• Sonuç bulunamadı

Başlık: AZ-ZACCAC'IN SüLEYMANİYE KÜTÜPHANESİNDEKİ YAZMA KİTAB AL-ARUZ'UYazar(lar):DİKİCİ, RecepCilt: 33 Sayı: 1 DOI: 10.1501/Ilhfak_0000000782 Yayın Tarihi: 1994 PDF

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Başlık: AZ-ZACCAC'IN SüLEYMANİYE KÜTÜPHANESİNDEKİ YAZMA KİTAB AL-ARUZ'UYazar(lar):DİKİCİ, RecepCilt: 33 Sayı: 1 DOI: 10.1501/Ilhfak_0000000782 Yayın Tarihi: 1994 PDF"

Copied!
7
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

AZ-ZACCAC'IN

SüLE'YMANİYE KüTÜPHANESİNDEKİ

YAZMA

KİT AB AL-cARÜZ'U

Yrd. Doç. Dr. Recep DİKİe!

Arap edebiyatında ŞUTlU bellibaşlı ~nsurlarllldan aruz, zamanla

kafiye ile birlikte nazm sİsteminin esası olm.u~ ve arapça ilimierin hir şfıbesi haline gelmişÜr. Aruzun amp edebiyatında önemli bir yeri vaT-dır. Zira Arapların manzum sözlerindeki ahenk ölçiilerini öğreten hu ilim sayesinde, şiirIerin df)ğru ve kusursuz olanları tesbit edilebilmektedir. Bu sahaya diiir kaleme alınmış kadim eserlerden biri de Kitab al-carü7.'. dur. Bu eserin müellifi, az-Zaeeiic diye tanınan Abü lsI)iil~ İbriihlm b. Mul.ıammed b. Sari b. Sahl'dir!.

Kaynaklarda h. 241 (nı. 855) yilında Bağdad'da uoğduğu zikredilen Abü ls~a~ az-Zaeeiie'ın habası, lVIul.ıaınmed b. SarI'di~. Ailesi ve ilk tahsil yıııarı hakkında fazla bir hilgiye sabip elmadığımız az-Zaccüc, zamanla karşımıza bir cam' yapım iııçici olarak çıkar. Bu sıralarda nahve ilgi duyan az-Zaccüc, ders vermf'iii için, devriniu meşhur alimlerinden al-Mubarriıl (ölm. 285/898)'e baş vuru~. Ancak bu alim, ücretsiz ders vermemektedir. Bu duI"uG1da çaresiz kalan az-Zaccac, ölünceye kadar kendisine hergün bir dirhem vereceğini vaad ederek, al-l\Iubarrid'den ders almayı başarır. Ayrıca, 5aclab (ölm. 291/9.0.1.)'den de okuyarak dilciler arasına giren' az-Zacciic, ilk hocasının deIiiletiyle BanI Miiri~a'-mn çocuklarına nahi •. öğretir ve her ay 30 dirhem kazanır. Bir müddet sonra al-MuCta:iıd'ın verziri CUhaydaIlah b. Sulayınan'ın isteğiyle, ge-lecekte vezir olarak babasının yerine geçecek olan oğlu aı-:ıs:.iisim'e de edebiyat dersleri verir. Böyleee samimi olduğu bu iki vezirin döneminde, çok büyük servete kavuşur.

Nahiv, lügat ve aruz ilminde geniş hilgisi ile tanınan az~Zacdic, 5ac Iab ve benzeri iilimlerle ilmi münazaralarda da bulunur. Nihayet ara-larında Abü cAHal-FarisI (ölm. 377 /987) ve AI.ımed b. Mu1}aınmed (ölm.

ı.

Bazı kaynaklarda, az-Zacciic'ın şeceresi Abü .İsl:!ülf.İbriihlm b. Sari b. Sah! şeklinde kaydedilmiştir (;\lcselfı hk. İhn aI-AnLarı. i'iuslıat ~l--alibbii'fI~abalj:iital-udabii', Kahire, tarih-,iz, 5.21--1).

(2)

180 RECEP DİKİc!

372 j982)in de bulunduğu bir çok talebe, yetiştiren az -Zaeeae, h. 311 (m. 923) yılında Bağdad'da vefat eder.

al-t£atIb al-Bagdadi'nin, mfuıcviyat, fazilet ve güzel bir itikad sahibi olduğu~u kaydettiği (bk. Tarı!) Bagdad,

VI,

89-90) az-Zaeeae'ın eserleri mevzularına göre ~öyIc sımlayahiliriz2:

I)

Islami. ilimle ilgili eseri: 1. Kitiib ına(iini'l-~ur'iiıı.

II)

Dil ile ilgili eserleri: A. N ahivle jlgili eserleri: 2. Kitab şar!,l abyat Slbavayh. 3. al-Mubtaşar fi'n-nal.ıv. 4. Kitiib al-amaH. B. Sarf-la ilgili eserleri:

5.

Kitab ma yanşarifu ve mii la yanşarifu. 6. Kitiib fa(altu va af(ahu. C. Lügat ile ilgili eserl,eri: 7. Kitab al-işti!5-ii~. 8 Kitili) al-far~. 9. Kİtab an-naviidil'. 10. Kitah !)al~ al-insan. ll. Kitiib I)afl:-al-faras. 12. Kitab al-m.a~şür va'l-mamdüd.

III)

Edebiyat ile ilgili eserleri: 13. Kitiib al-l.mYiifi.

14.

Kitiib al.,.. (arüz.

IV)

Diğer ilimierk ilgili eserleri:

15.

Kitah al-anya(. 16. Kit::ib ma fussİra min cami( al-ınantı~.

Onun bu eserleri arasında, makalemize mevzu seçtiğimiz Kitiil> al-(arüz'u ve eserin konusu ile anız ilmi hakkıııda bazı bilgiler sunmak da faydalı olacaktır.

Aruz, an' aneye göre, çadırın ortasına dikilen ve ona destek vazifesini gören kazığa denir. Artız ilminde Lu kelime birinci mısranın son tef'ile-sini göstermek için kullanılır; nasıl kazık daim.il çadırın ortasında ise, bu tef'ile de daima beyitin ortasında bulunur Bu manada aruz, ınüştak olduğu "ariza" kelimesi gibi, müennestir. Meeazen bu kelime, doğrudan 2 az-Zacciic'ın huyatı ve escrleri hakkında geniş bilgi için bk. İbn an-C'iarlIın, al-Fihrist (naşir Gust.av Flügel), Beyrııt, 1872, s. 60-61; al-fJatlb al-BagdiidI, Tiir!!., Bagdiid, Dür al.Cikr, Beyrııt, trz., VI, 89-93; ul-~lf~I, lnbiilJ ar-rııvüt 'ala an-nu!)üı, Bc)'rnı. 1986, I, 191-200; tbn al-A~Ir, al-Lubiib ij talıdb al-ansüb, Bcyrut, 1980, 1., 340-341; Nuzhat al-alibbii" s. 214--246; İbn J..Iallikülı, Vafayiit al-a'yiin ,-u unb,.' ubnü' uz-zamün, Beyrnt, 1978, I, 49-50; Yii~üt a~-l,lamavl, Muccam al-udahii', Dlir iIJyii'at-turü:; al-carabI. Bcyrut, trz .• I, 130-151; İbn TağrI-bardı, an-:\'ucıima7~zahira, Mıs.r, trz., III, 208; a~-ZahabI. Si)'ur ;ın-nubalii'. Bcyrnt, 1981, XIV, 360; Abmed b. I1IuHafiiTaşküprizade, Miftiıl] as-sa'üda va mi~hül] as-siyarlu ij mavzıı'iit al-ulüm, Beyrili, 1985-,I, 154-156; İbn aı-ctmüd, Ş8?!ariit a~-~ahaL, Beyrut, trz., II, 259-260; IJayradrlin az -ZirikI!, uI-Acliim, Bc)'rut, 1969, J, 33; 'Om ur Riza KaIJIJüla, Mll'cam al-mu'alli-ijn, Bcyrut, lrz., I, 33; CarI Brockelmuıın, Ccschichte dcr urahischcn liueratıır, Sllpplcmcnt-band, Leiden,'1937-1912, J, 170; Katip Çelehi. Kaşf uz-zunün 'un asüıni al-kutub vu'l-funilıı, Milli Eğitim Basınıcvi, İstanbul, 1971-1972. 164, 118, 575, 723, 1391, 1399, 1128, 1438, 114(" 1447, 1451, 1455, 1459, 1161, 1630, 1730, 1980; 1,ma'II Pu~u ul-Bagrlüılı, hii!) aı-maknün, Milli Eğitim Basımevi, İstanbul, 1972.

(3)

SÜLEy:vrA:'\IYE KÜTÜI'HA:'\ESIİ:'iOEKİ YAZMA Kİ"rAB 181

doğruya ~iirde heceleri ölçmek ve metrik mfıııasırıda kullanılır vc bu manada, ilm kelimesine kıyasen, müzckkcr ve şinii'a kelimesinc kıyu>:cn de, müennes kabul edilir

Anız kelim.esinin i,!tikukı vazıh değildir: hatta Arap gramercilcri bile bu hususta kafi derecede izflhat venniyorlar; bazılarilla göre, misI'a bir takım kaidelerle kar~ı kar~ıya konulduğu iı;in, bıı ilmc. anız llcnil-miştir; diğerlerinc göre, al-lJalIl, bu ilmi 'tckkc' de tesis ettiği ve Mek-kc' nin bir ismi dı~ al-(Arıh olduğu için, bu isim verilmiştir; nilı;ıyd diğer bazılarına göre de, a>:lında beyitin en mühim kısmını teşkil eden birinci mısranın son tef'ilesi için kullanılan bu ıstılah sonraılan bütün beyite ve nihfıyet nazım ilmine de teşmjl edilmiştir

Arap şiirinin vezni ise, beyit içinde uzun ve kısa değerli heeelerin, muayyen esaslara göre sıralanarak alıenlkli guruplar teşkil etmesine dayamr. Bir beyitte bir çok uzun ve kısa hecenin birbirinin yerini ala-bilmesi şaire geniş bir serbestlik ve kolaylık sağlar. Eski şairıcı' gelüjmi~ ve işlenmiş bir takım vezinleri öğrenip kullanmağa devam ettiler. Cahi-liye deni şairlerinde aruzun klasik bahirlcrinin hepsi görülmez., En çok kullanılmış bahirler sırası ilc ~avll, vMir, kamil, basit, mutal):arib ve munsaril,ı't.ir. Bazı bahirlerin mfısiki ile yakından alakası bulunduğu ve daha >:onraları da devam edım bir kanaat.e göre, tavIl ile basıt, madM, v<ifir, kiimil v(~ racaz'ın tam şekillerinin bilhassa kasid'e t.ahsis ed:ldiği anlaşılmaktadır. Bu araıla eski şairlerin, mevcut vezinlerle izah edileme-yen şiirlerinin bulunmasınılan, bugün bilirnneyen bazı bahirleri de kul-landıkları neticesine varılmaktadır.

Arapların umumiyede kabul ettikleri vccilıle, 10 tef'ilenin muhtelif tarzda telifinden, 16 bahir vücuda gelmişt.ir ki, bu ,""ezinlerin normal ş(~-killeri aşağıdaki, anlaması ve lnfzı kolay kalıplarla göstcrilir:

Tavil: fa(ülun mafii(i1un fa(ülun mafii(Ilun.' Maılld: fa(iliitun fii(ilun fii(iliitun.

Basit: mustaf'ilun fii(ilun mustaf(ilun f,ı(ilun. Kiimil: mutafü(ilun mutafii(ilun mutaf,ı(ilun. Viifir: m.ııfü(alatun' mufii'alatıın fa(ülıın. Hazae: mafii'ilun mafii(Hun.

Hacaz: mııstaf(ijun mııstaf(ilıın mustaPilun. Ramal: fii'il:ltuu fil'iliitun fiı(ilıın.

SarI(: mustaf(ilun mustaf(ilun fa:'ilun. Munsaril.ı: mustaf(ilun fil'il;'lt.u, mustaf(ilmı.

(4)

182 RECEP Dj~:İci

UufIf: fii<il'-ıtun mustaf<ilun fii<ilatun. MuEtri<: mafii<ilun fii<iliitun.

Mu~tazab: [ii<iliitu mufta<ilun. Muctat:B: ınustaf<ilun [iı<iliitun.

Mutadarik: faCilun f;i<ilun [ii<ilun L(ilun. Mutu~ii.rib: [a<ülun [a(ülun fa(,ilun [a(ülun.

Bu arada Prof.

Dr.

Nihad M. çı;tin de, aruza dair ilkçalı~malar hak~ında ~öyle bir açıklamada bulunur: Aruzun kitabi bir esasa bağlan-ması ihtiyacı hicr! II. asırda hissedilmiştir. Öteden beri sanıldığı gibi huna ilk teşebbüs edenin al-IjalIl (ölm. 175/791) olduğu kanaati ihti-yatla karşılanm.alıdır. Mesela onunla aynı nesilden bulunan ve hatta birk'aç yıl önee ölen al-Mufazial az-ZahlıI (ölr\'.. 168 j78S)'nin de aruza diıir bir eserinden bahsedilir. Her iki alim mu asır olmakla, al-Mufa:i;:i,al' in böyle bir çalışmaya, al-U ••lıl 'in eserine iizenerek teşebbüs etmiş olması

Si da mümkün bulunmakla beraher, çok daha önce mevctıdiyeti bilinen

bazı tahirler de göz önünde tutulursa, bu iki nıü.ellifin eserlerine tck ad-düm eden, hiç değilse tasviri hazı dencınderin yapılmış olması çok muh-temeldir. Herhalde bütün çalışmalarında, eline aldığı her mevzuu hir takım esaslara ircıi ederek tasnif Ye tertip eden bu müstesna alirn, al-]JaBl, daha önceki teşebhiislerin hepsini silerek ya~ayacak olan siste-mini kurmuştur. Kafiye hususunda da va7.iyet aynıdır. Yani bu mesc1e-yi de sistemli bir izah şekline bağlayan yine ayriı şahsiyet olmuştur.

al-tfaın'in sistemine al-A\).faş'in bazı ilaveler yaptığı söylenir ki, bunlardan biri mutadiırik bahridir. Ancak, bizzat al-Ijaın'in bu bahrin iki değişik vezninde iki ayrı kasidesi vardı. Buna göre bahis mevzuu bahir al-tfaın için meçhul değildi. Bu bahri tesis ettiği sisteme almayışı herhalde onu çok yeni bulması Ye kliisik bahirler arasına koymak iste-meyişinden ileri gelmiş olacaktır.

III. /IX. asrın başlarından itibarcn bu mcvzude m.üteaddit eserler

yazılmıştır. ~itekiın bunlardan, Abü <Ali Mul.ıammed b. al-M usta-nır al-~utrub (ilIm. 206 j821-822)'in aruz ve kHiyeye dair eseri, A-bu'l--I;iasan Sa<j'd h. al-Mas<ada al-A\.ıfaş'in neşredilmemiı, Kitiib al-C (arüi'u, Abü (O~miin al-Miizini (ölm. 249/863), Abu'l-<Abbas al-Mu-barrid (öIm. 285/898), Abü Mul.ıamm.ed (Abdalliih h. Mal.ımı1d al--Kay-ra~'iinı (olm.. 308/920)'nin m°lıza diiir eserleri, İbn as-Sarriic (ölm. 316/ 929)'ın K. al-(arüi'u, İsm.acİ! b. J:lammiid al-Cavharl (iilm. 396/1006)'-nin K.al-<arüz aı-vara~a ve K.al-~avafI'sj (AtıfEfendi, Dr. 1991), İbn

(5)

at-TabrlzI'-SÜLEYl\1Al\"İYE KÜTÜPlfAl\"ESIİNOEKi YAZMA KİTAB 183

nin Şarl.ı alluma al-kafi fi'I-'arüz va'l-~aviifj'si, Abü Mul.ıammed 'Ab-dalıah b. MuJ:ı.am.med al-IJazraci al-Al1dulüsi'nin I):.aı;Idat al .... bazraci-ya'sı ile, al-I):.anarf ve Hyiis b. İLri'.him ar-UümI'nin bu esen~ yaptık-lan şcrhler zikrcdilebilir. .

Ayrıca adab kitaplarında bazan aniz ve kMiyeye dair bablar da

ayrılmıştır. İbn 'Abd Habbihi (ölnı. 328/940)'nin al-'I~.d al-farid'i-nin K. al-camharat aB-ôaniyc

n

a';{I'Tzw?:-şi'r va 'ilal al-Jı,avi'.ff adlı bölümii miistakil bir kiıap teşkil edecek hacimdediı,. as-Sakk,'ikI (ölm. 626/ 1228)'nin Mii'tiil.ı al-'ulüm adlı eserinde d.e aruz enine boyuna ele. alınır3• Bu lüzumlu girişten sonra,'az-Zaeciic'ın tanıtmak istediğiw.İz Kitiib al-'ariiz'una döncbiliriz. az-Zaccii.c, bu eserinin mukadd.imesinde, bir manzuınenin Arap şiirinin vezinlerinden birine uymaFI halinde şiir sayı-labileceğini kaydeder. Mevzun Arap şiirlerinin igı\ lügat ;ılimlerinjn koy-duğu kaidcler dahilinde bulunduğunu belirten az-Zaeeiic, nı~sil'dckj öl-ı;ülüliiğe de see i d.enildiğini zikreder4•

Şiirde caiz olup, kelamda caiz oIırayan hususları açıklayan az-Zae-eac, sözlerini Sibavayh (ölm. 180 j796)'den şöyle nakilde bulunarak teyid eder: "Sarf olunmayanın sarf olunmasıyla, hazi' olunmayanın hazf olun-ması hususunua, kelamda caiz olmayan şey ~iirde caizdir." Bunun yanı-sıra az-Zaecac, Abu'I-J:Jasan al-AHaş (ölm. 215/830) ve bazı nahiv alimIerinin, şiirde sarf olunanın sarfının terkedileb;lcceği görüşünü be-nimseıneyerek, sarf olunmayanmsarf olunması halinde şüphesiz aslına reddolunacağıDı bildirir.

Ay'rıca hazf hususuıı;a da değinen az-Zaccac, örneğin i~~i

kelimesinden dif lıazfedilip,

ı-.ı.ı

şeklinin geriye kalacağını söyler. Şiirde bir cinsten iki harfin istimiI etrne!5i gibi, memdudun hazı hallerde kısaltılabileceğini de zikreden az-Zaceac, nun 'un ya 'ya tebllll edilmesiyle, ~ fiilinin ~ şeklini aldığı~ı ve IJk...,... d<>nilip, çok harfli olan I) •.• '-:"--'1 cümlesinin kasdedildiğini belirtir.

Diğer taraftan az Zacciie, şöyle Iıir açıklamada bulunur: "~[ıir, şiirindeki (J..a.<JI

I~.L.

.:,LS'.:,1 .s<~1

-Vl) ifacesiyle,

.s.A.-I

..:ı-«j'yi kasdeder. Burada tcrlıim olmaksızın, nun, lin harflerine Lenzdılme~inden dolayı hazfedilmiştir. Aynı şekilde ,)~I'1sözünden ya ha~fedildiği gibi, ~

t

sözünden de nun hazfedilmiştir. Bunun tanısıra ';",)J" ifadesinde

01-3 Ariız hakkında geniş bilgi için bk. Miftü!) as-sa'üıla, I, 198-1200; ;'Iiihad ;\1. Çetin, Eski Arap Şiiri, Edebiyat I-'akültesi Matbaası, İstannbul, 1973, s. 59-64; Heyel, İslam Ansiklopedisi, Milli Eğitim Basınıevi, İstanlıu), 1970--1986., 1,625 v.d. .

4 Kİlalı al-'aruz, Süleymaniye Külüph£ınesi, earuııah Efendi Böliinıü, ur. 18:H /4, nk.

(6)

1Hl RECEP DİKİcİ

duğu gibi, bütün vav, ve ya'lar,

.4

1\ ~eklinde ziyade olabilirler. Şairin

zaruret halinde J'" 'den v[ıv'ı, ..!' 'den ya 'yıhazfetttiği gibi, bunları haz-fetmesi caizdil'. Nitekim şair, l5'ly

.:r

.~i

,-,"",...!

;b deyip, l5'IJA ,j' d' ~i sözünü kasdetmiştir5• Aynı zamanda şiird.e memdud kısaltılabileceği

gibi, maksur da uzatılabiliı.6."

Bu arada şiirde zihiif7 ve taktiC8 yapılmasının uygun olduğunu zik-rcden az-Zacciic, ",~lA..'den ytı'nın, JJ,.j'den nun' un hazfedilebile-ceğini ve ta~tiC'in ise, lafzın gerektirdiği şekilde yapılmasını beyan eder. Nihayet az-Zacciic, Balm9 ve makbiizlO tabirlerinden de bahseder ve aruzda, örnegın r;JI kelimesinin i,) "'~

.Jy

0Jj....Aıı şeklinde yazılıp,

harflerinin medlerinin teşhis edilebileceğini kaydeder! i.

o Eserin muhteyiısını gösteren başlıklar' şöyle sıralanmaktadır:

BaL ma yacüzu fi'ş-şi'i: Ya ma Iii yacüzu fi'l-kalam (varak, 215h); biib

as-sakin va'l-ınutaharrak (yrk. 216b); biib al-as bb va'l avtad (vrk.

217a); hazii hab at-ta~tiC (nk. 217a); bab at-tavil (vrk. 217a); hii~ii bab a:ı-zihaf fi'ı-tavrı (vrk. 217a); biib al-basItt (vrk. 2l8a);. biib al-vMir (vrk. ~Zl8a); va zihiifuhu (yrk. 218a); biib al-kiimil (vrk. 218a); biib al-hazac (vrk. 218a); va zihiifuhu (nk. 2l8a); biib ar-racaz (vrk. 218a); biib ar-ramal (vrk. 218b); ya zihafuhu (vrk. 218b); biib as-sarIC(vrk. 212lı); ya zihiifuhu (yrk. 218b); hf,b al-munsaril.ı (vrk. 218IJ); va zihilfuhu

(vrk. 218b); va abyat az-zihiif (vrk. 218b); bab al-bafif (yrk. 218lı); va

zih,iifuhu (vrk. ~19a); va ahyat az - zihH (vrk. 219a); biib al-.muziiriC (vrk. 219a); va zihiifuhu (vrk. 219a); bab al-muJi,tazab (yrk. 219b); va

zihiifuhu (vrk. 219b); bab al--mucta~~ (vrk. 219b); biib al-mnta~iirib

(yrk. 219b); va zihiifuhu (vrk. 219b); bah al~muşarrac (vrk. 219b-220':l).

Aruza dilirbazı muahhar eserlerde, az-Zaccac'ın açıklamalarına da yer verildiği görülürl2.

5 Kiıiih al-'ariız, nk, 2151>,

(, Aym eser, vrk. 216",

7 Zihüf, aru.:wulara göre: uzun okunİnası lazıın egclen bir hccenin vezn icabı kı~aokunına ..

sıdır (bk. Tahir-iii Mevle\.i, Edehiyat Liigatı, Enderıın Kitabevi, İstanbul, 1973, s, 182),

8 Ta~ti(, mc'\..zun hir sözii~ veZilin cüzlerine göre ayırnıaktır (lık. Aynı r.~er~ s. 114).

9(Şalm, feılliin ciiziiniin "fe"sini hazfetmektir. iıliiıı yeriııe fa'lün kullanmaya da aşlam denir (bk, Aynı eeer, s.134),

.

10 Makbüz, mefMliin ve feüliiıı ciiderinin mefliil \e [eôl şckiJlerilıegirmiş halleridir, (bk. Aynı e.er. " 91),

II Kitiih al 'arici, vrk. 216jb,

12 Bu arada Abü :llulıi)nınıuaıl 'Abd"lIiih b. Mu~aııımed al-ljazraeI al-AndulüsI'nin, (Kaslclaı :ıl-I,ıazraelya fi'l-'ariız adlı eserinin yazmasında (bk, Yusufağa K ülüphanesi, nı', 8141/3, vrk, 12') gürdüğümüz bir 1ı01u burada kaydetmeyi uyguu ;ıüriiyuru1.:

(7)

Sl;LEYlvlANİYF. KÜTÜPHANESIİNDEKİ YAZMA KİTAB In5

Nüı;ha'nm tavsifi: Süleymaniye Kütüphanesi, Caruııah Efendi

hölümü, m. 1834/4. Koyu kahverengi m.f~şinhir eiı,ı içinde, 21.'):1-220:1 varakları arasında 6 varak. Şemseli, salhekli ve mikleblidir. Kitabın ebiidı 29 x17 (23 X13) cm. olup, 34 satırlı ve. yazısı nesilıtir. Kağıdı ise abadıdir. Eser, yel' yer su tahribine uğramıştır. Mevzıl başlıkları ve mü-him terimler kırmızı mürekkch ilc yazılm.ıştır. Sayfa kenarlarında kcli-meler halinde bazı iliiveler görülür.

Nüslıanın istinsah kaydı ve ın.üstensihi kaydedilmemiştir. Ancak, ıncemuadaki diğer eserlerin hattına benzer bir hatla yazıldığı muhte-meldir. Buna göre, Kitah al-(arüz nüslıası da, müstensih Muhl.ıammcd b. J\1as'üd al-KardarI tarafından h. 752 (m. 1351)'dc istins£ıh edilmiş olmalıdır.

Başı (vrk. 215a):

,

j

~J~lI

ı.>,rJ\

IJ.

{-Aly.\\

J~\'y'\

Jt;

r}

d':ı

ll

-:illt~

4Alt:.:: loJ ~

.)~

~J...J\ )..-.\

4Jj) ~\)

lo 4J\

i~i

I,),.;),}...JI

~t:5'"

iI"'''

<Y'",i:;

J

4J1j)

')II

JA

\jj)

~U~ iti4JIJ

A

1,)-::1;

Referanslar

Benzer Belgeler

in der zweiten Hâlfte des Jahres 1941, als es nur noch eine Frage von wenigen VVochen schien, wann die Sovvjetunion endgül- tig zerschlagen sei und sich daher der scheidende spanische

Yeni Adalet yılı­ na girerken geçen yıl içinde sonsuzluğa göçen feragat sembolü hâ­ kimlerimize, Savcılarımıza, Hak ve Adalet hizmetinde yer almış meslektaşlara,

A) Mükellefiyet bir gayenin gerçekleştirilmesine hizmet eder: İvazsız bir tevcihte bulunan kimse, bu arada bir gayesinin ger­ çekleştirilmesini de arzu edebilir. Meselâ

Sülemı bu eserinde 84 adet hanım sufiyenin hayatından, sözlerinden bahseder. Bu eser, Süleml'nin &#34;Sülemiyyat&#34; diye isimlendirilen risaleleri- nin ikincisidiri. Eserin

rektiği kanaa!~ndeyiz. Zeyd isyana teşebbüs ettiği zaman kendisine Hz. Ebubekir ve ümer hakkındaki düşüncesini süranlara, .onlar hakkında ha- yırdan .başka bir

Böyle biyoloji felsefesi ile ilgili ilk ve mühim bir eser, daha geniş yazılabilirdi. Mesela son bölüm iki tam sayfa bile değil. Ne zaman baş- layıp bittiğini insan farkedemiyor.

de Chezy translated al- QazwinI's 'Aja&gt;ib, and his translation was published in 1806 (first puh- lieation) by S. de Saey, in his Chrestomathie Arabe. There is no doubt that the

The “My private life is a subject of critic” factor varies with the gender, age, speciality, daily average working time, mobbing status and mobbing severity.. Mentioning private life