• Sonuç bulunamadı

Yakınlaşma Kriterleri’nin Uygulanması

C. Ekonomik ve Parasal Birlik’e Hazırlık Aşamaları

2. Yakınlaşma Kriterleri’nin Uygulanması

Enflasyon Kriteri:

Burada HCIP ile ifade edilen, harmonize (uyumlaştırılmış) tüketici fiyatları endeksinde yıllık değişim oranını ifade eder. Enflasyon oranları 1996 yılının son çeyreğinden 1998 yılı başına kadar Yunanistan dışındaki 14 üye ülkede önemli bir düşüşle

%2.2’ den % 1.3’e gerilemiştir (Yunanistan’da bu oran %5.2.). Bu oran Yunanistan dışındaki on dört üye ülkenin en düşük değere sahip üç üyesinin (Avusturya %1.1, Fransa%1.2, İrlanda %1.2 olmak üzere) %1.2’lik ortalamasına %1.5’ lik oranın eklenmesiyle %2.7 olarak tespit edilmiştir. Bu uyumu 1990’lardan 1997’ye kadar ele alacak olursak üye ülkelerdeki fiyat istikrarı, maliye politikaları, birim emek maliyetleri ve ücretlerdeki değişmelerle ilişkilendirmek mümkündür. 1993’e kadar ki dönemde makroekonomik alanda yapılan düzenlemelerin, fiyat üzerindeki yükseltici baskıyı azaltması etkili olmuştur. Ülkeler açısından bakıldığında bazıları çok hızlı düşüşler yaşarken bazıları bunu başaramamıştır. Örneğin, İtalya, İspanya ve Portekiz %4.5’ten (1995) %2’ lere (1997) gerilerken; Yunanistan ancak %7.9 (1996)’ dan % 5.4’e (1997) gerileyebilmiştir.

Uzun Dönem Faiz Oranları:

Faiz oranları ise referans alınan bu dönem içerisinde düşerek ortalama %5’lik düzeye erişmiştir. Üye ülkelerin Yunanistan dışındaki on dört tanesi açısından bu uyum sağlanmıştır. Buradaki referans değer en düşük HCIP’e sahip üç ülkenin

ağırlıklandırılmamış aritmetik ortalamasına %2 ilave edilerek hesaplanmıştır. Bu üç ülke % 5.6 ile Avusturya, %5.5 ile Fransa, %6.2 ile İrlanda’dır. Ortalama değer olan %5.8’e 2 puan ekleyerek referans değer olan %7.8’e ulaşırız. Yunanistan yine %9.8 lik oranı ile bu değerin çok üzerinde kalmaktadır. Belçika, Almanya, Fransa, Lüksemburg, Hollanda, Finlandiya, İsveç ve Avusturya uzun dönem faiz oranları açısından birbirine yakındırlar.

İspanya, İtalya ve Portekiz açısından durum daha farklıdır. 1990’ların başında daha yüksek olan faiz oranları zamanla %6 civarına gerilemiştir. Yunanistan’da ise bu gerileme %9’a kadar olmuştur. İngiltere ise bu alanda diğer ülkelerden ayrılmakta ve başlangıçtaki faiz oranları yapısını büyük ölçüde korumaktadır. (Tablo 2’de 2.sütun)

Döviz Kuru Kriteri:

Üye ülkeler üçüncü aşamaya geçişteki DKM içerisindeki düzeylerde işlem yapmaya devam etmektedirler. İngiltere ve İsveç paraları ise bu sistem dışında kalmıştır. DKM’ye Belçika, Danimarka, Fransa, İrlanda, İspanya, Almanya, Hollanda, Avusturya ve Portekiz katıldı. Yunanistan da 1998’de sisteme katılırken İsveç ve İngiltere dışarıda kalmayı tercih etti.

Bütçe Kriteri:

1996 yılından 1997’ye geçişte bütçe açıklarında düzelmeler olmuştur. Bazı üyelerin bütçe fazlası vermesine rağmen EPB’de genel olarak %2.4’ e kadar bir düşüş olduğunu söylemek mümkündür. 1996 yılına kıyasla %1.8’lik gerileme görülmektedir. Bütçe açığının referans değerin altında olması önemlidir. Tablo 2’de yer alan oranlara göre İrlanda, Danimarka ve Lüksemburg bütçe fazlası veren üyelerdir. Yunanistan dışındaki üye ülkeler ise bu alandaki sınırlar içinde kalmayı başarmıştır. Ancak Yunanistan % 4.0’lık bütçe açığı/GSYİH oranıyla bu kriterin dışında yer almıştır. Yunanistan’ın bu oranı % 2.2’ye indirmesi hedeflenmektedir.

Borç Kriteri:

Üç üye açısından daha yüksek oranlar olmakla birlikte borç oranı ortalama %72.1 düzeyindedir. Böyle bir orana rağmen enflasyonist olmayan bir büyüme anlayışı hedeflenmiştir. Bu alanda üye ülkelerin sıkı ve sürdürülebilir düzenleyici önlemler almaları

bu oranı düşürmekteki kararlılıklarını gösterir. Üye ülkelerden üçü %100’ün üzerindedir (Belçika’da %122.2’dir: Yunanistan’da % 108.7’dir: İtalya’da %121.6’dır.) Üye ülkelerden yedi tanesinde ise bu oran %60 ile %80 arasındadır (Danimarka, İrlanda, Hollanda, İspanya, Avusturya, Portekiz ve İsveç bu grupta yer alır.). Almanya’da ise bu oran

%61.3’tür. Fransa, Lüksemburg, Finlandiya ve İngiltere ise bu oranları %60’ın altında tutmayı başarmıştır. Borçlanma düzeyindeki iyileşmeler büyük ölçüde hız kazanmaktadır.

Bu durumun hız kazanmasında, üye ülkelerin mali önlemler alması; özelleştirmeler gibi yapısal dönüşümler geçirmesi başlıca sebeplerdir. Ancak tüm üye ülkeler özellikle kamu açıkları ve borç kriterleri açısından büyük çabalar harcayarak referans değerlere yaklaşmayı başardı. Maastricht kriterlerinin esnek yorumlanmasıyla, on bir üyenin Ocak 1999’da Euro Alanı’nı oluşturmuşlardır.79 Ancak Fransa, Lüksemburg, Avusturya ve Finlandiya tüm üyeler arasında daha başarılı görünmektedir.

79Ahmet Gökdere, “ Zayıf Euro ve Avrupa Birliği’nde Çatlaklar ”, Yeni Türkiye Dergisi AB Özel Sayısı, Cilt 2, No 36, Ankara, 2001, s.4.

TABLO 2: Avrupa Birliği ve Yakınlaşma Kriterleri (1996-1998)

HICP Enflasyon (a)

Uzun Dönem Faiz

oranı (b)

Bütçe Açığı(-) / Fazlası(+) (c)

Kamu Borcu Stoku (d)

1996 1.8 6.5 -3.2# 126.9

1997 1.5 5.8 -2.1# 122.2

BELÇİKA

1998 (d) 1.4 5.7 -1.7# 118.1

1996 2.1 7.2 -0.7# 70.6

1997 1.9 6.3 0.7# 65.1

DANİMARKA (*)

1998 (d) 1.9 6.2 1.1# 59.5#

1996 1.2 6.2 -3.4 60.4

1997 1.5 5.6 -2.7# 61.3

ALMANYA

1998 (d) 1.4 5.6 -2.5# 61.2

1996 7.9 14.4 -7.5 111.6

1997 5.4 9.9 -4.0 108.7

YUNANİSTAN

1998 (d) 5.2 9.8 -2.2# 107.7

1996 3.6 8.7 -4.6 70.1

1997 1.9 6.4 -2.6# 68.8

İSPANYA

1998 (d) 1.8 6.3 -2.2# 67.4

1996 2.1 6.3 -4.1 55.7#

1997 1.3 5.6 -3.0# 58.0#

FRANSA

1998 (d) 1.2 ** 5.5 ** -2.9# 58.1#

1996 2.2 7.3 -0.4# 72.7

1997 1.2*** 6.3*** 0.9# 66.3

İRLANDA

1998 (d) 1.2 *** 6.2*** 1.1# 59.5 #

1996 4.0 9.4 -6.7 124.0

1997 1.9 6.9 -2.7# 121.6

İTALYA

1998 (d) 1.8 6.7 -2.5# 118.1

1996 1.2*** 6.3*** 2.5# 6.6#

1997 1.4 5.6 1.7# 6.7#

LÜKSEMBURG

1998 (d) 1.4 5.6 1.0# 7.1#

1996 1.4 6.2 -2.3# 77.2

1997 1.9 5.6 -1.4# 72.1

HOLLANDA

1998 (d) 1.8 5.5 -1.6# 70.0

1996 1.8 6.3 -4.0 69.5

1997 1.2* 5.7* -2.5# 66.1

AVUSTURYA

1998 (d) 1.1* 5.6* -2.3# 64.7

1996 2.9 8.6 -3.2 65.0

1997 1.9 6.4 -2.5# 62.0

PORTEKİZ

1998 (d) 1.8 6.2 -2.2# 60.0#

1996 1.1** 7.1** -3.3 57.6#

1997 1.2** 6.0** -0.9# 55.8#

FİNLANDİYA

1998 (d) 1.3 5.9 0.3# 53.6#

1996 0.8* 8.0* -3.5 76.7

1997 1.8 6.6 -0.8# 76.6

İSVEÇ

1998 (d) 1.9 6.5 0.5# 74.1

1996 2.5 7.9 -4.8 54.7#

1997 1.8 7.1 -1.9# 53.4#

BÜYÜK BRİTANYA

1998 (d) 1.8 7.0 -0.6# 52.3#

Kaynak: EMI Convergence Report,1998 ‹ http://www.ecb.int/pub/pdf/conrep/cr1998en.pdf ›

*.**.*** : Fiyat istikrarında birinci, ikinci ve üçüncü en iyi performans

# = :Bütçe açığı GSYH oranı %3 düzeyine uyan; Kamu borcu/GSYH oranı % 60’a uyan (a) Yıllık yüzdelik değişim ile.

(b) Yüzde olarak Yunanistan’a ait beklenen veriler.

(c) Yüzde olarak GSYH değeri.

(d) 12 aylık dönem Ocak 1998’in sonunda bitiyor.

İKİNCİ BÖLÜM

İSTİKRAR VE BÜYÜME PAKTI

I. İSTİKRAR VE BÜYÜME PAKTI’NA DUYULAN GEREKSİNİMİN NEDENLERİ

Aralık 1995’te Madrid Zirvesi ve Aralık 1996’da Dublin Zirvesi İstikrar ve Büyüme Paktı’nın (İBP) oluşum sürecini hazırlamış ve Amsterdam Zirvesi’nde karara bağlanmıştır.

İstikrar ve Büyüme Paktı (İBP), yaygın olarak güçlü kamu maliyesi oluşturmak ve sürdürmek gayretiyle, gönüllü olarak bağımsız hükümetlerce kabul edilen en zorlu taahhüt olarak görülmektedir.80 İBP’nin temel amacı, mali disiplini EPB’nin sürekli bir özelliği haline getirmekti.81 Pakt’ın uygulanması EPB’ye geçiş aşamalarının daha hızlı ve istikrarlı biçimde tamamlanmasına da yardımcı olmaktaydı.

1990’lardan günümüze kadar AB ülkelerinde kamu borcu giderek artış göstermiştir.

1990’lı yıllarda da bütçe açıkları referans değerin önemli ölçüde üzerinde yer almaktaydı.

Üye devletlerin bütçelerinin açık verme eğiliminde olması istenmeyen bir durumdur.

Ancak, MA ile yapılan düzenlemelerde devlet bütçesindeki aşırı açıkların ulusal merkez bankaları tarafından alınacak önlemler yoluyla giderilmesi yasaklanmıştır. Ancak AB üyesi bir ülkede borçlanmanın sürdürülemezliği ya da aşırı açık ortaya çıktığında, bu durum dünya finans piyasalarınca Eurosistem’e dahil olan tüm ülkelerde mali sıkıntı varmış gibi algılanabilmektedir. Bu durumun ise kısa dönemde yayılma etkisiyle (spillover) tüm ülkelerden ani sermaye çıkışı, döviz kurunda düşüş, Euronun güçsüz algılanması, menkulkıymet piyasalarında değer kaybı gibi sonuçlar yaratma olasılığı vardır. Uzun dönemdeki muhtemel sonuçları ise ekonomik durgunluk ve buna bağlı işsizlik artışıdır.

AB’de EPB’nin sağlanması; ortak para yaratma, döviz kuru hedeflemesi, fiyat istikrarının sağlanması ve faiz oranı hedeflemesi gibi para politikası araçlarını kullanarak ortak para politikası oluşmasını sağlamaktır.

EPB’nin oluşturulması, üye devletleri kamu finansmanı ve kamu borçlanması alanında daha duyarlı hale getirdi. Aksi takdirde bir ülkede yaşanacak kriz, hızla diğer

80 Akçay, op.cit.,s.22

81 DTM AB Genel Müdürlüğü, op.cit., s.206.

üyelere de yayılabilecekti. Ancak MA, üye ülkelerin aşırı açıkla karşı karşıya kaldıklarında birbirine mali destek vermelerini engellemekteydi. Bu nedenle sürdürülemez borçlanma içindeki üyelere resmi olarak kredi vermek de engellenmekteydi. Tüm bu olasılıklar kamu maliyesinde denetleyici ve yaptırım uygulayabilen düzenlemelere gereksinim yaratmaktaydı.

Kamu maliyesinde denetleyici ve yaptırım uygulaması, aday ülkelerin AB’ye ve EPB’ ye girişini hızlandırmakta, üye ülkelerin Euro Alanı’na girişini kolaylaştırmakta, ve Euro Alanı’ndaki ülkelerin istikrar politikaları uygulamalarına imkan tanımaktaydı. Sahip olduğı mekanizmalar gereği de İBP’nin en etkin uygulama bölgesini Euro Alanı oluşturmaktaydı. Bu nedenle, Euro Alanı’nda ekonomik istikrarın ve sürdürülebilir büyümenin sağlanması için üye ülkelerin Euro Alanı’na dahil olduktan sonra da bütçe disiplini yönünde gösterdikleri çabaları sürdürmeleri gerekmektedir. 82

Pakt, uygulamaya girdiği 1999 yılından 2002 yılına kadar önemli düzeyde etkin olmuştur. Ancak 2002 yılından itibaren erken uyarı mekanizmasının yerine aşırı açık prosedürünün devreye girmesi gereken uygulamalarda, başarılı sonuçlar alınamaması, üye ülkelerin İBP’nin yaptırım mekanizmasını uygulamaya geçirmekte isteksiz davranmaları, Kasım 2003 Zirvesi’nde Pakt’ın uygulanmasının askıya alınmasıyla sonuçlanan istikrarsız bir sürecin yaşanması sonucunu hazırlamıştır.