• Sonuç bulunamadı

YAYGIN EĞĠTĠM (GAYRI RESMÎ)

V- ARAġTIRMANIN METODU

9. YAYGIN EĞĠTĠM (GAYRI RESMÎ)

Eğitim, sadece okullarda yahut da hayatın belirli dönemlerinde gerçekleĢtirilen bir faaliyet değildir. Aksine eğitim, hayat boyu devam eden bir süreçtir. Yaygın eğitim örgün eğitimden önce uygulana gelen ve insanlık tarihi kadar eskiye dayanan bir eğitim türüdür. Yaygın eğitim insanlık tarihi kadar eski olduğuna göre ilk Peygamber‟den son Peygamber‟e kadarki tebliğ süreci de yaygın eğitim türüne girmektedir. Çünkü Peygamberler Allah‟ın öğütlerini/dini meseleleri insanlara iletmiĢlerdir. Dolaysıyla yaygın din eğitimi ilk insandan/Âdem‟den itibaren baĢlamıĢtır diyebiliriz.272

Yaygın eğitim örgün eğitim sisteminden farklı olarak planlı, programlı ve sistemli bir Ģekilde yürütülen eğitim türü olarak bilinmiĢtir. Yaygın eğitim ayrı bir eğitim sistemi olmamakla birlikte tüm toplumları eğitmek için kestirme bir yol da değildir. Bu eğitim sisteminin temel amacı, örgün eğitiminden uzak kalanlara ikinci bir Ģans vermek, bir mesleğe hazırlamak olmakla birlikte, çeĢitli sebeplerden dolayı eğitimden yoksun olanlara kalkınma programları çerçevesinde geniĢ bir yelpaze sunmak, faydalı ve kaliteli bilgiler vermek olarak tanımlanmıĢtır.273

Yaygın Eğitim adlı baĢlığı altında, Taliban dönemindeki yaygın eğitimin, yani resmi olmayan eğitim yerlerinde -ki bunlar gayrı resmi medreseler daru-lhuffazlar ve camilerden ibarettir- dini eğitimin, eğitim müfredatlarının nasıl olduğunu ve bu eğitim yerlerinin genel durumunu ortaya koymaya çalıĢacağız.

9. 1. Gayrî Resmî Medreseler ve Daru’l-huffazlar

Afganistan‟ın medreseler tarihine göz attığımızda iki türlü medreseyi görmemiz mümkündür. Bunlardan biri resmi medreseler ve diğeri de gayrı resmi medreselerdir. Gayrı resmi medreseler diğer Ġslamî ülkelerde olduğu gibi Afganistan‟da da resmi medreselerden önce varlığını göstermiĢtir.

272 Doğan, Recai, “Yaygın Din Eğitiminin Neliği”, Din Eğitimi El Kitabı, s. 267.

273 Tosun, Cemal, Din Eğitimi Bilimlerine Giriş, Pegem Akademmi, Yay. 4. Baskı, 2010 Ankara, s.

Afganistan Ġslami bir ülke olması hasebiyle çok eskilerden beri medreselere sahip olan bir ülke olmuĢtur. Bu medreseler köylerde ve Ģehirlerde mevcut olup Hindistan ve Buhara‟da eğitim görmüĢ olan Hocalar tarafından yönetilmiĢtir. Sayıları binlere çıkan bu medreselerin masrafı o yerdeki halk tarafından karĢılanmıĢtır. Gayri resmi medreselerde sarf, nahiv, maani, beyan, hikmet, mantık, tefsir, hadis, fıkıh, fıkıh usulü ve hadis usulü gibi Ġslami/dini eğitim tedris olunmuĢtur. Hocalar uzmanı olan alanlarda öğrencilere ders vermiĢlerdir. Fakat bazı Hocalar yukarıdaki ilimlerin hepsine hâkim olup bu ilimlerin bütününü ders vermiĢlerdir. ZikredilmiĢ olan ilimlerin hepsini bilen Hocalara üstad-ı kül/herkesin üstadı unvanı verilmiĢtir.274

Gayrı resmi medreselerde yukarıda isimlerini beyan ettiğimiz müfredatlar belirli kitaplardan ders verilmiĢtir. Bu medreselerin ders müfredatı Pakistan‟daki Daru‟l-ulum-i Diyobend medresesinin ders müfredatına dayanmıĢtır. Gayrı resmi medreselerin metodu hem Pakistan‟da hem de Afganistan‟da hemen hemen aynı Ģekilde olmuĢtur. Klasik sisteme dayanan bu medreselerin bazılarında sınıf sistemi bulunup eğitim ve öğretim yılı 8 yılken bazılarında sınıf sistemi de mevcut olmamıĢtır. Bu medreselerde eğitim ve öğretim olarak ders müfredatları ve kitapları genel olarak Ģöyledir:

1. Sarf: Sarf-i Behâi-Emisile, Sarf-i Mir, Mizanu‟s-sarf, Zerradi, Zencani, Merrahu‟l-ervah, Sa‟diye, ġafiye.

2. Naiv: Nahv-i Mir, Miete Âmil, BiĢ-Ģemme, ġerhu Miete Âimil, Hidayetün-Nahiv, Kafiye, ġerhi Cami ve HaĢiyetü Molla Abdulgafur.

3. Tefsir: Celaleyn, Ruhu‟l-Maani, Medarik ve Beydavi, Ruhu‟l-Beyan, Tefsiru‟l-Kebir, Ġbn Kesir ve Tefsiratu‟l-Ahmediyye.

4. Fıkıh: Münyetu‟l-Musalli, Nuru‟l-Ġzah, Kuduri, Fethu‟l-Kadir, Hulase, ġurut‟us-Salât, Kenzu‟d-dekaik, Muhtasaru‟l-vikaye, Hidayeteyn, ġerhu‟l-vikaye.

5. Fıkıh Usulü: Usulü‟Ģ-ġaĢi, Nuru‟l-Envar, el-Minar, et-Tavzih, et-Telvih Mevlevi Yakup, Husami, Müsellemu‟s-Sübut, Telvihu Tevhid, Tavzih ve Müsellemü‟l-Usül.

6. Mantık: Teysiru‟l-Mantık, Ġsağuci, Mir Ġsağuci, Mirkat, ġerhu Tehzib, el- Kutbî, Bediu‟l-Mizan.

7. Maani: Muhtasaru‟l-Maani ve Mutavvul 8. Feraiz: Sirraci ve ġerifiyye.

9. Hikmet/Felsefe: Meybizi, Sadra, Hidayetü‟l-Hikme. 10. Belagat: Telhisu‟l-Miftah, Muhtasaru‟l-Maani, Matavval.

11. Arap Dili ve Belagatı: Müfidü‟t-Talibin, Mekamet‟ü-Harir, Seb‟a-ı Muallaka, Divanu‟l-Hammase (Ebu Tamam)

12. Hadis Usulü: Nuhbetü‟l-Fikr, el-Muhaddetu‟l-Fazil, el-Camiu‟l-Âdâb. 13. Hadis: Buhari, Riyazu‟s-Salihin, MiĢkatü‟l-Mesabih ve Sıhahu‟s-Sitte. 14. Akait: el-Fıkhu‟l-Ekber, Nuru‟z-Zalem, Ebu‟l-Müntehi, ġerhu Fıkhu‟l-

Ekber(Molla Ali el-Kari, ġehu Akaidi‟n-Nesef ve Hiyali.275

Medresenin baĢka bir versiyonu olan Gayri resmi Daru‟l-huffazlar da, hafızların yetiĢtiği yerdir. Gayrı resmi Daru‟l-huffazlarda genelde eğitim müfredatı olarak Kuran-ı Kerim dersi olmuĢtur. Dolaysıyla bu Daru‟l-huffazlarda Kuran-ı Kerimin ezberleme eğitim süreci genel olarak 2 buçuk yıl olarak kabul edilmiĢtir. Kuran-ı Kerimi ezberleme süreci olan 2 buçuk yıllık ezberleme eğitimi bir taraftan olumlu olarak karĢılansa da, olumsuz tarafı da bu eğitim sürecinde mezun olan/hafız olan talebelerin genelde Kuran-ı Kerimin metni dıĢında baĢka bir bilgiye sahip olmamasıdır.276

Bu bağlamda gayrı resmi Daru‟l-huffazlar‟ın eğitim sistemi resmi Daru‟l-huffazlara göre pasif kalmıĢtır. Çünkü resmi Daru‟l-huffazlarda genel ders olarak kabul edilen Kuran ezberleme eğitiminin yanında yukarıda da bahsettiğimiz gibi beĢeri eğitimler de görülmüĢtür. Fakat gayrı resmi Daru‟l-huffazlarda da genel dersler kabul edilen Kıraat, tecvit ve Kuran-ı Kerimi ezberleme dersleri resmi medreselere göre daha hızlı ve daha kaliteli bir Ģekilde ilerlemiĢtir diyebiliriz.

275

Khwajamir, Mehterkhan, İslam Dünyasında Din Eğitimi ve Öğretimi, Bildiriler Kitabı, TDV, 2014 Bursa, s. 215-216; Kamgar, Tarihi Maarif Afganistan,s. 14.; Ayrıca Resmi olmayan medreselerin eğitim müfredatını öğrenmek için Afganistan‟ın Belh vilayetindeki Merğinâni Medresesinde tedrisle meĢgul olan Mevlevi Abdurrahim ile 4 ġubat 2016‟da mülakat yapılmıĢtır.

Çok eskilerden günümüze kadar gelen medreselerin eğitim sisteminde ve eğitim müfredatında Taliban döneminde de pek bir değiĢiklik olmamıĢtır. Çünkü 2008 yılına kadar dini eğitimle alakalı bütün ders müfredatları sadece Hanefi

Mezhebine göre hazırlanmıĢ ve okutulmuĢtur. 277

Dolaysıyla Hanefi mezhebi savunucuları olarak bilinen Taliban‟ın da medreselerin eski eğitim müfredatına karĢı çıkması düĢülmemektedir. Yalnız Taliban döneminde bu medreselerin sayısı inanılmaz bir Ģekilde çoğalmıĢtır. Ayrıca halk tarafından da bu medreselere çok ilgi duyulmuĢtur. Molla ve Mevlevilerin iktidarda olduğu sayılan Taliban döneminde, halk Taliban anlayıĢı etkisi altında kalmıĢtır. Dolaysıyla ister küçük yaĢtaki çocuklar ister de gençler, etrafından etkilenerek Medreseler ve Daru‟l-huffazlara gitmiĢlerdir. Durum böyle olunca hem medrese talebelerinin, hafızların ve hem de medreselerin sayısı Taliban döneminde artmıĢtır.

9. 2. Camiiler/Mescitler

Camiler Ġslam‟ın baĢlangıcından günümüze kadar Müslümanların hayatında önemli bir yere sahiptir. Camiler toplumun her kesiminden, her yaĢ ve seviyeden insanları bir araya getiren, insanları Allah‟a kulluk bilinciyle kaynaĢtıran, birleĢtiren, dini bilgilerin, ibadetlerin usulüne uygun bir Ģekilde öğretilmesini sağlayan dini ve içtimai olan bir kurumdur.278

Dolaysıyla Camilerin en temel görevi Allah‟a ibadet etme yeri olmakla birlikte, yaygın din eğitimi çalıĢmalarının gerçekleĢme alanlarının en merkezi noktasıdır. Çünkü camiler/mescitler Müslümanların ibadetlerini yaptıkları yerler olmalarının yanı sıra Ġslamiyet‟in ilk zamanlarından beri birer ilim ve irfan yuvası olarak kullanıla gelmiĢlerdir. Camiler ve mescitler günümüzde de yüzlerce, binlerce üyesi olan bir halk eğitim kurumu ve merkezidir. Camiler ibadetlerin yönetimi, din görevlilerinin vaaz ve hutbeleriyle din eğitimi faaliyetlerinin aktif bir Ģekilde sürüldüğü mekânlar olmuĢlardır.279

Ġslam dininin yayılmasıyla Ġslam topraklarının eğitim sistemi değiĢmiĢtir. Tefsir, hadis, usul, fıkıh, sarf ve nahiv gibi Ġslami ilimler eski ilimlerin yerine geçmiĢ, Ġslam yeni bir din ve medeniyet olarak tanınmıĢtır. Ġslami eğitim, Peygamber

277 Khwajamir, İslam Dünyasında Din Eğitimi ve Öğretimi, s. 215.

278 Yılmaz, Hüseyin, “Cami Eksenli Din Eğitimi”, Din Eğitimi El Kitabı, s. 315. 279 Doğan, “a.g.m.”, Din Eğitimi El Kitabı, s. 275.

Efendimizin be‟setiyle baĢlamıĢ, Halifeler, Emeviler, Abbasiler dönemlerinde eski Ģekliyle devam etmiĢtir. Ġslami ilimlerin eğitimi, camilerde özel, toplumsal ve bireysel olarak ilerlemiĢtir.

Eskiden Camilerde eğitim, iptidai Ģekliyle devam etmiĢ, yani camilerde mezhepsel meseleler ve dini esaslar tedris edilmiĢtir. Çocuklar altı ve yedi yaĢlarında eğitime baĢlamıĢlardır. Camiler bir taraftan dini ibadetleri yerine getirme ve bir taraftan da eğitim ve öğretim yerleri olmuĢlardır. Afganistan halkı da Ġslam diniyle tanıĢtıktan sonra ülkenin dört bir kenarında dini eğitimin öğrenimiyle meĢgul olmuĢlardır. Dini eğitim öğrenimi çoğunlukla camilerde gerçekleĢmiĢ ve bu camilere özel medreseler de denmiĢtir. Camilerdeki eğitim sistemi genel olarak Ģu Ģekildedir: Talebeler hocanın etrafında toplanırlar. Hocanın etrafına toplanma iĢine de halka veya meclis adı verilmiĢtir. Bu halkalar küçük ve büyük halkalardan/meclislerden oluĢmaktadır. Halkaların sayısı cami ve mescide göre değiĢiklik arz etmiĢtir. Bazı camilerde halkaların sayısı bir veya iki taneden oluĢurken bazılarında da bu halkaların sayısı daha fazla olabilmiĢtir. Her halkada farklı konular tedris edilmiĢtir. Bazı hocalar genel derslerden sonra talebelerine imla eğitimini öğretmiĢlerdir. Genel olarak camilerdeki talebelerin masrafı hayırhah halk tarafından karĢılanmıĢtır.280

Taliban döneminde camilerdeki eğitim sitemine belirli bir değiĢik gerçekleĢmemiĢtir. Fakat camilerde eğitim gören talebelerin sayısı Taliban‟dan önceki dönemlere nazaran artmıĢtır. Taliban döneminde merkezlerdeki birçok büyük camiler sadece iptidai dini meseleleri öğrenme yeri değil, birer medrese ve birer daru‟l-huffaz niteliğini taĢımıĢtır. Örnek olarak Mezar-ı ġerifteki ve benim de kendisinde Kuran-ı Kerim eğitimini aldığım, Mirza HaĢim camiini söyleyebiliriz. Daha önce talebe sayısı yüze varmayan bu camide Taliban döneminde yaklaĢık beĢ yüz öğrenci eğitim görmekteydi. Bu cami bir daru‟l-huffaz niteliğinde olup genel olarak Kuran-ı Kerim ezberleme yeri olan eğitim kurumu mahiyetinde olmuĢtur. Ülkenin dört bir köĢesinde buna benzer camiler olmuĢtur. Camilerde Taliban döneminde de genel olarak, Kaide-i bağdadi/Arap alfabesini tanıma, heceleri öğrenme, Küçük sureleri yüzünden okuma ve ezberleme, Kuran-ı Kerimi yüzünden okuma, Kuran-ı Kerimi ezberleme, tecvit, kıraat, genel fıkıh meseleleri, ilmihal, vb.

dini eğitim konuları talebelere öğretilmiĢtir. Camiler Taliban‟dan önce kız çocuklarının da birer eğitim okulu mahiyetindeyken Taliban döneminde kızlar bu halk eğitim merkezleri sayılan camilerden yararlanamamıĢlardır. Çünkü Taliban kızların cami imamlarının yanında eğitim görmesini caiz görmemiĢlerdir.

Taliban döneminde de camilerde eğitim gören ve caminin avlusunda kalan yatılı talebelerin masrafları genelde o bölgenin insanları tarafından karĢılanmıĢtır. Aynı zamanda hocaların maaĢı da halk tarafından karĢılanmıĢtır. Fakat merkezlerdeki yatılı olmayan talebeler haftalık bir miktar para öderken, köylerdeki ve kırsal bölgelerdeki talebelerin bir kısmı para, büyük bir kısmı da ekmek, buğday vb. Ģeyler vermiĢlerdir.

Taliban Ġslami bir hareket olması hasebiyle Molla, Hafız ve Mevlevilere daha çok önem vermiĢlerdir. Dolaysıyla Taliban döneminde camii imamları eskiye göre daha aktif, özgür ve istediği kiĢiyi istediği Ģekilde eleĢtirebilmiĢtir. Ancak Taliban‟ın Ġmareti Ġslami devleti, ne halk tarafından ne de imamlar tarafından eleĢtirilebilmiĢtir. Taliban döneminde camilerin talebe sayısı arttığı gibi cemaat sayısı da artmıĢtır. Namaz vakitlerinde camiler dolup taĢmıĢtır. Halkın bir kısmı gönüllü olarak namazlarını cemaatle kılarken büyük bir kısmı da zorla cemaate gönderilmiĢlerdir. Camilerde belirli vakitlerde daha önce benzeri olmayan bir Ģekilde cemaat için yoklama da yapılmıĢtır. Cemaate katılmayan veya katılamayan kiĢiler, Taliban tarafından uyarılmıĢ ve cezalandırılmıĢlardır.