• Sonuç bulunamadı

1. KURAMSAL TEMELLER 5

1.1.3. Yenilik

1970’lerden itibaren temelinde bilişim teknolojilerinin yer aldığı üretim yöntemlerine geçilmesiyle bilgi yoğun bir şekilde üretime girmiş ve sanayi toplumundan farklı olarak üretim yönlü olmayan, tüketim ve pazarlama yönlü bir ekonomik organizasyona yönelim gerçekleşmiştir. Bilgi ekonomisi olarak isimlendirilen bu yeni ekonomide

“yenilik” önemli bir kavram olarak karşımıza çıkmıştır.

Literatürde yenilik sözcüğüne ilişkin olarak yapılan tanımlardan bir bölümüne aşağıda yer verilmektedir. Buna göre yenilik kavramı,

• Bilgi ve teknolojiyi kullanarak yeni ürünler meydana getiren veya ürünleri iyileştiren bir süreç (Porter 1990)

• Yeni bir ürün ve süreç teknolojisinin kullanımı (Pries ve Janszen 1995)

• Bir süreç, ürün veya sistem içerisinde uygulayıcı için yeni olan önemli bir değişim veya gelişimin hayata geçirilmesi (Freeman ve Soete 1997)

• Yeniliği uygulayan kurum için yeni olan bir fikir veya davranış şekli (Damanpour 1991)

• Bir grup veya organizasyon içerisine kişilerin, grubun, organizasyonun veya daha geniş bir kitlenin yararlanması için yeni olan fikirlerin, süreçlerin, ürünlerin veya prosedürlerin bilinçli olarak dahil edilmesi ve uygulanması (West ve Farr 1990)

• Bir organizasyon içerisinde yaratıcı fikirlerin başarılı bir şekilde uygulanması (Amabile 1988)

• Fırsatları yeni fikirlere dönüştürme ve bunları geniş olarak kullanılan uygulamalar haline getirme süreci şeklinde tanımlanmaktadır (Tidd ve ark. 2005).

Bu tanımlardan yola çıkarak yenilik; fırsatların yeni ve yaratıcı fikirlere, bu fikirlerin ürün, süreç, strateji, pazar, organizasyon yapısı alanında yeniliklere dönüşmesi ve tüm bunların organizasyonlarda ekonomik değer yaratacak şekilde kullanılabilmesi olarak tanımlanabilir.

Ürün-süreç yenilikleri

Ürün yeniliği, “yeni ya da yerleşik/oturmuş tekniklerle yeni ürün üretilmesi”, süreç yeniliği ise “yeni süreçler kullanılarak ürün üretilmesi” şeklinde tanımlanmaktadır (Livesey 1983, Barlow 1999). Bu tanımlara dayanarak sektörde yer alan yenilikçi bir malzeme “ürün yeniliği”, üretimde verimliliği arttırmak üzere kullanılan teknolojiler ise

“süreç yeniliği” olarak değerlendirilmektedir (Acar 2005). Ürün ve süreç yenilikleri, esnek ve yoruma açık kavramlar olmaları nedeniyle, Tomatzky ve Fleischer (1990) tarafından iki gruba ayrılmıştır. Birinci grupta; “kendi içinde bitmiş ve son halini almış”

(terminal) bir başka deyişle kendi başına da değer taşıyan ve kullanıcıları için son halini almış ürün yenilikleri yer almaktadır. İkinci grupta ise “araç” (instrumental) yenilikler yer almaktadır. Bu tür yenilikler, bir başka ürünün üretilmesi amacıyla kullanıldıklarında anlam taşıyan, üretimin ya da yönetimin geliştirilmesinde bir araç konumunda olan süreç yeniliklerini içermektedir (Ettlie ve ark. 1984, Damanpour ve Gopalakrishnan 2001).

Yenilik modelleri

Yeniliğin doğası ve ortaya çıkış şeklini analiz etmek ve anlamak için çeşitli teoriler üretilmiştir. Yenilik teorileri, 1950’li yıllardan günümüze kadar beş evrede değerlendirmektedir.

• Birinci kuşak: Teknoloji İtme Teorisi (The Technology Push Theory); 1950’lerin başından 1960’ların ortasına kadar geçerli olmuştur. Teoride, yenilik süreci, temel bilimlerden kaynaklanan bir bilimsel buluş ile başlayan, mühendislik ve üretim aktiviteleri ile devam eden ve sonrasında pazarlama ve satış perspektifi ile bütünleştirilen doğrusal bir süreçtir. Bilimsel ve teknolojik gelişmelerin, pazara yeni ürünler sunması ilkesine bir başka deyişle basit ve düzlemsel bir sürece dayandırılan modelde geri besleme bulunmamaktadır. Şekil 1.1. birinci kuşak yenilik teorisini ifade etmektedir.

Temel Tasarım ve İmalat Pazarlama Satış Bilimler Mühendislik

Şekil 1.1. Teknoloji İtme Teorisi

KAYNAK: GALANAKIS, K. 2006. Innovation process. Make sense using systems thinking, Technovation, 26(11):1222-1232.

• İkinci kuşak: Pazarın Çekme Teorisi (The Market Pull Theory); 1960’ların ortalarından 1970’lere kadar geçerli olmuştur. Yeniliklerin pazar taleplerinden kaynaklandığı ilkesine dayanan modelde düzlemsel bir süreç geçerlidir. Buna göre pazar gereksinimleri doğrultusunda ilk hareket başlamakta, sonrasında ürünler geliştirilmekte ve ardından imalat ve satış fonksiyonları devreye girmektedir. Şekil 1.2. ikinci kuşak yenilik teorisini ifade etmektedir.

Pazar Geliştirme İmalat Satış İhtiyacı

Şekil 1.2. Pazarın Çekme Teorisi

KAYNAK: GALANAKIS, K. 2006. Innovation process. Make sense using systems thinking, Technovation, 26(11):1222-1232.

• Üçüncü kuşak: Eşleştirme Modeli (The Coupling Innovation Process Theory);

1970’lerden 1980’lerin ortasına kadar geçerli olmuştur. Eşleştirme modeli, teknolojinin itme ve pazarın çekme modellerinin karmasıdır. Birinci ve ikinci kuşak yenilik modellerinden süreçteki aşamaların birbirleriyle etkileşim halinde olmaları bakımından farklılaşmaktadır. Modelin fikir geliştirme sürecinde, AR-GE, prototip üretimi, imalat, pazarlama-satış, pazar ortamı, yeni teknolojiler ve yeni ihtiyaçlar değerlendirilmektedir. Ardışık bir süreci öngören eşleştirme modeli, önceki aşamalara geri besleme yapmaktadır (Rothwell ve Zegveld 1985). Şekil 1.3. üçüncü kuşak yenilik teorisini ifade etmektedir.

Yeni Pazarın ve Toplumun İhtiyaçları İhtiyaçlar

Fikir Ar-Ge Prototip İmalat Pazarlama Pazar Geliştirme Tasarım Üretim ve Satış

Yeni Mevcut Teknoloji ve Üretim Durumu Teknolojiler

Şekil 1.3. Eşleştirme Modeli

KAYNAK: GALANAKIS, K. 2006. Innovation process. Make sense using systems thinking, Technovation, 26(11):1222-1232.

• Dördüncü kuşak: Entegre Model (The Functional Integration Innovation Process Theory); 1980’li yılların ortalarından 1990’lı yılların başına kadar geçerli olmuştur.

Firmalar içerisindeki ve firmalar arasındaki geri besleme süreçlerinin tüm sisteme dahil edildiği entegre modelde, yenilik süreci içerisinde yer alan pazarlama, ARGE, üretim ve dağıtım birimleri arasında karmaşık tekrarlar, geri beslemeler ve karşılıklı ilişkiler bulunmaktadır. Şekil 1.4. dördüncü kuşak yenilik teorisini ifade etmektedir.

Yeni Ürün Geliştirme Süreçleri

Pazarlama

Araştırma Geliştirme Ürün Geliştirme Üretim Mühendislik

İmalat Parçaları (Tedarikçiler) İmalat

Ortak Grup Toplantıları (Mühendislik / Yöneticiler) Pazarlama Pazara Sunum

Şekil 1.4. Entegre Model

KAYNAK: GALANAKIS, K. 2006. Innovation process. Make sense using systems thinking, Technovation, 26(11):1222-1232.

Entegre modelin geçerli olduğu yıllarda küreselleşmenin hız kazanmasıyla birlikte işletmelerin pazardan pay alma mücadelesi artırmıştır. Yeni pazar ortamında en yeni ve en fonksiyonel ürünlerin mümkün olan en düşük maliyetle müşterilere sunulması önem kazanmıştır. Japon otomobil ve elektronik sanayisinde kullanılan metotların gözlemlenmesiyle oluşturulan entegre modelde, farklı uzmanlıklar ve takım çalışması öne çıkmaktadır (Dodgson ve ark. 2005).

• Beşinci kuşak: Sistematik ve Öğrenen Ağ Modeli (The Systems Integration and Networking Innovation Process Theory), 1990’lı yıllardan itibaren geçerli olan modelin en önemli özelliği artan stratejik ve teknolojik bütünleşmedir. Günümüzde işletmelerin etkileşim içinde olduğu aktörlerle yakın ilişki halinde olmaları bir zorunluluk haline gelmiştir. Şekil 1.5. beşinci kuşak yenilik teorisini ifade etmektedir.

1990’lı yıllardan itibaren küresel pazarda yaşanan yoğun rekabet ortamında, işletmelerin ayakta kalabilmeleri “öğrenme” ve “yenilik” kavramlarına verecekleri öneme bağlıdır. Rakiplerine göre daha hızlı hareket edebilen, pazarın ihtiyaçlarına en kısa sürede adapte olabilen, bunları en düşük maliyetle ve en yeni ürünlerle yapabilen işletmeler avantajlı konuma geçmişlerdir. Beşinci kuşak yenilik teorisinde, bu görüşten hareket ederek değişimin sürekli olması gerektiği vurgulanmaktadır. Yenilik sürecinde, simülasyonlar, CAD/CAM gibi yeni elektronik araçlar ve hızlı prototip hazırlama yöntemleri kullanılmakta, buna ek olarak tedarikçi, müşteri ve firma ağının birleştirilmesinin önemine değinilmektedir.

İletişimin gerçekleştirilmesi sayesinde yenilik sürecinde etkinlik ve hız elde edilmesi mümkün olacaktır (Rothwell 1994).

Bilim / Teknoloji Altyapısı

Şekil 1.5. Sistematik ve Öğrenen Ağ Modeli

KAYNAK: ROTHWELL, R. 1994. Towards the Fifth-Generation Innovation Process.

International Marketing Review. 11(1) 7-31.

Tedarikçiler Ü1

Ü3 Ü2

Rakipler

Müşteriler Literatür,

patentler Ortaklıklar

Stratejik İşbirlikleri, Pazarlama İttifakları vb.