• Sonuç bulunamadı

Yatırım Yapan Ülke Açısından Belirleyici (Doğrudan Yabancı

1. İKTİSADİ BÜYÜMENİN ve DOĞRUDAN YABANCI YATIRIMLARIN

1.3. Doğrudan Yabancı Yatırımların Belirleyicileri

1.3.2. Yatırım Yapan Ülke Açısından Belirleyici (Doğrudan Yabancı

Doğrudan yabancı sermaye hareketlerini etkileyen faktörlerden diğeri küresel nitelikteki yatırım itici faktörlerdir (Taylor and Sarno, 1997: 454). Kârı en üst düzeye çıkarma, maliyeti en aza indirme, tarife ve kotalardan kaçınma, mevcut piyasaların korunması ya da yeni piyasa arayışı, monopol gücü kazanma, uluslararası yatırım çeşitliliğine sahip olma, rekabet gücünün korunması ya da artırılması, ulaşım ve üretim esnekliği, unvanın ve sırların korunması ve diğer belirleyici faktörler bir ülkeyi yabancı diğer ülkede yatırım yapması için teşvik eden faktörlerdir (Candemir, 2009: 661).

i. Ölçek Ekonomileri ve Firma Büyüklüğü

Büyük ve riskleri dağıtılmış olan (çeşitliliğe sahip) firmalar yenilikler için daha sağlam donanıma sahip olabilmektedirler. Bu firmalar genellikle diğer firmalardan daha az maliyetle finansman sağlayabilmektedir, çünkü karları daha az değişkenlik göstermektedir. Ayrıca, bu firmalar fiyat savaşları ile ya da patentler üzerindeki yasal davalar ile mücadele edecek daha fazla kaynağa sahiptir. Monopoller aşırı karlılığa sahiptir ve rakiplere sızan teknolojiye karşı daha az ilgi sahibidirler. Büyük firmalar,

78

pazarlama, araştırma ve finans alanlarında firma seviyesinde ölçek ekonomilerine sahip olabilmektedir (Winters, 1991: 223).

ii. Düşük İşgücü Maliyeti

Yabancı yatırımcı firmalar, özellikle ihraç etmek üzere emek yoğun ürün üretme amacıyla arayışta olan firmalar için yerleşim yeri seçme işleminde ev sahibi ülkedeki işgücü maliyeti en önemli faktördür. Ücret seviyeleri kadar önemli olan diğer işgücü meseleleri, emek verimliliği ve sosyal güvenlik giderleri gibi birim maliyetlerdeki farklılıklardır (Holland and Pain, 1998: 11). Nitelikli emeğin göreceli donanımı DYY üzerinde pozitif etkiye sahiptir. ar-ge mühendislerinin, bilim insanlarının ve teknisyenlerin toplam çalışanlar içindeki payı emek niteliği açısından önemli bir ölçüttür (Sun et al., 2002: 89).

iii. Etkin Rekabet Koşullarının Varlığı

Etkin rekabet şartları yerli ve yabancı firmalar için yönetim anlayışlarını ve teknolojik altyapılarını geliştirmede en önemli motivasyon kaynağıdır. Önemli piyasa güçlerinin varlığı yabancı yatırımcıların verimliliklerini artırma yönünde hareket etmelerini sağlamaktadır. Etkin rekabetin bir göstergesi olarak serbest giriş uygulaması, yabancı yatırımcılar ile yerel alıcılar/arz ediciler arasında etkili bağlantılar kurmada büyük öneme sahiptir (Klein et al., 2001: 16). Yerel alıcıların ve arz edicilerin ekonomideki en iyi yayılma aracıları olduğu düşünülürse bu serbestliğin doğrudan yabancı yatırımcıların yatırım kararı almalarındaki etkisi tartışılmaz olacaktır.

iv. Uzaklık/Ulaşım Maliyetleri

Coğrafi yakınlık, DYY’yi etkileyen önemli bir unsurdur. Sermaye akımlarında DYY/GSYİH oranı coğrafi uzaklıkla doğru yönlü bir ilişkiye sahiptir (Hausmann and Fernandez-Arias, 2000: 11). Coğrafi uzaklık, ülkelerin ihracattan, DYY temelli üretime geçmelerine yol açtığı için ticaret/DYY oranını negatif etkilemektedir (Gopinath and Echeverria, 2004: 787). Ev sahibi ülke ve yatırımcı ülke arasındaki uzaklığın fazla olması dolayısıyla yüksek ulaşım maliyetleri söz konusu olduğunda ihracat yoluyla piyasaya giriş daha maliyetli olmaktadır. Bu durum ihracatın yerini alma eğilimi yüksek olan yatay doğrudan yatırımları artırmaktadır. ÇUŞ’ların ana

79

ülke piyasalarına olan ihracata yönelik dikey doğrudan yatırımları ise büyük miktarda ara malı ve nihai ürün ihracat ve ithalatını gerektirmektedir. Dış ticaretin yüksek ulaşım maliyetleri dolayısıyla da bu tür yatırımlarda azalma olabilmektedir (Lim, 2001: 12).

Uluslararası kaynakların kullanımında ÇUŞ’ların daha aktif konumda olmasının bir sonucu olarak bu şirketlerin varlığı yurtiçine gelen teknoloji ve teknik bilgi transferlerini kolaylaştırmaktadır. Ancak şunu da belirtmek gerekir ki, yabancı iştirakler uluslararası teknoloji pazarlarına erişim konusunda kontrol altında tutulduklarından yurtiçi teknoloji transferinde ve yurtiçi yapılanma konusunda daha az uygundurlar. Sonuç olarak teknoloji pazarına erişim olanağı olan öz kaynaklı firmalar, yerel ekonomiye teknik bilgi yaymak için ilgi çekici alternatif hedefler olabilmektedirler (Veugelers and Cassiman, 2004: 458) .

v. İş/Yatırım İklimi

İş/yatırım ikliminin daha elverişli olması yabancı bir ülkede iş yapıyor olmanın ek maliyetlerini düşürmektedir. Bürokratik ve yasal engeller, mülkiyet hakları, sözleşmenin uygulanabilirliği, işgücüne ilişkin düzenlemeler ile politik ve makroekonomik istikrar gibi faktörler karşılanması gereken maliyetlerdir. Ne kadar fazla bürokrasi varsa, iş yapma koşulları ne kadar kısıtlayıcı ise ve politik veya ekonomik istikrar ne kadar az ise ev sahibi ülke DYY için o kadar daha az çekici olmaktadır (Lim, 2001: 13).

Görüldüğü gibi DYY akımları rekabetçi yatırım ortamına, firmaların özelliklerine ve yatırım yapan ve yapılan ülkelerdeki iktisadi faktörlere bağlı olarak gerçekleşmektedir. Ürünün gelişme süreci, nitelikli işgücüne ulaşılabilirlik, yabancı sermaye kabul etme durumu, ülke riski derecesi ve hisse senedi piyasasındaki davranışlar DYY’nin belirlenmesinde önemli role sahiptir (Nonnenberg and Mendonça, 2004: 1). Ayrıca, ülkedeki demokrasi seviyesinin doğrudan yabancı yatırımcılar için önemli bir değişken olduğu kabul görmektedir. Demokrasi ortamının güçlü olduğu ülkelerde borç riski gibi ülke risklerinin daha düşük olduğu ve bu durumun yabancı yatırımcıların daha güvenli hissetmesini sağladığı düşünülmektedir. Bu durum beraberinde artan yabancı yatırım hacmini de getirmektedir (Jensen, 2003: 587). Bir ülke için DYY çeken faktörlerden biri de

80

piyasa başarısızlıklarıdır. ÇUŞ’lar, hem yabancı ülkelerdeki piyasa başarısızlıkları hem de kendi üstün teknolojileri ve bilgileri dolayısıyla piyasa payı elde ederek avantaj sağlamaktadırlar (Denisia, 2010: 54).

Bir ülkedeki firmaların yurtdışında yatırım yapma eğilimi, gelir getiren varlıkların kazanılarak bu varlıklardan yararlanılabilmesi becerilerinin bir fonksiyonu olarak kabul edilebilir. Bu durumda bu beceri ne kadar yüksekse yabancı yatırım miktarı da o kadar yüksek olacaktır. Firmaların bu becerileri gerek doğal kaynaklar ve niteliksiz işçi gibi doğal varlıklar, gerekse sermaye, teknoloji, vasıflı işçi gibi oluşturulmuş varlıklarla ilişkili olduğu için yurtdışında yatırım yapma eğiliminin, ülkelerin bu tür donatımlarının bir fonksiyonu olduğu söylenebilir. Hem ülkeler arasında doğal ve oluşturulmuş varlıkların farklı olması hem de ülkelerin uyguladıkları politikalardaki farklılıklar dolayısıyla ülkeden ülkeye değişen bir donatım durumu söz konusudur (Kyrkilis and Pantelidis, 2003: 827).

2. DOĞRUDAN YABANCI YATIRIMLARIN İKTİSADİ BÜYÜMEYİ