• Sonuç bulunamadı

Ermenice harflerle fakat Türkçe yazılı mektuplar

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Ermenice harflerle fakat Türkçe yazılı mektuplar"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

TANIMADIĞIMIZ MEŞHURLAR:

Ermenice harflerle fakat

Türkçe yazılı mektuplar

Kuşdili tiyatrosu alkıştan yıkılıyor, seyirciler

bağırıyorlardı: «Leylâ hanımı görmek isteriz!..»

E rm en i a lfa b e sile T ü rkçe y a z ılm ış ro m a n la r

,

K a s b a r T ü y sü zy a n m tiy a tr o -

Ç e leb i z a d e A g o p efen din in E rm en ice h a rfle rle T ü rkçe k ita b ı

su

Y erin e g e tirile m e y e n iki e m e l

K u şd ili tiy a tro su n d a

«B ir nutuk s ö y ­

le y in iz L e y lâ h an ım

» —

Son gü n leri

«D ü n ya d a d o k to ra sö y le m e m ha­

nim e f endiciğim!,r>

ö lü m ü

E serle ri, sa ra y a d a ir h â tıra la rı...

Leylâ hanım halikındaki bu son yazımıza kendisine dair me­ raklı bir fıkra ile başlıyalım.

Leylâ hanım seyahatte iken daima îstanbuldaki m eşhur m u­ sikişinaslarla mektuplaşırdı. Esa­ sen bu kendisi için lüzumlu bir şeydi de... Zira daima şarkı, ga­

zel yazıyor, besteler yapıyordu.

Bunları îstanbula göndermek ve oradan da sanat haberlerini al­ mak lâzımdı. Yalnız o devrin m eşhur alaturka sanatkârları ve bestekârları Ermeniydiler. Vakıa bunların ekserisi Ermeniceyi bil­ miyor, Türkçe konuşuyordu. Lâ­ kin eski Arap harflerde yazıyı da okuyanlar azdı. Buna m uka­ bil bu vatandaşlar bizim eski ya­ zıya nazaran çok kolay olan Er­ menice alfabe ile yazı yazmağı pek iyi öğrenmişlerdi.

Leylâ hanım uzaktan onlara mektup yazmak için Ermenice-

nin yalnız yazısını öğrendi.

Muhtelif vilâyetlerden îstanbul­ daki Ermeni musikişinas ahbap­ larına daima Ermenice yazı iîe

Türkçe m ektuplar gönderirdi.

" Bu tarzda yazılmış mektupları pek çoktur.

Leylâ hanım Ermenice alfabe­ yi de yine aynı dostlardan belle­ miş ve pek kolaylıkla buna eli yatmıştı. Netekîm Ermeni musi­ kişinaslar da ona aynı tarzda, yani Ermeni alfabesile fakat

Türkçe m ektuplar yazarlardı.

Esasen Ermeni vatandaşlarım ı­ zın Ermeni harflerle fakat Türk­ çe yazılmış muazzam bir kütüp­ haneleri vardır. Nolayan, Tola-

yan, Atamyan, Panosyan, Ara-

bacıyan gibi bir çok m uharrirler bu tarzda, yani Ermeni harflerle Türkçe olarak kocaman ve cilt

cilt rom anlar neşretmişlerdir.

H attâ yine Ermenice harflerle Türkçe neşredilmiş, tiyatro eser­ leri vardır. Meselâ Kasbar Tüy- süzyan’m «Zorla Hekim» tercü­ mesi gibi... Ayrıca Ermeni h arf­ lerde Türkçe olarak Nasreddin Hoca külliyatı «Tahir İle Zühre», «Köroğlu» gibi eserler ve yine bu tarzda çıkan «Manzume) Efkâr», «Ceridei Şarkiye» gibi gündelik gazeteler, «Mecmuai Ahbar», «Ce­ ridei Ticaret», «Ceridei Havadis» gibi mecmualar, yalnız böyle ya­

zan Diyarbekiı-li Çelebi zade

Agop gibi m ütercimler de görü­ yoruz. Ancak Leylâ hanım bu usulü tamamile kendi kendine bulmuş, âdeta yeni baştan keş­ fetmiştir.

Rum bestekârlara ve arkadaşı olan Rum musikişinaslarına ise

son derecede mükemmel bir

tarzda bildiği Rumcasila mektup gönderirdi.

Y erine getirem ediği iki em el..

Leylâ hanım ın h ay atta pek

büyük iki arzusu vardı. Lâkin bunların ikisini de tatbik edeme­ mişti. Biri, kız mekteplerinden birinde hocalık etmekti. Daha genç kızlığından beri bu arzuyu

güderdi. F ak at isteğini yerine

getiremedi.

İkincisi de büyük mikyasta bir

qtimn»»uınıf|tMÛdı»tidVı^ı'h»»<:<u>u»Hrırut^ytoHihı«ii*i^

ti ve felsefe doktoru oldu.

1940 da Almanlar Belçikaya karşı taarruza başlayınca Zlta, oğullariyle beraber evvelâ Lkbon’a, oradan Ame- rikaya gitti. Şimdi Amerlkada bulun­ maktadır.

A rşidü k O tto

Otto şimdi 80 yaşındadır. Avustur­ ya ve Macaristan tahtları ülgerindeki haklarından vaz geçmediğinden ken­ dini Avusturya İmparatoru ve Macar kıralı sayıyor. Otto Avrupa harbi bit­

tikten sonra f merlkadan îngiUereye

gelmiş, sonra İsvlçreye gitmiştir. Bir kaç gün evvelki telgraflara bakılırsa o da, babası gibi, talibini denemek niyetindedir. — El

gi!!tlllllttt)iniillH!íl!!l!UiíI!tltltl!Qll!IQlQlllllíUtlllll!lllll111ltt!

iíj u-uv o<->» < s 'j~ > rs U. vü

V a _ V y-J-J 4,1 ¿ V / . ¿ r í .

O O O

Leylâ hanım ın yazılarından sarava ve Hareme dair hâtıralar saz takım ına iştirâk etmekti. Bir

sanatkâr aşkı ile büyük bir saz

takım ının içinde çalmak İçin

âdeta mukavemet edilmez bîr ar­ zu duyardı.

F akat bu da olmadı. Vakıa hususî mahiyette, yani evindeki küçük heyetlerde çok çalmıştı. F ak at onun istediği daha büyük bir mikyasta olanıydı. Halbuki halktan, kalabalık karşısına çık­ m aktan sıkılırdı.

K uşdilinde..

Meselâ Hürriyetin ilânı sırala- bestesl derhal büyük bir şöhret n n d a Leylâ hanım ın yeni bir kazanmıştı; Bunu Kadıköyünde Kuşdili tiyatrosunda çalmışlardı.

Leylâ hanınım eserlerinden solmuş çiçekler

Halk güfte ve bestenin sahibini şevkle alkışlamış ve herkes:

— Kendisini görmek isteriz!.. Diye bağırmıştı. Bunun üzeri­ ne Leylâ hanıma:

— Aman kalkıp bir nutuk

söyleyiniz efendim!;, diye rica

edilmişti,

Leylâ hanım bunu şiddetle reddetti:

— Katiyen söyleyemem!,. Lâkin kadın cemiyetleri men­ supları olan bazı hanım lar kol­

larına girerek kendisini âdeta

zorla sahneye götürmüşlerdi. Leylâ ham m orada dakikalar­ ca uzun uzun alkışlandı,.

Son günleri..

İzzeti nefsine son derecede ehemmiyet verir, kimseye yüz suyu dökmek istemezdi.

Sarayda, Mecit efendiye mera­ sim yapılırken o da yanm a yak­ laşmıştı. Herkes gibi hareket et­ mek istiyordu. Fakat Mecit efen­ di onun elini tu ta ra k öptü. Bu gibi vaziyetlerden istifade etme­ ği düşünmek şöyle dursun Leylâ hanım bilâkis saraydan ayağını kesti. Son zam anlarda oraya ga­ yet seyrek gider oldu.

Tenhalarda, musiki, şiir ve

hastalığiîe meşguldü. Doktor

kendisine k atî pertıiz tavsiye et­ mişti.

Hizmetçileri onu son derece severlerdi. Bir gün yine gayet güzel yemek pişlrmişierdi. Hal­ buki aynı günü doktor bazı ye­ mekleri daha yasak etmişti.

Hizmetçi odaya girerek Leylâ hanım a:

— Yemek hazır efendimi., dedi.

Leylâ ham m perilisi düşüne­ rek sordu:

— Ne yemek var?.

■— Hep sevdikleriniz^

Böyle söyiiyerek hizmetçi ye­ mekleri birer birer saydı, Leylâ hanım:

— Yiyemem!.. dedi.

Hizmetçi şaşırmıştı. Saydıkla­ rı hep hanım efendinin pek sev­ diği yemeklerdi. Cevap verdi:

— Çok güzel pişmiş ama efen­ dim?..

— Olmaz.. Doktor yasak

etti...

O zaman hizmetçi güldü:

— İlâhi hanımefendiciğim.,.

Burada bir siz varsınız, bir de ben... Doktor nereden görecek ki?.. Vallâhi söylemem!

Leylâ hamm, hastalığına rağ­ men bol bol güldü...

Kadın ediblerimiz ve musiki­ şinaslarımız arasında m ühim bir mevkii olan Leylâ hanım 1936 yılı kânunuevvelinin altıncı gü­ nü vefat etmiştir.

Matbu eserleri: Solmuş çiçek­ ler, Haremi hüm ayun ve Sultan saraylarına ait h â tıra t. Seyahat hâtıralarıdır. Büyük bir musiki eserleri tabı yurdu, onun musi­ ki eserlerini, güfte ve bestelerini «Leylâ hanım külliyatı» ismile

toplayıp fasıl fasıl basmıştır.

Leylânm bilhassa saraya ait

hâtıraları çok mühimdir. Zira

«Haremi hümayun» u bütün

âdetlerine, en ince teferruatına kadar «m uharrir kadın» olarak ondan başka gören ve yazan he­

men hemen olmamıştır, denile­ bilir...

Hikmet Feridun Es

« ım N iııııııııııııııiiim iiiııııııııım ııunıııııııııııııııııııııııııııı

Referanslar

Benzer Belgeler

Bu araştırmanın amacı, Maslach Tükenmişlik Envanteri-Genel Formu (MTE-GF) ve Utrecht İşle Bütünleşme Ölçeği’nin (UİBÖ) Türkçe uyarlama, geçerlik ve güvenirlik

Yasal uyar› : Bu Dergide yay›nlanan resim, yaz› ve diger içeri¤in her hakk› Hemflirelikte Araflt›rma Gelifltirme Derne¤i'ne aittir. Hacettepe Üniversitesi) Akbayrak Nalan

Bizim çalışmamızda da hastane personelinin HBV ile karşılaşma oranı (anti-HBc total pozitifliği) %41.68 gibi aynı yaş grubu içinde yer alan halk grubundakinden

Bizim çalışmamıza göre de büllöz ve gerçek tip KB olgularında aynı tarafta sinüs hastalığı görülme sıklığı anlamlı derecede daha yüksekken (p&lt;0.05), lamellar tip

藥學科技二報告 吳建德老師部分 藥學系三年級 A 班 B303097107 李昱陞

備急千金要方 脈法 -扁鵲診諸反逆死脈要訣第十四 原文

at low rates increasing from 0.3 to 0.9 dm 3 min −1 increased from 0.06 to 0.15 at a current density of 68.3 A dm −2 , indicating that the AO6 removal efficiencies decreased as

Kardeşlerim, size biraz sonra bü­ yük bir şair, büyük bir vatanperver, doğru ve temiz uir insan olan Tevfik Fikreti daha iyi anlıyacak ve daha. çok