• Sonuç bulunamadı

Kurum tarafından isteğe bağlı sigortalılardan yanlış veya yersiz olarak tahsil edilmiş olan primlerin sigortalılara iadesi ile Kurumun isteğe bağlı sigortalılara yapmış olduğu yanlış veya yersiz ödemelerin Kuruma iadesinin ne şekilde yapılacağı, bu başlık altında incelenecektir.

İlk olarak, Kanun’un 89. maddesine göre, Kurumun işverenden, sigortalıdan, isteğe bağlı sigortalıdan, genel sağlık sigortalısından veya hak sahiplerinden yanlış

311 Belirtelim ki, Kanun’un geçici 24. maddesi ile isteğe bağlı sigortalılara, 2003/Mayıs ile 2008/Mart dönemleri arasında isteğe bağlı sigortalılıklarının devam ettiği süre içindeki prim borçlarını; topluluk sigortasına tabi olanlara ise 2008/Mart ve önceki dönemlere ilişkin malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına ait prim borçlarını, maddenin yürürlüğe girdiği tarih olan 01.10.2008 tarihini takip eden iki ay içinde yazılı olarak başvurmaları ve maddede belirtilen koşulları yerine getirmeleri kaydıyla, peşin veya yirmi dört aya kadar eşit taksitler halinde ödeme imkânı sunulmuştu.

veya yersiz olarak tahsil etmiş olduğu primleri, alındıkları tarihten itibaren on yıl312 geçmemiş ise, ilgililere kanunî faizi ile birlikte iade edilir (SSGSSK. m. 89/3). Yine aynı madde uyarınca kanuni faiz, primin Kuruma yatırıldığı tarihi takip eden aybaşından, iadenin yapıldığı ayın başına kadar geçen süre için hesaplanacaktır. Bununla birlikte Kanun, BK.nın haksız fiil ile mal iktisabından doğan borçların iadesinin mümkün olmadığı durumları düzenleyen 65. maddesi hükmünü saklı tutmuştur. Bu hükme göre: “Haksız yahut ahlaka (adaba) mugayir bir maksat istihsali için verilen bir şeyi istirdada mahal yoktur”. Dolayısıyla, isteğe bağlı sigortalıların haksız veya ahlaka aykırı bir amacı gerçekleştirmek maksadıyla primleri ödemiş olmaları durumunda, yersiz veya yanlış alınmış olan primler faiz ödenmeksizin iade edilecektir313.

Sigortalıların, Kurumu aldatmaya yönelik davranışlarının olmaması halinde, yanlış veya yersiz olarak ödemiş oldukları bu primlere ait sürelere ilişkin sigortalılık ilişkisine üstünlük tanınarak, bu kişilerin gerçek sigortalı gibi sayılması gerektiği görüşü ileri sürülmüştür314. Buna göre, kişinin sigortalı olma koşullarında hata yapılmış olması halinde, bu şekilde geçirilen süre isteğe bağlı sigortalılıkta geçmiş gibi değerlendirilerek, hem bu süreye geçerlilik tanınmalı, hem de kişinin sigortalılığını sürdürebilme imkânı tanınmalıdır.

312 Bu sürenin zamanaşımı süresi olduğunu ileri süren bir görüş olmakla birlikte (Çolak, Sosyal Güvenlik Mevzuatı Uygulamaları, s. 304); Kanun’un açık ifadesi karşısında, on yıllık sürenin geçmesinden sonra primlerin iadesinin mümkün olmaması sebebiyle, anılan sürenin bir hak düşürücü süre olduğu da ileri sürülmüştür (Aslanköylü, Kanun Şerhi, s. 1454). Yargıtay ise, 08.03.2007 tarihli bir kararında, 506 Sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’nun 84. maddesini dayanak göstererek, yanlış ve yersiz olarak alınmış olduğu anlaşılan primlerin ve ferilerinin geri verilmesinin gerektiğini ve söz konusu madde uyarınca istirdat davasına konu olan alacağın, 10 yıllık zamanaşımına tabi olduğu yönünde bir karar vererek, anılan sürenin zamanaşımı süresi olduğunu belirtmiştir (Yarg. 10. HD. , 08.03.2007, E. 2006/16025, K. 2007/3317,

http://mevzuat.dominanthukuk.com.tr/ictihatt.php?id=133879). 313 Tezel/Kurt, s. 375.

314 Sözer, Sosyal Sigortalara İlişkin Hükümler Üzerine, s. 138. Bu hususta, Yargıtay’ın 5510 sayılı Kanun’un yürürlüğe girdiği tarihten önceki görüşü istikrarlı olmayıp, primlerin iade edilmesi gerektiği yönünde kararları olmakla birlikte, iyiniyet gibi ilkeler gözetilerek, doğmuş olan sigortalılık ilişkisine üstünlük tanıyan kararları da bulunmaktadır.

Diğer taraftan, Kurum tarafından işverenlere, sigortalılara, isteğe bağlı sigortalılara gelir veya aylık almakta olanlara ve bunların hak sahiplerine, genel sağlık sigortalılarına ve bunların bakmakla yükümlü olduğu kişilere, fazla veya yersiz olarak ödeme yapıldığının tespit edilmesi halinde, bu ödemeler Kurum tarafından geri alınacaktır (SSGSSK. m. 96/1). Bu ödemelerin geri alınması için öngörülmüş olan süreler315, kasıt veya kusurlu davranışın ya da Kurumun hatasının söz konusu olup olmamasına göre değişecektir. Buna göre yersiz ödeme:

Sigortalının kasıtlı veya kusurlu davranışından doğmuşsa, hatalı işlemin tespit tarihinden geriye doğru en fazla on yıllık sürede yapılan ödemeler, bu ödemelerin yapıldığı tarihten [SSGSSK. m. 96/1, (a)]; Kurumun hatalı işlemlerinden kaynaklanmışsa, hatalı işlemin tespit tarihinden geriye doğru en fazla beş yıllık sürede yapılan ödemeler toplamının ilgiliye tebliğ edildiği tarihten itibaren üç ay içinde ödenmesi halinde bu ödemeler, faizsiz olarak alınacaktır. Buna karşın, ödemenin üç aylık sürenin dolduğu tarihten sonra yapılması durumunda, bu sürenin sonundan itibaren hesaplanacak olan kanunî faiz ile birlikte geri alınacaktır [SSGSSK. m. 96/1, (b)].

Yapılan yersiz ödemeler, ilgililerin Kurumdan alacağı varsa, bu alacaklarından mahsup edilecektir. Bu mahsup, en eski borçtan başlanarak borç aslına yapılacak, kanunî faiz ise kalan borca uygulanacaktır. Aksi takdirde yersiz ödemeler, genel hükümlere göre geri alınacaktır. Burada yer alan “genel hükümler” ifadesinin, İcra İflas Kanunu uyarınca yapılacak olan icra takibini ifade ettiği belirtilmiştir316. Kanımızca, “genel hükümler” sadece İcra İflas Kanunu’nu değil, Borçlar Kanunu’nu da kapsamına alır.

Yersiz ödeme, ilgililere ödenmekte olan gelir ve aylıklardan kesinti yapılmak suretiyle de geri alınabilecektir. Ne var ki; geri ödenmesi gereken borç tutarı, gelir ve

315 Aslanköylü, bu sürelerin hak düşürücü süre niteliğinde olduğunu belirtmiştir (Aslanköylü, Kanun Şerhi, s. 1513).

aylığın tümünün değil, sadece % 25’inin kesilmesi suretiyle uygulanacaktır (SSGSSK.m. 96/3).

E. PRİM BORÇLARINDA ZAMANAŞIMI SÜRESİ VE HAKKIN DÜŞMESİ