• Sonuç bulunamadı

Dolmabahçe Tiyatrosu

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Dolmabahçe Tiyatrosu"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

EKİM 1956 11

D ol m fvDii.lıç'e T i y a t r o s u

Dolmabahçe Tiyatrosu ve Meydanın yüz yıl evvelki manzarası (Mehmed Kinin Manyaslı’nın Kolleksiyonundan)

La Mosquée de Dolmabahçe et le Théâtre du Palais, d’après une photographie ancienne

îstanbulda ilk defa 1839 yılında Gaetano Mele ismili bir İtalyan operalar ve her nevi Fransız piyesleri temsil edilmek üzere, bir ti­ yatro inşasına müsaade aldı.

İtalyan müteşebbis bu tiyatroyu yapabilmek için halktan para toplamış ve para yatıranların mühim bir kısmının Türkler olduğu görülmüştü.

Aslen bir Venedikli olan Jüstinyani tarafın­ dan da Galatasaray civarında İtalyan mimari­ sinde muhteşem bir tiyatro kurulmuştu. Sonra­ dan yanan bu tiyatroya bilhassa Fransız komedi ve operet heyetleri angaje ediliyordu. Bu tiyatro İstanbuldaki ecnebi hükümetler sefirlerinden ve Türk vezirlerinden himaye görüyordu.

Galatasaray Lisesinin karşısındaki Hıristaki pasajı denilen binanın yerinde Hoca Naum tiya­ trosu, Beyoğlunun ikinci şöhretli tiyatrosuydu. Italyan mimarisinde yapılmış olan bu bina da 24 mayıs 1870 tarihinde çıkan büyük Beyoğlu yangınında yandı.

Ecnebi dillerinde her türlü eserler, dram, ko­ medi, opera, opera-komik, operet bu tiyatrolar­ da ecnebi sahne sanatkârları tarafından oynan­ mış, rağbet görmüştü. Bazan İtalyan musikişi­ naslarını İstanbul, Paristen evvel dinlerdi. Meş­

hur Kavalerya Rüstikana gibi eserler Pariste temsil edilmeden îstanbulda oynanmıştı (1).

Avrupa hayatına taraftar bulunan Abdül- mecid, bir garbli hükümdar gibi hareket etmeği istiyor, sefaretlerin balolarına gidiyor, sarayda konserler verdiriyor ve zaman zaman da şehza­ delerde beraber Naum tiyatrosundaki temsiller­ de bulunuyordu.

II. Mahmud zamanında Enderunlu gençler­ den kurulan müzika takımile)garb musikisi Os­ manlI sarayına girmişti. Abdülmecid (Muzikai Hümayun) u Avrupadan yeniden getirilen muk­ tedir hocalarla esaslı bir şekilde takviye ettirdi. (Müzikal Hümayun) un sanatkâr gençleri bir saray tiyatrosu kurulması hususunda da Padişa­ ha ve vezirlere ümidler verdiler. Esasen İstan­ bul sahne hayatında Türk ve Ermeni sanatkâr­ lar görülmeğe başlanmıştı. Böylece yerli bir tiya­ troya doğru gidiliyor ve halk tiyatroya karşı bü­ yük bir alâka gösteriyordu.

Abdülmecid Dolmabahçe sarayı civarında bir tiyatro inşasına karar verdi. Valde Camii Mu- vakkithanesi karşısmdaki sed üzerinde bir Ital­ yan tiyatro plânına göre Ampir üslûbunda gayet zarif bir bina yapıldı.

(2)

12 Tü r k iy e t u r ín g ve o to m o bil k u r u m u

Dolmabahçe tiyatrosu üç sıra üzerine otuz­ dan fazla localıydı. Bu localar arasında ay-yıldız armalı ve yaldızlı kafesli bir loca da vardı. Bi­ nanın iç tezyinatında bol miktarda altm kulla­ nılmıştı. Tiyatro üç yüz kişi alabilecek bir bü­ yüklükteydi.

Dolmabahçe tiyatrosu (1858) 1275 senesi ce- maziyülevvelinin 3. cumartesi gecesi küşad edil­ di. O gece tiyatroda başta Padişah olmak üzere bütün vükelâ ve rical hazır bulunuyorlardı. (Tiyatroda bir güzel opera icrasile davetliler, Padişahın inayeti ile dilşad kılınmış) oldular. Ve gazeteler (bu tiyatronun misli nadir pek munta­ zam ve gayet tekellüflü bir eser) olduğunu yaz­ dılar.

Bundan iki akşam sonra Abdülmecid, saray tiyatrosuna îstanbuldaki sefirlerden ve masla­ hatgüzarlardan bazılarım davet etti, (2) ve bu suretle Padişahın yaptırttığı yeni tiyatronun akisleri ecnebi muhitler araşma da yayılmış ol­ du. Esasen (Dolmabahçe tiyatrosunun emsaü nadir tiyatrolardan olduğunu Avrupayı gören Türkler de itiraf ediyorlardı) (3) .

Dolmabahçe tiyatrosunda yabancı tiyatro heyetleri temsiller vermekle beraber bu sahne­ nin asıl sanatkârları Müzikai Hümayundan ay­ rılan tiyatroculardı. O devri iyi bilenlerimizden biri olan Ali Rıza Bey diyor ki: (Sureti mahsu- sada Avruyadan celbolunan muallimler mari- fetile Muzikai Hümayun efradından yetiştirilen ve pandomima, komedi, dram, opera gibi lubi- yatta kesbi maharet etmiş oyuncular tarafından temsiller verilirdi. Mezkûr tiyatroya vükelâ, sü- fera davet olunurlardı. Gerek bunların, gerekse Beyoğlunda Naum tiyatrosundan celbolunan opera takımının icra eyledikleri lubiyat seyir ve temaşa olunurdu) (4).

Büyük malî buhran esnasında Padişahın za­ manlarım eğlencede, tiyatroda geçirmesi hoş karşılanmıyordu. Abdülaziz tahta çıktıktan son­ ra Kıbrıslı Mehmed Paşa sadaretinde saray büt­ çesinde bir takım tasarruflar yapılmak istenil­ mişti. Bu arada sadrâzam, Dolmabahçe tiyatro­ sunun da kapatılmasına ve buradaki sanatkâr­ lardan bir kısmının asker yapılmasına, bir kıs­ mının da açığa çıkarılmasına irade aldı. Bu su­ retle Avrupa sanatkârlanndan tahsil görmüş Müzikai Hümayunun tiyatrocu gençleri dağıtıl­ mış oldu.

O vakit Hariciye Nazırı bulunan Âli Paşa (Müzikai Hümayunun mükemmel bir sanayii ne.

fise mektebi olduğundan bahisle bunca masraf ihtiyarile Avrupadan muallimler celbolunarak ve buradaki erbabı ihtisas taraflarından nice emekler sarfedilerek vücude getirilmiş ve müş- külpesendler tarafından bile takdire mazhar ol­ muş olan bir müessesenin böyle perişan edilme­ sinin muvafık olamıyacağını, diğer bir hal su­ reti bulunmasını) ısrar ile ileri sürmüş ise de hiç bir faydası olamadı. Kapatılan Dolmabahçe tiyatrosunun içi bir müddet sonra yandı. Enka­ zı temizletilen bu kâgir bina Estábil Âmireye il­ hak edildi ve uzun müddet burası tiyatro tavlası ismile anıldı.

Dolmabahçe tiyatrosunda oynanmış eserlerin neler oldukları ve Müzikai Hümayundan hangi gençlerin bu eserlerde roller almış bulundukları hakkında buğun için bir bilgimiz yoktur. İleride arşiv çalışmaları neticesinde tiyatro tarihimizin bu kısmının da aydınlanacağı şüphesizdir.

19 uncu asrın ikinci yarısı sonlarına doğru artık tiyatrolar çoğalmış, Beyoğlunda başlıyan bu sanat karşı tarafa, Şehzadebaşına da intikal etmişti.

Sultan Aziz, Avrupa ziyaretini iade eden Fransız împaratoriçesi ve Ingiliz Veüahdile Beyoğlunda Naum tiyatrosunun temsillerinde hazır bulunmuştu.

Halûk Y . ŞEHSUVAROGLU

(1) Bay Refik Ahmed Sevengil Jüstinyen tarafından kurulan Fransız tiyatrosile, Naum tiyatrosu hakkındaki bu malûmatı (Yakın Çağlarda Türk Tiyatrosu) adlı ese­ rinde vermektedir.

(2) Başbakanlık arşivij 1275 senesi iradeleri, numa­ ra 8764.

(3, 4) Ali Rıza Bey, 13. Asn Hicride Saray Hayatı.

Kuruntumuza eski İstanbul Fotoğraflarını ilıda eden Muhterem Bay Mehmed F.miıı ManyaslI

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

藥 科 心 得 報 告 B303097101 翁聖韓 藥三 A

Şekil 4.11β3 integrin alt biriminin ovariektomi yapılan sıçanların endometriyum dokusunda ki yerleşimi ve dağılımında yüzey epiteli; (YE), salgı epiteli;

Yirminci Kolordu Kumanda­ nı Ali Fuat Paşa ile vali ve­ kili Yahya Galip Bey, Heyeti Temsiliye’yi Dikmen sırtların, da Emirgölü cihetinde evvelâ

ANKARA — Mustafa Kemal Paşanın, İ- lılaf devletleıinin hakkımızda idam hükmünü andırır sulh şartlarını zor i a kabul ettirme­ ye kalkışacaklarını,

Yeni Türkiyenin kurucusu ve ruh vericisi olan Büyük Devlet Adamı­ nın başarmış olduğu muazzam esere devam etmek vazifesile mükellef olan zatın Meclis

Eski Şehir'deki Mısır Çarşısı saf Osmanlı İstanbul'udur, Balık Pazan ve Paris modelinde üstü cam kubeyle kaplı Çiçek Pazan ise yüzyıl başı kozmopolit

[r]

Haydarpaşa Lisesi’nin bulun­ duğu tarihi binanın bir bölümü­ ne yerleşecek Marmara Üniver­ sitesi Tıp Fakültesi’ne bu yıl alı­ nacak 100 öğrenci ilk kez yaban- cı