleri ve Edebiyatları / Arap Dili ve Edebiyatı Programı Tezli Yüksek Lisans Doktora Tez

Danışmanı

Prof. Dr. Recep DİKİCİ

Tezin Adı

İbnu’l-Hâcib’in el-Kâfiye Adlı Eseri İle Birgivî’nin İzhâru’l-Esrâr Adlı Eserinin Metot Açısından Karşılaştırılması

Yukarıda adı geçen öğrenci tarafından hazırlanan İbnu’l-Hâcib’in el-Kâfiye Adlı Eseri İle Birgivî’nin İzhâru’l-Esrâr Adlı Eserinin Metot Açısından Karşılaştırılması başlıklı bu çalışma 25/07/2019 tarihinde yapılan savunma sınavı sonucunda oybirliği/oyçokluğu ile başarılı bulunarak, jürimiz tarafından yüksek lisans tezi olarak kabul edilmiştir.

(4)

IV

İÇİNDEKİLER

BİLİMSEL ETİK SAYFASI... II YÜKSEK LİSANS TEZİ KABUL FORMU ... III ÖN SÖZ ... VI ÖZET ... VII SUMMARY ... VIII TRANSKRİPSİYON SİSTEMİ ... IX KISALTMALAR ... X GİRİŞ ... 1 Nahvin Tanımı ... 1

Nahiv İlminin Doğuşu ... 1

BİRİNCİ BÖLÜM ... 5

İBNU’L-ḤÂCİB VE BİRGİVÎ’NİN HAYATLARI, ESERLERİ VE YAŞADIKLARI DÖNEMLERDEKİ İLMÎ FAALİYETLER ... 5

1.1.‘OSMÂN BİN ‘ÖMER BİN EBÎ BEKR BİN YÛNUS ED-DÜVEYNÎ (İBNU’L-ḤÂCİB) ... 5

1.1.1. Hayatı ... 5

1.1.1.1. Doğumu, Adı, Künyesi, Lakâbı ve Nisbeleri ... 5

1.1.1.2. Tahsili ... 6 1.1.1.3. Hocaları ... 7 1.1.1.4. Seyahatleri ... 10 1.1.1.5. Vazifeleri ... 12 1.1.1.6. Talebeleri ... 12 1.1.1.7. Dînî Görüşü ve Ahlâkı ... 14 1.1.1.8.Vefatı ... 15 1.1.2. İlmî ve Edebî Kişiliği ... 17 1.1.3. Eserleri ... 18

1.1.4. Mensup Olduğu Naḥiv Ekolü ... 24

1.1.5. Yaşadığı Dönemde Mıṣır ve Şam’daki İlmî Faaliyetler ... 24

1.2. MUḤAMMED BİN ‘ALÎ (BİRGİVÎ MEHMED EFENDİ) ... 31

1.2.1. Hayatı ... 31

1.2.1.1. Doğumu, Adı, Künyesi, Lakâbı ve Nisbeleri ... 31

1.2.1.2. Tahsili ... 32

1.2.1.3. Hocaları ... 32

(5)

V

1.2.1.5. Talebeleri ... 35

1.2.1.6. Dînî Görüşü ve Ahlâkı ... 36

1.2.1.7. Vefatı ... 38

1.2.2. İlmi ve Edebî Kişiliği ... 38

1.2.3. Eserleri ... 39

1.2.4. Yaşadığı Dönemde Anadolu’daki İlmî Faaliyetler ... 50

İKİNCİ BÖLÜM ... 55

EL-KÂFİYE FÎ ‘İLMİ’N-NAḤV İLE İẒHÂRU’L-ESRÂR FÎ’N- NAḤV’İN METOT AÇISINDAN KARŞILAŞTIRILMASI ... 55

2.1. EL-KÂFİYE FÎ ‘İLMİ’N-NAḤV ... 55 2.1.1. Eserin Önemi ... 55 2.1.2. Eserin Muhtevâsı ... 55 2.1.3. Eserin Metodu ... 58 2.2. İẒHÂRU’L-ESRÂR FÎ’N-NAḤV ... 59 2.2.1. Eserin Önemi ... 59 2.2.2. Eserin Muhtevâsı ... 59 2.2.3. Eserin Metodu ... 64

2.3. EL-KÂFİYE FÎ ‘İLMİ’N-NAḤV İLE İẒHÂRU’L-ESRÂR Fİ’N- NAḤV’İN METOT AÇISINDAN KARŞILAŞTIRILMASI ... 67

2.3.1. el-Kâfiye fî ‘İlmi’n-Naḥv ve İẓhâru’l-Esrâr fî’n-Naḥv’de Bahsedilen Benzer Konular ... 67

2.3.2. el-Kâfiye fî ‘İlmi’n-Naḥv’de Bahsedilip İẓhâru’l-Esrâr fî’n-Naḥv’de Bahsedilmeyen Konular ... 116

2.3.3. İẓhâru’l-Esrâr fî’n-Naḥv’de Bahsedilip el-Kâfiye fî ‘İlmi’n-Naḥv’de Bahsedilmeyen Konular ... 121

SONUÇ ... 129

KAYNAKÇA ... 131

(6)

VI

ÖN SÖZ

Dil, insanlar arasındaki iletişimin gerçekleşmesinde önemli bir unsurdur. Bir milletin sözlü ve yazılı kültürü, değerleri dil sayesinde nesilden nesile aktarılır. Eğitim-öğretimde de dilin katkısı büyüktür. Yazılı eserler, bilgiyi naklederek geçmişe ışık tutarlar.

Müslüman toplumlar, Kur’ân-ı Kerîm’in dili olması hasebiyle Arap diline değer vermektedirler. Arap dili öğretimi ile ilgili eserlerin yazılıp okutulmasına özen göstermektedirler. Dil bilgisi kurallarının anlatıldığı naḥiv kitapları Arapça öğretiminde başat eserler arasındadır ve Müslümanlar tarafından rağbet görmektedir.

Bu çalışmada Müslüman coğrafyalarda yüzyıllar boyunca ders kitabı olarak okutulan, farklı metodlarla farklı dönemlerde nahiv alanında kaleme alınmış el-Kâfiye fî ‘İlmi’n-Naḥv ve İẓhâru’l-Esrâr fî’n-Naḥv adlı eserler metot açısından karşılaştırılmıştır.

İki bölümden oluşan çalışmanın birinci bölümde eserlerin müellifleri İbnu’l-Ḥâcib’in (öl. 646/1249) ve Birgivî Mehmed Efendi’nin (öl.981/1573) hayatları, eserleri, yaşadıkları dönemlerde ve coğrafyalarda görülen ilmî faaliyetler hakkında bilgi verilmiştir. İkinci bölümde nahiv konularının “İsim”, “Fiil”ve “Harf” olmak üzere bölümler hâlinde anlatıldığı el-Kâfiye fî ‘İlmi’n-Naḥv ve nahiv konularının “Âmil”, “Ma‘mûl” ve “Amel” olarak sınıflandırılarak ele alındığı İẓhâru’l-Esrâr fî’n-Naḥv adlı eserlerin metotları incelenmiştir. Her iki eserde bulunan benzer ve farklı konular, müelliflerin söz konusu konulara dair verdikleri örnekler ele alınmıştır.

Çalışmam esnasında kıymetli vakitlerini esirgemeyen, engin tecrübe ve birikimleriyle beni yönlendiren danışman hocam Prof. Dr. Recep DİKİCİ’ye teşekkürü bir borç bilirim.

Elif Zahide BÜYÜKSIRIK

(7)

VII

T. C.

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü

Öğ renci ni n

Adı Soyadı Elif Zahide BÜYÜKSIRIK

Numarası 164209011001

Ana Bilim / Bilim Dalı Doğu Dilleri ve Edebiyatları / Arap Dili ve Edebiyatı Programı Tezli Yüksek Lisans Doktora

Tez Danışmanı Prof. Dr. Recep DİKİCİ

Tezin Adı İbnu’l-Hâcib’in el-Kâfiye Adlı Eseri İle Birgivî’nin İzhâru’l-Esrâr Adlı Eserinin Metot Açısından Karşılaştırılması

ÖZET

Arap dili naḥiv ilmi alanında kaleme alınmış el-Kâfiye fî’ ‘İlmi’n-Naḥv ve İẓhâru’l-Esrâr fî’n-Naḥv adlı eserler gerek yazıldıkları dönemlerde gerekse günümüzde Arapça dil bilgisi kurallarının öğretiminde ilk sıralarda yer almıştır.

Biz bu çalışmamızda İbnu’l-Ḥâcib tarafından kaleme alınan el-Kâfiye fî ‘İlmi’n-Naḥv ve Birgivî Mehmed Efendi tarafından yazılan İẓhâru’l-Esrâr fî’n-‘İlmi’n-Naḥv adlı eserleri metot açısından karşılaştırdık.

Çalışmamız iki ana bölümden oluşmaktadır. Birinci bölüm iki kısımdan, ikinci bölüm ise üç kısımdan müteşekkildir. Birinci bölümün ilk kısmında İbnu’l-Ḥâcib’in hayatı ve eserleri, yaşadığı dönemde Mısır ve Şam’daki ilmî faaliyetler; ikinci kısmında ise Birgivî Mehmed Efendi’nin hayatı ve eserleri, yaşadığı dönemde Anadolu’daki ilmî faaliyetler hakkında bilgi verilmiştir. İkinci bölümün birinci kısmında el-Kâfiye fî ‘İlmi’n-Naḥv’in önemi, muhtevâsı ve metodu; ikinci kısmında ise İẓhâru’l-Esrâr fî’n-Naḥv’in önemi, muhtevâsı ve metodu ele alınmıştır. Üçüncü kısımda her iki eserde bulunan benzer ve farklı konular, müelliflerin söz konusu konulara dair verdikleri örnekler ele alınmıştır.

Anahtar Kelimeler: Birgivî Mehmed Efendi, el-Kâfiye fî ‘İlmi’n-Naḥv, İbnu’l-Ḥâcib, İẓhâru’l-Esrâr fî’n-Naḥv, Metot.

(8)

VIII

T. C.

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ

Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü

Öğ renci ni n

Adı Soyadı Elif Zahide BÜYÜKSIRIK

Numarası 164209011001

Ana Bilim / Bilim Dalı Doğu Dilleri ve Edebiyatları / Arap Dili ve Edebiyatı Programı Tezli Yüksek Lisans Doktora

Tez Danışmanı Prof. Dr. Recep DİKİCİ

Tezin İngilizce Adı Comparison Of İbnu’l-Hâcib’s Work Named el-Kâfiye And Birgivî’s Work Named İzhâru’l-Esrâr In Terms of The Method

SUMMARY

The works of el-Kâfiye fî ‘İlmi’n-Naḥv and İẓhâru’l-Esrâr fî’n-Naḥv, written in the field of naḥiv science of the Arabic language, took the first place in the teaching of Arabic grammar rules both at the time they were written and today.

In this study, we compared the work el-Kâfiye fî ‘İlmi’n-Naḥv written by İbnu'l-Ḥâcib and the work İẓhâru’l-Esrâr fî’n-Naḥv written by Birgivî Mehmed Efendi in terms of method.

Our study consists of two main sections. The first part consists of two parts and the second part consists of three parts. In the first part of the first chapter, the life and works of İbnu’l-Ḥâcib and scientific activities in Egypt and Damascus during his lifetime; in the second part, information about the life and works of Birgivî Mehmed Efendi and scientific activities in Anatolia during his life are given. In the first part of the second part, the importance, content and method of el-Kâfiye fî ‘İlmi’n-Naḥv; In the second part, the importance, content and method of İẓhâru’l-Esrâr fî’n-Naḥv are discussed. In the third part, similar and different subjects in both works and the examples given by the authors are discussed.

Key Words: Birgivî Mehmed Efendi, el-Kâfiye fî ‘İlmi’n-Naḥv, İbnu’l-Ḥâcib, İẓhâru’l-Esrâr fî’n-Naḥv, Method.

(9)

IX

TRANSKRİPSİYON SİSTEMİ

Bu çalışmada şu transkripsiyon sistemi kullanılmıştır:

ى , ا , آ : â ِ ي : î ِ و : û _ : e, a ِ ِ : i,ı ِ ِ u,o ِ:ء ’ِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِ ع : ʻِ ب : bِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِ ر : rِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِ غ : ġ ت : tِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِ ز : z ِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِف : f ث : sِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِ س : sِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِق: ḳ ج : c ِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِش : şِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِ ك : k ح : ḥِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِ ص : ṣِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِ ل : l خ : ḫِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِ ض : żِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِ م : m د : dِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِ ط : ṭِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِ ن : n ذ : ẕِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِ ظِِ :ẓ ِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِِه : h و : v ى : y

Bunun yanı sıra şu hususlara dikkat edilmiştir:

1. Şemsî ve kamerî harfli kelimeler okundukları gibi yazılmıştır. Örnek: eş-Şâṭibî, el-Mıṣrî.

2. Arapçada izafet terkibi şeklinde gelen özel isimler bitişik yazılmıştır. Örnek: ‘Abdulaẓîm, ‘Abdurrahman.

3. Vasıl halinde iken kelimenin sonundaki i‘râbı belirtilmiştir. Örnek: ed-Dîbâcü’l-Müzheb.

4. Kelime sonundaki kapalı te (ة) ler vakıf halinde a veya e, vasıl halinde ise açık olarak gösterilmiştir. Örnek: Kitâbu’r-Ravżateyn fî Aḥbârid-Devleteyn en-Nûriyye ve’ṣ-Ṣalâḥiyye, Buġyetü’l-Vü‘ât fî Ṭabaḳâti’l-Lüġaviyyîn ve’n-Nüḥât.

(10)

X

KISALTMALAR

a.g.e. : Adı geçen eser

a.g.m. : Adı geçen makale b. : Bin, ibn

bk. : Bakınız çev. : Çeviren

DİA : Türkiye Diyanet Vakfı İslâm Ansiklopedisi

h. : Hicri Ktp. : Kütüphane m. : Miladî No. : Numara nşr. : Neşreden öl. : Ölüm tarihi S. : Sayı s. : Sayfa

s.a.v. : Sallallâhu Aleyhi ve Sellem thk. : Tahkik eden

TDV yay. : Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları tsz. : Tarihsiz

vb. : Ve benzeri vr. : Varak yay. : Yayınları yy. : Yüzyıl

(11)

1

GİRİŞ

Nahvin Tanımı

Nahiv kelimesi sözlükte “Bir yere doğru gitmek, yol, yön” anlamlarına gelmektedir1. Günümüze kadar ulaşmış kaynaklarda nahiv ilminin çok sayıda tanımı yapılmıştır. İbn Cinnî nahiv ilmini şöyle tarif etmiştir: “Nahiv; Tesniye, Cemi, Teksir, Tasġir, İzâfet, Neseb, Terkip gibi iraba yönelik konularda Arap sözünün semtini tutmak (aslına uygun kullanmak) demektir.”2

Nahiv ilminin tanımına dair diğer rivâyetler şunlardır:“Nahiv, i‘râb, binâ ve diğerleri bakımından Arapça terkiplerin durumlarının belirtildiği kurallara dair ilimdir.”3 “Nahiv (Sözdizimi, sentaks), lafzın cümle içindeki durumunu ve bu duruma göre i‘râbını inceleyen bilim dalıdır.”4 “Nahiv, Arapça dil bilgisi söz dizimi kuralları ve i’râb’ın anlatıldığı ilimdir.”5

Nahiv İlminin Doğuşu

Nahiv ilminin ortaya konulmasını gerektiren bir takım sebepler kadîm râvî ve müellifler tarafından dile getirilmiştir. Tevbe Sûresi üçüncü âyet ve Hakkâ Sûresi otuz yedinci âyetlerin kıraatında görülen okuma hataları, ana dili Arapça olmayanlardan birinin veya Ebû’l-Esved ed-Düelî’nin (öl. 69/688) kızının yaptığı bir konuşma hatası üzerine Basra Valisi Ziyâd b. Ebîh’in ya da oğlu Ubeydullah’ın ya da Hz. Ömer’in emriyle, diğer bir rivâyete göre ise Hz. Ali’nin bazı temel esasları zikredip yol göstermesiyle nahiv ilminin Ebû’l-Esved ed-Düelî tarafından kurulduğu kabul edilmiştir. Diğer bir rivâyette ise Hz.

1 İbrâhîm Mustafa, Ahmed Hasan ez-Zeyyât, Hâmid Abdulkâdir, Muhammed Ali Neccâr,

el-Mu‘cemu’l-Vasîṭ, el-Mektebetü’l-İslâmiyye li’ṭ-Ṭıbâ‘ati ve’n-Neşri ve’t-Tevzî‘, (tsz.), II,

908.

2 Mahmut Kafes, “Arap Dilinde Nahiv İlminin Doğuşu ve Önemi”, Selçuk Üniversitesi

Fen-Edebiyat Fakültesi Fen-Edebiyat Dergisi, Konya, 1994-1995, S.9-10, s.101-115.

3 ‘Alî b. Muḥammed es-Seyyîd eş-Şerîf el-Cürcânî, Mu‘cemu’t-Ta‘rîf ( thk. Muḥammed Ṣıddîḳ

el-Minşâvî), Dâru’l-Fażîle, Kâhire, (tsz.), s.202.

4 Mustafa Meral Çörtü, Arapça Dilbilgisi ve Nahiv, 15. Baskı, Marmara Üniversitesi İlahiyat

Fakültesi Yay., İstanbul, 2013, s. 13.

(12)

2

Ali’nin, bir kişinin Kur’ân-ı Kerîm’i hatalı okuyuşunu işittiği ve bunun üzerine nahiv ilmini kurduğu nakledilmiştir6.

Nahiv ilminin doğuşu hakkında bilgi veren, Arap diline dair kaynaklarda bulunan rivâyetler şunlardır:

Basra Valisi Ziyâd b. Ebîh, Ebû’l-Esved Ed-Düelî’den insanlara öncülük edecek, Allah’ın Kitâbı Kur’ân-ı Kerîm’i anlayabilmelerine yardımcı olacak bir çalışma hazırlamasını ister. Ancak Ebû’l-Esved ed-Düelî bu teklifi reddeder. Bir ḳârînin Tevbe Sûresi 3. Âyetini

( ُهُلوسرو ينكرشلما نم ٌءيرب الله ّنإ)

okuduğunu işitir. Kârînin, ِ

"هلوسر"

kelimesini kesra olarak okuduğunu fark eder. Bunun üzerine Basra Valisi Ziyâd b. Ebîh’e gider ve emirin kendisinden istediğini yerine getireceğini söyler7.

Basra Valisi Ziyâd b. Ebîh’in huzuruna bir adam girer ve ona şöyle der8:

"ناباأ نم انثايرم ىلع انبصغ انيخأ ّنإو ،كله انيبأ ّنإ "

Burada huzura giren kişinin Arap dili nahiv kurallarına dikkat etmediği gözlemlenmiştir. Bu cümlenin

ناباأ ّنإ "

"انيبأ نم انثايرم ىلع انبصغ نااخأ ّنإو ،كله

şeklinde söylenmesi gerekirdi.

Ebû’l-Esved ed-Düelî bir gün evine gelir, kızlarından biri şöyle der:

"

"ُءامسلا َنسحأ ام ِتبأ يا

Bunun üzerine Ebû’l-Esved ed-Düelî: “Ey Kızım! Gökyüzünün yıldızlarıdır.” diye cevap verir. Kızı, babasına: “Kuşkusuz ki ben onlardan daha güzel bir şeyi kasdetmedim. Onların güzelliğine hayran

6 İsmail Durmuş, “a.g.m.”, XXXII, 301.

7 Ebû’l-‘Abbâs Şemseddîn Aḥmed b. Muḥammed b. Ebî Bekr b. Ḫallikân, Vefeyâtü’l-A‘yân ve

Enbâü Ebnâiz-Zemân (thk. Dr. İḥsân ‘Abbâs), Dâru Ṣâdır, Beyrût 1398/1978, II, 537.

8 Ebû Muḥammed ‘Abdullah b. Muslim b. Kuteybe ed-Dîneverî, ‘Uyûnu’l-Aḫbâr,

(13)

3

kaldım.”der. Ebû’l-Esved ed-Düelî kızına: “Öyleyse gökyüzü ne güzeldir

ام "

"َءامسلا َنسحأ

, şeklinde söylemelisin.” der9.

Nahiv ilminin doğuşu ile ilgili bir diğer rivâyet ise şöyledir:

Ebû’l-Ḳâsım ez-Zeccâcî el-Emâlî adlı eserinde Ebû Ca‘fer Muḥammed b. Rüstem eṭ-Ṭaberî’nin, Ebû Ḥâtim es-Sicistânî’den onun da Ya‘ḳûb b. İsḥâḳ el-Ḥażramî’den onun da Sa‘îd b. Selm el-Bâhilî’den Ebû’l-Esved ed-Düelî’nin şöyle dediğini nakletmiştir:

“ ‘Alî b. Ebî Ṭâlib’in (r.a.) huzuruna girdim ve onu başını öne eğmiş, düşünür bir halde gördüm. Ona şöyle sordum: “Ey Mü’minlerin Emiri! Seni düşündüren şey nedir?” O, şöyle dedi: “Sizin memleketinizde lahn’ın yayıldığını işittim. Arap dilinin esaslarını ortaya koyan bir kitap yazmak istiyorum.” Ben de ona, “Şayet bunu yaparsan bizi ihyâ edersin ve bu dil bizim için kalıcı olur” dedim. Üç gün sonra geldiğinde bana şunların yazılı olduğu bir sayfayı uzattı. “Bismillahirrahirrahmanirrahîm. Kelâm, “İsim”, “Fiil” ve “Harf”ten oluşmaktadır. İsim, müsemma hakkında bilgi verir. Fiil, müsemmanın hareketinden, harf ise isim ya da fiilden farklı bir mânadan haber verir.” Sonra bana şöyle dedi: “Bunu incele ve senin için uygun olanı da ilâve et! Bil ki Ey Ebû’l-Esved! Üç şey vardır: Ẓâhir olan, gizli olan ve ne ẓâhir ne de gizli olan. Âlimler, ẓâhir ya da gizli olmayan şeyi bilme ve anlama konusunda birbirleriyle fazilet uğrunda rekabet ederler.”

Bunun üzerine Ebû’l-Esved ed-Düelî şöyle der: “Ondan birtakım şeyler derledim ve kendisine sundum ve naṣb harflerinden

و ،ّلعلو ،تيل و ،ّنأو ،ّنإ "

(14)

4

"ّنأك

bahsettim. Bana,

"ّنكل"

harfni zikretmeme sebebini sordu. Bu, harfin onlardan olmadığını sanıyorum” dedim. Bana, “Bilakis bu harf de onlardandır, bunu da onlara dâhil et.” dedi10.

Ebû’l-Esved ed-Düelî, Kur’an’da yer alan bütün kelimelerin sonlarına nokta şeklinde harekeler koymuş ve bu çalışmasını bizzat kendisi “Kur’an’ın i‘rab edilmesi” olarak nitelendirmiştir. Ebû’l-Esved ed-Düelî, bu çalışmasıyla Hz. Peygamber ile ashabın kullandığı i‘râbu’l-Kur’ân ifâdesini açıklamaya özen göstermiştir. Onların dil çalışmaları İbn Abbas’ın Ġarîbü’l-Kur’ân adlı eseriyle başlamış ve Ebû’l-Esved’in Kur’an’ın i‘rab edilmesi faaliyetinin hemen arkasından Hz. Ali’nin yol göstermesiyle nahiv ilminin temelleri atılmıştır11.

10 Celâleddîn Abdurraḥmân es-Suyûṭî, el-Eşbâh ve’n-Naẓâir fî’n-Naḥv, Matbûât

Mecme‘i’l-Lüġati’l-‘Arabiyye, Dimeşk, 1407/ 1987, I, 9,10.

(15)

5

BİRİNCİ BÖLÜM

İBNU’L-ḤÂCİB VE BİRGİVÎ’NİN HAYATLARI, ESERLERİ VE YAŞADIKLARI DÖNEMLERDEKİ İLMÎ FAALİYETLER 1.1.‘OSMÂN BİN ‘ÖMER BİN EBÎ BEKR BİN YÛNUS ED-DÜVEYNÎ (İBNU’L-ḤÂCİB)

1.1.1. Hayatı

1.1.1.1. Doğumu, Adı, Künyesi, Lakâbı ve Nisbeleri

Asıl adı ‘Osmân b. ‘Ömer b. Ebî Bekr b. Yûnus ed-Düveynî’12 olup künyesi Ebû ‘Amr’dır. Lakâbı Cemâleddîn’dir13. Mıṣır’ın Ṣa‘îd bölgesinde bulunan Esnâ’da h. 570 ya da 571 ( m. 1175) yılında dünyaya gelmiştir14. Bir rivâyete göre ailesi aslen Tiflislidir15. Babasının Musek el-Kürdî’nin ḥâcibi olması nedeniyle “İbnu’l-Ḥâcib” künyesi ile tanındığı kaydedilmiştir. Ancak el-Kencî, Târîḫu’l-Ḳuds adlı eserinde Faḳih İmâm Ḫaṭîbi ‘Abdulmunım b. Yaḥyâ’nın şu sözlerini nakletmiştir:

12 Şihâbeddîn ‘Abdurraḥmân b. ‘İsmâ‘îl b. İbrâhîm b. ‘Osmân el-Maḳdîsî ed-Dımeşḳî eş-Şâfi‘î

(Ebû Şâme), Kitâbu’r-Ravżateyn fî Aḥbârid-Devleteyn en-Nûriyye ve’ṣ-Ṣalâḥiyye (nşr. Muḥammed ‘Alî Beyżâvî), 1.Baskı, Dâru’l-Kütübi’l-‘İlmiyye, Beyrût 1422/2002, V, 280; İbn Ḫallikân, a.g.e., III, 248; Burhâneddîn İbnu Ferḥûn el-Malikî, Dîbâcü’l-Müẕheb fî

M‘arifeti A‘yâni ‘Ulemâi’l-Meẕheb (thk. Muḥammed el-Aḥmedî Ebu’n-Nûr), Dâru’t-Türâs

li’ṭ-Ṭab‘i ve’n-Neşr, Ḳâhire, (tsz.), II, 286; Kemâleddîn Ebî’l-Fażl Ca‘fer b. Sa‘leb b. Ca‘fer el-Edfûvî eş-Şâfi‘î, eṭ-Ṭâli‘us-Sa‘îdِ el-Câmi‘ Esmâ’ Nücebâi’ṣ-Ṣa‘îd (thk. S‘ad

Muḥammed Ḥasan), ed-Dâru’l-Mıṣriyye li’t-Te’lif ve’t-Terceme, Mıṣır 1966, s.352; Ebû’l-Fidâ el-Ḥâfiẓ İbn Kesîr ed-Dimeşḳî, el-Bidâye ve’n-Nihâye, 7.Baskı, Mektebetü’l-Ma‘ârif, Beyrût 1408/1988, XIII, 176; Şemseddîn Ebî’l-Ḫayr Muḥammed b. Muḥammed b. Muḥammed b. ‘Alî b. el-Cezerî ed-Dimeşkî eş-Şâfi‘î (thk. G. Bergstraesser),

Ġâyetü’n-Nihâye fî Ṭabaḳâti’l-Ḳurrâ’, 1.Baskı, Dâru’l-Kütübi’l-‘İlmiyye, Beyrût 2006, I, 451;

Celâleddîn Abdurraḥmân es-Suyûṭî, Buġyetü’l-Vü‘ât fî Ṭabaḳâti’l-Lüġaviyyîn ve’n-Nüḥât (thk. Muḥammed Ebû’l-Fażl İbrâhîm), 1.Baskı, ِMaṭba‘atü ‘Îsâ el-Bâbî’l-Ḥalebî ve Şürekâh, Mıṣır 1384/1965, II, 134; Celâleddîn Abdurraḥmân es-Suyûṭî, Ḥüsnü’l-Muḥâżara fî Târîhî

Mıṣr ve’l-Ḳâhire (thk. Muḥammed Ebû’l-Fażl İbrâhîm), 1.Baskı, Dâru İḥyâi

Kütübi’l-‘Arabiyye ‘Îsâ el-Bâbî’l-Ḥalebî ve Şürekâh, Ḳâhire 1387/1967, I, 456; Aḥmed b. Muṣṭafa (Tâşköprizâde), Miftâḥu’s-Se‘âde Miṣbâḥu’s-Siyâde fî Mevżû’âti’l-‘Ulûm, 1.Baskı, Dâru’l-Kütübi’l-‘İlmiyye, Beyrût 1405/1985, I, 133; Muṣṭafa b. ‘Abdullâh ( Ḥâcî Ḫalîfe / Kâtip Çelebi), Keşfu’ẓ-Ẓunûn ‘an Esâmî’l-Kutub ve’l-Funûn, Dâru İḥyâi’t-Türâsi’l-‘Arabî, Beyrût (tsz.), II, 1370; Şihâbeddîn Ebû’l-Felâḥ ‘Abdu’l-Ḥay b. Aḥmed b. Muḥammed ‘Akerî el-Ḥanbelî ed-Dimeşḳî (İbnu’l-‘İmâd), Şeẕerâtüẕ-Ẕeheb fî Aḫbâri Men Ẕeheb (thk. Maḥmûd el-Ernâûṭ), 1.Baskı, Dâru İbn Kesîr, Dimeşḳ-Beyrût, 1412/1991, VII, 405; ‘Osmân b. ‘Ömer b. Ebî Bekr . Yûnus ed-Düveynî (İbnu’l-Ḥâcib), Kitâbu Emâlî İbni’l-Ḥâcibِ (thk. Dr. Faḫr Ṣâliḥ Süleymân Ḳadâra), Dâru ‘Ammâr-Dâru’l-Ceyl, Ürdün-Lübnan, (tsz.), s.15; Şemseddîn Sâmî, Ḳâmûsu’l-A‘lâm, Mehran Matbaası, İstanbul, 1306/1889, I, 616; Hulûsi Kılıç, “İbnu’l-Ḥâcib”, DİA. , Ankara, 2000, XXI, 55.

13 İbn Ḫallikân, a.g.e., III, 248.

14 Şemseddîn Ebî’l-Ḫayr Muḥammed b. Muḥammed b. Muḥammed b. ‘Alî b. el-Cezerî

ed-Dimeşkî eş-Şâfi‘î, a.g.e., I, 451.

(16)

6

“Onun babası ḥâcib değildi. Bir takım idarecilere yakın bir kişiydi. Babası vefat ettiğinde Ebû ‘Amr küçük bir çocuktu, sözü edilen meşhur hâcib onu himayesine almış ve bundan dolayı “İbnu’l-Ḥâcib” künyesiyle anılmıştır”16.

İbnu’l-Ḥâcib, doğum yerine nisbetle el-Mıṣrî, mensup olduğu kabileye nisbetle ed-Düveynî, Mâlikî mezhebine bağlı olması nedeniyle el-Mâlikî nisbeleriyle anılmıştır17.

1.1.1.2. Tahsili

eẕ-Ẕehebî, babasının Kürt kökenli bir asker ve Emir ‘İzzeddîn eṣ-Ṣalâḥî’nin ḥâcibi olduğunu ve Ebû ‘Amr’ın, küçük yaşlarda Ḳâhire’de Ḳur’an-ı Kerîm’i ezberlediğini aktarmḲur’an-ıştḲur’an-ır18. Henüz çocukken babasıyla birlikte Ḳâhire’ye giden İbnu’l-Ḥâcib, Kur’ân ilimlerini tahsil etmiş19, eş-Şâṭibî’den (öl. 590/ 1194) et-Teysîr ve eş-Şâṭibiyye’yi okumuştur20.

İbnu’l-Ḥâcib, ilim tahsil etmek amacıyla zaman zaman Dımeşḳ’e gitmiş, h.617 yılında tamamen yerleşmiş, Emevî Câmii’nde Mâlikî mezhebine tahsis edilmiş bölümde dersler vermiş, ḳırâât ilmine ve ‘Arap diline gönül verenler kendisinden istifâde etmişlerdir21.

İbnu’l-Ḥâcib, ḳırâât ilmine son derece önem vermiş ve dönemin ḳırâât âlimlerinden eş-Şâṭıbî (öl. 590/1194), Ebû’l-Fażl el-Ġaznevî (öl. 599/1203) ve Cûd el-Laḫmî’den (öl. 605/1209) ḳırâât; eş-Şâṭıbî (öl. 590/1194), Ebû’l-Ḳâsım el-Bûṣîrî (öl. 598/ 1202), İsmâ‘îl b. Yâsîn, Ebû ‘Abdillâh Muḥammed b. Aḥmed b. Ḥâmid el-Ertâḥî ve bir grup âlimden ḥadîs; Ebû Manṣûr el-Ebyârî ve diğerlerinden fıḳıh ilimlerini tahsil etmiştir. Ḥâfiẓ ‘Abdulaẓîm el-Münẕirî (öl. 656/1258), Ḥâfiẓ Manṣûr b. Selîm el-İskenderânî (öl. 673/1275), Ḥâfiẓ

16 Kemâleddîn Ebî’l-Fażl Ca‘fer b. Sa‘leb b. Ca‘fer el-Edfûvî eş-Şâfi‘î, a.g.e. , s.356. 17 İbn Ḫallikân, a.g.e. , III, 248.

18 es-Suyûṭî, Buġyetü’l-Vü‘ât fî Ṭabaḳâti’l-Lüġaviyyîn ve’n-Nüḥât (thk. Muḥammed Ebû’l-Fażl

İbrâhîm), II, 134.

19 İbnu’l-Ḥâcib, Kitâbu Emâlî İbni’l-Ḥâcib, s.19. 20 İbnu’l-Cezerî, a.g.e., I, 451.

(17)

7

‘Abdulmümin ed-Dimyâṭî, Ebû ‘Alî b. el-Celâl, Ebû’l-Fażl eẕ-Ẕehebî ve diğerleri kendisinden rivâyet aktarmışlardır22.

1.1.1.3. Hocaları

İbnu’l-Ḥâcib’in, ‘Arap dili, naḥiv, fıḳıh, ḳırâât ve uṣûl ilimleri alanlarında ders aldığı, dönemin büyük âlimlerinden olan hocaları şunlardır:23

1.1.1.3.1. Ebû’l-Ḳâsım b. Ferruh b. Ebî’l-Ḳâsım Ḫalef b. Aḥmed er-Ru‘aynî eş-Şâṭibî’(öl. 590/ 1194)

H. 538 yılında âmâ olarak dünyaya gelmiştir.. İbnu’l-Ḥâcib, ḳırââtü’s-seb‘a alanında eş-Şâṭibiyye’yi kaleme alan, zâhit, vakûr, mütevâzi büyük ḳırâât âlimi olan bu zâttan “Ḳırâât-ı seb‘a” okumuştur24.

1.1.1.3.2. Ebû’l-Ḳâsım el-Bûṣîrî Hibetüllâh b. ‘Alî b. Mes‘ûd el-Enṣârî (öl. 598/ 1202)

Mıṣır’ın büyük edîplerindendir. H.506 yılında dünyaya gelmiş, Ebû Ṣâdıḳ el-Medenî ve Muḥammed b. Berekât es-Sa‘îdî ve bir grup âlimden işitmiştir. Zamanının eşsiz âlimlerinden olup kendisinden ilim tahsil edilmiştir. H.598 yılında vefât etmiştir25.

1.1.1.3.3. Ebû’l-Fażl el-Ġaznevî Muḥammed b. Yûsuf b. ‘Alî b. Şihâbi’d-Dîn (öl. 599/1203)

H.522 yılında dünyaya gelmiş, fıḳıh, ḳırâât ve naḥiv âlimdir.ِ Ebû Muḥammed Sebṭu’l-Ḫayyâṭ’tan ders almış, Ebû Bekr Ḳâżî el-Mâristân’dan işitmiş, kendisinden de es-Seḫâvî ve el-Cemâl b. el-Ḥâcib ilim tahsil etmişlerdir. İbn Ḫalîl, eż-Żiyâu’l-Muḳaddesî ve er-Reşîd el-Aṭṭâr kendisinden rivâyet etmişlerdir. Gaznevî Mescidinde dersler vermiştir. Ḳâhire’de h.599 yılında vefat etmiştir26.

22 Kemâleddîn Ebî’l-Fażl Ca‘fer b. Sa‘leb b. Ca‘fer el-Edfûvî eş-Şâfi‘î, a.g.e. , s.353. 23 İbnu’l-Ḥâcib, Kitâbu Emâlî İbni’l-Ḥâcib, s.24.

24 Aynı eser, s.24-25; İbn Kesîr, a.g.e., XIII, 10.

25 es-Suyûṭî, Ḥusnü’l-Muḥâżara fî Târîhî Mıṣr ve’l-Ḳâhire, I, 375. 26 Aynı eser, I, 498.

(18)

8

1.1.1.3.4. Ḳâsım b. Ḥâfıẓ Ebî’l-Ḳâsım ‘Alî b. Ḥasen el-Muḥaddis Ebû Muḥammed b. ‘Asâkir ed-Dımeşḳî eş-Şâfi‘î (el-Ḳâsım b. Asâkir) (öl. 600/1203)

H.527 yılında dünyaya gelmiş, babasından sonra Dâru’l-Ḥadîs en-Nûriyye’de müderrislik yapmış, verâ sahibi büyük hadîs âlimidir. Nüktedan bir kişiliğe sahiptir. Medresenin imkânlarından faydalanmamış, kendisinden ilim öğrenmek üzere gelen öğrencilerine yardım etmiştir27.

1.1.1.3.5. Ġiyâs b. Fâris b. Seken Ebû’l-Cûd Laḫmî Münẕirî el-Mıṣrî (öl. 605/1209)

Mıṣırlı, âmâ, naḥiv ve ḳurrâ âlimi olup h.518 yılında dünyaya gelmiştir. eş-Şerîf Nâṣır’dan ilim tahsil etmiş, halkın teveccühüne mazhar olmuş ve talebe yetiştirmiştir. Ramazan ayının dokuzuncu günü h. 605 yılında vefat etmiştir28.

1.1.1.3.6. Ebû’l-Ḥasen el-Ebyârî ‘Alî b. İsmâ‘îl b. ‘Alî (öl. 618/1222)

Fıḳıh, uṣûl ve kelâm alanında temâyüz etmiş büyük İslâm âlimlerindendir. H. 557 yılında dünyaya gelmiş, Ebu’ṭ-Ṭâhir b. ‘Avf’dan ilim tahsil etmiş, İskenderiye’de dersler vermiştir. Halk, ilminden faydalanmıştır. İbnu’l-Ḥâcib de onun rahle-i tedrîsinden geçmiştir. H. 618 yılında vefat etmiştir29.

1.1.1.3.7. Ebû’l-Ḥasen eş-Şâzelî olarak bilinen eş-Şerîf Taḳiyuddîn ‘Alî b. ‘Abdillâh b. Abdilcebbâr (öl. 656/1258)

Şâzeli tarîkatinin kurucusudur. Şeyḫ Tâceddîn b. ‘Aṭâullah, eş-Şâzelî’nin Fas’ta dünyaya geldiğini, ilk olarak Şâzile’ye daha sonra pek çok beldeye seyahat ettiğini ve birçok alanda ilim tahsil ettiğini söylemiştir. Şeyḫ ‘İzzeddîn b. Abdisselam meclisine gelip kendisinden işitmiştir. Zilḳ‘ade ayında h. 656 yılında Mekke’ye giderken ‘Ayẕâb Çölünde vefat etmiştir30.

1.1.1.3.8. Muḥammed b. ‘Omer el-Bennâ

İbnu’l-Ḥâcib, Ḳâhire’de kendisinden dil ve edebiyat dersleri almıştır31.

27 İbnu’l-Ḥâcib, Kitâbu Emâlî İbni’l-Ḥâcib, s.25-26.

28 es-Suyûṭî, Ḥusnü’l-Muḥâżara fî Târîhî Mıṣr ve’l-Ḳâhire, I, 498. 29 Aynı eser, I, 454-455.

30 Aynı eser, I, 520.

(19)

9

1.1.1.3.9. Ebû’l-Fażl Bahâeddîn Muḥammed b. Yûsuf el-Ġaznevî

İbnu’l-Ḥâcib kendisinden el-Münbic fî’l-Ḳırââti’s-Semân ve Ḳırââti’l-A‘meş ve İbn Muḥayṣin ve İḫtiyâri Ḫalef ve’l-Yezîdî adlı eseri okumuştur32.

1.1.1.3.10. Ebû’l-Ḳâsım Hibetullâh b. ‘Alî el-Bûsîrî

İbnu’l-Ḥâcib’in kendisinden hadis ilmini tahsil ettiği hocasıdır33.

1.1.1.3.11. Ebû Ṭâhir ‘İsmâ‘îl b. Ṣâliḥ b. Yâsîn

İbnu’l-Ḥâcib kendisinden hadis ilmi alanında ders almıştır34.

1.1.1.3.12. Ebû Muḥammed İbn Asâkir

İbnu’l-Ḥâcib’in hadis ilmini tahsil ettiği hocasıdır35.

1.1.1.3.13. Fâṭımâ bint Sa‘d el-Ḫayr

İbnu’l-Ḥâcib, kendisinden ḥadis ilimlerine dair ders almıştır36.

1.1.1.3.14. Ebû Manṣûr el-Ebyârî

İbnu’l-Hâcib’in fıkıh ve fıkıh usulüne dair ders aldığı hocasıdır37.

1.1.1.3.15. Ebû’l-Ḥasen Şemseddîn ‘Alî b. ‘İsmâ‘îl el-Ebyârî

İbnu’l-Ḥâcib, kendisinden fıkıh ve fıkıh usulünü tahsil etmiştir38.

1.1.1.3.16. İbn Cübeyr (öl. 581/1185)

İbnu’l-Ḥâcib’in, fıkıh ve fıkıh usulününe dair ders aldığı hocasıdır39.

1.1.1.3.17. Ḫalîl b. Saâde el-Hüveyyî

İbnu’l-Ḥâcib, kendisinden fıḳıh ve fıḳıh uṣûlünü alanında ilim tahsil etmiştir.40.

32 Hulusi Kılıç, “a.g.m.”, DİA, XXI, 55. 33 Aynı eser, XXI, 55.

34 Aynı eser, XXI, 55. 35 Aynı eser, XXI, 55. 36 Aynı eser, XXI, 55. 37 Aynı eser, XXI, 55. 38 Aynı eser, XXI, 55. 39 Aynı eser, XXI, 55. 40 Aynı eser, XXI, 55.

(20)

10

1.1.1.3.18. İbn Nuḳta (öl. 629/1231)

İbnu’l-Ḥâcib, kendisinden hadîs rivâyet etmiştir41.

1.1.1.4. Seyahatleri

İbnu’l-Ḥâcib, h. 628 yılında Dımeşḳ’teki Şâfi‘î faḳihlerinden İbnu’ṣ-Ṣalaḥ ve İbn ‘Abdisselâm ile birlikte, Şeyḫ ‘Alî el-Ḥarîrî’nin otoriteye karşı çıktığını, peygamberlere iftira ettiği, kendisinde fasıklık âlâmetleri zuhur ettiği ve namazı terk ettiğini gerekçe göstererek katline fetvâ vermiştir42.

H. 633 yılında Kerek Emîri el-Melikü’n-Nâṣır Dâvud b. ‘Îsâ’nın daveti üzerine Kerek’e gitmiş, el-Kâfiye adlı eserini el-Vâfiye ismiyle manzum hâle getirip el-Melikü’n-Nâṣır’a okuttuktan sonra Dımeşḳ’a gitmek üzere oradan ayrılmıştır43.

Dımeşḳ’te ikâmet ettiği sırada şöyle bir hâdise yaşanmıştır: Dönemin âlimlerinden, güvenilir, halkın kendisine teveccüh ettiği, adı dillerde dolaşan ve Ḥakk’ ın emirlerine riâyet eden Şeyḫ İzzeddîn b. ‘Abdisselâm’ dan nefret eden, Ḥanbelî mezhebine intisâb etmiş, dönemin sultanı Dımeşḳ Emîri el-Melikü’l-Eşref Mûsâ’nın çocukluk arkadaşları olan birtakım kişiler, Şeyḫ İzzeddîn b. ‘Abdisselâm’ın, Eş‘arî akidesini benimsediğini ve bazı sözlerinin ve davranışlarının tevhid inancına uygun olmadığını ileri sürerek bir fetvâ yazmışlar ve sultana takdim etmişlerdir. Gayeleri Şeyḫ İzzeddîn b. ‘Abdisselâm’ı, sultanın gözünden düşürmektir. Tüm bu yaşananlar Şeyḥ İzzeddîn b. ‘Abdisselâm’ın kulağına gitmiştir. Hakkında yazılan fetvâ kendisine ulaştığında; “Bu fetvâ, benim için bir imtihan olarak yazılmıştır. Allah’a ant olsun ki hakkı (doğruları) yazdım.” diyerek kendisini savunmuştur. Allâh’ı ta‘ẓim ettiği, Peygamber Efendimiz Muḥammed’i (s.a.v.) methettiği, Kâbe’ye, peygamberlere, âbidlere ve sâlihlere hürmet edilmesi gerektiğini ifâde ettiği bir

41 Hulusi Kılıç, “a.g.m.”, DİA, XXI, 55.

42 Muḥammed b. Şâkir el-Kutubî, Fevâtü’l-Vefeyât ve’ẕ-Ẕeyl ‘aleyhâ (thk. İḥsân ‘Abbâs),ِDâru

Ṣâdır, Beyrût, 1973, III, 9.

(21)

11

fetvâyı44, kendisine yöneltilen suçlamalara reddiye olarak kaleme almıştır. Söz konusu fetvâ, Ramazan ayında Dımeşk’in tüm bölgelerinden gelmiş faḳihlerin bulunduğu bir iftar sofrasında emire takdim edilmiştir. Emir, fetvâyı okuyunca sinirlenmiş, orada bulunan âlimler emirin huzurunda hiçbir şey söyleyememişlerdir. Birkaç âlim, "Böyle bir ayda sultana yakışan bağışlamaktır" demişlerdir. Diğerleri ise Şeyḫ ‘İzzeddîn b. ‘Abdisselâm’ın mensup olduğu mezhebin sıhhati hususunda şüpheye düştüklerini dile getirmişlerdir. Bunun üzerine İbnu’l-Ḥâcib, meclise katılmış ileri gelen âlimler ve kadılar ile görüşmüş ve onları şu sözleriyle tenkit etmiştir:

“Hepiniz batıla karşı, hak yol üzere olduğunuz halde nasıl olur da hiçbiriniz ḥakkı söyleyemeyip sükût ettiniz. Kuşkusuz af, yalnızca suç ve günah işlemiş kişiler içindir.” diyerek Şeyḫ İzzeddîn b. ‘Abdisselâm’ın bağışlanmayı gerektirecek bir hata yapmadığını söyleyerek onu savunmuştur45. İbnu’l-Ḥâcib, Dımeşḳ Emiri eṣ-Ṣâliḥ İsmâ‘îl’e karşı dostu İzzeddîn b. ‘Abdisselâm’ın yanında yer alarak onunla birlikte hapse girmiş ve takdire şâyân bir vefâ örneği sergilemiştir 46.

İbnu’l-Ḥâcib’in en yakın arkadaşı Şeyḫ İzzeddîn, Haçlılardan yardım isteyerek Ṣaydâ kentini ve eş-Şeḳîf kalesini onlara veren Ebu’l-Ḫayş (Ebu’l-Ceyş) künyesi ile tanınmış Dımeşḳ Emîri eṣ-Ṣâliḥ İsmâ‘îl’i eleştirmiş ve emirin ismini hutbeden çıkarmıştır. İbnu’l-Ḥâcib el-Mâlikî bu olayda Şeyḫ İzzedîn’in yanında yer almış ve ikisi de sultanın gazabına uğramış ve h. 639 yılında Ḳâhire’ye gitmek üzere Dımeşḳ’ten ayrılmışlardır47. el-Yâfi‘î, İbnu’l-Ḥâcib’in Şeyḫ İzzeddîn b. ‘Abdisselâm’a muhabbet beslediğini ve dönemin sultanını

44 Daha geniş bilgi için bk. Tâceddîn Ebû Naṣr ‘Abdulvehhâb b. ‘Alî b. ‘Abdulkâfî es-Subkî,

Ṭabaḳâtü’ş-Şâfi‘iyyeti’l-Kübrâ, Dâru İḥyâi’l-Kutubi’l-‘Arabiyye, Ḳâhire, 1383/ 1964, VIII,

219-229.

45 Tâceddîn Ebû Naṣr ‘Abdulvehhâb b. ‘Alî b. ‘Abdulkâfî es-Subkî, a.g.e., VIII, 229, 230. 46 İbnu’l-Ḥâcib, Kitâbu Emâlî İbni’l-Ḥâcibِ, s.18.

47 Tâceddîn Ebû Naṣr ‘Abdulvehhâb b. ‘Alî b. ‘Abdulkâfî es-Subkî, a.g.e., VIII, 210;

(22)

12

eleştirmesinden dolayı hapse mahkum edildiğinde dostunu desteklediği için onunla birlikte hapse girdiğini aktarmıştır48.

1.1.1.5.Vazifeleri

İbnu’l-Ḥâcib, Ḳâhire’de el-Fâżiliyye Medresesinde müderris olmuş ve ilim tahsil etmek üzere gelen talebelerine dersler vermiştir49.

1.1.1.6. Talebeleri

Biyografi kitapları, İbnu’l-Ḥâcib’in pek çok talebesinden bahseder. Kendisinden ‘Arap dili, ḳırâât alanında dersler almış ve ḥadîs rivâyet etmiş öğrencileri şunlardır50:

1.1.1.6.1. Zekiyyüddîn Ebû Muḥammed ‘Abdulaẓîm b. ‘Abdilḳavî b. ‘Abdillâh el-Mıṣrî eş-Şâfi‘î el-Münẕirî (656/1258)

H. 581 yılında Mıṣır’da dünyaya gelmiştir. Kendini ilme adamış, fıḳıh, ‘Arap dili ve ḳırâât alanlarında eşsiz âlimlerdendir. Ebû’l-Ḥasan b. Mufażżal’dan ders almış, el-Kâmiliyye’de yirmi sene müderris olarak görev yapmıştır. Ḥadîs ilminde yüksek derecelere ulaşmış ve “Ḥâfıẓ” unvanını almıştır. H. 656 yılında vefât etmiştir51.

1.1.1.6.2. Muḥammed b. ‘Alî b. Mâlik Büyük Âlim Cemâleddîn eṭ`-Ṭâî el-Ceyyânî eş-Şâfi‘î en-Naḥvî (İbn Mâlik) (öl. 672/ 1274)

H.600 yılında dünyaya gelmiş, Dımeşḳ’te işitmiş, ‘Arap dili alanında ders vermek üzere Ḥalep’e gitmiştir. Ḳırâât imamlarındandır, dil alanında doruk noktasındadır. Nahiv konularını anlatırken şiirden örnekler vermiştir. ‘Arap şiirindeki engin bilgisiyle âlimlerin takdirini kazanmıştır. Kur’ân-ı Kerîm’den de şâhit getirmiştir. Önemli eserleri: Teshîlü’l-Fevâid, Kâfiye eş-Şâfiye, el-Ḫulâṣa, Muḫtaṣaru’ş-Şâfiye. H.672 yılında vefat etmiştir52.

48 İbnu’l-‘İmâd, a.g.e., VII, 406.

49 Şemseddîn Ebû’l-Ḫayr Muḥammed b. Muḥammed b. Muḥammed b. ‘Alî b. el-Cezerî

ed-Dimeşkî eş-Şâfi‘î, a.g.e., I, 452.

50 İbnu’l-Ḥâcib, Kitâbu Emâlî İbni’l-Ḥâcib, s.27.

51 es-Suyûṭî, Ḥusnü’l-Muḥâżara fî Târîhî Mıṣr ve’l-Ḳâhire, I, 355. 52 İbnu’l-Ḥâcib, Kitâbu Emâlî İbni Ḥâcib, s.27, 28.

(23)

13

1.1.1.6.3. Nâṣıruddîn Ebû’l-‘Abbâs Aḥmed b. Muḥammed b. Manṣûr el-İskenderânî (İbnu’l-Müneyyir) (öl. 683/1285)

H.620 yılında dünyaya gelmiştir. Tefsîr, fıḳıh, uṣul, Arap dili, belâġat ve ensâb alanında “İmam” unvanını almıştır. Aralarında İbnu’l-Ḥâcib’in de bulunduğu bir grup âlimden ilim tahsil etmiştir. Tefsîru’l-Ḳur’ân, el-İntiṣâf mine’l-Keşşâf, Esrâru’l-İsrâ’, Münasebâtü Terâcimi’l-Buḫârî ve Muḫtaṣaru’t-Tehẕîb fî’l-Fıḳh başlıca eserleridir. H.683 yılında vefat etmiştir53.

1.1.1.6.4. Ebû Bekr b. ‘Omer b. ‘Alî b. Sâlim İmâm Rażiyuddîn el-Ḳosniṭînî en-Naḥvî eş-Şâfi‘î (öl. 695/1296)

H.607 yılında dünyaya gelmiş, Ḳudüs’te yetişmiştir. İbn Mu‘ṭ ve İbnu’l-Ḥâcib’ten Arapça, İbn ‘Avf ez-Zührî ve bir grup âlimden ḥadîs dersleri almıştır. Fıḳıh ve ḥadîs ilimlerinde engin bilgi birikimi vardır. Birçok âlimden ilim tahsil etmiş, tevâzu ehli, ibâdetine düşkün, mütedeyyin, sâliḥ amel işleyen bir şahsiyettir. Ömrünün sonlarında görme yeteneğini kaybetmiş, h. 695 yılında vefat etmiştir54.

1.1.1.6.5. Şeyḫ Necmeddîn Aḥmed b. Muḥassen (öl. 699/1299)

İbn Millî olarak tanınmıştır. H.617 (m.1221) yılında Ba‘lebek’te dünyaya gelmiş, zeki, usûl, kelâm ve felsefe âlimidir. İbnu’l-Ḥâcib’ten naḥiv dersleri almıştır. H. 699 (m.1299) yılında vefat etmiştir55.

1.1.1.6.6. ed-Dimyâṭî, Ebû Muḥammed ‘Abdulmu’min b. Ḫalef et-Tûnî eş-Şâfi‘î (öl.705/1306)

H.613 (m.1217) yılında dünyaya gelmiş, fıḳıh alanında ilim tahsil etmiş, el-Münzirî’den ḥadîs dersleri almış ve bu alanda üstün dereceye yükselerek eser telif etmiştir. H. 705 (m.1306) yılında âniden vefat etmiştir56.

53 es-Suyûṭî, Ḥusnü’l-Muḥâżara fî Târîhî Mıṣr ve’l-Ḳâhire, I, 316, 317. 54 es-Suyûṭî, Buġyetü’l-Vü‘ât fî Ṭabaḳâti’l-Lüġaviyyîn ve’n-Nüḥât, I, 470, 471. 55 İbnu’l-Ḥâcib, Kitâbu Emâlî İbni’l-Ḥâcib, s.28, 29.

(24)

14

1.1.1.6.7. el-Melikü’n-Nâṣır Dâvud b. ‘Abdilmelik el-Mu‘aẓẓam ‘Îsâ b. el-‘Âdil

Fasih Arap diline hâkim, iyi bir şair, erken dönem ilimlerini bilen, erdemli bir âlimdir57. Hocası İbnu’l-Ḥâcib’ten el-Kâfiye’yi nazmetmesini talep etmiş ve bu eseri bizzat ondan (İbnu’l-Ḥâcib’ten) okumuştur58.

1.1.1.7. Dînî Görüşü ve Ahlâkı

İbnu’l-Ḥâcib, Eyyûbiler Dönemi’nde yaşamış Mıṣır ve Şam’ın öncü faḳihlerindendir. Mâlikî mezhebi âlimlerinden fıḳıh dersleri almıştır. Ebû Manṣûr el-Ebyârî, Ebû’l-Ḥasen Şemseddîn ‘Alî b. ‘İsmâ‘îl el-Ebyârî (öl. 618/1222), İbn Cübeyr (öl. 581/1185), Ḫalîl b. Saâde el-Hüveyyî’den fıḳıh ve fıḳıh uṣûlünü tahsil etmiştir59. Fıḳıh ilminde derinleşmiş, Mâlikî mezhebinin inceliklerine vâkıf olmuş ve ictihâd derecesine yükselmiştir. Mâlikî mezhebi fıḳıh alanında, günümüze kadar ulaşmış ve ana kaynak olarak telâkki edilmiş, son derece önemli eserler te’lif etmiştir. Özellikle Câmiu’l-Ümmehât adlı kitabı bu eserlerin başında gelmektedir60. Müellifin el-Muḫtaṣar adlı eserinden ayırt edilmesi için el-Muḫtaṣar fî’l-Furû‘, el-Muḫtaṣaru’l-Fer‘i ve Furû‘u İbni’l-Ḥâcib adlarıyla da tanınan bu eser, Mâlikî mezhebi fıḳhına dair olup kitabın müellifi İbnu’l-Ḥâcib, eseri kaleme alırken İbn Şâs’ın el-Cevâhiru’s-Semine fî Meẕhebi ‘Âlimi’l-Medine adlı eseri ve diğer eserlerinden faydalanmıştır. Müellifin, Maliki mezhebinin Mısır ve Mağrib kollarını birleştirdiği bu eseri diğer mezhep mensuplarınca da takdir edilmiştir61. İbn Ferḥûn, faziletli âlim el-Ḳâżî Faḫreddîn el-Mıṣrî’nin, hocası Kemâleddîn ez-Zemelkânî’den işittiği şu sözleri nakletmiştir: “İbnu’l-Ḥâcib’in Mâlikî mezhebi hakkında kaleme aldığı Muḫtaṣar’ı gibi bir eser Şâfi‘î mezhebinde yoktur”62.

Uṣûl ilmi alanında şöhret kazanmış Muntehâ’s-Sûl (Suâl) ve’l-Emeli fî ‘İlmeyi’l-‘Uṣûl ve’l-Cedel adlı eseri fıḳıh öğrencileri tarafından büyük ilgi

57 İbn Kesîr, a.g.e., XIII, 198.

58 İbnu’l-Ḥâcib, Kitâbu Emâlî İbni’l-Ḥâcib, s.29. 59 Hulusi Kılıç, “a.g.m.”, DİA, XXI, 55.

60 Tâceddîn Ebû Naṣr es-Subkî, a.g.e., III, 365. 61 Hulusi Kılıç, “a.g.m.”, DİA, XXI, 57.

(25)

15

görmüş, Muḫtaṣar adlı iki eser te’lif etmiştir63. İbn Kesîr, müellifin fıḳıh alanında kaleme aldığı Muḫtaṣar’ın bir şaheser olduğunu ve bu eserde İbn Şâs’ın; uṣûl alanında kaleme aldığı Muḫtaṣar’da ise Seyfeddîn el-Âmîdî’nin tüm öğretilerine yer verdiğini rivâyet etmiştir. Ayrıca Allâh’ın İbnu’l-Ḥâcib’e güçlü bir hafıza bahşettiğini ve onun Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed’in (s.a.v.) hadîslerini ihtivâ eden, kelâm ilmi üzerine kaleme alınmış risâleleri derlediğini de kaydetmiştir 64.

Şeyḫulislâm ‘İzzeddîn b. ‘Abdisselâm, kendisinin dinî konulardaki görüşünün, Şâfi‘, Mâlikî, Hanefî, Hanbelî mezheplerini birleştirdiği kanaatindedir. Çağdaşı olan âlim Mâlikî mezhebi imamı İbnu’l-Ḥâcib de onun bu konudaki görüşlerini tasdik etmiştir65.

İbnu’l-Ḥâcib, kendisine muhalefet edenlerin dahi övgüsüne mazhar olmuş, eşsiz aḫlâk sahibi bir zâttır66. Şeyḫ Şehâbeddîn Ebû Şâme: “O, yüce ahlâkın zirvesindeki âlimlerdendir. Güvenilir bir otorite, tevâzu ehli, iffet ve hâyâ timsâli, ilme ve ehline değer veren bir muṣanniftir. İlmi yaymak için gayret sarf etmiş, ezâ ve cefâya tahammül etmiş ve belâlara sabretmiştir.” diyerek onun üstün şahsiyetini tasvir etmiştir67.

İbnu’l-Ḥâcib’in hayatı hakkında bilgi veren kaynakları incelediğimizde, ömrünü ilim ve irfan yoluna adamış, mütevâzi, üstün ahlâkıyla temâyüz etmiş, mütedeyyin bir âlim olduğunu söyleyebiliriz.

1.1.1.8.Vefatı

İbnu’l-Ḥâcib İskenderiye’de h. 646 yılında 26 Şevval Perşembe günü (m. 1249) kuşluk vaktinde vefât etmiştir. Babü’l-Baḥr’ın dışında Şeyḫ eṣ-Ṣâliḥ b.

63 İbnu’l-Ḥâcib, Kitâbu Emâlî İbni’l-Ḥâcib, s.19. 64 Ebû’l-Fidâ İbn Kesîr, a.g.e., XIII, 176.

65 Tâceddîn es-Subkî, a.g.e., III, 365.

66 İbnu’l-Ḥâcib, Kitâbu Emâlî İbni’l-Ḥâcib, s.18. 67 Ebû’l-Fidâ İbn Kesîr, a.g.e., XIII, 176.

(26)

16

Ebî Şâme’nin türbesinin bulunduğu yere defnedilmiştir68. Mezarı günümüzde Ebû'l-‘Abbas el-Mürsi Mescidi'nin alt katındadır69.

Fâḳih Ebû’l-‘Abbâs Aḥmed b. el-Müneyyir, İbnu’l-Ḥâcib vefat ettiğinde hüznünü şu beyitlerle dile getirmiştir:

َأ

في ُلاتخلما اهُّيَأ َلا

فَرْطَم

رمُعلا

َّمُله

لىإ

برق

هيقفلا

أ

بي

ورمَع

ا ىرت

ىقُّتلاو َلضفلاو َبادلآاو َملعل

نو

في ْبِّْيُغ َّزعلاو نىلما َلي

ق

بر

ةرم عجري دب لا نأ ُنقوتو

رُّدلا هُنونكم ثادجلأا فدص لىإ

70

.

“Ey yaşam döngüsündeki kibirli kişi! Haydi gel! Faḳih Ebu ‘Amr’ın kabrine,

İlme, edebe, erdeme ve Allah korkusuna şâhit olursun. Nâil olunan isteklerin, izzet ve şerefin kabre gömüldüğünü görürsün,

İyi bil ki! Bir gün mutlaka geri dönecektir mezarlarına, gizlenmiş inci taneleri ”.

ed-Dîbâcü’l-Müzheb ve ِِ Faḫr Ṣâliḥ Süleymân Ḳadâre’nin tahḳîḳ ettiği Kitâbu Emâlî İbni’l-Ḥâcib adlı eserde mersiyenin son mısrası şu şekilde kaydedilmiştir71:

َةوعد َنوحرلا هل وُعدتف

ٍةحمر

فاكي

أ

رفقلا ةلزنم لثم في ابه

.

“ Böylesi ıssız bir yerde, ona rahmetiyle muameleme etmesi için Raḥmân’a dua edersin”.

68 İbn Ḫallikân, a.g.e., III, s. 250. 69 Hulusi Kılıç, “a.g.m.”, DİA, XXI, 56.

70 Kemâleddîn Ebî’l-Fażl Ca‘fer b. Sa‘leb b. Ca‘fer el-Edfûvî eş-Şâfi‘î, a.g.e., s.356. 71 İbnu Ferḥûn, a.g.e., II, 89; İbnu’l-Ḥâcib, Kitâbu Emâlî İbni’l-Ḥâcib,ِ s.17.

(27)

17

1.1.2. İlmî ve Edebî Kişiliği

İbnu’l-Ḥâcib, ‘Arap dili, nâḥiv, ṣarf, uṣûl, furû‘, arûż, tefsîr ve diğer ilim dallarında yaşadığı dönemin (XII. yy. ‘ın son çeyreği ve XIII. yy.’ın ilk yarısı) ileri gelen âlimlerinden birisidir72.ِِ ‘Arap dili naḥiv ilmi alanında öne çıkmıştır ve bu alanda otorite kabul edilmiştir73.

Ebû Şâme: “Kararlı ve alçak gönüllü olması, faṣîh ve belîğ bir üslupla farklı ilim dallarında eserler kaleme alması onun ilmî olgunluğa erişmesine katkı sağlamıştır.” sözleriyle İbnu’l-Ḥâcib’in fâżıl bir âlim olduğunu dile getirmiştir74.

Fıḳıh ve ḳırâât alanındaki ilmî çalışmalarının yanı sıra kendisine yüksek bir mevki kazandıran, ‘Arap dili alanında naḥiv ve ṣarf ile ilgili muḫtasar muḳaddime tarzında kaleme aldığı el-Kâfiye, eş-Şâfiye adlı eserleri ve Emâlî adlı eseri de vardır. İbnu’l-Cezerî (öl. 833/1429) onun eserlerinden övgüyle bahsetmiş ve şöyle demiştir:

“ ‘Uṣûl ve fıḳıh alanında muḥtaṣar, ṣarf ve naḥiv alanında muḳaddime olarak te’lif ettiği eserleri, özellikle de Yüce Allah’ın kendisine bahşettiği güçlü hafızasının ve tasavvur gücünün hissedildiği el-Emâlî adlı eseri onun faziletine delildir.” 75.

Dönemin meşhur âlimlerinden birisi olan İbn Ḫallikân (öl. 681/1282), ‘Arap dilinin karmaşık konularında İbnu’l-Ḥâcib’e sorular yönelttiğini, onun da sükûnetle son derece isâbetli cevaplar verdiğini aktarmıştır. İbnu’l-Ḥâcib’in bazı Arap dili gramer konularında naḥiv âlimlerine muhalefet ettiğini ve kendilerine karmaşık konularla ilgili sorular sorduğunu, onların da cevap vermekte güçlük çektiğini belirtmiştir 76.

72 Ebû’l-Fidâ İbn Kesîr, a.g.e., XIII, 176. 73 İbnu’l-Ḥâcib, Kitâbu Emâlî İbni’l-Ḥâcib, s.17. 74 İbn Kesîr, a.g.e., XIII, 176.

75 İbnu’l-Cezerî, a.g.e., I, 452. 76 İbn Ḫallikân, a.g.e., III, 250.

(28)

18

Ebû Manṣûr el-Ebyârî ve diğerlerinden fıḳıh ilmini tahsil etmiştir, eş-Şâṭibî (öl. 590/1194) ve diğerlerinin derslerine devam etmiş, fıḳıh, uṣûl ve naḥiv alanında eserler te’lif etmiş ve birçok ilim dalında öne çıkmıştır. Akl-ı selîm düşünen, anlayışı yüksek ve sağlam karakterli bir âlimdir. Şeyḫ İmâm Ebu’l-Feth Muḥammed b. ‘Alî el-Ḳuşeyrî onun hakkında şunları söylemiştir:

“Bu adam, belâġat ilmine kendisini adamış, bu ilmi tüm yönleriyle öğrenmiş ve kendisi hikmetin kaynağı hâline gelmiştir. Kendisinden sonra bu alanla ilgilenenlere rehberlik etmiş ve bu ilmin anlaşılması güç konularını kısa ve özlü bir şekilde açıklamıştır. Böylece herkes onu hayırla yâd etmiş ve onun hakkında hiç kimse olumsuz bir söz sarf etmemiştir”77.

İbnu’l-Ḥâcib, şâir değildir. Şâir ruhuyla değil bir fakih anlayışı ve tasavvuru ile şiirin temel öğelerinden yoksun birkaç beyit kaleme almıştır. Bununla birlikte el-Kâfiye adlı eserini, el-Vâfiye ismiyle manzum hâle getirmiştir. Ayrıca aruz ilmine dair el-Maḳṣadu’l-Celîl ilâ ‘İlmi’l-Ḫâlîl ve semâî müennesler ile ilgili el-Ḳaṣîdetü’l-Muvaşşaḥ bi’l-Esmâi’l-Müennes adlı manzum eserleri de vardır78.

Günümüze kadar gelen kaynakların bildirdiğine göre İbnu’l-Ḥâcib, ilmin birçok alanında eşsiz eserler kaleme almış, ilme ve ehline değer vermiş, mütevâzi kişiliği ve yüce ahlâkı ile tanınmış seçkin âlimlerdendir.

1.1.3. Eserleri

İbnu’l-Ḥâcib, fıḳıh, uṣûl, naḥiv, ṣarf, ‘arûż, ḳırâât, tarih ve edebiyat alanında çok sayıda nadide eser kaleme almıştır. İbnu Ferḥûn, İbnu’l-Ḥâcib’in ḳırâât alanında eserler yazdığını aktarmıştır79. Küçük hacimlerde kendine has üslûbuyla te’lîf ettiği bu eserlerinde pek çok kaynaktan nakil yapmış ve

77 Kemâleddîn Ebî’l-Fażl Ca‘fer b. Sa‘leb b. Ca‘fer el-Edfûvî eş-Şâfi‘î, a.g.e. , s.353. 78 İbnu’l-Ḥâcib, Kitâbu Emâlî İbni’l-Ḥâcib, s.23.

(29)

19

insanlığın yararına sunmuştur. Günümüze kadar ulaşmış, çeşitli alanlarda kaynak eser niteliğindeki çalışmaları şunlardır80:

1.1.3.1. Naḥiv İlmine Dair Eserleri:

1.1.3.1.1. el-Kâfiye fî ‘İlmi’n-Naḥv

(

وحنلا

ملع

في ةيفاكلا

)

Naḥiv alanında muḫtaṣar muḳaddime tarzındaki bu eserinde İbnu’l-Ḥâcib, ez-Zemaḫşerî’nin (öl. 538/ 1144) el-Mufaṣṣal adlı eserindeki metodunu takip etmiştir. Ṣarf konularını ayırarak yalnızca naḥiv konularını ele almıştır. Şöhreti tüm dünyayı sarmış bu eser, pek çok âlim tarafından şerh edilmiş ve muḫtaṣar olarak yazılmıştır. İbnu’l-Ḥâcib’in bizzat kendisi tarafından yapılan şerhi en önemli şerhlerindendir. Cemâleddîn b. Mâlik ve Rażiyüddîn el-İstirâbâẕî de el-Kâfiye’yi şerh etmişlerdir. Çok sayıda baskısı vardır. Bulaḳ’ta da h.1241 yılında basılmıştır81.

1.1.3.1.2. Şerḥu’l-Kâfiye

(ةيفاكلا حرش)

İbnu’l-Ḥâcib, el-Kâfiye’de vecîz veya müphem olarak ele aldığı naḥiv konularını açık, anlaşılır bir şekilde şerh etmiştir. Bu şerh h. 1311 yılında İstanbul’da basılmıştır82.

1.1.3.1.3. el-Vâfiye fî Naẓmi’l-Kâfiye

)ةيفاكلا مظن في ةيفاولا):

Melik en-Nâṣır Dâvud b. el-Melik el-Mu‘aẓẓam ‘İsâ’nın talebi üzerine yazılmıştır. Dokuz yüz seksen beyitten müteşekkildir ve el-Kâfiye’deki tüm konuları kapsamaktadır83.

1.1.3.1.4. Şerḥu’l-Vâfiye

)ةيفاولا حرش (

Hicrî VIII. yüzyılın başlarında kaleme alınmıştır. Maḫṭûṭ nüsḫası 114/415 demirbaş numarası ile Medîne-i Münevvere’de Mektebetü’l-‘Ârif’te kayıtlıdır.

80 İbnu’l-Ḥâcib, Kitâbu Emâlî İbni’l-Ḥâcib, s.30,34; es-Suyûṭî, Buġyetü’l-Vü‘ât fî

Ṭabaḳâti’l-Lüġaviyyîn ve’n-Nüḥât, II, 135; Tâşköprizâde, a.g.e. , I, 133-137.

81 İbnu’l-Ḥâcib, Kitâbu Emâlî İbni’l-Ḥâcib, s.30. 82 Aynı eser, s.30.

(30)

20

Dr. Mûsâ Benay el-‘Alîlî tarafından taḥḳîḳ edilmiştir. 1980 yılında Irak’ta basılmıştır84.

1.1.3.1.5. el-Îżâḥ fî Şerḥi’l-Mufaṣṣal

)لّصفلما حرش في حاضيلإا)

ez-Zemaḫşerî’nin (öl. 538/ 1144) el-Mufaṣṣal’ındaki metodunu takip etmiş ve ilk konulardan itibaren bölümler hâlinde şerh etmiştir. Pek çok konuda ez-Zemaḫşerî’ye muḫalefet etmiş, katılmadığı hususları zikretmiştir. Mıṣır, İran, Tunus ve Almanya’da defalarca basılmıştır. Bu eseri Mûsâ Benay el-‘Alîlî taḥḳîḳ etmiş ve bu çalışması ona Ḳâhire Üniversitesi Dâru’l-‘Ulûm Fakültesinde 1975 yılında doktor unvanını kazandırmıştır. 1982 yılında Bağdat’ta basılmıştır85.

1.1.3.1.6. el-Ḳaṣîdetü’l-Muvaşşaḥa bi’l-Esmâi’l-Müennes

ةديصقلا(

)ةثنؤلما ءاسملأبا ةحشولما

İbnu’l-Ḥâcib’in te’nîs alâmeti bulunmayan müennes isimleri derlediği eseridir. Bu isimleri te’nîs olması vacip olanlar ve câiz olanlar şeklinde iki bölümde incelemiştir. Birinci bölümde altmış kelime, ikinci bölümde ise on yedi kelime bulunmaktadır. Yirmi üç beyitten müteşekkildir. Dâru’l-Kütübi’l-Mıṣriyye’de birkaç adet maḥṭûṭ nüsḫa mevcuttur. 1859 yılında İran’da ve 1872’de Beyrut’ta basılmıştır86.

1.1.3.1.7. el-Emâlî fî’n-Naḥv

)وحنلا في لياملأا (

Oldukça geniş hacimli bu eserde bazı âyetler, el-Mufaṣṣal’daki bazı konular ve el-Kâfiye’de yer alan birtakım konular açıklanmıştır87.

84 İbnu’l-Ḥâcib, Kitâbu Emâlî İbni’l-Ḥâcib, s.31. 85 Aynı eser, s.31.

86 Aynı eser, s.31, 32.

(31)

21

1.1.3.1.8. Risâle fi’l-‘Aşr

)رشعلا في ةلاسر (

“Aşr (on)” kelimesinin “Evvel” ve “Âḫir” sıfatlarıyla kullanımının

incelendiği, yaklaşık iki buçuk sayfadan oluşan küçük bir risâledir88.

1.1.3.1.9. el-Müktefî li’l-Mübtedî

)يدتبملل يفتكلما (

Ebû ‘Alî el-Fârisî’nin el-Îżâḥ adlı eserinin şerhidir89.

1.1.3.1.10. Şerḥ Kitâbi Sîbeveyh

)هيوبيس باتك حرش (

Sîbeveyhi’nin el-Kitâb adlı eserinin şerhidir90 .

1.1.3.1.11. Şerḥu’l-Muḳaddimeti’l-Cezûliyye

)ةيلوزلجا ةمدقلما حرش (

Ebû Mûsâ b. Abdilaẓîẓ (öl. h. 607) tarafından te’lîf edilen el-Muḳaddimetü’l-Cezûliyye adlı eserin şerhidir91.

1.1.3.1.12. İ‘râb Ba‘ż Âyât mine’l-Ḳur’âni’l-‘Aẓîm

تياآ ضعب بارعإ

(

)ميظعلا نآرقلا نم

VIII. yüzyılda yazılmıştır. Ḥalep’te bulunan el-Medresetü’l-‘Osmâniyye’de maḫṭûṭ nüsḫası mevcuttur92.

1.1.3.2. Ṣarf İlmine Dair Eserleri: 1.1.3.2.1. eş-Şâfiye

)ةيفاشلا (

İbnu’l-Ḥâcib, bu eserinde el-Kâfiye’deki metodu takip etmiş ve ṣarf konularını özet olarak kaleme almıştır. el-Kâfiye gibi meşhur olmuş bir eserdir. Pek çok kez şerh edilmiştir. İbnu’l-Ḥâcib’in bizzat kendisinin yaptığı şerh en önemlisidir. Rażiyüddîn el-İstirâbâẕî ve Faḫreddîn el-Cârberdî tarafından şerh

88 İbnu’l-Ḥâcib, Kitâbu Emâlî İbni’l-Ḥâcib, s.32. 89 Aynı eser, s.32.

90 Aynı eser, s.32. 91 Aynı eser, s.32. 92 Aynı eser, s.32.

(32)

22

edilmiş ve şerhleriyle birlikte pek çok kez basılmıştır.1850 yılında İstanbul’da, 1805 yılında Kalkütâ’da ve Ḳâhire’de basılmıştır93.

1.1.3.2.2. Şerḥu’ş-Şâfiye

)ةيفاشلا حرش (

eş-Şâfiye adlı eserinin şerhidir94.

1.1.3.3. Fıḳıh ve Uṣûl İlmine Dair Eserleri

1.1.3.3.1. Müntehâ’s-Sûl ve’l-Emel fî ‘İlmeyi’l-Uṣûl ve’l-Cedel

ىهتنم (

في لملأاو لوسلا

)لدلجاو لوصلأا يملع

Mâlikî mezhebi fıḳıh kitaplarındandır. el-Âmidî’nin fıḳıh uṣûlü alanında kaleme aldığı el-İḥkâm adlı eserinin özetidir95.

1.1.3.3.2. ‘Uyûnu’l-Edille

)ةّلدلأا نويع (

Müntehâ’s-Sûl ve’l-Emel fî ‘İlmeyi’l-Uṣûl ve’l-Cedel adlı eserin özetidir96.

1.1.3.3.3. Muḫteṣaru’l-Müntehâ fî’l-Uṣûl

) لوصلأا في ىهتنلما رصتمخ (

Müntehâ’s-Sûl ve’l-Emel fî ‘İlmeyi’l-Uṣûl ve’l-Cedel’in özetidir97.

1.1.3.3.4. Câmi‘u’l-Ümmehât ev Muḫteṣaru’l-Furû‘

وأ تاهملأا عماج (

)عورفلا رصتمخ

İbnu’l-Ḥâcib, bu eserini yazarken İbn Şâs’ın el-Cevâhir adlı eserinden istifâde etmiştir98.

93 İbnu’l-Ḥâcib, Kitâbu Emâlî İbni’l-Ḥâcib, s.30. 94 Aynı eser, s.30.

95 Aynı eser, s.33. 96 Aynı eser, s.33. 97 Aynı eser, s.33. 98 Aynı eser, s.33.

(33)

23

1.1.3.4. ‘Arûż İlmine Dair Eserleri:

1.1.3.4.1. el-Maḳṣadü’l-Celîl ilâ ‘İlmi’l-Ḫalîl

ملع لىإ ليللجا دصقلما (

)ليللخا

İbnu’l-Ḥâcib’in, “el-Basîṭ” bahrinde yüz yetmiş bir beyit hâlinde manzûm olarak te’lif ettiği eseridir99.

1.1.3.4.2. Lâmiye

)ةيملا (

‘Arûż ilmine dair meşhur eserlerdendir100.

1.1.3.5. Diğer Çalışmaları:

Keşfu’ẓ-Ẓunûn’da İbnu’l-Ḥâcib’in, İbn ‘Asâkir’in Târîḫu Dimeşḳ adlı eserine “Ẕeyl” yazdığı tespit edilmiş, 101 Hediyyetü’l-‘Ârifîn adlı eserde ise Mu‘cemu’ş-Şuyûḫ’un İbnu’l-Ḥâcib tarafından kaleme alındığı belirtilmiştir102. Ancak söz konusu iki eserin İbnu’l-Ḥâcib’e ait olmayıp ona nisbet edildiği söylenmektedir103.

Edebiyat alanındaki Cemâlü’l-‘Arab fî ‘İlmi’l-Edeb eseri Menba‘ul-Edeb fî Taṣrîfî Kelâmi’l-‘Arab li Muḥammed olarak isimlendirilmiştir104. Hediyyetü’l-‘Ârifîn’de geçmektedir105.

el-Mesâilü’d-Dımeşḳiyye

)ةيقشمدلا لئاسلما (

ِ: İbnu’l-Ḥâcib, bizzat kendisi el-Emâli’l-Ḳur’âniyye adlı eserinde dördüncü kısmı olan el-İmlâ’ bölümünde bu eserinden bahsetmiştir106.

99 İbnu’l-Ḥâcib, Kitâbu Emâlî İbni’l-Ḥâcib, s.33.

100Recep Dikici, Saçaklızâde ve Osmanlı Dönemi Maraşlı Âlimler, Çizgi Kitabevi Yay.,

Konya, 2014, s.45.

101Ḥacı Ḫalîfe, a.g.e., I, 294.

102İsmâ‘îl Paşa el-Baġdâdî, Hediyyetü’l-‘Ârifîn Esmâü’l-Müellifîn ve Âsâru’l-Muṣannifîn,

Maṭbaatü’l-Behiyye, İstanbul, 1951, I, 655.

103Hulûsi Kılıç, “ a.g.m.”, DİA, XXI, 58. 104Ḥacı Ḫalîfe, a.g.e., I, 593.

105İbnu’l-Ḥâcib, Kitâbu Emâlî İbni’l-Ḥâcibِ, s.34; İsmâ‘îl Paşa el-Baġdâdî, a.g.e., I, 655. 106İbnu’l-Ḥâcib, Kitâbu Emâlî İbni’l-Ḥâcib, s.34.

(34)

24

‘Aḳîde İbni’l-Ḥâcib

)بدالجا نبا ةديقع (

: Kâtip Çelebi (öl. 1067/ 1657) bu eseri İbnu’l-Ḥâcib diye kaydettiği bir âlime nisbet etmiştir. İbnu’l-Ḥâcib künyesiyle tanınmış başka âlimlerin de bulunması nedeniyle bu eserin Cemâleddîn İbnu’l-Ḥâcib’e ait olduğu tam olarak bilinmemektedir107.

el-Mufażżalِِ

)لضفلما (

: İbnu’l-Ḥâcib’in bu eseri el-Emâlî adlı eserinde zikredilmiştir108.

1.1.4. Mensup Olduğu Naḥiv Ekolü

İbnu’l-Ḥâcib, naḥiv alanında kaleme aldığı eserlerinde tüm naḥiv âlimlerinin görüşlerine yer vermiştir. Ancak Baṣra ekolünden son derece etkilendiği açıkça görülmektedir. Baṣra ekolü âlimlerinin görüşlerinden deliller getirmiştir. Onlara ait birçok esere şerh yazmıştır. Ebû ‘Alî el-Fârisî ( öl. 377/ 987), ez-Zemaḫşerî (öl. 538/ 1144) ve Baṣra ekolü öncülerinden Sîbeveyhi’nin (öl. 180/796) görüşlerinden etkilenmesi bu ekole daha yakın olduğuna delâlet etmektedir. İbnu’l-Ḥâcib, te’lif ettiği farklı türdeki eserlerinde Sîbeveyhi’nin el-Kitâb adlı eserinden alıntılar yaparak bu esere kıymet verdiğini açıkça ifâde etmiştir109.

Naḥiv ilminin bazı konularında Sîbeveyhi’ye muḥalefet etmiş ve Kûfe ekolü âlimlerinin görüşlerini benimsemiştir110.Tüm bunların yanı sıra bazı hususlarda İbnu’l-Ḥâcib’in, naḥiv âlimlerinin görüşlerini benimsemediği de söylenebilir111.

1.1.5. Yaşadığı Dönemde Mıṣır ve Şam’daki İlmî Faaliyetler

XII. yy.’ ın son çeyreğinde Suriye, Mısır’da hüküm süren Fâtimîlerden ayrılmış ve Doğu’da zuhûr eden Sünnî dirilişinden etkilenmiştir. Yüzyıl boyunca Haçlılara karşı mücadeleler verilmiştir. Bunun sonucu olarak birkaç yerel

107 İsmâ‘îl Paşa el-Baġdâdî, a.g.e., II, 1157. 108 İbnu’l-Ḥâcib, Kitâbu Emâlî İbni’l-Ḥâcib, s.34. 109 Aynı eser, s.20.

110 Aynı eser, s.22. 111 Aynı eser, s.23.

Referanslar

Benzer Belgeler

يهف ةديصقلا راكفأ كلذ لثمو ،ةيعيدب تانسحم وأ ضومغ اهيف سيل ةلسلس ةطيسب يهف ظافللأا ةيحور ةبرجت نع ربعت لا اهنأ لوقلا نكمملا نمف ،خيشلا حدم ىلإ فدهت ةدحاو ةركف يف بصنت

Nefsi idrak eden gücün niteliklerine dair analizden sonra İbn Sinâ, insanın nefs olarak idrak ettiği şeyin görme gücünün ciltten idrak ettiği şeyden farklı

250 Aynı Ģekilde nikâh esnasında mehir belirlenmez ancak daha sonra taraflar mehir için bir miktarda anlaĢırlarsa zifaf ya da vefat durumunda belirlenen

ĠĢbu ifadeden müstebân olur ki, bazı sıfatı isbat ile onları kendine ayn ve müsâvî add etmek ve tasfiye-i kalb ve tehzîb-i ahlâk ile (s.220) mazhar-ı saadet olmak ve kader-i

Hiç şüphesiz bu konuda en önemli çalışmalardan biri İbnü′l-Cezerî′nin de (ö. Hüzelî′yi ayrıcalıklı kılan husus ise, genç yaşta memleketinden çıkıp

Mâverdî’ye göre biri kitaptan, diğeri sünnetten olmak üzere iki farklı hüküm aynı anda bulunup da ikisinden birinin diğerine tercih edi- lememesi

ilk uyandığı anda duyduğu seslerle mutlu olur; “Aniden arkamdan ses geldiğini duyar gibi oldum, bir şeyler konuşan insan sesleri, nasıl mutlu olduğumu bilemezsiniz

Mecdiddîn Muhammed eş-Şâhrûdî el-Bistâmî (Musannifek), Hakāiku’l-îmân li-ehli’l-yakîn ve’l-irfân (Bursa: İnebey Kütüphanesi, Hüseyin Çelebi, 136/4),