Aziz Nesin bu kez Nâzım'a bakıyor
Türkiye Sarkışı Nazmı
Nâzım Hikmet hakkında çok
bilgi var Aziz Nesin’in
kitabında. Yansız bilgiler,
doğrularla örmüş Aziz Nesin
kitabını. Öylesine ince bir
araştırmaya girmiş ki Nesin,
Nâzım’ın hem ana, hem de
baba tarafından dört göbek
ilerisini de araştırmış...
BEHZAT AY
N
âzım Hikm et’in bütün yapıtları nı edinmiş ve okumuş olduğum gibi, hakkında yazılan bütün ki tapları da edinip okudum. Kitapçıda ye ni yayımlanmış olan Aziz Nesin’in “Türkiye Şarkısı Nâzım” adlı kitabı da gö
rünce hemen alıp eve geldim. M utlaka okumalıydım. Ki, Aziz Nesin’in yansız lığına, doğruluğuna inanan biriyim; bu yüzden de kimi gerçekleri iyi öğrenebi lirim.
Nâzım hakkında yazılan bütün kitap ları edindiğimi, okuduğumu söyledim. Bu kitapları yayımlanış tarihlerine göre bekitm eden edemeyeceğim:
Vâlâ N urettin’in “Bu Dünya’dan N â zım G eçti” (1965), Orhan Kemal’in “Nâzım H ikm et’le Üç Buçuk Y ıl” (1966), A. Kadir’in “Harp Okulu Olayı ve Nâzım H ikm et” (1966), Zühtü Ba- yar’ın “Nâzım Hikmet Üzerine” (1967), Kemal Sülker’in “Nâzım Hikmet Dos yası” (1967) ve “Nâzım Hikm et’in Po lem ikleri” (1968), Zekeriya Sertel’in “Mavi Gözlü Dev” (1968), Balaban’m “Şair Baba ve Damdakiler” (1968), Rady Fiş’in “Nâzım’ın Çilesi” (1969), Asım B ezircinin “Nâzım H ikm et” (1975), Ekber Babayev’in “Yaşamı ve Yapıtla rıyla N âzım Hikmet ” (1976), Kemal Sül ker’in “Şair Nâzım H ikm et” (1976), Fahri Erdinç’in “Nâzım Hikmet ve Bul garistan” (1977), Zekeriya Sertel’in “Nâ- zım’ın Son Y ılları” (1978), Aleksandr Fevralski’nin “Nâzım’dan A nılar” (1979), Kemal Sülker’in “Nâzım’ın Bi linmeyen İki Şiir Defteri” (1980), Aydın Aydemir’in “Nâzım Nâzım” (1986), M e like Roman’ın “Nâzım Hikmet Roman ya’d a” (1987), Şükran K urdakul’un “Nâzım’ın Bilinmeyen M ektupları” (1987) ve yine Kemal Sülker’in 6 ciltlik “Nâzım’ın Gerçek Yaşamı” (ki bu altı cilt (1977-1989) yılları arasmda yayım lanmıştır.
Bütün bu kitapları yayım tarihlerine göre yazdım. Tümünü de okudum. Nâ zım Hikmet hakkında çok bilgiler edin dim. Yine de Aziz Nesin’in yazdığı ki taptan çok şeyler, yansız bilgiler, doğru lar öğreneceğimi biliyordum. Aziz Ne sin şöyle diyor:
“Nâzım’a saygım sonsuz olduğu için, onun yaşamım, elimden geldiğince bü tün gerçekliğiyle yazmak istiyorum. G erçeklikle yazılmış Nâzım H ikm et’in yaşamöyküsü, onu olduğu gibi değil de gönüllerince görmek isteyenlerin, onu gerçek insanlıktan çıkarıp m it’leştiren- lerin hiç de hoşuna gitmeyecektir. ” (s. 9) Kimileri sağlığında Aziz Nesin’e, Nâ zım hakkında Vatan gazetesinde yazdı ğı yazılardan ötürü saldırmışlardı. Örne ğin, Nâzım’ın “Otobiyografi” şiirinde ki bir dizeden de nasibini almıştı. O di ze şuydu:
“ama durup dururken de yalan söyle dim.”
Aziz Nesin, kendini yerenleri şöyle ya nıtlıyor:
“Bu Otobiyografi şiirini Nâzım, 1961 Eylül 11’inde Doğu B erlin’de yazmıştır. Bu nedenle de Tür kiye’de yazıldığı yıl larda yayım lanm a mıştır. Doğrusunun kendi dedikleri gibi olduğunu iddia edenler, bunu ner- den çıkarıyorlar? Bense onlara iki belge gösteriyorum. Bi ri, Moskova’da devlet arşivindeki N â zım Hikmet Arşivi bölüm ünde bulunan bu şiir, biri de Bulgaristan’da yayımlanan ve Ekber Babayev’in basıma hazırladığı ‘Nâzım H ikm at’ adlı kitapların 2. cilt, sayfa 327’deki ‘Otobiyografi’ başlıklı şi ir. (Nâzım Hikmet, Narodna Prosveta, c. 2, Sofya, 1967)” (s. 141)
Bu tüm celeri okuyunca kalkıp, Aziz Nesin’in sözünü ettiği kitabı buldum, 327’nci sayfaya baktım , Nesin’in yazdı ğı doğruydu...
Aziz Nesin, Nâzım’m yurt özlemiyle başlıyor kitabına. Nâzım’ın ilk eşi sayı lan (nk eşi değil, ikinci eşidir oysa; ilk eşi Nüzhet Hanım) tarım mühendisi, “zam bak kokulu Moskovalı kız” dediği Lud- m illa’nm İstanbul’a gelmek üzere yola çıkıp O desa’da apandistten ölümünü anlatır. Sondan ikinci eşi, Dr. G alina’yı, son eşi Vera’yı bir ruhbilim ci gibi anla tır. Ö zellikle de M ünevver A ndaç’ı... M ünever’i İstanbul’dan kaçıran İtalyan kadın Joyce Lussu’yu da anlatıyor. Bu bayanın, Münevver ve iki çocuğunu İs tanbul’dan nasıl kaçırdığını, “Buluşma” adıyla dilimize çevrilen kitabından oku muş, Cumhuriyet Kitap’ta b ir tanıtma yazısı yazmıştım (28 M art 1996).
Münevverde N âzım ’ın Varşova’da karşılaşmaları pek sıcak olmaz. Çünkü Nâzım evlenmiştir. Münevverde bunu bilmektedir. Yine de Nâzım, Münevver ve çocukları için ev ahveriyor. Münev- ver’e iş buluyor. Moskova’ya dönüyor.
Aziz Nesin’in kitabm da beni en çok üzen, oğlu Memet’in tavrı oldu. 1970 yıl larında M illiyet gazetesindeki röportaj da, M emet’in söylediklerini ben de oku muş, “Sen de mi M em et?” diye bir yazı yazmıştım. Aziz Nesin, yayımlam ama engel oldu. Ama şimdi kitabını okuyun ca M emet’i nasıl çok yerdiğine şaşıp kal dım... Annesinin etkisi olduğunu belir tiyor, Nesin.
Nâzım’m Dr. Galina’dan ayrılması da güç olmuştur. Bütün malvarlığını noter senetiyle Galina’ya devreder Nâzım...
Nâzım, Moskova’da heykelcilik bölü m ünde okuyan AzerbaycanlI Münev- ver’i bir çeşit evlat edinir. Ona iyi bakar. Nesin, AzerbaycanlI Münevver’in yaz dıklarından da bol bol alıntılar yapıyor.
Aziz Nesin, öylesine ince bir araştır maya girmiş ki, Nâzım’m hem ana, hem de baba tarafından dört göbek ilerisini de araştırmış...
Kitabını “Yankılar” adını verdiği bö lümle bitiriyor.
Nâzım, “Otobiyografi” şiirinde şöyle iki dize yazmış:
“Yazılarım otuz kırk dilde basılır Türkiye’mde Türkçemle yasak.”
Nâzım, bir gün gelip bütün yapıtları nın Türkiye’sinde Türkçe basılacağını, hakkında bunca kitaplar yayımlanacağı nı ne bilsindi!... Bilseydi, mutlu ölürdü, kuşkusuz... ■
Türkiye Şarkısı Nâzım/ Adam Y. /
M ayıs 1998/352 s. - y y ; : ’:'" ; .. aaznesn TÜRKİYE SARKİSi NÂZIM S A Y F A 23