• Sonuç bulunamadı

Atatürk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Dergisi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Atatürk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Dergisi"

Copied!
10
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

TÜRK EGiTiM SiSTEMiNDE ÖGRETiMiN KONUSU VE

ÖGRETİM DİLİ OLARAK TÜRKÇE'

Dr.Muhsine BÖREKÇİ

**

"Bir millefi ya hürbağıııısız.. şaııllyüce bir sosyal toplum halindeyaşamıı veya bir millefi esaref ve seJalefe ferkedeıı elfifimdir." (M. Kemal ATATÜRK)

Eğitim büyük ölçüde dil aracılığıilc bilgi tccrübe vc dcğcrlcraktarma sürcci olduğunagörc, öğretim küıtür-dil-cğitimbağıntısınıgöz ardıctmcmek gcrekir. Hedellcncn noktayaulaşmadaya da ula.,"'lmamada scçilcnöğrctimdilinin çok büyük etkisinin olacağıtabiidir. Gcli~mişbir dilin eğitimi kolaylaştıracağı gibi iyi bir eğitimin de iiğretim dilini geliştireceği açıktır. Ayrıca eğitim. sosyal, psikolojik, kültürel boyutu olan bir tcrimdir. Bilginin, bilimin evrenscl olmaniteliğinc karşılık eğitiminmilli olmagerekliliğide buradankaynaklanır.

Biz bu konuşmada miııı eğitimin ancak milli dil aracılığı ile gcrçckle~tirilcbilcccğitczinden harckctlcTürkçenin tarih süreci içinde Türk eğitim sistemi ile ilşkisini tespit etmeye çalışacağız.

Eğitim. bütün millctlcrin olduğugibi Türk milletinin de herdönemindc "muasırmedeniyet seviycsinin üstüne çıkma" amacının gerçekleşmesindcveya gen,:ckleşmemesindeen önemli araç \eya sorun olarak değerlendirilmiş;hem devlctyöneticileıinihem de bilim adamlarını asırlarca meşgul etmiştir. Osmanlı Tarihinde özcllikle i5. yüzyıldansonrabaşlayan arayışlar,artarak devametmiş ancak hcrkesi memnun eden bireğitim sistemi bu gün dahi kurulamamıştır.Bu memnuniyctsizlik nc yazık ki mükemmeli aradığımızdan değil;bu gün hcmen

*Buyazı, Atatürk Üniversitesi Türkiyat AraştırmalarıEnstitüsü tarafından 13 Mayıs 1997 tarihindc düzcnlencn "Bilim Dili Olarak Türkçc" konulu panelde sunulan bildirinin mctnidir.

(2)

her konuda muasırmedeniyet se\ iyesinin çok gerisin~Ic kaldı~ımızınherkes lar:ıfınd<ın"abul edilmisindenkayn<ıklannmktadır.

Türk tarihindeeğilimin bırproblem olarak elealınması asırlar(incesine giucr. Öyleyse bizi<ınwcınıızd:ın <ılıkoyan eksiklik nedir'! Bu sorunun ı'e\'<ı!>ını Ziy<ıGökalp, iki ka\T<ımJan hareketle \umektedir. nA\Tupamuıa<ıssıpl<ırı",,' "Medrese nıutaassıpları". Birin~i grup. Türk milletini dil. din. gC'lenck, tarih birliği gibi unsurları dikkate almadan Batı medeniyetine dahil etmek

istemi~Icrdir.Ikinci grup yani medrese mutaassıpları ıse' dünyadaki bülUn gcli~mcıercgözlerini k<ıpatnıı~ı.ırdır.Böyle bireğitim süreci ise .mcak doğuyu veyaootıyıtaklit edenkişiler )eliştirmiş.iizglirdüşünebilen, topluımı :ırkasından sürüklcycbılen deriCı adaml.ırı\"e bilimadamları yetiştirınekten uZ<ık kalmıştır.

Bu sisıemin biıc göre en iinemli d.;.sikliğl ıse milli niteliğini ka/"anaımıını~olması dol,ıyısıylaTürkçeye hem ama'r olarak hem Je ara..,: olarak gerekendc~cri \crnıemi~ olmasıdır.BudunımTürkçenin gcli~mişbir bilim \'e cdcbiy.il dili ulamk i.şIcneınenıcsiykbirliktC' eğilimin de toplumu heJclknen nokl'iya gi',liireınemesisonucunudoğurmuşlUr.Oysa IR yüıyıldan iıibaıen hedefinıi/ı leskil C'den~ B,ııı ınC'deni",!1.. \e bu medeniwli, olusıuranlo. dilinin

gelişnıe dalıa doğrusu gcli~liriımc "'ürec'i inc'c1enirseaydınlanma(riinesans)çağını yaş:ı)an IUplumların iil1ı:e ll1iııı~elçiliğc,bunun yansım.ısıolarak da milli dik yi)ncldiklcri g'\rüıür. Mesela hu gün (iğretim uıl, olarak "kullarımııa sokıuğutnuıingili/.ce!oi. yüıylld,1Il mııra olıı~nıaya ba~lal11lş birdildır.Am41 bir edebiy<ıl\e bilim dili olması içın herkes üstüne dü~n giire\'i Y41pl11l~, ~;c~iıli dillerdenyapılanpek .,:ok ere\iri "<ıyesindeifade gücü41nıırılnllşıır.14. yü/.yılda ise (13(,3) "ana dilini konuş.unayanbir kimse aşağılık\e re/il kabul edilir"

yargısı doğrultusundahem resmi dilin hem dei)ğretimdilinin ingili/.ce olması

sağlanını~,bugcli~l11e ı..esinlisiıde\ 41111elınişlir. Bir yand41n ingiliıceııın gmnıen araşlınlıp sii/Jükıcri dü/cııkııirken bir )'41ndan da .,:c\irilcr yapılamkdilin işlenmesi sağlanmıştır.Bunun sonucundada 8. yüı. yıldaki Anglo-Sakson yerli

(3)

dili bu günkü yetkin İngilizceye dönüştürülmüştür.Bu gün bilim dili olarak kabul edilendiğerdillerdedebenzergelişmelerin olduğugörülür.

Türkçe ise bu dönemde İngili/.ceile kıyaslanamayacakkadar yetkin bir dildir. Ancak Türk eğilimsistemi Türkçeyi işlemekyerine bilim ve edebiyat faaliyetlerinindışına itmiş,devletlerin ümmete dayalıimparatorluk biçimi bir milli dil problemiyaşamadığıiçin Türkçeninaraştırılmasıvegeliştirilmesi çok az vekişiselçabalar halindekalmıştır.

Halbuki Türkçeninsiyası,sosyal ve kültürel açıdanbilimadamlarınınve devlet yöneticilerinin gündemine girmesi, öğrelilmesi/öğrenilmesikonusu, eğitimdebir amaç olarak ele alınışı XI. yüz yıla kadar uzanır.Bilinen ve kelimenin tamanlamıylailk TürkçecidiyebileceğimizKaşgarlıMahmut, eserini yazarken Araplara Türkçeyi öğretmeyi amaçlamıştır. Divan-ıLügatü't-Türk, Türkçeyi bir sistem olarak ele alan ve Kur'an'ında dili olan bir başkasistemle karşılaştıranilk eserdir ve neyazıkkiasırlarboyu tek eser olarakkalacakiır.

Kaşgarlı'nıneserini Türkhükümdarına değildeAbbasıHaliresi Muktedi Billah'a sunması, O'nun Türkçe için amaçladığı yeri göstermesi bakımından dikkatedeğer.

Kaşgarlı'dan sonra Türkyeninöğrenilmesi/ öğretilmesisorunu Arap bilim adamlarını meşgul etmiştir. Türk yöneticilerin Arap halka hükmettikleri MemluklarI.amanındaArap dil alimieri halka kendilerini yöneten zümrenin dilini öğretmekiçin Türk Dil Bilgisi kitaplarıve Türkçe sözlükleryazmışlardır.

Bu dönemde bir başkasahada Avrupa'da ise buraya göç eden Kıpçak Türklerini hıristiyanlaştırmakiçin hırıstiyan rahiplerine Türkçeyi öğretecek çalışmalar yapılmıştır. "Code:\. Cumanicus"adıylagünümüze gelen Türkçenin bilinen ilk yokdillisözlüğü bunlardan biridir.

Ancak bu çalışmalar sürekli olmamış; İran ve Anadolu sahasında

İmparatorluk kuran Selçuklular, bilime verdikleri önemi Türkçeye

(4)

medre~elerde ilğretim dili olarak Arapçayı kullanmı~lardır. Bu durum imparat<ırluk blinyesindeki TUrkmen halkın ıepkisini çckıni~, Karamaniığlu Mehmet Beğ'in bu tepkıleri kültür tardline mal eden o ünlü fermanı da u/un sıirc!i eıkıli oıamaıııı~lır.Medreselerde AraP":;lI1m Sarayda da FarsçanJll geçerli dil ,..larak kabul edılmesi. TUrkçenin bilim \e edebiyatdıli olarak i~ıenmel1lesinin y,mı sıra Sc!çuklu imparatorluğunun geçici olmasınmsebeplerinden birini de teşkıl elnıi~ıir. Çünkü milli uiısurlara dayanma)<ınbir ueıletin kalıcı nbmyacağınıher ~eyueniince Turk larihi Ye OrhunYalıılan gös(enııektedir.

Osmanlı İmpar,tllll'illğunun kıırulıı~ ie ~ Uk';elnıl' diinl'mınde sıbyan ııkulları IT medreseler. e~ilım sistemınin en iinemli unsurunu ()lu~ıurmu~tur. Dıne dayalı bireğilım ıeren bu okullardaiiğretıın uilı Arapl.tad1r. O/.cllikle Fatih Sultan Mehmet /amanmda"Sahn-ıSeman" denen \ c sekiı ayrı se\iyedeeğitim ıcren medreseıCı j,lanbul'ıı bir bılim ie külwı ıııeıkClI halıne getirme)i

ama.,:1anıı)lır. A n<'dk medreselerıasll,\sly1abu ;1ıııaı'a ula~ılıp ııla~ıl madı ğı çok

\,'lll~linıı< b;rk"nlıL!ur. Türki~e Maanl T<ırihi"nın ı,uarıOsman Ergiıı'in bu konudakı değerlendi nncsı ~iiyJcdır:

"i~te ıııedresekrın Faııh ıamaııından Abdli!hanııl ır. uclrı sonlarınakadar geçen diirl buçuk asır içinddi tarihçesı bundan ibareliir. Bu medresekrin memleketıl' Tlirklüğe ıc ilım alemıncnehi/lncıi ıe la)dası "Imu~ıur" Bellı başlı hangı alimien yell~lırıııl~.lir" Bun!.,r"rasındamilleller<ırası şiilıreıi iı;.ıiı kimler \'aruı(,' Bunlarıli/ui] li/.un<ll"ilıııa~,\ ccrd. yoktur. "Ihı,: kiııısc~i \elişIı rmeıniştir" demekle yelınıııek Jah<ı lI)gııııolur. Her nc kadar Mulla iliisrCl, İbııi Kemal, Ebus.sul. !\;1listakim/<ıd<, Ccıuet Paşa, Gelenbed [snıarl E!'endıgibi anı'ak beş asırda yelışıniş beş allı ad hatıragelll'se bunlar da ne şarkın ibni Sinası ilc .. SaUl'uinic Sey)ıui ie Şen!' ılene degarbınmesela Ni"(on'iyIc, Dekarl'iyle boy

ölı,:ii.şccckhir~i)anjadeğlldirlcr.

BubeşaSIl'da ancakgarbınuaş.ırkındaI\ımet \erdığihii' lek KatipÇelebı

(5)

usulünü beyenmi)en \ e tenkit eden, hususısurette ders güren ve ıamanınagöre en ıiyade i~eyarayan garp dillerinden Lalinceyi öğrenipo dilden kilap lercüme eden bU/aloıodidaklolarakyeli~meıni~tır."1

Ergin'in değerlendermesine kalılmayanlarolabilir. Ancak medrese eğilımindedil-külllir-bilim-Ioplum ıli~kilerinindikkale alınmadığını,ana dilin araç (ılmadığıbir eğilimin Iıcr ~cydenönce miııllikten uıak olacağını, milli ,)Imayan bireğitimindeamaçlarını gerçekle~lıremeyeceğınıherkes kabul eder.

Osman Ergin 1451'len i771'e kadar olan deneyi Arapla~maveIskolaslık dC\ ir olarakadlandırmı~tlr. Arapla~manınen i\nemli \ e en etkili aracıda hiç "u~"usu/.Arap.,:aolmu~ıur. Aynı dönemde yine FalıhSultan Mehmeı ıaral'ından kurulduğu /.annedılen\ e"ba~lıca ö/elilğı bülUnderslerııı Türkçe <ıkuıııtması ılan Enderun mekıeplerıne alınıp yetiştırilen Acemi Oğlanlarm yanı dc\şirilen yabancı çucukların Saul'a/anı. kaptanpa~a,yeniçeri ağas!. eyaıcıvalisi, sancak bcyi. daha ba~ka i~leryapan pek çok ünlü ki~i, ~air, ressanı, millıar. mü/ikçı, tarıhçı \'(' bilim adamıolarak yeti~miş olmaları,seçilen i\ğrctlıl1 dılınin kı~ll1in Jünyagörüşünü\edü~ünce yapısınıne kadarelkiledığinıgosternw.;( bakımınd.in çarpıcı bir iirneKtir. Bir yanda Arapça eğiıimleTürkler,6,raplaştırılırkeıı bır yandan da Türkçeeğitimle yabam;ılar TUrkle~tirilmi~tır.Bu da bır Kere daha göstermiştirki "milll hi.s ılcdil arasındakı bağ çok km \eılidil. Dılin milli 'c /enginolması,milli hissininki~JJlI1da ba~lıca nıüessırdır"

Öğreıımdilinin Arap;,:" olnıasına nığınen Türk.;cnin hıplum \e devlet hayatındaetkili olması XiV. \e XV. yU/.ylllarda -gerektiği kadar nlmasa da-Türkçe ilc, da-Türkçenin /.engınliğini YC ~elkinıiğinigi'Jslerl11e)c yetecek kadar

edebı\'e bilimsel eserya/llmı~lır. II.Baye/ıt'mKemal Pap/adc'den "Ha\ass u a\'[ınıa nal'ı-i am nlmağ üçün Türb mdaIlin miınaliti/.re" bir tarih yazmasını istemesi, ıl.Murad'lnMercimek Ahınet'ten Kabusnal11e'yi Sade Ttirkçe ilc

(6)
(7)

IH27'de Mekteb-iTıbbiye'yi öğretimeaçanıı. Mahmut.Fransızca iiğretim yoluna giderkenFransızcanınbir amaçdeğilsadece araçolduğunuifadeetmiş kısa bir süre sonra Türkçeöğretimegeçilmesinidilemiştir. Bu tutum, Türkçeyi tıp bilimini ifade edebilir bir bilim dili olarak işlemekyerine Fransı/,ea Tıpbilimini Türkçeye mal etmek biçiminde bi/,e göre yanlışbir geleneğin başlangıcı olmuştur.Çünkü bu gelenek günümüzde de devam etmekte, tıp terimlerinin büyük çoğunluğunulatince kükenti kavram işaretleri teşkiletmektedir. Bu da Uygurlar diineminde ve Eski Anadolu Türkçesi döneminde kullanılmışolan pek çok Türkçe tıp terimınin yerini yabancı kelimclere bırakması sonucunu doğUl'muştur. (anık:t,ayıf; çek/i n-: bitab olmak; den/.İn-: deniz tutması; kaklgal1:asabl; kakıganlık:asabiyet; od giiynüğü:si\ilce; yuyuntu: pıhtı;yüli-: traşet- " gibi)

Bunarağmen ıı. Mahmut dönemi ıslahathareketleri Türkçenin bilim dili olma mücadelesınebüyük ülçtide katkı sağlamıştır.Özellikle Harb okulubaş

iiğretmeniishak HenJı'nintercüme çalışmalarınıbu bağlamdaanmak gerekir. Ayrıcailk öğrenimin mrunlu olmasınınkabul edilmesi, bir tercüme bürosu kurulması,i Ik resmi gazeteninyayımlanması,A\TUpa memleketkrineöğrenciler

gönderilmesi Türkeğitimtarihi \e Türk dili için ünemliolaylardır.

Türk dilininıslahıTanzimataydınlarınıoldukça meşgul etmiş,Türkçenin bir bılimdili olımısı için çeşitli fikirler iine sürülmüş aynı ıamandau/,un bir aradansonra Türkçe' ilc ilgili dil bilgisi \'esözlük çalışmalarıda yapılmıştır.

MehmetFuattarafındanyaıılanKmaid-i Osmaniye (12HH! ıını), Ahmet Verik P;ışa tarafından yazılanLehçe-i Asmani (1H7fı), Şeınsettın Sami tarafından yaıılan Kamııs-iTürki kaydadeğereserlerdir. Ancak hem tercümeçalışmalarında hem de dilbilgisi \c sö/.lük çalışmalarında harekeı noktası Türkçenin öz

kaynakları olmamış.Arapça hareket noktasını teşkil etmıştir. Öyleki harb okul unda Fran,sızcaders kitapları Türkçeye çevriiirken Türkçeni n de bi r

(8)

gramerinin olduğu haıırlanmadığıiçin Fransıı:cadanArapçaya tercüme yoluyla melinlcıin anlaşılması sağlanıpdahasonnıTürkçe ifade etmek yolunagidilmiştir. Meşrutiyetdönemi Türkçenin resmi' dil olarak anayasada il dera yerini almasıyla başlamışlır. ".. de,leıe parlemenler bir biçim verınek "e cins ve mezhep farkı göı:eıılıneksizinbirOsmanlı ulusu meydana gelirmek söz konusu idi. impamtorlukıaYanya'dan Tmblusgarp'a kadarurananmeınlckeLlerdenve halk arasındanmeclise gelecek mebuslar hangi dille konuşacaklardı?.. ,Anayasanın

iK maddesinde, Osmanlıdnlelinin resmi dilinin Türkçe olduğu ve devlet hiımetinegirecekler için bu dilin bilinmesi gerektiğinedair bir hüküm kondu. (ı K76) Türkçe böylece devlelin resmı dili oluyordu." 1

Bu dönemde "Osmanlıca" ıerimi yerini "Türkçe''ye bırakmıştır.Bu da "Türk"ü düşündürmliş,milli bilincin uyanmasına katkıda bulunmuştur.Bu uyanışıgazeleci Laslik Said'inşu dörtlüğUen güzel biçimdeanlaımaktadır:

Arabya isteyen Urban'a gitsin Acemce isteyen Iran'a gitsin FrengilerFrengisıan'agitsin Ki biz TürkUl.biı:eTürki gerektir.

II. Meşrutiyet dönemi de yoğun bir şekilde TUrkçUlük ve Türkçecilik hereketlerine tanık olmuşlUr. i<)OH'de kurulan Türk derneği, 1911'deçıkarılan Genç Kalemler dergisi Türkçeninsadeleşmcsi, gelişmesi'e ı:enginlcşmcsi için çaba sarfetmişler, değişikfikir "e görüşlerileri sürmüşlerdir. Bu gelişmelerin eğilimin yaygınlaştırılması, millileşıirilmesi 'e modernleştirilmesiçabalarının

bir sonucuolduğu unutulmamalıdır.

Cumhuriyet ise Türk kültürü temeli li/nine kurulmuşmilli bir devlettir. Dolayısıylahem eğıtim hem de Türk dili çalışmaları bu lemel doğrult.usunda yönlendirilmiştir. Eğitimledilin bırbırini tamamlayan iki olguolduğunugören

ı Karaı Lmcr Ziya,OsmanlıTarihinde Türk i)ili Sorunu,BilımküIJür ve C>ğrctımDili Ularak Türkçe, Türk Tarih KurumuIlasımc\I, .\nkara ıY7R

(9)

Atatürk, önce milli eğitimdenyana tavrını koymuş sonra da milli eğitimin niteliklerini açıklamıştır:

"Yeni Türk Cumhuriyetinin yeni ncslevereceğiterbiyemillıterbiyedir. Milli terbiyenin ne demekolduğunubilmekteartıkbirkarışıklıkveyanlış anlama kalmamalıdır.Bir de milli terbiye esas olduktan sonra onun dilini, usulünü, vasıtalarınımilli yapmaktartışılmazbir zorunluluktur."

"Bir millieğitim programındansöz ederken, eski devrinboş inançlarından veyaradılış niteliklerimizle hiç de ilgisi olmayanyabancıfikirlerden,doğudanve batıdan gelebilen bütün etkilerden tamamen uzak milli karakterimiz ve tarihimizle uyumlu bir kültür kastediyorum. Çünkü milli dehamızıntam olarak gelişmesiancak böyle bir kültür ilc sağlanabilir. Herhangi bir yabancı kültür, şimdiyckadar takip edilcnyabancıkültürlerinyıkıcı sonuçlarınıtekrar ettirebilir. Kültür (fikri kültür) ortamla uyumludur. O ortam milletin karakteridir"i

Atatürk'ün Eğtim hakkındakibu görüşleri,kültür hareketine neden harf inkılabınıyaparak, Türk Dil Kurumu'nu ve Türk Tarih Kurumu'nu kurarak başladığını göstermektedir. O, ana diliyle eğitim yapmayan bir toplumun kendisine verilen kalıptarı ezberlemekten öteye gitmeyeceğini, düşünme yeteneğiniyeterli ölçüdekullanamayacağını,çok daha fazla çabaya rağmençok daha az bilgiye ulaşabileceğini görmüş, milli eğitim hedefine Türkçenin zcnginliğinegüvcncrek, Türkçcyi "şuurla işleme" çalışmalarını başlatarak yürümüştür.

Türkçeninzenginliğinegüvenini Geometri terimleriniTürkçeleştirdiğibir de Geometri kitabıya:t.arakpcrçinlemiş; açı,tersaçı, çap, dikcy, üçgen,beşgen, uzay ... bu günkullandığımızpek çok geometri teriminiTürkçelcştirmiştir.

Bu gün gelinen nokta Atatürk'ün hedellcdiği noktanınçok gerisinde olmaklakalmayıpbiraz da hedefini şaşırmışlır. Yabancıdille öğretimyapan

ı Genel Kurmay Başkanlığı, Atatürkçülük (Birinci Kitap) Atatürk'ün Görüş ve Direktilleri, Milli Eğitim Bakanlığı Yayınları, İstanbul 1997, 291. ve 297. s.

(10)

,ıkuııarın gııngeçtikçeartması,Tiirkçenin(,ğretimdili olarak ıekrarikinci plana ııilmesi tehlıki.'sıni doğıırmu~ıur.

2!. ~IIIyılagirerken. u~ garlığl11 uluslararası işbirlığiYe emek birlığıne bağlı olduğu bilınirken bır hatla bır kaç ~abanCl dil bılmenin gerkliliği ink"r edilemC!. Ancak "en (memlidlişUnce \ e~ağrışım raali~ellerinde bir~ abancı dil araeılığııw baş i urma \ e bcl bağiam.ıya, ona bağımlı olmaalı~kınlı!!ına nvı gelmek hiç de Iyaçıcl bir lutum,a~ılama/. Bö~le bir tutum, birmemleketın bir millct ,ıbırak yiikselmekten ıe \e seçkin bir ıarlık gösıern1C'ktcn ıımidıni

kesme;;i. yııksek u~garlık dUll'yınde bulunmak YC ylirliınd.. amacından \aı geçmesi. ıe tarihın akışınd,lll!sa<lisa grrılerde kalmaya rııa giısıernı(;si demd olur.

Sonuçobıak şunları Stl~Icmek mlimklindlir:

I. Tlırk.,:.:: ıengın 1(,ldc imkanlarına rağmen ıarih boyul1l'a "şuurla ışlenmediğı için, genellikle eğıimic edebıyat dilı olarak ikıncı planda kaldığı için bi' hılim diJitılarak gCıı.~Jl1esUITı'inj [amamlayamamışl'r.

2. Turkçenin bilim dı!ı halıne gelenıcmc.si, TUrkıCı'in de bilım [oplumu ,ılam<ıma'l' Iın ılell11udoğıırmıı':[ur.

3. Yabanı'l dille ,lğ:rl'llll~. kı,;,ı~i daha çok .,:aba~1:., daha ,ll bilı;ıyl'

ulaşıırdığı ıçın bı/ı,ıı bilımın mantığına a~ kmJır

4. Anad'ıiIlleiığrelim dıiı "larak ı~lcrljk ka/andırmay'U1 ıoplumlar Iı:ç bir ıanı.ın i~lennıı~ hır bılim dı/ıııe sahıp o!<ım;ıılar.

". Zcngın bır bilim '111111C sahıp oll11al'ao toplumlar usla "m\la~ır

Referanslar

Benzer Belgeler

Bu konfe- ranslarda tropikal mimarlık, bir dizi iklime duyarlı tasarım uygulaması olarak tanım- lanmış ve mimarlar tropik bölgelere uygun, basit, ekonomik, etkili ve yerel

Sp-a Sitting area port side width Ss- a Sitting area starboard side width Sp-b Sitting area port side Ss- b Sitting area starboard side Sp-c Sitting area port side Ss- c Sitting

Taşınabilir kültür varlıkları için ağırlıklı olarak, arkeolojik kazı ve araştırmalara dayanan arkeolojik eserlerin korunması ve müzecilik hareketi ile daha geç

Sakarya İli Geyve İlçesi Geleneksel Konut Mimarisi (Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi) Sakarya Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Sanat Tarihi Anabilim Dalı,

Tasarlanan mekân için ortalama günışığı faktörü bilgisi ile belirlenen yapay aydın- latma kapalılık oranı, o mekân için gerekli aydınlık düzeyinin değerine

Şekil 1’de görüldüğü gibi otomatik bina yönetmelik uygunluk kontrol sistemlerinin uygulanması için temel gereklilik, nesne tabanlı BIM modellerinin ACCC için gerekli

yüzyıl başlarının modernist ve ulusal idealleri doğrultusunda şekillenen mekân pratiklerinin doğal bir sonucu olarak kent- sel ölçekte tanımlı bir alan şeklinde ortaya

ağaç payanda, sonra ağaç poligon kilit, koruyucu dolgu tahkimat: içi taş doldurulmuş ağaç domuz damlan, deneme uzunluğu 26 m, tahkimat başan­ lı olmamıştır (Şekil 8).