• Sonuç bulunamadı

Sait Faik'i bilmemek

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Sait Faik'i bilmemek"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

f

1

V a i t

C İ H

SAYFA

17

/X)

PAN O

t-ı_

ve

i

ısV-DENİZ KAVUKCUOĞLU

Sait Faik'i Bilmemek

^ "M ^B u T -^n îîr^ça ğ ın d a , gözlerini önündeki

“Skylife” dergisinin bulmaca sayfasının alt köşe­

sindeki küçük fotoğrafa dikmiş koltuk komşu­ mun, neredeyse on dakikadır, sağ elindeki altın kaplama tükenmez kalemini bir kez olsun oynat­ mamış olması ister istemez merakımı uyandırmış­ tı. Sinirli hareketlerle arada bir sol eliyle kulak memesini ovuşturuyor, dirseğiyle koluma her de­ ğişinde hafifçe dönerek, düzgün bir dille, “Özür

dilerim, beyefendi!" diyordu. 30-35 yaşlarında, iyi

giyimli, yakışıklı bir adamdı. Yakasındaki rozetten İstanbul Teknik Üniversitesi mezunu olduğu an­ laşılıyordu. Ben artık dayanamayıp “Sait Faik!” di­

ye patlayınca, yine dönmüş, “Hiç duymadım...”

demişti, “fen mezunuyum da... ” Sonra elindeki der­ giyi kapatmış, hostesler çay-kahve servisine baş­ layana kadar, bir çırpıda nasıl başarılı bir “statik­

çi” olduğunu anlatmıştı...

Yol arkadaşım, uçağımız İzmir üzerine yaklaş­ tığında, sözü “çarpıkyapılaşma”ya getirmiş, “Bu

şehri yıkacaksın!" demişti... Ne tuhaf, benzer söz­

leri iki gün'önce İstanbul’da bir taksi şoföründen de duymuştum. Taksim’den Karaköy’e kadar akıl­ lı uslu sözler eden şoför, trafiğe kapalı Galata Köprüsü’nün ağzında biriken taşıt kalabalığını görünce “dellenmiş”, “Abi, bu şehri yakacaksın!" demişti. İstanbullu bıçkın şoförle, Foça’da, Diki­ li’de, Çandarlı’da onca “önemliproje”ye imza at­ tığını söyleyen genç mühendisin benzer sonuç­ lara varmaları ilginçti!..

Çıkışta, kendisini alan lüks arabanın arka ca­ mından bana dostça el sallayan öfkeli yol arka­ daşımın arkasından bu ilginç benzerliği düşünü­ yordum...

İlkokul mezunu şoförle, üniversite mezunu mü­ hendis arasında “temelde” önemli bir fark yok­ tu. Her ikisinin de bir “mesleği”, bir “işi” vardı. Her ikisi de yaşamını çalışarak sürdürüyordu. Evlenip aile kurarak yükümlülükler üstlenmişlerdi. Her gün gazete okuyorlar, televizyon haberlerini izli­ yorlar, dünyanın “gidişatı” üzerine konuşup “fi­

kirler” ileri sürüyorlardı. Genç mühendisin diplo­

ması, kendisine toplumda görece yüksek bir “say-

gınlık” kazandırıyor, daha fazla bir “gelir” sağlı­

yor, fakat bu diploma, onun benzer konularda il­ kokul mezunu şoförden “daha farklı” düşünebil­ mesi için yeterli olmuyordu. Sonuçta, “kafası bo­

zulunca" o da öbürü gibi çözümü “yıkıpyakma”da

arıyordu. İkisi de Sait Faik’i tanımıyordu. ★★★

1980’lerle birlikte Türkiye toplumu ya susan, ya da sorunları en uç noktalarda tartışan bir toplu­ ma dönüşmüştü. Bu süreçte, ak ile kara arasın­ daki tüm renkler ortadan kaybolmuştu. Aynı yıl­ lar içinde üniversite öğrencilerinin sayısı ikiye kat­ lanırken, bu kitleye yönelik bilimsel kitapların, edebiyat yapıtlarının satışı neredeyse yarı yarıya azalmıştı. Toplumda okuma yazma oranı yükse­ liyor, gazete-dergi sayısı artıyor, fakat bunların toplam tirajı görece düşüyordu.

Uçaktaki, “başarılıstatikçi”n\n sözleri bana, bir­ kaç yıl önce okuduğumda, inanmakta zorluk çek­ tiğim bir gazete haberini anımsatmıştı. Üniversi­ te mezunları arasında yapılan bir Gallup Araştır­ ması, üç büyük ilimizde yaşayan üniversite me­ zunlarından yüzde 25’inin “Türkiye Büyük Millet

Meclisi’nin kuruluş tarihi”n\, yüzde 4’ünün “suyun kimyasal formülü”nü, yüzde 21 ’inin “Fransız Dev­ rim i’nin tarihi"n\ bilmediğini; yüzde 47’sinin Be­

ethoven’i, yüzde 39’unun ise “Lozan Antlaşma­

sı”nı hiç duymadığını gösteriyordu...

Gelinen bu noktada kim, neyi, nasıl ve kiminle tartışacaktı? İnsanlar, bilgi dağarcıkları boşaldık­ ça daha tepkisel, daha saldırgan ve daha çö­ zümsüz oluyorlar, “şiddet” \ bir kurtarıcı olarak görmeye başlıyorlardı. Çeşitli görüntüleriyle “şid­

det” olağanlaşıyordu.

Yoksa siz, beklenmedik ölümlere, beklenmedik acılara böylesine kolay tanık olan bir başka “uy­

gar” ülke biliyor muydunuz?

Faks: 0216 418 84 10

Referanslar

Benzer Belgeler

MADDE 70– Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu, Başbakanın veya bir bakanın veya bir siyasî parti grubunun yahut yirmi milletvekilinin yazılı istemi üzerine kapalı

Madde 2- Madde ile 193 sayı lıGelir Vergisi Kanununun yatı rı m indirimi istisnası nı düzenleyen 19’uncu maddesinin yürürlükten kaldı rı lmasıönerilmektedir. Yatı rı

— Tokat Milletvekili Ahmet Feyzi İnceöz ve 24 arkadaşının, ülkemizin sağlık sorunlarını tespit etmek ve gerekli önlemleri almak amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün

— Kütahya Milletvekili Mustafa Kalemli ve 14 arkadaşının, yurt dışında çalışan işçilerimizin, yurt dışında ve yurt içinde karşılaştıkları idarî, malî, ekonomik,

— Konya Milletvekili Necmettin Erbakan ve 21 arkadaşının, Türkiye'de devlet ve millet hayatındaki israfı önleyerek, bütçe açıklarını kapatmak için alınacak tedbirleri

zeme, Silah Teçhizatı ve Melbusatın Hibe Edilmesine Dair Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı Komisyonumuzun 19 Aralık 1996 tarihli 6 ncı

ibaresi "Cumhurbaşkanına” şeklinde değiştirilmiştir. Ç) 108 inci maddesinin birinci fıkrasına "inceleme,” ibaresinden önce gelmek üzere "idari

"EK MADDE 18- 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun 53 üncü maddesinde yer alan soruşturma usulüne tabi olanlar hariç olmak üzere, kamu veya özel sağlık kurum ve