• Sonuç bulunamadı

Sağcı basın ne diyor?:Prof. Tütengil'in ardından

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Sağcı basın ne diyor?:Prof. Tütengil'in ardından"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

SAĞCI BASIN NE DİYOR?

kabaca

/

(2

fs

Prof. Tütengil’ in Ardından

AP’NİN BÖYLE KILAVUZLARI

OLDUKÇA...

No demek olay? İlle kon mı? ille çatışma mı? İlle yaralı ya da ölü mü? Halbuki devlete meydan okunmuş, yasalar çiğnenmiş, güvenlik kuvvetlerinin gözüönünde suç İşlenmiştir. «Olay çıkmadı.» Evet... Bu bir yoldur. Fakat öteki de bir yoldur. Hangisi? Söyleyeyim: Suca müdahale edilir. (...) O zaman çatışma çıkar. Ölü ve ya­ ralıya rastlanır. Ne bu? (...) Peki, olay çıksın mı. çıkma­ sın mı? Devlet, bütün hakaretleri sineye çekip otura­ caksa. o b.aşka. Olay çıkmasın tabii... Ama. devlet, dev- letliğinl bilecekse, kimsenin göz yaşına bakmaz. (...)

Önümüzdeki günler, yeni asayiş tedbirleri getiriliyor Meclise... Hayli tartışmalar olacağını tahmin ettiğim için, bu yazıyı yazmakta acele ediyorum ve AP’lilere bir şey tavsiye ediyorum: «Kürsüye çıkıp C H P ’lllere sorun bunu.. Sizce olay nedir deyin... Sonra bahsettiğim 2 yolu ha­ tırlatın. Hangisini tercih buyuracaklar, onu öğrenin... Son­ ra da dönün, millete bilgi verin.» Bu kadarı yeter de artar bile. Onları millet ve devlet önünde suçüstü ya­ kalamanın en kestirme yolu budur.

Rauf TA M E R (Tercüman, 13.12.1979) •

Ankara’dan gelen haberlere göre. IMF, (...) paramızın değerini yüzde 40 dolaylarında düşürmemizi istemektedir. (...) Şu ya da bu oranda bir devalüasyon için IMF ile uz­ laşmak ve böylece «yeşil ışığı» yeniden yaktırmak, uzun ömürlü değilse bile pratik ve acil çözümdür. Hiç değil­ se. şu kritik kış ayları öylece aşılabilir, daha köklü çö­ zümler için zaman kazanılır. En azından nisana kadar dö­ viz darboğazlarında bir rahatlama sağlanabilir. Ayrıca, bu aşamada yapılacak devalüasyonun, CHP hükümeti dö­ neminde yazılmış bir fatura olduğu açıktır. Halka anlatıla* bilir. Ama, geç kalınır ve operasyon marta ertelenirse, hem çok daha büyük oranda bir devalüasyon yapma zorunluğu ortaya çıkacaktır hem de bunun siyasi fatura­ sı tamamen AP Hükümetine ait olacaktır. Geç kalmadan operasyonu gerçekleştirmek aklın yoludur..

Güneri CIV A O Ğ LU (Tercüman, 14.12.1979) Profesör Tütengll’ln alçakça

bir saldırı sonucu öldürülmesi ve Şişli’dekl olaylı cenaze tö­ reni, Türkiye'nin 1980’lere Cum huriyet tarihinin en dar boğa­ zından geçerek girmekte bu­ lunduğunu ortaya koyuyordu. İstanbul Üniversitesindeki ce­ naze töreninde Rektör Prof. Alp’in yaptığı konuşma da bu darboğaza girişimizin kimi ne­ denlerine ışık tutmaktaydı. Sağ cı basının söz konusu olaylar ve Prof. Alp’in konuşması ûze Tine yazdıkları dikkatle incele­ nirse, birtakım başka nedenler de bulunabilecektir sanıyorum.

KABAKLI ÇEMBERİ

TE R C Ü M A N ’ın Ahmet Ko- baklı’sı, 11 aralık günü. Şlş- li’dekl cenaze töreni üzerine şunları yazabildi:

«Komünistlerin bir cenazeyi İstismar ederek bütün şirretlik­ lerini yığdıkları bu direniş ve saldırışlar, aslında. Başbakan Demlrel’ln anarşiye «Meydan okuyorum» demesine karşı Meydan okuyıış’tu. «Orduya gü venme! Sıkıyönetim de sökme­ yecek!» lâfını perçinlemek İçin bunu yaptılar. Hem devlete göz dağı, hem de militanlarına, ye­ ni cinayetler İçin «moral» ver­ meye kalktılar. Prof. Tütengll’l zaten bu sonucu almak İçin öldürtmüşlerdi. «Cenazeye katı lanlar dipçiktendi» diyen man­ şetleri bile önceden hazırdı (...) Görülüyor ki bir daha or­ taya çıkmışlar, halka ve devle­ te savaş ilân etmişlerdir. T a ­ nınmış kişileri öldürmekte ve sonra, halkı korumak İçin ya­ ralanan, şehit düşen devlet güçlerine saldırmaktadırlar. (...) Cumhuriyeti yıkıp yerine Sovyet hegemonyası getirmek isteyenler bütün silâhları, cani lort, örgütler! ve gazeteleriyle kanun çemberine alınmadıkça. Türkiye huzura kavuşmaz. (...) Unutmayınız: Pazar günü. Sı­ kıyönetimi hazırlıksız veya za­ yıf yakalasaydılar, çok Meh­ metçiği, cok polisi şehit ede­ ceklerdi. Olacağı, «olmuş» gi­ bi görünüz. Ona göre davranı­ nız.»

HAK. HAKİKAT...

Bizler terörizme karşı ol­ duğumuz İçin Darendell- oğlu gibi «malum» bir kişi­ nin öldürülmesini de kınar ve ardından tek söz etmez­ ken. müslümanlığı kimsele­ re bırakmayan Ergun Göze, «ölüleri iyilikle anınız» ku­ ralını bile unutarak, yine 11 aralık günlü TE R C Ü M A N ’ da. TütengH’l ve üniversi­ teleri karalamaya çabalıyor: «Tabutu başında konuştuğu­ nuz Cavit Tütengll de bir İlim adamı değildi. Hocası Prof. Fındıkoğlu onu edebiyat me­ zunu İken almış. İktisatçı yap­ mış. yetiştirmişti, daha doğru­ su yetlşttrememlştl de «Hayatı mın en büyük hatası onu üni­ versiteye almaktır» demişti. Fa kat. üniversite öyle bir hale gelmişti kİ alabilirdiniz de ata mazdınız. üstelik hem Fındık- oğlu İyi bir İnsandı. Tütengll. kapanık, donuk. İçine dönük bir İnsandı... Fındıkoğlu ölüp ve­ rine geçinceye kadar bir köşe de kalakalmıştı... Hak, hakikat, gerçek... Üniversite önce bun ları kendi nefsine tatbik eder­ se başka... ( . . . ) Evet biz böy­ le bir üniversiteye yüce diye­ biliriz... Yoksa bahçesinde komünistlerin milliyetçi avına çıkmasına, rahmetli Darende- lioğlu’nu kantininde halk matı

kemesi kuran anarşistlerin mahkeme etmesine ve Tüten- gH’In cenazesinde Nâzım Hlk- met’ln komünist marşını söyle yen, devletin emniyet kuvvet­ lerine saldıran, silâh çekip a- partmanlara giren ve «Acın ka­ pıyı» diye haykıran «eylemcile­ re» göz yuman üniversiteye de ğıl... Sayın Rektör bir cümle­ nizde haklısınız. İşgal var di­ yorsunuz Amma en cok ünlver site İşgal altındadır. Aksini söy loyebillr misiniz yüce üniver­ sitenin yüce rektörü.»

YİNE AŞIRI

SOLCULAR!

Şimdi de 12 aralık günlü S O N HAVADİS’te Tekin E- rer’in Tütengll üzerine yaz­ dıklarını aktaralım:

«Belki 15 yıldır kendisini gör m edim. Fakat uzaktan da ol­ sa. onun İyi ve bilgili bir İlim adamı olduğundan emindim. İçim hüzün doludur. Ham kur­

şunlara hedef olması karşısın­ da bazı gazetelerde «Aşırı sol­ cu olduğu» yolunda yazılar çıktı. Buna inanmaml.. Bir Zi­ ya Gökalp hayranı aşırı sol­ cu olamazı.. Yahya Kemal’i ez bere bilen bir İnsanda böyle bir sapma beklenemezi.. O . ter temiz bir Anadolu evlâdı idi. Ruhuna Tanrı’dan rahmet, ge­ ride bıraktıklarına başsağlığı dilerim. Onu kurşunlayanların olay yaratmak İsteyen terö­ rist aşırı solcular olduğundan zerre kadar şüphe etmiyo­ rum.»

BÖLGENİN ESNAFI?

Aynı gazetede aynı gün Güngör Yerdeş’in asıp kesi­ ci üslubuyla yazdıkları da şöyle:

«O tura otura altındaki şilte eskiyip delinmiş Rektör Halûk Alp, son dakikada o da tam tersinden nasıl kalkmışsa aya­ ğa ötekiler de, Bahri Savcı’*

lar, Tarık Zafer Tunaya’lar, Muammer Aksoy'iar ve ışbirtik çiler gene dikileceklerdir alına cak tedbirlerin karşısına. Şim­ di son 21 aydaki 2400 vatan evladının nasıl ve neden katle­ dildiği unutuldu da onlar bo­ ğazlanırken dönüp sırtlarını o- turmuşlardı da şu 15 günden bu yana tutabilirseniz tutun bu akıl hocalarını... Evet, p ro f» sörleri, marksist dernekleri, ba roları, eil.ba odaları, sendika­ ları ve bir kısım bürokrat İle, bunların tamamı şimdi karşı cenohta... Ama, ya bu tarafto kimler var? Bu tarafta millet var. millet.. ( . . . ) İşte İstanbul’ un Husrev Gerede caddesi ve işte bu caddede topianan taş çatlasa 7000 militan.. O cad­ denin sadece o bölgesinin es­ nafı toplanıp tükürseydi bun­ lara kâfi idi.. 5 milyonluk ko­ caman İstanbul. 45 milyonluk kocaman Türkiye ve işte bir avuç yıkıcı da karşı tarafta- Hangisi galip gelecek bunun? Herkes işine gücüne baksın. Sadece. Nevzat Ayaz ile Şük­ rü Balcı yeter de artar bile bunlara...»

TEŞVİK PRİMİ

Birkaç cümle de AP’ll Nurcuların organı YENİ AS- YA'da 12 aralık günü Yu­ suf Demir imzasıyla yazılan lordan:

«Belki Tütengil’in ölümüne Sayın Alp fazlasıyla üzülmüş­ tür amma, bugünkü anarşik hadiselerin temelini atanlardan birinin de sayın profesör oldu ğu unutulmamalıdır. Tütengıl de klmbilir şimdiki cinayetler) tasvip etmezdi belki fakat, da ha işin başında devlet kuvvet­ lerinin üniversiteye girmesinde tepki gösterenlerin başında ge iiyordu. Bir bakıma anarşist­ ler «Siz bizim hayatımızı mah vettlniz» der gibi akıl hocaları nı. himayekârlarmı kurşunla­ maktadır. Hayırsız babanın, ha yırsız evlat yetiştiren babası­ nı öldürmesinden cok farklı bir şey değildir bugünkü olup bi­ tenler... Zamanında İktidarları yıpratmak İçin eylemleri hoş görüp, militanlara teşvik piri­ mi verenlerin aslında bugün tek kelime bile söylemeye hak ları yoktur.»

AYNI TERANE...

MHP organı HERGÜN'de Faik Sezgin, Tütengll’in ce­ naze törenini «Içsavoş pro­ vası» olarak niteleyip uzun uzun anlattıktan sonra ay­ nı «terane»yi tutturuyor (12 aralık);

«...B ütün köşebaşlan korr.û nlst militanlar tarafından kont rol altına alınmıştı. Ölen ve­ ya yaralananlar komünistlerin umurunda bile değildi. Çünkü, onlar için önemli olan hakikj bir Ic savaş durumunda ne yapabileceklerini, nasıl bir st­ rateji takibetmelerl gerekece­ ğini tespit etmekti. Bu amaç­ la istanbul’o bir günlüğüne de olsa, korkulu anlar yaşatması nı bildiler. ( . . . ) Bu ne biçim re aksiyondur? Tam anlamıyla en İnce teferruatına göre plan­ lanıyor ve İstanbul'un hemen bütün bölgelerinde aynı onda uygulamaya konuluyor. Ama buna rağmen, bu bir reaksiyon durf ( . . . ) Türkiye için mev­ cut bir komünizm tehlikesi var dır ve her geçen gün biraz da h ı varlığını hissettirmektedir. Türkiye komünistler tarafın­ dan bir İç savaşa doğru sürük lenmektedir>

İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi T a h a T o ro s Arşivi

Sovyetler -

İran - Amerika

fzlenimleri

İLHAN SELÇUK

G Ü N C E L DÜNYAMIZIN SICAK ÜÇGENİ BİR KİTAP­ T A A N LA TILIYO R ... I

«Ö N EM Lİ O LA N BİR A N’I SAPTAM AK DEĞİL, D E­ ĞİŞİMİ VUR GULAYAN ETKENLERİ KAVRAYABİLMEK­ TİR DÜN - BUGÜN - YARIN ÜÇ LÜ SÜ N Ü N M A N TIĞ IN ­ DA NEREDEN GELM İŞ NEREYE GİDİYOR BU TO P LU M ­ LAR?»

330 SAYFA 25 LİRA

Referanslar

Benzer Belgeler

In Amis in his novels Other People: A Mystery Story, Time's Arrow or The Nature of the Offence and Money: A Suicide Note, which are the main focal points of this thesis,

Makela ve arkadaşları (24) fibromyalji sendromu prevalansını saptamaya yönelik yaptıkları çalışmada VKI’in artması ile fibromyalji sıklığının arttığını

結合態雌性激素(conjugated estrogens)製劑的原料主要是從懷孕母馬尿中所提煉 出或由合成 estrone 及

After exposure to a therapeutic concentration of ketamine for 1, 6, and 24 h, the syntheses of ␣- and ␤-actin mRNAs were not influenced (Fig. A–L, effects of ketamine

Ancak, birçok uzay mühendisi, baflka y›l- d›zlara yolculuk için daha hafif, daha kullan›fll›, ürettikleri h›z tüm roketlerinkini aflan, hatta ne-.. redeyse

Oğuz A tay, daha ileriye giderek, genel aydın insan örneğinin bunalımlarını, her şeyden önce düşünsel bunalımlarını ortaya koyuyordu.. Yazdığı şeyler kurulu

Açık arttırmada, yer alan özel eşyalar arasında Sultan Ayşe Osmanoğlu’nun hatıralarını yazdığı deri kaplı defter, Sultan Abdülhamit’in tuğrası, fildişi

Aynı ekipten Sara Seager ise, Venüs’te yaşam olduğunu iddia etmediklerini ancak Venüs’ün bulutlarında neden ve nasıl var ol- duğunu bilmedikleri fosfin