• Sonuç bulunamadı

Bolu yöresinde yabani kirazın (Prunus avium L.) yetişme ortamı ve silvikültürel özellikleri

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Bolu yöresinde yabani kirazın (Prunus avium L.) yetişme ortamı ve silvikültürel özellikleri"

Copied!
92
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

T.C.

DÜZCE ÜNİVERSİTESİ

FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

BOLU YÖRESİNDE YABANİ KİRAZIN (Prunus avium L.)

YETİŞME ORTAMI VE SİLVİKÜLTÜREL ÖZELLİKLERİ

HANİFE ÜLKÜ YURDABAK

YÜKSEK LİSANS TEZİ

ORMAN MÜHENDİSLİĞİ ANABİLİM DALI

DANIŞMAN

PROF. DR. DERYA EŞEN

(2)

T.C.

DÜZCE ÜNİVERSİTESİ

FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

BOLU YÖRESİNDE YABANİ KİRAZIN (Prunus avium L.)

YETİŞME ORTAMI VE SİLVİKÜLTÜREL ÖZELLİKLERİ

Hanife Ülkü YURDABAK tarafından hazırlanan tez çalışması aşağıdaki jüri tarafından Düzce Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Orman Mühendisliği Anabilim Dalı’nda YÜKSEK LİSANS TEZİ olarak kabul edilmiştir.

Tez Danışmanı Prof. Dr. Derya EŞEN Düzce Üniversitesi Eş Danışman

Doç. Dr. Fatih TEMEL Düzce Üniversitesi Jüri Üyeleri

Prof. Dr. Derya EŞEN

Düzce Üniversitesi _____________________ Prof. Dr. Ender MAKİNECİ

İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa _____________________ Dr. Öğr. Üyesi Bilal ÇETİN

Düzce Üniversitesi _____________________

(3)

BEYAN

Bu tez çalışmasının kendi çalışmam olduğunu, tezin planlanmasından yazımına kadar bütün aşamalarda etik dışı davranışımın olmadığını, bu tezdeki bütün bilgileri akademik ve etik kurallar içinde elde ettiğimi, bu tez çalışmasıyla elde edilmeyen bütün bilgi ve yorumlara kaynak gösterdiğimi ve bu kaynakları da kaynaklar listesine aldığımı, yine bu tezin çalışılması ve yazımı sırasında patent ve telif haklarını ihlal edici bir davranışımın olmadığını beyan ederim.

18 Haziran 2019

(4)

TEŞEKKÜR

Yüksek lisans öğrenimimde ve bu tezin hazırlanmasında gösterdiği her türlü destek ve yardımdan dolayı çok değerli hocam Prof. Dr. Derya EŞEN’e en içten dileklerimle teşekkür ederim.

Tez çalışmam boyunca değerli katkılarını esirgemeyen eş danışmanım Doç. Dr. Fatih TEMEL’e de teşekkür ederim.

Bu çalışma boyunca yardımlarını ve desteklerini esirgemeyen sevgili eşim H. Ceyhun YURDABAK’a, sabırları için kızlarım Ceren YURDABAK ve İrem YURDABAK’a ve her zaman sevgilerini hissettiğim annem Hadiye KAYA ve Orman Yüksek Mühendisi babam İhsan KAYA’ya sonsuz teşekkürlerimi sunarım.

Kıymetli katkılar sunan Prof. Dr. Ender MAKİNECİ, Dr. Aydın ÇÖMEZ ve Doç. Dr. Serkan GÜLSOY, Dr. Öğr. Üyesi Bilal ÇETİN’e ve toprak örneklerinin alımı aşamasında yardımlarını esirgemeyen çalışma arkadaşım Dr. Hüseyin YILMAZ’a da ayrıca teşekkür ederim.

(5)

v

İÇİNDEKİLER

Sayfa No

ŞEKİL LİSTESİ ... vi

ÇİZELGE LİSTESİ ... ix

HARİTA LİSTESİ ... x

KISALTMALAR ... xi

SİMGELER ... xii

ÖZET ... xiii

ABSTRACT ... xiv

1.

GİRİŞ ... 1

2.

MATERYAL VE YÖNTEM ... 8

2.1.ARAŞTIRMAALANININGENELTANITIMI... 8

2.2.YABANİKİRAZAĞAÇLARININBELİRLENMESİVEYAPILAN ÖLÇÜMLER ... 17

2.3.SİLVİKÜLTÜRELÖZELLİKLERİNBELİRLENMESİ ... 18

2.4.YETİŞMEORTAMIÖZELLİKLERİNİNBELİRLENMESİ ... 21

3.

BULGULAR VE TARTIŞMA ... 26

3.1.YABANİKİRAZBULUNANALANLARINSİLVİKÜLTÜREL DEĞERLENDİRMESİ ... 26

3.2.YABANİKİRAZBULUNANALANLARINYETİŞMEORTAMI ÖZELLİKLERİBAKIMINDANDEĞERLENDİRİLMESİ ... 45

4.

SONUÇLAR VE ÖNERİLER ... 67

5.

KAYNAKLAR ... 72

(6)

vi

ŞEKİL LİSTESİ

Sayfa No Şekil 1.1. Çalışma alanı içinde (Kökez Orman İşletme Şefliği) yabani kiraz bireyleri

(Foto. Yurdabak, H.Ü.). ... 3 Şekil 1.2. Çalışma alanı içinde (Kökez Orman İşletme Şefliği) yabani kiraz meyvesi

(Foto. Yurdabak H.Ü.). ... 4 Şekil 1.3.Yabani kirazın Avrupa ve Türkiye’deki Yayılışı (Russell, 2003). ... 5 Şekil 2.1. Çeşitli ekolojik verilerin elde edildiği yabani kiraz bireylerinin bulunduğu

Bolu ve Aladağ Orman İşletme Müdürlüğü’ne bağlı Orman İşletme Şeflikleri. ... 9 Şekil 2.2. Bolu ilinde ortalama sıcaklık ve yağışın aylara göre dağılımı (Bolu

Meteoroloji İstasyonu, 742 m). ... 12 Şekil 2.3. Bolu ili yıllık ortalama yağışın mevsimsel dağılımı. ... 13 Şekil 2.4. Çalışma alanında tespit edilen yabani kiraz bireylerinin bulunduğu

meşcerelerde yüksekliğe göre ortalama yıllık, en düşük ve en yüksek sıcaklık değişimi. ... 13 Şekil 2.5. Çalışma alanında tespit edilen yabani kiraz bireylerinin bulunduğu

meşcerelerde yüksekliğe göre ortalama yıllık yağış miktarı. ... 14 Şekil 2.6.Bolu ili bağıl nem aylık ortalama değerleri (1980-2017) (MGM, 2017). ... 15 Şekil 2.7.Bolu ili aylık hakim rüzgar yönü ve yüzdesi (MGM, 2017). ... 16 Şekil 2.8.Çalışma alanında tespit edilen yabani kiraz bireyleri (Foto. Yurdabak,

H.Ü.). ... 18 Şekil 2.9. Çalışma alanında tespit edilen yabani kiraz bireylerinin bulunduğu

meşcerelerde açılan toprak çukuru (Foto. Yurdabak, H.Ü.). ... 22 Şekil 3.1. Çalışma alanında tespit edilen yabani kiraz bireylerinin bulunduğu

meşcerelerin yükseklik basamağı dağılımı (Höpflinger ve Schliefsteiner, 1995). ... 26 Şekil 3.2. Çalışma alanında tespit edilen yabanı kiraz bireylerinin bulunduğu

meşcerelerin kapalılık derecesi dağılımı (Saatçioğlu, 1976)... 27 Şekil 3.3. Çalışma alanında tespit edilen yabani kiraz bireylerinin bulunduğu

meşcerelerin bakılara göre kapalılık derecesi dağılımı. ... 28 Şekil 3.4. Çalışma alanı Sazakiçi ve Demirciler’de ışıklı kapalılığa (bir kapalı) sahip

meşcerelerde bulunan yabani kiraz bireyleri (Foto. Yurdabak, H.Ü.). ... 28 Şekil 3.5. Çalışma alanında tespit edilen yabani kiraz bireylerinin bulunduğu meşcere

içerisinde yükseklik basamaklarına göre kapalılık derecesi dağılımı. ... 29 Şekil 3.6. Çalışma alanında tespit edilen yabani kiraz bireylerinin bulunduğu

meşcerelerin bakılara göre ortalama göğüs yüzeyi dağılımı. ... 30 Şekil 3.7. Çalışma alanında tespit edilen yabani kiraz bireylerinin bulunduğu

meşcerelerin yükseklik basamaklarına göre ortalama göğüs yüzeyi dağılımı. ... 31 Şekil 3.8. Çalışma alanında tespit edilen yabani kiraz bireylerinin karışım şekli

(Saatçioğlu, 1976). ... 32 Şekil 3.9. Çalışma alanında tespit edilen yabani kiraz bireylerinin karışım şeklinin

(7)

vii

Şekil 3.10. Çalışma alanında tespit edilen yabani kiraz sahası (Kökez ve Elmalık Serisi küme karışımı). (Foto. Yurdabak, H.Ü.). ... 33 Şekil 3.11. Çalışma alanında tespit edilen yabani kiraz bireylerinin karışım şeklinin

yüksek basamaklarına göre dağılımı. ... 34 Şekil 3.12. Çalışma alanında tespit edilen yabani kiraz bireylerinin bulunduğu

meşcerelerde karışım türlerinin ışık isteklerine göre dağılımı. ... 35 Şekil 3.13. Çalışma alanında tespit edilen yabani kiraz bireylerinin bulunduğu

meşcerelerde karışım türlerinin yükseklik basamaklarına göre dağılımı. ... 36 Şekil 3.14. Çalışma alanında tespit edilen yabani kiraz bireylerinin bulunduğu

meşcerelerde karışım türlerinin bakılara göre dağılımı. ... 36 Şekil 3.15. Çalışma alanında tespit edilen yabani kiraz bireylerinin göğüs çaplarına

göre dağılımı. ... 37 Şekil 3.16. Çalışma alanında tespit edilen yabani kiraz bireylerinin bulunduğu

meşcerelerde bakılara göre ortalama göğüs çapı. ... 38 Şekil 3.17. Çalışma alanında tespit edilen yabani kiraz bireylerinin bulunduğu

meşcerelerde yükseklik basamaklarına göre ortalama göğüs çapı. ... 39 Şekil 3.18. Çalışma alanında tespit edilen yabani kiraz bireylerinin bulunduğu

meşcerelerde kapalılık durumuna göre ortalama göğüs çapı. ... 39 Şekil 3.19. Çalışma alanında tespit edilen yabani kiraz bireylerinin boy dağılımı. ... 40 Şekil 3.20. Çalışma alanında tespit edilen yabani kiraz bireylerinin bakılara göre

ortalama ağaç boyu. ... 41 Şekil 3.21. Çalışma alanında tespit edilen yabani kiraz bireylerinin yükseklik

basamaklarına göre ortalama ağaç boyu. ... 41 Şekil 3.22. Çalışma alanında tespit edilen yabani kiraz bireylerinin bakılara göre

ortalama yaşı. ... 42 Şekil 3.23. Çalışma alanında tespit edilen yabani kiraz bireylerinin yükseklik

basamaklarına göre ortalama yaşı. ... 43 Şekil 3.24. Çalışma alanında tespit edilen yabani kiraz bireylerinin bakılara göre

ortalama boy, göğüs çapı ve yaşı... 43 Şekil 3.25. Çalışma alanında tespiti yapılan yabani kiraz bireylerinin yaş ve göğüs

çapı dağılımı. ... 44 Şekil 3.26. Çalışma alanında tespit edilen yabani kiraz bireylerinin yükselti

basamaklarına göre ağaç sayısı. ... 46 Şekil 3.27. Çalışma alanında tespit edilen yabani kiraz bireylerinin bakılara göre ağaç

sayısı. ... 47 Şekil 3.28. Çalışma alanında tespit edilen yabani kiraz bireylerinin eğim gruplarına

göre bulunma yüzdesi. ... 48 Şekil 3.29. Çalışma alanında tespit edilen yabani kiraz bireylerinin yamaç durumuna

göre bulunma yüzdesi. ... 48 Şekil 3.30. Çalışma alanında tespit edilen yabani kiraz bireylerinin bulunduğu

meşcerelerde yetişme ortamı anakaya dağılımı. ... 51 Şekil 3.31. Çalışma alanında tespit edilen yabani kiraz bireylerinin bulunduğu

meşcerelerde yetişme ortamı mutlak toprak derinlik (MTD) kademesi dağılımı . ... 53 Şekil 3.32. Çalışma alanında tespit edilen yabani kiraz bireylerinin bulunduğu

meşcerelerde yetişme ortamı fizyolojik toprak derinlik (FTD) kademesi dağılımı. ... 53 Şekil 3.33. Çalışma alanında tespit edilen yabani kiraz bireylerinin bulunduğu

meşcerelerde yetişme ortamı 0-10 cm ve 10-20 cm derinlik kademesi toprak örneklerinin yükseklik basamaklarına göre toprak reaksiyonu. ... 55

(8)

viii

Şekil 3.34. Çalışma alanında tespit edilen yabani kiraz bireylerinin bulunduğu meşcerelerde yetişme ortamı 0-10 cm ve 10-20 cm derinlik kademesi toprak örneklerinin toprak reaksiyonu. ... 56 Şekil 3.35. Çalışma alanında tespit edilen yabani kiraz bireylerinin bulunduğu

meşcerelerde yetişme ortamı açılan toprak çukurları 0-10 cm ve 10-20 cm derinlik kademesi azot miktarı değişimi. ... 57 Şekil 3.36. Çalışma alanında tespit edilen yabani kiraz bireylerinin bulunduğu

meşcerelerde yetişme ortamı açılan toprak çukurları 0-10 cm ve 10-20 cm derinlik kademesi fosfor miktarı değişimi. ... 58 Şekil 3.37. Çalışma alanında tespit edilen yabani kiraz bireylerinin bulunduğu

meşcerelerde yetişme ortamı açılan toprak çukurları 0-10 cm ve 10-20 cm derinlik kademesi potasyum miktarı değişimi. ... 59 Şekil 3.38. Çalışma alanında tespit edilen yabani kiraz bireylerinin bulunduğu

meşcerelerde yetişme ortamı açılan toprak çukurları 0-10 cm derinlik kademesi besin maddesi (N, P, K) seviyeleri. ... 59 Şekil 3.39. Çalışma alanında tespit edilen yabani kiraz bireylerinin bulunduğu

meşcerelerde yetişme ortamı açılan toprak çukurları 10-20 cm derinlik kademesi besin maddesi (N, P, K ) seviyeleri. ... 60 Şekil 3.40. Çalışma alanında tespit edilen yabani kiraz bireylerinin bulunduğu

meşcerelerde yetişme ortamı derinlik kademelerine göre organik madde miktarı. ... 61 Şekil 3.41. Çalışma alanında tespit edilen yabani kiraz bireylerinin bulunduğu

meşcerelerde yetişme ortamı 0-10 cm derinlik kademesine göre toprağın kum, kil ve toz oranları. ... 63 Şekil 3.44. Çalışma alanında tespit edilen yabani kiraz bireylerinin bulunduğu

meşcerelerde yetişme ortamı 10-20 cm derinlik kademesine göre toprağın kum, kil ve toz oranları. ... 63 Şekil 3.45. Çalışma alanında tespit edilen yabani kiraz bireylerinin bulunduğu

meşcerelerde yetişme ortamı 0-10 cm derinlik kademesi toprak türleri. ... 65 Şekil 3.46. Çalışma alanında tespit edilen yabani kiraz bireylerinin bulunduğu

(9)

ix

ÇİZELGE LİSTESİ

Sayfa No Çizelge 2.1. Çalışma alanında tespit edilen yabani kiraz bireylerinin bulunduğu

meşcerelerde toprak çukuru açılan yükseltilerde ortalama yağış miktarları. ... 14 Çizelge 2.2. Çalışma alanında tespit edilen yabani kiraz bireylerinin bulunduğu

meşcerelerde açılan toprak çukuru noktaları. ... 22 Çizelge 2.3. Çalışma alanı sıcaklığın yüksekliğe bağlı olarak enterpole edilmiş

değerleri (Bolu Meteoroloji İstasyonu verileri) (1927-2016). ... 23 Çizelge 2.4. Çalışma alanı yağışın yükseltiye bağlı olarak enterpole edilmiş (Erinç,

1984) değerleri (Bolu Meteoroloji İstasyonu) (1927-2016). ... 25 Çizelge 3.1.Yaş tespiti yapılan yabani kiraz bireylerinin standardize edilmiş çap/yaş

değerlerinin yükselti basamaklarına göre dağılımı. ... 44 Çizelge 3.2.Yaş tespiti yapılan yabani kiraz bireylerinin standardize edilmiş çap/yaş

değerlerinin bakılara göre dağılımı. ... 45 Çizelge 3.3. Çalışma alanında tespit edilen yabani kiraz bireylerinin bulunduğu

meşcerelerde yetişme ortamı yükseklik basamaklarına göre iklim tipi değişimi. ... 50 Çizelge 3.4. Çalışma alanında tespit edilen yabani kiraz bireylerinin bulunduğu

meşcerelerde yetişme ortamı mutlak ve fizyolojik toprak derinlikleri. ... 52 Çizelge 3.5. Çalışma alanında tespit edilen yabani kiraz bireylerinin bulunduğu

meşcerelerde yetişme ortamı 0-10 cm ve 10-20 cm derinlik kademesi toprak örneklerinin toprak reaksiyonu verileri. ... 54 Çizelge 3.6. Çalışma alanında tespit edilen yabani kiraz bireylerinin bulunduğu

meşcerelerde yetişme ortamı toprak besin madde içerikleri. ... 57 Çizelge 3.7. Çalışma alanında tespit edilen yabani kiraz bireylerinin bulunduğu

meşcerelerde yetişme ortamı 0-10 cm ve 10-20 cm derinlik kademesi toprak organik madde içerikleri. ... 62 Çizelge 3.8. Çalışma alanında tespit edilen yabani kiraz bireylerinin bulunduğu

meşcerelerde yetişme ortamı 0-10 cm ve 10-20 cm derinlik derinlik kademelerinde toprağın kum, kil, toz oranları ve toprak türü. ... 64

(10)

x

HARİTA LİSTESİ

Sayfa No Harita 2.1. Bolu ilinin jeoloji haritası (Çetinkaya, 2015). ... 10 Harita 2.2. Bolu İlinin Fiziki Haritası (Çetinkaya, 2015). ... 11 Harita 2.3. Yabani kirazın Bolu’daki yayılışı. ... 17

(11)

xi

KISALTMALAR

DY Diğer yapraklı

FTD Fizyolojjik toprak derinliği

Im Yağış etkenliği indisini

K Kil

KB Killi balçık

KD Kapalılık derecesi

KuB Kumlu balçık

MGM Meteroloji Genel Müdürlüğü

MTD Mutlak toprak derinliği

OGM Orman Genel Müdürlüğü

P Ortalama yıllık toplam yağışı (mm)

pH Power hidrojen

Tom Ortalama Yıllık Sıcaklık

(12)

xii

SİMGELER

cm Santimetre CO2 Karbondioksit ha Hektar K Potasyum Kn Kayın kg Kilogram m Metre m2 Metrekare mg Miligram mm Milimetre N Azot P Fosfor

(13)

xiii

ÖZET

BOLU YÖRESİNDE YABANİ KİRAZIN (Prunus avium L.) YETİŞME ORTAMI VE SİLVİKÜLTÜREL ÖZELİKLERİ

Hanife Ülkü YURDABAK Düzce Üniversitesi

Fen Bilimleri Enstitüsü, Orman Mühendisliği Anabilim Dalı Yüksek Lisans Tezi

Danışman: Prof. Dr. Derya EŞEN Mayıs 2019, 77 sayfa

Türkiye’de ve Avrupa’da yayılış gösteren yabani kiraz (Prunus avium L.), odunu, kerestesi ve meyvesi ile ekonomik, ekolojik ve sosyo-kültürel yönden çok değerli; yaban hayatı ve biyoçeşitlilik açısından ayrıca yüksek işlevi olan, hızlı gelişen doğal bir türümüzdür. Yabani kirazın doğal yayılışında etkili olan yetişme ortamı ve silvikültürel özelliklerine ışık tutmak amacıyla bu tez çalışması 2014-2019 yılları arasında Bolu Orman Bölge Müdürlüğü içerisinde bulunan Bolu ve Aladağ Orman İşletme Müdürlüklerine bağlı toplam 12 adet işletme şefliğinde yürütülmüştür. Çalışma alanı içerisinde toplam 126 noktada 444 adet yabani kiraz bireyi belirlenmiştir. Yetişme ortamı özelliklerinin belirlenmesi amacıyla da beş yükselti basamağında 4 bakıda yabani kirazın bulunduğu toplam 18 noktada toprak profilleri açılarak toprak örnekleri alınmıştır. Yabani kiraz bireylerinin bulunduğu alanlar incelenerek bu türün yetişme ortamları tanımlanarak çeşitli ekolojik (bakı, yükseklik, eğim, toprak özellikleri) ve silvikültürel (kapalılık, sıklık, tür karışımı, çap, boy, göğüs yüzeyi, vb.) özellikleri belirlenmiştir. En yüksek ortalama göğüs çapı ve ortalama boya sahip yabani kiraz bireylerinin güney bakıda (güneşli bakıda) ve 750-1000 metreler arasında bulunduğu belirlenmiştir. Kiraz bireylerini içeren en yüksek meşcere sıklığı (meşcere göğüs yüzeyi) ise kuzey bakılarda yer almıştır. Standardize edilmiş çap/yaş verilerinin bakılara göre grup ortalamalarının en az birinin diğerlerinden farklı olduğu ve güney bakıdaki ortalama standardize çap/yaş değerlerinin diğer üç bakıdan (kuzey-doğu-batı) anlamlı düzeyde farklılık gösterdiği tespit edilmiştir. Yabani kiraz bireylerinin ışıklı kapalılığa sahip alanlarda, eğimli arazi sınıfında (%3-36), orta yamaçlarda, kuvarsit ana kaya üzerinde, mutlak ve fizyolojik toprak derinliği bakımından orta derin topraklar üzerinde en fazla oranda bulunduğu tespit edilmiştir. Genel olarak “Gövde veya Münferit Karışım” göstermekle beraber nadiren “Küme Karışımı” gösterdiği alanlar da bulunmuştur. Yabani kiraz bireylerinin yükselti arttıkça gölge ağaçlarıyla (özellikle göknar) olan karışım oranının arttığı ve toprak reaksiyonu açısından da en fazla oranda zayıf asit karakterde topraklar üzerinde (pH=5.5-6.5) bulunduğu tespit edilmiştir.

Anahtar sözcükler: Prunus avium L., Yabani kiraz, Biyoçeşitlilik, Silvikültür, Yetişme ortamı.

(14)

xiv

ABSTRACT

SITE AND SILVICULTURAL CHARACTERISTICS OF WILD CHERRY (Prunus avium L.) IN BOLU REGION

Hanife Ulku YURDABAK Duzce University

Graduate School of Natural and Applied Sciences, Department of Forest Engineering Master’s Thesis

Supervisor: Prof. Dr. Derya EŞEN May 2019, 77 pages

Distributed in Turkey and Europe, wild cherry (Prunus avium L.) is a fast-growing tree species with high economic (i.e. timber and fruit), ecologic (i.e. wildlife and biodiversity) and socio-cultural values. In order to shed light on the site and silvicultural characteristics that are effective in the natural distribution of wild cherry, this thesis study was carried out in 12 Forest Management Chiefships under Bolu and Aladağ Forest Management Directorates within Bolu Forest Regional Directorate between 2014-2019. 444 wild cherry individuals were determined at 126 points in the study area. In order to determine site characteristics, soil profiles were taken from 18 points in four aspects across five elevations with wild cherry. By examining the areas where wild cherry individuals were found, various ecological (aspect, height, slope, soil characteristics) and silvicultural characteristics (canopy closure, stand density, species composition, diameter at breast height, he,ght, stand basal area) of this species have been determined by defining the habitats of this species. It was determined that wild cherry individuals with the highest mean diameter at breast height and height were found in the south (sunny) aspects and between 750-1000 m elevations. The greatest stand densities (basal area) with wild cherry occurred on northern aspects. Standardized diameter / age data showed that at least one of the group averages was different from the others and the mean standardized diameter / age value in the south aspects was significantly different from the other three aspects. Wild cherry individuals had the highest presence on slopes (3-36%), in middle slopes, on quartzite bedrock, in terms of absolute and physiological soil depth, in medium-deep soils. In general, although it shows "scattered mixture" in the stand, it has rarely been found to be in “group mixture”. With increasing elevation, wild cherry was found to be mixed with shade-tolerant trees (especially fir) more. Wild cherry was found to be growing more in weak acid soils (pH = 5.5-6.5) in terms of soil reaction.

(15)

1

1. GİRİŞ

Türkiye 22,3 milyon ha orman alanına sahip olup, bu da ülke genel alanının %28,6’sına tekabül etmektedir (OGM, 2015). Türkiye alansal olarak dünya standartlarına yakın bir orman alanına sahip olmasına rağmen verimlilik olarak oldukça geridedir (Anonim, 2006). Dünya ormanlarının %74’ü verimli iken Türkiye ormanlarının 2015 yılı verilerine göre yaklaşık %57’si (12.704.148,00 ha normal kapalı) verimlidir (FAO, 2005; OGM, 2015).

Ülkemizdeki orman ürünleri sanayinin ihtiyacı olan 500 – 600 bin m3 ’lük yüksek

kalitedeki emvalin %80’i ithalatla karşılanmakta, devlet ormanlarından ancak 100 – 120 bin m3 yüksek kaliteli emval üretilebilmektedir (Kök, 2009). Ağaç ve orman ürünleri

sektörü ithalatı 2013 yılında 1,4 milyar $ iken 2014’de %6,9’luk bir azalma ile 1,2 milyar $ olarak gerçekleşmiştir. 2015 yılında ise ithalat 1,5 milyar $ olarak gerçekleşmiştir (Anonim, 2017). Özellikle son dönemlerde döviz kurlarının ani artışı neticesinde ithalattaki maliyetler artmış ve buna bağlı olarak ağaç sektörünün iç piyasaya yönelmesi nedeniyle değerli odun veren ağaç türleriyle ilgili yapılan çalışmaların önemi artmıştır. Ülkemizde Orman Genel Müdürlüğünce 2005-2009 döneminde 10 milyon 90 bin m3

endüstriyel odun üretilmiş, bu rakam 2010-2012 döneminde 13 milyon 510 bin m3 ’e,

2013-2015 döneminde ise 15 milyon 76 bin m3 seviyesine ulaşmıştır. (OGM, 2016).

2005-2009 dönemi endüstriyel odunda gerçekleşen ortalama 2,2 milyon m3 arz açığı,

2013- 2015 döneminde 1,9 milyon m3 olarak sonuçlanmıştır. Bu durum özellikle

ormanları daha verimli hale getirerek odun hammaddesi üretiminin artırılmasının temel gerekçesini oluşturmaktadır. Yıllık yakacak odun üretimi ise; sanayide değerlendirme alternatifinin gelişmesi, tüketicilerin sosyal ve ekonomik yapılarındaki değişim sonucu tüketim tercihlerinin değişmesi ile gün geçtikçe azalan bir eğilim sergilemektedir. Önümüzdeki dönemde bu eğilimin devam edeceği beklenmektedir (OGM, 2016). Artan nüfus ve ülkemizin yüzölçümüne göre verimli olan ormanların kapladığı alan ile mevcut odun talebinin büyüklüğü düşünüldüğünde odun talebi ve arzı arasındaki açığın 2040 yılına kadar 40 milyon m3'e ulaşması beklenmektedir (Birler, 1995). Bu çerçevede, ülke

(16)

2

taşımaktadır.

Son yıllardaki hammadde ihtiyacı göz önüne alındığında endüstriyel plantasyonlarda yapraklı türler ve/veya tali denilen bu türlere daha fazla yer verilmesi yönünde artan bir eğilim olduğu görülmektedir (Löf ve ark., 2004; Kahveci ve Tüfekçioğlu, 1998). Ayrıca Karadeniz Bölgesi ekosistemlerinde yapraklı tür dikimlerinin yapılması önerilmektedir (Kahveci ve Tüfekçioğlu, 1998). Yapılan bir çalışmada Zonguldak’a bağlı Kocaman İşletme Şefliği sınırlarındaki yapraklı karışık meşcerelerde oluşturulan boşluklara yabani kiraz fidanları dikilmiştir (Erdoğan, 2008). Orman Genel Müdürlüğü tarafından 2014-2018 yılları arasında yürütülen geniş yapraklı ve meyveli türlere ait tohum bahçesi tesis eylem planı ile Bursa ve Giresun’da başlatılan kiraz eylem planları, uygulamaya aktarılmış olup, bu eylem planları ile özellikle yöreye ait yabani kiraz fidanları yetiştirilmesi ve doğal yetişme ortamlarına dikilmesi hedeflenmiştir (Anonim, 2014; Anonim, 2008; Anonim, 2011).

Karadeniz Bölgesi ormanları, alansal olarak Türkiye ormanlarının %24’ünü servet bakımından da %28’ini oluşturmaktadır (Anonim, 2006). Bölge ormanlarının, ağaç türü zenginliği, karışık ve tabakalı yapısı ile taşıdığı odun serveti ve kalitesi yönünden Türkiye ormanları içerisinde önemli bir yeri bulunmaktadır. Bölgenin sarp ve dik arazi yapısı, şiddetli ve bol sağanak yağışları, parçalı ve dağınık yerleşim yerleri bu bölgedeki ormanların önemini daha da artırmaktadır (Erdoğan, 2008). Bu yönleri ile Karadeniz Bölgesi oldukça hassas bir ekolojik denge üzerinde durmaktadır. Faydalanma alanlarının çok küçüldüğü doğaya yakın orman işletme şekliyle bölge ormanlarında hem tür zenginliği ve tabakalı yapı ile ekolojik denge korunmakta hem de tabiata yakın bir işletmecilik yapılmak suretiyle bu ormanlardan ülkemiz odun hammaddesi ihtiyacına önemli girdi sağlanmaktadır (Erdoğan, 2008). Nicelik ve nitelik olarak büyük ekolojik ve ekonomik öneme sahip bölge ormanlarında yapılacak ve doğal ve suni gençleştirme başarısını artıracak araştırmalar ülkemize büyük faydalar sağlayacaktır.

Toplam 22,3 milyon ha orman alanı içerisinde Bolu ili 531.802,00 ha ormanlık alana sahip bulunmaktadır ki bu miktar il genel alanının %64,9’unu oluşturmaktadır. Toplam ormanlık alanın %77’si (409.893,00 ha normal kapalı) verimli ormanlardan oluşmaktadır (OGM, 2015).

Ormanlarımızda değeri anlaşılamadan yapılan tahriplerle yayılışı azalan bu türün ekolojisi, biyolojisi ve genetiğine dair oldukça az sayıda araştırma ve bilgi mevcuttur

(17)

3

(Tosun ve Özpay, 1988; Eşen ve ark., 2005). Bu nedenle odunu ve meyvesi değerli, yaban hayatı işlevi yüksek hızlı gelişen bir tür olarak yabani kiraz ile yapılacak kapsamlı çalışmalar, bu türün verimliliği ve ekonomik girdisini arttırmakta yararlı olacaktır (Eşen ve ark., 2005; 2011). Bu çalışmanın gerçekleştirilmesi sonucu elde edilecek bilgiler bu alandaki eksik olan bilgi ve verileri tamamlamak adına önemli katkı sağlamakla birlikte emek-yoğun silvikültürel işlemlerin kullanılacağı kiraz endüstriyel plantasyonları için önemli bir altlık oluşturacaktır (Boydak ve Dirik, 1998).

Yabani kiraz hızlı büyüyen fakat nispeten kısa ömürlü (100-150 yaş), göğüs çapı 90-120 cm çapa kadar ulaşabilen, 15-32 metre boylanabilen orta boyutta kışın yaprağını döken bir ağaçtır (Praciak, 2013), (Şekil 1.1).

Şekil 1.1. Çalışma alanı içinde (Kökez Orman İşletme Şefliği) yabani kiraz bireyleri (Foto. Yurdabak, H.Ü.).

Bu türün çiçekleri çapraz döllenen, aktinomorfik, yaklaşık 2-2,5 cm çapında, beyaz, erselik, poleni böcekler tarafından taşınan, 2-5 çiçeğin salkımsı helezon şeklinde bir arada bulunduğu, kısa mahmuzlar üzerinde uç tomurcukları ile beraber dizilirler (Bartelemy, 2009). Çiçekler başta bal arıları, bombus arıları ve yaban arıları ile tozlaşırlar. Meyve vermeye 10-15 yaşları arasında başlarlar. Çiçeklenme orta Avrupa’da mart ayı sonlarında

(18)

4

başlayıp mayıs ayı sonuna kadar devam eder, fakat bireysel fertlerde bu süre bir hafta kadar sürmektedir. Olgun meyveler geç ilkbahardan yaza kadar çoğunlukla güvercin, sığırcık, ardıç kuşu ve alakarga gibi kuşlar tarafından, aynı zamanda tilki, porsuk ve yaban domuzu gibi omurgalılar tarafından tüketilir ve etrafa saçılırlar (Ducci, 2013; Schmid, 2006), (Şekil 1.2).

Şekil 1.2. Çalışma alanı içinde (Kökez Orman İşletme Şefliği) yabani kiraz meyvesi (Foto. Yurdabak H.Ü.).

Yabani kiraz, 20-25 yaşları arasında oldukça erken olgunluğa ulaşır. Büyüme 40’lı yaşlara kadar hızlıdır ve göğüs çapı 50 cm ve üzerine, boyu 20 ila 30 metre yüksekliğine yaklaşık 80 ila 90 yılda ulaşmaktadır. Işık gereksinimi yüksek olan bir tür olan yabani kiraz rekabete hassas bir türdür (Stojecová ve Kupka, 2009).

Bu ağaç türü Avrupa ve ülkemizde nemli doğal ormanlarda bireyler ya da küçük gruplar halinde bulunmaktadır (Şekil 1.3). Geniş bir pH aralığında (5,5-8,5) büyüyebilen yabani kiraz en iyi büyümesini hafif asidik derin, nemli, süzek, verimli topraklarda yapmaktadır. Asidik (pH < 5) topraklar bu türün gelişimi için uygun olmamaktadır. Bu tür en iyi gelişimini derin ve nemli balçıklı topraklar üzerinde yapar ve özellikle kireçtaşı üzerinde birikmiş derin topraklar ile düşük rakımlı arazilerin eğimli yamaçlarını tercih eder. Buna karşın C-horizonu yüzeye 40 cm’den yakın olan sığ topraklardan, kumlu ve süzekliği kötü

(19)

5

topraklardan kaçınır. Bu nedenle Karadeniz Bölgesi’nin kuzeyli bakıların en az 40 cm toprak derinliğine sahip sahaları, bu ağaç türü için ideal büyüme koşulları sunmaktadır (Tosun ve Özpay, 1988; Savill, 1991; Claessens ve Djankov, 1999; Keinschmit ve ark., 2001; Martinsson, 2001; Russell, 2003; Eşen ve ark., 2005).

Şekil 1.3.Yabani kirazın Avrupa ve Türkiye’deki Yayılışı (Russell, 2003).

Yabani kiraz türü Avrupa’da ekolojik ve ekonomik öneminden dolayı Avrupa Orman Genetik Kaynakları (EUFORGEN)’in “Serpili Yapraklılar (Scattered Hardwoods Netwok)” listesine alınmıştır. Bu nedenle, Avrupa'nın birçok ülkesinde yabani kiraz konusunda araştırmalar yapılmaktadır (Santi ve ark., 1998; Kleinschmit ve ark., 2001, Martinsson, 2001).

Türkiye ormanlarının asli ağaç türlerine dağılımına bakıldığında 2015 yılı verilerine göre yabani kiraz diğer türler adı içerisinde %1,63 lük dilimin içerisinde yer almaktadır (OGM, 2015). Ülkemizde yapraklı türlerin içerisinde grup, küme karışımı şeklinde fakat daha çok münferit olarak bulunan yabani kiraz, geçmişte sadece meyvesi ve yakacak odun ihtiyacı için kullanılmaktayken son yıllarda odun değerinin dünyada artmasına paralel olarak ülkemizde de üzerinde durulması gereken bir tür olarak düşünülmelidir (Yaman, 2003; Savill, 1991).

Ekolojik ve ekonomik yönden değerli türlerle ağaçlandırmalar yapılması ve endüstriyel plantasyonlar kurulmasının önemi son yıllarda daha net olarak karşımıza çıkmaktadır (Löf ve ark., 2004; Kahveci ve Tüfekçioğlu, 1998). Asli ağaç türleri üzerinde tali türlere göre çok daha fazla araştırmalar yapılmış veya yapılmakta olup tali türler hakkındaki

(20)

6

bilgiler derine gitmeyen, yüzeysel verilere dayanmaktadır (Atay, 1984). Bu yüzden tali türler ile ilgili her türlü araştırmaya öncelik verilmelidir. Üstelik bu türler bazı durumlarda asli türlere göre çok daha fazla kazanç getirebilmektedir.

Avrupa’da yabani kiraz kerestesinin 1986 yılında m3’nün 300 £’dan 600 £’a kadar

kolaylıkla alıcı bulması, hatta 1987 yılında Almanya’da fiyatı 1700 £/m3’den kiraz

kerestesi satılması, kiraz odununun ekonomik değerini ortaya koymaktadır (Yaman, 2003; Savill, 1991). Yine yapılan bir çalışmada yabani kiraz kerestesinin 1000 €/m3 satış

fiyatına ulaştığı belirtilmektedir (Martinson, 2001; Loewe ve Gonzales, 2004; Loewe ve ark., 2013). Yabani kirazın Avrupa’da teşvik edilmesinin bir diğer nedeni de Avrupa Birliği'nin tropik ormanlardan odun ithalatını azaltma kararı almış olmasıdır (Kobliha, 2002’ye atfen; Eşen ve ark., 2005).

Yabani kiraz diğer yapraklı türlere nazaran kısa ömürlü bir ağaç türüdür. Bu tür 60 yıl gibi bir süre içinde gövde çürümesine rüzgâr devirmesine hassas hale gelebilir. Bu nedenle yuvarlak odun üretimin söz konusu olduğu hallerde idare süresi dikkatli tespit edilmelidir. Kaliteli gövde üretimine yönelik aralamalar kuvvetli ve devamlı (5-6 yılda bir) olmalı, meşcerede kalan ağaçların tepelerine serbestlik verilerek rekabetten uzak bir ortam yaratılmalıdır. Bu şekildeki dinamik ve yoğun bir silvikültür programı çerçevesinde en fazla 60-70 yıl içerisinde en az 50-60 cm çapında düzgün, dolgun, budaksız ve kaliteli ağaçlar üretilebilir (Eşen ve ark. 2009; Joyce ve ark., 1998; Savill 1991’e atfen).

Yabani kiraz tipik olarak tek başına ya da karışık olarak geniş yapraklı ağaçlık alanlara dağılmış küçük gruplar halinde bulunur (Pryor, 1988, Eşen ve ark., 2005). Doğal olarak Avrupa’nın ılıman orman bölgeleri boyunca, Anadolu da, Kuzey Afrika Mağrip'inin bitişiğindeki alanlarda ve Batı Asya’da bulunur (Welk et al., 2016). Yayılış alanı kuzeye doğru, İngiliz Adalarına ve Güney İskandinavya'ya kadar uzanır. Kuzeyde doğal yayılış alanı 55. paralele kadar uzanır (Praciak, 2013). Güneyde yayılışını Kuzey Afrika, Güney İspanya, Orta İtalya ve Balkanlar'a kadar devam ettirir. Bu alanlarda rutubetli ortamlarda yüksek rakımlı popülasyonlar içerisinde dağılmış halde bulunur (Praciak, 2013, Schmid, 2006). En doğudaki doğal yayılışı Kafkaslar ve Kuzey İran'ın Elbur Dağlarında 2000 m yüksekliğe kadar yaptığı bildirilmiştir. Alpler'de 1700 m'ye kadar çıkmakta ve Güneydoğu Fransa'da 1900 m'ye ulaşmaktadır (Schwab, 2001). Genel yükseklik dağılımı düzlemselden dağ altı yükseklik bölgesine kadar uzanır. En yüksek dağlık bölgelerde yabani kiraz genellikle sadece çalı olarak yetişir. Yabani kiraz dağılımı için sınırlayıcı

(21)

7

faktörler esas olarak güneyde yaz dönemindeki yağış ve kuzey ve Doğu Avrupa'da da soğuk koşullarla ilişkilidir (Russell, 2003). Doğal dağılımının sınırlanmış olmasının yanı sıra, yabani kiraz yaygın olarak özellikle Kuzey Asya ve Kuzey Amerika’nın ılıman alanlarında yapraklı orman habitatları ve çalılık alanlarda başarılı bir şekilde dikilerek karışıma sokulur (Praciak, 2013; Schmid, 2006 ).

Türkiye’deki yayılışını Karadeniz, Marmara ve Orta Anadolu Bölgelerinde yapmakta ve Karadeniz Bölgesi ormanlarının “Castanetum” ve sıcak “Fagetum” zonunda bölgenin ekolojik isteklerine uygun ortamlarda, genellikle kayın ağırlıklı yapraklı karışık ormanlar içerisinde münferit veya küme halinde yer almaktadır (Savill, 1991; Dönmez, 1997; Yaman, 2003). Temel (2018)’in çalışmasında yabani kiraz bireylerine Artvin-Şavşat-Veliköy’de 1900 m’de rastlanılmıştır.

Yapılan bu çalışmanın amacı; Yabani kirazın (Prunus avium L.) Bolu yöresi doğal ormanlarında ve endüstriyel plantasyonlarda yetiştirilmesine yönelik olarak kirazın bazı ekolojik ve silvikültürel özellikleri hakkında bilgi toplamak, yerinde koruma programına uygun olan doğal alanların tespit edilerek türün korunmaya alınmasına ve kiraz varlığının arttırılması ile türün önemi hakkında farkındalık oluşturmaktır.

(22)

8

2. MATERYAL VE YÖNTEM

Çalışma 2014-2019 yılları arasında Bolu Orman Bölge Müdürlüğü’nün Bolu ve Aladağ Orman İşletme Müdürlüğü sahalarında gerçekleştirilmiştir. Arazi tespit edilen yabani kiraz bireylerinin (bkz.2.2) çap ve boyları ölçülerek bulundukları konumların mevcut meşcere kuruluş özellikleri kaydedilmiştir. Çalışmada yetişme ortamı özellikleri ile ilgili olarak; mevkii, denizden olan yükseklik, bakı, eğim ve yamaç durumu gibi önemli fizyografik faktörler, sıcaklık, yağış, bağıl nem ve rüzgâr gibi klimatik faktörler ile anakaya, toprak derinliği, toprak reaksiyonu, besin maddesi içerikleri, organik madde miktarı, toprağın tekstürü ve toprak türü gibi edafik faktörler incelenmiştir. Toprak özelliklerini belirlemek amacıyla beş farklı yükselti basamağı ve dört farklı bakıda toplam 18 adet noktada (iki adet noktada yabani kiraz bireyi olmadığından) toprak çukuru açılmış ve alınan toprak örnekleri çeşitli analizlere tabi tutulmuştur.

2.1. ARAŞTIRMA ALANININ GENEL TANITIMI

Yapılan çalışma, Bolu’nun güneyinde yer alan Bolu ovasından yukarı doğru yükselen ve İstanbul-Ankara karayolunun güney kısmında yer alan Aladağ Orman İşletme Müdürlüğüne bağlı Demirciler ve Kökez Orman İşletme Şefliği ormanları ile Bolu’nun kuzeyinde yer alan Bolu Orman İşletme Müdürlüğüne bağlı Bolu, Yeşildağ, Elmalık, Abant, Kale, Sarıçam, Ayıkaya, Çele, Sarımustan ve Sazakiçi Orman İşletme Şeflikleri ormanlarında yürütülmüştür (Şekil 2.1). Çalışma alanının içinde bulunduğu Bolu ili yurdumuzun Batı Karadeniz Bölgesinde, 30º 32’ ve 32º 36’ doğu boylamları, 40º 06’ ve 41º 01" kuzey enlemleri arasında yer almaktadır.

Bolu ve Aladağ Orman İşletme Müdürlükleri Batı Karadeniz bölümünün iç kısmında yer almaktadır. Bolu Orman İşletme Müdürlüğü, 31° 56’ 54” - 31° 15’ 10” - 31° 37’ 59” - 31° 38’ 36” doğu boylamları ile 40° 46’ 17” - 40° 36’ 9” - 40° 57’ 56”- 40° 42’ 50” kuzey enlemleri arasında yer alırken Aladağ Orman İşletme Müdürlüğü 31° 36’ 24” - 31° 47’ 24” doğu boylamları ile 40° 35’ 08” - 40° 39’ 59” kuzey enlemleri arasında yer almaktadır.

(23)

9

Şekil 2.1. Çeşitli ekolojik verilerin elde edildiği yabani kiraz bireylerinin bulunduğu Bolu ve Aladağ Orman İşletme Müdürlüğü’ne bağlı Orman İşletme Şeflikleri. Çalışma alanı orta dağlık (500-1600 m) ve yüksek dağlık (>1600 m) kırıklı arazi şekline sahiptir. Ormanlar yükseklik olarak deniz seviyesinden 653 metreden başlayıp, 1640 metreye kadar çıkmaktadır. Çalışma alanı sınırları içerisinde kalan 99.503,50 hektar sahanın %63’ü (62.676,20 hektar) ormanlarla kaplı olup, bu alanın %93’ü (58.111,70 hektar) normal koru ormanı olup %7’si (4.564,50 hektar) bozuk koru ormanıdır (Anonim, 2013).

Çalışmanın yürütüldüğü Bolu ilinin de içinde bulunduğu Bolu Havzası; Alp Dağ Oluşum Hareketleri Oligosen'de en şiddetli safhasına ulaşmıştır. Bundan sonra Miyosen'den itibaren Doğu Anadolu'nun sıkışmaya uğramasıyla Doğu Anadolu ve Kuzey Anadolu Yırtılma Fayları meydana gelmiştir. Buralarda gerek Miyosen ve gerekse Pliyosen dönemlerinde çoğunluğu doğu batı yönünde uzanan ve bulunduğu sahaya göre faylarla parçalanarak yüzlerce metre çöken oluk ve havzalar oluşmuştur (Atalay, 1994). Bolu Havzası ve yakın çevresinin yeryüzü şekillerinin oluşmasında bu dönemin önemli etkileri vardır (Harita 2.1.)

(24)

10

Harita 2.1.Bolu ilinin jeoloji haritası (Çetinkaya, 2015).

Dağlar kuzeydoğu-güneybatı doğrultusunda sıralanan ve oluşumlarında Kuzey Anadolu Fay Kuşağı hareketinin etkisi bulunan ovalarla bölünmüştür. Bu kuşağın kuzeyinde doğudan batıya Göçeler Dağı, Bolu Dağları ve Elmacık Dağı; güneyinde ise Köroğlu Dağları, Köroğlu Dağı, Abant Dağları yer almaktadır. Yükseklik kuzeyden güneye ve batıdan doğuya gidildikçe artmaktadır (Anonim, 2009).

Bolu Ovası denizden yükseklikleri 1000–2000 m olan bu dağ silsileleri ile kuşatılmış bir depresyon sahası içinde kalmıştır. Bu depresyonun kuzey tarafında Sünnice Dağı-Çal Doruğu kristalin silsileleri mevcuttur. Doğu istikametinde Gökdağ anasırtı vasıtası ile Mengen arazisine kadar devam eder. Çal Doruğundaki yüksekliği 1865 m olan bu silsile batıya doğru uzanarak Çile (Çele) Doruğu 1954 m ile en yüksek noktasını bulmaktadır. Bu silsile Sünnice kesiminde 1800 m’ye Bolu Dağında ise 1436 m’ye düşmekte ve Bolu Ovası’nı Düzce Ovası’ndan ayırmaktadır.

Doğu da Salıpazarı-Mengen hattının güneyinde, denizden yüksekliği 1877 m olan Arkot Dağı silsilesi göze çarpmaktadır. Bolu Havzası güneyden Seben (1854 m) ve Ardıç (1743 m) dağlarından oluşan bir silsile çevrelemekte ve bu silsilenin arkasında da 2378 m yüksekliğindeki meşhur Köroğlu Tepesi ile kendini gösteren Aladağ silsilesi yükselmektedir (Anonim, 1998).

Bolu Ovası güneybatı istikametinde; Abant Silsilesi, kuzeyde Sünnice Dağları ve güneyde ise Seben Ardıç Dağları gibi yükseklikleri 1000- 2000 m arasında değişen dağ

(25)

11

masifleri ile kapatılmış bulunmaktadır (Harita 2.2). Çalışma sahası jeolojik yapısının sonucu olarak, dağlardan ovaya doğru gidildikçe basamaklar halinde alçalmakta, kayaçlar ise gençleşmektedir. Yerleşime en uygun alanı oluşturan ova temel koşulları yönünden en zayıf kayaçlardan oluştuğu halde, ovayı çevreleyen yamaçlara ve tepelere doğru gidildikçe temel kayaçların sağlamlaştığı, ancak eğimlerin dikleştiği, kısaca yerleşim koşullarının zorlaştığı görülür (Erdoğan, 1993). Genellikle Neojen arazisi olup kalkerli bir depresyonun kum ve çakıl örtüleri ile kaplanması sonucu oluşmuştur.

Harita 2.2.Bolu İlinin Fiziki Haritası (Çetinkaya, 2015).

Karadeniz sıradağlarının ardında, yükseltisi fazla bir çanak içerisinde olan ova, deniz ikliminden yoksundur (Anonim, 2000). Ovayı daha geriden çevreleyen yüksek kütleler genellikle volkanik kütlelerden müteşekkildir. Ovanın güneyinde güneybatı-kuzeydoğu doğrultusunda 1500 m’den başlayan ve doğuya doğru gidildikçe yükselen kütle andezitlerden oluşmuştur. Andezitler üzerinde iğne yapraklı hâkim vejetasyon teşkil ederken Kretase formasyonu üzerinde yayvan yapraklı ormanlar ile kısa boylu çalılar teşkil eder. Andezitlerin görüldüğü diğer bir saha ovanın kuzeydoğu kısmıdır. Ayrıca burada bazı kütlelerde granitlere rastlanır (Gözenç, 1997).

Araştırma alanında iklim özelliklerini incelemek için uzun süreli gözlem ve ölçmeler sadece Bolu meteoroloji istasyonundan sağlanmaktadır. Bu istasyon Bolu şehir merkezi içerisinde yer alıp 742 m yükseltide kurulmuştur. İklim özellikleri hesaplamaları Bolu Meteoroloji İstasyonu verilerine göre yükseklik basamaklarına göre yapılmıştır.

(26)

12

Çalışma alanı Batı Karadeniz iklim kuşağının içerisinde yer almaktadır. Batı Karadeniz iklim kuşağına ait olan ikliminin özelliklerini göstermektedir (Anonim, 2018a; Anonim, 2018b).

Bolu ilinde yıllık ortalama sıcaklık 10,5 °C’dir. En yüksek ortalama sıcaklıklar temmuz ve ağustos aylarında, en düşük ortalama sıcaklıklar da ocak ve şubat aylarında görülmektedir. Bolu ilinde ölçülmüş en düşük sıcaklık şubat ayında -34 °C ve en yüksek sıcaklık ağustos ayında 39,8 °C ‘dir. Bolu ilinde sıcaklıklar mayıs ayı ile beraber yıllık ortalamanın üzerine çıkmakta ve kasım ayında tekrar yıllık ortalamaların altına düşmektedir (Şekil 2.2), (MGM, 2017).

Şekil 2.2. Bolu ilinde ortalama sıcaklık ve yağışın aylara göre dağılımı (Bolu Meteoroloji İstasyonu, 742 m).

Çalışmanın yapıldığı Bolu yöresinde ortalama yıllık yağış miktarı 742 m rakımda bulunan Bolu Meteoroloji İstasyonu verilerine göre 545,3 mm olup, aylık ortalama en fazla yağışlar mayıs, aralık ve ocak aylarında görülmektedir. En az yağış ağustos ayında görülmektedir (Şekil 2.2). Yağışın yıla dağılımı dengeli olup yıllık ortalama yağışın %29’u ilkbaharda, %19’u yaz aylarında, %21’i sonbaharda ve %31’i kış aylarında düşmektedir (Şekil 2.3), (MGM, 2017). O Ş M N M H T A E E K A Ort.Yağış(mm) 58,00 48,60 50,10 51,00 59,00 54,50 27,90 22,00 28,80 40,40 45,60 59,40 Ort.Sıcaklık(C) 0,6 1,9 4,7 9,6 14,1 17,4 19,8 19,8 16,0 11,8 7,0 2,8 O Ş M N M H T A E E K A 0,0 5,0 10,0 15,0 20,0 25,0 0,00 10,00 20,00 30,00 40,00 50,00 60,00 70,00 O rtal am a Sı cak lık ( 0C) O rtal am a Y ağ ış (mm) Aylar Ort.Yağış(mm) Ort.Sıcaklık(C)

(27)

13

Şekil 2.3. Bolu ili yıllık ortalama yağışın mevsimsel dağılımı.

Çalışma alanı içerisinde yıllık ortalama sıcaklıklar Bolu şehir merkezinde 742 m rakımda bulunan meteoroloji istasyonu uzun yıllar veri ortalamaları (1927-2016) alınarak yüksekliğe göre enterpole edilerek sıcaklık değerleri hesaplanmıştır. Buna göre çalışma alanı uzun yıllar ortalama sıcaklık değerleri 6,1°C ile 11°C arasında değişmektedir (Şekil 2.4.). En sıcak ay ağustos ve ağustos ayı ortalaması 23,1 °C ile 28,6 °C arasında değişmektedir. En soğuk ay ocak ayı olup yıllık ortalama ocak ayı sıcaklığı 4,4 °C ile -8,5 °C arasında değişmektedir (MGM, 2017).

Şekil 2.4. Çalışma alanında tespit edilen yabani kiraz bireylerinin bulunduğu meşcerelerde yüksekliğe göre ortalama yıllık, en düşük ve en yüksek sıcaklık değişimi. Çalışma alanı içerisinde yabani kiraz bireylerinin bulunduğu alanlarda ortalama yıllık yağış miktarlarının 504,8 mm ile 944,5 mm arasında değiştiği görülmektedir (Şekil 2.5).

29% 19% 21% 31% İlkbahar Yaz Sonbahar Kış 0 2 4 6 8 10 12 14 16 18 20 653 701 882 917 943 993 1029 1124 1206 1208 1346 1384 1404 1424 1538 1559 1567 1630 Sı ca kl ık ( 0C) Denizden Yükseklik (m) Ortalama (֯C) En Yüksek (֯C) En Düşük (֯C)

(28)

14

Şekil 2.5. Çalışma alanında tespit edilen yabani kiraz bireylerinin bulunduğu meşcerelerde yüksekliğe göre ortalama yıllık yağış miktarı.

Yaklaşık vejetasyon dönemini kapsayan beş aylık vejetasyon mevsimi içerisinde ise ortalama yağışların 197,7 mm ile 380,9 mm arasında değiştiği belirlenmiştir (Çizelge 2.1), (MGM, 2017).

Çizelge 2.1. Çalışma alanında tespit edilen yabani kiraz bireylerinin bulunduğu meşcerelerde toprak çukuru açılan yükseltilerde ortalama yağış miktarları. İşletme

Şefliği Yükseklik Ortalama Aylık Yağış Miktarı (mm)

Ort.Yıllık Yağış (m) Nisan Mayıs Haziran Temmuz Ağustos Toplam (mm)

Sazakiçi 653 47,7 55,7 51,2 24,6 18,7 197,7 504,8 Sazakiçi 701 49,5 57,5 53,0 26,4 20,5 206,7 526,4 Elmalık 882 56,3 64,3 59,8 33,2 27,3 240,7 607,9 Kale 917 57,6 65,6 61,1 34,5 28,6 247,2 623,6 Kale 943 58,5 66,5 62,0 35,4 29,5 252,1 635,3 Kökez 993 60,4 68,4 63,9 37,3 31,4 261,5 657,8 Sarıçam 1029 61,8 69,8 65,3 38,7 32,8 268,2 674,0 Demirciler 1124 65,3 73,3 68,8 42,2 36,3 286,0 716,8 Ayıkaya 1206 68,4 76,4 71,9 45,3 39,4 301,4 753,7 Elmalık 1208 68,5 76,5 72,0 45,4 39,5 301,8 754,6 Yeşildağ 1346 73,7 81,7 77,2 50,6 44,7 327,7 816,7 Sarıçam 1384 75,1 83,1 78,6 52,0 46,1 334,8 833,8 Ayıkaya 1404 75,8 83,8 79,3 52,7 46,8 338,5 842,8 Ayıkaya 1424 76,6 84,6 80,1 53,5 47,6 342,3 851,8 Bolu 1538 80,9 88,9 84,4 57,8 51,9 363,7 903,1 Ayıkaya 1559 81,6 89,6 85,1 58,5 52,6 367,6 912,5 Ayıkaya 1567 81,9 89,9 85,4 58,8 52,9 369,0 916,1 Sarıçam 1630 84,3 92,3 87,8 61,2 55,3 380,9 944,5 0,0 100,0 200,0 300,0 400,0 500,0 600,0 700,0 800,0 900,0 1000,0 653 701 882 917 943 993 102911241206120813461384140414241538155915671630 O rta la m a Y ıllık Y ağ ış (m m ) Denizden Yükseklik (m)

(29)

15

Bolu yöresine ait nispi nem değerleri %80,1 aralık ayındaki en yüksek ortalama aylık değeri ile %70,1 ağustos ayındaki en düşük aylık ortalama değerleri arasında değişmektedir. En yüksek nispi nem değerlerinin kış aylarında olup, bahar aylarına doğru azalmaktadır. Fakat mayıs ve haziran aylarında Bolu yöresinde nispi nemin arttığı ve temmuz ayı ile birlikte tekrar azalışa geçtiği ve ağustos ayında değerlerin dip yaptığı ve bu aydan sonra nispi nem değerlerinin sonbahar ve kışa doğru doğrusal bir şekilde tekrar artış gösterdiği görülmüştür (Şekil 2.6), (MGM, 2017).

Şekil 2.6. Bolu ili bağıl nem aylık ortalama değerleri (1980-2017) (MGM, 2017). Aylık hâkim rüzgâr yönü ve yüzdesinin %13,20 ile %18,15 değerleri arasında değişim gösterdiği görülür. Ocak ayından haziran ayı sonuna kadar hâkim rüzgâr yönü batı-güneybatı istikametinde olup bu aydan sonra ekim ayı sonuna kadar rüzgâr yönü güney-güneybatı istikametinde olmaktadır. Kasım ayında tekrar batı-güney-güneybatı istikametinde olduktan sonra aralık ayında hâkim rüzgâr yönü tekrar güney-güneybatı istikametinde olmaktadır. Yıllık ortalamaya bakıldığında Bolu yöresinde yıllık hâkim rüzgâr yönü güney-güneybatı istikametinde olup %15,3 değerindedir (Şekil 2.7) (MGM, 2017).

O Ş M N M H T A E E K A

Aylık Ort.Bağıl Nem 79,6 76,3 72,9 70,2 72,3 72,3 70,3 70,1 71,9 76,4 77 80,1 64 66 68 70 72 74 76 78 80 82 O rtal am a Bağ ıl N em (% )

(30)

16

Şekil 2.7. Bolu ili aylık hâkim rüzgar yönü ve yüzdesi (MGM, 2017).

Çalışmanın yürütüldüğü alanda bulunan temel ağaç türleri anadolu karaçamı (Pinus nigra Arn. var. pallasiana Schneid.), sarıçam (Pinus sylvestris L.), Uludağ göknarı (Abies bornmullariana M.), doğu kayını (Fagus orientalis L.), sapsız meşe (Quercus petrae Lieb.), saplı meşe (Quercus robur L.), saçlı meşe (Quercus cerris L.), mazı meşesi (Quercus infectoria Olivier.)’dir. Bu ağaç türleri saf meşcereler kurabildikleri gibi kendi aralarında karışımlar oluşturabilmektedirler. Zaman zaman bu karışımlara çeşitli oranlarda adi gürgen (Carpinus betulus L.), münferit olarak da akçaağaç (Acer sp.), dağ dişbudağı (Fraxinus excelsior L.), ıhlamur (Tilia rubra D.C.), yabani kiraz (Prunus avium L.), Türk fındığı (Corylus colurna), karaağaç (Ulmus sp.), titrek kavak (Populus tremula L.), porsuk (Taxus baccata L.), üvez (Sorbus torminalis Crantz.), söğüt (salix sp.), ardıç (Juniperus sp.) ve dere boylarında kızılağaç (Alnus sp.) türlerinin girdiği gözlenmiştir (Anonim, 2018a; Anonim 2018b).

Çalışma alanlarındaki orman altı floranın başlıcaları mor çiçekli orman gülü (Rhododendron ponticum), sarı çiçekli orman gülü (Rhododendron flavum), kızılcık (Cornus mas), alıç (Crataegus sp.), karayemiş (Prunus laurocerasus), defne (Daphne pontica), yabani gül (Rosa canina), yabani fındık (Corylus avellana), ahlat (Pyrus elaeagnifolia), laden (Cistus incantus), taflan (Laurocerasus officinalis), ayı üzümü (Vaccinium arctostaphyllos), muşmula (Mespilus germanica), kuşburnu (Rosa canina) ve erikten (Prunus domestica) oluşmaktadır. Otsu tabakada ise orman sarmaşığı (Hedera helix), böğürtlen (Rubus fruticosus), gelincik (Papaver rhoeas), ahududu (Rubus idaeus), eğrelti (Pteridium sp.), çoban püskülü (İlex equifolium), sıklamen (Cyclamen coum. Mill.), ısırganotu (Urtica sp.), kekik (Thymus sp.), papatya (İnula helenium), nane

0 5 10 15 20BGB I BGB II BGB III BGB IV BGB V GGB VI GGB VII GGB VIII GGB IX GGB X BGB XI GGB XII Seri1

(31)

17

(Mentha sp.), yonca (Medicago sp.), orman çileği (Fragaria vesca), ökse otu (Viscum album) ve kardelen (Galanthus krasnowii) gibi türler belirlenmiştir. (Anonim, 2018a; Anonim, 2018b).

2.2. YABANİ KİRAZ AĞAÇLARININ BELİRLENMESİ VE YAPILAN ÖLÇÜMLER

Yabani kiraz ağaçlarının belirlenebilmesi için öncelikle Bolu Orman İşletme Müdürlüğü ve Aladağ Orman İşletme Müdürlüğü dahilindeki orman işletme şefliklerine ait amenajman planları incelenmiştir. Ancak yapılan incelemede amenajman planlarında yabani kirazın meşceredeki karışım oranı %10’u geçmediğinden ayrı bir ağaç türü olarak tablolarda gösterilmediği, karışık meşcerelerde de diğer türler içerisinde kayda değer bir oranda bulunmadığı için ayrı bir tür olarak planlarda diğer yapraklı (DY) türler adı altında genel bir ifade ile gösterildiği görülmüştür. Amenajman planlarında yabani kiraz bireylerinin serpili konumda bulunması ve yerlerinin tespitinin mümkün olmaması nedeniyle yöredeki orman köylülerinin, orman işletme şefleri ile bu bölgelerde halen çalışan ve geçmişte çalışmış olan orman muhafaza memurları ile orman işçilerinin bilgisine başvurulmuştur. Arazide edinilen bilgilerin ışığında yabani kirazın bulunması muhtemel alanlar da gezilmiştir. Bolu ve Aladağ Orman İşletme Müdürlüklerine bağlı toplam 12 adet şeflikte 126 noktada 444 adet yabani kiraz tespit edilmiştir (Harita 2.3).

(32)

18

Ağaçların d1.30 çap ölçümleri kompas uçları her zaman aynı yöne (eğim aşağı) bakacak

şekilde ve 1 mm hassasiyet derecesinde gerçekleştirilmiştir. Aşağıda verilen farklı bakı ve yükseltilere göre oluşturulan grafiklerde göğüs çapı 8 cm ve daha büyük olan ağaçların çapları ve boyları ölçülerek konumları belirlenmiştir. (Şekil 2.8). Ağaçların boy ölçümleri Haglöf Vertex-IV elektronik boy ölçer ile 10 cm hassasiyetle ölçülmüştür. Çalışma alanında göğüs çapı 8 cm den büyük toplam 444 adet ağaçta boy ölçümü yapılmıştır. Ağaçların konumları Garmin GPSmap 62s ile belirlenmiştir. Nadir bulunan bir tür olması ve yaralama neticesinde hastalığa yakalanma riski yüksek olması nedeniyle (CFOC, 2013) yaş tespitleri farklı bakı ve yükseltilerde toplam 94 adet yabani kiraz ferdinde yapılmış olup, grafiklerde gösterilmiştir. Ağaçların yaş ölçümleri artım burgusuyla ağaçların d1.30 m yüksekliğinden alınan artım kalemlerindeki yıllık halkaların büyüteç

yardımı ile sayılması ile tespit edilmiştir.

Şekil 2.8.Çalışma alanında tespit edilen yabani kiraz bireyleri (Foto. Yurdabak, H.Ü.). 2.3. SİLVİKÜLTÜREL ÖZELLİKLERİN BELİRLENMESİ

Çalışma alanında yabani kirazın tabakalılık, yükselti basamakları, kapalılık, sıklık, karışım nevi, karışım oranı, karışım şekli, tür bileşimi, karışım zamanı ve karışıma girdiği türler gibi bazı silvikültürel özellikleri incelenmiştir.

(33)

19

Ağaçların tepe çatılarının konumlarına göre oluşturduğu şekillenme tabakalılık olarak isimlendirilir (Saatçioğlu,1976). Meşcerelerin tabakalı olarak ifade edilmesi için meşcereye her tabakanın silvikültürel yönden bir katkısının olması gerekmektedir. Tabakalılık bağlamında meşcerelerde dört tip yapıya rastlanır (Saatçioğlu, 1976; Atay, 1990).

Tek tabakalı Meşcereler İki tabakalı Meşcereler Çok tabakalı Meşcereler Basamaklı (Seçme) Meşcereler

Bitkilerin ve bitki toplumlarının, rakımdaki artışa da bağlı olarak iklimsel değişimlere göre cins, tür, alttür, form ve çeşit bağlamında farklılaşıp sıralanması, yükselti basamakları olarak adlandırılır (Çolak ve ark., 1999). Kolayca izlenebildiği gibi dağlarda yukarı çıkıldıkça sıcaklık azalır, yağışlar genellikle artar, karın kalış süresi uzar, rüzgâr hızı ve ışınım miktarı artar, bitkilerde gelişme dönemi kısalır ve ormanlık alanlarda orman zonları ortaya çıkar (Saatçioğlu, 1976). Her bir yükselti basamağı, karakteristik özellikleriyle diğerinden ayrılabildiği gibi, kısa mesafelerde birden fazla basamak iç içe geçmiş halde de bulunabilir. Bir yükselti basamağını karakterize eden bitki toplumları, uygun mahalli iklim koşulları sayesinde komşu yükselti basamaklarında da karşımıza çıkabilir. Bakı, jeomorfolojik durum ve yerel iklim farklılıkları basamak oluşumunda etkilidir (Çolak ve ark, 1999).

Bu çalışmamızda daha çok Avrupa’da kullanılan geleneksel bir sınıflandırma olan ve bir yüksek dağın ana basamakları dört sınıfa ayrılmaktadır. Bu dört basamağın genel özellikleri;

 Çok yüksek dağlık alan basamağı (>2500 metre)  Yüksek dağ orman basamağı (1500-2500 metre arası)  Dağ orman basamağı (500-1500 metre arası)

Alçak alanlar (<500 metre)

Olarak 4 kısma ayrılmıştır (Höpflinger & Schliefsteiner, 1995).

Meşcereyi oluşturan ağaç-ağaççıkların tepe çatılarının toprağı siperleme durumuna kapalılık; ağaç-ağaçcık tepelerinin meşcere toprağının herhangi bir miktarını siperleme oranına da kapalılık derecesi (KD) denir ve oransal ifadelerle (0,3-0,6-1,0) gösterilir Silvikültür disiplinine göre kapalılık dereceleri dörde ayrılır (Saatçioğlu, 1976).

(34)

20

Sıkışık Kapalılık (KD>1,00): Tepeler iç içe veya üst üste girmiş durumdadır. • Normal Kapalılık (KD=1): Tepeler birbirine dokunmakta veya dokunacak gibi

durmaktadır.

Gevşek Kapalılık (KD=0,7-0,9): Kapalılık, iki tepe arasına normal bir tepe giremeyecek şekilde boşluklar içermektedir.

• Işıklı Kapalılık (KD=0,2-0,6): Tepeler aralarına bir veya birden fazla tepe sığacak kadar birbirlerinden uzaklaşmıştır, boşluklar mevcuttur.

• Serbest Durum (KD<0,2): Tepeler çok şiddetli rüzgarlarda bile birbirine değmez. Hatta ağaçlar ne tepe ne de kök olarak birbirini etkiler. Ağaçlar arasındaki mesafe, bir ağaç boyu veya daha fazla olabilir.

Kapalılığın oluşturduğu şekil bakımından meşcerelerde üç tip yapı mevcuttur (Saatçioğlu, 1976).

• Yatay Kapalılık • Dikey Kapalılık • Basamaklı Kapalılık

Bir meşcerede normal hasılatın sağlanmasını emniyet altına alan ağaç sayısının bulunuşuna sıklık denir. Meşcere sıklığını belirlemede en çok kullanılan meşcere özelliği birim alandaki göğüs yüzeyidir. Bu çalışmada göğüs yüzeyi m2 ha-1 cinsinden bir prizma

vasıtasıyla ölçülmüştür. Bu prizma ağaç gövdesi enine kesitlerinin arazide kapladığı alanı vermektedir.

Meşcere birden fazla türden oluşmuşsa ve silvikültürel bir katkısı olan bu türler alan, adet, hacim veya göğüs yüzeyi (meşcere sıklığı) toplam miktarı olarak, en az %10 luk bir oranla meşcerede temsil ediliyorsa karışım söz konusudur (Genç, 2011).

Tek tabakalı karışım: Karışımda yer alan ağaçların tepeleri genellikle yan yana bulunur.

İki tabakalı karışım: İki tabaka halinde tepe çatıları alt alta veya üst üste bulunmaktadır.

Çok tabakalı karışım: Karışımda yer alan ağaç türlerinin tepe çatıları, altlı üstlü veya birbirlerinin arasında yer almıştır.

 Basamaklı Karışım: Karışımda yer alan ağaçların tepeleri ve tepe çatıları, altlı üstlü değil, ekseriyetle yan yana bulunur.

(35)

21

Karışıma giren türlerin kesit yüzeyleri, hacimleri hatta bazen ağaç sayıları oranına göre tayin ve ifade edilir. Karışım oranı 1.0=0.9 Kn+ 0.1 Kiraz gibi gösterilir.

Karışıma giren türlerin mekansal dağılışlarına ve kapladıkları alanların büyüklüklerine ve şekillerine göre aşağıdaki şekilde ayrılır (Saatçioğlu, 1976 );

Gövde veya münferit karışım Küme karışımı

Grup karışımı Büyük grup karışımı Sıra karışımı

Büyük alan karışımı

Karışımın meşcere hayatı boyunca devam edip etmemesine göre ayırt edilir (Saatçioğlu, 1976).

 Zaman Karışımı: Meşcere yaşlandıça oranı azalan karışıma denir.  Devamlı karışım: Kesim çağına kadar devam eden karışıma denir.

 Başlangıç karışımı: Gençleştirme ve ağaçlandırma çalışmaları sırasında mevcut olduğu halde, ilerleyen zaman içinde azalan karışım oranını ifade eder.

 Son karışım: Silvikültürel olgunluk çağında karşımıza çıkan, karışım oranlarını ifade eder.

Karışım ışık ve gölge ağaçlarının bir araya gelmesiyle teşekkül edebilir. Ağaç türlerinin çeşitli ışık istekleri, özellikle gölgeye dayanma yetenekleri karışımın silvikültür değeri bakımından büyük farklar doğurur; karışımın bilhassa toprak nitelikleri ve gövde kalitesi üzerine yaptığı etkiler, bu durumla sıkı sıkıya ilgilidir (Saatçioğlu, 1976).

 Gölge ağacı ile karışım  Yarıgölge ağacı ile karışım  Yarı ışık ağacı ile karışım  Işık ağacı ile karışım

2.4. YETİŞME ORTAMI ÖZELLİKLERİNİN BELİRLENMESİ

Çalışma yapılan alanlarda yetişme ortamı koşullarının meydana gelmesinde etkili olan klimatik, edafik ve fizyografik özelliklerin belirlenmesi için mevki, denizden yükseklik, bakı, eğim, reliyef, iklim ve toprak özellikleri incelenmiştir. Bu amaçla yabani kiraz

(36)

22

bireylerinin tespit edildiği alanlarda yükseklik ve bakı göz önünde bulundurularak 18 noktada birer adet toprak çukuru açılmıştır (Çizelge 2.2).

Çizelge 2.2. Çalışma alanında tespit edilen yabani kiraz bireylerinin bulunduğu meşcerelerde açılan toprak çukuru noktaları.

Yükseklik / Bakı Kuzey Güney Doğu Batı

1500 m-1750 m 5 Nolu Nokta 10 Nolu Nokta 15 Nolu Nokta 20 Nolu Nokta

1250 m-1500 m 4 Nolu Nokta 9 Nolu Nokta 14 Nolu Nokta 19 Nolu Nokta

1000 m-1250 m 3 Nolu Nokta 8 Nolu Nokta 13 Nolu Nokta 18 Nolu Nokta

750 m-1000 m 2 Nolu Nokta 7 Nolu Nokta 12 Nolu Nokta 17 Nolu Nokta

500 m-750 m 1 Nolu Nokta 6 Nolu Nokta 11 Nolu Nokta 16 Nolu Nokta

Çalışma alanı içerisinde 500 m rakımın altında ve 500-750 m aralığında güney ve batı bakıda yabani kiraz tespit edilmediğinden toprak çukuru (6 ve 16 nolu nokta) açılmamıştır. Açılan toprak çukurlarında toprak profilleri morfolojik olarak incelenerek üst toprak örneklemesi için 0-10 cm ve 10-20 cm olmak üzere iki derinlik kademesinden bozulmuş toprak örneği ile doğal yapısı bozulmamış silindir örneği (100 cm3) alınmıştır

(Şekil 2.9).

Şekil 2.9. Çalışma alanında tespit edilen yabani kiraz bireylerinin bulunduğu meşcerelerde açılan toprak çukuru (Foto. Yurdabak, H.Ü.).

(37)

23

toprak / saf su karışımında cam elektrotlu pH metre kullanılarak elektrometrik yöntemle, tekstür Bouyoucous hidrometre yöntemiyle, kireç kalsimetre ile, organik karbon Walkley – Black ıslak yöntemi ile belirlenmiştir (Gülçur, 1974). Makro besin elementlerinden azot (N) Kjeldahl azotu tayin metodu ile, fosfor (P) Modifiye Bray and Kurtz No.1 metodu ile ve potasyum (K) amonyum asetat metodu ile belirlenmiştir (Kaçar, 2009). Analizler İzmit Kavak ve Hızlı Gelişen Orman Ağaçları Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü Laboratuvarlarında gerçekleştirilmiştir.

Yetişme ortamlarına ait sıcaklık ve yağış özelliklerini belirlemek için çalışma alanına mesafe ve yükselti olarak en yakın ve en uygun meteoroloji istasyonu Bolu şehir merkezi içerisinde yer alan 742 m yükseltide kurulmuş Bolu Meteoroloji İstasyonuna ait veriler (1927-2016) alınarak yükseklik basamaklarına göre uyarlanmıştır (enterpole edilmiştir). Bu çalışmada, her 100 m yükselti artışı için sıcaklığın 0,5°C azaldığı ve yağış miktarının 45 mm arttığı (Erinç, 1965) kabul edilerek, örnek alanlara ait aylık ortalama sıcaklık, aylık ortalama yüksek sıcaklık ve aylık ortalama yağış miktarları hesaplanmıştır (Çizelge 2.3).

Çizelge 2.3. Çalışma alanı sıcaklığın yüksekliğe bağlı olarak enterpole edilmiş değerleri (Bolu Meteoroloji İstasyonu verileri) (1927-2016).

Yükselti (m)

Aylara Göre Ortalamalar Yıllık

I II III IV V VI VII VIII IX X XI XII °C

1630 Sıcaklık -3,8 -2,5 0,3 5,2 9,7 13,0 15,4 15,4 11,6 7,4 2,6 -1,6 6,0 Yüksek 0,8 2,6 6,6 12,3 17,0 20,3 23,0 23,5 19,9 14,9 8,9 3,0 12,7 Düşük -8,1 -7,2 -5,1 -0,9 3,0 5,7 7,8 8,1 4,9 1,6 -2.4 -5.8 0,1 1567 Sıcaklık -3,5 -2,2 0,6 5,5 10,0 13,3 15,7 15,7 11,9 7,7 2,9 -1,3 6,3 Yüksek 1,1 2,9 6,9 12,6 17,3 20,6 23,3 23,8 20,2 15,2 9,2 3,3 13,0 1559 Sıcaklık -3,5 -2,2 0,6 5,5 10,0 13,3 15,7 15,7 11,9 7,7 2,9 -1,3 6,4 Yüksek 1,1 2,9 6,9 12,6 17,3 20,6 23,3 23,8 20,2 15,2 9,2 3,3 13,0 1538 Sıcaklık -3,4 -2,1 0,7 5,6 10,1 13,4 15,8 15,8 12,0 7,8 3,0 -1,2 6,5 Yüksek 1,2 3,0 7,0 12,7 17,4 20,7 23,4 23,9 20,3 15,3 9,3 3,4 13,1 1424 Sıcaklık -2,8 -1,5 1,3 6,2 10,7 14,0 16,4 16,4 12,6 8,4 3,6 -0,6 7,0 Yüksek 1,8 3,6 7,6 13,3 18,0 21,3 24,0 24,5 20,9 15,9 9,9 4,0 13,7 1404 Sıcaklık -2,7 -1,4 1,4 6,3 10,8 14,1 16,5 16,5 12,7 8,5 3,7 -0,5 7,1 Yüksek 1,9 3,7 7,7 13,4 18,1 21,4 24,1 24,6 21,0 16,0 10,0 4,1 13,8 1384 Sıcaklık -2,6 -1,3 1,5 6,4 10,9 14,2 16,6 16,6 12,8 8,6 3,8 -0,4 7,2 Yüksek 2,0 3,8 7,8 13,5 18,2 21,5 24,2 24,7 21,1 16,1 10,1 4,2 13,9 1346 Sıcaklık -2,4 -1,1 1,7 6,6 11,1 14,4 16,8 16,8 13,0 8,8 4,0 -0,2 7,4 Yüksek 2,2 4,0 8,0 13,7 18,4 21,7 24,4 24,9 21,3 16,3 10,3 4,4 14,1

(38)

24

Çizelge 2.4.(devamı) Çalışma alanı sıcaklığın yüksekliğe bağlı olarak enterpole edilmiş değerleri (Bolu Meteoroloji İstasyonu verileri) (1927-2016).

Yükselti (m)

Aylara Göre Ortalamalar Yıllık

I II III IV V VI VII VIII IX X XI XII °C

1208 Sıcaklık -1,7 -0,4 2,4 7,3 11,8 15,1 17,5 17,5 13,7 9,5 4,7 0,5 8,1 Yüksek 2,9 4,7 8,7 14,4 19,1 22,4 25,1 25,6 22,0 17,0 11,0 5,1 14,8 1206 Sıcaklık -1,7 -0,4 2,4 7,3 11,8 15,1 17,5 17,5 13,7 9,5 4,7 0,5 8,1 Yüksek 2,9 4,7 8,7 14,4 19,1 22,4 25,1 25,6 22,0 17,0 11,0 5,1 14,8 1124 Sıcaklık -1,3 0,0 2,8 7,7 12,2 15,5 17,9 17,9 14,1 9,9 5,1 0,9 8,5 Yüksek 3,3 5,1 9,1 14,8 19,5 22,8 25,5 26,0 22,4 17,4 11,4 5,5 15,2 1029 Sıcaklık -0,8 0,5 3,3 8,2 12,7 16,0 18,4 18,4 14,6 10,4 5,6 1,4 9,0 Yüksek 3,8 5,6 9,6 15,3 20,0 23,3 26,0 26,5 22,9 17,9 11,9 6,0 15,7 993 Sıcaklık -0,7 0,6 3,4 8,3 12,8 16,1 18,5 18,5 14,7 10,5 5,7 1,5 9,2 Yüksek 3,9 5,7 9,7 15,4 20,1 23,4 26,1 26,6 23,0 18,0 12,0 6,1 15,8 943 Sıcaklık -0,4 0,9 3,7 8,6 13,1 16,4 18,8 18,8 15,0 10,8 6,0 1,8 9,5 Yüksek 4,2 6,0 10,0 15,7 20,4 23,7 26,4 26,9 23,3 18,3 12,3 6,4 16,1 917 Sıcaklık -0,3 1,0 3,8 8,7 13,2 16,5 18,9 18,9 15,1 10,9 6,1 1,9 9,6 Yüksek 4,3 6,1 10,1 15,8 20,5 23,8 26,5 27,0 23,4 18,4 12,4 6,5 16,2 882 Sıcaklık -0,1 1,2 4,0 8,9 13,4 16,7 19,1 19,1 15,3 11,1 6,3 2,1 9,8 Yüksek 4,5 6,3 10,3 16,0 20,7 24,0 26,7 27,2 23,6 18,6 12,6 6,7 16,4 742 Sıcaklık 0,6 1,9 4,7 9,6 14,1 17,4 19,8 19,8 16,0 11,8 7,0 2,8 10,5 Yüksek 5,2 7,0 11,0 16,7 21,4 24,7 27,4 27,9 24,3 19,3 13,3 7,4 17,1 Düşük -3,7 -2,8 -0,7 3,5 7,4 10,1 12,2 12,5 9,3 6,0 2,0 -1,4 4,5 701 Sıcaklık 0,8 2,1 4,9 9,8 14,3 17,6 20,0 20,0 16,2 12,0 7,2 3,0 10,7 Yüksek 5,4 7,2 11,2 16,9 21,6 24,9 27,6 28,1 24,5 19,5 13,5 7,6 17,3 653 Sıcaklık 1,0 2,3 5,1 10,0 14,5 17,8 20,2 20,2 16,4 12,2 7,4 3,2 10,9 Yüksek 5,6 7,4 11,4 17,1 21,8 25,1 27,8 28,3 24,7 19,7 13,7 7,8 17,6 Düşük -3,3 -2,4 -0,3 3,9 7,8 10,5 12,6 12,9 9,7 6,4 2,4 -1,0 4,9

Sıcaklık yağış ilişkisinin değerlendirilmesinde Türkiye için oldukça duyarlı bir yöntem olan Erinç yöntemi kullanılmıştır (Erinç, 1984), (Çizelge 2.4).

Im = P / Tom (2.1.)

Formülde Im: yağış etkenliği indisini, P: Ortalama yıllık toplam yağışı (mm) ve Tom:

(39)

25

Çizelge 2.5. Çalışma alanı yağışın yükseltiye bağlı olarak enterpole edilmiş (Erinç, 1984) değerleri (Bolu Meteoroloji İstasyonu) (1927-2016).

İşletme Yükseklik Aylara Göre Yağış Miktarı (mm) Yağış Ort. Şefliği (m) I II III IV V VI VII VIII IX X XI XII (mm)

Sazakiçi 653 54,3 45,2 46,8 47,7 55,7 51,2 24,6 18,7 25,5 37,1 42,3 56,0 504,8 Sazakiçi 701 56,4 47,0 48,5 49,5 57,5 53,0 26,4 20,5 27,2 38,8 44,0 57,8 526,4 Elmalık 882 63,2 53,8 55,3 56,3 64,3 59,8 33,2 27,3 34,1 45,7 50,8 64,4 607,9 Kale 917 64,5 55,1 56,6 57,6 65,6 61,1 34,5 28,6 35,4 47,0 52,2 65,7 623,6 Kale 943 65,4 56,1 57,6 58,5 66,5 62,0 35,4 29,5 36,3 47,9 53,1 66,7 635,3 Kökez 993 67,3 58,0 59,5 60,4 68,4 63,9 37,3 31,4 38,2 49,8 55,0 68,5 657,8 Sarıçam 1029 68,6 59,2 60,8 61,8 69,8 65,3 38,7 32,8 39,6 51,2 56,4 70,1 674,0 Demirciler 1124 72,1 62,9 64,4 65,3 73,3 68,8 42,2 36,3 43,1 54,7 59,9 73,5 716,8 Ayıkaya 1206 75,2 66,0 67,5 68,4 76,4 71,9 45,3 39,4 46,2 57,8 63,0 76,6 753,7 Elmalık 1208 74,4 66,1 67,5 68,5 76,5 72,0 45,4 39,5 46,3 57,9 63,1 76,6 754,6 Yeşildağ 1346 80,5 71,1 72,7 73,7 81,7 77,2 50,6 44,7 51,5 63,1 68,2 82,1 816,7 Sarıçam 1384 82,1 72,5 74,2 75,1 83,1 78,6 52,0 46,1 52,9 64,5 69,7 83,2 833,8 Ayıkaya 1404 82,7 73,4 74,9 75,8 83,8 79,3 52,7 46,8 53,6 65,2 70,3 84,1 842,8 Ayıkaya 1424 83,4 74,1 75,7 76,6 84,6 80,1 53,5 47,6 54,3 66,0 71,1 85,0 851,8 Bolu 1538 87,7 78,3 80,0 80,9 88,9 84,4 57,8 51,9 58,7 70,3 75,4 89,2 903,1 Ayıkaya 1559 88,4 79,1 80,7 81,6 89,6 85,1 58,5 52,6 59,4 71,0 76,2 90,0 912,5 Ayıkaya 1567 88,9 79,5 81,0 81,9 89,9 85,4 58,8 52,9 59,7 71,3 76,4 90,2 916,1 Sarıçam 1630 91,2 81,9 83,4 84,3 92,3 87,8 61,2 55,3 62,1 73,7 78,8 92,5 944,5

Referanslar

Benzer Belgeler

Niğde, Ömer Halisdemir Üniversitesi, Tarım Bilimleri ve Teknolojileri Fakültesi’nin uygulama ve araştırma arazisinde 2018 yılında yürütülen bu araştırmada

In this study, for the particular example of a Leavitt path algebra (which is nonunital if the number of vertices of the graph on which it is constructed is infinite), we discuss

e Department of Physics, Faculty of Arts and Science, Osmanbey Campus, Harran University, 63190 Sßanlıurfa, Turkey. The authors regret to inform that the following errors in their

Bir türü, her dokuda bulunan ve ancak o dokuda bulunan birkaç çeflit hücre- ye dönüflebilen kök hücreler (Ör: Kalp kök hücreleri, kan kök hücreleri, saç kök hücre-

Gerçekleştirilen analizler sonucunda değişkenler arasında pozitif yönlü kuvvetli ilişkiler saptanmış ve regresyon analizlerinin sonuçlarına göre işveren

Katmanlı rastgele örnekleme yöntemi uygulanarak üç farklı toprak çeşidini (A, B ve C) içeren bir populasyonda örnekleme bireylerinin (profil çukurlarının-pedon)

Alkali toprakların ıslahı değişim komplekslerindeki sodyumun toprak ıslah edici materyallerden gelen kalsiyum ile yer değiştirmesi ve açığa çıkan sodyum

Bir