Süleyman Efendinin nasırlı ayağı sayesinde edebiyat tarihi mize giren ve hiç değilse dillerde gezip hafızalara yerleşen Orhan Velinin artık oldukça tanıdığımız muakkiplerinden biri de, Necati Cumalı’dır. (Harbe gidenin şarkı ları) ismile çıkardığı küçücük şi ir kitabında, insanlığın altı yıl i- çinden çıkamadığı — ve şimdi çıktığını kabule .çalıştığımız — felâketlerin dehşetlerinden ve bil hassa ferdî acılardan hayli ço cukça bir eda ile, ve Orhan Ve linin pürüzsüz dilini kullânmak- sızın, bahsediyor. Birinci Napolc- on harblerinin dehşetlerini ve Wa terloo’yu bütün bu harblerfrı ve rilip matemlerinin de geçişinden sonra ilk önce ve bihakkin teren nüm edenin Hugo olduğu düşü nülünce, KorsikalInın harblerini âdeta zararsız bir macera hâline getiren bu İkinci Cihan Harbinin şairi olarak Necati Cumalmm mi nimini ve saf kitabile, .kırık dö kük dilile karşımıza çıkmasını hiç değilse biraz garip bulmak zaru rîdir; gülünç bir cüret veya pek korkunç bir cesaret saymak da mümkündür. Lâkin insanlığı ha fif eti ve mahdut tâkatile, müt hişi bildiren her kelimeyi zaval- lılaştıran bu silâhlara karşı yurnu
.şairin kekeliyen lisanı ve ahenk siz ve azametsiz dilile ettiği şek valar bazan ne kadar müessir, in janbğur aczine ne kadar uygun!
meyatıda, hayatlarının baha rında isimsiz ölmüş yüz binlerce milyonlarca genç askerin h a j S S rmı adeta seyrettiren (Karda a- yak izleri var) ve (Artık konuşa madıklarına göre) isimli manzu meleri bilhassa kaydetmek iste rim... -uif ■* -■*!> ~.I«İ ... c ı r § o b .. .m .»ut ( -'(■m gin aş s ;m î n ü ^ :j9 ¡ f r i t a nC ııu tıO .i .. í»T :>sir' \ rUı '« <*!.*» te r '< ‘ «V c,»nı \ K_ • ■« i n . ' " .A n u t . n a ıs r ' j a b u .ı Jj&v j İ i J A rrftto in .» v a ta a h m s p ' i s -iff '■ - r b p ^ J ’> la j i b o y n i ı C " ;.-..a n iie r i ‘ i , H m ü n ı ‘•" v ırih - ,r^.« * it ( X * ir V d v â *mr*' r'‘; m / 'İ T T jfb ftq « . d s m !' ıu