• Sonuç bulunamadı

Nicel araştırma yönteminde temel amaç, olabildiğince yanlılıktan uzak, nesnel, neden-sonuç ilişkisini açıklayan ve örneklemden evrene genellenebilir bilgi elde etmektir (Gali, 1996). Araştırma, bağımsız değişkenlerin, bağımlı değişkenler üzerindeki etkilerini ortaya çıkarması açısından bakıldığında; de-neysel bir modeldir. Bu model, ön test- son test karşılaştırma gruplu yarı deneysel desen kullanılarak gerçekleştirilmiştir. Ön test- son test karşılaştırma gruplu desen, katılımcıların deneysel araştırmanın öncesinde ve sonrasında, bağımlı değişken ile ilgili ölçüme tabi tutulmasıdır (Karasar, 1999). Yarı deneysel desen, bütün değişkenlerin kontrol altına alınmasının mümkün olmadığı durumlarda özellikle eğitim alanındaki araştırmalarda en çok kullanılan deneysel desendir. Bu modelde gruplar yansız atama yoluyla deney ve kontrol grubu olarak oluşturulur (Balcı, 2001). Bu araştır-mada nicel araştırma yöntemi kullanılmış olup yarı deneysel desene bağlı olarak katılımcılar, deney ve kontrol grubu olmak üzere iki gruba ayrılmaktadır. Bu iki gruptan elde edilen sonuca göre bulgular şu şekildedir:

Araştırmada ön testte elde edilen bütün bu bulgulara yani Grafik 1’e bakıldığında, deney ve kontrol gruplarındaki öğrencilerin başlangıçta belirlenen ölçütlere göre birbirleriyle benzer özellikler taşıdıkları gözlenmektedir. Elde edilen bu sonuçlara göre, grupların yansız bir şekilde oluşturulduğu, bu durumun öğrencilere uygulanan başarı testi ön test puan ortalamaları ile de sınandığı ve yansızlığın sağlandığı Grafik 1 ve Grafik 2’de ortaya konulmuştur. Ayrıca ön test ile öğrencilerin hazırbulunuşluk düzeyleri hakkında da veri elde edilmiştir.

Ön test sonrasında deney grubuna, scratch-3 programıyla oluşturduğumuz SCRATCH’teyim oyunu öğretim materyali olarak kullanılarak yazımı karıştırılan sözcükler ve birleşik sözcüklerin yazımı anlatılmıştır. Kontrol grubuna da geleneksel sunuş yöntemi ve soru-cevap teknikleri kullanılarak deney grubundaki ders süresince aynı konu aktarılmıştır.

Öğretim etkinliği sonlandıktan sonra öğrencilere ön testte kullanılan ölçme aracının aynısı son test olarak öğrencilere uygulandı. Elde edilen sonuçlar Grafik 3 ve Grafik 4’te sunulmuştur.

Grafik 3: Kontrol Grubundaki Öğrencilerin Son Testten Elde Ettikleri Doğru Cevap Sayıları 8

Doğru Sayısı Kontrol Grubu Ön Test Doğru Sayısı

Deney Grubu Ön Test Doğru Sayısı Kontrol Grubu Ön Test Doğru Sayısı Grafik 1: Deney ve Kontrol Grubu Ön Test Doğru Sayılarının Ortalaması

Grafik 2: Kontrol gurubu ve deney gruplarındaki 40 öğrencinin ön test sayıları

Grafik 4: Deney Grubundaki Öğrencilerin Son Testten Elde Ettikleri Doğru Cevap Sayıları

Doğru sayılarına göre karşılaştırmalı bir şekilde bakıldığında kontrol grubunun ön test ile son test arasındaki ortalama doğru sayısı Grafik 5’te listelenmiş olup deney grubuna ait ön test ile son test arasındaki doğru soru ortalama sonuçları Grafik 6’da verilmiştir.

Grafik 5: Kontrol Grubuna Ait Ön Test ile Son Test Arasındaki Doğru Soru Farkı

Grafik 6: Deney Grubuna Ait Ön Test ile Son Test Arasındaki Doğru Soru Farkı

Uygulama sonunda kontrol gurubunun ön testten elde edilen verileri ile deney grubunun ön testten elde ettiği veriler arasında benzerlik gözlenmesine rağmen kontrol gurubu ile deney grubunun son testten elde ettikleri doğru sayılarındaki değişim arasında önemli oranda fark bulunmaktadır. İki grubun son testten elde ettikleri doğru sayısındaki ortalama fark Grafik 7’de belirtilmiştir.

Ön test doğru cevap ortalaması Son test doğru cevap ortalaması

10,75

Ön test doğru cevap ortalaması Son test doğru cevap ortalaması

Grafik 7: Son testten iki grubun elde ettiği doğru soru sayısı artışı

İki grubun uygulama sonunda ön test ve son test doğru cevap sonuçları aynı tabloda incelendiğinde öğrenmede oluşan kalıcılık Grafik 8’de daha belirgin gözlenmektedir.

Grafik 8 : Kontrol grubu ve deney grubunun ön test ve son testlerden elde ettikleri doğru cevaplardaki soru artışı

Araştırma sonuçlarına göre, oyun ve etkinliklerle öğretimin gerçekleştirildiği deney grubu ile geleneksel öğretimin uygulandığı kontrol grubunun başarı düzeyleri arasında deney grubu lehine anlamlı farklılıklar olduğu görülmüştür.

Yapılan çalışmada öğrencilerin sunuş yolu ile bilgilere ulaşmakta zorlandığı gözlemlenirken bilgisayar destekli programla hazırlanmış materyal tasarımı ile yapılan anlatımın bilgiye ulaştırmada daha etkili olduğu tespit edilmiştir.

Görsel ve psikomotor materyal tasarlayarak yapılan öğretimin öğrenciyi daha aktif hale getirdiği, eğlenerek öğrenmesini sağladığı ve en önemlisi ise çok sayıda duyu organına hitap etmesi gibi sebeplerle öğretimin daha etkili olduğu belirlenmiştir. Materyallerin öğretim içi etkinlikleri desteklemekte çok önemli bir yer tutacağı sonucuna varılmıştır.

Materyal tüm bilgileri açıklamayı yahut her bilgiyi öğretmeyi hedeflemez, içeriğin en önemli ve hassas noktalarının aktarılmasında öğrenciye yardımcı olur. Böylece öğrenci, öğrendiği

12,5

kelimeleri yazıya dökerken günlük hayatta da dikkat edecektir. Sonucunda ise daha kalıcı izli bir öğrenme ortamı oluşturulabilecek duruma geleceği düşünülmektedir.

Bilgisayar destekli eğitsel oyunlarla gerçekleştirilen öğretimin öğrencilerin kavramsal öğrenmelerine etkisinin incelemesi, bu yöntemin soyut birçok dil bilgisi konusunun somutlaştırılmasında ne kadar etkili olduğunu belirlemek açısından öncü olma niteliğine sahip olacağı düşünülmektedir.

Benzer Belgeler