• Sonuç bulunamadı

46

IV. YAPININ MALZEME SAHİBİ TARAFINDAN BAŞKASININ

47

öncelikle başkasının arazi ve daha sonra ise malzeme sahibi ifadelerinden ne anlaşılması gerektiği anlatılmaya çalışılacaktır.

A. YAPININ BAŞKASININ ARAZİSİNDE MEYDANA

GETİRİLMESİ

Kendi malzemesini kullanarak başkasının arazisinde haksız yapı meydana getirilmesinden söz edilebilmesi için, yapının meydana getirildiği arazinin malzeme sahibi dışındaki bir şahsın mülkiyetine ait olması gerekmektedir. Yapının meydana getirildiği arazinin mülkiyeti ise tek başına mülkiyete konu olabileceği gibi, elbirliği veya paylı mülkiyet olmak üzere birden fazla kişiye de ait olabilir. Bu itibarla hangi hallerde yapının, başkasının arazisinde meydana getirilmiş sayılacağının tayini bakımından aşağıdaki ihtimallere göre hareket edilmesi gerekmektedir:

a) Arazinin mülkiyeti tek bir kişiye aitse, durum herhangi bir özellik arz etmemektedir. Çünkü bu ihtimalde malzeme sahibi, mülkiyeti kendisine ait olmayan ve tamamıyla kendisine yabancı bir arazide yapıyı meydana getirdiğinden, yapının başkasının arazisinde meydana getirildiğinin kabulü doğaldır.

b) Arazinin mülkiyetinin birden fazla kişiye ait olduğu ihtimalinde ise, kendi içerisinde yapılacak ikili bir ayrım çerçevesinde konuya yaklaşmak gerekmektedir:

ba) Öncelikle yapıyı meydana getiren malzeme sahibi, üzerinde birden fazla kişinin mülkiyet hakkına sahip olduğu araziye tamamen yabancı bir kişi olabilir. Bir başka ifade ile bu ihtimalde malzeme sahibi yapıyı meydana getirdiği arazinin ne paydaşıdır ne de ortaklarından birisidir. Bu durumda yapının başkasının arazisinde meydana getirilip getirilmediği belirlenmesi de bir özellik arz etmeyip, malzeme sahibi arazinin maliklerinden biri olmadığı için yapı başkasının arazisinde meydana getirilmiş sayılır.

48

bb) Ancak malzeme sahibi, yapının meydana getirildiği arazi üzerinde elbirliği ile ortak veya paylı mülkiyete tabi bir arazide paydaşlardan biriyse, bu durumda malzeme sahibince yapının kendi arazisinde mi, yoksa başkasının arazisinde mi meydana getirildiğinin tespiti önem arz etmektedir.

Doktrinde yer alan bir görüş109, elbirliği halinde ortaklık haline değinmese de, paylı mülkiyete tabi bir arazide, paydaşlardan biri olan malzeme sahibince yapı meydana getirilmesi halinde başkasının arazisinde meydana getirilen yapıdan söz edilemeyeceğini savunmaktadır. Çünkü anılan görüşe göre, paylı mülkiyette paydaşlar, maddi olarak bölünmüş olmayan bir şeyin tamamına belirli paylarda maliktirler ve dolayısıyla meydana getirilen yapı da başkasının arazisinde meydana

109 Edis, s. 299. Yargıtay İBBGK. vermiş olduğu bir kararında, paylı mülkiyete tabi bir arazide paydaşlardan biri tarafından meydana getirilen yapı hakkında haksız yapıya ilişkin hükümlerin uygulamasından bahsetmeyerek, sebepsiz zenginleşme hükümlerine başvurularak, binanın satış bedeli üzerinden tazminata hükmedilmesi gerektiğini savunmuştur. Ancak anılan kararın karşı oy yazılarında ise, uyuşmazlık konusu olayda kendi malzemesiyle başkasının arazisinde haksız yapı halinin mevcut olduğunu, sebepsiz zenginleşme hükümlerine gidilmesi yerine daha özel nitelikli olan haksız yapıya ilişkin hükümlerin uygulanması neticesinde uyuşmazlığın çözüme kavuşturulması gerektiği belirtilmiştir (Yargıtay İBBGK. T. 22.02.1991 E.1/ K. 1 http://www.hukuki.net/ictihat/6318-6553.asp ve www.kazanci.com.tr adreslerinden erişilmiştir.

Erişim tarihi: 02.01.2012). Dolayısıyla anılan karşı oy yazılarında, paydaş olan malzeme sahibince meydana getirilen haksız yapının, başkasının arazisinde meydana getirildiği kabul edilmiştir. Buna karşılık Yargıtay yeni tarihli bir kararında, “…Yasa taşınmazla mülkiyet ilişkisi bulunmayan üçüncü kişilere sağlanan hakları düzenlemektedir. Taşınmazda paydaş olan kişiler, sağlanan olanaklardan yararlanamaz…”, diyerek, paylı mülkiyete tabi bir arazide paydaşlardan biri tarafından meydana getirilen yapılar bakımından haksız yapıya ilişkin hükümlerin uyugulamam alanı bulamayacağını hüküm altına almıştır (Yargıtay 14. HD. T. 10.03.2009 E. 1948/ K. 2900, www.kazanci.com.tr adresinden erişilmiştir. Erişim tarihi: 18.10.2012).

49

getirilmiş sayılmaz. Buna karşılık bizim de katıldığımız doktrinde yer alan hakim görüşe göre, paylı veya elbirliği halinde mülkiyete tabi bir arazide malzeme sahibi olan paydaş veya ortaklardan birinin yapı meydana getirmesi halinde, başkasının arazisinde yapı meydana getirilmesinden söz edilebilir ve TMK’da yer haksız yapıya ilişkin hükümler uygulama alanı bulur. Ancak anılan sonucun gerçekleşmesi için, yapının malzeme sahibince diğer ortakların rızaları hilafına meydana getirilmesi gerekir110. Çünkü her ne kadar paylı mülkiyette paydaşlardan her biri belirli paylarla paylı mülkiyete konu olan yerin tamamında hak sahibi sayılsalar da, bu yerden istifade etmeleri bakımından özgür değillerdir. Diğer taraftan yapı ortakların veya

110 Meier- Hayoz, ZGB Art. 671, N. 9 ve 10; Oğuzman/ Seliçi/ Oktay- Özdemir, s. 395; İnal, s. 255;

Büyükay, s. 423; Tekinay/ Akman/ Burcuoğlu/ Altop, s. 813; Küley/ Ulukut, s. 38; Yargıtay 1.

HD. T. 09.03.2011 E. 915/ K. 2698; Yargıtay 14. HD. T. 22.11.2002 E. 5666/ K. 7909; Yargıtay 14. HD. T. 01.10.1998 E. 5021/ K. 6734 (Kararlara www.kazanci.com.tr adresinden erişilmiştir.

Erişim tarihi: 05.10.2012). Federal Mahkeme de önüne gelen bir olayda, arazinin yedi kardeşi ile birlikte elbirliği halinde ortağı olduğu malzeme sahibi P.’nin, diğer kardeşlerinin rızasını almadan meydana getirdiği bir yapıyı başkasının arazisinde meydana getirilmiş bir yapı olarak kabul ederek, haksız yapıya ilişkin hükümlerin uygulanması gerektiğini savunmuştur (BGE 81 II 431 Erw. 2 ve 3)

50

paydaşların rızasıyla meydana getirildiğinde111 ise, ortada ne bir haksız yapı ne de başkasının arazisinde meydana getirilen yapıdan söz edilir112.

c) Nihayet eğer yapıyı meydana getiren malzeme sahibi, yapıyı arazide kendisine tanınan kişisel veya sınırlı bir ayni hakka dayanarak meydana getirse, meydana getirilen yapı her ne kadar başkasının arazisinde meydana getirilse de haksızlık unsuru oluşmayacağı için haksız yapıdan söz edilmesi düşünülemez113. Ancak buna karşılık arazide malzeme sahibine tanınan kişisel114 veya sınırlı ayni hakkın115 içeriği malzeme sahibine, yapı meydana getirme hususunda bir yetki tanımıyor veya bu hususta bir yetki tanımakla birlikte tanınan yetkilerin sınırı aşılıyorsa, hiç şüphesiz meydana getirilen yapı başkasının arazisinde meydana getirilmiş sayılarak, haksız yapıya ilişkin hükümler uygulama alanı bulur.

111 TMK m. 692/ I ve TMK m. 702/ II uyarınca paydaşların ve ortakların gerek paylı gerekse elbirliği mülkiyeti şeklinde ortaklaşa sahip oldukları bir arazide taşınmaz niteliğinde bir yapı meydana getirmeleri için hepsinin bu yönde bir kabulünün olması gerekir (Gürsoy/ Eren/ Cansel, s. 416;

Tekinay/ Akman/ Burcuoğlu/ Altop, s. 578; Oğuzman/ Seliçi/ Oktay- Özdemir, s. 265; Arpacı, Abdülkadir: Türk Medeni Kanunu Açısından Müşterek Mülkiyette Yararlanma ve Yönetim, İstanbul 1990, s. 142-143).

112 Yargıtay’a göre, paydaşlar tarafından paylı malik oldukları arazide, fiilen arazinin hangi kısımlarının kullanılabileceği kendilerince belirlenmişse, diğer paydaşın kendine tahsis edilen yerde meydana getirdiği yapı, başkasının arazisinde meydana getirilen yapı sayılmaz ve haksız yapıya ilişkin hükümler uygulama alanı bulmaz. (Yargıtay 13. HD. T. 30.09.2003 E. 5932/ K.

10861, www.kazanci.com.tr adresinden erişilmiştir. Erişim tarihi: 05.10.2012; Aynı yönde bkz.:

Yargıtay 1. HD. T. 16.09.1980 E. 8965/ K. 10702, YKD. Yıl: 1981/ 4, s. 411- 412).

113 Bkz.: Birinci Bölüm, § 1, II.

114 Liver, SPR V/ I, s. 175; Göksu, Handkommentar, ZGB Art. 671, N. 3; Bodmer, s. 41; Rey, Eigentum, N. 489; Tekinay/ Akman/ Burcuoğlu/ Altop, s. 843;

115 Bkz.: Birinci Bölüm, § 2, IV, VI ve VII.

51

B. YAPININ MALZEME SAHİBİ TARAFINDAN MEYDANA