• Sonuç bulunamadı

1. GİRİŞ

1.7. Araştırmanın Kuramsal Temeli

1.7.5. Yaratıcılık

Toplumların ilerlemesinde yaratıcılık ve yaratıcı düşünme becerisine sahip bireyler çok önemli bir rol oynamaktadır. Çünkü çağın gereksinimlerini karşılamak, ihtiyaçtan doğan buluşlar, keşifler yaratıcı düşünmenin bir ürünüdür. Birçok araştırmacıya yol gösterdiği düşünülen Torrance için yaratıcılık kavramı; rahatsız edici boşlukların ve eksik öğelerin farkına varma, bu eksikliklerle ilgili tahmin ve hipotez geliştirebilme, bu hipotezleri test edip değerlendirebilme, yeniden gözden geçirip sonuca bağlayabilme olarak tanımlamıştır (Torrance, 1993).

Demirel’e (2010) göre yaratıcılık, ortaya çıkarmak, meydana getirmek, yeni ve özgün düşünceler, ürünler ortaya çıkarabilmek yeteneği olarak tanımlanmıştır.

Yaratıcılık bazen çevrenin olumsuz etkilerine direnebilme, bu etkileri aşabilme becerisi olarak da söylenebilir. Yaman ve Yalçın (2005) için yaratıcılık, farkında olarak ve bilinç altında gerçekleşen, zihinsel işlemleri içeren bir etkinliktir.

Yaratıcı Düşünme Kuramına göre Dewey, yaratıcılığın kuşku durumu, şaşkınlık, duraksama, zihinsel güçlük, arama ve sorgulama gerektirdiğini; yaratıcılığın temelini mantık, risk, sezgisel yöntem ve iç görü ile tümevarım süreçlerinin oluşturduğunu savunmuştur (Aslan ve Cansever, 2009). Aktamış ve Ergin’e (2006) göre yaratıcılık problem çözme becerisi olarak görünse de yaratıcılığın önemli bir özelliği problemi fark etmek, farklı düşünce ve çözüm üretmektir. Atasoy ve ark. (2007) ise yaratıcılık için, bilinenlerden yeni bir şey ortaya çıkarma, özgün bir sentez oluşturma, yeni fikir ve ürünler ortaya koyarak sorunlara yeni çözüm yolları bulma tanımını yapmıştır.

Tüm tanımlardan yola çıkılarak yaratıcılık; var olan kalıpları kırarak yeni bir düşünce sistemi ortaya koyabilmek, problemi fark etmek ve etkili çözüm yolları bulabilmek, fikirler arasındaki bağlantıları yakalayabilmek, elde edilen verilerden özgün bir sentez oluşturabilmektir.

En çok kabul edilen Yaratıcı Düşünme Süreci modeli Wallas (1926) tarafından geliştirilen modeldir. Wallas Yaratıcı Düşünme Süreci Modeli 4 aşamadan oluşmaktadır.

1. Hazırlık Dönemi: Sorunlara karşı bilinçli, mantıklı, sistematik yaklaşma sürecidir. Problem ortaya konur ve detaylı bir şekilde tanımlanır.

2. Kuluçka Dönemi: Hazırlık sürecinden sonra bireyin rahatlamaya geçtiği süreçtir. Sorunlar zihnin incelemesine bırakılır. Sorunların çözümü bilinçaltında çalışır, yeni ve orijinal fikirler ortaya çıkabilir. Kısa veya uzun süreli bir dönem olabilir. Bu süreçte dalgın düşünme, derin düşünme, bilinçaltı süreçler, görselleştirme ve duyumsal algılama yetileri çalışır.

3. Aydınlanma Dönemi: Bu aşamaya kadar beyin sürekli sorunun çözümüyle meşguldür. Sorunlara ilişkin çözümler zihinde belirir. Çözümün oluştuğu aşamadır. Çözüm anlıktır, birdenbire ortaya çıkar.

4. Değerlendirme Dönemi: Bilinçli ve mantıklı düşünme gerçekleşir. Çözümler denenir, düzeltmeleri yapılır. Problemin çözümü her açıdan değerlendirilir (Demirel, 2010).

Torrance öğrenmenin kuluçka evresi modelini 3 aşamada açıklamıştır: Beklentileri ve motivasyonu yükseltmek (hayal gücünü harekete geçirmek, öğrenmeye karşı istekli olmak), beklentileri derinleştirmek (yeni bilgilere derinden bakabilmek, yeni kapılar açabilmek, sorunları tespit edip çözüm sunabilmek), ilerlemek ve gerçek yaşamla birleştirmek (yaratıcılığı destekleyerek öğrenme ortamından hayatın her aşamasına geçmesini sağlamak).

1.7.5.1. Fen Eğitiminde Yaratıcılık

Fen bilimleri eğitimi, doğada gerçekleşen olayları anlama ve insan ihtiyacından ortaya çıkan ürünleri elde edebilme açısından önemli bir yere sahiptir. Toplumların ilerlemesini sağlayacak yenilik ve gelişmeler, ihtiyaç dâhilinde üretilen ürünler ve çözülen problemler, yaratıcılık gerektiren durumlardır. Bireylerin yaratıcılığını geliştirmek etkili bir fen eğitimiyle mümkündür. Yaratıcılığını kullanan bireyler, aldıkları fen eğitimini işlevsel hale getirebilirler. Böylece bilimsel bilgiler kitaplarda bilgi yığını oluşturmak yerine, değerli bir ürünün ortaya çıkmasına imkân verecektir (Aktamış ve Ergin, 2006).

Fen, laboratuvarlardan günlük yaşama kadar inmiş, toplumların ilerlemesinde bir temel taş oluşturmaktadır. Fenin bu şekilde güçlü etkilerinin olması içinde dinamik bir süreç barındırmasından kaynaklanır. Bu şekilde devamlı kendini yenileyen ve geliştiren bir süreç, ancak yaratıcı zeka, fikir ve aktivitelerle ayakta kalabilir (Piltz ve Sund, 1968; Akt. Koray,2004).

Fen bilimlerinde kullanılan yaratıcılık modelinin 3 boyutu bulunmaktadır. Bunlar:

1. Boyut. Yaratıcı Süreç: Iraksak düşünme ve hayal gücünden oluşur.

a) Iraksak Düşünme: Bir problemi çözmek için çok sayıda çözüm yolları üretmektir.

b) Hayal Gücü: Bilinen olgu ve nesnelerle zihinsel bir süreç oluşturmaktır.

Einstein a göre ‘hayal gücü bilgiden daha önemlidir’.

2. Boyut. Yaratıcı Düşüncelerin Karakteri: Akıcılık, esneklik ve özgünlükten oluşur.

a) Akıcılık: Bir probleme çok sayıda fikir üretebilmektir.

b) Esneklik: Bir problemin farklı boyutlarını ortaya koyabilme, farklı kategorilerde fikir üretebilme, farklı açılardan yaklaşabilmektir.

c) Özgünlük: Üretilen fikir ne kadar az kişinin aklına geliyorsa o kadar özgündür.

3. Boyut. Yaratıcı Ürün: Oluşturulan ürün teknik ürünler olup bilimsel bilgiyi ortaya koymalı, bir bilimsel olgunun ya da problemin karşılığı olmalıdır (Hu ve Adey, 2002).

Yaratıcı bireyin özellikleri; kısa sürede yeterli sayıda fikir üretebilen, empati becerisi yüksek, bağımsız düşünebilen, problem çözmeye istekli, hoşgörülü ve esnek, hayal kuran, meraklı, kuşkucu, özgüveni ve mizah gücü yüksek, enerjik, oyun oynamaktan hoşlanan, idealist, güçlü sezgileri olan, konsantrasyonu ve tahminleri güçlü, sıra dışı bağlantılar kurabilen ve parçalar arasındaki ilişkiyi görebilen şeklinde sıralanmıştır.

(Demirel,2010). Torrance’ a göre bireyin kişilik özellikleri de yaratıcılıklarını etkiler.

Yaratıcılıklarını geliştirebilir ya da engelleyebilir. Yaratıcılığı geliştirici kişilik özellikleri şöyle sıralanabilir: Meraklı, araştırıcı, risk almaktan çekinmeyen, bağımsız düşünebilen, ısrarcı, cesaretli, bağımsız değerlendirebilen, yenilikçi, mizah anlayışı yüksek, zoru seven. Ayrıca Torrance grup olarak yaratıcı düşünebilmede en önemli özelliği, farklı fikirlere ve uzlaşmaya açık, toleranslı olmak şeklinde belirtmiştir (Shaughnessy, 1998).

Fen eğitimi insanlık için gerekli ve gelişim gerektiren bir bilim dalıdır. Bu gelişim ancak yaratıcı bireylerin yetiştirilmesi ve bu bireylerin fen alanına hizmet etmesiyle mümkündür. Bu yüzden öncelikli hedef, öğrencilerin yaratıcılıklarını destekleyecek öğrenme ortamları sunmaktan geçer. Davaslıgil’ e (1984) göre yaratıcılığın

gelişimine elverişli ortamlar, öğrencilerin öğrenmeye karşı olumlu tutum gelişimini sağlayan ortamlardır. Öğrenmeyi eğlenceli hale getiren ortamlar etkili güdüleyiciler özelliği taşır.

Yaratıcılığı teşvik eden faktörlerin başında ılımlı bir öğrenme atmosferi bulunmaktadır. Ayrıca öğretmenin çocuklara fikirlerinin değerli olduğunu hissettirmesi, yaratıcı düşünmelerin akışını arttıracaktır. Çocukların sunduğu fikirlerin kullanılması, çocukta işe yarama duygusu uyandıracağı için düşüncelerin dinamikleşmesini sağlayacaktır (Davaslıgil, 1984).

Negatif bir öğrenme ortamı ve öğretmenin olumsuz yaklaşımları öğrencilerin yaratıcı düşünmelerine engel olmaktadır. Demirci’ye (2007) göre, öğrencilerin cesaretini kıran, aşırı eleştiren, katı, güven vermeyen, öğrencileri birbiriyle karşılaştıran, sorumluluk vermeyen, öğrencilerin yapabileceklerine sınır koyan ve fikirlerine değer vermeyen öğretmenler öğrencilerin yaratıcılıklarını engellemektedirler.

Etkili bir fen eğitiminde öğrencilerin yaratıcılıklarını geliştirecek öğrenme ortamları sunularak, yaratıcı düşünmeye teşvik edecek yöntem ve teknikler kullanılmalıdır.

Öğrencilerin hayal gücünü harekete geçirecek, kendini ve fikirlerini değerli hissedeceği, farklı ve özgün ürünler ortaya koyabileceği öğrenme ortamlarında fen dersleri gerçekleştirilmelidir. Öğrencilerin motive edilmesi, merak duygusu uyandıracak ve ihtiyaçlarını karşılayacak araçlar sunulması, sorumluluk hissederek ve istekli bir şekilde kendi öğrenmelerini gerçekleştirebilecekleri sınıf atmosferi içerisinde bulunmaları yaratıcılıklarının gelişimine katkı sağlayacak ve akıcı, esnek, özgün fikir ve ürünler ortaya çıkarmalarını kolaylaştıracaktır.