• Sonuç bulunamadı

Türkiye coğrafi bölgeleri için bitümlü bağlayıcıların performans derecelerinin belirlenmesi ve SBS katkılı gözlem yolu yapılması

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Türkiye coğrafi bölgeleri için bitümlü bağlayıcıların performans derecelerinin belirlenmesi ve SBS katkılı gözlem yolu yapılması"

Copied!
137
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

T.C.

SELÇUK ÜNĠVERSĠTESĠ FEN BĠLĠMLERĠ ENSTĠTÜSÜ

TÜRKĠYE COĞRAFĠ BÖLGELERĠ ĠÇĠN BĠTÜMLÜ BAĞLAYICILARIN PERFORMANS

DERECELERĠNĠN BELĠRLENMESĠ VE SBS KATKILI GÖZLEM YOLU YAPILMASI

Mevlüt KAYA DOKTORA TEZĠ

ĠnĢaat Mühendisliği Anabilim Dalı

OCAK–2011 KONYA Her Hakkı Saklıdır

(2)
(3)

TEZ BĠLDĠRĠMĠ

Bu tezdeki bütün bilgilerin etik davranıĢ ve akademik kurallar çerçevesinde elde edildiğini ve tez yazım kurallarına uygun olarak hazırlanan bu çalıĢmada bana ait olmayan her türlü ifade ve bilginin kaynağına eksiksiz atıf yapıldığını bildiririm.

DECLARATION PAGE

I hereby declare that all information in this document has been obtained and presented in accordance with academic rules and ethical conduct. I also declare that, as required by these rules and conduct, I have fully cited and referenced all material and results that are not original to this work.

Mevlüt KAYA Tarih:22.02.2011

(4)

iv

ÖZET DOKTORA TEZĠ

TÜRKĠYE COĞRAFĠ BÖLGELERĠ ĠÇĠN BĠTÜMLÜ BAĞLAYICILARIN PERFORMANS DERECELERĠNĠN BELĠRLENMESĠ VE

SBS KATKILI GÖZLEM YOLU YAPILMASI

Mevlüt KAYA

Selçuk Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü ĠnĢaat Mühendisliği Anabilim Dalı DanıĢman: Doç. Dr. Osman Nuri ÇELĠK

2011, 127 Sayfa Jüri

Doç. Dr. Osman Nuri ÇELĠK Prof. Dr. Mehmet Emin AYDIN

Doç. Dr. Serdal TERZĠ Doç. Dr. Özcan TAN Doç. Dr. S. Bahadır YÜKSEL

Yüksek Performanslı Asfalt Kaplama (Superpave) yöntemi dünyada son 15 yılda kullanılmaya baĢlanmıĢtır. Bu çalıĢmada, Türkiye’nin farklı iklim koĢullarına sahip coğrafi bölgelerinde bulunan meteoroloji istasyonları tarafından kaydedilmiĢ sıcaklık bilgileri incelenmiĢtir. Uzun yıllara ait sıcaklık verilerinden sıcaklık haritaları oluĢturulmuĢtur. Bu haritalarda yol yapımında hangi PG sınıfı kullanılması gerektiği ortaya konulmaya çalıĢılmıĢtır. Yolun yapılacağı yer için PG sınıfı belirlemede özel bir çalıĢma yapılması daha uygundur.

Katkısız bitüme %4 ve %5 oranda SBS ilavesi ile iki farklı modifiye bitüm hazırlanmıĢtır. Katkısız bitümün ve hazırlanan modifiye bitümlerin hangi PG sınıfına uygun bitüm olduğu performans testleri yapılarak tespit edilmiĢtir. Konya-Afyon karayolu üzerinde üç tip bitümle hazırlanmıĢ asfaltla bir gözlem yolu yapılmıĢtır. Gözlem yolunda yüzeysel deformasyon ölçümleri yapılarak oluĢan kalıcı deformasyonlar gözlenmiĢtir. Gözlem yolu yapımında kullanılan karıĢımdan yapılmıĢ Marshall briketlerine dolaylı çekme deneyi uygulanmıĢtır. Gözlem yolundaki ölçüm sonuçlarına göre en büyük deformasyonlar modifiye edilmemiĢ katkısız bitümle yapılan kesimde görülmüĢtür.

Anahtar Kelimeler: PG sınıflı bitüm, katkısız bitüm, SBS, modifiye bitüm,

Marshall, dolaylı çekme deneyi, gözlem yolu, yüzeysel deformasyon ölçümü, kalıcı deformasyon.

(5)

v

ABSTRACT Ph. D THESIS

DETERMINING THE PERFORMANCE GRADE of BITUMINOUS BINDERS FOR GEOGRAPHIC REGIONS IN TURKEY AND CONSTRUCTION of SBS

ADDITIVE OBSERVATION ROAD

Mevlüt KAYA

THE GRADUATE SCHOOL OF NATURAL AND APPLIED SCIENCE OF SELÇUK UNIVERSITY

DOCTOR OF PHILOSOPHY IN CIVIL ENGINEERING Advisor: Assoc. Dr. Osman Nuri ÇELĠK

2011, 127 Pages Jury

Assoc. Dr. Osman Nuri ÇELĠK Prof. Dr. Mehmet Emin AYDIN

Assoc. Dr. Serdal TERZĠ Assoc. Dr. Özcan TAN Assoc. Dr. S. Bahadır YÜKSEL

High Performance Asphalt Pavement (Superpave) method has been started to use for last 15 years around the world. In this study, temperature data of cities of Turkey representing the geographic regions with different climatic conditions was studied to get the Performance Grade (PG) of bitumen. Temperature maps were developed from the temperature data for many years. The PG class has been carried out according to the map which class should be used on the road under the construction. It is necessary of course to make a special study to determine the more suitable PG class for even all roads within the province.

In this work, we prepared tree kind road construction in series; first was non-modified, neat bitumen, second was neat bitumen with 4% SBS, third was neat bitumen with 5% SBS. That bitumen has been identified by performance tests which kinds of PG classified bitumen were. In addition, road is constructed using by neat bitumen and modified by 4% and 5% SBS-blended bitumen on Konya-Afyon road. The permanent deformation on the road was observed by measuring the surface deformation. Indirect tensile strength test was applied to the Marshall samples made by mixture used in construction of the road. The largest deformations observed on the part of the road were that made of with neat bitumen.

Keywords: PG class bitumen, unadulterated bitumen, SBS, modified bitumen,

Marshall, indirect tensile test, observing road, superficial distortion measurement, permanent deformation.

(6)

vi

ÖNSÖZ

Bana bu çalıĢma olanağını sağlayan ĠnĢaat Mühendisliği Bölüm BaĢkanı Sayın Prof. Dr. M. YaĢar KALTAKCI’ya, çalıĢmalarım süresince kıymetli yardımlarını esirgemeyen DanıĢman Hocam Doç. Dr. Osman Nuri ÇELĠK’e, Karaman Belediye BaĢkanı Dr. Kâmil UĞURLU’ya, Prof. Dr. S. ZAĠMOĞLU Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Adem ESEN’e, Konya BüyükĢehir Belediyesi Fen ĠĢleri Daire BaĢkanı Mim. H. Selim BÜYÜKKARAKURT’a, Karayolları Genel Müdürlüğü Teknik AraĢtırma Daire BaĢkanlığı’na, fikir ve önerileri ile çalıĢmalarıma yön veren Dr. Süreyya TAYFUR ve ĠnĢ. Müh. Bülent GÜLER’e, laboratuar çalıĢmalarım sırasında yardımcı olan ĠnĢ. Müh. Mehmet ĠNANÇLI ve Tek. Mehmet ÖZCAN’a, çalıĢmanın arazi ölçümlerini yapan Harita Tek. Mehmet DEMĠR’e ve sevgili aileme teĢekkür ederim.

Mevlüt KAYA KONYA-2011

(7)

vii ĠÇĠNDEKĠLER ÖZET ... iv ABSTRACT ... v ÖNSÖZ ... vi ĠÇĠNDEKĠLER ... vii 1. GĠRĠġ ... 1 2. KAYNAK ARAġTIRMASI ... 5

2.1. Yüksek Performanslı Asfalt Kaplama (SUPERPAVE-Superior Performing Asphalt Pavements) Tasarım Metodu ve PG Bitüm Sınıflandırması ... 5

2.2. Bitümlü Bağlayıcı Modifikasyon ÇalıĢmaları ... 10

3. MATERYAL VE METOT ... 26

3.1. Devlet Meteoroloji ĠĢleri Genel Müdürlüğü Ġstasyon Sıcaklık Verileri ... 26

3.2. Bitümlü Bağlayıcı ... 26

3.2.1. Bitümlü Bağlayıcıların Kimyasal Özellikleri ... 30

3.2.2. Bitümlü Bağlayıcıların Fiziksel Özellikleri ... 32

3.2.3. Bitümlü Bağlayıcıya Uygulanan Deneyler ... 37

3.3. Agrega ... 38

3.3.1. Agregaya Uygulanan Deneyler ... 40

3.4. Modifiye Edici Katkı ... 42

3.5. Yüzeysel Deformasyon Ölçümleri ... 43

3.6. Yüksek Performanslı Asfalt Kaplama Yöntemi Bitüm Sınıflandırma Deneyleri 47 3.6.1. Dönmeli ince film halinde ısıtma deneyi (Rolling Thin Film Oven Test - RTFOT) ... 47

3.6.2. Basınçlı yaĢlandırma kabı deneyi (Pressure Aging Vessel - PAV) ... 48

3.6.3. Dinamik Kayma Reometresi Deneyi (Dynamic Shear Rheometer - DSR) ... 49

3.6.4. Dönel viskozimetre deneyi (Rotational Viscometer - RV) ... 50

3.6.5. Eğilme kiriĢi reometre deneyi (Bending Beam Rheometer - BBR) ... 51

3.6.6. Direkt çekme deneyi (Direct Tension Tester - DTT) ... 53

3.7. Marshall Tasarım Metodu ... 54

3.8. Dolaylı Çekme Deneyi ... 55

4. TÜRKĠYE’DE FARKLI COĞRAFĠK BÖLGELER ĠÇĠN BĠTÜMLÜ BAĞLAYICILARIN PERFORMANS DERECELERĠNĠN BELĠRLENMESĠ... 58

4.1. Türkiye Uzun Yıllar Sıcaklık Haritaları ... 58

4.2. Türkiye Coğrafi Bölgeleri için PG Bitüm Sınıflandırması ... 62

5. GÖZLEM YOLU ... 75

(8)

viii

5.2. Kullanılan Bitümlü Bağlayıcının Karakteristik ve Performans Özelliklerinin

Belirlenmesi ... 77

5.3. Marshall Yöntemi Ġle Optimum Bağlayıcı Oranı Tespiti ... 78

5.4. Dolaylı Çekme Deneyi Sonuçları ... 84

5.5. Deformasyon Ölçümleri ... 86

5.6. Ġstatistiksel Analizler ... 92

5.6.1. Ġstatistiksel T Testi ... 92

5.6.2. Ġstatistiksel Çift Yönlü ANOVA Testi ... 94

6. TARTIġMA ... 98

7. SONUÇ VE ÖNERĠLER... 100

KAYNAKLAR ... 103

EKLER ... 109

EK-1 Uygulama Yolu Deformasyon Ölçümü Verileri ... 109

(9)

ix

SĠMGELER VE KISALTMALAR Simgeler

AC : Asfalt çimentosu b : KiriĢ geniĢliği, mm

CMS : Orta hızda kesilen katyonik emülsiyonlar CRS : Çabuk kesilen katyonik emülsiyonlar CSS : YavaĢ kesilen katyonik emülsiyonlar DSR : Dinamik kayma reometresi, kPa ε : ġekil değiĢtirme

E : Elastisite modülü

EDY : EĢdeğer dingil yükü, kN En : Enlem, derece

ζ : Gerilme, N/mm2

G* : Kompleks kayma modülü, N/mm2

G' : Kompleks kayma depolama modülü, N/mm2 G" : Kompleks kayma kayıp modülü, N/mm2

Gmax : Teorik maksimum özgül ağırlık, gr/cm3

Gmb : Özgül ağırlık, gr/cm3

h : KiriĢ yüksekliği, mm

L : KiriĢin yük tatbik aralığı, mm M : Sünme oranı

MC : Orta hızda kür olan katbekler

MS : Orta hızda kesilen anyonik emülsiyonlar η* : Kompleks viskozite

P : Uygulanan sabit yük, N

Pa : BoĢluk yüzdesi

PG : Performans derecesi PI : Penetrasyon indeksi RC : Çabuk kür olan katbekler

RS : Çabuk kesilen anyonik emülsiyonlar RT : Yol katranı

δ : Faz açısı, derece

δ(t) : t anında yer değiĢtirme, mm

S : Sünme sertliği

SC : YavaĢ kür olan katbekler

SS : YavaĢ kesilen anyonik emülsiyonlar S(t) : t anında sünme sağlamlık modülü, MPa

Th7 : 7 gün ortalama yüksek hava sıcaklığı, ºC

Thv : DüĢük hava sıcaklığı, ºC

Tmin : Minimum kaplama dizayn sıcaklığı, ºC

Tmaks : 20 mm derinlikte maksimum kaplama dizayn sıcaklığı, ºC Va : Hava boĢluklarının hacmi, cm3

(10)

x

Kısaltmalar

AASHTO : Amerikan devlet otoyolu ve taĢımacılık ofisleri derneği BBR : Eğilme kiriĢi reometre deneyi

DSC : Fark taramalı kalorimetre deneyi DSR : Dinamik kayma reometresi deneyi DTT : Direkt çekme deneyi

EBA : Etilbromasetat EVA : Etilen-vinil-asetat

PAV : Basınçlı yaĢlandırma deneyi Pen : Penetrasyon

PR : Polyester reçine PTFE : Politetrafloraetilen

RTFOT : Dönmeli ince film halinde ısıtma deneyi RV : Dönel viskozimetre deneyi

SBS : Stiren-butadien-stiren SEBS : Stiren-etilen-bütilen-stiren

SHRP : Stratejik otoyol araĢtırma programı Superpave : Yüksek performanslı asfalt kaplama

TSRST : SınırlandırılmıĢ numunede termal gerilme deneyi TüpraĢ : Türkiye Petrol Rafinerileri Anonim ġirketi

(11)

1. GĠRĠġ

Asfalt kelimesinin, tarih öncesi dönemde Akadlara ait bir terim olan “asfaltik” den geldiğine inanılmaktadır. Asfalt, tarih öncesi geçmiĢinden bugüne kadar nesnelerin bağlanması, kopmaması ve geçirimsiz hale getirilmesi amacıyla bir bağlayıcı olarak kullanılmıĢtır. Asfalt kelimesinin kullanımı açısından da dünyada farklılıklar görülmektedir. Bazı ülkeler sıcak karıĢıma asfalt derken bazı ülkeler de sıcak karıĢım yapımında kullanılan bağlayıcı malzemeyi asfalt olarak isimlendirmektedir. Bu çalıĢmada, sıcak karıĢıma asfalt, sıcak karıĢımda kullanılan bağlayıcıya da bitümlü bağlayıcı ya da bitüm terimleri kullanılmıĢtır.

1900’lü yılların baĢlarında, ham petrolden bitümün rafine edilmeye baĢlanmasıyla ve otomobil endüstrisindeki geliĢmelerle bitümün yollarda kullanımı hızla artmıĢtır. Kullanım miktarı arttıkça, asfaltın fiziksel özellikleri ile karakterinin belirlenmesi ve iyileĢtirilmesi ihtiyacı söz konusu olmuĢtur. Bu amaçla 1900’lü yılların baĢlarında çok sayıda deney ve tasarım yöntemi geliĢtirilmiĢtir.

KarıĢım tasarımının amacı, ulaĢılabilecek maksimum performansı elde etmek değil, servis performansını sağlayan, mühendislik gereksinimlerini karĢılayabilen ekonomik bir malzeme üretmektir.

Tasarım numunelerinin arazideki performansı temsil edebilmeleri için, istenen boĢluk ve bitüm oranlarının elde edilmesinde sıkıĢtırılmıĢ numunelere gerek duyulmuĢtur. 1920’li yılların ortalarında, Asfalt Enstitüsü’nden F.C. Field ile Prevostn Hubbard tarafından sıkıĢtırılmıĢ bir asfalt karıĢımının fiziksel özelliklerinin değerlendirilmesi konusundaki en eski yöntemlerden biri geliĢtirilmiĢtir. Ampirik Hubbard-Field deneyi zımbalama-kayma tipi yükleme ile bir karıĢımın stabilitesini belirlemiĢtir.

Francis Hveem, sıkıĢtırılmıĢ asfalt kaplama karıĢımlarının stabil olmasını ve fazla bitümü kusmasını sağlamak amacıyla 1930 yılında baĢka bir deney geliĢtirmiĢtir. Hveem yönteminin ilkeleri üç eksenli basınç deneyi ve agreganın yüzey alanı ile saptanan bir bitüm içeriği tahminine dayanmaktadır. Hveem metodu günümüzde hala kullanılmaktadır.

II. Dünya savaĢının çıkmasıyla, askeri havaalanlarının uygun Ģekilde inĢası ve tasarımı için basit bir deneyin geliĢtirilmesi ihtiyacı doğmuĢtur. Bruce Marshall tarafından, arzu edilen kıvam ve bitüm içeriğinin saptanarak ağır uçak tekerleği yüklerine karĢı koyabilmek amacıyla bir karıĢım tasarım yöntemi düĢünülmüĢtür.

(12)

Marshall yöntemi o günün Ģartlarına göre tatminkâr düzeyde tasarım ölçütleri getirmiĢtir. Günümüzde, bu ampirik yöntem dünya genelinde yaygın Ģekilde hala uygulama görmektedir.

1960’lı yılların ortalarından itibaren araçların hem miktarı hem de dingil yükleri çarpıcı Ģekilde artmıĢtır ve yetmiĢli yılların baĢlarında, o ana kadar tatminkâr performans sağlayan bitümlü karıĢımların artan miktardaki ağır dingil yükleri altında deformasyona uğradığı görülmüĢtür (Uluçaylı, 2002).

Bu nedenle, bitümlü karıĢımlar günümüz trafiğinin gereksinimlerini geniĢ çapta yerine getirmeli ve özellikle de;

Kalıcı deformasyona dirençli,

Yorulma çatlaklarına dirençli,

Serilme esnasında iĢlenebilir, uygun ekipman ile tatmin edici Ģekilde sıkıĢtırılabilir,

Yolun alt tabakalarını sudan korumak için geçirimsiz,

Trafiğin aĢındırmasına ve hava ile suyun etkilerine karĢı dayanıklı,

Üstyapının taĢıma gücüne katkılı,

Bakımı kolay ve daha da önemlisi düĢük maliyetli olmalıdır (Albayrak, 1975). Yukarıda belirtilen kıstaslara uygun malzeme üretme ihtiyacı, Marshall tasarım yöntemini gözden geçirmeye yönlendirmiĢtir.

Yol üzerindeki çeĢitli bozulmalar, hava ve iklim Ģartlarına göre kaplamanın gerçek performansını koruyamaması, analiz ve uygulama sırasındaki sıkıĢtırma tekniklerinin farklı olması nedeniyle baĢta geliĢmiĢ ülkeler olmak üzere pek çok ülkeyi yeni tasarım yöntemleri geliĢtirmeye yönlendirmiĢtir. Bu çalıĢmalardan bir bölümü, mevcut tasarım yöntemlerini karĢılaĢtırmak suretiyle en uygun olanını bulmak ve yeni tasarım yöntemleri geliĢtirmek, bir bölümü de bağlayıcının özelliklerini iyileĢtirme üzerinedir. Bunların neticesinde yeni tasarım yöntemleri de ortaya çıkmaktadır. Bu tasarım yöntemlerinden birisi de Superpave (Superior Performing Asphalt Pavements) olarak isimlendirilen “Yüksek Performanslı Asfalt Kaplama” yöntemidir. Yüksek performanslı asfalt kaplama yöntemi, A.B.D.’deki “Strategic Highway Research

Program” (SHRP) “Stratejik Yol AraĢtırmaları Programı” tarafından geliĢtirilmiĢtir.

Temsilciler Meclisi, 1987 yılında yaptığı kongrede, yolların durabilitesini ve performansını artırmak ve her türlü iklim Ģartlarında kaplamanın kalitesini koruyabilmek için bir programın baĢlatılması ve desteklenmesi için karar almıĢtır. 150

(13)

milyon dolarlık bu programın; 50 milyon dolarını asfalt araĢtırmaları için, kalan kısmını da bir deneme yolu yaparak kaplamanın davranıĢını incelemek için kullanmıĢlardır (Orhan, 2001).

Yüksek performanslı asfalt kaplama yöntemini Marshall’dan ayıran en önemli fark sıkıĢtırma sistemi ve bitüm sınıflamasında hâkim iklim koĢullarının da göz önünde tutulmasıdır. Marshall yönteminde analiz aĢamasında numuneye standart bir tokmakla belli sayıda darbe uygulanmaktadır. Hâlbuki arazide karıĢım yola serilip sıkıĢtırılırken silindirlerle sıkıĢtırma yapılmaktadır. SıkıĢtırma durumundaki bu farklılığın arazideki Ģartları gerçek manada temsil etmediği birçok uzman tarafından kabul edilmektedir. Yüksek performanslı asfalt kaplama yönteminde ise yoldaki durumu temsil etmesi bakımından sıkıĢtırma, laboratuar ortamında yoğurmalı bir Ģekilde yapılmaktadır. Marshall yönteminde bitüm sınıflaması penetrasyon derecesine göre yapılmaktadır. 25ºC’deki penetrasyonu aynı olan bitümler farklı sıcaklıklarda farklı penetrasyon değerlerine sahip olabilmektedir. Yüksek performanslı asfalt kaplama yönteminde bağlayıcılar, sıcaklık koĢullarında gösterdikleri performanslara göre sınıflanmaktadır. Bu nedenle bu tür bağlayıcılara “Preformance Graded Binder” “Performans Sınıflı Bağlayıcı” adı verilmiĢ ve PG simgesi ile tanımlanmaktadır. Sistemde, bitümün tanımlanması için yapılan deneylerde bitümden beklenen özellikler aynıdır. Ancak bu özelliklerin beklendiği sıcaklıklar farklılık gösterir. Yani, performans sınıfı bitümlerde fiziksel özellikler sabit kalır ancak, bu özelliklerin elde edileceği sıcaklıklar bitümün kullanılacağı yerdeki iklim Ģartlarına göre farklılık gösterir. Örneğin PG 64-22 olarak adlandırılan bir bitümde; 64°C ve -22°C’lerde beklenen performans, PG 46-40 bitümü için 46°C ve -40°C’lerde beklenir. PG simgesini takip eden rakamlar, asfaltın hizmet vereceği yerdeki en yüksek ve en düĢük hava sıcaklıkları ile ilgilidir. Yüksek performanslı asfalt kaplama yönteminde bitüm cinsinin belirlenmesinde, geniĢ bir meteorolojik veri tabanını kullanan bir yazılım da kullanılabilmektedir.

Bu çalıĢmada Türkiye’nin farklı iklim koĢullarına sahip coğrafi bölgelerinde bulunan meteoroloji istasyonları tarafından ölçülmüĢ sıcaklık bilgilerine göre hangi PG sınıf bitüm ile yol yapımının gerçekleĢtirilmesi gerektiği tespit edilmeye çalıĢılmıĢtır. Uzun yıllara ait sıcaklık verilerinden sıcaklık haritaları oluĢturulmuĢtur. Bu haritalardan da bölge içinde genel itibariyle aynı sıcaklıkların görüldüğü tespit edilmiĢtir. Ġl içinde yolun yapılacağı yer için sınıflama yapılarak yol yapımında bu PG sınıflı bitüm kullanılmalıdır. Modifiye edilmemiĢ katkısız bitüm, %4 SBS katkılı bitüm ve %5 SBS katkılı bitüm kullanılarak gözlem yolu yapılmıĢtır. Gözlem yolunda yüzeysel

(14)

deformasyon ölçümleri yapılarak oluĢan kalıcı deformasyonlar gözlenmiĢtir. Deformasyon ölçümü sonuçlarına göre en büyük deformasyonlar modifiye edilmemiĢ katkısız bitümle yapılan kesimde görülmüĢtür. Dolaylı çekme deneyinden elden edilen sonuçlara göre yine dayanımı en düĢük olan sıcak karıĢım asfalt sınıfı modifiye edilmemiĢ bitümle yapılan karıĢımlardır. Bu sonuçları, istatistiksel analiz için kullanılan t-testi ve çift yönlü ANOVA testi sonuçları da desteklemektedir.

(15)

2. KAYNAK ARAġTIRMASI

Bitüm çok çeĢitli amaçlar için kullanılan bir malzemedir. Dünya genelinde yıllık sıcak karıĢım asfalt üretimi 2007 yılı verilerine göre 920 milyon tonluk değere ulaĢmıĢtır. 500 milyon tonluk kısmının üretimi Amerika BirleĢik Devletleri’nde gerçekleĢtirilmektedir. Türkiye’de üretilen kısmı ise 22,2 milyon tondur. Avrupa’da üretilen sıcak karıĢım asfalt üretimi de 342,9 milyon tondur (URL 1). Sıcak karıĢımda ortalama %5 bitüm kullanıldığı kabul edilirse dünyada yıllık yaklaĢık 46 milyon ton civarında sıcak karıĢım asfalt yapımı için bitüm kullanılmaktadır. Bu bitümün maliyeti de TüpraĢ Petrol Rafinerileri A.ġ. nin internet sayfasından elde edilen Kırıkkale Rafinerisi fiyatlarına göre 38.701.180.000 TL tutmaktadır (URL 2). Dünya çapında bu kadar büyük oranda kullanımı olan, çok pahalı bir malzemenin kısa sürede bozulması veya istenen verimi sağlayamaması araĢtırmacıları konunun üzerinde çalıĢmaya yönlendirmiĢtir. AraĢtırmacıların bir kısmı mevcut tasarım yöntemlerini geliĢtirme ve yeni tasarım yöntemleri bulma üzerine, bir kısmı da kullanılan bağlayıcının çeĢitli katkı malzemeleri ile modifiye edilmesi üzerine çalıĢmaktadır.

2.1. Yüksek Performanslı Asfalt Kaplama (SUPERPAVE-Superior Performing

Asphalt Pavements) Tasarım Metodu ve PG Bitüm Sınıflandırması

1987 yılında, Stratejik Karayolu AraĢtırma Programı (SHRP) çerçevesinde, asfaltın fiziksel davranıĢlarının belirlenmesi ile ilgili yeni deneylerin geliĢtirilmesine baĢlanmıĢ ve yeni bir seri deney ekipmanını içeren bir Yüksek Performanslı Asfalt Kaplama (SUPERPAVE) Bağlayıcı ġartnamesi hazırlanmıĢtır (Asphalt Institute, 1996; Orhan, 2001).

Bağlayıcı Ģartnamesinin en önemli özelliği, bağlayıcının ömrü boyunca karĢı karĢıya kalacağı üç kritik durumun deneylerle simüle edilmiĢ olmasıdır. Orijinal asfalt numunesi üzerinde uygulanan deneyler taĢıma, depolama ve iĢlemeyi kapsayan ilk aĢamayı temsil eder. Ġkinci aĢama, karıĢım hazırlama ve serme sırasındaki asfaltı temsil eder. Üçüncü aĢama ise, bağlayıcının uzun süre sonundaki yaĢlanmasıdır. Yüksek performanslı asfalt kaplama bitüm deneyleri, malzemenin doğrudan arazi Ģartlarındaki performansı ile ilgili özelliklerini ölçmektedir. Tablo 2.1’de bu deneylerin listesi, kullanım amaçları ve deneyle ilgili performans özellikleri görülmektedir (Megennis ve ark., 1994; Tunç, 2001).

(16)

Tablo 2.1. Yüksek performanslı asfalt kaplama (SUPERPAVE) bağlayıcı deneyleri

Deneyler Kullanım Amaçları

Dönmeli Ġnce Film Halinde Isıtma Deneyi

(Rolling Thin Film Oven-RTFO) Bağlayıcının sertleĢme (yaĢlanma) karakteristiklerini belirlemek

Basınçlı YaĢlandırma Deneyi (Pressure Aging Vessel-PAV) Dinamik Kayma Reometresi Deneyi

(Dynamic Shear Rheometer-DSR)

Bağlayıcının farklı sıcaklıklarda elastik (katı) ve viskoz (sıvı) özelliklerini belirlemek

Dönel Viskozimetre Deneyi

(Rotational Viscometer-RV) Yüksek ısılarda bağlayıcının özelliklerini ölçmek Eğilme KiriĢi Reometre Deneyi

(Bending Beam Rheometer-BBR) DüĢük ısılarda bağlayıcının düĢük ısı çatlağı direncini belirlemek

Direkt Çekme Deneyi (Direct Tension Tester-DTT)

Yüksek performanslı asfalt kaplama tasarım yöntemi, karıĢımın kullanılacağı bölgenin sıcaklık ve coğrafi koĢullarına uygun performans sınıfı bitümlü bağlayıcının seçimi ile baĢlar. Kullanılacak agregaların fiziksel özelliklerinin Ģartnamesine uygunluğuna bakılır ve karıĢım gradasyonu, yüksek performanslı asfalt kaplama gradasyon limitleri dikkate alınarak belirlenir. Üç farklı deneme karıĢımı gradasyonu ile ikiĢer numune sıkıĢtırılarak ön tasarım çalıĢması yapılır. Bu çalıĢmanın sonucunda tasarım ölçütlerine uygun olan karıĢım gradasyonu seçilerek tasarıma baĢlanır. Tasarımın önemli bir özelliği de karıĢımın sıkıĢtırılmasında yoğurmalı sıkıĢtırıcının kullanılmasıdır. SıkıĢtırma enerjisi tabakalar için sabit değildir, tabakanın yapılacağı bölgenin ortalama en yüksek hava sıcaklığına ve yolun proje trafiğine göre seçilir (Orhan, 2000; Tunç, 2001).

Numuneler yoğurmalı preste yükleme yapılarak sıkıĢtırılır. Daha önce ifade edildiği gibi Marshall yöntemi, sıkıĢtırmada tokmak kullanılmasının tekerlek yüklerinin kaplamaya yaptığı yükleme Ģeklini yeterince yansıtmaması ve briketlerdeki agregalarda darbeler sonucu kırılmaların olması nedenleri ile dezavantajlara sahiptir. Yoğurmalı preste ise, numune üzerine dikey bir basınç verilirken, belli bir eğilme açısıyla koni çizecek tarzda jirasyon hareketi yapılmaktadır. Bu hareket gerçek arazi Ģartlarındaki silindirin etkisini simüle ederek numune içinde kayma gerilmeleri doğurarak bir “yoğurma” etkisi yaratmakta ve agrega tanelerini, kırılma ve ezilmeye maruz bırakmadan yönlendirerek uygulamadakine benzer bir sıkıĢmayı sağlamaktadır (Uluçaylı, 1997; Öztürk ve Çubuk, 2004).

(17)

Yüksek performanslı asfalt kaplama tasarım yöntemi ve Marshall yöntemlerine göre hazırlanan sıcak karıĢım asfalt numunelerinin stabilite, birim ağırlık, boĢluk yüzdesi, agregalar arası boĢluk yüzdesi ve akma değerlerinin karĢılaĢtırıldığı bir çalıĢma Kuloğlu ve Namlı (2007) tarafından yapılmıĢtır. Bu karĢılaĢtırma neticesinde her iki yöntemin birbirine göre avantaj ve dezavantajları belirlenmiĢ ve Ģu sonuçlar elde edilmiĢtir;

Her iki yöntem için en uygun bitüm yüzdeleri incelendiğinde yüksek performanslı asfalt kaplama numuneleri, Marshall’a göre daha düĢük bitüm yüzdesi içermektedir.

Yapılan deneysel çalıĢmalar neticesinde iki yöntem arasındaki en büyük farklılık agrega gradasyonları, bitüm seçimi ve sıkıĢtırma teknikleri bakımından olmuĢtur. Yüksek performanslı asfalt kaplama yöntemi, Marshall’ın aksine sürekli gradasyonu değil, sınırlı gradasyonu kullanmaktadır. Ayrıca yüksek performanslı asfalt kaplama yönteminde bitüm seçimi Marshall’a göre daha hassas olmakta ve malzemelerin özelliklerinin yanında iklim koĢulları ile coğrafi enlemi de önemli ölçüde dikkate almaktadır. KarıĢımların sıkıĢtırılması sırasında Marshall, darbeli sıkıĢtırma yaparken, yüksek performanslı asfalt kaplama yoğurmalı sıkıĢtırma yapmaktadır.

Marshall yöntemi uzun yıllardır ülkemizde kullanılmaktadır. Fakat yüksek performanslı asfalt kaplama yöntemi son yıllarda dünyada kullanılmaya baĢlanmıĢtır. Ülkemizde ise kullanılması yok denecek kadar azdır.

Yüksek performanslı asfalt kaplama yönteminde bitümlü bağlayıcılar, sıcaklık koĢullarında gösterdikleri performanslara göre sınıflandırılmıĢtır. Bu nedenle bu tür bağlayıcılara Performans Sınıflı Bağlayıcı (Preformance Graded Binder) adı verilmiĢ ve PG simgesi ile tanımlanmıĢtır. Bu sınıflandırmada aĢağıda maddeler halinde belirtilen unsurlar göz önünde bulundurulur (Öztürk ve Çubuk, 2004);

Meteorolojik veri tabanı: Yüksek performanslı asfalt kaplama (SUPERPAVE)

yönteminde, bitüm sınıfı seçiminde meteorolojik veri tabanının önemi büyüktür. Meteorolojik veri tabanı oluĢturmak üzere, meteoroloji istasyonlarında her yıl en yüksek 7 günlük sıcaklık periyodu ve en düĢük bir günlük sıcaklık tespit edilir ve o istasyona ait ortalamalar ve standart sapmalar hem en yüksek 7 günlük periyot, hem de en düĢük bir günlük sıcaklık için hesaplanır. Bu hesaplamalarda 20 yıldan az veriye sahip istasyonlar dikkate alınmamalıdır (Superpave Mix Design, 1996; Dinç, 1999).

(18)

Güvenilirlik: Güvenilirlik, bir yıl içerisinde aktüel sıcaklığın proje sıcaklığını

geçmeme ihtimali olarak tanımlanmaktadır. DüĢük ve yüksek sıcaklıkların seçiminde SHRP çok esnek bir özelliğe sahiptir. Örneğin, ortalama 7 günlük en yüksek sıcaklığı 32°C ve standart sapmanın 2°C olduğu bir bölgede, sıcaklıkların frekans dağılımı ġekil 2.1’deki gibi olur. Bu dağılıma göre bir yıl içinde sıcaklığın 32°C’yi aĢma ihtimali %50’dir. Sıcaklığın 36°C’yi aĢma ihtimali ise %2 olarak görülmektedir. Yani güvenilirlik %98 dir (Superpave Mix Design, 1996; Dinç 1999).

Hava sıcaklığının seçimi: ġekil 2.2’de iki tasarım hava sıcaklığının istatistiksel

değiĢimi görülmektedir. Normal bir yaz döneminde, ortalama 7 günlük en yüksek hava sıcaklığı 32°C’dir. Çok sıcak geçen bir yazda bu ortalama 36°C’ye ulaĢabilir. Benzer bir yaklaĢım kıĢ Ģartları için de uygulanırsa, 4°C’lik bir standart sapma ile bölgenin 21°C’lik bir ortalama en düĢük sıcaklığa maruz olduğu görülür. Sonuç olarak, ortalama bir kıĢ mevsiminde en düĢük sıcaklık –21°C’dir ve çok sert bir kıĢ için bu değer –29°C olabilir (Superpave Mix Design, 1996; Dinç 1999).

ġekil 2.1. Güvenilirlik (Superpave Mix Design, 1996; Dinç 1999).

(19)

Trafik hızına ve trafik sayısına göre seçim: Bağlayıcı seçiminde, kaplamanın

hızlı hareket eden yüklere maruz kaldığı kabul edilmektedir. YavaĢ hareket eden ağır trafik yüklerine maruz kaplamalar için seçilen PG grubunun bir üst grubu, duran yükler için ise iki üst grubu (yüksek sıcaklık) projede kullanılacak PG sınıfı bitüm olarak belirlenir. Bağlayıcı sınıfının düĢük sıcaklıkla ilgili değeri değiĢmez. YavaĢ hareket eden tasarım yükleri tırmanma Ģeridi, çok eğimli ve ağır trafik yüklerinin olduğu kent dıĢı ve kentsel yollar için uygulanabilir. Hareketsiz tasarım yükleri ağır taĢıt otoparkları, yükleme-boĢaltma platformları, otobüs durakları ve kavĢaklar için uygulanabilir. Trafik sayısı, 10.000.000 standart EĢdeğer Dingil Yükü (EDY) tekerrür sayısından fazla ise bir üst grubun (yüksek sıcaklık) seçilmesinde projeciye inisiyatif kullanma hakkı verilmekle birlikte, 30.000.000’i aĢan değerler için hesap sonucu bulunan grubun bir üst grubu seçilmelidir (Superpave Mix. Design, 1996; Superpave for the Generalist Engineer and Project Staff, 1997; Dinç 1999).

Hava sıcaklıklarının kaplama sıcaklıklarına dönüĢtürülmesi: Yüksek

Performanslı Asfalt Kaplama (SUPERPAVE) yazılımı, kaplama yüzeyinden 2 cm alttaki en yüksek kaplama sıcaklığını ve kaplama yüzeyindeki en düĢük sıcaklığı aĢağıdaki formüllerle hesaplar (Superpave Mix Design, 1996; Dinç 1999).

Performans esaslı bitümlü bağlayıcıların sınıfının seçimi kaplamanın hizmet edeceği iklim koĢulları esas alınarak yapılmaktadır. Bunun için kaplamanın sahip olacağı maksimum ve minimum sıcaklıklara göre bağlayıcı sınıfı seçilmektedir (AASHTO M320, 2003). Örneğin, bağlayıcı PG 58-34 olarak sınıflandırılmıĢsa +58ºC için yüksek sıcaklıkta ve 34ºC için düĢük sıcaklıkta Tablo 2.1’de belirtilen testler uygulandığında aranılan fiziksel özellikleri sağlamalıdır. Maksimum kaplama dizayn ısısı ve minimum kaplama dizayn ısısı Formül 2.1 ve 2.2 ile belirlenmelidir (Superpave Mix Design, 2001); 7 . 1 . 859 . 0 min ThvT 2.1 78 . 17 ) 9545 . 0 )( 2 . 42 2289 . 0 000618 . 0 ( 7 2    T En En Tmaks h 2.2 Burada;

Tmin = Minimum kaplama dizayn sıcaklığı, ºC

Tmaksv = 20 mm derinlikte maksimum kaplama dizayn sıcaklığı, ºC

(20)

Th7 = 7 gün ortalama yüksek hava sıcaklığı, ºC

En = Enlem, derece

Bu hesaplamalar için yeterli verinin elde edilmesi veya bunun için yazılmıĢ bilgisayar programı ile tayin edilmesi gereklidir. Zira performans esaslı bitümlerin sınıflaması için bitümün maruz kalacağı maksimum ve minimum sıcaklıklar esas alınmaktadır. Bu sıcaklıklar tespit edildikten sonra bağlayıcı sınıfı seçilmelidir. Daha sonra trafik hızı ve yükleme Ģartları için düzeltilmelidir. Yüksek sıcaklık tasarım Ģartlarında yükleme hızının kaplamanın performansı üzerindeki ilave etkileri göz önüne alınmalıdır.

2.2. Bitümlü Bağlayıcı Modifikasyon ÇalıĢmaları

Bitümün belirli bir sıcaklıktaki reolojisi, hem içeriği yani malzemedeki hâkim hidrokarbon moleküllerinin kimyasal bileĢimi hem de fiziksel yapısı ile belirlenmektedir. Bu unsurlardan biri veya her ikisi değiĢikliğe uğratılırsa reolojik yapıda da değiĢiklikler olur. Bu nedenle, bitüm reolojisini anlayabilmek için, bir bitümün bileĢim ve yapısının reolojiyi etkileyecek ne tür bir etkileĢim içinde olduğunu bilmek gerekmektedir (Whiteoak, 2004).

Kaplama, hizmet ömrü boyunca değiĢik iklim koĢullarına, havaya, ıĢığa maruz kalır. Ülkemizde minimum ve maksimum sıcaklık aralığı çok geniĢtir. Kaplamanın dayanıklılığı bu Ģartlar etkisiyle oluĢan oksidasyona gösterdiği dirence bağlıdır. Zaman içerisinde oluĢan sertleĢmeye yaĢlanma adı verilir. YaĢlanma viskozitenin artmasına, penetrasyonun düĢmesine ve bunların sonucunda sertleĢmeye neden olur. Bu durum karıĢımın kırılganlığını ve çatlaklara karĢı duyarlılığını artırmaktadır (Vallegra, 1981).

YaĢlanma, kısa dönem yaĢlanma ve uzun dönem yaĢlanma olmak üzere iki aĢamada oluĢmaktadır. Kısa dönem yaĢlanma bitümün Ģantiyeye taĢınması, depolanması, ısıtılması, plentte karıĢıma katılması, sıcak karıĢımın yola taĢınması, serilmesi ve sıkıĢtırılması esnasında oluĢmaktadır. Uzun dönem yaĢlanma ise yolun servis ömrü boyunca oluĢmaktadır.

Sıcak karıĢımdan elde edilen bitümün penetrasyon ve ağırlık özelliklerini inceleyen Dow (1903) tarafından bitümün yaĢlanmasına etkili faktörler ilk kez ortaya atılmıĢtır. Bağlayıcının yaĢlanma özelliklerini etkileyen faktörler dört sınıfta incelenmektedir. Bunlar;

(21)

 Oksidasyon,

BuharlaĢma veya uçucu madde kaybı,

Aktif ıĢığa bağlı polimerizasyon,

Isıya bağlı yoğunlaĢma polimerizasyonu (Traxler, 1961).

Traxler (1963), yaptığı çalıĢmalar sonucunda bu dört faktörü onbeĢe çıkartmıĢtır. Bu faktörler Tablo 2.2’de görülmektedir.

Tablo 2.2. YaĢlanmaya etki eden faktörler (Traxler, 1963)

Faktörler Etkilerin bağlı olduğu nedenler Etkilerin meydana geldiği yer Zaman Isı Oksijen GüneĢ

IĢığı Yüzeyde Kütlede Oksidasyon (IĢıksız ortam) x x x -- x -- Fotooksidasyon (Direk ıĢık) x x x x x -- BuharlaĢma x x -- -- x x Fotooksidasyon (Yansıyan ıĢık) x x x x x -- Fotokimyasal (Direk ıĢık) x x -- x x x Fotokimyasal (Yansıyan ıĢık) x x -- x x x Polimerizasyon x x -- -- x x Tiksotropi x -- -- x -- Sinerisis x x -- -- x --

Nükleer enerjiye bağlı değiĢim x x -- -- x x

Suyun etkisi x x x x x --

Katı absorbsiyonu x x -- -- x x

Katı yüzeyinde bileĢenlerin

absorbsiyonu x x -- -- x --

Kimyasal reaksiyonlar veya ara

fazda katalitik etkiler x x -- -- x x Mikrobiyolojik bozulma x x x -- x x

Hizmet aĢamasında kaplama sıcaklığı yaklaĢık, -25°C ile 0°C arasında iken, karıĢımın viskozitesi oldukça yüksektir ve bu sıcaklık aralığında düĢük ısılardan dolayı, kaplamada düĢük sıcaklık çatlakları oluĢumu gözlenmektedir. Kaplama sıcaklığı yaklaĢık 10°C ile 40°C arasında olduğunda, karıĢımın viskozitesi azalarak, karıĢım yumuĢamaktadır. Bu sıcaklık aralıklarındaki karıĢımda, trafik yükü etkisi ile oluĢan yorulma döngülerinin oluĢumu artmaktadır. Kaplama sıcaklığı yaklaĢık, 40°C’nin üstüne çıktığında ise karıĢımın viskozitesi daha da azalmakta ve kaplamada taĢıtların etkilerinden dolayı tekerlek izi oluĢumu hızlanmaktadır. Bu durum ġekil 2.3’de görülmektedir (Balta, 2004).

Uzun dönem yaĢlanma sürecini kapsayan hizmet aĢamasında oksidasyon çok yavaĢ olmaktadır. Depolama, plente taĢınma, karıĢtırma, serim yerine tasıma, serme,

(22)

sıkıĢtırma esnasında toplam oksidasyonun yaklaĢık %70’inin meydana geldiği ve yol üzerinde oksidasyonun yavaĢladığı, uzun dönem yaĢlanma sürecinde ise 8 yılda sadece toplam oksidasyonun geri kalan kısmı yani, %30’unun oluĢtuğu görülmüĢtür. Bu durum ġekil 2.4’de görülmektedir (Whiteoak, 2004).

ġekil 2.3. Bitümlü sıcak karıĢım asfalt kaplamanın farklı sıcaklıklarda gösterdiği deformasyonlar (Balta, 2004)

ġekil 2.4. KarıĢtırma, depolama, taĢıma, uygulama ve servis sırasında bitümün yaĢlanması (Whiteoak, 2004)

Bingöl ilinde uygulanabilecek bitümün performans seviyesi belirlenerek TÜPRAġ Petrol Rafinerisinden temin edilen 70/100 ve 100/150 penetrasyon dereceli

(23)

bitümlere dinamik kayma reometresi (DSR) deneyi uygulanarak tekerlek izi bakımından Bingöl ili için uygun bağlayıcı belirlenmeye çalıĢılmıĢtır (Ahmedzade ve ark., 2008). Elde edilen meteorolojik verilerden en yüksek hava sıcaklığı 38°C, en düĢük hava sıcaklığı -16°C bulunmuĢtur ve superpave formullerine göre performans sınıfı %50 güvenilirlik için PG 64-16, %98 güvenilirlik için PG 64-22 olarak tespit edilmiĢtir. Bingöl ili için tekerlek izi dayanımı bakımından TüpraĢ Petrol Rafinerisinden temin edilen bağlayıcılara yaĢlandırmadan önce ve sonra penetrasyon, yumuĢama noktası ve dönmeli ince film halinde ısıtma (RTFOT) deneyleri uygulanmıĢtır. YaĢlandırılmıĢ numunelere ise dinamik kayma reometresi deneyi uygulanmıĢtır. Elde edilen sonuçlar Tablo 2.3 ve 2.4’de görülmektedir ve bu sonuçlara göre; 70/100 pen. bitümün tekerlek izi dayanımı bakımından uygun, 100/150 pen. bitümün ise uygun olmadığı görülmüĢtür (Ahmedzade ve ark., 2008).

Tablo 2.3. TüpraĢ Petrol Rafinerisi 70/100 ve 100/150 pen bitüm deney sonuçları (Ahmedzade ve ark., 2008)

70/100

Özellikler Deney Metodu Sonuç ġartname Limitleri Penetrasyon, 25°C, 0.1 mm EN 1426 92 70-100 YumuĢama Noktası, °C EN 1427 49.2 43-51

RTFO Yöntemiyle YaĢlandırıldıktan sonra

Kütle DeğiĢimi, % EN 12607-1 0.493 mak. 0.8 Penetrasyon, 25°C, 0.1 mm EN 12607-1 57 - Kalıcı Penetrasyon, % EN 12607-1 62 min. 46 YumuĢama Noktası, °C EN 1427 57.1 min. 45 YumuĢama Noktasındaki ArtıĢ, °C EN 1427 7.9 mak. 9

100/150

Özellikler Deney Metodu Sonuç ġartname Limitleri Penetrasyon, 25°C, 0.1 mm EN 1426 132 100-150 YumuĢama Noktası, °C EN 1427 46.1 39-47

RTFO Yöntemiyle YaĢlandırıldıktan sonra

Kütle DeğiĢimi, % EN 12607-1 0.668 mak. 0.8 Penetrasyon, 25°C, 0.1 mm EN 12607-1 78 - Kalıcı Penetrasyon, % EN 12607-1 59 min. 43 YumuĢama Noktası, °C EN 1427 55.9 min. 41 YumuĢama Noktasındaki ArtıĢ, °C EN 1427 9.8 mak. 10

(24)

Tablo 2.4. 70/100 ve 100/150 pen bitümün DSR deney sonuçları (Ahmedzade ve ark., 2008) 70/100

Sıcaklık, °C G*, Pa Faz Açısı, δ G*/sinδ, Pa

ġartname Limitleri,

Pa (AASHTO TP5)

DSR (ĠĢlem GörmemiĢ Bağlayıcı)

64 1485.33 82.04 1499.80 min. 1000 70 760.373 83.94 764.665 min. 1000

DSR (RTFO ile YaĢlandırılmıĢ Bağlayıcı)

64 4975.04 73.83 5180.02 min. 2200 100/150

DSR (ĠĢlem GörmemiĢ Bağlayıcı)

58 2290.15 80.36 2323.05 min. 1000 64 985.546 83.63 991.667 min. 1000

DSR (RTFO ile YaĢlandırılmıĢ Bağlayıcı)

58 12087.4 68.6 12981.9 min. 2200

Güngör ve Sağlık (2008) tarafından basınçlı yaĢlandırma deneyi (PAV), dönmeli ince film halinde ısıtma deneyi (RTFOT), eğilme kiriĢ reometre deneyi (BBR), dinamik kayma reometresi deneyi (DSR) ile Türkiye bitümlerinin hangi sıcaklık aralığında çalıĢtıkları araĢtırılmıĢtır. Bu amaçla ülkemizde üretim yapan dört rafineriden (Kırıkkale, Ġzmit, Aliağa, Batman rafinerileri) farklı penetrasyon değerlerine sahip bitüm numuneleri alınarak her penetrasyon sınıfı bitüm için üçer adet performans sınıflama deneyleri yapılmıĢtır. Bitüm performans sınıfları belirlenirken bitümün yüksek sıcaklık, düĢük sıcaklık ve ortalama hizmet sıcaklığındaki davranıĢları ile kısa ve uzun dönem yaĢlanma özellikleri belirlenmeye çalıĢılmıĢtır.

Elde edilen deney sonuçları Tablo 2.5’de görülmektedir, bu verilere göre Kırıkkale, Ġzmit ve Aliağa rafinerilerinde üretilen 50/70, 70/100 ve 160/220 sınıfı bitümlerin performans sınıfları sırasıyla, PG 64-22, PG 58-22 ve PG 52-28 olup; Batman rafinerisine ait aynı penetrasyon sınıfı bitümlerin performans sınıfları ise genel olarak bir üst sınıf, yani sırasıyla PG 70-22/28, PG 64-28 ve PG 58-28/34 bulunmuĢtur.

(25)

15

Tablo 2.5. Kırıkkale, Ġzmit, Aliağa ve Batman Rafinerileri bitümleri Superpave sınıflama sonuçları (Güngör ve Sağlık, 2008) BĠTÜM Orijinal Bitüm Deneyleri RTFOT Sonrası Bitüm

Deneyleri PAV Sonrası Bitüm Deneyleri

Sınıfı R af in er is i Sınıfı Pen etr asy o n Yu m uĢ am a No ktası , ᵒC B ro o k fi eld v is ko zite, 1 35 ᵒC DSR (G*/sinδ>1 kPa) K ütle Kay bı, % DSR (G*/sinδ>2.2 kPa) DSR (G*.sinδ<5000 kPa)

BBR (Eğilme Sünme Rijitliği)

Yen ilm e Sıcak lığ ı, ᵒC Sın ıf ı Yen ilm e Sıcak lığ ı, ᵒC Sın ıf ı Yen ilm e Sıcak lığ ı, ᵒC Sın ıf ı (≤300 Mpa) S m-değeri (≥0,300) -12 -18 -24 -12 -18 -24 Kır ık kale 50/70 63.5 49 365 66.8 64 0.05 67.5 64 20.5 22 162 320 - 0.32 0.27 - PG 64-22 70/100 84.3 47 306 63.2 58 0.06 64.9 64 21.7 22 130 275 - 0.33 0.28 - PG 58-22 160/220 181 40 179 53.8 52 -0.02 57.2 58 16.8 19 429 92.7 329 0.38 0.33 0.25 PG 52-28 Ġzm it 50/70 71 51 333 64.8 64 0.11 64.4 64 23.1 25 193 345 - 0.32 0.26 - PG 64-22 70/100 97 48 255 61.4 58 1.99 60.2 58 21.5 22 154 307 615 0.32 0.27 0.2 PG 58-22 160/220 190 40 165 54.4 52 -0.01 53 52 18.4 19 - 205 352 - 0.32 0.29 PG 52-28 Aliağ a 50/70 59 50 408 67.9 64 0.04 67 64 27.6 28 288 528 - 0.31 0.23 - PG 64-22 160/220 198 40 201 55.6 52 0.74 54.4 52 14.55 16 - 204 447 - 0.35 0.25 PG 52-28 B atm an 50/70 70 51 539 70.8 70 -0.75 77.9 76 22.1 25 75.4 156 - 0.33 0.3 - PG 70-22/28 70/100 95 47 408 66.6 64 -1.1 73.4 70 19.5 22 - 136 244 - 0.27 0.27 PG 64-28 160/220 184 40 235 60.6 58 -1.8 65.5 64 13.5 16 - 81.7 153 - 0.3 0.3 PG 58-28/34

(26)

Üzerinde yarım yüzyılı aĢkın bir süredir araĢtırmalar yapılan ve hala çözülemeyen bir sorun halinde olan termal çatlaklar, iki farklı Ģekilde ortaya çıkmaktadır. Kaplamalarda sıcaklık değiĢiminin tekrarlanması nedeniyle oluĢan çatlaklar, termal yorulma çatlakları olarak adlandırılırken, kaplamalarda aĢırı soğuk nedeniyle aniden oluĢan çatlaklar ise düĢük sıcaklık çatlakları olarak adlandırılmaktadır (Zeng, 1995).

Bitümlü kaplama, soğuk hava koĢullarında büzülmeye çalıĢmaktadır. Bitümlü kaplama ile altındaki tabaka arasındaki ara yüzeyde oluĢan sürtünme, bitümlü kaplamanın büzülmesini engellemeye çalıĢmakta ve bunun sonunda bitümlü kaplamada çekme gerilmeleri oluĢmaktadır. Kaplama içerisinde termal nedenlerle ortaya çıkan çekme gerilmesi, bitümlü karıĢımın çekme dayanımına ulaĢtığında, kaplamada çatlaklar meydana gelmektedir. Sahada yapılan gözlemler, çatlağın birdenbire yüzeyde baĢladığını ve kaplamanın tabanına kadar indiğini göstermiĢtir (Jung, 1994).

DüĢük sıcaklık çatlaklarını etkileyen faktörlerden bitümlü bağlayıcı oranını, katkı türlerini, hava boĢluğu oranını ve yaĢlandırma sürelerini ayrıntılı olarak inceleyebilmek amacıyla, sınırlandırılmıĢ numunede termal gerilme testi (Thermal

Stress Restrained Specimen Test-TSRST) cihazı kullanılarak deneysel çalıĢma

gerçekleĢtirilmiĢtir. Deney sonuçları üzerinde, Ġstatistiksel Analiz Sistemi paket programı yardımıyla, genel lineer model iĢlemleri kullanılarak kovaryans analizi yapılmıĢtır. Bitümlü bağlayıcı oranı ve hava boĢluğu oranının, karıĢımın kırılma sıcaklığı üzerinde etkili olmadığı belirlenmiĢtir. Katkı türüne göre, kırılma sıcaklığının değiĢtiği, yaĢlanma süresi arttıkça, kırılma sıcaklığının yükseldiği görülmüĢtür. TSRST deneyinden elde edilen verilerin irdelenmesiyle aĢağıdaki sonuçlar elde edilmiĢtir (Ağar ve TaĢdemir, 2005);

Bitümlü bağlayıcı oranının, karıĢımın kırılma sıcaklığı ve kırılma dayanımı üzerinde etkili olmadığı saptanmıĢtır.

Hava boĢluğu oranı, karıĢımın kırılma sıcaklığı üzerinde; küçük değiĢimlere sahip olduğunda etkisiz, büyük değiĢimlere sahip olduğunda ise etkili bulunmuĢtur. Hava boĢluğu oranı arttıkça, yaĢlandırılmamıĢ veya 5 gün süre ile yaĢlandırılmıĢ karıĢımların kırılma sıcaklığı 1~2ºC düĢmüĢtür. Bu değerler, TSRST deneyinin tekrarlanabilme aralığının içerisinde olduğu için ihmal edilebilir düzeydedir. Hava boĢluğu oranındaki büyük değiĢimin, kırılma dayanımında, katkı türü ve yaĢlandırma süresine bağlı olarak azalmaya neden olduğu saptanmıĢtır.

(27)

KarıĢımlarda kullanılan katkı türlerine göre, kırılma sıcaklıklarının değiĢtiği gözlenmiĢtir. Fabrikada modifiye edilmiĢ bitümlü bağlayıcı ile üretilen karıĢım, diğerlerine göre daha düĢük sıcaklıkta kırılmıĢtır. Bitümlü karıĢımlarda katkı kullanımı, karıĢımın kırılma dayanımını artırmıĢtır. Fabrikada modifiye edilmiĢ bitümlü bağlayıcı ile üretilen kaplamaların düĢük sıcaklık çatlaklarına karĢı, diğer karıĢımlara göre daha dirençli olabileceği ortaya çıkmıĢtır.

 YaĢlandırma süresi arttıkça; kırılma sıcaklığının yükseldiği, karıĢımın kırılma dayanımının azaldığı belirlenmiĢtir.

Yapılan kovaryans analizi sonucunda kurulan kırılma sıcaklığı ve kırılma dayanımı modellerinin tümünde R2’lerin anlamlı olduğu tespit edilmiĢtir.

Ahmedzade ve ark. (2008) tarafından yapılan çalıĢmada polyester reçinenin bitümlü bağlayıcıların yüksek sıcaklık performans seviyesi üzerindeki etkisi araĢtırılmıĢtır. Saf ve dört farklı oranda (%0.75 - %1.0 - %2.0 ve %3.0) polyester reçine (PR) kullanılarak hazırlanan modifiye bitümler dönmeli ince film halinde ısıtma deneyi (RTFOT) yöntemiyle yaĢlandırılmıĢtır. Saf ve modifiye edilmiĢ bağlayıcılar yaĢlandırılmadan önce ve sonra 64°C sıcaklıkta dinamik kayma reometresi (DSR) deneyine tabi tutulmuĢtur. Ayrıca bağlayıcıların yüksek performanslı asfalt kaplama sistemine göre tekerlek izi dayanımı bakımından performans seviyesi, yüksek sıcaklık değerleri belirlenmiĢtir. Modifiye bağlayıcılardaki polyester reçine oranı arttıkça tekerlek izi dayanım parametresi bakımından yüksek sıcaklıklardaki bağlayıcı performansının arttığı belirlenmiĢtir.

Elde edilen sonuçlardan bitümlü bağlayıcılardaki polyester reçine oranı arttıkça G* ve G*/sinδ değerinin arttığı faz açısının (δ) ise azaldığı belirlenmiĢtir. 25 mm’lik plaklar kullanılarak 1 mm kalınlığında yaĢlandırılmamıĢ numuneler üzerinde 10 radyan/saniye’lik frekansta 120 Pa yük uygulanarak yapılan dinamik kayma reometresi (DSR) deneyleri sonucunda tespit edilen artan polyester reçine içeriğine karĢı G*/sinδ değeri artmıĢ ve faz açısı (δ) azalmıĢtır. Bitümlü bağlayıcılardaki polyester reçine içeriği arttıkça tekerlek izine karĢı dayanım artmıĢtır. Faz açısındaki (δ) azalma ayrıca bitümlü bağlayıcıların elastikiyet özelliğinin arttığını, uygulanan yük sonucu oluĢan deformasyonlarda kalıcı deformasyon miktarının azalacağını göstermektedir (Ahmedzade ve ark., 2008).

Yılmaz ve Kök’e (2007) göre bitüm modifikasyonunda kullanılan stiren-butadien-stiren (SBS) katkı maddesinin bitümlü bağlayıcının yüksek sıcaklık

(28)

performansına ve iĢlenebilirliğine etkisi Ģu Ģekildedir; SBS oranı arttıkça karıĢtırma ve sıkıĢtırma sıcaklıkları artmaktadır. Ayrıca DSR deneyleri sonucunda yaĢlandırılmıĢ ve yaĢlandırılmamıĢ bağlayıcılarda SBS oranı artması ile yüksek sıcaklık dayanım parametresi olan G*/sinδ değerinin arttığı belirlenmiĢtir. Üç farklı oranda (%2, 4 ve 6)

SBS, 100/150 penetrasyonlu bitüme ilave edilerek modifiye bağlayıcılar elde edilmiĢtir.

Saf ve modifiye bağlayıcılar, dönel viskozimetre (RV) deneyine tabi tutularak karıĢımların sıkıĢtırma ve karıĢtırma sıcaklıkları tespit edilmiĢtir. Saf ve modifiye bağlayıcılar dönel ince film halinde ısıtma deney (RTFOT) yöntemi ile yaĢlandırılmıĢtır. Bağlayıcılara yaĢlandırma iĢleminden önce ve sonra DSR deneyi uygulanarak bağlayıcıların yüksek performanslı asfalt kaplama sistemine göre yüksek sıcaklık performans seviyeleri belirlenmiĢtir.

RV deney sonuçlarından, SBS oranı arttıkça bağlayıcı rijitliklerinin arttığını

dolayısıyla iĢlenebilirliğin azaldığını belirlemiĢlerdir. Buna rağmen %6 SBS kullanılması durumunda dahi RV deneyi için sınır değer olan 3000 cP değerinin aĢılmadığı bu nedenle bütün bağlayıcıların iĢlenebilirlik açısından uygun olduğu tespit edilmiĢtir. DSR sonuçlarından artan SBS içeriği ile tekerlek izine karĢı dayanımın arttığı belirlenmiĢtir. YaĢlandırılmadan önce ve sonra saf bitümün 64°C’de, %2 ve %4 SBS içeren bağlayıcının 70°C’de ve %6 SBS içeren modifiye bitümün 82°C sıcaklıkta

Superpave Ģartnamelerini sağladığı tespit edilmiĢtir. %2 ve %4 SBS içeren

bağlayıcıların yüksek sıcaklık performansları aynı çıkmasına karĢın %4 SBS içeren bağlayıcının G*/sinδ değeri %2 SBS modifiyeli bağlayıcının sahip olduğu değerden yüksek çıkmıĢtır. Faz açısı değerlerinden, sıcaklık artıĢı ile faz açısının arttığı, bağlayıcılardaki SBS oranının artmasıyla ise düĢtüğü belirlenmiĢtir. Bu sonuçlardan sıcaklık artıĢı ile bağlayıcıların daha fazla viskoz özellik göstereceği, SBS kullanılması sonucu ise yüksek sıcaklıklarda daha fazla elastik davranıĢ gösterecekleri söylenebilmektedir.

Bitüm modifikasyonu için kullanılan polimerler, elastomer ve plastomer adı altında iki geniĢ kategoriye ayrılabilmektedir (Airey, 2002). Elastomerler karakteristik olarak yüksek esneklik tepkimesine sahip olduğundan, kalıcı deformasyona daha iyi karĢı koyar ve baĢlangıç biçimlerini tekrar alırlar. Plastomerler sert, katı, üç boyutlu ağsı yapılarıyla deformasyona karĢı koyarlar. Termoplastik lastik olan SBS elastomerlere bir örmektir ve termoplastik polimer olan EVA plastomere bir örnektir (Airey ve Brown 1998). Yol kaplaması uygulamalarında sıkça kullanılmıĢ plastomerlerden biri EVA’dır.

(29)

yolun hizmet süresi boyunca oluĢabilecek deformasyonlara karĢı dayanıklılığının geliĢtirebilmesi için yol inĢasında kullanılmaktadır (Airey, 2002).

Bitümlü sıcak karıĢımlara EVA ilavesi sadece performansın iyileĢtirilmesi için kullanılmamakta, ayrıca soğuk havada yapılan uygulamalarda da önemli miktarda kullanılmaktadır. EVA, kesme kuvvetine hassaslığından ve daha yumuĢak bitümle kullanılabildiğinden dolayı karıĢımın iĢlenebilirliğini artırmaktadır (Gonzales ve ark., 2004).

Genel olarak mekanik açıdan bakıldığında elastomerler bitümü esnek hale getirmekte böylece karıĢım daha ağır yükler altında kırılmadan esneyebilmektedir. Plastomerler ise bitümü sert hale getirmekte, karıĢım fazla esnemeden büyük yüklere dayanabilmektedir (Holleran, 1990).

Viskozite ölçümleriyle birleĢtirilmiĢ amprik testler, polimer modifiye bitümlerin performansını tanımlamada baĢarısız olmaktadır. Performans, bağlayıcıların temel reolojik karakterlerinin incelenmesiyle ifade edilebilir. Reoloji, bitüm araĢtırmacıları için çok önemli bir inceleme alanıdır. Farklı yükleme (yük ve frekans) ve ısı değerleri altında bitümün davranıĢının tam incelemesi arazideki bitümün davranıĢının tahmininde çok yardımcı olur (Ven ve Jenkins, 2002).

Mehndiretta ve ark. (2005), EVA ile modifiye edilmiĢ bitümün yüksek ısılarda gösterdiği reolojik özelliklerini incelemiĢtir. Ġki farklı penetrasyon değerine sahip bitümün farklı oranlarda EVA polimerle modifikasyonundan sonra DSR uygulamak suretiyle reolojik niteliklerini araĢtırmıĢlardır. AraĢtırmanın sonuçları göstermiĢtir ki,

EVA polimer modifikasyonunda polimer içeriği arttıkça bağlayıcının dayanım ve

elastikliği artmaktadır. EVA oranındaki artıĢ yorulma ve kalıcı deformasyon direncini artırmaktadır. Bitümün modifiye edilmesiyle elastik geri kazanım değeri önemli derecede artmaktadır. 60/70 pen. bitüm için %5 katkı oranında geri kazanım değeri maksimuma ulaĢırken bu değer 80/100 pen. bitüm için %7 katkı oranında elde edilmektedir.

Isacsson ve Lu (1999), çeĢitli saf ve modifiye bitümlerin karakteristik özelliklerinin belirlenmesi üzerine çalıĢmıĢlardır. Bitümün ve polimerin uyuĢabilirliği, depolama stabilitesi, reoloji ve yaĢlanma üzerindeki etkilerini araĢtırmıĢlardır. Sonuçlar göstermiĢtir ki, uyuĢabilirlik ve polimer modifiye bitümün depolama stabilitesi, büyük ölçüde polimer miktarına, temel saf bitümlerin karakteristiklerine ve polimer özelliklerine bağlıdır. Bitümün reolojik özellikleri polimer ilavesiyle

(30)

geliĢtirilebilmektedir. GeliĢtirilmiĢ vizkoelastik özellikler, faz açısı ve depolama modülleri gibi dinamik mekanik analiz kullanılarak elde edilmiĢ çeĢitli katsayılarla tanımlanabilmektedir.

Oliver (2000), bitüm-lastik karıĢımı bağlayıcıların tekerlek izi ve yorulma özelliklerini 30 dak., 1 sa., 2 sa. ve 24 sa. için analiz etmiĢtir. Bitümün içerisine %15 oranında 160°C, 180°C ve 200°C sıcaklıklarda parçalanmıĢ otomobil lastiği ilave etmiĢtir. Diğer bağlayıcılar gibi performansının değerlendirilmesi için DSR kullanmıĢtır. Zaman ve sıcaklık arttıkça 20°C ve 60°C’de yapılan ölçümlere göre kompleks kayma modülünün (G*) azaldığı gözlenmiĢtir. Faz açısına (δ) bakıldığında ise zaman ve ısı artıĢı ile 20°C’de faz açısında artıĢ olmuĢ ve biraz elastik malzeme özelliği göstermiĢtir. Diğer taraftan, 60°C’de 24 saatten az süre için faz açısı sıcaklık ve zamanla azalmıĢ ve çok elastik malzeme özelliği göstermiĢtir.

Souza ve ark. (2005) tarafından yapılan çalıĢmada gözlem süresi boyunca bitüm ve hurda lastik karıĢımlarının performansı gözlenmiĢtir. Brookfield viskozitesi, kompleks kayma modülü (G*), faz açısı (δ), yumuĢama noktası sıcaklığı, sünme dayanımı ve tepki eğimi gibi değerler 0.2 mm ve 1.2 mm lastik parçacıkları katılmıĢ bitümler için tespit edilmiĢtir. Ve Ģu sonuçları bulmuĢlardır;

Farklı ebatta lastik parçacıkları kullanılmasına rağmen gözlem süresince bitüm-lastik karıĢımları benzer performans göstermiĢtir.

DüĢük sıcaklıklarda 0.2 mm ebatlı lastik ile hazırlanmıĢ bitüm karıĢımları daha iyi performans sergilemiĢtir. Gözlem süresince sağlamlık modülü değerleri azalma gösterirken m değerleri artıĢ göstermiĢtir.

Yüksek sıcaklıklarda en iyi performans 1.2 mm ebatlı lastik parçacıkları ile hazırlanan bitümlü karıĢımlarda görülmüĢtür. Kompleks Kayma Modülü (G*) ve yumuĢama noktası değerleri yükselirken faz açısı (δ) azalmıĢtır.

Modifiye edilmemiĢ, penetrasyon dereceli bitümlerin kısa ve uzun süreli yaĢlanmalarıyla alakalı yapısal ve kimyasal değiĢiklikler bilinebilmekte ve anlaĢılabilmektedir. Ancak, polimer modifiye bitümlerde bu değiĢiklikler tam olarak anlaĢılamamaktadır. Bağlayıcılara uygulanan geleneksel nitelik testleri (penetrasyon, yumuĢama noktası ve viskozite) ve dinamik mekaniksel test kullanılarak 3 temel bitümün ve 15 polimer modifiye bitümün yaĢlanmadan sonra oluĢan yapısal değiĢiklikleri ölçülmüĢtür. Geleneksel testler modifiye edilmemiĢ bitümlerin reolojiksel

(31)

özelliklerine yaĢlanmanın etkisini belirlemek için kullanılmıĢtır. Ancak modifiye bitümler için aynı Ģekilde kullanılabilmesi sınırlıdır. Polimer modifiye bitümler petnetrasyon dereceli bitümlere kıyasla yaĢlanmaya karĢı farklı tepkiler göstermektedirler. Dinamik kayma sonuçları göstermiĢtir ki, EVA modifiye bitümlerin yaĢlanmadan sonra oluĢan değiĢiklikleri yarı-kristal eĢpolimerdeki bir kimyasal değiĢiklikle alakalı olabilir. SBS modifiye bitümlerin reolojiksel değiĢiklikleri eĢpolimer moleküler yapının alt moleküler yapıya bozulmasıyla bağlantılı olabilir (Airey ve Brown, 1998 ).

Bitüm, birçok organik madde gibi ortamdaki oksijenden, ultraviole ıĢıktan ve sıcaklık değiĢimlerinden etkilenir. Bu harici etkiler bitümün sertleĢmesine neden olur, penetrasyonu azalır, yumuĢama noktası ve viskozitesi artar (Whiteoak, 1990).

Hizmet ömrü boyunca meydana gelen yaĢlanma, karıĢımın sıkıĢtırılma derecesi (hava boĢluk oranı), geçirgenliği ve agrega tanelerini saran bitüm film kalınlığı gibi faktörlere bağlıdır (ġengöz, 2005).

Lu ve ark. (2003) tarafından bitümlü bağlayıcıların ve bitümlü karıĢımların düĢük sıcaklık özelliklerine polimer modifikasyonunun etkileri yapılan bir çalıĢmada araĢtırılmıĢtır. 3 tane bitümlü bağlayıcı %6 oranında SBS, SEBS, EVA veya EBA ile karıĢtırılmıĢtır. Gyratory kompaktör kullanılarak yoğun derecelenmiĢ asfalt karıĢımları hazırlanmıĢtır. Bağlayıcıların düĢük sıcaklık özellikleri DSR, BBR deneyleri kullanılarak, bitümlü karıĢımların düĢük sıcaklık özellikleri ise sınırlı çekme deneyi kullanılarak karakterize edilmiĢtir. Sonuçlar göstermiĢtir ki; düĢük sıcaklık parametreleri büyük ölçüde temel bitüme dayanmaktadır, çoğu durumda polimer modifikasyonu önemli miktarda fayda göstermemektedir. KarıĢımların kırılma sıcaklıkları, DSR kullanılarak belirlenen sıcaklıklarla değil, bitümlü bağlayıcıların frass kırılma noktası tarafından elde edilen sıcaklıkla iliĢkilidir. DüĢük sıcaklıklardaki depolama durumunda bitümlü bağlayıcılar fiziksel sertleĢme göstermekte bunda polimer modifikasyonunun etkisi küçük olmaktadır.

Al-Abdul-Wahhab ve ark. (1991) tarafından yapılan çalıĢmada lastik parçacıkları ilave edilerek yapılan sıcak karıĢım asfalt kaplamaların, katkısız sıcak karıĢım kaplamalara nazaran daha esnek olduğu, sıcaklık etkisiyle oluĢan deformasyonlara ve soğuk etkisiyle oluĢan çatlaklara daha dayanıklı olduğu görülmüĢtür.

(32)

Çetin (1997), sıcak karıĢım asfalt kaplamalara plastik ilave edilmesinin karıĢımların marshall stabilite değerini ve dolaylı çekme mukavemetini artırdığını tespit etmiĢtir.

Çelik (2000), parçalanmıĢ otomobil lastiği ile modifiye edilmiĢ sıcak karıĢım asfaltın yorulma davranıĢını incelemiĢtir. KiriĢ numunelerinin yorulma sürelerini belirlemek için sabit basınç deneyi yöntemini kullanmıĢtır. Asfalt karıĢımın yorulma dayanımına lastikle modifiye edilmiĢ bitümün ve farklı bağlayıcı oranlarının etkisi incelenmiĢtir. Otomobil lastiği ile modifikasyon asfalt karıĢımın yorulma süresini artırmıĢtır. %5 oranında katkı kullanımı halinde 50 penetrasyon bitümün yorulma süresini 2 kat, 100 penetrasyon bitümün yorulma süresini 23 kat artırmıĢtır.

Çelik (2003), yaptığı bir baĢka çalıĢmada vulkanize otomobil lastiği parçacıkları ile modifiye edilmiĢ bitümlerin Penetrasyon Ġndeksini (PI) incelemiĢtir. Dört farklı boyutta vulkanize otomobil lastiği parçacıkları, %2, %5, %10 ve %20 oranlarında, 50 ve 100 penetrasyon dereceli bitüm içerisine 160°C’de farklı karıĢtırma sürelerinde karıĢtırılmıĢtır. Uygulanan karıĢtırma süreleri ½, 2, 4 ve 6 saattir. 50 penetrasyon dereceli bitüme %5 oranında lastik katkısı ilavesi ile bağlayıcının sıcaklık hassasiyetinin arttığı, daha yüksek oranlarda katkı ilavesi halinde sıcaklık hassasiyetinin azaldığı gözlenmiĢtir. 100 penetrasyon dereceli bitüme yapılan lastik katkısının ise sıcaklık hassasiyetini azalttığı görülmüĢtür. Farklı boyutlarda lastik ilavesi halinde ise bitümlü bağlayıcıların katkı oranı arttıkça sıcaklık hassasiyetinde azalma olmuĢtur.

Tayfur ve ark. (2007) beĢ modifiye bitümlü asfalt karıĢımı kullanarak, karıĢımların mekanik özelliklerini değerlendirmiĢler ve asfaltların deformasyon dirençlerini araĢtırmıĢlardır. Modifiye edici olarak polialfaolefin, selüloz fiber, poliolefin, bitümlü selüloz fiber ve stiren-bütadien-stiren kopolimeri kullanmıĢlardır. Agrega olarak Çorlu yöresine ait bazalt kaba agrega ve Gebze bölgesine ait kalkerli filler agrega kullanmıĢlardır. Farklı yükleme ve sıcaklık değerleri için dolaylı çekme, sünme ve LCPC kırılma testleri uygulanmıĢtır. Sünme ve kırılma test sonuçlarına göre en iyi değerler SBS karıĢımlarında elde edilmiĢtir. Polialfaolefin katkılı karıĢımlar hariç Marshall stabilite değerleri yüksek elde edilmiĢtir.

Atasağun (2009) tarafından piroliz yöntemi kullanılarak elde edilen sıvılaĢtırılmıĢ çörekotu küspesi ile modifiye edilen bitümlü bağlayıcının reolojik özellikleri araĢtırılmıĢtır. Reolojik özellikler üzerindeki etkiler penetrasyon, yumuĢama noktası, dinamik kayma reometresi, dönmeli ince film halinde ısıtma deneyi ve eğilme kiriĢi reometresi deneyi kullanılarak belirlenmiĢtir. Modifiye edilmiĢ bitümün

(33)

penetrasyon derecesi yükselmiĢ, yumuĢama noktası düĢmüĢtür. Katkısız bitümün hem yaĢlandırılmadan önce hem de RTFOT yöntemiyle yaĢlandırıldıktan sonraki DSR deney sonuçlarının daha iyi olduğu görülmüĢtür. Çörekotu ilavesinin bitümün yüksek sıcaklık performansına iyileĢtirme yapmadığı görülmektedir. DüĢük sıcaklık dayanımında iyileĢme olmaktadır.

Polyester reçinenin asfalt betonu üzerindeki etkisini incelemek için 75/100, 100/150 penetrasyon bitüm ve %0.75 polyester reçine katkılı bitümlerle sıcak karıĢımlar hazırlanarak marshall numunelerinin dolaylı çekme sertlik modülleri ve statik yüklemeli sünme sertlikleri karĢılaĢtırılmıĢtır. Polyester reçine katkılı sıcak karıĢımın marshall stabilitesinin ve dolaylı çekme sertlik modülünün saf bitümlü sıcak karıĢımlara nazaran daha yüksek olduğu görülmüĢtür. Statik yüklemeli sünme sertlik deneyinde ise en düĢük dayanımı polyester reçine katkılı karıĢımlar göstermiĢtir (Yılmaz, 2005).

Katkı maddeleri ilave edilerek bitümün modifiye edilmesi ve bu katkı maddelerinin bitümün reolojik özellikleri üzerindeki etkisinin incelenmesi hususunda birçok çalıĢma yapılmıĢtır. AraĢtırmacılar çok değiĢik katkı maddeleri kullanmıĢlardır (Çubuk, 2007).

Katkı maddesi olarak, termoset grubu polimerlerden epoksi reçinesi, fenolformaldehit, termoplastik grubu polimerlerden politetrafloretilen (teflon) ve Mg abietat bileĢiği kullanılarak bu katkı maddelerinin bitümün reolojisi üzerine etkileri araĢtırılmıĢtır. Bunun için modifiye edilmiĢ ve saf bağlayıcılara viskozite, penetrasyon, yumuĢama noktası, dinamik kayma reometresi (DSR), fark taramalı kalorimetre (DSC), dönmeli ince film halinde ısıtma deneyi (RTFOT), basınçlı yaĢlandırma deneyi (PAV), kiriĢ eğilme reometresi deneyi (BBR) ve yüzey enerjisi deneyi uygulanmıĢtır. Modifiye edilmiĢ bitümle hazırlanan sıkıĢtırılmamıĢ sıcak karıĢımlara Nicholson soyulma deneyi uygulanmıĢtır. Ayrıca, saf ve modifiye edilmiĢ bağlayıcılar kullanılarak hazırlanan sıcak karıĢımların marshall stabiliteleri belirlenmiĢtir (Çubuk, 2007).

Deneysel çalıĢmalar sonunda katkıların bitümün reolojik özelliklerini geliĢtirdiği tespit edilmiĢtir. Kütlece %2’lik epoksi reçine katkısı bitümün viskozitesini artırmıĢ, adezyon özelliklerini geliĢtirmiĢ ve tekerlek izi, yorulma çatlakları, soyulma direncini ve stabiliteyi artırmıĢtır. Benzer Ģekilde kütlece %2’lik fenolformaldehit reçine katkısı bitümün viskozitesini artırmıĢ, adezyon özelliklerini geliĢtirmiĢ ve tekerlek izi, yorulma çatlakları, soyulma direncini ve stabiliteyi artırmıĢtır. Kütlece %3’lük PTFE katkısı bitümün viskozitesini artırmıĢ, tekerlek izi ve yorulma çatlaklarına direnci artırmıĢtır.

Şekil

ġekil 2.3. Bitümlü sıcak karıĢım asfalt kaplamanın farklı sıcaklıklarda gösterdiği deformasyonlar  (Balta, 2004)
Tablo 2.5. Kırıkkale, Ġzmit, Aliağa ve Batman Rafinerileri bitümleri Superpave sınıflama sonuçları (Güngör ve Sağlık, 2008)
Tablo 3.1 100 pen bitümün dört grubunun tipik element analizi (Chipperfield, 1984)  Bitümdeki
ġekil 3.3. Viskoelastik davranıĢ
+7

Referanslar

Benzer Belgeler

Marmara Bölgesi, bölge yüzölçümüne göre tarım alanları oranının en fazla olduğu bölgemizdir.. Bölge, Türkiye ayçiçeği ve pirinç

Ürün Belgelendirme: İlgili ürünün teknik şartnamesinde belirtilen fabrika üretim kontrolünün denetimi ve sürekli gözetimi ile gerekli ise ürünler üzerinde

Anlatı araştırmasını, “bir veya daha fazla kişinin deneyimlerinin araştırma konusu yapılarak yaşam öykülerinin bir araya getirilmesi ve deneyimlerde yüklü

Buna göre, toplu iş sözleşmesi özerkliğinin işlevini koruyabilmesi, işçi tarafının baskı gücü oluşturabilmesi için, 2821 sayılı Yasa ile işyeri ve meslek

Bunlardan birincisi üniversitelerin lise yaz okullarında verdiği derslerin öğrenme stillerine göre dağılımı iken diğeri İstanbul Aydın Üniversitesi Lise Yaz

Oıuı sevenler ondan n eler alm azlardı

Continuing on from [8-10] Di Capua et al., see proposes a new way to find web-based identification by using an unregulated tool, using separators inconsistently in addition to

The respondent's response in the employee performance variable is that the employee is sufficiently able to produce work results in accordance with the standards set by the