TURİZMİN ETKİLERİNİN İNCELENMESİ
4. Toplumsal Değişme Ve Turizm
4.8. Turizmin Sosyo-Kültürel Etkileri
Turizme katılma eylemine olumlu veya olumsuz bir kısım faktörler etki etmektedir. Bunların sosyolojik olanlarını sıralayacak olursak:
Sosyal Durum
Gelir Düzeyi
Eğitim Düzeyi
Sanayileşme ve Teknoloji Düzeyi
Sürekli Yaşanılan Yer
Aile Durumu
Yaş (Toskay,1989)
değişiklikler), kültürel (geleneklerde, dünya görüşünde ve konuşulan dilde görülen değişiklikler), toplumsal değerlerin değişmesi (ahlak yapısı ve diğer toplumsal değerler), nüfus yoğunluğunun ortaya çıkardığı etkiler (altyapı) ve çevreye etkiler (kirlenme) olarak sınıflandırılmıştır. (Pizam ve Milman, 1986:29)
Sınıflandırmalar bu şekilde yapılırken, Travis, turistik bir varış noktasının sosyo-kültürel açıdan fayda ve sakınca boyutunda etkilenmesini gösteren bir model oluşturmuştur. (Travis, 1984:22) Bu modele göre turizm, bir varış noktasına sosyo-kültürel açıdan faydalı veya sakıncalı sonuçlara yol açabilir. Örneğin; kültürel gelişme ve değişme, sosyal değişim, yerel toplumun turizmle birlikte olumlu bir imaja kavuşması, yapılan yatırımlarla sağlık şartlarının iyileştirilmesi, sosyal yönden hayatı kolaylaştıran imkanların geliştirilmesi, eğitim ve insanlar arasındaki iletişim olumlu değişimler arasında sayılmaktadır.
Olumsuz değişimler ise; yerel kültürün yozlaşması veya yok olması, kural ve kanunlardaki değişiklikler, yerel halk ve turist arasındaki ilişkilerin ticari bir nitelik kazanması, geleneksel değerlerin değişmesi olarak ele alınabilir.
Turizm, bir varış noktasının sosyo-kültürel dokusunu geliştirip zenginleştirebileceği gibi, zayıflatabilir ve bozabilir. Eğer turizm
doğal akışları içinde ortaya çıkmasına izin verilirse, olumsuz sonuçların doğmasına da fırsat verilmiş olur. Bu da ziyaretçinin turizm deneyiminin tatsızlaşmasına, sosyal rahatsızlığa, mikro boyutta yörenin ve bölgenin; makro boyutta ise ülkenin turizm pazarındaki kaybını beraberinde getirebilir. (Himmetoğlu, 2000:1) Turizm açısından varış noktasının sürdürülebilirliğini sağlamak, ancak öz kimliğin ve özgünlüğün korunmasıyla mümkün olmaktadır.
Burada önemli bir noktaya değinmek yerinde olabilir. Turistlerle ilişki kuran bir kimse, belki onlardan bir ölçüde etkilenebilir ve etkilenmenin boyutları yüksek düzeylerde gerçekleşebilir. Ancak, bu etkilerin tek tek bireylere yayılarak tüm toplumu birden içine alması çok yavaş olmaktadır.
Etkilenme bu şekilde incelenirken, bu etkilenmenin turizmden kaynaklanıp kaynaklanmadığını belirlemek zorunluluğu vardır.
Boissevain, turizmin toplumsal sonuçları ile başka etmenlerin karşılaştırılabileceği fikrini ileri sürmektedir. Başka etmenlerin sonucunda ortaya çıkan değişimler turizme bağlanabilmektedir.
(Boissevain, 1979:82) Diğer yandan turizmin topluma etkisi, kentleşmenin getirdiği etki birbirini bütünleyebilmektedir.
Etkilenmenin gerçek nedenlerini belirleyebilmek için aynı yerde değişik zamanlar içinde tekrarlanan, güncel analiz metotlarının kullanıldığı çalışmalara ihtiyaç duyulmaktadır.
Kültür, bir veridir ve sosyal deneyimlerden geçerek zamanımıza kadar gelmiştir. Kültür insanların ona tepkide bulunarak, etkilerine cevap vererek sosyalleştirdikleri bir gerçektir. Sosyal grupların özelliklerine göre, karakterine göre bu sosyal grupların içinde yer alan kültürel öğeler, sadece nitelikleri açıklamazlar, aynı zamanda ilgilerine göre öğeleri bir perspektif içinde toplamaya da yararlar. Örneğin, ekonomik ilgiler, üretilenleri, tüketilenleri ve onların gruplara göre insanlara dağılmalarını, değer kazanmalarını sosyal gruplar içinde sağlarlar. İşte bu anda, buradaki değerin saptanmasında araya sosyo-kültürel olay girmektedir. Söz konusu değer sosyo-kültürel ortam içinde diğer değerleri geçekleştirir ve de toplumdan topluma çeşitlilik, değişiklik gösterir. Değerler sosyo-kültürel sistem içinde anlam bulur. Hatta yiyecekler ve içecekler bile sosyo-kültürel ortamda saptanırlar. (Nirun, 1994:63) Sosyo-kültürel ortam içinde moda, değişik fikirler, sosyal olaylar, kültür yer alabilir. (Hacıoğlu, 1997:19)
Sahip olunan kültür, dünyaya bakış açısından, herhangi bir malı satın alıncaya kadar hayatın tüm konularda yol gösteren bir sistemi içermektedir. Örneğin; Kültür tüketici davranışlarını etkileyen
verirken çeşitli kişilerden görüş aşmaktadır. Ailenin, referans gruplarının (arkadaş, dost, meslek grupları), sosyal sınıfın (toplumdaki çeşitli sınıflar) ve alt kültürün (bölgesel özellikler) içinde bulunduğu bir yapıda (Hacıoğlu, 1997:19) karar alma süreci yine kültür içinde oluşmaktadır.
Turizmin sosyo-kültürel etkileri incelenirken sosyal ilişkiden bahsetmek yerinde olur. Sosyal ilişki iki temel öğeyi içinde barındırır. Bunlardan birincisi, ilişkinin en az iki insan arasında gerçekleşmesi, ikincisi ise bu ilişki sonrasında olumlu, olumsuz yada yüzeysel sonuçların ortaya çıkmasıdır. (Reisinger, 1994:743)
Murphy, turizmi hem turist hem de yerel halk için sosyo-kültürel bir olay olarak tanımlamaktadır. Yazara göre, turistik yerlerde birinci amaç turistin rahat ettirilmesidir ve bu amaç gerçekleştirilirken, yerel halkın içinde bulunduğu sosyo-kültürel yapıda ortaya çıkabilecek olumsuz değişikliklere verilen önem sınırlı ve yüzeysel olmalıdır. (Murphy, 1985:88)
Turizmin kültürel etkilerinin ortaya çıkması, üç temel sosyo-kültürel kaynağın var olmasına bağlıdır. Bunlar;
• Turistler
• Yörede ikamet eden insanlar (yerel halk)
• Turist ve yerel halk arasındaki etkileşim
Turist-yerel halk etkileşimi, sosyo-kültürel etkilere de başlangıç olmuştur. Etkileşim sonrası halkın yaşam biçimindeki değişiklikler ve bu değişimin boyutu artık inceleme konusu olabilir. Bu incelemeyi sağlıklı bir şekilde yapabilmek için, ilişkinin hangi alanda geçtiğini belirlemek önemlidir.
Turist ve yerel halk arasındaki ilişkiler genel olarak üç ortamda meydana gelir; (Kadt, 1985:88)
• Turistin yerel halk tarafından üretilen mal ve hizmetleri satın aldığı ortam,
• Turistlerin halkla aynı an ve aynı yerde bulunduğu ortam
• Turistle halkın görüştüğü ve fikirlerini (bilgilerini) paylaştığı ortam.
Genel olarak turistle yerel halkın görüşmesi ve fikirlerini paylaşmasının yaygınlık oranı ilk iki faktöre göre azdır. Çünkü söz edilen üçüncü ortamın tam anlamıyla hayata geçirilmesinde önemli bir faktör bulunmamaktadır. Bu faktörde, etkileşimin gerçekleşmesi için zorunlu olan konuşulan dildir.
Yerel halkla turistin konuştukları dillerin farklılığı, iletişime bir sınır getirmektedir. Konuşulan dillerin farklı oluşu bir anlamda hem turistin
etkilemektedir. Bundan başka halkın turizme bakışı, turistlerle iletişim yapma isteği ve daha pek çok faktör bu konuda ele alınabilir.
Yukarıda değinilen ve genelde üç alada meydana gelen yerel halk-turist ilişkisinin temelde dört özelliği bulunmaktadır. Bunlar;
• İlişkilerin geçici olması,
• Zaman ve mekanda sınırlayıcılık,
• İlişkilerde dengesiz deneyimleme,
• İlişkilerde kendiliğinden olma eksikliği
Yukarıdaki bu dört öğe genel olarak halkın turizmi algılaması ve sosyo-kültürel yapıya etkinin boyutunu oluşturmaktadır. Şöyle ki;
(Avcıkurt, 2000:58)
Turistlerle yerel halkın ilişkilerinin geçiciliği, genellikle tatilin kısa bir sürede olması ve ilişkinin çoğu kez yinelenemeyen bir özellik taşımasıyla ilgilidir. Bu da aradaki ilişkiyi etkilemekte ve sınırlamaktadır. Tatilin kısa olması yine, ziyaretçilerin yerel halk ile gerçek anlamda etkileşimde bulunabilmesi için yeterli zaman oluşmasını engellemektedir. Diğer açıdan özellikle tatil köylerinde ve yerleşim alanlarının dışında konaklayan yabancı turistlerin ilişkileri sadece tesis çalışanları ile sınırlı kalmaktadır.
Dengesiz deneyimleme, “kültürel aracılar” vasıtasıyla olmaktadır.
Kültürel aracılar, genellikle her iki dili iyi bilen ve kültürel açıdan yenilikçi kişilerden oluşmaktadır.
Çoğu kez paket turlarla gelen turistlerin yerel halk ile karşılaşmalarının önceden planlı ve sınırlı olması da, ilişkilerin kendiliğinden olma eksikliğini ortaya koymaktadır.
Yukarıda bahsedilen özelliklerle beraber turistler konaklamaları esnasında, yerel halkla az ya da çok iletişimde bulunmaktadırlar.
Bu iletişim sonucu, uzun dönemde ve yavaş yavaş sosyal değerlerde, toplumun yaşam kalitesinde, değer sistemlerinde, iş bölümünde, aile ilişkilerinde, tutumlarda, davranış örneklerinde, eğlence anlayışlarında değişiklik gözlenebilmektedir. (Pizam ve Milman, 1986:13) Bir boyutta, bu değişime turist kültürü ve otantik hatıralar neden olurken, diğer boyutta yerel toplumun turizme bağımlı olması, diğer bir ifadeyle, gelirlerinin tümünü ya da önemli bir kısmını turizmden sağlaması, böyle bir sonucu ortaya çıkarmaktadır. (Sharpley, 1994: 58)
Bahsedilen bu değişimlerden bazıları (gelir artışı, eğitim, işsizliği önleyici fırsatlar, alt yapı ve hizmetlerdeki gelişmeler gibi) olumlu karşılanırken; (Lankford, 1994:38) bazıları da (örneğin; sosyal ve aile
meydana çıkması ve örf-adetlerin turistlerin ihtiyaçlarına göre uyarlanması gibi…) olumsuz karşılanmaktadır. (Ap ve Crompton, 1993:48)
Burada iki görüş ortaya çıkmaktadır, aslında bu görüş turizmin sosyo-kültürel etkilerinin temelini oluşturmaktadır.
Birinci görüşte olanlar; değişik kültürler arasındaki bu etkileşimin, toplumları ve geleneksel kültürleri yıkmakla tehdit ettiğini söylerken, diğer görüş sahipleri, bu etkileşimin barış için bir fırsat olacağını, değişik kültürler ve uluslar hakkında daha fazla bilgi sahibi olunacağını söylemektedirler. (Brunt ve Courtney, 1999:494)
Etkileşim sonunda ortaya çıkan değişim iki açıdan ele alınmaktadır.
Bunlardan birincisi; yukarıda bahsedilen toplumda gözlenen değişim, diğeri ise gittikleri yerlerdeki yerel halktan ve onların yaşam tarzlarından etkilenerek turistlerde meydana çıkan değişimdir.
Turistler genellikle bir destinasyona geldiklerinde, yöredeki değişik kültür öğelerini tanımak ve öğrenmek isterler. Zaten yerel halkla turist arasındaki etkileşim buna dayanmaktadır. Bu öğeler genel olarak aşağıdaki şekilde sıralanabilir ;
• El sanatları
• Gelenekler
• Bölgenin Tarihi
• Mimari Yapı
• Yöresel Yemekler
• Sanat ve Müzik
• Yaşam Tarzı
• Din
• Dil
• Giyim-kuşam/Geleneksel Örf ve Adetler
Bununla birlikte, turizmde sosyo-kültürel değişmenin etkileri, ev sahibi ülke ve yabancıların içinde bulunduğu pek çok faktöre dayanmaktadır.
Bu durum, Doorn tarafından oluşturulan bir şekille özetlenmiştir. (Şekil 2.4.8.1)
Şekil 2.4.8.1. Turizmin Sosyo-Kültürel Etkileri ve Etki Faktörleri
Harici Etkiler (İthal Edilen Kültür) Dahili Etkiler (Yerel Kültür)
Kaynak: Doorn: “Tourism and Cross – Cultural Communication” Tourism and Behaviour Studies in Third World Societies Williamsbury. VA: College of William and Mary
Turistler fizyolojik, psikolojik ve sosyo-kültürel ihtiyaçlarını ana güdüleriyle tatmin ederler. Turistler, bu ihtiyaçları tatmin etmek için, özgün bir turistik mahal içerisinde ev sahibi halk ile değişken derecelerde temas kurarlar.
Turistlerin ihtiyaçlarını karşılamak için, büyük sayıda özel ve kamu kurum ve kuruluşlar faaliyet göstermektedirler. Turizm geniş anlamda, dört kurucu unsun gruplaşması ve etkileşmesi olarak görülebilir.
TURİST KÜLTÜRÜ
Turizm Endüstrisi Şehirleşme
Sanayileşme
İş Adamları
Kalkınmaya Yardımcı İşçiler
Yabancılar
Eğitim
Kitle Haberleşme Araçları
Ev Sahipleri Turizm Endüstrisi Devlet Kuruluşları Sosyal
Kültürel Değişme
Bu unsurlar; turistler, yöredeki turizm endüstrisi, turizmden sorumlu devlet kurumları ve yerel çevredir (doğal, sosyo-kültürel, siyasi ve fiziki çevreler). (Özdemir, 1992.639)
Şekilde de görüldüğü gibi yerel halkın sosyo-kültürel etkileri algılama süreci şehirleşme, sanayileşme, yerel halkın eğitim durumu, yöredeki kitle iletişim-haberleşme araçları, yöredeki turizm endüstrisi ve ülkenin turizme verdiği önemi belirleyen devlet kuruluşlarının faaliyetleriyle anlam kazanmaktadır. Diğer yandan, aynı şekilde, turistte bu sürece sahip olduğu kültürle katılmaktadır. Yabancı ülkelerden gelen iş adamları, işçiler ve turistler bu etkilenme sürecinde yer almaktadırlar.
4.8.1. Turizmin Kültür Üzerindeki Etkileri
Turizm kavramının önemi vurgulanırken genel olarak özellikle az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelere ekonomik etkileri üzerinde durulmakta, turizme konu ülkelerdeki kültürel yapıların özellikleri dikkate alınmaktadır ve bu da kontrolsüz kültürel etkilenmelere neden olmaktadır. Oysa ki; turizm politikaları oluşturulurken, kültürel etkilere olumsuz etkilerin de dikkate alınması gerekmektedir.
Turizm faaliyetleri, toplumun geleneklerini bozabilir. Çünkü her insan turist olduğu andan itibaren, moral ve fiziksel açıdan değişiklik göstererek kendi geçek kişiliğinden daha rahat, özgür
çocukluğunda olduğu veya olmayı arzu ettiği bir davranışa itmekte, adeta arkaik devrin ilkel yaşantısına dönmeyi arzu etmesinin bir görüntüsü olmaktadır. Hiç kuşkusuz turistin moral ve fiziksel baskı ile girdiği bu yeni mantalite ve davranış, ziyaret ettiği ülke ve bölgenin gelenekleri üzerinde etki göstermektedir.
Yabancıya atfedilen prestij, yerli halkta hızla turiste benzeme arzusunu kamçılamaktadır. Bu kültürel kirlenmedir. Kültürel kirlenme; giyim, kuşamdan, yemek biçimine kadar gözlenmektedir.” (Olalı, 1990:386)
Turizm bu gün pazarlama konusunda aşırı bir rekabete konu olmakta ve büyük bir trajedi yaşanmasına sebep olmaktadır. İki yıl önce Alanya’da kapasitesinin yaklaşık iki katı yolcu bindirilen tur teknesi battı; 4 kişi öldü, 12 kişi yaralandı. Gece yarısından sonra aldığı yaklaşık 130 kişiyle mehtap turuna çıkan ‘Paradise Garden’ adlı 72 yolcu kapasiteli teknenin balıkçı barınağının hemen yanında batması ve yakındaki teknelerin erken müdahalesi, facianın büyümesini önledi. Bu örnek turizm pazarlamasının zaman zaman acı örneklerinin de yaşanabildiğini ifade etmektedir. Kar amacıyla turizm konusunda yalancılığın söz konusu olması, toplumsal karakterin bozulmasının sonuçlarından sadece biridir. Bu tür tutum ve davranışlar çok kez turistik mönünün pahallılık, turistik
otelin kalitesizlik, turistik gezinin eziyet ve cefa çektiren bir seyahat olarak algılanmasına dahi yol açmaktadır.
Günümüzde turizmin kültürel etkileri üzerine gün geçtikçe artan tartışmalar oluşmaktadır. Bu tartışmalarda turizmin genel olarak olumsuz etkileri üzerine ciddi bir kayıtsızlık vardır. Bu konudaki araştırma ve önerilerin yeterince ele alınamamasının en önemli nedenlerinden biri de, turizmin gelir getirici özelliğine, ülkelerin ihtiyaç duymalarıdır.
Turizmin kültürel etkileri üzerinde durulurken, kültürel değişimin tarih süreci içerisinde normal kabul edilebilecek bir değişimin dışında değerlendirilmelidir. Turizmin beraberinde getirdiği değişiklikler, normal toplumsal değişimin dışında değerlendirilmelidir. Turizmin beraberinde getirdiği değişiklikler, normal toplumsal değişimin çok üzerinde bir farklılaşmadır.
Normal toplumsal değişim, bir toplumun uzun bir dönemde, yani birkaç neslin yaşamını aşan bir süreçte yaşadığı değişikliklerin tümü olarak kabul edilir. Oysa ki, toplumsal değişimin daha kısa bir zaman sürecinde gözlenebiliyor olması, başka faktörlerin varlığının ispatıdır.
Kısa sürede meydana gelen toplumsal değişimlerin en çarpıcı
Toplumun gerçekten değiştiği, ebeveynlerle çocuklar arasındaki yaş farkının 20-30 yaş olmasına rağmen farklılaşmanın aşırı boyutlara çıkması ile anlaşılabilir. Çünkü toplumsal değişim, gençlerin diğer insanlara göre daha yoğunlukla adapte olabildiği, farklı bir yaşam sürecini de beraberinde getirir.
Toplumlar arasındaki kültürel etkileşim ve etkilenme, kendi kültürünü hiçe sayarak, kayıtsız şartsız bir taklit anlayışına bürünmediği sürece önemli bir problemden bahsetmek yersiz olur. Ancak bu etkileşim bir kültür baskısı haline gelirse, yerel kültüre vuracağı darbeler, turizmden elde edilecek faydaları anlamsızlaştırıcı boyutlara ulaşabilir.
Turizm olayı ile ortaya çıkan kültürel değişimi turist gönderen topluluklar ile turist kabul eden topluluklar olarak iki grupta incelemek gerekir. Çünkü kültürel etkilenmeler, toplumların özelliklerine, gelişmişliklerine ve ekonomik güçlerine göre farklılıklar göstermektedir.
Turizmin kültür üzerindeki etkilerini maddelersek;