• Sonuç bulunamadı

Teknoloji Tipik Uygulama Aralığı (ton/gün)

Belgede Termal Bertaraf Yöntemleri (sayfa 52-103)

Hareketli Izgara 120-720 Akışkan Yatak 36-200

Döner Fırın 10-350

Gazlaştırma

Gazlaştırma karbon bazlı materyalin bir

gazlaştırma ajanı( tipik olarak hava, buhar veya oksijen) vasıtasıyla çoğunlukla gaz bileşenlere olan termal ve kimyasal

dönüşümünü tanımlamaktadır.

Eğer gazlaştırma ayrı bir piroliz işleminden sonra ise, gazlaştırma prosesi piroliz

prosesinden çıkan ürünlerin (gaz, katran, çar) özellikle çar ve katranda bulunan daha

kompkleks yapıdaki hidrokarbonların kısmi oksidasyonunu sağlamaktadır.

Oksidasyon ajanı olarak hava kullanılması durumunda sıcaklıklar 800-1100oC

aralığında, oksijen kullanılması durumunda ise 1500oC ‘ye kadardır.

Tüm gazlaştırma prosesleri

egzotermiktir,;örneğin, ısı üretir. Fakat

gerçekleşen bazı reaksiyonlar egzotermiktir ve örneğin, gazlaştırma ajanı olarak buhar kullanılması durumunda ısı gereklidir.

Gazlaştırma ürünleri genellikle aynıdır.

(Juniper, 2001; Belgiomo vd. 2003; Williams, 2005)

Gaz : Piroliz gazına benzerdir; bununla birlikte, tipik olarak daha yüksek CO2

fraksiyonları içerir. Ağırlıkça girişin %30-60’ı kadar gaz üretmektedir.

Sıvı : Bazı hallerde daha küçük katran ve yağ miktarları ağırlıkça girişin %10-20’si kadardır.

Katı : Uçucu olmayan metal ve diğer inorganik bileşenleri içeren küllerdir. Katı kısım

ağırlıkça girişin %30-50 ‘si kadardır.

Bir gazlaştırma ajanı verilerek, pirolizden daha yüksek sıcaklıklarda, piroliz

reaksiyonlarıyla üretilen katran ve çar sonraki aşamada CO,CO2 , H2 , ve CH4 ‘a

dönüştürülmektedir.

Üretilen gaz komposizyonu çoğunlukla kullanılan gazlaştırma ajanına bağlıdır ve gazın ısıl değeri yine kullanılan gazlaştırma ajanına bağlı olarak gazlaştırma ajanından

gelen ‘seyrelme’ den oldukça etkilenmektedir.

Örneğin; hava gazlaştırma bir gazlaştırma ajanı olarak saf oksijen kullanımından daha ucuzdur, ancak gazdaki sonuçlar %60’ a

kadar azot içermektedir ( Juniper,2001).

Gazlaştırıcılar 3’e ayrılır:

A) Sabit yataklı gazlaştırıcılar

B) Akışkan yataklı gazlaştırıcılar

C) Plazma gazlaştırma

Sabit yataklı gazlaştırıcılarda reaksiyon bölgesini oluşturmak ve gelen yakıtı

desteklemek için metal bir ızgara bulunur.

Gazlaştırıcıya yukarıdan yakıtın ilave

edilmesiyle belirli bir derinlikte sabit bir yakıt tabakası oluşur.

Yakıt yerçekiminin etkisiyle aşağıya doğru hareket ettiği için, bu proses aynı zamanda hareketli yatak olarak da adlandırılır. Burada gazlaştırıcı olarak kullanılan hava veya oksijen ile oluşan buhar karışımın reaktörden

çekiminde 2 yöntem vardır.

Oksitleyicinin aşağıdan verildiği sistemler

yukarı akışlı, yukarıdan verildiği sistemler ise aşağı akışlı olarak adlandırılır.

Her iki yöntemle gazlaştırma sonucunda

reaktör tabanından kuru kül ve erimiş çamur toplanır.

Sabit yataklı gazlaştırıcılarda külün erimesini engellemek için sıcaklık 1000-1300oC lerin altında tutulmalıdır.

Şekil8: Sabit Yataklı Gazalaştırıcılar

Bu tip gazlaştırıcılar yüksek performanslıdır ancak maliyetleri daha yüksektir. Akışkan yatak terimi yakıtın veya katıların sürekli ve yüksek hızda beslenmesi dolayısıyla askıda (akışkan) tutulmalarını çağrıştırır.

Bu sistemde oluşan türbülanslı karışım,

üretilen gazın daha homojen olmasını ve gaz ile katı arasında maksimum ısı ile kütle

transferinin gerçekleşmesini sağlar.

Reaktörlerin işletme sıcaklıkları 600-1000oC arasındadır.

Şekil9: Akışkan yataklı gazlaştırıcı

Plazma gazlaştırıcılarda C ihtiva eden her madde gazlaştırılabilmekte ve %80-85

arasında gazlaştırma verimi sağlayabilmektedir.

Ayrıca plazma gazlaştırma klasik gazlaştırmaya kıyasla daha yüksek

sıcaklıklarda 5000-5500oC de çalıştığı için oluşan kül miktarı da daha azdır.

Şekil 8 : Gazlaştırma

Gazlaştırmanın Dezavantajları

• Koku

• Gürültü

• Yanma/patlama riski

• CO zehirlenmesi

• Akıt gaz

• Pis su çıkışı (gazın temizlenme prosesinden kaynaklı)

Piroliz oksijen, buhar ve CO2 gibi oksidasyon ajanlarının yokluğunda organik maddenin termal olarak bozunmasını tanımlamaktadır.

Sıcaklıklar tipik olarak 300-800oC civarındadır.

Tüm proses endotermiktir, örneğin piroliz prosesinin ilerlemesi için enerji gereklidir.

Pirolizden kaynaklanan ürünlerin

kompozisyonu ve enerji içerikleri giren atık tipine oldukça bağlıdır ve önemli derecede değişebilir. ( Juniper, 2001; Williams,2005)

Gaz: atıktan gelen diğer uçucu bileşenler kadar hidrojen, metan, karbon monoksit ve karbon dioksitin bir karışımıdır. Gaz üretimi giren atığın ağırlıkça %20- 50’ si civarında olabilir.

Sıvı: katran yağ ve su karışımından

oluşmaktadır. Su içeriğinde, örneğin fenoller, organik asitler, PAHlar ve alkoller gibi

hidrokarbonların kompleks bir aralığı

bulunmaktadır. Bu sulu faz ağırlıkça %30-50

‘si civarındadır.

Katı: kömür gibi çar olarak adlandırılan

metaller, cam, kum vb. kalan katı ürünleri içeren materyaldir. Ağırlıkça %20-50’si aralığındadır.

Üretilen kütle miktarı ve piroliz ürünlerinin ısıl değerleri prosesten prosese önemli oranda

değişmektedir ve bu da giren atık kompozisyonuna oldukça bağlıdır.

Karışık atıklar daha fazla katı kalıntı

üretirken, daha yüksek kaliteli atık plastikler ve kauçuk daha yüksek yağ ve gaz oranları oluşturabilir.

Piroliz prosesinde , atık kurutulur ve nem

100-120oC ‘ye kadar sıcaklıkta ısıtma yoluyla uaklaştırılır.

Uçucu bileşenler uzaklaştırılırken bir dizi

kompleks reaksiyon oluşur ve karbon içeren daha kompleks bileşikler daha basit

bileşenlerine ayrılır.

200oC civarından 800oC’ ye kadar sıcaklıklar yükselirken, gaz ürünleri oluşturmak üzere oksijen, hidrojen ve azot bağları kırılır.

Bu reaksiyonlar bazen birincil reaksiyonlar olarak; sonra üretilen gaz ve yağ/katran dönüşümü ikincil reaksiyon olarak

adlandırılır.

İkincil reaksiyonlar sonraki aşamalarda gaz üründeki CO2 ve CH4 miktarlarını arttırdığı gibi , katranı gaza dönüştürebilir.

Bu ikincil reaksiyonlar aynı zamanda gazlaştırma sırasında da oluşabilir.

Isı çoğunlukla reaktör duvarlarından indirek olarak sağlanmaktadır. Fakat atığın

sıkıştırılması ve sürtünme de atığın ısıtılmasına katkıda bulunabilir.

Prensipte, piroliz inert bir atmosferde oluşur;

bununla birlikte pratikte bu proses çeşitli ikincil dönüşüm reaksiyonlarına uğrayan piroliz gazlarından oluşan bir atmosferde gerçekleşmektedir.

Gazifikasyon da bir yakma türüdür. Ancak klasik yakma işleminden farklı olarak

burada kullanılan oksijen miktarı hayli azdır.

Bu işlemde atıklar 7000C’den daha sıcak ortamda parçalanır.

Bu işlem sonucunda karbon elementi içeren bir madde, yüksek oranda karbon monoksit ve hidrojen gazına dönüşür. İşlem adını işte bu gaz oluşumundan alır. Oluşan yapay gaza syngas (sentetik gazın kısaltılmış hali) denir.

Ayrıca gazifikasyon işlemi esnasında

oluşan ve cüruf adı verilen kaya benzeri yapıdaki ürün de daha sonra yapı ve asfalt malzemesi olarak kullanılabilir. Gazlaştırma işleminden sonra atık hacmi %90 azalır.

Çöpün nemi kurutma fırınlarında

uzaklaştırıldığı için sızıntı sorunu ile de karşılaşılmaz.

Kirletilmiş bölgeye yüksek sıcaklıkta (termal) bir arıtım uygulanması ile metallerin

mobilitesinin azaltılmasıdır.

İşlem sonucunda kirleticiler, oksitlenmiş katı olan camsı bir maddeye dönüşür. Bu

uygulamayla organik kirleticiler tamamen yok edilmekte, inorganik maddeler ise düşük

sızma özelliği gösteren camsı materyal içinde tutulmaktadır.

Yüksek ısıya dayalı proses boyunca gaz fazına geçen kirleticiler ise filtrelerde tutulmak

suretiyle toplanmaktadır. (Kocaer ve Başkaya, 2003).

Vitrifikasyon prosesleri maliyetleri yüksek proseslerdir.

Vitrifikasyon prosesinde uygulanan adımlar:

ekskavasyon,

ön arıtma,

karıştırma,

besleme,

eritme ve vitrifikasyon,

gaz toplanması ve erimiş ürünün atılmasıdır.

(Evanko ve Dzombak, 1997 )

In situ proseslerde ise büyük elektrotlar toprağa dikey yerleştirilmekte, elektrik

akımıyla birlikte toprak yakılıp eritilmektdir).

Vitrifikasyon prosesleri maliyetleri yüksek proseslerdir.

Atıktan enerjiye, atıkların yanmasından enerji üretimidir. Çöp alanlarının imhası ve

yenilenebilir enerji üretimi için temiz ve

ekonomik olarak uygulanabilir bir çözümdür.

Üretilen elektrik atıkları üreten toplum tarafından tüketilebilir.

İlk olarak şehir atıkları bir fırında yakılır.

Fırındaki bu atık yakma işlemi buhar üretimi için kullanılır ve bir buhar türbinini çalıştırır.

Buhar türbini, daha sonra elektrik üretecek olan bir jeneratöre bağlanmıştır. Bu tür

santrallerin emisyonları da sıkı şekilde düzenlenmiştir. Bütün egzoz gazları

atmosfere salınmadan önce temizlenir ve fırından çıkan küller toplanarak imha edilir.

KATI ATIKLARDAN ELEKTRİK ENERJİSİ NASIL ELDE EDİLİR?

Atıkların hemen hepsinde farklı da olsa kalorik (ısıl) bir değer vardır. Başka bir

deyişle, atıklar yandığı zaman bir ısı enerjisi ortaya çıkar. İşte bu ısıl değer çeşitli

biçimlerde değerlendirilebilir.

Bir kazandaki su ısıtılarak, merkezi ısıtma yoluyla, ya da çok yüksek ısılara çıkılarak,

buhar elde edilir. İşte bu buharla, eskiden ve hatta bugün de bir çok ülkede buharlı trenler hala çalıştırılmaktadır.

1837 yılında İsviçreli bir teknik adam olan Von Roll, atıkları yakarak elde ettiği buharla bir buhar türbini çalıştırarak elektrik elde

etmeyi başarmıştır. Adı geçen kişinin kurduğu şirket 100 yıl sonra, 1937’de ilk atık yakma

yoluyla elektrik elde eden tesisi Hollanda`nın Dotrecht kentinde işletmeye almıştır.

Bugün bu firmanın dünyada 750’nin üzerinde tesisi çalışmaktadır. Şu an için farklı firmalar tarafından işletmeye alınmış yakma tesisi

sayısı 2.100 adettir.

Bu teknoloji de üretilen işlem buharı

(Örneğin, 400 °C / 40 bar) buna bağlı olan bir buhar türbini ve jeneratörü çalıştırarak

elektrik enerjisi üretilir ve ek olarak çok

değerli bir işlem ısısı da üretilmiş olur. Bu ısı ile merkezi klima, yüzlerce ev, işyeri,

askeriye, öğrenci yurdu, havaalanı gibi

oturma yerlerinin ısıtma ve soğutma problemi çözülmektedir.

Yakılacak atıklar toplandığı gibi yakılabilir, ya da organikler ayrıştırıldıktan sonra da

yakılabilir. Bu durum atıkların kaynağında ayrı olarak toplanması ya da sonradan ayrıştırma yapılmasına bağlıdır.

İZAYDAŞ Tehlikeli Atık Yakma Tesisi 35.000 ton/yıl kapasitesiyle, tehlikeli atıkların yüksek sıcaklıkta yakıldığı Türkiye’ deki lisanslı ilk

bertaraf tesisidir.

Tesis 1997 yılında devreye alınmış olup halen faaliyetine devam etmektedir. Başlangıçtan bu yana 200 bin tondan daha fazla tehlikeli atık yakılarak 113 milyon kWh fazla elektrik

enerjisi üretilmiştir.

Şekil 9 : İZAYDAŞ

Belgede Termal Bertaraf Yöntemleri (sayfa 52-103)

Benzer Belgeler