• Sonuç bulunamadı

26

27

Heyet daha sonra Kırşehir’deki ziraat işletmesinde, Adana’daki bazı tesis ve çiftliklerde incelemelerde bulunmuş87, Ankara’daki Ziraat Fakültesini de ziyaret ettikten sonra Paris’e dönmüştü. Heyet üyelerinden Morlay Albert Sharp, Avrupa Ekonomik Kalkınma İdaresi Teşkilâtına dâhil bulunan ülkeleri (Portekiz hariç olmak üzere) gezdikten sonra Türkiye’de incelemelerde bulunmuş ve incelemeleri içeren raporu hazırlarken kendisine verilen bilgi desteğinden duyduğu memnuniyetten bahsetmişti.

Heyet Tarım Bakanı Cavit Oral’la Türkiye’nin zirai durumunu, edindikleri izlenim ve hazırladıkları raporları görüşmüşlerdi.88 Türkiye’ye tahsis olunan 50 milyon doların 16,5 milyon doları Tarım Bakanlığına, Türk çiftçisinin ihtiyacı olan araçların temini için ayrılmış, Amerika’dan gelecek onay sonrası araçların dağıtımı tüccarlar vasıtasıyla yapılması kararı alınmıştı.89

Charles Enlow, Türkiye İktisat Mecmuası’nın Şubat 1949 tarihli sayısında

“Türkiye’de eski ve yeni ziraat” başlığıyla yayımlanan yazısında Türkiye’nin Marshall yardımı öncesi ve sonrasındaki ziraat makine ve teçhizatlarını, üretimin niteliğini ele almıştı. Bu dönemde 19 milyon olan nüfusun %85’i kırsal kesimde yaşarken, ancak büyük çiftlik sahiplerinin ve devlet işletmelerinin toplamda 1066 tane traktörü vardı.

Enlow’a göre Türkiye milyonlarca aç olan insana gıda temini için üzerine düşeni yapmak istemekte ancak yeterli teçhizat ve makineye sahip olduğu takdirde bunu başarabilecekti.

Gereken traktör, biçerdöver gibi makinalar ve yedek parçaları için de Amerika’da üretilenler istenmişti.90

Türkiye’nin ihtiyacı olduğu düşünülen bu zirai makine ve teçhizatlar firmalar vasıtasıyla ithal edilmiş ve satılmıştı. 1948 – 49 yıllarında çiftçilerin bu aletleri alabilmesi

87 Ayrıntılı bilgi için bkz. Anıl Özkırmacı Can, Marshall Yardımlarının Adana’ya Etkileri, Süleyman Demirel Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Tarih Anabilim Dalı, Basılmamış Yüksek Lisans Tezi, 2017.

88 Ulus gazetesi, a.g.g.

89 Yeni Sabah gazetesi, 30.11.1948.

90 Türkiye İktisat Mecmuası Şubat 1949, sayı:13, s.26-28.

28

için vilayetlerde kurulan İl Tevzi Komisyonlarına başvurarak tedarik belgesi alması gerekmiş ve belge sahibi olanlara da %37,5 peşin dört taksitle bu zirai aletler satılmıştı.

Sonraki yıl bu usulden vazgeçilerek satışlar için sadece çitçi olduğunu kanıtlamak yeterli görülmüştü. Kredili satışlar ya firmanın ya da Ziraat Bankasının aracılığıyla yapılabiliyordu. Taksit sayısı en fazla altı yılla sınırlandırılmıştı ve faizi %2,5’tu.

Firmaların kar marjı ise %20 olmuş, daha sonra %25’e çıkarılmıştı. İlave edilen %5’in maksadı aletlerin randımanını arttırmak için bakım, servis ve çiftçilerin öğretimi işlerine sarf olunması hedeflenmişti.91

Türkiye’nin zirai alanda ilerlemesini bir kalkınma meselesi değil gelişme meselesi olarak gören, Amerikan İktisadi İşbirliği Avrupa Yardım Heyeti Başkanı Paul Hoffman

“Türkiye’nin başlıca davası bir kalkınma meselesi değil bir gelişme davasıdır… Ve Türkiye bu bakımdan diğer bazı Avrupa memleketleriyle tamamiyle aynı durumda değildir.”92 demişti. Amerikan yardımının Türkiye masası başkanı Dorr’a göre de Türkiye Avrupa’ya yapılacak ihracatta yani zirai ürün ve maden kaynakları bakımdan son derece zengindi. Bu durum Avrupa’nın yararına olduğu kadar Türkiye’nin de döviz elde etmesine yarayacaktı. Dorr Türkiye’nin zirai ve maden alanlarındaki bu durumunu Amerika Birleşik Devletlerinin ilk dönemlerine benzeterek şunları söylemişti: “Ancak, zamanımızda mutad gelişmeler önce ziraat ve maden sahalarındaki gelişmelerle başlar ve bunu müteakip, tıpkı Amerika’da olduğu gibi sinai istihsal imkânları esaslı bir şekilde geliştirilir.”93

Hoffman’ın yardımcısı Foster, Türkiye’nin Avrupa’da işbirliği ile başlayan ve daha sonra Amerika’nın da katıldığı bir ortaklıkta yer alabilmesi için, Türkiye’nin üstüne düşeni yapması gerektiğini iletmişti.94 Foster’ın Türkiye’nin üstüne düşenden kastettiği

91 BCA, yer: 30-1-0-080-507-5, s.2.

92 Zafer gazetesi, 20.05.1949.

93 Zafer gazetesi, a.g.g.

94 Zafer gazetesi, a.g.g.

29

ise zirai alandaki gelişmeye ağırlık vererek Avrupa’nın ihtiyacı olan tarım ürünlerinin üretilmesiydi.

Ulus gazetesi yazarı Esat Tekeli 24 Nisan 1948 tarihli köşe yazısında ziraat meselesinin Türkiye için bir beslenme davası değil kalkınma, ilerleme davası olduğunu söylemişti. Ziraat üretiminin artmasıyla Avrupa’ya satılarak, Türkiye’nin üretemeyip satın alması gereken malların alınması için döviz elde edilmiş olacağını belirtmişti.95

Amerika’nın Türkiye’de ziraatı ilerletme kararında hükümet de genellikle Amerika’yla aynı görüşte olmuştu. Marshall Planı çerçevesinde gelen yardımları tanzimden görevli Devlet Bakanı Cemil Sait Barlas, Avrupa İktisadi İşbirliği Konferansı için bulunduğu Paris’te ziraatın modernleşmesi için daha çok traktöre ihtiyaçları olduğunu söylemiş ve sözlerine şunu eklemişti; “Amerikan hükümetine bizim görüşümüzü kabul ettirmeğe çalışacağım.”96

Yapılan zirai yardımların başında gelen ve Türk hükümetinin önem verdiği alan traktörler olmuştu. Dönemin tarımsal gelişmesine asıl damgasını vuran olay traktör sayısının hızla artmasına bağlı olarak işlenen toprak miktarının genişlemesiydi.97 1954 yılında Ankara’da Amerikan firması Minneapolis-Moline ile ortak traktör fabrikasının açılması,98 parçaların birleştirilmesi üzerine olsa da dönemin önemli gelişmelerinden olmuştu.

Traktörlerin Türk çiftçisi tarafından kullanılabilmesi için de tarım aletleri kullanma kursları açılmıştı. Tarım Bakanlığının yürüttüğü bu kurslarla Marshall yardımı dâhilinde verilen tarım alet ve makinalarını kullanacak elemanların yetiştirilmesi ve ziraat yapan çiftçi ailelerin çocuklarına makine bakımı ve kullanımı eğitimini verilmesi

95 Esat Tekeli’nin Türkiye’nin takip etmesi gereken ziraat politikasıyla ilgili düşünceleri için bkz. Ek. 4.

96 Zafer gazetesi, 01.07.1949.

97 Y. Kepenek, 2012, s.92

98 https//tr.m.wikipedia.org/wiki/Türk_Traktör

30

hedeflenmişti. 1949 yılında da devam etmiş olan kurslar Urfa’da Ceylanpınar, Kırşehir’de Malya, Sivas’ta Ulaş Devlet çiftlikleri, Amasya’da Gökhöyük, Ankara’da Zirai Kombinalar atölyesi ve İstanbul’da Halkalı Ziraat Okullarıydı.99

Bu kurslar 500 öğrenciden oluşmuştu, giderlerinin Bakanlığın karşıladığı yatılı kurslar olup altı ay devam etmiş ve başarılı olanlara tarım makinisti ehliyeti verilmişti.100 Kursun müfredatı, eğitim, öğretim ve vazife yönetmeliği Bakanlık tarafından hazırlanmış ve kurs müdürlüklerine gönderilmişti. Kursların tatbikinin olmasına ve teoride kalmamasına özen gösterilen iş programları hazırlanmıştı.101 12 farklı yerde açılan bu kurslar, 1949 yılı altı ayında toplam 1200 kişi yetiştirilmiş, şeker fabrikalarının bünyelerindeyse 450 makinist yetiştirilmişti.102 İthal edilen zirai alet ve makinanın randımanını arttırabilmek için Marshall Planı ithalatçı firmalarıyla işbirliği yapılmış, seyyar – sabit tamirhaneler kurulmuş, bu aletlerin ihtiyacı olan yedek parça için de 1949 yılında ithalat bedelinin %10’u, 1950 yılında ise ithalat bedelinin %20’si kadar yedek parça ithal edilmişti.103

Marshall yardımı İktisadi İşbirliği Türkiye İcra Komitesi Başkanı Dorr 12 Eylül 1949 tarihinde İzmir’de İzmirli işadamları, tüccarları ve sanayicileriyle Tüccar Kulübünde bir toplantı yapmıştı. Ticaret Odası Başkanının Ticaret Odası adına yaptığı konuşmada Amerika’nın Marshall Planı ile dünyaya “hürriyet idealini”104 yaymak için yaptığı fedakârlıkları övmüş ve Dorr’un İzmir’e gelişinden duydukları memnuniyeti dile getirmişti. Eski Ticaret Bakanı Nazmi Topçuoğlu Ege bölgesinin Türkiye’deki tarım üretiminin yarısına yakınını ürettiğini ve ihraç ettiğini söylemiş, ancak bu oranın arttırılabileceğini de eklemişti. Bunun içinse Salihli civarında etüdü yapılmış olan Adala

99 Zafer gazetesi, 11.06.1949.

100 Zafer gazetesi, a.g.g.

101 Zafer gazetesi, a.g.g.

102 BCA, yer: 30-1-0-0/80-507-5, s.3.

103 BCA, yer: 30-1-0-0/80-507-5, s.4.

104 Zafer gazetesi, 13.09.1949.

31

hidro – elektrik santrali inşa edilirse zirai alana çok katkısı olabileceği önerisini sunmuştu.

Küçük ve büyük Menderesle Gediz sahalarının erozyondan korunması için sulama tesisleri kurulursa Demirperde harici devletlere gıda maddesi ihracının artacağını söylemişti. Dorr ise sulama ve erozyondan korunma konusunda Amerikalı uzmanların hazırladıkları projelerin uygulanacağını ancak hidro-elektrik santrali hakkında herhangi bir proje olmadığı cevabını vermişti. 105

Adana civarına yapılmak istenen Seyhan barajı ile bazı liman ve silo inşası projelerini incelemek üzere Milletlerarası İmar ve Kalkınma Bankasının dört uzmanından oluşan bir heyet İstanbul’a gelmişti. Heyete başkanlık eden Georges Stewart Mason, Anadolu Ajansına “Raporumuzu milletlerarası bankaya sunduktan sonra Türkiye’ye kredi açılacaktır.”106 demişti.

Avrupa’nın kalkındırılması aşamasında Türkiye’ye yapılacak yardımda tarım önemli bir yer edinmiş, makine ve teçhizatın modernleşmesinde traktör alımı ve kullanımı için gerekli eğitimler yardım çerçevesinde sağlanmıştı. Türkiye’nin Avrupa’da oluşan işbirliği içinde yer alabilmesi ve Amerika’nın desteği elde etmesi için Avrupa’nın ihtiyacı olan tarım ürünlerini üretmeye ağırlık vermesi gerektiği Amerikalı uzmanlarca da dile getirilmişti.