• Sonuç bulunamadı

2.3. Toplam Kalite Yönetimi

2.4.2. Kamu Yönetimi Anlayışı

2.4.2.2. Yeni Kamu Yönetimi Anlayışı

Postmodern yönetim anlayışı ve yönetişim kavramı ile ve hatta bir açıdan toplam kalite yönetimi ile de ilişkili bir konu olan yeni kamu yönetimi anlayışı (new public management), 1980’lerde başlayıp 1990’larda gelişen bir anlayış olarak kabul edilmektedir. Ekonomik ve yönetsel sistemin yapı ve faaliyetlerindeki değişimi yorumlayan, yönlendiren ve geleneksel yönetim düşüncesine bir alternatif olarak ortaya çıkan bir yaklaşım olarak görülmektedir. Yeni kamu yönetimi anlayışının ortaya çıkışı genellikle ekonomik, mali, sosyal ve siyasal etkenlere bağlanmaktadır (Aydın, 2008: 143).

Eryılmaz (2007), 1980'li yılların sonlarına doğru gelişmiş ülkelerde ve özellikle Anglo-Sakson (İngilizce anadilli) coğrafyada kamu sektörünün yönetiminde yeni bir yaklaşım ortaya çıkmaya başladığını ifade etmektedir. Bu yaklaşım ya da anlayış, "işletmecilik" (manageralism), "yeni kamu işletmeciliği" (new public management) ve

"piyasa temelli kamu yönetimi" (market-based public administration) ya da "girişimci idare" (entrepreneurial government) gibi kavramlarla ortaya konulmaktadır. Bu yaklaşımı savunanların, "yönetim" (administration) ile "işletme" (management) kavramı arasındaki farkı vurguladıkları belirtilmekdir. Onlara göre "yönetim" kavramı, "işletme" kavramından daha dar bir anlama sahiptir. Yönetim, süreçlere, yöntemlere ve kurallara uygun olarak işleri sevk ve idare etmektir. İşletme ise, yalnızca talimatlara ve yönergelere göre iş yapmak yerine, hedefleri ve öncelikleri belirleme, bunların başarılmasına yönelik uygulama planlan yapma, insan kaynaklarını etkin kullanma, performansı değerlendirme ve yapılan işlerden sorumluluk alma gibi birçok fonksiyonu ifade etmektedir. Daha çok “Yeni Kamu İşletmeciliği (new public management)” kavramı kullanılmakla birlikte, ülkemizde kamuya yönetimine yönelik olarak daha kolay anlaşılabilmesi açısından "yeni kamu yönetimi" terimi kullanılması tercih edilmektedir (s, 17).

Ergun (2004), “yeni kamu yönetimi” anlayışını, kamu yönetimi alanında dikkati çeken en önemli uluslararası eğilimlerden birisi olduğunu ve bu akımın temel göstergesinin daha çok siyaset biliminin sınırları içinde kalan kamu yönetiminin, işletmecilik biliminin sınırları içine çekilmesi ve dört başka yönetsel mega eğilimle ilgili olduğunu ileri sürmektedir. Bu eğilimlerin ise başlıca, kamu harcamaları ve personel yönünden devletin büyümesinin yavaşlatılması ya da durdurulması; her şeyin devlete dayandırıldığı bir sistemden özelleştirme ya da özelleştirme benzeri bir sisteme geçiş; kamu hizmetlerinin üretilmesinin ve dağıtılmasının geliştirilmesinde bilişim teknolojilerinden yararlanılması; daha uluslararası hatta uluslaraşırı bir gündeme geçilerek geleneksel tek ülke ve ulus devlet anlayışından uzaklaşılması olarak ortaya koymaktadır (s.366).

Eryılmaz (2007), yeni kamu yönetimi anlayışının özelliklerini genel olarak aşağıdaki dört maddede toplamaktadır (s.22-24):

1. Weber’in bürokrasi modeline dayalı örgütsel yapıya karşıdır, esnek örgüt ve yumuşak hiyerarşiyi ve adem-i merkeziyetçiliği önerir.

2. Devletin faaliyet alanının küçülmesini (minimal devlet) yani devletin rolünün değişmesini, girişimci ruha sahip olmayı, katılımlı yönetimin olmasını, piyasa mekanizmalarının olmasını ve müşteri-odaklı olmayı önerir.

3. Hizmette niteliğe, etkinliğe ve verimliliğe önem verir ve müşteri merkezli hizmet anlayışına ve piyasa sisteminin önemine vurgu yapar.

4. Sadece siyasal otoriteye değil, halka karşı da sorumlu yönetim anlayışını, yani yönetimde açıklığı savunur.

Hood (1991) ise, yeni kamu yönetiminin unsurlarını genel olarak aşağıdaki gibi yedi grupta toplamaktadırlar (s. 4-5):

1. Kamu kesiminde yöneticiye geniş yönetme serbestliğinin tanınması, 2. Performans ölçümü yapılması,

3. Sonuçlara, prosedürlerden daha çok önem verilmesi, 4. Kaynakların kullanımında disiplin ve tutumluluk, 5. Kamu kesiminde rekabetin artırılması,

6. Büyük yapılı organizasyonların, optimal (en uygun) büyüklükte yeni yapılara dönüştürülmesi,

7. Kamuda, özel kesim yönetim tekniklerinin uygulanması.

Osborne ve Gabler’de (1993), yeni yönetim anlayışını savunanların, devlete aşağıda belirtilen rolleri yüklediklerini ortaya koymaktadırlar (Akt. Eryılmaz, 2007: 23)

1. Devlet, mal ve hizmet üreten firmalar arasında rekabeti geliştirmelidir.

2. Devlet, yönetimde bürokrasinin yaptığı kontrolü, topluma aktarmak suretiyle vatandaşları yetkilendirmelidir.

3. Devlet, kendi kurumlarının performansını, dikkatleri girdilerden çıktılara (sonuçlara) yönlendirmek suretiyle ölçmelidir.

4. Kamu kurumlarını, onların hedefleri, misyonları yönlendirmeli, onların kuralları ve düzenlemeleri yönlendirmemelidir.

5. Kamu kurumlan, çevrelerini "müşteriler" olarak yeniden tanımlamalı ve onlara seçenekler sunmalıdır.

6. Kamu kurumları, problemleri ortaya çıkmadan önce önlemelidir. Problem ortaya çıktıktan sonra düzeltici hizmet sunmak iyi bir yaklaşım değildir.

7. Kamu kurumlan, enerjilerini, sadece para harcamak için değil, para kazanmak için de kullanmalıdır.

8. Kamu kurumları, katılmalı yönetimi kapsayacak şekilde otoritelerini desantralize (yerelleştirme) etmelidir.

9. Devlet, bürokratik mekanizmalar yerine, piyasa mekanizmalarını tercih etmelidir.

10. Devlet, dikkatini yalnızca kamu hizmetlerinin hazırlanması ve sunulmasına yoğunlaştırmamalı, fakat aynı zamanda toplumsal sorunları çözmek için kamu, özel ve gönüllü kesimler arasında katalizör görevi yapmalıdır.

11. Kamu yöneticileri, kaynak tüketen kişiler değil, kaynak üreten girişimci ruha sahip insanlar olmalıdır.

Eryılmaz (2007), aşağıdaki tabloda geleneksel yönetim ile yeni yönetim anlayışının karşılaştırmasını ortaya koymaktadır (s.26)

Tablo 2. Geleneksel Yönetim ile Yeni Yönetim Anlayanın Karşılaştırılması

Geleneksel Yönetim Yeni Yönetim

Yapı  Katı Örgüt Yapısı  Merkeziyetçi  Katı Hiyerarşi  Geniş Merkez  Hizmet Devleti

 Büyük Ölçekli Yapı

 Bürokrasi Yönelimli

 Esnek Örgüt Yapısı

 Âdem-i Merkeziyetçi

 Yumuşak Hiyerarşi

 Dar Merkez - Geniş Çevre

 Minimal Devlet  Küçük Ölçekli Yapı  Piyasa Yönelimli Roller İlkeler Politikalar  Yönetim (Administration)  Örgüt Merkezli

 Kurallara Bağlı Yakından Kontrol

 Sevk ve idare

 Sabit Ücret

 Bürokrat Tipi Yönetici

 Az Yetkili Yönetici

 Gizlilik

 Hizmetlerde Nicelik

 Üst Yöneticiye Bağlı Değerlendirme

 Kapalı Enformasyon Kanalları

 Yetkiyi Toplayan

 Risk Almakta İsteksiz

 Kuralcı ve Kırtasiyeci

 Girdi ve Süreç Odaklı

 Birey Yönetimli

 İşletme (Management)

 Müşteri-Vatandaş Merkezli

 Performans Hedefli Denetim

 Yönetişim

 Performansa Bağlı Ücret

 Girişimci Yönetici

 Yetkilendirilmiş Yönetici

 Şeffaflık

 Hizmetlerde Kalite

 Çok Yönlü Değerlendirme

 Açık Enformasyon Kanalları

 Yetkiyi Paylaşan

 Risk Almakta İstekli

 Vizyon Sahibi ve Esnek

 Çıktı ve Sonuç Odaklı

 Ekip Yönetimli