• Sonuç bulunamadı

(4.17.)

deg deg

0 1 2 3 4

y ct = β + β san ct + β tar ct + β anasan ct + β anatar ct

5 yatd ct 6 nufus ct m c D 1 u ct

β β β

+ + + − +

Sektörel gelirin iller bazındaki dağılımı ile bölgeler arası gelir yakınsaması arasındaki ilişkiyi Türkiye örneği için test etmeye geçmeden önce, serilere ait temel istatistikler bölgeler bazında incelenmiş ve elde edilen bulgular tablo-3’de sunulmuştur. Tablo-3’de, GSYİH, SANDEG, TARDEG, ANASAN, ANATAR, YATD ve NUFUS serilerinin büyüme oranlarındaki maksimum ve minimum değerler gösterilmiştir. Ayrıca, adı geçen serilerin ortalama ve standart sapma değerleri de aynı tabloda görülebilmektedir. Diğer taraftan iller itibariyle kişi başına GSYİH yüzde değişimi, sanayi ve tarım sektörlerindeki teknoloji seviyesini ifade eden SANDEG ve TARDEG değişkenleri, yine aynı sektörlerdeki teknoloji artış oranını ifade eden ANASAN ve ANATAR ile GSYİH’daki kamu yatırım harcamaları payının yıllık yüzde değişimini gösteren YATD ve nüfus artış hızını ifade eden NUFUS değişkenlerine ait seriler sırasıyla ilgili grafiklerde gösterilmiştir. Söz konusu grafiklerde dikey eksende ilgili değişkenlerin yıllık yüzde değişim oranları, yatay eksende ise ilgili bölgeyi oluşturan iller sırasıyla yer almaktadır. Bölge başına düşen iller ve bu illerin grafiklerdeki sırası şu şekildedir:

Marmara Bölgesi : İstanbul, Kocaeli, Bursa, Tekirdağ, Kırklareli, Edirne, Çanakkale, Sakarya ve Balıkesir.

Ege Bölgesi : İzmir, Afyon, Aydın, Denizli, Kütahya, Manisa, Muğla ve Uşak.

İç Anadolu Bölgesi : Ankara, Aksaray, Çankırı, Eskişehir, Karaman, Kayseri, Kırıkkale, Konya, Nevşehir, Kırşehir, Niğde, Sivas ve Yozgat.

Akdeniz Bölgesi : Antalya, Adana, Burdur, Hatay, İçel, Isparta ve K. Maraş

Karadeniz Bölgesi : Zonguldak, Amasya, Artvin, Bayburt, Bolu, Çorum, Giresun, Gümüşhane, Kastamonu, Ordu, Rize, Samsun, Sinop, Tokat ve Trabzon.

Güneydoğu Anadolu Bölgesi : Gaziantep, Adıyaman, Diyarbakır, Mardin, Şanlıurfa, Siirt ve Şırnak.

Doğu Anadolu Bölgesi : Elazığ, Ağrı, Bingöl, Bitlis, Erzincan, Erzurum, Hakkari, Kars, Malatya, Muş, Tunceli ve Van.

TABLO-3 TANIMLAYICI İSTATİSTİKLER

GSYİH

SAND EG

TARDEG ANASAN ANATAR YATD NUF

Ortalama 0.021965 0.023186 -0.014284 0.285911 0.206135 0.196046 0.007531 Medyan 0.022500 0.000000 -0.017130 0.233718 0.208778 0.037420 0.008350 Maksimum 0.816000

(Karadeniz Bölgesi)

4.860465 (İç An.

Bölgesi)

1.360902 (G. Doğu Anadolu Bölgesi)

14.33792 (D. Anadolu Bölgesi)

12.56212 (G. Doğu Anadolu Bölgesi)

16.47619

(Ege B.) 0.043700 (Akdeniz Bölgesi) Minimum -0.257000

(Karadeniz Bölgesi)

-1.000000 (Karadeniz Bölgesi)

-1.000000 (D. Anadolu Bölgesi)

-4.748710 (Karadeniz Bölgesi)

-10.00000 (İç An.

Bölgesi)

-0.884279 (Marmara Bölgesi)

-0.082100 (D. Anadolu Bölgesi) Standart

Sapma

0.084057 0.263431 0.137353 1.080915 1.015990 1.079923 0.018622 Gözlem

Sayısı

720 720 720 720 720 720 720

Tablo-3’ye bakarak şu yorumları yapmak mümkündür. GSYİH’daki en yüksek artış oranı21 Karadeniz Bölgesi’nde yaşanırken, en düşük artış oranı yine aynı bölgede gerçekleşmiştir. Yine Karadeniz Bölgesi, sanayi sektöründeki en düşük teknoloji seviyesi değerine sahiptir. Karadeniz Bölgesi’nin grafiklerine baktığımızda, bölgedeki iller arasında en büyük farklılığın nüfus artış oranı, sanayi sektörü teknoloji seviyesi ve kamu yatırım harcamaları payında yaşandığı, GSYİH’daki artış oranının benzerlik gösterdiği, kamu yatırım harcamalarının özellikle belirli illerde yükselmekte olduğu ve teknoloji seviyesi ile teknoloji artış oranı bakımından da bazı illerde sapmaların olduğu görülmektedir.

GRAFİK-1 Karadeniz Bölgesi : Zonguldak (1-10), Amasya (11-20), Artvin (21-30), Bayburt (31-40), Bolu (41-50), Çorum (51-60), Giresun (61-70), Gümüşhane (71-80), Kastamonu (81-90), Ordu (91-100), Rize (101-110), Samsun (111-120), Sinop (121-130), Tokat (131-140) ve Trabzon (141-150)

21 Söz konusu değer Bolu iline aittir.

- 0.4 - 0.2 0.0 0.2 0.4 0.6 0.8 1.0

20 40 60 80 100 120 140

GSYIH

- 1.5 - 1.0 - 0.5 0.0 0.5 1.0

20 40 60 80 100 120 140

Sanayi sektöründeki en yüksek teknoloji artış oranı değeri, Doğu Anadolu Bölgesi’ne aittir. Sanayi sektörünün teknoloji artış oranı, bölgedeki iller arasında farklılıklar göstermekle birlikte, bu farklılıklar teknoloji

- 6 - 4 - 2 0 2 4 6 8

20 40 60 80 100 120 140

AN ASAN AN ATAR

- 1 0 1 2 3 4

20 40 60 80 100 120 140

YATD

-0.05 -0.04 -0.03 -0.02 -0.01 0.00 0.01 0.02

20 40 60 80 100 120 140

NUFUS

seviyesi grafiğinde de görülmektedir.. Farklılığın en çok yaşandığı seri, GSYİH artış oranıdır. Nüfus artış oranının da iller arasında önemli ölçüde farklılaştığı bölgede, diğer serilerin bazı sapmalar haricinde iller arasında benzerlik gösterdiği anlaşılmaktadır.

GRAFİK-2 Doğu Anadolu Bölgesi : Elazığ (1-10), Ağrı (11-20), Bingöl (21-30), Bitlis (31-40), Erzincan (41-50), Erzurum (51-60), Hakkari (61-70), Kars (71-80), Malatya (81-90), Muş (91-100), Tunceli (101-110) ve Van (111-120).

-.3 -.2 -.1 .0 .1 .2 .3 .4 .5

25 50 75 100

GSYIH

-1.5 -1.0 -0.5 0.0 0.5 1.0 1.5 2.0 2.5

25 50 75 100

SANDEG TARDEG

- 10 - 5 0 5 10 15

20 40 60 80 100 120

AN ASAN AN ATAR

Ege Bölgesi, kamu yatırım harcamalarındaki artış oranları arasında en yüksek değere sahip olmasıyla dikkati çekerken22, söz konusu serinin iller arasında önemli ölçüde benzerlik gösterdiği anlaşılmaktadır. Sanayi sektörünün teknoloji artış oranı da bazı sapmalara rağmen iller arasında benzerlik gösterse de, diğer seriler kendi içlerinde iller arasında ortalama değerler bakımından farklılık göstermektedir. Diğer yandan nüfus artış oranı, hemen hemen bütün illerde düşme eğilimindedir.

GRAFİK-3 Ege Bölgesi : İzmir (1-10), Afyon (11-20), Aydın (21-30), Denizli (31-40), Kütahya (41-50), Manisa (51-60), Muğla (61-70) ve Uşak (71-80).

22 Söz konusu değer Afyon iline aittir.

- 2 0 2 4 6 8 10

20 40 60 80 100 120

YATD

-0.10 -0.08 -0.06 -0.04 -0.02 0.00 0.02 0.04 0.06

20 40 60 80 100 120

NUFUS

-.15 -.10 -.05 .00 .05 .10 .15 .20

10 20 30 40 50 60 70 80

GSYIH

-.3 -.2 -.1 .0 .1 .2 .3 .4 .5 .6

10 20 30 40 50 60 70 80

SANDEG TARDEG

-2 -1 0 1 2 3 4 5

10 20 30 40 50 60 70 80

ANASAN ANATAR

- 5 0 5 10 15 20

10 20 30 40 50 60 70 80

YATD

En düşük kamu yatırım harcamaları değeri ise Marmara Bölgesi’nde görülmektedir. Yine bazı illerde önemli sapmalar görülse de, söz konusu serideki değişim iller arası benzerlik göstermektedir. Dikkati çeken nokta, söz konusu sapmaların görüldüğü illerde, sanayi sektörü teknoloji seviyesi bakımından da sapmalar görülmektedir23. Aynı illerde yine, sanayi sektörü teknoloji artış oranında da sapmalar vardır. GSYİH’daki artış oranı, tarım sektörü teknoloji artış oranı ve teknoloji seviyesi, gerek iller arasında gerekse yıllar itibariyle oldukça değişkenlik göstermektedir. Bölgede nüfus artış hızı düşme eğilimindedir.

GRAFİK-4 Marmara Bölgesi : İstanbul (1-10), Kocaeli (11-20), Bursa (21-30), Tekirdağ (31-40), Kırklareli (41-50), Edirne (51-60), Bilecik (61-70), Çanakkale (71-80), Sakarya (81-90) ve Balıkesir (91-100).

-.15 -.10 -.05 .00 .05 .10 .15 .20

25 50 75 100

GSYIH

23 Söz konusu iller, Çanakkale ve Sakarya’dır.

0.000 0.005 0.010 0.015 0.020 0.025 0.030

10 20 30 40 50 60 70 80

NUFUS

-3 -2 -1 0 1 2 3

25 50 75 100

SANDEG TARDEG

-3 -2 -1 0 1 2 3

25 50 75 100

ANASAN ANATAR

-1 0 1 2 3 4 5

10 20 30 40 50 60 70 80 90 100

YATD

-0.01 0.00 0.01 0.02 0.03 0.04 0.05

10 20 30 40 50 60 70 80 90 100

NUFUS

Güneydoğu Anadolu Bölgesi, tarım sektöründeki en ileri teknoloji artış oranı ve en yüksek taknoloji seviyesi değerlerine sahiptir. Ancak ilgili seriler, iller arasında benzerlik göstermekle birlikte, sadece bir tek ilde önemli derecede sapma vardır24 ve tarım sektörü açısından sahip olunan bu en yüksek değerler, söz konusu sapmaları ifade etmektedir. Kamu yatırım harcamalarındaki değişim oranının, iller arasında fazla değişim göstermediği bölgede, sanayi sektöründeki değerler de yine iki il dışında benzerlik göstermektedir25. Bu iki ilin GSYİH artış oranları da bölge ortalamasının üzerindedir. Nüfus artış oranında az da olsa düşme eğilimi gözlemlenmektedir.

GRAFİK-5 Güneydoğu Anadolu Bölgesi : Gaziantep (1-10), Adıyaman (11-20), Diyarbakır (21-30), Mardin (31-40), Şanlıurfa (41-50), Siirt (51-60) ve Şırnak (61-71).

-.3 -.2 -.1 .0 .1 .2 .3 .4

10 20 30 40 50 60 70

GSYIH

-1.0 -0.5 0.0 0.5 1.0 1.5 2.0

10 20 30 40 50 60 70

SANDEG TARDEG

24 Söz konusu il, Adıyaman’dır.

-8 -4 0 4 8 12 16

10 20 30 40 50 60 70

ANASAN ANATAR

Tarım sektörünün teknoloji artış oranındaki en düşük seviyesi ise İç Anadolu Bölgesi’nde

gerçekleşirken, sanayi sektörünün en yüksek teknoloji seviyesi değeri yine aynı bölgede görülmektedir. Ancak söz konusu değerler, ilgili serilerde, ortalamadan sapma şeklinde kendini göstermekte ve bu sapmaların gerçekleştiği iller26 dışındaki diğer illerde ilgili serilerin, birbirlerine yakın değerler aldığı anlaşılmaktadır.

GSYİH artış oranının da gerek illerin kendi içinde gerekse iller arasında artış ya da azalış şeklindeki yoğun

25 Söz konusu iller, Şanlıurfa ve Şırnaktır.

26 Söz konusu iller, SANDEG serisi için Nevşehir ve ANATAR serisi için Niğde’dir.

- 2 0 2 4 6 8 10 12

5 10 15 20 25 30 35 40 45 50 55 60 65 70 YATD

-0.01 0.00 0.01 0.02 0.03 0.04 0.05

5 10 15 20 25 30 35 40 45 50 55 60 65 70 NUFUS

hareketliliği dikkat çekmektedir. Nüfus artış oranındaki düşüşler, bazı illerde diğerlerine göre daha yoğun yaşanmaktadır.

GRAFİK-6 İç Anadolu Bölgesi : Ankara (1-10), Aksaray (11-20), Çankırı (21-30), Eskişehir (31-40), Karaman (41-50), Kayseri (51-60), Kırıkkale (61-70), Konya (71-80), Nevşehir (81-90), Kırşehir (91-100), Niğde (101-110), Sivas (111-120) ve Yozgat (121-130).

-.2 -.1 .0 .1 .2 .3

25 50 75 100 125

GSYIH

-2 -1 0 1 2 3 4 5

25 50 75 100 125

SANDEG TARDEG

-12 -8 -4 0 4 8

25 50 75 100 125

ANASAN ANATAR

Nüfus artış oranındaki en yüksek değer ise Akdeniz Bölgesi’ne aittir. Bölgede dikkati çeken en önemli nokta, sektörlerin teknoloji seviyesi ile teknoloji artış oranlarının paralel bir seyir izlemesidir. Sektörel

değerlerde bazı sapmaların olduğu görülse de, genel olarak iller arasında fazla bir farklılığın olmadığı anlaşılmaktadır. Kamu yatırım harcamalarındaki artışın bazı illerde yüksek değerler aldığı bu bölgede, nüfus artış oranında da yine hafif bir düşme eğilimi olduğu gözlenmektedir.

- 2 0 2 4 6 8 10 12

20 40 60 80 100 120

YATD

-0.04 -0.03 -0.02 -0.01 0.00 0.01 0.02 0.03

20 40 60 80 100 120

NUFUS

GRAFİK-7 Akdeniz Bölgesi : Antalya (1-10), Adana (11-20), Burdur (21-30), Hatay (31-40), İçel (41-50), Isparta (51-60) ve K. Maraş (61-70).

-.2 -.1 .0 .1 .2 .3 .4

10 20 30 40 50 60 70

GSYIH

-.3 -.2 -.1 .0 .1 .2 .3 .4

10 20 30 40 50 60 70

SANDEG TARDEG

-2 -1 0 1 2 3

10 20 30 40 50 60 70

ANASAN ANATAR

1 0 1 2 3 4

Türkiye’yi bir bütün olarak incelediğimizde özellikle dikkati çeken, GSYİH artış oranındaki

ortalamadan sapmalara, yine başka bir serideki ortalamadan sapmaların eşlik ettiğidir. Daha açık bir ifadeyle;

GSYİH artış oranındaki ortalamanın üzerinde ya da altındaki herhangi bir değer, bir başka serideki ortalama dışındaki değerle paralellik göstermektedir. Örnek verecek olursak, GSYİH serisinde görülen en uç değere, yine aynı sapmanın gerçekleştiği dönemde aşırı artış gösteren kamu yatırım harcamaları eşlik etmektedir. Nüfus artış oranının genel olarak düşme eğilimde olduğu görülürken, özellikle bazı illerde bu düşüş oranı daha yüksektir.

GRAFİK-8 TÜRKİYE

0.00 0.01 0.02 0.03 0.04 0.05

5 10 15 20 25 30 35 40 45 50 55 60 65 70 NUFUS

-0.4 -0.2 0.0 0.2 0.4 0.6 0.8 1.0

100 200 300 400 500 600 700

GSYIH

-2 -1 0 1 2 3 4 5

100 200 300 400 500 600 700

SANDEG TARDEG

-15 -10 -5 0 5 10 15

100 200 300 400 500 600 700

ANASAN ANATAR

5 10 15 20

4.4. KARMA (POOLED) REGRESYON ANALİZİ BULGULARI

Karma veri örneğini oluşturan veriler Türkiye’nin 1991-2000 yıllarına ait iller bazında kişi başına GSYİH’nın yüzdelik cinsinden değişim oranı, teknoloji seviyesini ifade eden kişi başına GSYİH’daki ilgili sektör payının yüzde değişim haddi, yine teknoloji artış oranını ifade eden kişi başına GSYİH’daki ilgili sektörün yüzdelik cinsinden payı ile paydaki yüzde değişimin toplamı, kamu yatırım harcamalarının GSYİH’daki payının değişim haddi ve son olarak da nüfus artış oranlarından oluşmaktadır.

Türkiye örneğini test etmek için kullanılacak karma veriler, 72 ilin her biri için 10 yıllık gözlem olmak üzere, her bir değişken için toplam 720 gözlem sayısından oluşmaktadır27.

27 1995 yılında il olan Yalova, İstanbul iline; Karabük, Zonguldak iline; Kilis, Adana iline; Iğdır ve Ardahan, Kars iline; Batman ise Siirt iline dahil edilmiştir.

-0.10 -0.08 -0.06 -0.04 -0.02 0.00 0.02 0.04 0.06

100 200 300 400 500 600 700

NUFUS

Elde ettiğimiz regresyon sonuçlarını analize geçmeden önce modelin genel olarak anlamlılık düzeyleri, R2 değerleri ve değişen varyans testi (White Heteroskedasticity) sonuçları gibi önemli noktaları da ayrıca incelemekte yarar vardır.

TABLO-4 ANLAMLILIK VE DEĞİŞEN VARYANS TEST SONUÇLARI

KESİT GÖZLEM F TESTİ R2 DEĞİŞEN VARYANS (Χ2)

MARMARA B. 100 33.6860 0.17 17.9110

KARADENİZ B. 150 143.4257 0.19 25.0077

EGE B. 80 50.1082 0.16 11.1823

İÇ ANADOLU B. 130 128.0373 0.20 43.6666*

AKDENİZ B. 70 64.0405 0.22 35.9733*

DOĞU ANADOLU B. 120 38.8094 0.23 39.3761*

GÜNEYDOĞU ANADOLU B.

70 20.4270 0.21 28.9083*

TÜRKİYE 72 34.5224 0.30 18.1232

*

Söz konusu eşitliklerde değişen varyans sorunu ortaya çıkmış

2hes.>

χ

2tablo,

),

bu nedenle bağımsız değişkenlerin katsayılarının standart hataları White’ın değişen varyans tutarlıklı (heteroscedasticity consistent) tahmin edicileri kullanılarak hesaplanmıştır. Diğer modellerde değişen varyans sorunu olmadığından standart hatalar normal EKK tahmin edicileriyle hesaplanmıştır. Değerler % 5 anlamlılık seviyesinde hesaplanmıştır.

Bölgeler ve Türkiye geneli ile ilgili olarak yapay değişkenler kullanılarak düzenlenen regresyon modelleriyle ilgili “F” değerleri tablo 4’de sunulmıştur. Düzenlenen modellerin yöntem olarak doğru olup olmadığını sınamak amacıyla her bir modelle ilgili “F” değerleri hesaplanmıştır. “F” değeri, seçilen bağımsız değişkenlerin, bağımlı değişkenle böyle bir modelde yer almasının ne kadar doğru olduğunu test etmektedir.

Daha açık bir ifadeyle, “F” değeri, modelin bir bütün olarak anlamlı olup olmadığını ortaya koymaktadır.

Tablodan da açıkça görülebildiği gibi düzenlenen sekiz regresyon denkleminin tamamı istatistiki olarak anlamlıdır.

Modellerle ilgili olarak R2 değerleri de tablo 4’de sunulmuştur. Tabloda da görüldüğü gibi en yüksek R2 değerine sahip regresyon modeli, Türkiye geneline ait iken, en düşük değer Ege Bölgesi için yapılan modele aittir. Esasen bu durum, model yapısı itibariyle tamamı anlamlı olan modellerin ileriyi tahmin gücünün çok yüksek olmadığını göstermektedir. Bununla birlikte R2 değerleriyle ilgili bu durum, modellerin

düzenlenmesinden önce de beklenen bir durumdu. Çünkü özellikle sosyal içerikli istatistiki analizlerde bağımlı değişkeni anlamlı bir biçimde tahmin edebilmek için çok fazla sayıda bağımsız değişkeni modele dahil etmek gerekmektedir. Özellikle gelir değerleriyle ilgili tahmin gücü yüksek bir model kurulabilmesi için birçok bağımsız değişkeni ele almak gereklidir. Aslında bu bağımsız değişkenlerin saptanması bile başlı başına ayrı bir tartışma konusu olabilecek niteliktedir.

Çalışmamızda aynı zamanda değişen varyans (heteroscedasticity) analizi de yapılmıştır. Bilindiği gibi doğrusal regresyon modellerinin en önemli varsayımlarından biri de, sabit varyans varsayımıdır. Bu varsayıma göre, hata terimi varyansı, bağımsız değişkendeki değişmelere bağlı olarak değişmeyip, aynı kalmaktadır. Ancak sabit varyans varsayımı her zaman sağlanamayıp, bazı durumlarda değişen varyans hali ile karşılaşılmaktadır.

Özellikle yatay-kesit verilerinde değişen varyans hali oldukça yaygın görülmektedir. Çünkü yatay-kesit

verilerinde firmalar, aileler ya da bölge, ülke ya da il gibi coğrafi bölünmeler türünden bir anakütlenin üyeleriyle ilgilenilir. Bu nedenle yukarıdaki tabloda değişen varyans sorunu ile karşı karşıya bulunan bölgelerin regresyon sonuçları, değişen varyans tutarlıklı tahmin ediciler kullanılarak hesaplanmıştır.

Regresyon modellerinde yapay değişkenler kullanılarak oluşturulan “D” değişkenleri, bölgeler arası farklılığın yapısı ve açısından önemli ipuçları sağlamaktadır. Dolayıyla incelenen dönemde bölgeler arasındaki farklılaşmayı analiz edebilmek için söz konusu yapay değişkenlerin katsayılarını incelemek gerekmektedir. Bu analizleri yapabilmek amacıyla her bir tahmin denklemi için katsayıların büyüklükleri ve anlamlılık düzeyleri de hesaplanmış ve sonuçlar sırasıyla ilgili tablolarda gösterilmiştir. Elde edilen sonuçları şu şekilde yorumlamak mümkündür:

TABLO-5 MARMARA BÖLGESİ REGRESYON SONUÇLARI

Değişkenler Katsayı

Standart

Sapma t-İstatistiği

C

-0.28 0.03 -9.15

SANDEG

-0.66 0.05 -11.58

TARDEG

-0.46 0.06 -6.84

ANASAN

0.67 0.05 12.06

ANATAR

0.45 0.06 6.71

YATD

0.01 0.001 6.54

NUFUS

1.21 0.59 2.03

DBALIKESİR

0.03 0.02 1.17

DBİLECİK

-0.10 0.02 -4.84

DBURSA

-0.06 0.01 -5.80

DÇANAKKALE

-0.006 0.02 -0.23

DEDİRNE

0.08 0.03 2.95

DKIRKLARELİ

-0.12 0.02 -4.67

DKOCAELİ

-0.12 0.01 -10.31

DSAKARYA

0.04 0.01 2.20

DTEKİRDAĞ

-0.03 0.01 -2.49

Marmara Bölgesi: Kişi başına GSYİH artış oranı bakımından İstanbul ili ile diğer iller arasında farklılaşmanın görüldüğü Marmara Bölgesi’nde en düşük teknoloji seviyesine sahip sanayi sektörünün, en ileri teknoloji artış oranına sahip olması; bölgede, sanayi sektörünün yakınsadığını göstermektedir. Bölgede kişi

başına GSYİH artış oranını en fazla, en yüksek katsayıya sahip olan sanayi sektörü etkilemektedir. Bölgede kamu yatırım harcamaları ve nüfus artış oranının, kişi başına GSYİH artış oranını pozitif olarak etkilediği de elde edilen bir başka sonuçtur.

Karadeniz Bölgesi: Karadeniz Bölgesi’nde kişi başına GSYİH’ya katkı bakımından iller arasında farklılıklar göze çarpmaktadır. Bölgede sanayi sektörü ile diğer sektörler arasında yakınsama yaşanmaktadır.

Çünkü sanayi sektörü en düşük teknoloji seviyesine sahip iken, aynı zamanda en ileri teknoloji artış oranına sahiptir. Kamu yatırım harcamalarının kişi başına GSYİH’yı olumsuz yönde etkilediği bölgede nüfüs artış hızı pozitif bir katsayıya sahiptir.

TABLO-6 KARADENİZ BÖLGESİ REGRESYON SONUÇLARI

Değişkenler Katsayı Standart Sapma t-İstatistiği

C

0.02 0.003 6.58

SANDEG

-0.30 0.013 -21.93

TARDEG

0.18 0.01 11.27

ANASAN

0.07 0.002 31.36

ANATAR

-0.003 0.002 -1.329

YATD

-0.01 0.001 -9.65

NUFUS

0.18 0.16 1.06

DAMASYA

0.01 0.004 3.91

DARTVİN

-0.02 0.005 -4.79

DBAYBURT

0.06 0.005 13.65

DBOLU

0.057 0.004 11.94

DÇORUM

0.022 0.004 4.77

DGİRESUN

-0.001 0.004 -0.41

DGÜMÜŞHANE

0.06 0.005 10.28

DKASTAMONU

0.003 0.006 5.34

DORDU

-0.022 0.005 -4.57

DRİZE

0.007 0.006 1.11

DSAMSUN

-0.014 0.004 -3.13

DSİNOP

0.034 0.006 5.66

DTOKAT

-0.006 0.004 -1.39

DTARBZON

-0.039 0.004 -8.55

Ege Bölgesi: İller arası kişi başına GSYİH’ya katkı bakımından farklılıkların görülmediği Ege

Bölgesi’nde yine en düşük teknoloji seviyesine sahip sanayi sektörü, en ileri teknoloji artış oranına sahip olduğu için yakınsama özelliği gösterirken, kişi başına GSYİH’yı en çok etkileyen sektör, katsayısının büyüklüğü nedeniyle sanayi sektörüdür. Yine bölgede kamu yatırım harcamalarının ve nüfus artış oranının kişi başına GSYİH artışına olan olumlu katkısı da gözlenmektedir.

TABLO-7 EGE BÖLGESİ REGRESYON SONUÇLARI

Değişkenler Katsayı Standart Sapma t-İstatistiği

C

-0.28 0.016 -17.75

SANDEG

-0.24 0.03 -7.09

TARDEG

0.02 0.02 0.85

ANASAN

0.053 0.004 10.97

ANATAR

-0.0009 0.004 -0.23

YATD

0.0001 0.0005 0.21

NUFUS

0.15 0.63 4.80

DAFYON

0.11 0.007 16.53

DAYDIN

0.11 0.006 16.80

DDENİZLİ

0.09 0.005 16.97

DKÜTAHYA

0.20 0.012 16.70

DMANİSA

0.12 0.007 16.83

DUŞAK

0.19 0.01 17.69

DMUĞLA

0.014 0.003 3.83

İç Anadolu Bölgesi: İç Anadolu Bölgesi’nde kişi başına GSYİH artışı bakımından sadece Konya ilinin farklılaştığı görülmektedir. Sektörel olarak incelediğimizde tarım sektöründeki uzaksama dikkat çekmektedir.

Tarım sektörü en ileri teknoloji seviyesine sahipken en düşük teknoloji artış oranına sahiptir. Bununla birlikte bölgede sanayi sektörünün etkinliği giderek artmaktadır çünkü söz konusu sektör hem en ileri teknoloji seviyesine hem de en ileri teknoloji artış oranına sahiptir. Bölgede nüfus artış oranı ve kamu yatırım harcamalarının kişi başına GSYİH artış oranına katkısı istatistiksel olarak anlamsız bulunmuştur.

TABLO-8 İÇ ANADOLU BÖLGESİ REGRESYON SONUÇLARI

Değişkenler Katsayı Standart Sapma t-İstatistiği

C

-0.04 0.005 -7.43

SANDEG

0.05 0.001 29.37

TARDEG

0.13 0.016 8.48

ANASAN

0.01 0.001 11.81

ANATAR

-0.007 0.001 -4.44

YATD

0.0002 0.0004 0.47

NUFUS

0.35 0.309 0.40

DAKSARAY

0.055 0.004 11.12

DÇANKIRI

0.03 0.003 8.76

DESKİŞEHİR

0.03 0.003 9.38

DKARAMAN

0.07 0.006 12.33

DKAYSERİ

0.02 0.002 8.20

0.13 0.012 10.68

DKIRIKKALE

DKONYA

-0.01 0.003 -4.66

DNEVŞEHİR

0.01 0.005 2.37

DKIRŞEHİR

0.09 0.010 9.91

DNİĞDE

0.04 0.004 10.54

DSİVAS

0.10 0.008 12.34

DYOZGAT

0.03 0.004 6.99

Akdeniz Bölgesi: Akdeniz Bölgesi’nde kişi başına GSYİH’ya katkı bakımından iller arasında

farklılaşma görülmemekte ve bölge bu özelliği ile Ege Bölgesi’ne benzemektedir.En düşük teknoloji seviyesine sahip hizmetler sektörü, en ileri teknoloji artış oranına sahip olduğundan, söz konusu sektör yakınsama özelliği göstermektedir. Ancak kişi başına GSYİH artış oranını en çok etkileyen, sanayi sektöründeki teknoloji seviyesidir. Nüfus artış oranının, kişi başına GSYİH artışı üzerindeki katkısı istatistiksel olarak anlamsız iken, kamu yatırım harcamalarının olumlu yöndedir.

TABLO-9 AKDENİZ BÖLGESİ REGRESTON SONUÇLARI

Değişkenler Katsayı Standart Sapma t-İstatistiği

C

-0.22 0.02 -10.75

SANDEG

0.36 0.02 12.47

TARDEG

-0.01 0.04 -0.30

ANASAN

-0.04 0.004 -11.12

ANATAR

0.01 0.007 1.50

YATD

0.04 0.003 14.86

NUFUS

-0.60 0.51 -1.115

DADANA

0.11 0.01 10.33

DBURDUR

0.24 0.02 11.64

DHATAY

0.15 0.01 11.62

DİÇEL

0.03 0.006 5.38

DISPARTA

0.09 0.01 8.80

DK.MARAŞ

0.18 0.01 10.86

Doğu Anadolu Bölgesi: Yakınsamanın tarım sektöründe yaşandığı Doğu Anadolu Bölgesi’nde nüfus artış oranının, kişi başına GSYİH artış oranına negatif yönlü katkısı söz konusuyken, kamu yatırım harcamaları, istatistiksel olarak anlamsızdır.

TABLO-10 DOĞU ANADOLU BÖLGESİ REGRESYON SONUÇLARI

Değişkenler Katsayı Standart Sapma t-İstatistiği

C

-0.040 0.004 -8.44

SANDEG

-0.0005 0.01 -0.02

TARDEG

-0.50 0.05 -9.76

ANASAN

0.01 0.003 4.47

ANATAR

0.10 0.007 14.40

YATD

-0.001 0.001 -1.13

NUFUS

-0.56 0.43 -1.73

DAĞRI

0.004 0.006 0.69

DBİNGÖL

0.004 0.006 0.68

DBİTLİS

-0.26 0.01 -2.52

DERZİNCAN

-0.002 0.008 -0.25

DERZURUM

0.01 0.007 1.93

DHAKKARİ

-0.02 0.01 -1.29

DKARS

0.06 0.02 2.87

DMALATYA

0.02 0.005 3.88

DMUŞ

-0.04 0.01 -4.61

DTUNCELİ

0.04 0.01 2.02

DVAN

-0.006 0.01 -0.54

Güneydoğu Anadolu Bölgesi: Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde de kişi başına GSYİH artış oranı bakımından iller arasında farklılaşmalar söz konusudur. Sektörel açıdan incelendiğinde, bölgede hizmetler sektöründeki yakınsama dikkat çekmektedir. Ancak gerek nüfus artış oranı gerekse kamu yatırım harcamaları, kişi başına GSYİH’yı olumsuz yönde etkilemektedir.

TABLO-11 GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ REGRESYON SONUÇLARI

Değişkenler Katsayı Standart Sapma t-İstatistiği

C

0.21 0.04 4.77

SANDEG

0.24 0.02 10.31

TARDEG

0.73 0.10 7.02

ANASAN

-0.04 0.005 -9.61

ANATAR

-0.07 0.01 -6.54

YATD

-0.01 0.001 -6.60

NUFUS

-6.30 1.62 -3.88

DADIYAMAN

-0.01 0.01 -1.38

DDİYARBAKIR

-0.04 0.01 -3.80

DMARDİN

-0.01 0.01 -0.81

DŞ.URFA

0.05 0.01 2.96

DSİİRT

0.005 0.01 0.53

DŞIRNAK

-0.12 0.04 -2.83

Türkiye: Bölgesel yapay değişkenlerden yaralanarak kişi başına GSYİH artış oranı arasındaki farklılıkları bölgesel açıdan incelediğimiz Türkiye analizinde, dikkati çeken ilk nokta, kişi başına GSYİH artış oranına katkısı bakımından Doğu Anadolu Bölgesi’nin, Marmara Bölgesi’nden uzaksamasıdır. Doğu Anadolu Bölgesi dışındaki diğer tüm bölgelerin Marmara Bölgesi ile yakınsadığı anlaşılmaktadır.

Türkiye’yi bir bütün olarak incelediğimizde, teknoloji seviyesinin GSYİH artış oranına katkısı bakımından sanayi ve hizmetler sektörleri arasında anlamlı bir farkı olmamakla birlikte sanayi sektöründeki teknoloji artış oranının katkısının hizmetler sektöründen daha fazla olduğunu görürüz. Teknoloji seviyesi

açısından bölge geliri üzerinde en az etkili sektörün tarım sektörü olmasına rağmen, en ileri teknoloji artış oranına yine söz konusu sektör sahiptir. Ancak teknoloji seviyesi katsayısı, teknoloji artış oranı katsayısından anlamlı olarak daha büyük olduğu için, sektörel bileşimdeki olası bir değişimin sonucunu, teknoloji seviyesi belirleyecektir. Bu durumda, Türkiye genelinde, sektörel bileşimde ağırlıklı olarak sanayi ve hizmetler sektörleri lehine olacak bir değişim, üretim artışını ve dolayısıyla ekonomik büyümeyi olumlu yönde etkileyecektir.

Kamu yatırım harcamaları açısından Türkiye geneline baktığımızda, söz konusu harcamaların kişi başına GSYİH artışı üzerinde negatif yönde bir katkısının olduğunu görmekteyiz. Nüfus artış oranı ise bir bütün olarak Türkiye’nin kişi başına GSYİH artış oranını yine olumsuz yönde etkilemektedir.

TABLO-12 TÜRKİYE GENELİ REGRESYON SONUÇLARI

Değişkenler Katsayı Standart Sapma t-İstatistiği

C

0.003 0.002 1.50

SANDEG

-0.01 0.009 -1.51

TARDEG

-0.33 0.03 -8.81

ANASAN

0.01 0.002 7.62

ANATAR

0.03 0.004 7.17

YATD

-0.002 0.001 -1.69

NUFUS

-0.10 0.037 -2.84

DKARADENİZ B.

0.015 0.002 7.87

DEGE B.

0.003 0.002 1.78

0.004 0.001 2.35

DİÇ ANADOLU B.

DAKDENİZ B.

0.002 0.002 0.93

DD. ANADOLU B.

-0.013 0.001 -6.92

DG. ANADOLU B.

0.008 0.002 3.64

SONUÇ

Bölgesel ekonominin sektörel yapısı, bölgesel yakınsama sürecinde önemli bir yer tutar. Bu çalışmada Türkiye’de iller bazındaki sektörel yapının bölgesel yakınsama üzerindeki rolü, sektörlerin teknoloji seviyeleri ve teknoloji artış oranları dikkate alınarak belirlenmeye çalışılmış, bunun yanı sıra bölgelerdeki kamu yatırım harcamaları ve nüfus artış hızının, bölgelerin kişi başına GSYİH artışı üzerinde ne ölçüde etkili olduğunun saptanılması amaçlanmıştır.

Bu amaçla yaptığımız ampirik çalışma sonuçları, gerek bölgeler bazında gerekse bir bütün olarak Türkiye genelinde, en düşük teknoloji seviyesine sahip sektörlerin, en ileri teknoloji artış oranına sahip olduğunu göstermektedir. Bu durum, bölgelerde sektörel teknoloji açısından mutlak yakınsamayı doğrulamaktadır. Buna göre, Karadeniz, Ege ve Marmara bölgelerinde sanayi sektörü; Güneydoğu Anadolu ve Akdeniz bölgelerinde hizmetler sektörü; Doğu Anadolu bölgesinde ise tarım sektörü teknolojik açıdan yakınsama özelliği

göstermektedir. İç anadolu Bölgesi’nde ise sanayi sekötür ile diğer sektörler arasında sanayi sektörü lehine uzaksama yaşanmaktadır.

Kişi başına GSYİH artış oranı bakımından, yapay değişkenler yardımıyla bölgeler arası karşılaştırma da yapılan ampirik çalışma sonuçlarına göre ise, Doğu Anadolu Bölgesi’nin kişi başına GSYİH’ya katkı

bakımından diğer bölgelerden uzaksama eğiliminde olduğu anlaşılmaktadır. Burada dikkati çeken nokta, bölgesel bazda yaptığımız çalışmalardan, teknoloji yakınsamasının sadece Doğu Anadolu Bölgesi’nde tarım sektörü içersinde gerçekleştiği bulgusunu elde etmiş olmamızdır. Bu durum, bölgeler arası kişi başına gelir farklılıklarının azalması ve bölgeler arasında yakınsamanın gerçekleşmesi için, söz konusu bölgelerde teknolojik açıdan sektörel yakınsamanın sanayi ya da hizmetler sektörlerinde oluşmasına bağlı olduğunu göstermektedir, çünkü sadece Doğu Anadolu Bölgesi’nde tarım sektöründe teknoloji yakınsaması gerçekleşmiş ve yine aynı bölgenin kişi başına GSYİH artış oranı bakımından diğer bölgelerden uzaksadığı saptanmıştır.

Burada önemli olan nokta, teknoloji artış oranı nispi olarak daha düşük olan bölgelerin, teknoloji seviyesi bakımından daha ileride olan bölgeleri yakalayıp yakalayamayacağıdır. Bölgeler, alternatif sektörlerdeki sermaye ve bilgi akışı sayesinde daha hızlı bir ekonomik büyüme oranı sergileyebilirler. Bununla birlikte teknolojik farklılıkların çok yüksek olduğu durumlarda, söz konusu sermaye ve bilgi akışı, bölgeler arasında uzaksamaya yol açabilir. Yüksek sermaye stokuna sahip bölgeler, azalan getirinin etkisini azaltan ileri teknoloji değerlerine sahip olma eğiliminde oldukları için, bölgeler arasındaki gelir farklılığı artabilir. Çünkü içsel büyüme teorilerinin öngörüsüne göre; yüksek teknoloji seviyesine sahip bölgelerden, düşük teknoloji seviyesine sahip bölgelere teknoloji difüsyonu yavaş gerçekleşir. Bunun arkasında yatan neden, sektörel intibak sürecidir.

Sektörel intibak sürecinin akıcılığını ve hızını belirleyen koşullar, bölgeler ve sektörler arasında heterojen olabilir. Daha açık bir ifadeyle, gelişmiş ekonomilerde beşeri sermayenin nispeten daha fazla olması ve yaparak-öğrenme mekanizmasının daha hızlı bir biçimde çalışması, gelişmiş bölgelerle gelişmekte olan bölgeler

arasındaki farkın büyümesine neden olur. Bu nedenle, nispi olarak daha düşük teknoloji artış oranı ve gelir seviyesine sahip bölgelerde, beşeri sermaye yatırımlarına, gelişmiş bölgelere oranla daha fazla ağırlık verilmelidir. Elde ettiğimiz bulgular Fatma&Suat Doğruel (2002)’in panel tahmini ile yaptığı ve bölgeler arası gelir farklılıklarını incelediği çalışma ile de uyuşmaktadır. Doğruel’in bulgularına göre, imalat sektörü, illerin birbirine yaklaşmasında en etkin sektördür. Bununla birlikte incelenen dönem içersinde özellikle turizm alanında bazı bölgelerin gösterdiği başarı, gelir farklılığının azalmasında, imalat sektörünün tek seçenek olmadığını göstermektedir28. Yine bunun yanı sıra özellikle tarım sektörünün hakim olduğu illerde kişi başına gelir düzeyi bakımından daha yavaş bir yakınsamanın gerçekleştiği belirtilmiştir. Bu tez çalışmasında bulunan sonuç da tarım

28 Doğruel’in çalışmasında turizm sektörü, hizmetler sektörü içersinde yer almaktadır.

sektörünün sadece Doğu Anadolu Bölgesi’nde teknoloji yakınsaması özelliği gösterdiği ve yine aynı bölge, diğer bölgelerden kişi başına gelir artışı bakımından uzaksamaktadır.

Ampirik çalışmamızda irdelenen bir diğer konu, bölgelerdeki ve Türkiye genelindeki kamu yatırım harcamaları/kişi başına reel GSYİH oranının, kişi başına GSYİH artışı üzerindeki etkinliğidir. Esasen kamu yatırım harcamalarının gelir artışı üzerindeki etkileri uzun zaman tartışma gündemini meşgul etmiştir. Elde ettiğimiz bulgular, kamu yatırım harcamalarının kişi başına GSYİH artışı üzerindeki etkisinin Karadeniz, Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu bölgeleri için negatif; Marmara, Ege, İç Anadolu ve Akdeniz bölgeleri için ise pozitif olduğu şeklindedir.

Kamu yatırım harcamaları ile ilgili yapılan ve litratürde yer alan ampirik çalışmalardan ortaya çıkan sonuç, genellikle kamu yatırım harcamalarının GSYİH arştı ile negatif ya da istatistiksel olarak anlamlı olmadığı şeklindedir (Barro; 1991, Easterley ve Rebelo; 1993, Filiztekin; 1998, Sağbaş; 2002).

Kamu yatırımları genellikle altyapı yatırımlarına yöneliktir ve uzun dönemde büyümeye olan etkisi de özel sektörü harekete geçirmesiyle olmaktadır. Kamu yatırım harcamaları, özel sektör üretimine doğrudan giren malları sağlayabildiği gibi dolaylı olarak girdilerin tahsisatında özel sektörün etkinliğini de arttırabilmektedir.

Bunun yanı sıra yol açtığı pozitif dışsal ekonomiler aracılığıyla, ekonominin toplam üretkenliğini arttırıcı niteliktedir. Ancak üretkenlik etkisine sahip olan bu tip kamu harcamaları, bu harcamaların toplam ekonomideki büyüklüğüne bağlı olarak büyüme oranını arttırabilir ya da azaltabilir. Bununla birlikte, kamu yatırımların ne tür yatırımları kapsadığı da önem taşımaktadır. Bunun temel nedeni, birçok içsel büyüme modelinde de belirtildiği gibi, kamu alt yatırımlarının pozitif dışsal ekonomiler yaratmasıdır. Çünkü pozitif dışsallıklar, özel sektör sermayesinin verimliliğini arttırarak, büyüme oranını yükseltir.

Ancak kamu yatırım harcamalarını finanse edebilmek için alınan vergiler, tüketim ve tasarruf düzeylerini düşürerek, büyüme oranının zayıflamasına yol açabilir. Devletin, yatırım harcamalarını

karşılayabilmek için kamu gelirlerini arttırmak istemesi, onun, özel kesimin yatırıma yönlendireceği kaynakları azaltması anlamına geldiği de unutulmamalıdır. Böyle bir olumsuz dışalım etkisi, kamu yatırım harcamalarının gelir artışı ve büyüme üzerindeki etkisini yavaşlatabilir.

Bu çalışmada ortaya çıkan Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu ve Karadeniz bölgelerinde ve Türkiye genelindeki kamu yatırım harcamalarının kişi başına GSYİH artışı üzerindeki etkisinin negatif olması, vergilerden ziyade, kamu yatırımlarının, söz konusu bölgelerde özel sektörü yeteri kadar harekete geçirmediği

Benzer Belgeler