• Sonuç bulunamadı

D. Moğol Devleti’nin Rönesansõ

3. Toplumsal ve Kültürel Yapõ

Moğollarõn özü olan Khalkha etnik grubundan insanlar ülkenin tüm topraklarõna dağõlmõş olarak yaşamakta ve nüfusun %80'ini oluşturmaktadõr.9 Diğer önemli etnik gruplardan biri ise Kazaklardõr. Kazaklar, Moğolistan nüfusunun %6'sõnõ oluşturmakta ve çoğu ülkenin batõ bölgesinde yer alan Bayan-Ulgii vilayetinde yaşamaktadõr. Önemli sayõda Kazak 1990’lõ yõllarda Kazakistan'a göç etmekle beraber çoğu geri dönüş yapmõştõr.10 Moğolistan nüfusu, Kazaklar hariç Ural Altay dil grubundaki dilleri konuşmaktadõr. Bu gruptaki diller ise Khalkh, Dörvöd, Buryad, Bayad, Uriankhai, Zahchin, Darkhad, Torguud, Uuld, Myangad, Barga ve Üzemçin lehçelerinden oluşmaktadõr. Bunlara ek olarak, Rusça, İngilizce ve Türkçe konuşulan yabancõ diller arasõndadõr.

Böylece, Moğolistan, aslõnda aynõ etnik kökenden gelmiş tek bir aile oluşturan bütün dünya Moğollarõnõ çõkaran Moğol õrkõnõn ocağõ olarak görülmektedir.

Nüfusun Dinlere Göre Dağõlõmõ: Moğolistan nüfusunun % 6'sõnõ oluşturan Müslüman Kazaklar ve sayõlarõ çok az olan Khoton Moğol boyu dõşõnda halkõn % 92'si Budist, % 5,9’u Müslüman, % 2.1'i ise Hõristiyan'dõr. Ulan Batur'da 1990 yõlõn-dan sonra başlayan misyonerlik faaliyeti neticesinde, Hõristiyanlõğõ seçmiş olan Moğol vatandaşlarõnõn sayõsõnõn toplam nüfusun yüzde 4'üne ulaştõğõ tahmin edil-mektedir. Moğollar kendilerini Çin Konfüçyüs dünyasõnõn parçasõndan daha çok Hint-Tibet Budist dünyasõnõn parçasõ olarak görmektedir.

3.Toplumsal ve Kültürel Yapõ

9 Mongol Ulsyn Undesnii Statistikiin Gazar, Mongol Ulsyn Statistikiin Emkhtgel 2001, Ulaanbaatar, MUUSG Khevlel, 2002. s. 49

10BO R, Jugder , Mon gol Uls yn T or iin Gadaad Bodl og o, Diplomat yn Ulamjlal yn Zarõm Asuudal, Ulaanbaatar, Ulsyn Khevleliin Gazar, 1988. s. 59.

İlk ve Orta Dereceli Eğitim: Sosyalist dönemde, bütün anaokullarõnõ devlet yönetiyordu. Bunlarõn ilki 1930'da 30 çocukla Ulanbatur'da açõldõ. 1940'ta ülkede 40'õn üzerinde anaokulu vardõ.1980'lerin sonuna doğru, okul öncesi çocuklarõn dörtte biri, çoğu devlet hesabõna olan anaokullarõna gidiyor, temel fiziki, estetik ve okuma, yazma ve sayma da dâhil, çalõşma becerileri kazanõyordu. Piyasa ekonomisine geçişte, okul öncesi eğitim, ekonomik ve sosyal krizin kurbanõ oldu ve dolayõsõyla, okul öncesi eğitimi güçlendirme bir öncelik oldu. Bunu sağlamak üzere, 1995'te Bi-lim, Teknoloji, Eğitim ve Kültür Bakanlõğõ bir program benimsedi. Bu program, 1997 Aralõk'tan 2001 Mart'õna kadar, Hollanda hükümeti, İngiliz İşbirliği Projesi ve Çocuklarõ Koruma Vakfõ (İngiltere) tarafõndan uygulandõ.

1960'larla, okuma yazma bilmeyenlerin oram, ülke genelinde, UNESCO tarafõndan da tescil edildiği gibi, neredeyse sõfõrlanmõştõ.

1990'larm başõnda Milli ekonomik durum ülkeyi katõ şekilde değiştirdi ve açõk Pazar ekonomisine geçiş, merkezi eğitimi ağõr biçimde yaraladõ. Birçok öğretmen, düşük maaş yüzünden işi bõraktõ ve küçük işlerle uğraşmaya başladõ.

Kooperatiflerin çöküşüyle, ebeveynler kurtarabildikleri birkaç hayvanla çobanlõğa döndü ve çocuklar genellikle evde veya nahõrda yardõma kalmaya zorlandõlar. Geç 1990'lardan başlayarak eğitim durumu düzelmeye başladõ. Bunda bir etken, 1997'de başlayan ve ADB katkõ ve fonlarõyla desteklenen bakanlõk eğitim sektörü geliştirme programõydõ.

1995'ten beri eğitimde yenilikler içeren kanunlar eğitim sisteminde değişiklik yapmayõ sağladõ ve tüm eğitim sisteminin kalitesini artõrarak ve donanõmlarõ ve olanaklarõ yenileyerek ve öğrencilerin sosyal güvencesini artõrarak gelişmiş ülkelerin

itibaren, Moğol çocuklar, 7 yaşõnda 11 yõllõk öğrenime başlamak, üzere okula kaydolmaya başlamõşlardõr. Yeni ilk ve ortaokul eğitim standartlarõ geliştirilmeye başlandõ.

Yüksek eğitim: 1921’deki halk devrimi'nden sonra ülkedeki en İyi öğrenciler Rusya'ya veya diğer ülkelere gönderildi. 1926'da 40 Moğol öğrenci, yüksek eğitim için Almanya ve Fransa'ya gitti ve bunlar ilk Moğol aydõnlarõ oldu. İlk yüksek eğitim kurumu olan Devlet Üniversitesi 5 Mayõs 1942'de törenle açõldõ. Bu üniversite üç fakültede toplam 93 lisans ve 57 lisansüstü öğrenci ile ilk akademik yõlõna 5 Ekim 1942'de başladõ.

Bugün 10'dan fazla devlet üniversitesi ve enstitüsü mevcut olup, 1991'den beri de Mongol Business, Mongol Knowledge, Shikhikhutag. Shonkhor, Otgontenger ve Orkhon gibi özel yüksek eğitim kurumlarõ açõldõ. 2005–2006 akademik yõlõnda, 200'den fazla üniversite, enstitü, kolej ve mesleki eğitim merkezleri gibi yüksek eğitim kurumlarõnda 150.000 kadar öğrenci mevcuttur.

Bunun yanõnda Moğolistan, lisans ve lisansüstü öğrencilerini devlet anlaşmalarõ doğrultusunda diğer ülkelere de yollamaktadõr.

Bilim: Moğolistan bilimsel ve rasyonel bir geleneğe sahiptir. Cengiz Han, devlete hem İç hem dõş politikalarda oldukça fazla yardõm eden Filozoflar Meclisi'ne bilginleri çağõrõrdõ. Fonksiyonlara göre üyelere yer verilirdi; örneğin, bazõlarõ Kaan'õn emirlerini kaydeder ve onlarõ halka duyururdu.1264'te, Cengiz'in torunu Kubilay Han akademi kavramõndan esinlenerek Öğrenim Bilimi Enstitüsü kurmuştur. Burada kendi hedefleri ve görevlerine göre tüm bilginlere yer verilirdi.

Moğolistan'da bilimin orijinal hali, birçok yüzyõldan beri var olan göçebe yaşam tarzõna dayanõr, gerçi yerleşik uluslarõn kültürü, Moğollarõn tabii ve bilimsel bilgileri üzerinde çok büyük bir etkiye sahip olmuştur.

Okuma yazma: Moğolistan, kadõm ve özgün kültürüyle klasik bir doğu ülkesidir. Milli alfabesi, zamanõnda dünyanõn en çok bilinen 6. alfabesiydi. En eski anõt, Cengiz taş kitabesi 1225’ten kalmadõr ve Cengiz Han sartuul aşiretleri üzerine kazandõğõ zaferin kutlarken 500 metreden bütün hedefleri vuran bir kahramana, Esunkhui’ye ithaf edilmiştir. 1204' te Cengiz Han'in emriyle Moğol yazõsõna milli bir konum verilmiştir.

Moğol alfabesi birçok asõr yaşõndadõr, fakat göçebe yaşayõş biçimi ve askeri seferler yüzünden, bugüne çok az edebi anõt kalmõştõr.

1990’larda Moğol yazõsõ okullarda öğretilmeye başlandõ ve şimdi Moğollarõn nerdeyse yarõsõ bu eski yazõyõ okuyup yazabilmektedir. Devlet Yüksek Kuralõ resmi dille ilgili bir kanun çõkardõ. 1921 devriminden sonra Moğol yazõsõ, Moğolca’ya uyarlanmõş (35 harfli) ve 10 yõl içinde okuma yazma bilmeyenlerin hemen tamamen bitmesine yardõm eden bir Kril alfabesinin benimsendiği 1941'e kadar kullanõldõ.

Kitaplar ve Yayõnlar: Eski zamanlardan beri Moğollar kitaplara, üç kutsal eşyadan bir olarak saygõ duyarlar. Tarih göstermektedir ki, göçebe Moğolistan, üç en tahsilli doğu ülkesinden biri olarak görülürdü. Bununla birlikte, elimizdeki en eski tam metin 760 yaşõndadõr. Moğollarõn 2500 yõl önce yazabildikleri ve kitap yaptõklarõ bilinmektedir. Kitap Moğolistan'da bin yõl önce basõlmakta idi. Ganjuur bir xylografõk metotla Moğolca, Tibetçe ve Sanskrit'çe basõlmõştõ.

Edebiyat: Moğolistan sözlü ve yazõlõ edebiyatta büyük bir kültürel mirasa

folklor olarak, geniş ölçüde çocuk yetiştirmede kullanõldõ. Moğollarõn Gizli Tarihi, bir nesir ve nazõm bileşimidir. Gizli tarihin ruhunu ve stilini ortaya koymak üzere yapõlan çalõşmalar, Moğol nesir ve nâzõmõnõn, Cengiz Han'õn İki Savaş Atõ, Argasun Destanõ, Rhapsode, Yetim bir Delikanlõnõn Cengiz Han'õn Dokuz Kumandanõyla Söyleşisi gibi 13 anõt eserini içermektedir. Moğol edebiyatõ, tamamen bağõmsõz bir görüngü olarak gelişmekle birlikte, dünya, bilhassa Asya (Hindistan, Çin ve Tibet) edebiyatõyla sürekli etkileşim içinde oldu. Moğol edebiyatõnõn, Hun ve Cengiz Han dönemlerinden bugüne, 2000 yazarõnõn 10,000'den fazla çalõşmasõ 108 cilt halinde yayõnlanmõştõr.

Kültür: Moğol kültürü göçebelikten gelmektedir. Moğolistan'õn sert ve soğuk iklimi, çok geniş Gobi çölün varlõğõ bu topraklarda göçebe topluluğu dõşõnda başkalarõnõn yaşamasõna pek olanak vermemiştir. Moğol göçebe kimliği olduğu gibi kalabilmiştir. Moğolistan diğer Asya ülkelerinden farklõ olarak Avrupa kültürleriyle erkenden tanõşmaya başlamõştõr. Rus dilinin öğretilmeye başlamasõyla Moğollar, Rus ve dünya edebiyatõnõ okumaya, yeni teknolojiler hakkõnda bilgi sahibi olmaya başlamõş ve bütün bunlar Moğolistan'da hayat standardõn yükselmesine sebep olmuştur.1990'dan başlayarak demokrasinin gelişmesi Moğol kültürünün değişmesine sebep olan bir başka unsurdur. Medyada sansürün azalmasõyla Batõ kültürü televizyon, radyo, dergi, gazete ve Internet aracõlõğõyla Moğolistan'da yayõlmaya başlamõştõr. Moğol kültürüne uygun olmayan aşõn açõk seçik filmlerin gösterilmesi, gazetelerde boy boy çõplak kadõn resimlerinin basõlmasõ bazõ insanlarõn tepkisini çekmektedir. Bunun yanõ sõra bütün bu araçlar Moğolistan'da demokrasinin yeşermesine yardõmcõ olmaktadõr. İnsanlar istediği haberi dünya ile aynõ anda öğrenme fõrsatõna sahip olmuştur.

21. Yüzyõlda Moğollarõn göçebe kimliği konusunda halk arasõnda iki görüş mevcuttur. Birincisi Milli görüşü savunanlardõr. Bu grup "Moğollar Moğol kalmalõdõr" demektedir. Onlar Moğollarõn göçebe mirasõn saf kalmasõ ve göçebe kimliğin temel özelliklerini kolayca yok edebilecek Batõlõlaştõrma politikasõna karşõ çõkmasõ gerektiğini savunmaktadõrlar. İkinci görüşe göre 21. Yüzyõlda Batõ medeniyeti Rus medeniyetinden daha çok Moğollarõ etkileyecektir ve Moğollar 21.

Yüzyõlda rekabet edebilmek için bu göçebe kimliğini bõrakmalõdõr.Böylelikle 30 yõl içerisinde 2,5 milyon Moğol'un % 90'õnõn şehirleşmiş olacağõ tahmin edilmektedir.

Sanat: Geleneksel Moğol müziği, çok sayõda çalgõ aletine sahiptir ve insan sesini başka hiçbir yerde olmayan şekilde kullanõr. Moğol khuumi-i (boğazdan şarkõ söyleme) Urtiin Dõõu (Uzun hava) vb. çok kadim bir stil Moğol sanatta vardõr. 2005 Kasõmõnda Urtiin Duu, Dünya Sanat ve Kültür Varlõklarõ Mirasõ'na dahil edildi.

Diğer geleneksel müzikte küçük ve büyük davullar (damar) kullanõlõr. Solo veya şarkõcõ eşliğinde icra edilen belli başlõ çalgõ aletleri, at başlõ keman (morin khuur), birçok kopuz (tovshuur), bir tür trompet (buree), üç flüt türü (bİshguur, tsuur, limbe) ve üç ve dört telli aletlerdir (sHanz ve khuu-cir).Özellikle, Buryat ve Durvud etnik gruplarõnõn, morin khuur ve thovsuur ile icra edilen şarkõlarõ ve danslarõ, ayrõcalõklõdõr.Batõ Moğolistan'da tanõnan biyelgee dansõ, hem de tsam dansõ Moğol sanatõnõn önemli bir kimsidir.

Moğol Takvimi: Zurhain Ukhaan (hesap ve çizim sanatõ), astronominin orijinal bir formu, önemli bir göçebe başarõsõ olarak görülebilir. Gerçi bu astrolojiyle yakõndan ilgiliyse de gerçekte, gök cisimlerinin koordinatlarõnõ ve ay ve güneş tutulmasõnõn zamanlarõnõ hesaplama yollarõ vermek gibi hususlarla, ondan biraz daha

Moğol takvimi, on ikişer yõllõk beş devreye ayrõlmõş 60 yõllõk bir dönemden oluşan, devirli bir ay-güneş takvimiydi. Bu yõllarõn değişik havyam isimleri vardõ: sõçan, öküz, kaplan, tavşan, ejder, yõlan, at, koyun, maymun, horoz, köpek ve domuz. Her on iki yõllõk dönem, sõrayla, beş elementten biri (ateş, su, yer, odun ve demir) ve uygun bir renkle anõlõrdõ. Yõllarõn cinsiyeti de sõrayla değişirdi: sõçan, kaplan, ejder, at, maymun ve köpek erkek yõllar, buna karşõlõk öküz tavşan, yõlan, koyun, horoz ve domuz dişi yõllardõ.

Geleneksel Tõp: Moğolistan, temelde hayvan ve bitki preparatlan kullanarak, doğu tõbbõnõn çok özgün, geniş bir dalõnõ oluşturdu. Orta çağlarda halk ilâç bilimi, Tibet ilâç bilimiyle karõştõ, doğu tõbbõnõn dallarõndan birisi oldu, fakat bariaciin urlag (ameliyat) bazen yanlõş olarak kemik-yerleştirmeye daraltõldõ, gelişme yolu bugünlere kadar gecikti.

Moğol doktorlarõ, anatominin, fizyoloji ve hastalõk tedavisinin, tõbbi mad-deler ve psikosomatik yoga etkilerinin, Hİnt felsefesinin beş ana elementi (yer, su, ateş, hava ve uzay) tarafõndan belirlendiğini düşündüler. Aynõ zamanda, nabõz, akupunktur, uçuklatma, phlebotomy. Beş elementin enteraksiyonu ve fonksiyonlarõ ve mevsim ve zaman döngüleri Çİn astrolojisinin beş temel elementi (su, ateş, yer, demir ve odun) esasõnda belirleniyordu. Moğol doktorlar, hastanõn bütün vücudunun genel durumunun bir resmini çõkarõrlardõ. Bu, organ hareketlerinde kõsmi bir değişim ve sonuçta mümkün olan sapmalara da uygulanõr, sonra da anlaşõlabilir ve yüksek derecede bireysel tedavinin yönü seçilir ve tatbik edilirdi. Tõbbi preparatlarõn ve tedavi özelliklerinin, tõbbi bitkiler için nereye bakõlacağõnõ ve onlarõ ne zaman ve nasõl toplanõp işleneceğini bilerek, oldukça doğru bir değerlendirmesine sahiptiler.

Fizik matematik, nükleer fizik ve uzay fiziği, biyofizik, enlem ve boylam gözlemleri araştõrmalarõ yapõlmõş ve 119 yeni tõbbi bitki keşfedilmiştir.

MBA, bir Moğol Milli Atlasõ, Moğol Kõrõmõzõ Kitabõ ve beş ciltlik bir Moğol Tarihi yayõnlamõştõr. Moğol gen havuzu çalõşõldõ ve yeni bir insan geni bulundu ve Dünya sağlõk örgütü (WH0) tarafõndan tescil edildi.

Moğol biliminin dõş ilişkileri artõyor ve Moğolistan bilimde, Amerika. Rusya, Çin, İngiltere, Almanya ve Kore dâhil, 20 ülkeden bilimsel organizasyonlarla birlikte çalõyor.

Benzer Belgeler