• Sonuç bulunamadı

II. AVRASYA’DA STRATEJİK REKABETTEN İŞBİRLİĞİNE

2.6. Avrasya’da Güvenlik Arayışları ve Türkiye-Rusya İşbirliğinin Kaçınılmazlığı

2.6.2. Terörle Mücadele Alanında İşbirliği

ABD’de gerçekleşen 11 Eylül terör saldırılarının ardından Türkiye ve RF arasında ilişkilerin daha da güçlenmesini sağlayan konulardan biri de terörle mücadele alanıdır. Terörle mücadele konusunda başlatılan işbirliği iki ülke ilişkilerinin gelişmesinde adeta bir dönüm noktası olmuştur. Güven ilişkisinin kurulması, hemen arkasından ikili ilişkilerin daha üst düzeye çıkartma niyetini ve iradesini ortaya çıkarmıştır.

11 Eylül terör saldırılarından hemen sonra terörizm alanında işbirliği yapmak üzere her iki devlet de ABD’nin terörizme karşı Afganistan’daki askeri operasyonuna destek vermiştir. Terörizmden büyük zarar görmüş iki devlet olarak Türkiye ve Rusya 11 Eylül saldırıları sonrasında da terörizmle ve küresel odaklarıyla mücadele için bir araya gelmiştir.

Türkiye ile Rusya arasında terörizme karşı işbirliği konusunda bir dizi antlaşma 11 Eylül’den çok daha önce imzalanmış ve gerekli hukuki altyapı oluşturulmuştur. İki ülke arasında, bu alanda ilk olarak 1992’de Rusya ile Türkiye Arasında Terörizme Ortak

Mücadeleye İlişkin Antlaşma imzalanmıştır. Ardından 1996’da Terörizmle Mücadele

Alanında İşbirliğine Dair Memorandum ve Kasım 1999’da Terörizmle Mücadelede İşbirliği Ortaklık Deklarasyonu imzalanmıştır.240 Vladimir Putin’in Türkiye’yi ziyareti sırasında imzalanan ortak siyasi deklarasyonda, Rusya ve Türkiye'nin terörizm ve diğer tehditlere karşı işbirliği, çok yönlü ikili ortaklığın öncelikli konulardan biri olarak

240Rusya Federasyonu’nun Türkiye Büyükelçiliği, Rus-Türk İlişkileri Kronolojisi, <http://www.turkey.mid.ru/cron?_t..html>, (19.11.2006)

nitelendirilmiştir.241 Bu ziyaretle bağlantılı olarak Türk polisinin önceden gerçekleştirdiği Çeçen militanlarına karşı operasyonların bu yönde yapılacak olan işbirliği için bir ön hazırlık niteliğinde olduğu yorumlanmaktadır.242 16 Kasım 2001 tarihinde imzalanan Avrasya’da İşbirliği Eylem Planı ise terörizmle mücadele konusunda iki ülke arasında imzalanmış en önemli belgedir. Belgede Rusya ve Türkiye,

sadece uluslararası toplumun ortak çabaları ile etkin bir şekilde önü alınabilecek sınır aşan tehditler olarak algıladıkları uluslararası terörizm, organize suçlar ve radikalliğin yanı sıra uyuşturucu, psikotropik maddeler ve silah kaçakçılığı ile mücadelede aralarındaki işbirliğini geliştirmek niyetindedirler243 ifadesiyle terörizmle mücadele konusunda işbirliğine değiniliyordu. Türkiye ve Rusya terörizmle mücadele konusunda aralarındaki işbirliğini ilerletme konusundaki kararlılıklarını bu açıklamanın ardından defalarca yenilemişlerdir.

İki ülke arasında terörizme karşı ortak mücadelenin özellikle terörist örgüt PKK lideri Abdullah Öcalan’ın yakalanıp, Rusya’nın Kürt kartını oynama imkânından büyük ölçüde mahrum kalmasıyla ivme kazandığını söyleyebiliriz.244 Bölgesel boyutta, Kafkasya’da yaşanan sorunlar ve Çeçenistan konusunun, ikili ilişkilerde gerginlik yarattığı zamanlar sıkça olmuştur. Çeçenistan konusunda başarılı olamayan Rusya, bu konuda Ankara’dan destek talebinde bulunmuştur. Özellikle, Türkiye’deki Kafkas kökenli Türk vatandaşları tarafından desteklenen Çeçen vakıf ve derneklerinin faaliyetlerinin kısıtlanmasını ve Gürcistan üzerinden Çeçenistan’a savaşmaya gittiği ileri sürülen militan gruplar konusunda Türkiye’nin daha sıkı tedbirler almasını talep etmiştir.245 Türkiye de, buna karşılık PKK sempatizanları ve yandaşlarının Rusya’daki faaliyetlerinin kısıtlanmasını ve Duma’daki bazı grupların bu kesimlere verdikleri

241Sinan OĞAN, Putin’in Ardından, ASAM, Stratejik İnceleme Raporu, Ocak 2005, s. 48–52

242 İbid. s. 51–52

243 Belge metni için bkz.: <http://www.turkey.mid.ru/relat_2_t.html>, (19.11.2006)

24409 Ekim 1998 tarihinde Abdullah Öcalan Yunanistan’dan ayrılarak Moskova’ya gelmiş, Rusya’da kalmasını Duma’nın kabul etmesine rağmen Rusya Başbakanı Yevgeniy Primakov’un karşı çıkması nedeniyle 33 gün sonra Rusya’dan ayrılmak zorunda kalmıştır. Bkz: Öcalan Davası, Gerekçeli Karar, Sanık Abdullah Öcalan’ın, Ankara DGM. C. Savcılığınca alınan 22.02.1999 günlü ifadesi,

<http://www.belgenet.com/dava/gerekce06.html>, (24.10.2006)

245Soobşenie MİD RF, Soobşeniye dlya peçati Posolstva Rossii v Turetskoy Respublike v svyazi s

terroristiçeskim aktom v Moskve 30 oktyabrya 2002 goda, (Moskova’da 30 Ekim 2002 tarihinde

gerekleşen terör eylemi ile alakalı olarak Türkiye’deki Rusya Büyükelçiliğinin basın açıklamas), MİD RF DİP, informatsionnıy bülleten, 01.11.2002, <http://www.turkey.mid.ru/tur._123.html>, (03.08.2006)

desteğin kaldırılmasını ve PKK’nın terörist örgütler listesine salınmasını talep etmiştir.246

Türkiye, Rusya’nın Ocak 2002’de Çeçen liderlerinden biri ve aynı zamanda haber ajansları ve internet siteleri yoluyla yürütülen Çeçen bilgi savaşının temel ideologu Movladi Udugov’un tutuklanması ve teslim edilmesi talebi hususunda Rus tarafından gerekli dosyaları istemiştir.247 RF Devlet Başkan Yardımcısı Sergey Yasterjemski’ye göre Türkiye'nin böyle bir Çeçen lideri Rusya’ya teslim etmeye hazır olduğunu bildirmesi çok önemli bir gelişmeydi. Yasterjemski’ye göre, daha son yıllara kadar Çeçen ayrılıkçılar Türkiye'nin aşırı milliyetçi çevreleri tarafından destekleniyorlar ve T.C. sınırları içerisinde serbestçe dolaşabiliyorlardı. 248

Türkiye'nin Rusya ile yapmış olduğu terörizmle mücadele konusundaki işbirliği Çeçen ayrılıkçılarının da tepkisini çekmiştir. Dönemin Çeçenistan Cumhurbaşkanı Aslan Mashadov’un Haziran 2002’de Çeçen-İçkeriya Cumhuriyeti halkı karşısında yapmış olduğu konuşmasında Ankara’yı, İslam düşmanlığı, Musevi ve Hıristiyanlara işbirliği yapmakla ve aynı zamanda da “Çeçen halkına karşı yapılan soykırıma aracı olmakla” suçluyordu.249

11 Eylül 2001 tarihinden sonra Rusya ve Türkiye’nin uluslararası terörizmle mücadele konusunda ortak bir noktada buluşup aralarında bir güven ortamı oluşturulduğunu iddia edebiliriz. 20. yüzyılın son on yılında Kürt ve Çeçen teröristler yüzünden oldukça gerilen Rus-Türk ilişkilerinde meydana gelen bu yapıcı işbirliği ve gelişmeyi geleceğe yönelik büyük başarı olarak nitelendirebiliriz.

246Bakan AKSU, PKK da listeye girsin, Radikal, 23.09.2005

247Oleg KOLOBOV, Çağdaş Türk-Rus İlişkileri, 1992–2005, s. 257

248 Sergey Yasterjemski’nin konuşması, “Vesti” Haber Programı, RTR Kanalı, 09 Ocak 2002

249 Bkz: Gennadiy N. TROŞEV, Moya Voyna. Çeçenskiy Dnevnik Okopnovo Generala, (Benim Savaşım.

Siperdeki Generalın Çeçen Günlüğü), G. N. Troşev, Çeçenskiy Retsidiv. Zapiski Komandyuşeva, (Çeçen Sabıkası. Komutanın Notları), Moskova: Vagirus, 2001, s.139–140