• Sonuç bulunamadı

Başlık: KİTAP TANITIMIYazar(lar):ŞENGÜL, İdrisCilt: 36 Sayı: 1 DOI: 10.1501/Ilhfak_0000000877 Yayın Tarihi: 1997 PDF

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Başlık: KİTAP TANITIMIYazar(lar):ŞENGÜL, İdrisCilt: 36 Sayı: 1 DOI: 10.1501/Ilhfak_0000000877 Yayın Tarihi: 1997 PDF"

Copied!
11
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Doç. Dr. Idris ŞENGÜL Mehran, Prof. Dr. Muhammed Beyyumi, Dirasatun Tarihiyyetun Mine'l-Kur'fuıi'l-Kerim, Dfuu'n-Nahdati'l-'Arabiyye,; 2. baskı, 1988-Beyru~, Lübnan.

Prof. Dr. Muhammed Beyyumi Mehian, Mısır'ın aşağı güney bölge-sinde (es-Sa'idi'l-Aksa) doğup, mU,hafazakar İslami bir çevrede yetişmiş, 10 yaşlannda Kur'an- Keriin'i ezberlemiş, bizzat kendi ifadeleriyle haya-tım hep ilim öğrenme ve ilmi araştırmalar yolunda geçirmiş Mısır'ın ye-~~ştirdiği önemli. bir ilim adamıdır. Mehrfuı, .ellili yıllarda İskenderiye Universitesi Tarih Bölümü'ne girmiştir. Altmışlı yıllannşonlanna doğru aym bölümde Mısır ve Yakın Doğu Eski çağ Tarihi sahasında mastır ve doktorasım tiunamlayarak İskenderiye Üniversitesi'ne Eski çağ Tarihi öğretim üyesi 0lat4 tayin edilmiştir. Yetmişli 'yıllanı?: sonlanna doğru Suudi Arabistan'ın Imam Muhammed b; Suud Islam Universitesi Tarih Bölümü'ne öğretim üyesi olarak göreve başlamış ve uzunsüre burada görev yapmıştir. Yazannsahasıyla'ilgili birçok araştırmalan ve eserleri vardır: Ancak eserleri arasında şimdi tamtmaya çalıştığımız en önemli ve hacimli eseri "Dirasatun Tarihiyyetun Mine'l-Kur'fuıj'l-Kerim" adlı araş-tırmasıdır. Bu eser 5 kitaptan müteşekkilolup Kur' an kıssalan sahasında yapılan. çalışmalar' arasında metot açısından farklı bir öneme sahiptir .. .Hatta sahasında bu türde yapılan ilk ciddi eser olduğunu.rahatlıkla

söyle-mek mümkündür. Eserin birinci baskısı İmam Muhammed b. Sııud İslilrp Üniversitesi'nin imkanlanyla 1980'de yapılmıştır. İkinci baskısı ise rrier-kezLBeyrut'ta olan "Daru'n-Nalıdati'l' Arabiyye" adlı yayınevi tarafından

1988'de yapilmıştır. ' i .

Müellif eserinde Kur' an kıssalarım; tarihen gerçek olaylar oluşu, tarihi bilgi açısından kıssalann değeri v,e özellikle eski çağ tarihi açışın-dan Kur'an kıssalanmn önemi gibi noktalardan ele almaktadır. Yazar bu araştırma eserinde ele aldığı Kur~an kıssalarım ~ncelerken Kitab-ı Mukad-des'teki aym kıssalarla ilgili bilgilerden de istifade ederekbir değerlen-dirme yapmaktadır. Aynca tarihibilgi ve arkeolojik bulgulardan da fay-dalanarak Kur'an kıssalanmn tarihi gerçek olaylar olduğu hakikatini ortaya koymaya çalışmaktadır.

(2)

482 İDRİS ŞENGÜL

,Araştırmacı farklı ülke ve bölgelerde cereyan etmiş Kur' an kıssaları-m genel olarak dört aynbölgeyeayırarak tasnif etmiş, bunlardan herbiri-ni bir kitabına konu edinmiştir. Konular. her ,bir kitapta, kendi içinde belli bölümlere aynlarak işlenmiştir.

Eserin birinci kitabı arap ülkelerinde geçen Kur' an kıssalanna tahsis edilmiş olup, bir,sunuş yazısı ve

11

bölümden müteşekkildir~ Birinci bö-lümde şüphesiz araştırmanın temelkaynağı olan Kur'an konu edinilmek-te, ana başlıklarla; Kur'an Tarihi, Tarihi Bir Kaynak Olarak Kur'an, Kur'an ve Tevrat Kıssalanmn Mukayesesi gibi konulara yer verilmekte-dir (1/19-88). İkinci bölümde araştırmanın ikincik~ynağıHadis-i Şeri:(ler hakkında genel bilgiler sunulmaktadır (1191-98). Uçüncü bölümde yine genelolarak Tefsir hakkında bilgilere yer verilmiştir (1/lOt -112). Daha sonraki bölümlerde de' sırasıyla İbrahim a.s. (11113-180), Ka'be Tarihi

(ıi

183-235), 'Ad Kavmi (1/239-262), Semud Kavmi (11265-288), Şu' ayb (a.s.)'ın Kavmi (Medyen Ahalisi) (11289-307), 'Arim Seli (1/311-352), Ashab-ı Uhdud Kıssası (11353-387) ve Fil Vak'ası (1/389-410) gibi

kıssa-lar incelenmektedir. .

İkinci kitap, Mısır'da cereyan eden Kur'an kıssalanm ihtiva etmekte-dir. Konular; Peygamberlik ve Peygamberler (2/9-35), Yusuf (a.s.)'ın (2/ 39-135) ve Musa (a.s.)'mn'Hayatı (2/135-447) şeklinde üç bölümde

işlen-mektedir. ' .

Üçüncü kjtap, Şam (veya diğer adıyla Filistin) bölgesinde yer alan ülkelerde cerey an etmiş Kur'an kıssalanmiçermektedir. DavUd (a.s.)'ıIı (3/11~91) ve Süleyman (a.s.)'ın Hayatı (3/91-21'>9),Eyüp (a.s.)'dan Yahya (a.s.)'a kadarki peygamberler (31209-275) ve Meryemoğluİsa (a.s.) (3/ 275-355) şeklinde kıssalar dört ana b~lümde ele alınniıştır.

Dördüncü kitap da Irak'ta cereyan eden belli başlı Kur'an kıssalanna tahsis edilmiştir. Üç bölümden oluşmaktadır. Sırasıyla Nuh (a.s.)'ın Haya-tı (4/9-105); Irak' ta Allah' ın Sevgili Dostu İbrahim (a.s.)'ın(4/105-175) ve Yunus (a.s.)'1O Hayatı (4/175-192) şeklinde Kur'an kıssalan tafsilatlı

bir şekilde incelenmiştir.

.Beşinci kitap ise bizzat Yazar'ın ifadelerinden aruadığımıza göre Hz. Peygamber'in (s.a.v.) hayatına tahsis edilmiştir. Ancak henüz elde etme imkamm bulamadığımızdan bu son kitap hakkında: fazla bilgiye sahip de-ğiliz.

,

. .

Şimdi bu kıymetli eserin daha iyi tanınması aç'ısından faydalı olacağı , kanaattyle bu değerli ilim adamı ve araştırmacı Prof" Dr. M. Beyyum! Mehran'ın eserinin birinci kitabının başına koyduğu "Şunuş" yazısım aynen çeviriyoruz.

(3)

SUNUŞ

Şüphe yoktur ki, tarihi açıdan Kur' an- Kerim mutlak surette en doğru ve en sıhhatli bir kaynaktır. Çünkü, O, rivayet açısından son derece güvenilirliğe sahiptir. Daha da önemlisi Kur' arı-ı Kerim; bizzat ayetin ifa~ desiyle:"Ne önünden ne de arkasından batılın yanaşamadığı, herşeyi hik-metle yaratan ve her türlü övgüye layık (Allah'tan) indirilmiş (bir kitap)

tır"'. '.

Binaenaleyh Kur'arı metninin sıhhati konusunda herhangi bir şekilde şüpheye mahal yoktur. Çünkü bu' açıdan Kur'arı tartışma götürmeyen tarihi bir güvenilirliğe sahiptir. Bu özelliğe sahip olması şüphesiz Kur' an-Kerim'in, başlangıçta bizzat Hz. Pey;gamber'in (s.a.v.) emriyle yazıya ge-çirilmesi (Tedvin), sonra da her vesile ile okunması (Tilavet) ve nihayet Hz. Peygamber (s.a.v.) Refik-ı A'la'ya intikal etmeden önce de Cebrail'in' (a.s.) huzurunda ezberden okuyarak (Hıfz) nihai arza ile tasdik edilip per-çinlenmiş olmasındanileri gelmektedif.Bunun içindir ki, Kur' an vahyi-nin muhtevasında yer alan kıssalar da hayalden herhangi bir şeyinkanş.: madığı ve gerçekten başka bir şeyin girmediği tarihi haberler ve olaylardır.

Aynca şu bir hakikattir ki, bizzat Allah Te'ala, Kur'ah'ı her türlü . tahrif ve değiştirmekten koruyacağını; "Muhakkak Zikri (Kur'an'ı) biz indirdik ve O'nu koruyacak da biziz"4. mealindeki ayetle, "Şüphesiz Onu (senin kalbinde) toplamak ve Onu (sana) okutmak bize düşer. O 4.alde sana Kurtan'ı okuduğumuz zamanonun okunuşunu takip et. Sonra onu açıklamak bize düşer"s. ayetleriyle taahhüd etmiştir. Allah (c.c.) koruma- . sını bizzat uhdesine almayip, "... (Kendilerini Allah' a adamış) Rabbaniler ve alimler de "Allah'ın kitabını korumakla görevlendirildiklerinden Onunla (Tevrafla) hüküm verirlerdi..."6 ayetinin de deliliyle insanlann korunmasına bırakİnış olması sebebiyle Kur' an' dan önce gönderilen semavi kitaplaraanz olan tahrif, değiştirme ve rivayet kopukluğu gibi hu-suslar Kur'an'a anz olmamıştır.

Bu ayınmda saklı olan sır şudur: Kur'an'ın dışındaki kutsal kitaplar belli bir zaman dilimindengeçerli olmak üzere gönderilmiş olup, ebedi değillerdir. Ancak Kur' an-ı Kerim ise kendisinden önce gönderilmiş bütün kutsal kitaplan doğrulayıcı, ortlan kollayıp gözetici olarak (Kı ya-met'e kadar geçerli olmak üzere) indirilmiştir. Allah Te'ala bu konuda; "Sana da kendinden önceki kitabı doğrulayıcı ve onu kollayıp koruyucu olarak bu kitabı (Kur'an'ı) indirdik ..."?buyurmaktadır.

1. 41. Fussilet: 42.

2. Draz, M. Abdullah; Medhalun ile'l-Kur'ani'l-KerıID, s. 49. 3. eleHatib, AbdülkeriID, el-Kasasu'l-Kur'ani, s. 52. . 4. 15. Hicr: 9.

5.75. Kıyarne: 17-19. 6. 5. Maide: 48. 7.5. Maide: 48.

(4)

484 lDRtS ŞENGÜL

Buradan da anlaşılıyor ki, Kur'an~ı Kenm, daha önce gönderilen kut~ sal kitaplardaki değişmez gerçekleriihtiva ettiği gibi, Onda Allah'ın (c.c.) dilediği miktarda yeni ilave hükümler; de mevcuttur. Dolayısıyla Kur'an-ı Kenm diğer kutsal kitapların yerini tutmaklabirlikte, Kur' an' ın yerini tu-tabilecek başka herhangi bir kutsal kitap yoktur. BuözeUiğine uygun ola-rak da Allah Te'ma Kıyamet'e kadar hüccet, rehber olaola-rak kalmasıııı dile-miştir. Allah bii şeyi dilediği zaman onun meydana gelmesi için gerekli sebepleri kolaylaştım. O herşeyi hikmetle yaratan ve herşeyi bilendit.

Bütün bu sözkonusu gerçekIere rağmen -hayrettir ki, -Eski çağ Tari. hi ile ilgili :;iraştırma sahası bu zengin Kur' an kaynağından mahrum bıra~ kılmıştır. Kanaatim o ki, Eski çağ Tarihiaraştırmaları sahası yakın za-manlara kadar nerede ise tamamen. müsteşriklerin (oryantalist1erin) ve onların gayr.oi müs1İm-olan arap öğrencilerinin inhisarında kalmıştır. Gerek batılı oryantalistler gerekse onların müslüman olmayan arap öğren-cileri, araştırmalarında Kur'an-ı Kenm'de bahsi geçen tarihi olaylara hiç yer vermemişlerdir. Çünkü kabul etmek gerekir ki, Kur'an'ı ilgilendiren

i tarihi bir araştınna onların gaye1erin,den uzaktır. Yine Kur'an'da zikri

geçen tarihi olaylarla ilgili araştırma sahası şu veya bu sebeplerden dolayı işlerine' gelmemektedir. Hatta gayr-i müslim olan arap müsteşrikler Kur'an'daanlatılaiı tarihi olaylari çalışma ve araştırmalarında ele

aldıkla-rında, onlara bu zor geliyordu.' '

, ,Sebep ne olursa olsun böylece EslQ.çağ Tarihi ile ilgiliaraştırma sa-hası kesinlikle kaynaklarının en doğrusunu ve en, sıhhatlisini zayi etmiş-tir. Hatta müslümanlardan bir grubun, Eski Çağ Tarihi uzmanlık alanına girmesinden sonra bile durum'değişmemiştir. Hatta ve hatta bir iki kişiyi geçmiyen bu müslüman araştırmacıfardan azınlıktaki bir grup, sözkonusu , sahadaki çalışmaların da, eserlerinde Kur'an-~ Kenm' deki bilgileri

kay-.nak göstermelerinden sonra bile Yakın Doğu Eski çağ Tarihi (Tarihu'ş- i

Şarkı'l-Edna'l-Kadim) sahasındaki mütehassıslar, tarihi araştırma dalla-rından biri olan Yakın Çağ Tarihi araştırmaları için alışılagelmiş klasik kaynaklara güvenineye devam ederken Kur'an-ı Kenm'i güvendikleri kaynaklardan saymamışlardır.

Enteresandır ki, batılı olsuıı doğulU olsun, müslüman olsun gayr-i müslim olsun günümüz tarihçileri, rivayet açısından güvenilir olmadığı konsunda nerede ise ittifak etmelerine ve'eldeki Tevrat metninin güveni-lirliği meselesinde hatta bu metnin şu veya bu şahsa nisbetİ konusunda hepsi de uzun tartışmaları getiren -şu anda eldeki Tevrat' a inanmayan' mü'minler bir tarafa~ Tevrat'a inananların ortaya koyduğu yüzlerce araş-tırmaların varlığına rağmen, Yakııı Doğu Eski Çağ Tarihi'nin belirli dö-nemleriyle ilgilibir araştırma için Tevrat'a hala temel kaynakolarak bak~

maktadırlar9• .

. 8. Draz: M. Abdullah, en-Nebeu'I-'Afım, s. 13-14.

9. Bkz. Tevraf1a ilgili olarak- "İsrail" adlı kitabımız, 1973-Kahire, s. 19-159.

(5)

Bütün bu gerçeklere rağmen Eski çağ Tarihi sahasında uzman tarih-çilerden hiçbiri Kur'fuı-ı Kerim'e müracaat etmeyi düşünmemiştiL¥üce Kitap Kur'fuı~ı Kenm ki, dünyadaki bütün ilim ad~lannın görüşleri

metninin güvenilirliğinde ittifak etmişlerdir; Mesela, Islamiyet' e karşı . düşmanlıkta s.on derece taassupta olan Sir William Muir Kur' fuı hakkında şöyle demektedir: "Dünyada Kur'fuı-ı Kerim'den başka tam 14 asırdır elde mevcut metniyle hiç değişmeden olduğu gibi kalan ikinci bir kitap

yoktur" LO. •• .

İngiliz ilim adamı W. Mulr eserinde'bir defa daha aynı konuya temas edip bu konudaki görüşünü şöyle teyid etmektedir: "(Hz.) Osman tarafın-dan asli nüshatarafın-dan istinsah ettirilen mushaf elden ele herhangi \bir tahrife pıaruz kalmaksızın bize kadar intikal. e~miştir.Bu nüshakesinlikle her-hangi bir değişikliğe uğramadan, geniş Islam ülkelerinde yaygın olan sa-yısız nüshalarla son derece itina ile korunmuştur,ki, her asırda ve her de:" virde bütün İslami mezhepler için tek bir Kur'fuı'di:m başka bir Kur'fuı olmamıştırll, İşte herdevirdeki bütün müslümanlarca makbulolan aynı mushaf metninin ittifakla kullanılması elimizde mevcut, Allah tarafından indirilen asıl metnin sıhhatine en büyük. bir delildirl2•

Aynı gerçeği Lebloisda; ~'Şüphesiz günümüzde Kur'an-ı Kerim, kendisinde herhangi bir değişikliğin olmadığı yegfuıe ilahi bir kitaptır"13.

10. Bkz. Muhammed Hüseyin Heykel, es-Sıddik Ebubekir, 1964~Kahire s: 323; ve yine bkz. Sir William' Muir, The Life Of Mohammed and History of İsHim, Edinbıırgh, 1923.

ll. Kur'an'la ilgili olan bu gerçeği, herkes tarafından kabul edilen Tevrat'la ilgili gerçekle karşılaştırılliz. Tevrat'la ilgili bu gerçek şudur: Biri İbrani yahudileri için, diğeri Samm yahudileri olmak ,üzere yahudilerde Tevrat'ın ikinüshası vardır. Bu iki nüshadan herbiri, gerek bölümlerinin sayısı bakımından gerekse metinlerinin çoğunda diğerinden ayrilır. Hıristiyanlar açısından da Tevrat'la ilgili durum yahudilerin durumundan daha iyi değildir. Hıqstiyanlar farklı İncil nüshalarına inandıkları gibi, kutsal kitap olarak Tevrat'a da inanmaktadırlar: Hıristiyanlar katında bu konudaki durum en azından Tevrat'in (Eski Ahit) iki baskısının bulunduğudur ki, birisini Protestan kiliseleri, diğerini de Katolik kili-seleriyle Doğu Ortodoks kiliseleri kullanmaktadır. ikincisinin diğerinden birçok bölümleri fazladır. Protestanlar bu ikinci nüshadaki. fazlalık bölümleıi "Apokrif=Uydurına" bölümler olarak kabul etmektedirler. Protestanların kullandığı Tevrat bölümlerinin sayısı ile Katoliklerin kullandığı Tevrat bölümleri arasındaki farklılıktan da öte, bizzat Tevrat bölümlerinin isimleri konusunda bile Protestanlarla Katoliklei: arasında ihtilaf sözkonusudur. Halen de d.evam etmektedir. Son olarak Tevrat'lailgili olarak diğer bir anlaşmazlık; . yahudiler katında nıuteber olan' Tevrat'ın bö~ümlerinin tertibi. ile hııistiyanlarca muteber Tevrat'ın bölümlerinin tertibi arasındaki farklılıktır. (Bu konuda bkz. "İsrail" adlı kitabının,. s. 20-21; Ve yine bkz. Kamusu'I-Kit1ibi'l-Mukaddes, 1/451, Beyrut-1964; Hasan Zaza, el-Fikru'd-Dini'l-İsrfuli, Kahire-1971, s. 248-249; Habib Sa'id, el-Medhal ile'I-Kit1ibi'I-Mukaddes, Kahire, s. 67"68 Fuad Hasaneyn, et-Tevratü'l-Hiyeroğlifiyye, Kahire-1968, s.14-15; Aynı şekilde bkz, M.E Unger, Unger's Bible Dic-tionary, Chicago, 197(), s. 144. '.

12. Draz, M. Abdullah, Medhalun ile'l-Kur'ani'l-Kerinı.,s. 40; W. Muir, The Life of Mohanımed, Zikreden:'B. st. Hilaire, Mahonıet et le Koran, s. 33.

13. Draz, M. Abdullah, a.e.s. 40; Leblois. Le Koran et la Bible Hebraique, Paris-1987, s. 47.

(6)

486 .İDRİS ŞENGÜL

ifadesiyle teyid ederken, Nöldeke de; "Muhakkak ki, Kur'an metni, ol-gunluk ve aslına uygunluğu açısından ert güzelşekilde kalan bir kitaptır."

demektedir14• .

İşte açıktır ki, dünyadaki bütün alimler; Hz. Ebubekir Sıddik döne-minde cemedilipyazılan mushafın, Hz. Peygamber (s.a.v.) döneminde tedvin edilen mushafın aynısı olduğunu ve yine Hz. Osman döneminde istinsah edilip çoğaltılan mushafın da .aynı mushaf olduğunu teyid

etmek-te~irler.

.

' - .

/

O halde bu gerçeğe bağlı 9larak ikinci önemli nokta farklı kıraat şe-killerinin Kur' an metniyle uyuşmasının. vacip olduğudur. çünkü, Kur' an metni konusunda şüpheetmek inkara götürür. Kur'an metııineherhangi bir ilavede bulunmak da caiz değildir. çünkü bu metin nazilolduğu şek-liyle bize kadar tevatüren ulaşmış ve Kıyamet' e kadar da. aynen devam edecek olan Kur'an'dır15•

. ,

Şüphe yok ki, Kur:an-ı Kerim -kıssabır üslubuyla- modernkeşiflerin' . tamamen teyid ettiği Islam öncesi asırlarla ilgili gerçekten doğru' ve . önemli bilgileri, İslam'dan önceki devletlerle ilgili haberleri bize vermek-tedir. Mesela, Kur' an bize Musa (a.s.) kıssasıyla, firavunlar sü1alesinin hükmettiği Mısır' daki ilahlık iddiasında bulunan krallarla,- o günkü Mısır'ın sosyal, ekonomik ve politik durumlanyla ilgili önemli bilgiler sunmaktadır16• Kui:'fuı'daanlatılan İbrahim (a.s.)'la il'gIıi .kıssa için de

durvm aynıdır. Bukıssa ile de Kur'an bize eski çağ dönemindeki Irak'la İlgili birçok bilgileri yerinektedirı?

,

Kur'an'ın israiloğullanndan bahsetmesiqe gelince, bizzat Tevrat' da dahil; şüphesiz Kur' an gibi, İsrailoğullanndan uzun uzadıya bahseden, yahudilerin özellikleri, durumları, ahlaklan konusunda etraflı bilgi veren ve yahudilerin peygamberlere karşı takındıkları tavn açıklayan başka bir .semavi kitap yoktur. Bu konuda Nlah Te' illa Kur'an'da

şöylebuyurmak-tadır: "Muhakkak ki, bu Kur' an, Israiloğullanqa; kendilerinin, hakkında ihtilaf ettikleri şeylerin çoğunu anlatıyor"IS.

Kur'an'ınarap ülkelerinden bahsetmesine gelince; bu konuda da Allah'ın yüce kitabı Kur' an-ı Kerim'de önemli miktarda ayet-i

14. Bkz. T. Nö1deke, Geschichte desKGrans, 1961, s. 16.

15. Muhammed Ebu:Zehra, el-Kur' an, s. 43; Tefsiru'l-Kurtubi, 1/80-86; Fetava ibn-iTeymıye, 13/420-421; Muhammed Hüseyin Heykel, Hayat-u Muhammed, s. 51-55; aynı şekilde bkz. W. Muir, Opcit, s. XIV-XIXX.

16: Bkz. Musa (a.s.) kıssası için; 2. Bakarn: 47-74; -7. ~'raf: 103-155; iO. Yunus: 75-93; 20. Tah~: 9-99; 26. Şu'ara: 10::-68;28. Kasas: 3-44; 40. Gafir (Mü'min):23-54.

f 17. Bkz. Ibrahim (a.s.) kıssası için; 2. Bakara: 258; 6. En'am: 74-83; 14. İbrahim:

35-41; 19. Meryem: 41-50; 21. Enbiya: 51-73; 26. Şu' ara: 69-89; 37. Saffat:83-113. 18.27. Neml:76.

(7)

30: Bkz. örnek için; 2. Bakara: 44; 7. A'raf: 85-87; ll. Hud: 84-88. 31. Bkz. Davud (a.s.) kıssası, 38. Sad: 21-26.

32. Bkz. 5. Maide: 27-32,42-50; 2. Bakara: 178-179.

33. Bkz. Kur'an'ın hedef ve gayeleri konusunda, Tefsİru'I-Menar. 1/206-293.

\

kerimderin bulunduğunu görürüz. Mesela Kur' an, İslam' dan önce Arap Yahmadası'.mn güneyindekurUlmuş olan Sebe' Krallığı'ndan bahsetmek-tedir. Yine Kur'an-ı Kerim; 'Ad19 ve Semud20 kavimlerigibi, tarihte he1ak

olan arap kavimlerini anlatma konusundada bugün elde mevcut semavı kitaplar arasında tektir. Bunlara ilaveten Kur' an, Ash3.b-ı Kehf (Mağara Arkadaşları) kıssasından2l, 'Arim S61i22ve Ash3.b-ı Uhdud23,

Ash3.bu'l-FiF4 kıssalarından ve İbrahim (a.s.)'ın, oğlu İsmınI (a.s.)'la birlikte,.

Hicaz'ın kutsal bir yeri olan Mçkke'ye hicretlerinden ve daha sonra da İsmail (a.s.)'ı oraya yerleştirmesinder25 bahsetmektedir.

,

.

Konu ile ilgili gelecek ayet~i kerlmelerde Allah Te'ala şöyle. buyur-maktadır:

"(Ey Muhammed!) bunlar sana vahyettiğimiz gayb haberlerindendir. Daha önce ne sen ne dekavmin bunlan. bilmiyordunuz. O halde sabret, , sonuç müttakilerindir"26.

"(Ey Muhammed!) bunlar sana vahyettiğimiz gayb haberlerindendir. . Meryem'in bakımını hangisi yüklenecek diye kurra çekerlerken sen

onla-nnyanında değildin. Bu.konuda onlar aralarinda çekişirlerken de yanla-nnda değildin"2? i

Ancak bütün bunlar kesinlikle Kur' an-ı, Kerim' in tarihçilerin anlattı-ğı gibi, tarihte geçmiş milletlerin haberlerini anlatan bir tarih kitabı oldu-ğunu ifade etmez. Muhakkak ki, Kur'an~ı Kerim, insanlan en doğru yola hidayet edip irşad eden bir kitaptır28• Allah Te' ala bu kitabı, müslümanlar

için bir düsttir, hayatlannda üzerinde yürüyecekleri bir metot, yololması ve onlan Tevhid'e29, nefisleri kötülüklerden arındımaya, ahlak

konusun-da temel prensipleri30, akonusun-dalet için gerekli ölçüleri31 koymaya ve gerekli bazı hükümleri istinbat etmeye32 çağırması için indirilmiştir.. Buradan ha-reketle diyebiliriz ki; Kur.'an-ı Kerim' de tarihi bir olay anlatılmışsa bu da

sadece ders ve ibret içindir3. .

19.7. A'raf: 65; IL Hud: 50-60; 26. Şu'ara: 123-140. 20.7. A'raf: 73-79; IL Hud: 61-68; 26. Şu'ara: 141-159.

21. 18. Kehf: 9-26. •

22.34. Sebe': 15-19. 23.85. Buruc: 4-10. 24. 105. Fi1 Suresi tamamı.

.25.2. Bakara: 124-131; 14. İbrahim: 35-41. 26. 11. Hud: 49.

27.3. Al-i 'İmran: 44.

28. Bkz. 17. İsra: 9. .

29. Örnek cilarak bkz. Nuh (a.s.) kJssası için; 7 1. Nuh: ~-20; .Yusuf (a.s.) kJssası için, 12. Yusuf: 37-40; İsa (a.s.) kıssası için, 4. Nisa: 1172; 3. Al-i 'Imran: 59; 5. Maide: 71-76.

(8)

488 tDR.1s ŞENGÜL

i

Bütün buniarla beraber her .zaman ve sürekli olarıik aklımızdan çık-maması gerekir ki, Kur' an kıssaları apaçıkbir gerçekten başka bir şey

de-ğildir., Bu hususta Allah Te'ala birçok ayetlerinde şöyle buyurmaktadır: "Sözce Allah'tari daha doğru olan kim var"34.

, "Muhakkakki, (İsa,a.s. hakkında) bu :(an1atılanlar) gerçek

kıssa-dıı'''35. .,- .

"(Ey Muhammed!) Biz sana onların (Mağara Arkadaşlan'nin)

haber-lerini gerçek olarak anlatıyoruz"36, • .

"Kitaptan sana vahyettiğimiz gerçektir"37.

, J. . ;

"M~hakkaf ki,.Biz sana kitabı gerçekolarak iiıdirdik"38.

"Bunlar Allah'ın ayetlrridir ki, Biz sana onları gerçek olarak okuyo-ruz. Allah' tan ve O'nun ayetlerinden sonrahangi söze inanacaklardır?,,3,9.

. i '

" ... Rableri tarafından Muhammed'e indirilen gerçeğe inananlar ..."40

"Bunlar allah'ın ayetleridir ki, bunları sana gerçek olarak okuyoruz. Şüphesiz sen gönderilen elçilerdensin"41.

"Şuphesiz sana kitabı gerçek ile indirdi,,42.

Allah biliyorki, 20. asnn ellili yıllannda İskenderiye Üniversitesi Tarih Bölümü'ne intisap ettiğimden b~ri, Kur'an-ı Kerim'in kısaveya

taf-silatlı olarak değindiği tarihi olayları okurken kendi kendime .soruyor-dum; niçin müslüman tiırihçiler-ki onların birçoğu dini terbiyelerinin ge-reği Kur'.an-ı Kerim' den az. veya çok ezberledikleri, birçoğu da, ilmi araştırmalarının gereği Kur' alı' da anlatılanlan bildikleri halde- Kur'an'a müracaat etmiyorlar? Ve Kur'an-ı Kerim'de tarihi olaylarla ilgili anlatı-lan bilgileri kulanlatı-lanmıyorlar? En azındanAllah'ın yüce kitabında anlatıldı-ğı miktardaki tarihi olayların doğru veya yanlış olduklannı tesbit etmeleri için Kur'an'a mü~acaatetmeleri gerekli değil miydi? Ancak taqnin olaca-ğım veya en azından müslüman tarihçilerin işaret edilen bu tavırları. karşı-sında izleyeceğim, tutumumu belirleyen hc:rh.engi bir cevaba

ulaşamamış-tım. .. 34.4.1~~nsa:87. . 35. 3. Al-i 'İınran: 62. 36. 18. Kehf: 13. 37. 35. Fatır: 31. 38. 39. Zümer: 2,41. 39. 45. Casiye: 6. 40.47. Muhammed: 2. 41. 2. l}akara:252. 42.3. Al-i'İmran: 3.

(9)

İşte böylece bu konuda kararsızlık içinde kaldım. Fakatmastır ve doktoraniı tamamlayıp 20. asnn altmışlı yıllanmnsonlannda İskenderiye üniversitesi eski çağ Tarihi öğretim üyesi olarak, tayin olunca her' türlü kaynağın üzerinde bir değeri olan yüce Kur' fuı kaynağına yönelmeye baş-ladım. Açıktır ki, benim böyle bir kaynağa yönelişimi kolaylaştıran şey; ihtisas alanımın Mısır ve Yakın Doğ.u Eski çağ Tarihi konusunda olması-dır. Bunun yanında benim Kinane Dıkesi'nin (Mısır) aşağı güney bölge-sinde muhafazakar İslami birçevrede yetişmem de, 10'u fazla geçmeyen bir yaşımda Kur'fuı-ı Kerim'i ezberlernem için uygun bir ortamı hazırla-mıştı. Buna ilaveten İslami araştırmalarda bulundum. Akademik hayatı-'mın erken ilk yansım öğretmen enstitülerinde bu İslami araştırmalar

yo-lunda geçirdim.' Son olarak İmam Muhammed b. Suud İslam Üniversitesi Tarih Bölümü'nün tedris, kurulu üyeıeri arasında' olmam da Kur'fuı-ı Kerim'de anlatılan tarihi olaylan araştırmaya yönelmem hususunda şüp-hesiz güzel bir fırsat olmuştur.

Böylece Allah'a istihMede bulunduktan sonra sadece Kur'an'ın ele aldığı tarihi. olaylar hakkında 5 kitap halinde "Dirasatun Tarihiyyetun Mine'I-Kur'ani'I-Kerim,,43 adıyla araştırmalar serisini yazmaya karar verdim. Yüce Allah'tan aşağıda belirtilen şekilde güzel bir tarzdabu eser-leri ortaya koymaya muvaffak kilmasınıdiliyorum: '

, . '

1-

i. Kitap: Dirasatun Tarihiyyetun Mine.'l-Kur'full'l-Kerim 'fi Biladi'l-'Arab (Arap ülkelerinde veya Arap Yanmadası'nda meydana gelen Kur'an kıssalanm ele a1maktaQır).

, 2-II.Kitap: Dirasatun Tarihiyyetun Mine'l-Kur'fuıi'l-Kerim fi Biladi'l-'Irak (Irak topraklannda yaşanan Kur'an kissalanm ele

almakta-dır). '

3. 'III. Kitap: Dirasatun 'Tarihiyyettın Mine'l-Kur'ani'l-Kerım fi Mısır (Mısır' da geçen .Kur'an kissalarımı ele almaktadır).

______ '____ 1

,

43. Türkçe çevirisi "Kur' an-ı Keri~'den Tarihı araştırmalar" olan bu başlık şunu ifade etmektedir: MüeIlifın işaret edilen 5 kitap halindeki araştuması Kur'an-ı Kerim'in dışında anlatılan tarihı olayları asla ele almayacaktır. İnşaaIlah bu seri eserin muhtevası, sadece Kur' an-ı Kerim'de anlatılan ve Arap Yarımadası'nda, Irak' ta, Mısır'da ve Suriye'de geçen dinı, siyası, iktisad1. sosyal v.b, konuları' içeren taıilıı kıssalar olacaktır. Bu seri araştırma esetIerinin son kitabı da (5. kitap) Kur'an~ı KerIm'deki şekliyle, , öncekilerin ve sonrakilerin en şereflisi rahmet ve banş Peygamberi'nin hayatı hakkında olacaktır ki; bu da adeta serinin misk gibi güzel bir koku bırakan bitirilişi olacaktır. Ziın-nediyorum bu özlü ifadeler "Dirasatun Tarihiyyetun Mine'I-Kur'ani'lcKerim" adlı bu seri eserin ismini açıklayacaktır. Yani bu eser sadece Kur'an-ı Kerim'de anlatılan tarihı olay-ları inceler. Başkabir deyişle Kur'an-ı Kerım'de anlatılmayıp klasik tarihı kaynaklarda (mesela Killib-ı Mukaddes'te) anlatılan tarihı olaylar bu araştırma serisi eserleı;iniilgilen-dirmemektedir.

(10)

490

!

İDRİs ŞENGÜL

Bütün bunlardan sonra şunu ifade etmeliyim ki, yüce A1ıalı ihsamm bu araştınnanın sahibine bol bol verirken eserini de inayetinemazhar kıl-ması şüphesiz güzel bir talihlilik, bahtiyarlıktır. Yüce Allah'ın inayetidir ki, bu eserin güzel bir şekilde insanlara sunulması, yayınlanması için İmam Muhammed b. Suud İslam Üniversitesi'ni bir vesile kılmıştır. Bu

(11)

İslam Üniversitesi'nde eserin' yayınlanmasım gerçekleştirenleri Allah Te' ala bu güzel işlerinden dolayı en güzel mükMatla mükMatlandıtsın.

Sonolarak şunu belirtmeliyim ki; bu eser tarihi araştırma alanında yeni bir türdür. Bu alarun dalgalı denizinin derinliklerine dalmadan önce çok korkmuştum. Ancak sonunda durum ne olursa olsun bu konuda tered-düt etmenin ilmi araştırmamn gayesi ile örtüşmediğini anladım. Aynca ben -böyle biraraştırmaya girmekle- yolun başında dikkatle adımlarım atan bir araştırmacı olmaktan başka bir konuma sahip değilim. Dolayısıy-la bana düşen bu aDolayısıy-landaki yüksek sarayın binasına bir tuğDolayısıy-la koymaktır. Diğer araştırmacıların da görevi bu binanın yapılış!na daha sağlam ve sar-sılmaz . tuğlalar koymalarıdır. Böylece önceki' müslüman nesillerin Kur'an-ı Kenm üzerine kurulan arap Dili, Fıkıh ve diğer araştırma dalla-nndaki yüksek bilim saraylarım kurdukları gibi, sonraki nesiller de gelip. Kur'amçerçevedeki tarihi araştırmaların yüksek sarayım kursunlar. Çünkü I$.ur'an-ı Kerim, geçmiştç "Alimlerindoymadığı,' müttakilerin usanmadığı, sürekli ve çok okumalda eskimeyen ve harikalıkları bitme-yen ilahi bir kitap olduğu gibi, şimdi de öyledir. Gelecekte de ebediybitme-yen aym kalacaktır.

. Yüce Allah' tart en büyük dileğim, bu araştırmarnın nzasına nail

ol-masıdır. . ..

"Muvaffakolmam yalnız Allah'tandır. O'na dayandım ve Ona

Referanslar

Benzer Belgeler

Ona göre, bu kimseleri ilgili işletmeye iştiraklerindeki faydalarından daha fazla bir sorumluluğa tabi tut­ mak için bir sebep yoktur, bunların vaki zararın vukuunda kusur­

Ancak davacının ağır ku­ suru halinde talebi tamamen reddediyordu (4. 131) oranında kusurlu olmasını talebin reddi için ağır kusur telâkki etmemiştir. Yine 22.6.1966 tarih

Sonuç olarak, denilebilir ki, anayasa ile anayasal gerçek ara­ sındaki bu çatışma, iki çözüme de imkân vermemektedir, yani, söz konusu çatışma, ne anayasanın

Yargıtay başkan ve üyelerinin hukukî sorumluluğu hakkında bir hükmün bulunmaması bu kimseler aleyhine tazminat dâvası açıla­ mayacağı sonucunu doğuramaz. Bu gibi

27 veya HUMK m. 429, IV gereğince uymak zorunda olan.. Yeni bilirkişi aylık kiranın 436 lira olduğunu bildirmiş, mah­ keme de aylık kiranın 436 lira olarak tesbitine karar

îdrar miktarı idrarda çıkan alkol ve idrarla atılan alkol (Derobert ve arkadaşları). lık bir şahsa, birbuçuk saatta, 10 derecelik 120Ö cc.. ADLÎ VAKALARDA ALKOL TAYİNİ 503

Eğer, aksi kabul edilirse, (yani hacze katılma süresi, ikinci ihalenin sonucunda paranın vezneye girme­ sine kadar uzar denilirse) bu ilk haczi yaptıran alacaklının veya

Merkez Bankası (kaynaklarından vazgeçil­ mesi kolay değildir. 1970 den sonra mevduat ve ticaret bankalarını selektif kredi vermeğe yöneltme yolunda alman tedbirler bankaya ve